Nedense her ekmek yapışımda kendimle pek gurur duyuyorum. Zor veya uğraştırıcı da değil. Yani, en azından Cafe Fernando’da geçmişte yayınlanan bazı tarifler düşünüldüğünde. Elbette bir kruvasan macerasıyla karşılaştırılamaz. Şu çikolatalı pastada olduğu gibi tarifi günlere bölmeye de gerek yok. Taş gibi narların suyunu sıkıp reçel kıvamına gelene kadar başında beklemek gibi ortalığı batırma ihtimali olan ve sabrınızı test eden adımlar da içermiyor. Tamam, belki hamurun kabarmasını beklemek gerekiyor, ama çikolatalı cheesecake yaparken peynirin süzülmesini beklemek gibi değil ki bu; ekmeğin kabarmasını izlemek bile büyük bir keyif bence.
Toplam 2 saatlik kabarma süreci ve fırında geçireceği 45 dakikayı saymazsak, bu tost ekmeğini yapmak arşivdeki kurabiye tariflerinden herhangi birini yapmaktan daha kısa vakit alıyor. Tarifleri geçelim, arabaya atlayıp markete gitmekten veya soğukların geri geldiği şu günlerde sarıp sarmalanıp sokağın başındaki fırına kadar yürümekten bile daha az vakit alıyor. Tadı ise herhangi bir markette veya fırında bulabileceğiniz ekmeklerinkinden çok daha güzel.