ÖNEMLİ NOT: Kitabım Cafe Fernando’nun artık yeni bir evi var! Geçtiğimiz ay, kitabımı, Can Yayınları bünyesindeki Mundi Kitap‘a teslim ettim. O günden beri de yeni baskı için harıl harıl çalışıyoruz. İçerikte genel anlamda bir değişiklik yapmadık. Genişletilmiş 13. baskının devamı olarak kabul edebilirsiniz. Kitabımı büyük bir heyecanla kucaklayan yeni yayınevim Mundi’ye ve yeni baskıda emeği geçen Can Yayınları’ndaki herkese tek tek teşekkür ederim. Kitabım daha güvenilir ellerde olamazdı. 14. baskı şu an matbaada, 1 Eylül’den itibaren de kitap satılan her yerde. Satış linklerini Yemek Kitabım sayfasında bulabilirsiniz. Bir önceki baskı şubat ayında tükenmişti. O günden beri soruyordunuz, ben de güzel bir haber veremediğim için üzülüp duruyordum. İkinci elinin 400-500 liraya satıldığı ilanları gönderdiğinizde içim içimi yiyordu. Hasret bitti. Tekrar buluştuk. Dünya müthiş!
Kitabım Cafe Fernando yine aylardır piyasada yok. Bu sene 5 yaşına giren kitabımın hâlâ aynı hızla satılıyor olması elbette gurur ve mutluluk verici. Öte yandan, her yeni basımda kitabımın basılabilmesinin daha da zorlaşması gibi garip bir durum var. Sağ olsun, yayınevim Okuyan Us, beni işin her türlü aşamasına dahil ediyor. Kalkıp matbaaya pazarlık yapmaya da birlikte gidiyoruz, maliyet tablolarına bakıp işin içinden nasıl çıkacağımızı da beraber konuşuyoruz. Ve son 3-4 baskıdır acayip zorlanıyoruz. Piyasa, yaptığı işi salt ticaret olarak görmeyen yayıncılar için eskiden de tutunması zor bir ortamdı ama şu sıralar ayakta kalabilmek daha büyük fedakarlıklar gerektiriyor. Matbaalar, dövizdeki tırmanışı maliyetlere yansıtmanın yanı sıra, ödeme koşullarında da eskisi kadar esnek olmuyorlar. Denklemin öbür ucunda olan (ve aslan payını alan) kitabevleri ve satış yapan diğer mecralar da tahsilat noktasında işi iyice yokuşa sürünce, durum içinden çıkılamaz bir hâl alıyor. Buna bir de kitabın fiyatına dahi karışan ve sürekli aşağıya çekilmesi için kendince baskı kurmaya çalışan bir yazar ekleyin…