• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH
Limon ve Haşhaş Tohumlu Financier

Limon ve Haşhaş Tohumlu Financier

Uzun bir süredir, kitap için neye elimi atsam mahvediyorum. En çok içimi acıtan, arkadaşımın Trabzon’dan getirdiği, yemeye kıyamadığım bir kilo mis kokulu üzümün çöpe gitmesi oldu.

Tarife şahane bir isim bulmuştum. Hikayesi, hatta yazının giriş paragrafı bile hazırdı. Kafamda kurguladığım paragraf o kadar çok hoşuma gitti ki, içimden bunu bloga yazamam, kitap için saklamalıyım dedim… Heba olacağını bilseydim en azından oturup afiyetle yerdim.

Bir de bu sıralar bir tıkanıklık söz konusu. Sabah kalkıyorum; aklımda bir sürü fikir. Kahve yap, e-postaları oku, yorumlara cevap ver derken kitabın başına oturuyorum ve tıkanıyorum. Aklıma gelen fikirler aniden cazibesini kaybediyor. Derken bu kitap Eylül’e nasıl yetişecek endişeleri başlıyor… Bir bakmışım birkaç saat boşa geçmiş. Bütün bunların üstüne, hava da erken kararmaya başladı ya, bir anda gün bitti hissine kapılıyorum. Karnım acıkıyor, buzdolabındaki temizleyip istiflediğim salata malzemelerini bile doğrayıp salata yapmak büyük bir vakit kaybı gibi geliyor. Karnım guruldayarak iş yapmaya çalışıyorum.

Hani kışı, karanlığı seviyordum ben? Yazın akıllara ziyan nemli günlerinde ben değil miydim dışarıya adımını atmayan? Hani elimdeki işleri bitiremedim diye kitaba vakit ayıramıyordum da ah bir bu işler bitse, bu cehennem sıcağı geçse neler yapacaktım?

Neyse, konumuz zaten benim bunalımım değil, bunalımdan çıkışımın ilk alameti olan bu limon ve haşhaş tohumlu financier.

Finansiye diye okunan bu kek, Paris‘te doğup büyümüş. Pierre Lacam, 1890’da yayınlanan ”Memorial Historique de la Pâtisserie” adlı kitabında, bu kekin çevrede çalışan bankerler çatal bıçağa gerek duymadan ve aceleyle bile olsa üzerlerine kırıntısı dökülmeden yiyebilsinler diye Pâtiserrie Lasne tarafından yaratıldığını ve adını da bu bankerlerden aldığını yazmış. Nick Maligieri ise, orijinali altın külçesi formundaki bu bademli kekin bir benzerinin visitandine adıyla çok daha önceki zamanlarda bile yapıldığını söylemiş.

Limonlu ve Haşhaşlı Financier 2

Yoğun badem ve hafif yanmış tereyağı içeren bu kek benim de favorilerim arasında yer alıyor. Elbette kitapta birkaç sayfayı bu keke ayıracağım, ama daha kitabı hak edene kadar tarifin çok yol katetmesi gerekiyor.

Henüz başlangıç aşamasındaki bu tarifi, aylar sonra kitapta yayınlanacak olan versiyonuyla karşılaştırıp, tarifin gelişip nereden nereye geldiğini görmek ilginizi çekebilir diye paylaşmak istedim.

Tarifin bu yolculuğunda neler mi olacak?

Bu tarifi başlangıç olarak kabul ettiğim için orijinaline olabildiğince sadık kalarak hazırladım. İçindeki limon kabuğu ve haşhaş tohumu son anda aklıma geldi, ve bence kesinlikle birer hataydı. Uğraşıp tereyağını yaktıktan sonra onun kokusunu gölgeleyen limon kabuğuna kesinlikle gerek yok.

Kötü mü oldu? Hayır. Tam tersine, dün akşam yaptım, bir tanesinin tadına baktım ve bugün fotoğraflarını bitirmeyi iple çektim. Tadı güzel olmasına güzel, ama yanık tereyağı kokusu ayrı bir güzel. Bunun dışında, beyaz şekerle bütün bademleri robottan geçirerek elde ettiğim karışım yerine bir de pudra şekeri ve badem unu (evde istediğiniz kadar robottan geçirin iri kum taneleri kıvamından öte bir sonuç elde etmek imkansız) kombinasyonunu deneyeceğim. Çok daha hafif bir dokusu olacağına eminim. Tek dert, Amerika’dan getirttiğim badem ununun Türkiye’de bulunmuyor oluşu.

Bir de tabii, bunun çikolatalısı var, Antep fıstıklısı var, ortası meyvelisi var. Var da var… Peki, hangisi en şahane?

Şekli de ayrı bir konu. İsmiyle özdeşleşmiş bir şekli akıllara kazınmışken külçe formu dışına çıkıp başka bir kalıpta pişirmek aslında tercih edeceğim bir şey değil. Ama, birincisi çok yapışkan bir hamur.  Dolayısıyla, asla para verip almayacağım, hiçbir tarifte de önermeyeceğim silikon pişirme kalıpları bu tarif için çok daha uygun (fotoğraflardaki minik muffin kalıpları arkadaşlarımdan hediye ve yanılmıyorsam Habitat’ta satılıyor). İkincisi, financier denince aklıma ilk gelen kıtır kenarları ve tepesi. Yani, olabildiğince ufak boyutta pişirmek, her ısırıkta daha fazla kıtır kenar anlamına geliyor.

Tat mı daha önemli, orijinal şekline sadakat mi?

Limonlu ve Haşhaşlı Financier 3

Bu sorular cevaplarını bulduğunda tarif de kitap için hazır olacak.

En yakın zamanda hep birlikte görmek umuduyla.

LİMONLU VE HAŞHAŞLI FINANCIER

Malzemeler

  • 115 gram tereyağı
  • 65 gram badem, kabuksuz ve derisiz
  • 2/3 su bardağı (135 gram) şeker
  • 1 adet limonun kabuğu, ince rendelenmiş
  • 1/3 su bardağı (50 gram) un
  • 1 çorba kaşığı haşhaş tohumu
  • 4 adet (135 gram) yumurta beyazı, oda sıcaklığında*

* Yumurta beyazlarını oda sıcaklığına getirmek için bir kaba aktarıp üzerini streç filmle kapatın ve 20 dakika oda sıcaklığında bekletin. Ya da tarife başlamadan 1 saat önce yumurtaları buzdolabından çıkartıp oda sıcaklığına geldikten sonra kırıp beyazlarını ayırın.

Yapılışı

  1. Tereyağını yüksek ateşte erittikten sonra ocağın altını kısıp orta ateşte katı süt parçaları kahverengileşene kadar, yaklaşık 10 dakika, pişirin. Ocaktan alıp oda sıcaklığına gelmesi için 20 dakika bir kenarda bekletin.
  2. Bademleri şekerle birlikte metal bıçak takılı bir mutfak robotunda (ya da rondoda) un haline gelene kadar çekin (eğer bulabiliyorsanız badem tozu alın; o zaman bu adımı atlayabilirsiniz). Limon kabuğu rendesini ekleyip tekrar 1 dakika kadar daha çekin. Karışımı mikser kabına aktarın.
  3. Karışıma unu ve haşhaş tohumunu ekleyip karıştırın.
  4. Yumurta beyazlarını bir kerede ekleyip yüksek hızda 3 dakika çırpın.
  5. Ardından eritilmiş, yakılmış oda sıcaklığındaki tereyağını ekleyip 3 dakika daha yüksek hızda çırpın. Financier hamuru hazır. Hamuru hava geçirmeyecek şekilde kapatıp buzdolabında 3 gün boyunca saklayabilirsiniz. Pişireceğiniz zaman oda sıcaklığına gelmesini bekleyin (30 dakika kadar bekletmek yeterli olacaktır).
  6. Fırınınızı önceden 175 derecede ısıtmaya başlayın.
  7. Hamuru 20 adet 2 çorba kaşığı hacmindeki (30 ml) silikon minik muffin kaplarına bölüp fırına verin ve 25 dakika boyunca, tepeleri altın rengi olup kenarları kahverengileşene kadar pişirin.

Not: Minik muffin kalıplarınız yoksa istediğiniz boyutta başka bir kalıp da kullanabilirsiniz. Eğer kalıbınız silikon değilse keklerin yapışmaması için kalıpları tereyağıyla yağlayıp buzdolabında 10 dakika bekletin, ardından hafifçe unlayın. Pişirme süresini kalıbınızın büyüklüğüne göre artırmanız gerekecektir. Büyük boy bir kek için 30-35 dakika uygun olacaktır. Farklı bir boyutta pişirecekseniz fırındayken kenarlarının kahverengileşip tepesinin altın sarısı olmasını bekleyin ve zamanı buna göre belirleyin.

08 Ekim 2010 · 115 Yorum Kategori: Kek ve Brownie, Yemek Kitabı Etiket: financier, financier tarifi, haşhaş tohumu, limon

Previous Post: « Kepekli Ekmek Tarifi
Next Post: Brownie Dantel Giyer – Dolce & Gabbana’ya Özel »

Okuyucu Etkileşimi

115 YORUM

  1. nursen

    08 Ekim 2010 ile 17:13

    denenecek tarifler hızla çoğalıyor ayrıca kitap da sabırsızlıkla bekleniyor..

    Yanıtla
  2. nesrin

    08 Ekim 2010 ile 18:13

    Bana kalirsa tarife sadik kalmaktan ziyade tadarken zevk almak daha önemli. Tarife genel hatlariyla uymak yetrli diye düsünüyorum. Hepimizin kitabinizdan büyük beklentimiz var, hem yaparken hem de yerken zevk aldiginiz tariflerden vazgecmemelisiniz. Yoksa korkarim strese gireceksiniz!

    Yanıtla
  3. leyla

    08 Ekim 2010 ile 19:11

    Financier’i denerken yarısını limon kabuğu eklemeden yapmayı deneyeceğim.Dediğin gibi sanırım yanmış tereyağ kokusunu bastırmıştır limon kabuğu.
    Silikon kalıp kullanmaya ben de taraftar olamadım asla,amagöz ardı edilemeyecek birşey var ki; yapışkan hamurlarda çok başarılı sonuç alınıyor.
    Üzerindeki rehavet,bunalım-adına sen her ne dersen- umarım en yakın zamanda defolur gider ve çalışkan,azimli,çılgın Cenk olarak tekrar geri dönersin (bu tarif aslında bunun olduğunu gösteriyor :))
    Sevgiler…

    Yanıtla
  4. seda

    08 Ekim 2010 ile 19:48

    Fotograflar harika ve bence kitabi hakedecek kadar lezzetli görünüyorlar:) Ama eger anlattigin gibi ise kitap isi pek b zahmetli. Umarim kitabin sayfan gibi bol fotografli olur. Fotograflar böyle güzel olunca insan sadece bakarken yemis kadar oluyor:):)
    Sevgiler…

    Yanıtla
  5. yeşim

    08 Ekim 2010 ile 20:14

    Şu an finacierlerim fırında umarım sizin ki kadar güzel olurlar.Ama ben cesaret edip 10 dakika tereyağını yakamadım daha az yaktım.Çiğken bile hamurun tadı müthişti reçete için teşekkürler…

    Yanıtla
  6. Banu B Bingor

    08 Ekim 2010 ile 21:25

    Çöp dediklerini bize yolla, diyorum; anlamıyorsun :))
    Bu arada, laf arasına, bizim Haziran ayına beklediğimiz kitabın Eylül’e sarktığını da sıkıştırmışsın bakıyorum! 😀
    “Orijinal şekil mi; tat mı?” sorusuna kişisel yanıtım şu olur:
    Her ikisi de lütfen!
    Ağır, ama evet 😀 Böyle.

    Yanıtla
  7. Emine

    08 Ekim 2010 ile 21:40

    Ellerine sağlık…

    Yanıtla
  8. sibel

    08 Ekim 2010 ile 23:07

    cenk,”herşeyin küçüğü sevilir” misali bunlar da çok tatlı.eline sağlık…bence tat önemli sen zaten onu bizim karşımıza çok şık çıkartırsın.

    Yanıtla
  9. Tuba Efe

    08 Ekim 2010 ile 23:24

    Silikon kaliplarim var ama daha önce hic kllanmadim,sence silikon kaliplar yararli mi yararsiz mi? Ben bir de kati süt burada yok ne yazik ki

    Yanıtla
  10. NUR

    08 Ekim 2010 ile 23:28

    Yine yeni yeniden ellerine sağlık…çok leziz duruyor..meyvelisini hayal ettim de kulağa hoş geliyor.Cenk kendini çok yorma…neşen yeter beahhhh

    Yanıtla
  11. Filiz

    08 Ekim 2010 ile 23:30

    Size kucuk bir tavsiye:) eminim yapiyorsunuzdur ama yazmadan duramadim:) bende hep kitap yazmayi cok isterdim hala da istiyorum olur olmaz yerlerde aklima bir suru baslangic cumlesi geliyor bak iste bu cumleden sonra kendimi durduramam diyorum ama unutup gidiyorum… bir kayit aleti edinin ve kucuk birsey yaninizda surekli tasiyin anahtar gibi akliniza geleni aninda kayit edin… sizi takip etmekten inanilmaz keyif aliyorum ve bu kadar guzel detayciliginiza hayranim.. bir suru tarif birikti yapacagim ama once havuclu kekinizi deneyecegim bu haftasonu:)

    Yanıtla
  12. Banu B Bingor

    09 Ekim 2010 ile 00:35

    Cenk, tarifte birinci maddede “katı süt parçaları kahverengileşene kadar” dedikten sonra fotoğraf linki vermişsin. Bu fotoğrafta kahverengileşmiş süt parçacıklarını görmemiz gerekiyor yağ içinde, doğru mu anladım? Öyleyse sanırım yanlış fotoğrafın linkini bağlamışsın.

    Yanıtla
    • Cenk

      09 Ekim 2010 ile 00:37

      Banu – Dedim ya senden hiçbir şey kaçmıyor diye… Haber verdiğin için teşekkürler, düzelttim.

      Yanıtla
  13. Cenk

    09 Ekim 2010 ile 00:35

    Nesrin – Tat da önemli tabii ama orijinalinin hangi şekilde olduğunu da dikkate almak lazım. O şekli verdilerse ve bugüne kadar geldiyse bir bildikleri vardır diye düşünmeden edemiyor insan. Tabii bir de tarifi deneyecek olanların kitapta belirtilen kalıpları bulabilmesi de önemli. Araştırmaya devam…

    Leyla – Teşekkürler. Eğer yanık tereyağı kokusunu seviyorsanız muhakkak limon kabuksuz deneyin. Bu arada, tereyağını ne derecede yakmak lazım tarifin anlatılış kısmında bir fotoğraf ekledim, yardımcı olacağına inanıyorum.

    Seda – Bol fotoğraflı olacağına emin olabilirsiniz.

    Yeşim – Tadına baktıktan sonra da yorumlarınızı esirgemezseniz sevinirim. Şimdiden afiyet olsun.

    Banu – Senden de hiçbir şey kaçmıyor! Fotoğrafları seneye bırakmak zorunda kaldım ve bu yazın meyvelerini sebzelerini kaçırınca otomatikman Eylül’e sarkmak zorunda kaldı. Zaten Haziran’da yemek kitabını ne yapacaksınız? Güneş, kum, deniz ☺

    Emine, Sibel, Nur, Nursen – Teşekkürler.

    Tuba Efe – Öncelikle katı süt diye bir malzeme yok tarifte. Tereyağını erittikten sonra ortaya çıkan içindeki katı süt parçalarından bahsediyorum. Eritince göreceksiniz. Silikon kalıplar ısıyı muhafaza edemedikleri için fırına giren yemeklerde, tatlılarda kesinlikle faydalı değiller. Ama kalıba gerek duymadan kahverengileşebilen ve kıtırlaşabilen, bir de üstüne oldukça yapışkan bir yapıya sahip bu gibi tariflerde bence çok işe yarayacaktır. Bunlar dışında herhangi bir silikon kalıbım yok, alacağımı da zannetmiyorum.

    Filiz – Tavsiyen için çok teşekkürler. Yazı yazmakla ilgili okuduğum bir kitapta da ceplerinde ve evdeki her köşede kağıt kalem bulundurmanın ne kadar faydalı olduğunu anlatıyor. Senin tavsiyen çok daha pratik! Havuçlu kek kolay gelsin, umarım beğenirsiniz.

    Yanıtla
  14. muka

    09 Ekim 2010 ile 02:07

    Yani kokulu üzümlerle ilgili olan tarifin kitabında olmayacak mı?Asmalarda hala koparılmamış
    üzüm salkımları olması gerektiğini düşünüyorum.Tekrar denemelisin hatta üzümleri bulursam adresine postalayabilirim de.Fekat,Trabzon değil de Yalovanın bahçelerinden.
    Ayrıca Amerikadan getirttiğin badem ununun farklı nitelikleri yoksa eğer,burada Kadıköy Çarşısında ki” Brezilya Kahvecisi”nde satılıyor.Menşeini sormak hiç aklıma gelmedi doğrusu.
    Ben pudra şekerimi,fındık ezmemi ve badem unumu evimde yapıyorum nasıl mı?Blenderımda ve yüzde yüz un kıvamında.
    Financierler;Çok iştah açıcı görünmüyorlar,o kalıpların içinde kalan kısımların mat,granüllü dokusu rahatsız edicidir,estetik durmaz,bence kalıpların kağıt olmalıydı.Ayrıca bombe yaparak yükselmemişler,alelade haşhaşlı kek gibi.Eleştirim
    vitrindeki keklere,beni al ve tadıma bak dedirtmiyor. İyi çalışmalar.

    Yanıtla
  15. Serap Ozcan

    09 Ekim 2010 ile 05:58

    Cenk Bey,
    Tarif sahane. Badem ununu kendiniz evde yapabilirsiniz. Burr mill temin edebilirseniz, ne olursa olsun toz haline getirebilirsiniz. Ayrica kahve ogutucusude ise yarayabilir. Ama badem yagli oldugu icin ise yarar mi bilmiyorum..Kolay gelsin…

    Yanıtla
  16. canan

    09 Ekim 2010 ile 07:47

    merhaba,

    dünyanin öbür ucundan kitabinizi sabirsizlikla bekliyorum.

    sevgiler,
    canan

    Yanıtla
  17. serra

    09 Ekim 2010 ile 08:13

    bu tarif tam ikramlık minik minik, kıtırlı ki tereyagının kokusunun duyulması benim de tercihim belki de tam tersi tarcınla konu dısına iyice kacılabilir ama tek sorun benim tatlı yaparken ki kabiliyetsizliğim:( tutturana kadar cok masraf etmem umarım:(

    Yanıtla
  18. Banu B Bingor

    09 Ekim 2010 ile 09:11

    Hehe boş bakmıyoruz herhalde 😀 Kaçmaz tabii!
    Tamam, Eylül de kabul 😀

    Yanıtla
  19. Cenk

    09 Ekim 2010 ile 12:35

    muka – Olacak elbette, sadece biraz daha deneme yapmam lazım. Teklifiniz için teşekkürler ama aradığım üzümler sadece Karadeniz tarafında yetişiyor. Bahsettiğiniz badem ununa da bakacağım, eğer beyaz un kadar inceyse sorun yok, kullanılabilir. Yalnız badem ununu evde yapmak pek mümkün değil, merak ettim nasıl yapıyorsunuz? Un dediğim zaman bildiğimiz un inceliğinden bahsediyorum. Evde robotta çekmekle elde edilene ancak badem tozu diyebiliriz. Bu arada, çok yapışkan bir hamur olduğu için kağıt kalıplarla financier pişirmek pek akıllıca olmayacaktır.

    Serpil – Önerin için çok teşekkürler ama evet, badem yağ içerdiği için dilediğim incelikte bir un elde etmem, ev şartlarında hangi makine olursa olsun imkansız. Badem ununu yağını aldıktan sonra hazırlıyorlar ve neredeyse geleneksel un inceliğinde.

    canan – Çok teşekkürler. Eylül’e yetiştirmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.

    serra – Olabildiğince detaylı anlatmaya çalıştım, ama yine de takıldığınız bir yer olursa her zaman sorabilirsiniz.

    Banu – Anlaştık!

    Yanıtla
  20. ceylan

    09 Ekim 2010 ile 16:55

    Bence siz evlenin,siz kitapla uğraşırken eşiniz kahvaltı ve salatayla uğraşır ilhamınız kaybolacak vakit bulamaz.

    Yanıtla
  21. rana

    09 Ekim 2010 ile 18:57

    Merhaba Cenk , silikon kaliplari neden cok onermiyorsun? bu arada ellerine saglik…

    Yanıtla
  22. Banu B Bingor

    09 Ekim 2010 ile 21:35

    Hmm… Düşündüm de… Bu tarifi, yazın başında un helvası yapmakta kullandığım Afyon kaymağı ile de deneyebilirim. Hatta öyle yapayım bir; nasıl olacak bakayım. Tabii süre olarak işimi uzatacaktır; ama o yoğunluğu yakalayabilirse hoş olur sanki. Bir deneyeyim. Badem unu işi var tabii; Brezilya Kahvecisi’ne benden önce gidersen, bize de söylersin değil mi benzer bir un olup olmadığını?

    Yanıtla
  23. oya

    09 Ekim 2010 ile 21:55

    bende kitabınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

    Yanıtla
  24. FULDEN

    10 Ekim 2010 ile 15:21

    Gün ışığının erkenden gitmesinin telaşa sebep olduğuna inanamam! Mutfağa girmek için uzun kış gecelerinden daha iyi bir zaman olabilir mi?:)JULIE&JULIA’da Julie’nin dediği gibi:
    “..Yemek yapmanın nesi güzel biliyor musun?Hiçbir şeyin kesin olmadığı bir günün ardından,”hiçbir şey” derken ciddiyim,eve dönersin ve..çikolata,şeker ve süte yumurta sarısı katarsan kesinlikle katılaşacağını bilirsin..” 🙂
    Tereyağı!!Üzerinde ne işlem yapılırsa yapılsın,..Hayır tereyağını övmem için yeterli bir kelime bulamıyorum..:)
    Orijinal şekil tatla orantılı gibime geliyor..
    Ve son olarak,tabii ki;BOOON APETIIITE!! 🙂

    Yanıtla
  25. gul esen

    10 Ekim 2010 ile 16:20

    sevgili Cenk, kolay gelsin.titiz ve mükemmelliyetçi kişiliğin inanılmaz güzellikleri ortaya çıkarıyor.kızım ayrı yurt dışından,ben de Datça’dan her zaman takip ediyorum siteni.yaptığın herşey inanılmaz özenli ve hoş.bizler için en güvenilir adressin.mutfakta tutmayan tarifler veya bozulan kekleri ben hiç atmıyorum, dönüştürüyorum,en basitinden kendimiz için minik kahvaltılıklara.malzemesi iyiyse ortaya yeni bir atıştırmalık mutlaka çıkıyor.sevgiler

    Yanıtla
  26. Handan

    10 Ekim 2010 ile 21:14

    merhaba Cenk bey,
    su anda Yiyoruz,ancak ben kagit muffin kalıplarında yaptım.
    ortaları iyi pismedi,çok kabarmadı,ama lezzeti harika,birde bademleri kabukları ile çektirdim baharatcida,kaplardan çıkarttığımda alt dipleri içeri dogru çökmüş 🙁
    nedeni ne olabilir?
    Tesekkurler,selamlar

    Yanıtla
  27. feyzanur

    10 Ekim 2010 ile 21:52

    bnce tarifi boşver içnden geleni yap tadını mükemmelleştir ve kitaba öyle geçir asıl tarifi insanlar önemsemez herkesin önemsediği şey tadı olacktır.

    Yanıtla
  28. pinar

    11 Ekim 2010 ile 00:47

    Üzümleri kışın da afiyetle yemek için büyükbabamın bir yöntemi vardı. Salkımları tozlanmamaları ve belki de bozulmamaları için bir şeffaf poşete yerleştirip tavana asıyordu. Sapından asılı duran salkımlar, poşetle de çok temas halinde değildiler. Bu şekilde en azından 2-3 ay serince bir mutfağın tavanında misler gibi duruyorlardı. Denemeli.

    Yanıtla
  29. Basak

    11 Ekim 2010 ile 06:15

    Siparis konusunu hatirlatmak isterim 😉

    Yanıtla
  30. SEDA SEZGİN

    11 Ekim 2010 ile 08:33

    Bayıldım bu tarife daha denemeden ama hemen denicem

    Yanıtla
  31. zuzuşka

    11 Ekim 2010 ile 09:25

    Cenk günaydın,ekranın sağ alt tarafında linler vardı ben mi göremiyorum yoksa..?Linkler linkine de baktım orasıda inşaat halinde,uff kaçırdığım bir şey mi var?

    Yanıtla
  32. pisi

    11 Ekim 2010 ile 09:53

    Selamlar…Bahsettiğiniz ruh hallerini ben de çevremdeki kişilerle birlikte yaşıyorum. Yazın bunaltıcı günlerinden sonra geçiş mevsimi olmadan bir anda kışa girdik. Uyum süreci bunlar, vücudumuz bunu yaşarken ruhlarımızın da ona yetişmesi gerekiyor. Ruh bilimiyle ilgilenen birisi de böyle bir yorumla yaklaşsın bari dedim. Atlatacağız hep birlikte.
    Küçük silikon kalıplarımı Esse den almıştım. Semt pazarlarında da rastlıyorum. Sağlıkla kalın.

    Yanıtla
  33. şule

    11 Ekim 2010 ile 10:13

    Cenk merhaba bu tarifi silikon yerine kağıt kalıplarda yapmayı düşünüyorum .
    Haftasonu korova kurabiye tarifini denedim çok güzel oldu.

    Yanıtla
  34. Canan

    11 Ekim 2010 ile 11:45

    silikona olan tavrını destekliyorum, madem doğal olanı istiyoruz öyleyse şekil konusunda da aynı yolu izlemelisin bence 🙂
    çünkü bunlar bana ilk bakışta muffin izlenimi verdi. (aslında aralarındaki farkı bilmiyorum ve bunu bi erkekten duymak istemiyorum 🙂 )

    Yanıtla
  35. Cenk

    11 Ekim 2010 ile 12:25

    rana – Silikon kalıplar ısıyı muhafaza edemedikleri için fırına giren yemeklerde, tatlılarda kesinlikle faydalı değiller. Ama kalıba gerek duymadan kahverengileşebilen ve kıtırlaşabilen, bir de üstüne oldukça yapışkan bir yapıya sahip bu gibi tariflerde bence çok işe yarayacaktır. Bunlar dışında herhangi bir silikon kalıbım yok, alacağımı da zannetmiyorum.

    Banu – Elbette söylerim. Kolay gelsin. Kaymakla nasıl olacak merak ettim…

    Handan – Kabarmalarını beklemek yanlış olur, çünkü kabarma işlemi zaten yumurtalarla beraber çırpılmaları esnasında gerçekleşiyor ve kaba aktarıldıklarındaki halleriyle kabarmış durumdalar. Diplerinin içine çökmesi de tamamen kağıt kalıp kullanmakla alakalı.

    pınar – Tavsiye için çok teşekkürler. Benim tarifte ihtiyacım olan üzümlerin suyuydu, o yüzden kurutma işlemi de kurtaramaz beni. Muhakkak tazesiyle denemeler yapmam gerekiyor.

    zuzuşka – Tepeye iphone uygulamasını tanıtan görseli yerleştirince yer kalmadı diye kaldırdım, linkler sayfasını vakit bulup hazırladığımda oraya koyacağım. İlk fırsatta.

    şule – Bu yapışkan hamuru kağıt kalıplarda pişirmenizi kesinlikle tavsiye etmiyorum.

    Yanıtla
  36. ayşe

    11 Ekim 2010 ile 13:48

    Merhaba Cenk,
    Şu kokulu üzümlerden bahsedince yazmadan duramadım. birkaç gün önce dolabımda beni günlerce bekleyen (nasıl oldu yiyemedim hala aklım almıyor) üzümleri çöpe atarken yaşadığım üzüntüyü sen de yaşamışsın. Öyleyse beni anlarsın. Trabzon’a has muhteşem kokulu üzümler… hala çok üzgünüm… Bu arada tarif ve hikayesi yine muhteşem…

    Yanıtla
  37. Nesobaby

    12 Ekim 2010 ile 11:53

    http://www.sessizkalmasucaortakolma.com/dilekce/dilekce_detay.asp?id=584

    Merhaba Cenk bu konuya toplum olarak mümkün olduğunca çok tepki göstermenin zamanı geldiğini ve senin gibi çok izleyicisi olan bir sitede yer verilmesinin faydası olacağını düşündüm. En azından diğer sitelere de konu yayılmış olur. Duyarlılığın için şimdiden teşekkürler.
    Sevgiler.

    Yanıtla
  38. hanne

    13 Ekim 2010 ile 10:45

    İçindekilerden çok kalıpları yiyesim geldi.Hani sen söylüyorsun ya “yanağını dayar uyursun”. öyle işte.
    Ama lütfen içindekileri beğenmediğimi, emeğine saygısızlık ettiğimi, görmezden geldiğimi düşünme. Sadece şirin kalıplarını görünce içimden geçenleri söylemeden yapamadım.Ellerine, emeğine ve o minicik kalıplara sığdırdığın kocaman yüreğine sağlık.
    Tat mı? orjinal tarif mi? dersen bakış açısı ile ilgili derim. Neticede senin yarattığın da orjinal bir tarif öyle değil mi? ve senin tarifinden esinlenerek benim yaratacağım (ama mutlaka yaratacağım yani yaratıcılığımdan bir şeyler katacağım) bir tarifte orjinal olacaktır.Senin damak zevkine uyan ve yaratıcılığını kattığın tarif olmalı.Bir başkasının yaratıcılığını kattığı bir tarifi aynen (orjinaline sadık kalarak) tekrarlarsan, bir kitap yazmanın ne anlamı kalır ki?
    Sevgiler

    Yanıtla
  39. Cenk

    13 Ekim 2010 ile 13:23

    hanne – Sanırım yanlış anlaşıldı dediklerim. Orijinaline sadık kalmak derken içinde pişeceği kalıptan bahsediyordum. Her ne kadar artık Paris’te bile her türlü şekilde satılsa da, ilk çıkışında altın külçesi formundaki kalıplarda pişiriliyormuş. Bu kadar sene boyunca bu formu koruduklarına göre acaba görünüşün dışında, tadı ve kıvamı etkileyen bir şey midir acaba neyin içinde piştiği diye düşünmeden edemiyorum.

    Yazdığım kitapta yer alacak tariflerin hepsinin bana ait orijinal tarifler olacağına şüpheniz olmasın, ama her tarifin bir başlangıç noktası vardır ve özellikle benim gibi kılı kırk yaran biri her türlü olasılığı denemeden hangisinin en iyisi olduğuna karar verirse suçluluk duyar.

    Elbette bu orijinallik durumu, kalıbın dışında, bir dereceye kadar tarif için de geçerlidir. Yani, hamura yumurtanın sarılarını da eklemek belki orijinal bir lezzet yaratacaktır ama ortaya çıkana artık financier diyemeyiz. Çok da önemli değil tabii ne dediğimiz, önemli olan lezzet, ama financier bu badem kokulu kıtır kenarlı haliyle çok sevdiğim bir kek ve bu kıvamda kalmasını tercih ederim.

    Yanıtla
  40. reyhan

    13 Ekim 2010 ile 13:39

    Bugünlerde pazarda manavda yeşil kabuklu mandalinler var. Bu kabuklardan faydalanılan bir tarif var mı acaba? Çok güzel bir yeşil. Mesela beyaz bir sütlü tatlıya rendelense.. Tadı çok mu kötü olur ki?

    Yanıtla
    • Cenk

      13 Ekim 2010 ile 23:08

      reyhan – Rahatlıkla kullanabilirsiniz. Aklıma gelen tarifler: Portakallı Kurabiye, Limonlu Cheesecake, Lavantalı Creme Brulee, Clementine ve Zeytinyağlı Kek, Limonlu Muffin, Mandalinalı Cheesecake.

      Yanıtla
  41. hanne

    14 Ekim 2010 ile 10:20

    hıııımmmmmmmmmm…………
    neyin içinde piştiği önemlidir yiyeceklerin.bilemiyorum benzetmem duruma uyacak mı ama, mesela güveci güveç malzemeleri ile normal tencerede yapıp adına güveç diyenler var ama tadına güveç denemiyor hani. ya da “taş fırın ekmeği” deriz hani, aynı malzeleri başka bir fırında yapınca da ekmek oluyor ama “taş fırın ekmeği olmuyor”
    Financier ile sayende yeni tanışmış biriyim.Bu kekimizde kalıbıyla yukardaki örnekler gibi özdeşleşmişse evet orjinale sadakat.Ama aynı tadı farklı kalıpla yakalamışsan önemi kalmaz.Her iki şeklinide tadan biri olarak karar senindir.
    Tekrar sevgiler

    Yanıtla
  42. dilara

    14 Ekim 2010 ile 10:51

    bence ne şekilden ne de tattan vazgeçin…

    Yanıtla
  43. reyhan

    14 Ekim 2010 ile 12:12

    Süperrr, teşekkürler:)))

    Yanıtla
  44. sibel

    15 Ekim 2010 ile 14:43

    selamlar,
    pastanelerde ‘mekik’ adıyla satılan küçük kekler vardır, bir pastane satılan diğerini pek tutmasa da, financier o mudur? aynısı olmasa da benzeyen bir şey midir? peki hiç ‘mekik’ denemeniz olmuş mudur? vişnelisine bayılmama rağmen denediğim reçetelerin hepsinin sonu hüsran…

    Yanıtla
    • Cenk

      15 Ekim 2010 ile 16:41

      sibel – Evet, mekik financiere çok benziyor. Gerçi ben bugüne kadar tadına bakıp beğendiğim bir mekik hatırlamıyorum. Bir standardının olduğunu da zannetmiyorum. İstersen bu tarifi başlangıç noktası olarak alabilirsin.

      Nora – Evet, satılıyor. Bütün, file ve toz halinde derisiz olarak bulmanız mümkün.

      Yanıtla
  45. Nora

    15 Ekim 2010 ile 15:05

    Derisiz bademler hazır satılıyor mu yoksa bademleri suda ıslatıp sonra kurutup sonra mı robottan geçirmemiz gerekiyor?

    Yanıtla
  46. Burcu K.

    15 Ekim 2010 ile 19:19

    Merhaba Cenk,

    Muthis gorunuyorlar gercekten…Bir suredir keklerden, pastalardan uzak duruyordum ama bu goruntuyle daha fazla durabilecegimi sanmiyorum…
    Ellerine saglik…
    Hangi baden unu daha iyidir? Burda arastiriyorum ama hangisinin iyi oldugunu bilemiyorum daha once hic kullanmadim ama makaron denemesi icin de badem unu gerekiyor…

    Sevgiler…

    Yanıtla
  47. Sanem Karakaş

    15 Ekim 2010 ile 21:44

    1-Bu kitap çıktığı gün alınacak t, ne zaman çıkacak
    2-Çoğunlukla tariflerin orjinaline sadık kalmam,benim yaptıklarım orjinal olsun isterim,senin neden böyle bir kaygın oldu ki?

    Yanıtla
    • Cenk

      16 Ekim 2010 ile 12:29

      Sanem – Kitap bir aksilik olmazsa Eylül 2011 gibi çıkacak. Orijinallik konusunda beni yanlış anlamışsınız. Herhangi bir tarife değil, financierin ilk yapıldığı zamanki şekli için söyledim onu. Şimdilerde her şekilde yapılsa da orijinali altın külçesi formundaydı.

      Burcu K – Maalesef badem unları konusunda onları karşılaştıracak kadar deneyim sahibi değilim. Makaron denemeleri için bir tane marka gözüme kestirip getirttim ama anladığım kadarıyla herkesin tercihi Bob’s Red Mill.

      Yanıtla
  48. GAMZE

    16 Ekim 2010 ile 15:46

    Cenk, tariflerin o kadar güzel ki, ekranın önünde kitlenip kalıyorum böyle ağzımdan şıpıp şıpıp sular damlıyor! Ah şu kitabın çıksa da hemen kütüphaneme eklesem!

    Yanıtla
  49. gamze weiland

    19 Ekim 2010 ile 06:56

    Konuyla alakasiz ama gecen hafta farmer’s markete gittim ve orada peach salsa ve pickled eggs yani yumurta tursusu aldim. Ikisinede hayran kaldim bunlari evde nasil hazirlayabiliriz ozellikle yumurta tursusu ilgimi cok cekti hic denemisligin var mi?

    Yanıtla
    • Cenk

      20 Ekim 2010 ile 00:51

      gamze – İki tarifi de daha önce hiç denemedim. Şu sitede arama yaparsan karşına birçok sonuç çıkacağına eminim.

      Yanıtla
  50. emel

    20 Ekim 2010 ile 05:52

    Slm Cenk yaptıkların cok guzel ve yakından takıp edıyorum ..tarıflerının buyuk cogunlugunu denedım hepside harıka oldu..LİMONLU VE HAŞHAŞLI FINANCIER lerı yemeye doyamadıkk..kıtabını da dort gozle beklıyorum..haa buarada yenı bır tarıf eklersen bugunlerde sevınırım sıtenı nerdeyse gunde 4-5 kez acıyorum yenı tarıf eklemısmısın dıye ama yok 🙁

    Yanıtla
  51. Peritozu

    21 Ekim 2010 ile 12:44

    Yazilari,tarifleri,sizi cooook seviyorum,coooooook….Yazinin en basinda sanki gunlerdir sizinle konusuyorumda dertlesiyormusum gibi hissettim.Yapacak cok guzel seyler var daha, bahane yok 😉

    Yanıtla
  52. Bahar Aras

    21 Ekim 2010 ile 13:19

    aşağıdaki linkde çok kolay ve pratik bir kurabiye tarifi va!!!

    http://www.vidivodo.com/439497/photoshop-ile-tatli-keyfi

    Yanıtla
  53. Bahar Aras

    21 Ekim 2010 ile 14:16

    Sevgili Cenk,
    Fırsat buldukça tarifleri denemeye başladım. İlk denemem vişneli kek ile oldu, sonuç mükemmel! Minik Mert mutfağa geldi “anne güzel gibi bişey kokuyo, yiyebilir miyim” dedi ve aynı gün hepsini silip süpürdü:)
    Ardından Korova Kurabiyeleri yaptım, hatta bunu 2 defa farklı zamanlarda pişirdim. İlk denemede zorlanmadım ama dün akşam ikinci kez yaparken hamuru bir türlü toparlayamadım, en sonunda bir yumurta ekleyerek durumu kurtardım ama lezzeti yine muhteşemdi.
    Geçen pazar peynirli, domatesli tuzlu tart yaptım. Her şey harika gitti, enteresan bir şekilde, piştikten sonra hamur dağıldı. Çok lezzetliydi ama kalıptan çıkarırken de, servis yaparken de çok zorlandım… Yiyenler ellerini kullanmak zorunda kaldı.
    Yine aynı gün frambuazlı limonlu kek denedim ama bunda sonuç hüsrandı diyebilirim. Tıknaz bir hamur oldu, yoğurt ölçüsüne azıcık süt ilave etsem bir dahaki sefer nasıl olur acaba? Bu arada ben frambuaz yerine vişne koymuştum onun bir etkisi değildir herhalde değil mi?
    Şimdi deneme sırası brownide! Bende Filiz Akın’a ait eski bir browni tarifi var onunla çalışmış bir patisserie şefinden almıştım. Bu tarifte 9 -10 yumurta var sonuç her denemede çok başarılı oluyor ama yumurta sayısı çok fazla. Senin tarifinde yumurta adedi az, bakalım senin tarifini becerebilecek miyim?

    Yanıtla
    • Cenk

      21 Ekim 2010 ile 17:56

      Bahar – Öncelikle afiyet olsun. Tariflerin çoğunu beğenmenize sevindim. Limonlu frambuazlı derken muffin tarifini kastediyorsunuz sanırım. Tıknaz derken ne demek istediğinizi tam anlayamadım ama geleneksel kekle karşılaştırıldığında muffinlerin daha farklı bir kıvamı vardır. Belki de ona alışık değilsinizdir, ya da ağız tadınıza uygun değildir. Brownie tarifi için kolay gelsin, umarım tarifi beğenirsiniz.

      Yanıtla
  54. SENİYE

    22 Ekim 2010 ile 12:43

    MRB
    ÖNCELİKLE SİTE ÇOK GÜZEL TARİFLER GÜZEL AMA BEN SENDEN Bİ TARİF İSTİYCEM TİREMİSU TARİFİ HER YERDE FARKLI TARİF HER SEFERİNDE HEP BİŞEYLER OLMAMIŞ GİBİ EMİNİM SEN EN ORJİNALİNİ YAPARSIN
    ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER

    Yanıtla
    • Cenk

      22 Ekim 2010 ile 19:42

      Seniye – Tiramisu tarifini kitap için çalışıyorum. Bir aksilik olmazsa Eylül 2011’de!

      Yanıtla
  55. Neslihan

    26 Ekim 2010 ile 00:34

    Ceeeennnnnnkkkkkk (Bağırırken bu sırada çıkmayabilir harfler 🙂 )
    Koskoca ekim bitti neredeyse ne ses var ne tarif
    🙁
    Tatildemisin, hastamısın, kitabın arasında biryerleremi sıkıştın, dön artık, özledim

    Yanıtla
  56. Tuba Efe

    26 Ekim 2010 ile 22:28

    Merhaba Cenk,
    Bir süre önce silikon kaliplarla ilgili fikrini sormustum,pek kullanma taraftari olmadigini düsündügüm bir yanit vermissin,peki kolay karamel
    tarifin var mi?

    Yanıtla
    • Cenk

      27 Ekim 2010 ile 02:22

      Tuba Efe – Evet, silikon kalıpları tercih etmiyorum, ama yazıda da bahsettiğim gibi bu tarif için ideal. “Kolay” derken tam olarak aradığın tarifi anlayamadım ama Banu bir süre önce pratik bir tarif vermişti (burada), onu deneyebilirsin.

      Yanıtla
  57. seçil

    27 Ekim 2010 ile 12:43

    Merhaba Cenk,
    Tiramisu için sadece yumurta sarısı kullanıp bu aklarla ne yapsam ne yapsam derken, bu muhteşem kekin tarifini denedim.Tiramisu hikaye oldu kekin yanında.Bundan sonra hep yapacağım. Nefissss oldu. hele bahçemdeki yeşil limonlardan rendeledim mis oldu nefis oldu. teşekkürler

    Yanıtla
    • Cenk

      27 Ekim 2010 ile 16:06

      seçil – Ne güzel, çok memnun oldum beğenmenize. Afiyet olsun, ellerinize sağlık.

      Yanıtla
  58. zuzuşka

    27 Ekim 2010 ile 16:46

    bugün yeni bir tarif olur diyodum ama:(

    Yanıtla
  59. NUR

    28 Ekim 2010 ile 18:51

    Cenk, iyi misin. endişelenmeye başladım artık..en azından bloga iyi olduğuna dair bişeyler yaz.

    Yanıtla
    • Cenk

      29 Ekim 2010 ile 01:01

      Nur – Teşekkürler, iyiyim. Yazdım, ama fotoğraf blogumdaki yazılar anasayfada çıkmadığı için (fotoğraf bloguma koyduğum yazılar için e-posta ve RSS yoluyla bilgilendirme yapıyorum) henüz görmediniz sanırım. Yarın yeni yazı yayınlayacağım.

      Yanıtla
  60. NUR

    29 Ekim 2010 ile 01:05

    :)) çok şükür…sen iyi olda..

    Yanıtla
  61. gizem

    30 Ekim 2010 ile 00:07

    designsponge’da tanıdık bi yüze rastladım sanki :))

    Yanıtla
    • Cenk

      30 Ekim 2010 ile 02:39

      gizem – Evet, teşekkür ederim. Gece 2:38 ve ben hala duyuru üzerinde çalışıyorum…

      Yanıtla
  62. meral

    31 Ekim 2010 ile 17:22

    http://www.designspongeonline.com/

    En sevdiğim tasarım sitesinde,en sevdiğim yemek blogu Cafe Fernando’yu görünce çok mutlu oldum..Haber vermek istedim.

    Yanıtla
    • Cenk

      31 Ekim 2010 ile 22:32

      meral – Çok teşekkür ederim. En kısa zamanda burada da bahsedeceğim.

      Yanıtla
  63. leyla

    01 Kasım 2010 ile 17:27

    Cenk mutluluğumu hemen seninle paylaşmak istiyorum. Financierlerim harika oldu.Birkaç tanesini limon kabuğu rendesi koyarak denedim ve tıpkı senin dediğin gibi terayağ tadını hafifletti.Ben limon kabuksuz olanları daha çok beğendim.Biraz riskli bir kekti benim için,bu yüzden sonuç beni çok mutlu etti.Yalnız benim kalıplarım sanırım senin kullandıklarından biraz büyük,2 çorba kaşığı kek hamuru kalıbı doldurmaya yetmedi,ben de öylece bıraktım.Bu güzel tarifle tanışmama sebep olduğun için çok teşekkürler.Harikasın.Sevgiler…

    Yanıtla
    • Cenk

      01 Kasım 2010 ile 18:14

      leyla – Afiyet olsun.

      Yanıtla
  64. bendelimiyim

    01 Kasım 2010 ile 18:57

    Monitörü kemirmemek için kendimi zor tutuyorum…..!

    Yanıtla
  65. evhobi

    04 Kasım 2010 ile 16:43

    süper. Lezzetli görünüyor

    Yanıtla
  66. Siyah

    06 Ocak 2011 ile 12:40

    Merhaba,

    Kendim denemedim, ama sinbonun yeni mutfak robotu, şekeri pudraşekeri haline getiriyor, belki badem unu için çözüm olabilir(ben bunu kahve öğütücüsüyle yapıyorum, ama o çok küçük, bademler için yetersiz, ayrıca buna rağmen denedim, ancak bademler bıçakların arasına sıkıştı ve olmadı). Bu arada, kesinlikle sinbo yetkili satıcısı değilim. Eğer deneme imkanım olursa da mutlaka yazarım.

    Yanıtla
  67. leyla

    24 Şubat 2011 ile 21:14

    Cenk , benim favorim oldu artık bu minik kekler, denedikçe farklı şekillere dönüştüresim geliyor 🙂 son olarak bademi ısınmış fırında birkaç dakika bekletip soğuttuktan sonra rondoda derisiyle birlikte çekerek yaptım,belki orjinaline sadık kalmadım ama içindeki badem tadı muhteşem oldu.zaten kurabiyelere de bademi derisiyle kullanarak ilave ediyorum,tıpkı son tarifinde fındıkları kavurduktan sonra kabuklarını soymadan kullandığın gibi….. Fikir olsun istedim. Sevgiler…

    Yanıtla
  68. velvet

    12 Temmuz 2012 ile 23:01

    cenk, slikon kalıpları mümkün olduğunca hamur ile temasından uzak tutmanı öneririm.Mesleğim gereği biliyorum ki, ne kadar ısya dayanıklı da olsalar silikonlar içerdikleri polimerler nedeniyle ısının yükselmesi ile birlikte açığa çıkardıkları zararlar hamur ile temas halinde, yerken insan bünyesinede geçiyor.En azından birer pişirme kağıdı koyarsan bu gibi zararlardan korunmuş olursun.Çünkü gördüğüm kadarıyla sende sağlık açısından çoğu şeylere dikkat ediyorsun.

    Yanıtla
    • Cenk

      13 Temmuz 2012 ile 18:06

      velvet – Maalesef araya kağıt koyduğumuzda silikon kalıp kullanmanın bir manası kalmıyor.

      Yanıtla
  69. velvet

    14 Temmuz 2012 ile 01:05

    sen bilirsin tabiki, ben sadece uyarı niteliğinde söylemiştim, bilgilendirmek amaçlı.

    Yanıtla
    • Cenk

      15 Temmuz 2012 ile 21:44

      velvet – Tabii ki. Çok teşekkürler.

      Yanıtla
  70. ali mustafa yılmaz

    01 Mart 2013 ile 02:13

    Bu tarifi ne zamandır denemek istiyordum kısmet bugüneymiş, eşimle beraber denedik ama bu sefer ağız tadımıza uymadı, tereyağını azaltmama rağmen tadı yine de biraz ağırdı, bilemiyorum belki de tereyağının cinsinden de olabilir, aynı tereyağıyla çilekli tartınızı da denemiştim tadında bir gariplik hissetmedim.
    Sayenizde çok şey öğrendim, midemiz birçok kez bayram etti. Emeğinize sağlık.
    Teşekkürler,

    Yanıtla
  71. Ceren

    15 Nisan 2013 ile 18:31

    Bu tarifi Fransız bir arkadaşımdan öğrendim 2 defa evde yaptı, ama şeker yerine bal kullanıyordu kesinilkle önerebilirm. Ayrıca orjinalinde haşhaş yokmuş. Teşekkürler tarif için.

    Yanıtla
  72. nesrin

    12 Mayıs 2013 ile 22:22

    Cenk merhaba,
    Ben tereyağını 5 dk ocakta tuttum ve simsiyah bir tereyağı oldu. Resimdeki ile alakası yoktu. Onu koymaktan vazgeçtim ve tekrar tereyağı erittim. Bu sefer 2 dk filan pişirdim ve aynen resimdeki gibi oldu. Sen nasıl 10 dk pişirip resimdeki hali elde ediyorsun anlamadım. 2 dk’lık tereyağı ile de gayet güzel oldu 🙂 çok teşekkürler.

    Yanıtla
    • Cenk

      14 Mayıs 2013 ile 13:31

      nesrin – Tereyağı eridikten sonra altını kıstınız mı? O durumda 10 dakikayı buluyor ama tariflerde belirttiğim süreleri yaklaşık olarak kabul etmenizi, ondan daha çok verdiğim görsel ipuçlarını baz almanızı öneririm. Sadece kahverengileşene kadar demişim; kararmaya başladığı anda ateşten almanız gerekirdi.

      Yanıtla
  73. Fatma

    15 Ağustos 2013 ile 13:04

    Cenk Bey Merhaba,

    limonlu haşhaşlı kekinizi kalıp olarak muffın kağıt kalıbı kullansak yapışır mı

    Sevgilerimle

    Yanıtla
    • Cenk

      19 Ağustos 2013 ile 12:03

      Fatma – Evet, yapışır. İlginize çok teşekkür ederim. Kitap henüz hazırlık aşamasında. Biter bitmez blogda duyuracağım.

      Yanıtla
  74. Fatma

    15 Ağustos 2013 ile 13:07

    Cenk Bey Merhaba,

    Yayınlanmış kitabınız var mı kitapçılardan sordum,
    yok dediler.
    hazırlık aşamasında mı, bilgilendirirseniz sevinirim

    Sevgilerimle,
    Fatma Özcan

    Yanıtla
  75. Fatma

    21 Nisan 2014 ile 10:34

    Merhaba,

    Bu tarifiniz de yaptım çok güzel oldu, mekik’e, benzettim. Kokusu,tadı muhteşemdi.ellerinize sağlık

    Sevgilerimle,
    Fatma

    Yanıtla
  76. Fatma

    21 Nisan 2014 ile 12:53

    Cenk Bey Merhaba,

    Bu tarifinizde tereyağını yakmadan, sadece eriterek
    koysak bir değişikliğe uğrar mı?

    Teşekkürler,
    Fatma

    Yanıtla
    • Cenk

      23 Nisan 2014 ile 23:40

      Fatma – Afiyet olsun. Elbette, yakmadan da kullanabilirsiniz. Bu arada, önceki yorumlarınıza henüz geri dönemedim. İlk fırsatta…

      Yanıtla
  77. ayşegül

    26 Nisan 2014 ile 12:08

    Merhaba Cenk,

    Diğerleri gibi bu tarifini de denedim.

    Şekeri 85 gr koydum ve harcı silikon kalıplara döktükten sonra üzerlerine vişne koydum. Aynen mekik gibi oldu.

    Tereyağını aynen yaptığınızı gibi uyguladım. Bu şekilde yakarak zararlı mıdır bilemedim ?

    Bir tek sorun oluştu bende. O da çok büyük bir sorun değil ama altları beyaz kaldı piştikten sonra. Ben fırını 200 derecede 30 dak ısıttım sonra da 150 derecde 18 dakika pişirdim. Benim fırınım çok hızlı pişirdiğinden her tarifte düşürmek zorunda kalıyorum. Altlarının pişmeme nedeni fırından mı kaynaklanmıştır ? Gerisi çok iyi pişmişti…

    Yanıtla
    • Cenk

      28 Nisan 2014 ile 17:47

      ayşegül – Tereyağını yakmıyoruz, sadece içindeki süt parçacıklarını kızartıyoruz. Dolayısıyla zararlı olacağını sanmıyorum. Altlarının kızarmama sebebinin silikon kalıplar olduğunu düşünüyorum. Acaba kalıplarınız çok mu kalın? Kalıba yapışık olan yan kısımları da beyaz kaldıysa sebep kesin kalıptır. Bu arada, önceden 200 derecede ısıttığınız fırının 150 dereceye düşmesi zaman alacaktır. Dolayısıyla bence financier’ler 200 derece civarında pişmiş olabilirler. Tavsiyem pişirme derecesinde ön ısıtma yapmanız olacaktır.

      Yanıtla
  78. Fatma

    17 Mayıs 2014 ile 10:51

    Merhaba,

    Yazınızdan şeker yerine pudra şekeri ile deneyeceğinizi yazmışsınız, pudra şekeri ölçüsü,
    toz şeker kadar mı olacak cevap verirseniz sevinirim,

    Sevgilerimle,
    Fatma Özcan

    Yanıtla
    • Cenk

      20 Mayıs 2014 ile 12:58

      Fatma – Aynı miktarda (ağırlığına göre) ekleyebilirsiniz.

      Yanıtla
  79. Fatma

    17 Mayıs 2014 ile 11:18

    Merhaba,

    Bademi soyup fırında 90 derece kurutarak, öğütüp
    limonlu ckescake te uyguladım çok güzel oldu,nemli
    hali yoktu tamamen kurumuş bir şekilde malzemeye ilave ettim.
    Aynı işlemi bu FINANCIER de uygulayabilirmiyiz,

    Sevgilerimle,
    Fatma Özcan

    Yanıtla
    • Cenk

      20 Mayıs 2014 ile 12:58

      Fatma – Tabii. Neden olmasın?

      Yanıtla
  80. almula

    09 Şubat 2015 ile 17:17

    dün tarifi birebir ölçülerle ve sırasına göre yaptım. fırında kabaran kek soğuyunca söndükçe sönüp ipince kalakaldı ve çok sıcakta yıkanmış kazak misali çektikçe çekti ufala kaldı Cenk. son resimdeki görüntüden eser yoktu. sence böylesi sonuca ulaşmamda ki neden ne olabilir? (bademle şekeri rondodan çektim)

    Yanıtla
    • Cenk

      10 Şubat 2015 ile 19:54

      almula – Tarifte kabartma tozu vs. gibi bir malzeme olsaydı bir yol gösterebilirdim ama bir financier tarifinde bahsettiğiniz gibi bir çökme yaşandığını ilk defa duyuyorum. Acaba tek parça halinde mi pişirdiniz?

      Yanıtla
  81. almula

    11 Şubat 2015 ile 10:47

    600 ml. hacmindeki kalıpta pişirmiştim Cenk. tekrar deneyeceğim.

    Yanıtla
    • Cenk

      16 Şubat 2015 ile 13:08

      almula – Tek parça olarak pişirmenizden kaynaklanmıştır. Ufak kalıplarda pişirirseniz bir sorun yaşamazsınız.

      Yanıtla
  82. Gökçe

    30 Ağustos 2016 ile 12:20

    Merhaba Cenk,

    Dün tarifini deneme fırsatım oldu ve şahane oldular. Kokusu, tadı.. öncelikle teşekkürler.

    Benim soracağım bir soru olacaktı. Reçetede yazdığın her adımı dikkatle uyguladım. Yanlız financierlerim pişerken üzerleri çatladı, yani kabaran tepe noktasından sanki fazla dayanamamış ve patlamış gibi. (Yani bu benim yorumum, görsel ekleyebilseydim keşke :)) Hem senin fotoğraflarında hem de diğer financier görsellerinde olduğu gibi üzeri düz kalmadı. Acaba sebebi fırınım mıdır ? Yoksa hazırlık aşamasındaki bir teknik hatam mı buna yol açmıştır ? Merak ettim de sormak istedim.

    Teşekkürler şimdiden 🙂

    Yanıtla
    • Cenk

      14 Kasım 2016 ile 20:08

      Gökçe – Aklıma gelen tek şey, hamuru haddinden fazla çırpmak.

      Yanıtla
  83. hicran

    08 Kasım 2017 ile 22:59

    Cenk Bey,tarifinizi antep fistikli olacak sekilde uyarlamak istedigimizde ne kadar fistik kullanmaliyiz?

    Yanıtla
    • Cenk

      10 Kasım 2017 ile 12:29

      hicran – Limon ve haşhaş tohumunun fıstıkla uyumlu olacağını düşünmüyorum. Önerdiğiniz değişiklik tarifi tamamen değiştireceği için denemeden net bir şey söylemek mümkün değil.

      Yanıtla
  84. hicran

    10 Kasım 2017 ile 22:52

    Cenk bey, ‘limon ve haşhaşı çıkarıp antep fıstığı kullanmak istersek’ demek istemistim..

    Yanıtla
    • Cenk

      12 Kasım 2017 ile 18:44

      hicran – Denemeden net bir şey söylemek istemem ama bademle aynı miktarda Antep fıstığı kullanabilirsiniz. Büyük ihtimalle dokusunda bir fark olmayacaktır.

      Yanıtla
  85. hicran

    12 Kasım 2017 ile 20:25

    Teşekkürler Cenk Bey..

    Yanıtla
  86. beyza*

    21 Mayıs 2019 ile 08:07

    Merhaba, ben 14 yaşındayım ve tariflerinizi okumayı çok seviyorum :D. Tarif hakkında bir sorum var.
    Badem ve şekeri mutfak robotu yerine kahve değirmeninde öğütebilir miyim? Cevabınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

    Yanıtla
    • Cenk

      21 Mayıs 2019 ile 15:04

      İşin biraz zor olur ama mümkün gibi geldi. Eğer badem yağ bırakmaya başlarsa dur derim.

      Yanıtla
  87. Mehtap

    22 Eylül 2020 ile 15:47

    Merhaba Cenk, bu tarifi kitaba koymaktan vazgeçtin sanırım? Mekik diye aradım, bulamadım kitapta, acaba adı mı farklı dedim.

    Yanıtla
    • Cenk

      25 Eylül 2020 ile 14:53

      Evet, vazgeçtim.

      Yanıtla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Vanilya Özütü

Çikolatalı ve Portakallı Kek

Kakaolu Puding

Çikolatalı Kek

Ekşi Maya Tarifi

Pastırmalı Yumurta

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy