• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH

Kayısılı Tart

Kayısılı tart dedim ama aslını soracak olursanız bu bir kurabiye. Amerikan yemek kitaplarına soracak olursak tabii. Yoksa, göz var izan var, bal gibi de tart işte. Bir tek bu mu? Brownie de kitapların kurabiye bölümündedir hep. Gerçi Brownie ve çikolatalı bir kek arasında dağlar kadar fark var ama kurabiye demektense…  Neyse, adı sanı önemli değil zaten. Ben en iyisi bu kayısılı tart bugün neden burada, biraz onu anlatayım.

Doğum günlerimiz, anneler günü, babalar günü, bayramlar… Bu gibi günlerde ne zaman dışarıda yemek yerine bizimkilerde toplanmaya karar versek, daha kapıdan girişte iki tane boş torbayla karşılaşırım. Bir tanesi abime, bir tanesi bana. Boş, çünkü giderken dolacak. İçine girecek şeyler elbette mevsimine göre değişiklik gösteriyor. Eskiden Bayramoğlu’ndaki yazlıktan ne getirdilerse, bir de İstanbul’a dönerken Darıca’ya uğramışlarsa oradan neler toparladılarsa onlarla dolardı. Bana muhakkak dallarıyla birlikte meyveler (hiç böyle güzel nar gördünüz mü?), abime de mutlaka benim ağzıma koyamadığım ortasına çörek otu serpilmiş Darıca yoğurdundan. Sonra, istesek de istemesek de, babamın en sevdiği, sivri biber – ki çoğu zaman, daha asansöre biner binmez abimlerin torbasındakiler benimkine aktarılır. Dünyadaki en çıtır, en minik yapraklı, en lezzetli semizotundan. Bizi de kendileri gibi bir tane patlıcandan karnıyarık yapıyoruz zannediyor olmalılar, birer tane patlıcan. Bazen salatalık, belki birer şeftali. Ya da kocaman bir ayçiçeği. Bahçede ne olgunlaştıysa…

Devamını oku >>

06 Temmuz 2011 · 104 Yorum Kategori: Best of Cafe Fernando, Meyveli Tatlılar, Tart Etiket: kayısılı tart

Ici, Berkeley Bowl ve Saveur Ödülleri

Güzel haberi alalı iki haftadan fazla oldu ama tarif denemeleri ve fotoğraf çekimlerinden kafamı ancak kaldırabildim. Saveur ödülü, geçen sene olduğu gibi, hiçbir zaman esirgemediğiniz desteğiniz sayesinde Cafe Fernando’nun oldu. Bu sene önerilen 40.000 blog arasından Saveur’ün editörlerinin belirlediği adayların oylanma süreci iki hafta önce sona erdi ve güzel haberi Saveur’den sabahın köründe gelen e-posta sayesinde aldım. Fındık Kremalı ve Çikolatadan Dantelli Brownie, Saveur dergisinin düzenlediği Blog Ödülleri’nde “En İyi Özgün Tatlı Tarifi” seçildi. Saveur dergisi sonuçları açıkladıktan bir gün sonra “The Independent” ve hemen ardından Pazar günü de Sabah gazetesi Pazar ekinin arka sayfasında habere yer verdi. Değerli vaktini ayırıp oy veren ve destek olan herkese tek tek teşekkür ederim! Tüm kategorilerde kazananların listesini burada bulabilirsiniz.

Gelelim bugünkü yazının konusuna. Chez Panisse‘in bir öncesi bir de sonrası var. Sonrasında ne yapacağımız daha gitmeden önce belliydi. Chez Panisse’e arabayla beş dakika uzaklıkta yaşayan Özlem‘in kardeşi Güliz ve nişanlısı Başar’la Ici‘de dondurma keyfi. Gerçi Chez Panisse’te klasik bol kepçe Amerikan porsiyonları yok ama iki katı kadar yemiş olsaydım bile dondurmaya ayıracak yer bende her zaman vardır.

Devamını oku >>

01 Haziran 2011 · 84 Yorum Kategori: Cafe ve Restoran, Gezi ve Seyahat Etiket: berkeley bowl, ici berkeley, san francisco, Saveur

  • « Önceki
  • Sayfa 1
  • Interim pages omitted …
  • Sayfa 26
  • Sayfa 27
  • Sayfa 28
  • Sayfa 29
  • Sayfa 30
  • Interim pages omitted …
  • Sayfa 113
  • Sonraki »

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Chez Panisse

Tahinli ve Leblebili Brownie

Mrs. Hockmeyer’in Muzlu Kek Tarifi

Korova Kurabiyeleri

Çikolatalı Babka

İki malzeme, beş dakika, bir harika çikolatalı mousse

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy