• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH
Kestaneli Macaroon

Şöyle bir uğradım

Kestaneli macaroon yaptım. Hemen heyecanlanmayın. Bu bir macaron yazısı değildir. Zaten dikkat ettiyseniz macaron değil, macaroon yazıyor. Yani Pierre Herme’deki güzelliklerden değil, tarif ona çok benzese de sonuç bizim acıbadem kurabiyesine daha yakın. Gerçi şimdi düşününce, neden macaron yapmadım diye de hayıflandım, o ayrı.

Bu arada, bu bir macaroon yazısı da değildir. Şöyle bir uğradım sadece. Neler olup bitiyor, neden 22 gündür çıt çıkmıyor bahsetmek için…

Son günlerde, Pınar Hanım’dan gelen kestane unuyla başım dertte. Kestaneleri toplamışlar, tandır fırınına kabuklarıyla birlikte atıp sabaha kadar kapakları açık tutarak taş gibi kurutmuşlar. Ardından hep birlikte soymuşlar. Sonra buğday değirmenine götürüp öğüttürmüşler. Yedi kilo kestane olmuş 1 kilo kestane unu. Hani altın değerinde desek yalan olmaz.

Kestaneli Macaroon 4

Durum böyle olunca kestane ununun hakkını verebilecek bir şey yapmak için kolları sıvadım ve son üç gündür de o kollar hala sıvalı, yumurta akları, kestane unu, fındık, yulaf ezmesi, şeker derken malzemeler ve ben bitmek üzereyiz ama ortada size gururla sunabileceğim bir tarif hala yok.

Kestaneli Macaroon 2

Aslında bir tane gelecek vaat eden kek çıktı ortaya. Çıktı çıkmasına, ama ince hesaplar yapmama rağmen formül tam tutmadı, kamburu olan bir kek çıktı fırından. İkinci denemede daha güzel olacak. Üçüncü denemede köşke gitmeye hazır olacak. Ondan sonra tarifleri deneyen güzel insanlara yollanacak, onlardan gelen yorum ve fotoğrafların ardından da kitaba girecek.

Hızımı alamayıp yulaflı bir kurabiye de tasarladım. Hamuru üçe bölüp ilk partiyi sade, ikinci partiyi kurutulmuş turnayemişi (cranberry), üçüncüsünü de çikolata katarak pişirdim.

Yulaflı Kestaneli Kurabiye

Fırından çıktıktan hemen sonra hangisi daha güzel oldu diye tek tek tadına bakarken harikalardı, ama birkaç saat sonra anlamsız birer kurabiye halini aldılar. Ne diyecektim tarifte? “Pişirdikten 15 dakika sonra hepsini tüketin” mi?

Bu acıbademe benzeyen kurabiyeler de aslında fena olmadı ama çok büyük bir kusurları vardı. Kestane tadı yok denecek kadar azdı. O tadı alamadıktan sonra da kullanmanın bir anlamı kalmıyor. Gerçi köşkün vazgeçilmez pastası olan ve onlarca kestanenin tek tek soyulup püre haline gelmesiyle oluşan pastadaki kestane tadını bir avuç kestaneden beklemek haksızlık olabilir.

Uzun lafın kısası, bu kurabiye olmadı. Kestane ununun hakkını veremedim.

Kestaneli Macaroon 3

Halbu ki “Yapışkan bir hamuru krema torbasına nasıl kolayca aktarırsınız?”dan tutun…

Kestaneli Macaroon 5

“Fırın tepsilerini bu meşakkatli işe nasıl hazırlamak gerekir?”e…

Kestaneli Macaroon 6

parşömen kağıdını serdikten sonra ne de güzel sabitlendiğinden…

Kestaneli Macaroon 7

sıktıktan sonra oluşan tepecikleri nasıl düzleyeceğinize (ve hatta kolayca tepedeki fotoğraftaki gibi nasıl kestane şekli vereceğinize) kadar her türlü ayrıntının da fotoğrafı hazırdı.

Kestaneli Macaroon 1

Rüyamda kestane ununun fotoğrafını nasıl çekeceğimi bile görmüştüm… Kalktığımda pek gurur duydum.

Ama, gerçekten de, kestane unu bitmedi ama ben bittim.

Akıl sağlığım ve kitabımın geleceği için en hayırlısını yapıyorum ve bu tarifi rafa kaldırıyorum.

Bir de, hatırlar mısınız, iki yazı önce “Bana biraz müddet, kitapla alakalı olarak kendime yıl sonuna kadar sürecek çok sıkı bir program yaptım, eğer her şey planlandığım gibi giderse yeni seneye içim ferah gireceğim. Bu plan geceli gündüzlü çalışma gerektiriyor, onun için sene sonuna kadar yeni bir yazı yayınlayamazsam beni mazur görün, olur mu?” demiştim? Yetişmedi. Yetişmeyeceği belliydi gerçi, ama belki insanüstü bir güç gelir, bir aylık işi bir haftada bitiririm demiştim… Yanılmışım. Bu konuda hiç ama hiç gurur duymuyorum. Yılbaşına yetiştiremedim, ama 24 gün gecikmeyle de olsa kitabımın 2.taslağı hazır.

CF Kitap Cilt

Soldaki birinci, sağdaki ikinci taslak. Fotoğraftan göreceğiniz gibi kitap iki katına çıktı. Yeni hali tek başına spiral cilt yapılamayacak kadar kalın. İşin komik tarafı, şimdiki görevim tarifleri eleyerek kitabı neredeyse bir önceki kalınlığına getirmek.

Pek iyimser biri değilim. Özellikle üzerine bu kadar titrediğim projelerde de her şeyin en kötüsünü ve aksayacak taraflarını uzun uzadıya düşünmek ve sonunda da daha gerçekleşmemiş problemlerden bunalmak gibi de bir huy edinmişim (sağ ol anne) ama bütün bunlara rağmen, kitabın bu kadar yavaş ilerleyebileceğini, gece gündüz çalışsam bile hiç ilerleme kaydedememiş gibi hissedeceğimi düşünmezdim. Bazen keşke bitirmek için bir tarih belirlemeseydim diyorum, ama seneler de geçse kitap çıkana kadar bu hissin gitmeyeceğini biliyorum.

Durum bu. Bugün tarif yok. Yarın da olacağını sanmıyorum. Bir sonraki yazıda biraz çikolatadan bahsedicem, yine tarif olmayacak… Ondan sonraki yazı için güzel bir tarif düşünüyorum, ama gördüğünüz gibi düşündüğüm ve ortaya çıkan her zaman birbirini tutmuyor.

Bu yazıları yazmaya ne ara vakit bulacağım hiç bilmiyorum ama her şeyi bir kenara itip kitabın 2. taslağı üzerinde çalışmaya başlamazsam Eylül’e yetişmek imkansız olacak.

Sırf o değil, kitap yazdığım için son altı aydır gelen tekliflerin hepsini geri çevirmek zorunda kaldım ve bu kararlar için de suçlu hissedeceğim. Birkaç tanesi çok içimde kaldı, ama yapacak bir şey yok.

Eylül’e kadar varsa yoksa kitap.

27 Ocak 2011 · 91 Yorum Kategori: Diğer, Yemek Kitabı Etiket: cafe fernando, kestane unu, macaroon, pınar kaftancıoğlu, yemek kitabı

Previous Post: « 2011 Yılbaşı Yemeği
Next Post: Valrhona Çikolata »

Okuyucu Etkileşimi

91 YORUM

  1. Özge

    27 Ocak 2011 ile 18:31

    Yaşasın. Yılbaşından beri yeni yazı yoktu. Akşam kayısılı-şeftalili çayımı alırım, oturur okurum. Fotoğraflar gene çok güzel! Eline sağlık.

    Yanıtla
  2. gün

    27 Ocak 2011 ile 18:38

    öncelikle çilekli pasta çok güzel görünüyor ve tarifini de versen 100 yıl geçse de yapamam heralde o pastayı. yeni tarifler vermesen de, ara ara girip bir şeyler yazman ve içini dökmen de güzel 🙂

    ayrıca kitap ve teklifler konusunda neler hissettiğini anlayabiliyorum sanırım. tezim ve makaleler konusunda aynılarını hissediyorum.

    Yanıtla
  3. Evren

    27 Ocak 2011 ile 18:40

    olacak bu iş, çoğu bitmiş işte 🙂 çıkmadı ki şu para bana yılbaşında. ama eylüle daha çok umut var değil mi 🙂 ayrıca belirtmek gerekir ki, o pasta şu anda olsa kırıntısı kalmazdı bence…

    Yanıtla
  4. Sessiz ve Sonsuz

    27 Ocak 2011 ile 19:18

    Benim gözüm yine kap, kacak ve aksesuarlarda 🙂

    Kolay gelsin.

    Sevgi ve selâm ile.

    Yanıtla
  5. ayşegül

    27 Ocak 2011 ile 19:33

    Cafe Fernando’ yu 15-20 gün kadar önce bir raslantı sonucu keşfettim ve çok beğendim. Tarifleriniz ve sunumları gayet güzel. Resimler iştah açıcı. Yeni tarifleri merakla bekliyorum.

    Yanıtla
  6. Merve

    27 Ocak 2011 ile 19:38

    Hersey harika gozukuyor, takipteyiz Cenk bey

    Yanıtla
  7. zeynep

    27 Ocak 2011 ile 19:47

    Cenk, iPhone u olmayanlara acımıyormusun? 🙂 seni 2 aydır takip ediyorum,bana mutluluk veriyosun,kitabını alıcam ama keşke daha çok blog yazısı yazsan

    Yanıtla
  8. Yasemin

    27 Ocak 2011 ile 20:19

    Yeni tarif olmasa da gidişattan haberdar etmek için uğraman da güzel. Ayrıca hiç sıkıntı etme derim ama fayda etmez bilirim 🙂 bence yetişir, böyle durumlarda kendini iş bittikten sonraki halinle hayal etmeni öneririm. Hani kitap çıkmış, zamanında yetişmiş, harika da olmuş, içine sinmiş; böyle şeyler düşünmek lazım arada… Çoook kolay gelsin…

    Yanıtla
  9. zarpandit

    27 Ocak 2011 ile 20:27

    olsun beklemeye razıyız sonuçta içinde evet tamamdır dediğin an olmuş demektir..yardım etmek isteyen bunca okuyucu var bak unutma..elimizden geldiği kadar artık 🙂

    soru 1. çilekli pastanın dışı beyaz çikolata katmanlarımı ? eğer öyleyse bendeki beyaz çikolata tamamen sıvı olmuyor eritirken pütürlü kalıyor beni dinden imandan çıkarıyor kısaca..varmıdır bir püfü?

    soru2.kestane ununu Kafkas’ta yapıyor bari tekrar deneyeceksen onu kullan diyeceğim 🙂 (sen kullandın mı ki diyeceksin,evde süs konumunda duruyor hala malesef)

    soru3.macaroon ve macaron arasında fark olduğunu bilerek gerçek macaron rica etsek çok mu ayıp etmiş oluruz?

    Yanıtla
  10. basak

    27 Ocak 2011 ile 20:50

    Kestane unundan ne cikaracaksin merakla bekliyorum. Elimde Provence’da bir ciftlikten aldigim 250 gram kestane unu var. Yanina da iki tarif eklemisler; biri kestane sekeri de kullanilan bir tart, digeri de flan. Ben henuz cesaretimi toplayamadim denemek icin. Tarif bulmakta gucluk cekiyorsan, bir de Fransizca bilen bir gonullun varsa bu tarifleri seve seve yollarim 🙂

    Yanıtla
  11. Arzu

    27 Ocak 2011 ile 20:52

    Sevgili Cafe Fernando,
    Bulaşıklarını yıkamak, kötü olan tarifler için (benimle alakası olmasa bile) sorumlu tutulmak, buzdolabını temizlemek, yumurtaları avuç içinde ısıtacak, efendime söyleyeyim, mikser dolu olduğunda bilek kuvvetiyle karıştırma yapacak, yani her türlü (tabir-i caizse) angaryayı yapacak, üzerine para bile istemeyecek bir köle arıyorsan, kendi ayaklarımla geldim! Ucundan kıyısından bir şeyler öğreneyim daha da bişey istemiyorum 🙂 Harikasın! Sevgiler

    Yanıtla
  12. melda

    27 Ocak 2011 ile 20:57

    super bence tarifleri elleme iki cilt olsun :)Sabirsizlikla bekliyorum.tarifler ve fotoraflarin harika tutar mi acaba diye dusunmeden yapiyorum tariflerini ,cunku kesin tutuyor.Bazen de sabrin konusunda da donuyorum,bazi tariflerin gercekten de buyuk is ve bunlari en iyi sekilde olsun diye tekrar tekrar denedigini dusununce kelimeler bittiyor.

    Yanıtla
  13. özgen

    27 Ocak 2011 ile 21:00

    Merhaba İnşallah istediğiniz gibi olur herşey.Kitabınızı bir an önce bitirirsiniz.Bizler de hemen kitaplığımızdaki yerne kondururuz.Merakla bekliyoruz kolay gelsin saygılar…

    Yanıtla
  14. derya

    27 Ocak 2011 ile 21:14

    Bence cogu kimse “toplanip tandır fırınına kabuklarıyla birlikte atilip sabaha kadar kapakları acik tutularak taş gibi kurutulan, ardından soyulan ve sonra buğday değirmenine götürüp ogutulen nefis kestane unu” bulamayacagindan, bu tariflerin tutmamasi bizler icin talihli bir durum olmus. Hayalimde klasik “3yumurta-4bardak un…” tarzinda tarifler iceren bir kitap yok fakat malzemelerin bir kismi bile ulasilmaz oldugunda tarifler bircok insan icin anlamsiz olabiliyor. Bu kitabi raf kitabi olarak kullanmak yerine elimden dusurmeyerek eskitmeyi kirletmeyi tercih ederim!

    Yanıtla
  15. funda

    27 Ocak 2011 ile 21:14

    merhaba cenk,
    bir dahaki yazıyı 2012 yılbaşında yazacaksın diye ödüm patladı.ama yazdıklarına bakılırsa başın baya kalabalık.ama bizler yine de tarifi bırak bi kenara bir merhaba demeni bile özlüyoruz bilesin,

    kolay gelsin
    sevgiler

    ha bi de, kestane unundan belki güzel bir tatlı olabilir?

    Yanıtla
  16. çiğdem35

    27 Ocak 2011 ile 21:59

    En sonunda özlemiiştiikkk 🙂
    Diğer dileklere katılıyorum ve senin bu işin de üstesinden geleceğini biliyorum. Başarılar ve yeni tariflerin için de kolay gelsin..

    Yanıtla
  17. Kumsal

    27 Ocak 2011 ile 23:40

    Slm Cenk, işin açıkçası ben de herkes gibi hergün sayfayı tıklayıp “acaba bugün yazdı mı?” diye kontrol etmeden kendimi alı koyamadım. Ve tarif olmasa bile yazını görünce yüzümde bir tebessüm belirdi. Titiz hazırlanan bu kitabı merakla bekliyorum. Ve evet, tarifleri tek kitaba indir ki diğer kalan cilt de ikinci kitap için bir başlangıç olsun. İyi çalışmalar. Sevgiler.

    Yanıtla
  18. Pinar

    27 Ocak 2011 ile 23:59

    Kestane serbetle tadini aciga cikarabilir gibi geliyor. Malum, kestane sekeri 🙂 Bir de cikolatayla iyi bir ikili oluyorlar. Bkz. Karyoka. Onun disinda bana pek de cazip gelmeyen bir yiyecektir maalesef. Pilavi falan da yapiliyor ama hic yemedim. Umarim sayenizde guzel tarifler ogrenirim de kestaneyle arami duzeltirim. Ama sizin kadar mukemmel sonuclar almak bizim gibi olumluler icin pek mumkun degil sanki. Sizin yaptiklariniz sanat eseri gibi gorunuyor genelde bana. “Aman nasilsa yapamam!” deyip hic denemiyorum bile.

    Yanıtla
  19. Nilhan

    28 Ocak 2011 ile 00:08

    Merhaba,
    Aslında blogu ilk okuduğumda da (bir kaç ay önce) yorum yazmak istemiştim ama herkes, öyle keyifle yemek yapıyordu ki mutfakta,ses çıkarıp ritmi bozmayayım dedim. Hem itiraf edeyim, yemek yapandan çok zevk içinde yiyen olarak, seyrettikçe iştahım açılacaktı, korktum. Ara sıra geçerken uğrar,göz ucuyla fotoğraflara bakarım diye karar vermiştim ki, köşktekiler, Alaçatı’dakiler, derken vapurdakiler, Vera, Çukurcuma konu konuyu açtı. Kaldım. Hala mutfağa girip tel çırpıcı ile çikolatalı (70%kakao) mus yapma işine girişmedim -en kolayı o gibi geldi bana ,)- ama sessizce kapının kenarında da duramaz oldum. Hem, kitap çıkacak haberini geriden geriden okuyunca sevindiğime göre, merhaba deme vakti gelmişti. Pişiren, tadan, deneyen, yazan, okuyan herkesin eline emeğine sağlık.
    İyi geceler

    Yanıtla
  20. ALACATI

    28 Ocak 2011 ile 06:39

    Selam,
    Oncelikle cok kolay gelsin diyorum kitabiniz icin, umarim keyfini cikara cikara kitabinizi tamamlarsiniz. Gecen hafta telefonla arkadasimla konusurken bana kestane unu aldigini ve onunla ilgili bildigin bir tarif var mi diye sordugunda o gune kadar kestane ununu duymadigimi soylemistim, oda kek konusunda tereddut etmisti birkac italyan tarifde deneyecegini soylemisti, yarin sorarim ona ne yapmis acaba. Mutfak prensesi degilim ama, benim aklima kestane unu deyince ekmek geldi ama bilmem nasil olur??..Bol enerjik ve motivasyonlu gunler diliyorum..Sevgiler,

    Yanıtla
  21. Basak

    28 Ocak 2011 ile 07:16

    Cenk,

    Degisik malzemeleri denedigini gormek cok guzel, her ne kadar seni tatmin etmemis olsa da, bu mukemmelliyetci huyun yuzunden acaba guzelim tarifleri heba ediyormusun acaba diye dusunmeden edemiyorum. Yine de kitaba girecek tariflerin en iyisi olacagindan eminim. Bence beynine biraz zaman tani, hani birsey dilinin ucuna gelir ama hatirlayamazsin, baska bir konuya kanaliza ol aklina gelir derler ya, sen de birgun kel alaka bir tarifle ugrasirken veya pazarda gezerken (gezmeye vaktin yok gibi ama) aklina bir fikir gelebilir, bilemezsin 🙂 Umarim boyle bir suru degisik fikirlerle dolu olur kitabin, sirf denemedigimiz icin veya markette bulamadigimiz icin cekimser bakiyoruz ama bir kere kullanmaya baslayinca insan (kestane unu, biskoff, badem unu, peanut sosu!…) elinin altinda ana malzeme oluveriyor bu degisik urunler.

    Son teslim tarihi (deadline demeye calisiyorum) olan calismalarda herkes ayni zorlu gunleri gecirir, ama butun bu zorlu calismalarin sonunda kitabini eline aldigin zaman butun bu surecin kitabina birseyler kazandirdigini goreceksin bence, yani dedigin kadar kili kirk yaran bir adamsan hatta keskelerle baslayip ikinci kitap icin huzursuzlanmaya bile baslayabilirsin 🙂

    Herseye ragmen buraya ve daha bir suru seye vakit ayirdigin icin kendinle guru duymalisin.

    Bak sana gulumsemen icin komik bir link yolluyorum, umarim kizmazsin, kestane krizine cozum bulamasa da biraz kafani dagitir…

    Sevgiler
    http://www.youtube.com/watch?v=x541sggu4x4

    Yanıtla
  22. aylin

    28 Ocak 2011 ile 07:50

    Bence bu kadar işin altından cok iyi kalkıyorsunuz. Ha gayret.

    Yanıtla
  23. serpilcan

    28 Ocak 2011 ile 08:12

    kitabı heyacanla bekliyorum….kolay gelsin….

    Yanıtla
  24. Seda

    28 Ocak 2011 ile 08:28

    Ne iyi ettin ugramakla anlatamam oyle cok ozluyoruz ki yazilarini okumayi eski yazilarini donup donup okumak da guzel oluyo tabi. O ne muthis bi pasta oyle, ama bakmakla yetinicez artik yazi icin tesekkurler . KOLAY GELSIN

    Yanıtla
  25. zuzuşka

    28 Ocak 2011 ile 08:48

    Cenk, senin canın sağolsun,aklın huzulu olsun da tarif olmasın:)

    Yanıtla
  26. Nilay

    28 Ocak 2011 ile 08:51

    Sevgili Cenk,
    Burada “kitap yarın butun kitapçılarda” yazdığın gün ağlayacakmışım gibi hissediyorum… hayır bana ne oluyorsa yani 🙂

    Yanıtla
  27. zeynep

    28 Ocak 2011 ile 09:05

    Merhaba;
    Kitaba çok sevindim.Uzun süredir girip okuyamıyordum bile. Kitabın 2.olur belki,bir kitaba sığdırmak zor olsa gerek. Gerçi benim sizin tariflerinizden oluşan küçük bi kitabım var bile:)

    Çoook kolay gelsinn:)
    ellerinize sağlık:)

    Yanıtla
  28. çiğdem35

    28 Ocak 2011 ile 09:19

    bu arada tabaklara daaaaaaaaaaaaaa bayıldııııııımmmmmmmmm:)))))))))))))))))))))

    Yanıtla
  29. emrullah gumustas

    28 Ocak 2011 ile 09:20

    merhabalar,
    yemek kitabı yazımında tecrübem var. konu hakkında bilgi ve becerim mevcuttur.
    yardım isterseniz severek yardım ederim.
    Güzel yazılarınızdan mahrum kalmak istemediğimden.
    Selamlar.

    gumustase

    Yanıtla
  30. nnbalo

    28 Ocak 2011 ile 09:21

    kendinizle sürekli gurur duymadığınızı yazmışsınız bu yazıda ama biz sizinle duyuyoruz !
    bu karamsarlık, karında ağrı yapan heyecanın kısa bir yansıması. herşeyi çok güzel tamamlayacaksınız ben eminim. biraz daha sabır…kaçırdığınız fırsatların 10 katı geri gelecek kitaptan sonra…

    Yanıtla
  31. mutfakta2kisi

    28 Ocak 2011 ile 09:42

    tarif olmasa bile fotoğraflar yeter…

    Yanıtla
  32. buke

    28 Ocak 2011 ile 10:23

    kitabın çıktığında ilk alacaklardan biri benim. tarif olmasa da kitapta bir sürüsünü bulacağımızı bildiğimiz için içimiz rahat. bir süredir diyette olduğum için tarifleri deneyemiyorum. biliyorum ki aileme de yapsam bu güzellikleri oturup yarısını ben yiyeceğim (muffinler öyle olmuştu)

    Yanıtla
  33. fatoş

    28 Ocak 2011 ile 10:49

    uzun süredir sesiniz,soluğunuz çıkmıyordu..Bu sabah yeni yazıyı görünce inanılmaz keyiflendim.Kitap için çok heyecanlıyım,çok büyük bi merakla bekliyorum.Fotoğraflarda yine mutfağın,yine inanılmaz titizliğin ve yine mükemmelliğin…söylenecek bişey yok.

    Yanıtla
  34. nuraysan

    28 Ocak 2011 ile 10:52

    hoşgelldiinnn….

    Yanıtla
  35. SelinBahar

    28 Ocak 2011 ile 11:11

    Merhaba,
    Tebrik ederim.Macarons yapmaya başlama kararı zor bir karardır.Sonunda denemiş olmanıza çok sevindim.Ben de ilk denemelerimde aynen sizinki gibi farklı farklı sonuçlarla karşılaşmış görüntü pek iyi olmasa da lezzetten memnun kaldığım için ümidimi kaybetmemiştim.Zaman geçtikte 3-4 üncü denemelerde artık çok daha Macarons gibi görünmeye başladı. Pierre Hermé nin, La Durée nin ve bulabildiğim bütün Macarons tarifi kitaplarından yararlanarak sürekli bir arayış içinde olduğumdan sonunda tuttu. Her tanıdığıma tattırıp fikirlerini aldım galiba gerçekten güzel oldu 🙂 Mutluluk verici 🙂 Başarılarınızın devamını dilerim. Benim Macarons larıma bakmak isterseniz eğer yeni açtığım blog umdan birkaç çeşit görebilirsiniz.
    http://celinealacuisine.blogspot.com/
    Sevgiler,
    SelinBahar

    Yanıtla
  36. Ebru Selçuk

    28 Ocak 2011 ile 12:43

    Merhaba,
    iPhone ve iPad uygulamalarından sonra android içinde bir uygulama düşünüyormusun?

    Yanıtla
    • Cenk

      29 Ocak 2011 ile 12:21

      Ebru Selçuk – Şimdilik böyle bir plan yok maalesef.

      Yanıtla
  37. Cenk

    28 Ocak 2011 ile 12:52

    gun – Pasta göründüğü kadar zor değil. Eminim biraz sabır gösterseniz yaparsınız.

    Evren – Piyangonun kitap çıkmadan çok önce çıkması gerekiyordu ki fotoğraflar için alışveriş yapalım. Ne yapalım artık çıkarsa tanıtıma harcarız 🙂

    zarpandit – Teşekkürler. Birinci sorunun cevabı: Evet, beyaz çikolatadan hazırladım onları. Milka’nın beyaz çikolatası sorunsuz eriyor. Onu kullanmanı tavsiye ederim. Pınar Hanım’ın yolladığı un hala bitmedi. Kafkas’ın sattığını bilmiyordum, onu da denemek lazım, bilgi için teşekkürler. Elbette ayıp etmiş olmazsın. Kitap için geliştirdiğim tariflerin dışında bir deneme yaparsam mutlaka paylaşırım.

    basak – Kestane unuyla bir sonraki çalışma yakın bir gelecekte olmayacak ama ileride ihtiyacım olursa aklımda bulunsun.

    Arzu – Yumurtaları avuç içinde ısıtma fikri çok hoşuma gittiyse de mutfakta tek başıma çalışmayı tercih ediyorum. Nazik teklif için çok teşekkürler!

    derya – Malzemeler ulaşılmaz değil, nereden alınacağını da belirttikten sonra size bir e-mail atmak ya da bir telefon etmek kalıyor. Ama ulaşılmaz derken anlatmak istediğiniz o anda mutfağınızda olmayan, “elinizin ulaşamadığı” malzemeler ise onun için yapacak bir şey yok. O zaman da tarif verenlerin sizin malzemelerinize göre tarif oluşturmasını beklemektense sizin mutfağınızdaki malzemelere göre tarif aramanız daha mantıklı görünüyor.

    Pınar – Tarifteki malzeme ve metoda sadık kaldığınız (ve biraz da sabırlı olduğunuz) sürece aynı sonuçları almanız mümkün. Fırından ne çıkıyorsa onun fotoğrafını çekiyorum.

    Nilhan – Size de merhaba!

    Alaçatı – Ekmek de bir alternatif tabii ama benim aklıma hep şekerli şeyler geliyor. Denemeler sonuçlanınca buraya yazacağım.

    Başak – Link için teşekkürler, güzel dilekleriniz için de.. Nefes almayı ileride kısa bir tatil planım var o zamana saklıyorum.

    Nilay – Ben de o gun hiç gelmeyecekmiş gibi hissediyorum…

    emrullah gumustas – Teklifiniz için çok teşekkürler ama şu anda ihtiyacım olan tek şey daha fazla zaman…

    SelinBahar – Sanırım yazıyı okumadan yorumunuzu yollamışsınız, zira macaron yapmaya başlama kararı aldım diye bir şey söylediğimi hatırlamıyorum.

    Yanıtla
  38. sedir

    28 Ocak 2011 ile 13:16

    merhaba.siz beğenmeseniz de bizimle paylaşın.her haliyle güzel yaptıklarınız.dostça ve samimi.kestane unuyla un helvasına ne dersiniz..amaaa bizlerin yapabilme şansı yok denecek kadar az..kitabinızda başarılar dileğimle.dostlukla.

    Yanıtla
  39. sevil k.

    28 Ocak 2011 ile 15:05

    Cenk,

    Birsey yazmadan oylece okuyup gecemedim son yazini..O ne emek,o ne azim..Bravo.Kendimi Cafe Fernando okuyucusu oldugum icin sansli hissettiriyorsun.Iyi ki yillar once bir vesile bulmusum bu cafe’yi:)

    Artik o kadar cok calisiyoruz,o kadar cok kosturuyoruz ki kendimize vakit ayiracak azicik zamanimiz kaliyor.Ben o kisacik zamanlarda hep senin “cafe”deyim.Tesekkur ederim,sınırlı zamanlarimi boylesine iyi gecirebilmemi sagladigin icin.

    Umarim ki tanri tum emeklerinin karsiligini versin..Sonsuz sevgiler ve saygilar Cenk..

    Takipteyiz..
    Bence bu kitap “Best Seller” olur..

    Yanıtla
  40. pınar

    28 Ocak 2011 ile 18:04

    merhaba,
    zamana ne kadar ihtiyacın olduğuna emin olsam da cafefernando dan gelen her maili evet kitap bitti müjdesinin umuduyla açıyorum:))herkes gibi sabırsızlıkla bekliyorum.kestaneli bir tarif bencede tatlııııı olmalı(gerçi kestaneli pilavda favorilerim arasında ama sonuçta burda aslolan kestane unu)
    kestane unlu tarifin müthiş olacağına eminim ama kestane unu tedarik edebileceğimizden pek emin değilim:(gerçi sayende artık mutfağa daha önce girmiyor olan ne malzemeler cirit atıyor tezgahımızda ama…:)neyse kolay gelsin,ha bu arada bencede eleme yapma lütfen ha iki cilde yanaşmıyorsan da kısa zamanda ikincisini çıkarırsın ne olur ki…
    sevgilerle
    Pınar

    Yanıtla
  41. Zeynep

    28 Ocak 2011 ile 20:04

    Seviyorum senin tarzını yaaa; efendi, iyi yetiştirilmiş, zeki ve yetenekli. Sen beni tanımasan da ben sana “İyi ki varsın Cenk” demek istiyorum!

    Yanıtla
  42. Selin

    28 Ocak 2011 ile 20:17

    sevgili cenk; ben buraya çok sık yazmasam da, hatta sanırsam sadece bi kere yazdım:) her gün bakıyorum bloguna. ve deli gibi seviniyorum yeni bi yazı görünce. lütfen yaz. tarif yazma gerekirse, hatta ne yazarsan yaz ama mutlaka yaz:) seni okumak her zaman büyük bi keyif. kitabın konusunda her şey gönlünce olsun, sabırsızlıkla bekliyorum pek çokları gibi. taslakları görmek bile heyecanlanmama yetti de arttı zaten.

    Yanıtla
  43. turkan akgun

    28 Ocak 2011 ile 21:13

    Cenk bey,
    Yazilariniz uye oldugum icin bana surekli ulasiyor
    Cok memnun oluyorum.Ben de tariflerinizden faydalaniyorum.Enson havuclu kekinizi yaptim.
    Buyuk firin tepsisinde pisirdim.Sunger gibi pisdi.
    Sonra kalp kaliplarla kesdim.Ve kuvertur cikolata
    eritip kalplerin uzerine doktum.Oglum ve gelinimden tam not aldim.Tarifi sizdem aldigimi soyleyince hic sasirmadilar.Peynirkekinde de ayni
    tepki olmusdu:)Tesekkurler ve sevgiler.Tabiiki
    kolayliklar diliyorum. turkan

    Yanıtla
  44. GAMZE

    28 Ocak 2011 ile 23:56

    sevgili cenk,
    bütün tariflerini denemiş,lorange ve devil’s food cake ile gönülleri fethetmiş bir okurun olarak o çilekli pastanın tarifini şiddetle merak ediyorum…
    kitabının harika olacağını ve türkiyede de nasıl yemek kitabı yazılır;herkese göstereceğine gönülden inanıyorum….
    yolun açık olsun……

    Yanıtla
  45. meral

    29 Ocak 2011 ile 00:26

    Kusursuz ceket kalıbını bulmak için çıldırdığım günlerden birinde ,Bir modelin 6. düzeltmesini yaparken çok değerli bir moda ve fitting gurusu Vivien Hn bana demişti ki…’ Eh Meral, mükemmeli ararken elindeki güzelim modelden oluyorsun..yeterrr…Oldu işte..Ben olmuştur Cenk..Tariflerin ve resimlerin o kadar sanatsal ki..Kitap dörttt gözle bekleniyor..

    Yanıtla
  46. Pelin

    29 Ocak 2011 ile 06:40

    Ben doktora tezimi yazar ve bir turlu bitiremezken bir arkadasim “Tez bitirilmez, terk edilir” demisti. Belki sizin de isinize yarar diye bir soylemek istedim 🙂 Mukemmelin pesinde olan insanlarin kendi eserlerinden tatmin olamayisi herhalde normal ama mukemmel de iyinin dusmanidir, unutmayin. Kendinize de haksizlik etmeyin bence 🙂

    Yanıtla
  47. Senem Yüksel

    29 Ocak 2011 ile 10:52

    Pınar Hanım’dan aldığım kestane ununu,azıcık ateşi görecek kadar kavurup pasta kremasında kullandım ben. Kokusu gayet baskındı. Başka bir aroma kullanmadım bastırmasın diye zaten.Tamamen doğal olduğundan ve koruyucu katkı içermediğinden yapım sürecinde kendine has kokusundan kaybediyor olabilir. Ben yine de kestane unundan yulaflı kurabiye fikrini sevdim 🙂

    Yanıtla
  48. merve

    29 Ocak 2011 ile 16:49

    çalış çalış çalış.bizi boşver sen 😀

    Yanıtla
  49. Başak

    29 Ocak 2011 ile 17:57

    Sevgili Cenk,
    Seni ve yazılarını görmek gerçekten çok güzel.Kitabın için bu kadar titizlenmen üstelik de bir erkek olarak bu işi bu kadar özveriyle planlaman sana olan hayranlığımı bir kat daha artırıyor. Umarım herşey istediğin gibi gider ve biz de biran önce hayallerine giden bu yolculukta sana eşlik etmenin keyfiyle tariflerine ve sana kavuşuruz.

    Yanıtla
  50. nilay - Ank.

    30 Ocak 2011 ile 17:18

    Ceeeennnkkk!! Kıyamam yaa, nasıl da bozmuşsun moralini. Neden bu kadar büyüttün ki, kitap eylüle yetişmezse dünyanın sonu değil ya. Hadi diyelim 6 ay geciktin, resmin bütününe bakarsak seneler sonra hayıflanmaz mısın 6 aylık gecikmeyi kafaya taktığına, hele de sonunda ‘işte bu’ diyebileceğin ve gurur duyacağın bir iş çıktıysa ortaya. Ben öyle olacağından eminim,lütfen kendine haksızlık yapma. Denemelerinde bol şans diliyorum.

    Yanıtla
  51. Zeynep Öykü

    30 Ocak 2011 ile 17:20

    Merhaba Cenk

    Mutfak robotun güzelmiş.
    Ben kitchenaidi büyük uğraşlar sonucunda Amerika fiyatına Avrupa voltajıyla aldım getirdim 🙂 Bu başarıldıktan sonra sıra güzeeeel bir mutfak robotuna geldi. Ne düşünüyorsun bu konuda, mutlumusun seninkiyle.

    Yanıtla
    • Cenk

      31 Ocak 2011 ile 11:43

      Zeynep Öykü – Çok memnunum, tavsiye ederim.

      pınar – Dolgu malzemesi olarak tazeden hazırlama taraftarıyım. Aslında kestane unu glutene bağlı rahatsızlığı olanlar için iyi bir alternatif. Değerlendirmenin bir yolunu sanırım buldum, ama ne zamana yazabilirim onu bilemiyorum.

      Yanıtla
  52. şeniz

    30 Ocak 2011 ile 23:52

    ohhhh…nihayet bayağı meraklanmıştım…neyseki iyi olduğuna sevindim. ara sıra vakit bulursan bizleri haberdar et senin içinde değişiklik olur.kendinide yiyip bitirme eminimki kitabın harika olucak sana kolay gelsin cenk…

    Yanıtla
  53. pınar

    31 Ocak 2011 ile 00:35

    Cenk Bey,
    Kestane ununu krema türünden dolgu malzemesi gibi bir şey yapmak için kullansanız acaba bir şeye benzer mi ki.. Hani badem unundan fransız hamurlu tatlılarına, turtalara vs. iç malzeme hazırlanır ya. Pınar Kaftancıoğlu’ndan ben de bir kaç yıldır alış veriş yapıyorum. Bu kestane ununa pek yüz vermedim açıkçası. Verimli olacağını düşünmediğim için. Kestane geleneksel yöntemlerle piştiği zaman bile tadını saklayabilen bir yemiş. Neyse, dolgu malzemesi olur belki diye düşündüm, şekerle filan tatlandırılırsa. Kolay gelsin 🙂

    Yanıtla
  54. Ulya

    31 Ocak 2011 ile 10:14

    Merhaba,

    Tariflerinizin defalarca denenmiş ve her olasılığın düşünüldüğü tarifler olduğunu bilmenin rahatlığıyla sizden tek bir tarif bekliyorum: macaron! En az 10 tariften denememe, her yazılanı birebir uygulamama rağmen hala mükemmel macaronu başaramıyorum malesef, bu yüzden de tariflere güvenemiyorum, herkes kendi fırını için ölçü ve süre veriyor sanki.

    Macaron tarifini kitabınıza koyacağınızı tahmin ediyorum, ve inanın kitaptan ilk deneyeceğim tarif bu olacak!

    Yanıtla
  55. çiğdem35

    31 Ocak 2011 ile 14:50

    tabaklar bir sır değildir umarım cenk meraklandım iyice .Nereden alındı acabaaa:)????

    Yanıtla
    • Cenk

      31 Ocak 2011 ile 16:02

      çiğdem35 – Tabakları bu sene bizim yazlık evde buldum. Bizimkiler alalı sanırım 20 seneden fazla olmuştur.

      zinnur – Linkler için çok teşekkürler. Aslında amacım tarif tutturmaktan çok kestane tadında bir şeyler elde etmek. Makaronların kestane dolgusu olmasaydı eminim ki kestane unu tek başına yeterli aromayı vermezdi. Gerçi kestane ununun kendisini de tadınca çok fazla kestane tadı gelmiyor. Denediğim keke ve yukarıdaki başarısız kurabiyete ek olarak bir de yarı-başarılı kurabiye denemem var ama ancak vakit bulduğumda geliştirebileceğim. İlk denemenin tadına bakanlar sevdi, hatta bana kestane tadı çok gelmemesine rağmen onlar tersini iddia etti. Birkaç kez daha uğraşayım, buradan anlatırım.

      Yanıtla
  56. zinnur

    31 Ocak 2011 ile 15:33

    Cenk, herseyden once kolay gelsin. Sonucun cok iyi olacagindan eminim, umarim surec cok sancili olmaz.

    Kestane unu eskiden beri oynamak istedigim bir malzeme. Firsat bulamadim daha ama aklimin bir ucunda kalmis, glutenle karisinca kekte daha iyi sonuc veriyor. Yani sadece kestane unuyla yapmamak lazim denemeleri. Bir de ilerde denerim diye isaretledigim tarifler arasinda soyle bir link var.

    http://www.cheftalk.com/forum/thread/3424/lookin-for-chestnut-flour-cakes

    Isa nikli yorumcunun verdigi tarifler belki ilerki denemeler icin sana cikis noktasi olabilir. Ozellikle Cake Bible’da yer alan her tarife daha denemeden guvenim var.
    Kolay gelsin.

    Yanıtla
  57. zinnur

    31 Ocak 2011 ile 15:54

    Bir de Isil’in bir mutfak faciasi sonucunda elde ettigi kestane unuyla yaptigi sahane makaronlara link vermek istedim. Badem unuyla yari yariya kullanmis kestane ununu.

    http://isilca.blogspot.com/2010/12/kurtarilan-kestanelerden-makaron.html

    Yanıtla
  58. çiğdem35

    31 Ocak 2011 ile 19:54

    🙁

    Yanıtla
  59. Nil

    01 Şubat 2011 ile 14:23

    Kitabın çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum…
    14 Şubat a az kaldı belki Sevgililer günü için süpriz bir tarif gelir !!!
    Kolay gelsin.
    Sevgiler

    Yanıtla
  60. seray

    01 Şubat 2011 ile 16:54

    olay tv de hafta içi her akşam adını hatırlayamadığım bir program var saat 19:00 civarında, neredeyse bir yıldır dönüşümlü olarak iki ünlü şef ile kestane, kestane şekeri,kestane unu kullanarak(kafkas ın sponsorluğunda) binbir çeşit pasta,tatlı,makarna,kestaneli ravioli bile yaptılar. belki tarifleri bir yerlerde kayıtlıdır, biraz takip etsen ilham verebilir. sonuçta amerikayı yeniden keşfetmektense tarifler illaki bi yerlerde yapıldılar…

    Yanıtla
  61. damla

    01 Şubat 2011 ile 18:54

    kucuk bir ayrinti ama, cranberry’nin Turkce’sini kullanmaniza sevindim.
    yasasin turnayemisi!

    Yanıtla
  62. sümeyye

    02 Şubat 2011 ile 14:41

    merhaba cenk bey. size nereden ulaşabileceğimi bilemedim. kurabiyenizle alakasız bir sorum olacak. inşallah cevaplarsınız. dr. oetker in limon ve acıbadem aromasını aldım. acaba bu aromalar vanilya özütüyle aynı şey midir? vanilya özütü elde etmek için vanilya çubukları viski içinde bekletiliyor sanırım. bunun içindekiler kısmında aroma yazıyor yalnızca. dr oetker den ne maille ne telefonla kimse dönüş yapmadı. belki bilginiz vardır bu ürünler hakkında. teşekkür ederim.

    Yanıtla
    • Cenk

      03 Şubat 2011 ile 10:37

      sümeyye – Limon, acıbadem ve vanilya birbirinden çok farklı tatlar, dolayısıyla elbette aynı şey değil. Vanilya özütü elde etmek için viskide değil, daha nötr bir tada sahip votkada (ya da rom) bekletiliyor. Bahsettiğiniz markanın vanilya aroması tamamen sentetik bir üründür ve gerçek vanilyayla aynı şey değildir.

      Yanıtla
  63. Nagehan

    02 Şubat 2011 ile 15:10

    Ben de kitabı sabırsızlıkla bekleyenlerdenim. Ayrıca hiç kitap yazmamış olsam da, ben de zaman zaman çalışırken kendi kendime ” Neden böyle bir işe kalkıştım sanki, yetişmeyecek işte?” diye sorar paniklerden panik beğenirim. Henüz gerçekleşmemiş ve belki de hiç gerçekleşmeyecek olumsuz ihtimallere dertlenmeyi de “hayatımın mottosu” olarak adlandırsam yanlış olmaz 🙂 Ama bütün bu endişelerin aslında işini en iyi şekilde yapmak isteyen bir insanın endişeleri olduğu da kesin. Bütün bu ihtimama,verilen zamana ve kalp çarpıntılarına bakarsak çok çok güzel bir iş ortaya çıkartacağınız kesin. Endişelenmeyin demiyorum çünkü endişe sizi üretken yapıyor! 🙂
    Sevgiler ve kolaylıklar

    Yanıtla
  64. begum kocum

    02 Şubat 2011 ile 20:20

    Cenk sahane gorunuyor yine.
    Ellerine saglik.

    Yummy !

    Yanıtla
  65. begum kocum

    02 Şubat 2011 ile 20:30

    Ayrica ek olarak,kitabin taslagi bile kocaman gorunuyor.Sabirsizlanmak,bolca.

    Yanıtla
  66. Ayse

    03 Şubat 2011 ile 10:07

    Merhaba, canım Cenk’çim,

    Çok çalışıyorsun bu çalışmanın karşılığını alacagına eminim 🙂 Taslakları görünce nasıl mutlu oldum anlatamam bu demek ki yakında kitabına sahip olabileceğim çünkü! 🙂 Bir an önce almak/okumak için sabırsızlanıyorum. Allah kolaylık versin sana 🙂 Buraya yazmana, bizimle böyle dertleşmene de bayılıyorum. Senden bi ses haber duymak bile yeterli gelio insana.

    Kestane unu için ben de Kafkas’ı tavsiye edeceğim yukardaki yorumlarda oldugu gibi.

    Bir de çilekli pastanın tarifini ipadi olmayan insanlar için buraya da yazarsın di mi?? Mutfak becerilerim konusunda en cok hayalini kurduğum şey mükemmel çilekli pasta yapabilmek. Bu tarif bu hayali gerçekleştirir diye düşünüyorum 🙂

    ELlerin dert görmesin, simdilik güle güle 🙂

    Yanıtla
  67. hanne

    03 Şubat 2011 ile 16:46

    Kolay gelsin

    Yanıtla
  68. Carriemel

    03 Şubat 2011 ile 19:38

    Merhaba Cenk
    hayret bu yazı abone olmuş biri olarak benim maile düşmedi.iyiki blogu açıp bakmışım bu güzel yazıyı gördüm.böyle dertleşir gibi yazman süper.zaten bloguna takip edenler için seni okumakta çok önemli.illa da tarif olacak değil.yani ben böyle düşünüyorum.hadi kolay gelsin sana. dört gözle bekliyorum kitabını.Ipad bağımlısı ve ilk sahip olanlardan biri olarak sevindim application haberine ama ben daha Iphone’a koyamadım ki.Tek suçum Italya’da mı yaşamak?? Soracak vaktin de olmamıştır senin şimdi ajansa.. Neyse bir ara yeniden denerim.Belki Ipad app englih olacak onu yüklemek nasip olur ve tercih ederim aslında çünkü kocaman görürüm yazıları:)) Sana özel mail atacağım şimdi paylaşmak istediğim bir tarif var.

    Yanıtla
  69. mine

    05 Şubat 2011 ile 11:13

    kitabı çok merak ediyorum biran önce ve hayırlısıyla çıksın artık : )

    fotolara bakıp ben de yapmak istedim macaroondan ama soymak çok zor geliyor doğrusu onun için sadece fotolara bakıp bakıp iç geçireyim : 🙂

    Yanıtla
  70. Arzu B

    06 Şubat 2011 ile 17:37

    Sevgili Cenk!

    Sicaklara dayanamadigimiz icin Turkiye’ye gelisimiz hep Eylul ayinda oluyor. Bu yil geldigimde ilk isim bir kitapciya dalip senin kitabini almak olacak! Heyecanla bekliyorum!

    Iyi sanslar ve basarilar!
    Arzu

    Yanıtla
  71. Özlem Odabaş

    07 Şubat 2011 ile 20:49

    Yılbaşından beri yeni bir yazını dört gözle bekliyordum.Evet, bu aralar yazılarının arası bayağı açıldı.ama olsun, kitabının çıkmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.Şimdilik yazılarından mahrum kalsakta olur.Çilekli pastanın tarifi kitapta olacak mı?Muhakkak yapmalıyım.

    Yanıtla
  72. Aycan

    08 Şubat 2011 ile 12:57

    Ben de “ooh bak ikinci draft ilkine göre incelmiş” diyordum,.. Meğer iki ciltmiş,.. O iki cildi tek bir kitabın kopyası sanmışım başta,.. Aslında o kadar istemiyorum ki kitap çıkarmanı,.. Tek flört malzemem olan “Kızlarr nasıl olmuş kurabiyem” tarifleri ayyuka çıkacak çünkü,..

    Yanıtla
  73. Melek

    09 Şubat 2011 ile 16:41

    dünya nutella günü için bir tarif bekliyodum ama gelmedi 🙁

    Yanıtla
  74. zuzuşka

    10 Şubat 2011 ile 10:58

    şikayet etmiyorum ama özlüyorum yazılarını..

    Yanıtla
  75. fevziye

    10 Şubat 2011 ile 16:44

    macaroon tarifi istiyordum yapabileceğim dedimki bir cafefernando’ya bakıyım bir e-mail atarım macaroon tarifi verirmisiniz diye siteyi açınca şaşırdım.Macaron tarifi İnşallah istediğiniz başarıya ulaşınca bizede söylersiniz bizde yaparız.Bu arada kestane unu kimin aklına gelmişse değşik bir yorum varsada böyle bir un bilmiyordum.Size kitabınızda başarılar inşallah istediğiniz gibi bir kitap olur..

    Yanıtla
  76. melike

    16 Şubat 2011 ile 14:51

    sevgili Cenk,

    olur da bir gün “grasshopper brownies” yaparsın diye nefesimi tuttum bekliyorum. aynı heyecan, kitabın için de geçerli..
    kolay gelsin.
    sevgiler…

    Yanıtla
  77. burcu

    19 Şubat 2011 ile 02:02

    merhaba,
    ben bu sayfayı nasıl keşfetmemişim diye hayıflanıp duruyorum. nelerden mahrum kalmışım, güzel tarifler, cömertçe verilmiş ipuçları, harika fotoğraflar ve öncesinde gülümseten dostça paylaşımlar. kitap ve diğer hayal ettiğin ne varsa umarım herşey yolunda gider, istediğin gibi olur. Ben de bu arada bütün siteyi hatmeder heyecanla yeni yazılar, yeni tarifler beklerim:)
    çok ama çok teşekkürler…

    Yanıtla
  78. Canan

    24 Şubat 2011 ile 16:46

    Cenk Bey merhaba, bilmiyorum kaç zaman önce sizin sitenizi sık kullanılanlara eklemişim ama sık kullanılanlarda neler var bir bakayım demek bugüne kısmet oldu ve inanın tüm günümü aldı ve hala bitiremedim yazılanları okumaya yapılanlara iç geçirerek bakmaya.
    benimde favorilerim her zaman için şekerli şeyler olmuştur.
    Sitenizde ki herşey muhteşem ve iyiki şimdi görmüşüm kitap çıkartacağınıznı yoksa diğer arkadaşlar gibi çok önceden haberim olsaydı bu günler geçmek bilmezdi, Eylül bile o kadar uzak geliyor ki gözüme 🙂 bir an önce kitabınıza kavuşmak istiyorum, o zaman kadar da bu muhteşem sitenizin tadını çıkarıp kaçırdığım herşeye uzun uzun vakit ayıracağım.

    sevgiyle kalın

    Yanıtla
  79. nuray

    27 Şubat 2011 ile 19:11

    sitenizi uzun süredir takip ediyorum tarifleriniz gerçekten çok güzel özellikle resimler çok iştah kabartıcı:D kitabınızıda merakla bekliyorum.
    ama benim merak ettiğim kitapta hep tatlı tarifi mi olacak? yoksa çorba,makarna,pilav vb. tariflerde olacak mı?

    Yanıtla
    • Cenk

      11 Mart 2011 ile 13:19

      Nuray – Sorunuzun cevabını ilerleyen günlerde yazmayı planladığım bir yazıda vereceğim.

      Yanıtla
  80. Ayda

    03 Haziran 2011 ile 17:12

    Ben yemek yemeği seven ama pişirmeye vakti olmayan bir bayan olarak çoook üzgünüm bende bunlardan yemek istiyorum :((

    Yanıtla
  81. ümmü

    11 Aralık 2011 ile 15:30

    elimde bir kase soyulmuş kestane ile ne yapsam diye düşünürken kestaneli toplar yapmaya karar verdim dışlarınıda rengarenk bir güzel süsledim amaa
    sonuç vasattı kestane tadı yoktu arkadaşlarıma da tattırdım sadece bir kişi :)) o da ! neyse..

    Yanıtla
  82. zeynep

    24 Şubat 2013 ile 18:09

    Merhaba, kestaneyi ben de çok seviyorum.. Ama farklı tariflerde kulanmaya kalkınca, tadını kaybediyor, sanki ıslak ve hafif tatlılarda daha çok belli oluyor.. Bu yüzden ben kestaneyi (ununu almaya cesaret edemedim henüz Pınar hanımdan) püre haline getirip biraz krema ve şeker ile karıştırarak pastada kullandım, çok yoğun ve güzel bir tat oldu, eğer kestane unu ile de aynı sonucu allırsam, çok büyük kolaylık oalcak tabii…

    Yanıtla
    • Cenk

      24 Şubat 2013 ile 21:42

      zeynep – Maalesef kestane unu, haşlanmış, soyulmuş ve püre haline getirilmiş kestanelerin yerini tutmuyor.

      Yanıtla
  83. Baris

    19 Ekim 2015 ile 01:24

    Selam… Patatesi haslayin ve ezin. Kestane unu, biraz bugday unu, haslanmis ezilmis patates, azicik tuz ve bir yumurta sarisiyla kulak memesi kivaminda hamur yapin. Iki parmak kalinliginda fitiller yuvarlayin ve bunlari lokum buyuklugunde keserek makarna gibi haslayin. Baska bir tavada sarmisak, domates ve mantarli sos yapin hasladiginiz hamurlari bu sosun icine koyup biraz cevirin…

    Yanıtla
  84. Muhittin

    08 Ocak 2016 ile 19:58

    Kestane unundan (şekerpare benzeri) şerbetli bir tatlı denediniz mi ? Yakışacağını düşünüyorum

    Yanıtla
    • Cenk

      14 Ocak 2016 ile 15:52

      Muhittin – Denemedim. Şerbetli tatlılarla pek aram yok.

      Yanıtla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

mutfakta2kisi için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Sarışın Çikolata, Tahin ve Susamlı Trüf

Havuçlu Kek Tarifi

Kıtır Pastırmalı Patates Salatası

Çilekli, Beyaz Çikolatalı ve Yoğurtlu Tart

Mısır Gevreği Sütlü Dondurma

Vanilya Özütü

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy