• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH

Domates, Biber, Patlıcan ve Mantarlı Makarna

İş günlerimi aratmayacak kadar yoğun bir hafta sonu geçirdim. İşi bıraktığımdan beri birkaç fotoğraf çekimi projesinde yer aldım ama bu seferki ilk defa hem stilistliğini hem de çekimlerini baştan sona benim gerçekleştirdiğim bir projeydi. İleride bir gün otobüs beklerken hazırladığım sandviçi görebilirsiniz. Cumartesi bütün gün alışveriş, eve gelince hazırlık ve çekimlerde yer alacak bir tatlıyı pişirmekle geçti. Sabaha karşı yatıp ilk ışıklarla uyandım. Pazar ve Pazartesi günleri de tüm gün fotoğraf çekimi ve ardından savaş alanını andıran salon ve mutfağı temizlemekle geçti. Salı günü fotoğrafları düzeltmek ve ajans onayıyla geçti, güneş battıktan sonra da ertesi sabaha kadar kılımı kıpırdatmadan yattım. Dünü hafta sonum ilan ettim. Bugün de Binnaz geldi, hiç dağınık çalışmadığım halde her yerden bir yemek kırıntısı çıkınca mutfak dolaplarındaki her şey indi, silindi ve tekrar yerleştirildi. Şimdi de sırtım, belim ve dizlerim ağrıyarak bunları yazıyorum.

Yeterince acındırabildim mi kendimi?

Durun, daha bitmedi. Aslında söylemeye dilim de varmıyor ama, hani işten ayrıldım, blog yazarı oldum, uçuşsun tarifler uçuşsun fotoğraflar diyordum ya…

Bu gidişle hayal… Her hafta başı oturup plan yapıyorum, şu gün şunu bu gün bunu anlatırım diye, ama araya mutlaka bir şey giriyor. Hem eski işten kalan birkaç projeyi toparlamakla meşgulüm, hem de işi bıraktıktan sonra üzerinde çalışmaya başladığım pek heyecanlı başka projeler üzerinde çalışıyorum. Burada bahsedebileceğim kıvama gelince de son ayrıntısına kadar paylaşacağım.

Şimdi konumuza gelelim.

Eskiden, çok eskiden, ben bir zamanlar çalışırken, ofiste geç saatlere kadar müşteri onayı beklemekle geçen günlerin akşamında kurtarıcım olan bir tarifti bu.

Dakika dakika şu şekilde gerçekleşiyor:

Akşam yorgun argın işten eve geliyorsunuz, soyunup dökünüyorsunuz, günün yorgunluğunu atmak için duşa girmeden önce domates, patlıcan, mantar ve biberleri aynı boyutta olmalarına özen göstererek doğruyorsunuz, azıcık tuzla ezip püre haline getirdiğiniz sarımsak, zeytinyağı ve karabiberle birlikte harmanlayıp bir tepsiye yayıyorsunuz ve fırına veriyorsunuz.

Kocaman bir tencereye de su doldurup kaynamak üzere ocağa koyup duşa giriyorsunuz. Duştan çıkıp kurulandığınızda su kaynamış oluyor. Makarnaları suya atıyorsunuz. O esnada sebzelerin pişmesi bitince fırının alarmı çığlığı basıyor. Makarnayı süzüp sebzelerle harmanlıyorsunuz, tabağa aktarıp üzerine biraz Parmesan peyniri serpiyorsunuz ve akşam yemeğiniz eve girdikten 45 dakika sonra hazır. Hem de başında beklemeden.

Sebzeli Penne 2

Bu kadar zaman hesabı yaptıktan sonra şimdi vereceğim püf noktası bir çelişki yaratacak, ama ne yapalım, takıntılı olduğum bir konu.

Pişmiş cherry domateslerin kabuğu beni çok rahatsız ediyor. Ve itiraf ediyorum, yukarıdaki yemek piştikten sonra ne kadar yorgun ve aç olursam olayım, tek tek cherry domateslerin kabuklarını sıyırıp atıyorum. Siz de benim gibi takıntılıysanız, ufak bir püf noktası vermek isterim.

Cherry domatesleri ikiye kesip pişirince kabuğunu tek çekişte almak zor oluyor. Piştikten sonra kendiliğinden kalkıyor ama iş sıyırmaya gelince salkıma tutunduğu yer inatçılık ediyor. Dolayısıyla domatesleri ikiye kesmeden önce enine üst kısmından biraz kesip sonra ikiye bölüyorum (üstteki fotoğraftaki gibi). Böylelikle kabukları parmağınızın ucuyla tek hamlede soyup çıkarmak mümkün oluyor.

Tarifin en önemli kısmı ise, alttaki fotoğrafta görüldüğü gibi, sebzeleri tepsiye yayarken çok kalabalık olmamalarına özen göstermek. Bu 30 dakikanın sonunda amaçladığımız şey sebzelerin bıraktıkları suyu çekip ardından karamelize olmaları. Fırın tepsisinde sadece 3-4 çorba kaşığı kadar bir su kalmış olacak. Tamamen kurumalarına izin vermeyin; bu geriye kalan su makarnanın sosu için gerekli. Karamelize olmalarını sağlamak için sebzeleri yıkadıktan sonra çok iyi süzmek ve hatta kurulamak lazım.

Sebzeli Penne 3

Bir de üstteki gibi aralarında biraz boşluk bırakarak yerleştirdiğinizde sebzeler suyunu çabuk çekiyor ve fazla buhar ortaya çıkmıyor. Alttaki malzemeler standart bir fırın tepsisi için ideal. Malzeme miktarını artırmak isterseniz iki ayrı tepsiye bölmenizi tavsiye ederim.

Şimdiden afiyet olsun.

Domates, Biber, Patlıcan ve Mantarlı Penne Makarna Tarifi

Malzemeler

2 kişilik

  • 300 gram Penne makarna
  • 1 adet (150 gram) patlıcan
  • 12 adet (300 gram) cherry domates
  • 350 gram mantar
  • 1 adet (250 gram) yeşil biber* (veya 2 adet kapya biber)
  • 3 diş sarımsak
  • 6 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 çay kaşığı tuz
  • Taze çekilmiş karabiber
  • 50 gram Parmesan peyniri

* Dolma yaptığınız yeşil biberler için 30 dakika çok fazla olacaktır. İkinci fotoğrafta gördüğünüz tipte daha etli ve büyük olan biberlerden bulabilirseniz onu kullanın. Bulamazsanız kapya biberle de yapabilirsiniz.

Yapılışı

  1. Patlıcanı alacalı soyup boylamasına ikiye kesin, ardından enlemesine birer santim kalınlığında dilimler halinde kesin.
  2. Cherry domateslerin tepesini kesip atın, ardından ortadan ikiye kesin.
  3. Mantarların büyüklerini boylamasına dörde, ufaklarını da ikiye kesin.
  4. Biberin tepesini kesip çekirdeklerini çıkartın. Ortadan ikiye bölüp her yarısını uzunlamasına tekrar ikiye kesin ve 2 santimetrelik kareler halinde doğrayın.
  5. Sarımsakları bıçakla irice doğrayıp üzerine tuzu dökün. Bir çatal yardımıyla püre haline gelene kadar ezin.
  6. Sebzeleri, sarımsağı, 3 çorba kaşığı zeytinyağını ve taze çekilmiş karabiberi büyük bir kapta harmanlayıp yağlı kağıt serilmiş bir fırın kabına tek katman olacak şekilde yayın.
  7. Fırınınızın ızgara ayarında orta-yüksek sıcaklıkta, sebzeler bıraktığı suyun büyük bir kısmını çekip karamelize olana kadar, yaklaşık 30 dakika boyunca, arada bir kaşık yardımıyla karıştırarak pişirin.
  8. Sebzeler pişerken büyük boy bir tencereye bol su doldurup kaynama noktasına getirin. İçine bol tuz atıp tekrar kaynama noktasına gelmesini bekleyin ve makarnaları atıp al dente kıvamında pişirin.
  9. Makarnayı süzüp tencereye geri alın. Pişmiş olan sebzeleri ve 3 çorba kaşığı zeytinyağını ekleyip harmanlayın.
  10. Servis yaparken üzerine Parmesan peyniri rendeleyin.

07 Mayıs 2010 · 77 Yorum Kategori: Makarna Etiket: biber, domates, Makarna, mantar, Parmesan, patlıcan, penne

Previous Post: « L’Orange
Next Post: Chez Dumonet, Paris »

Okuyucu Etkileşimi

77 YORUM

  1. merve

    07 Mayıs 2010 ile 01:44

    2 saat önce en son baktığımda yeni bir tarif ve güzel bir yazı göremediğime üzüldükten sonra şu an ki sevincim doruklarda..üstüne üstlük soteleyerek yemeye bayıldığım mantar, patlıcan, domates ve biber 4lüsünü neredeyse her yemeğe koymak isteyebileceğim parmesanı makarnayla birlikte görerek bu gece güzel rüyaları garantiledim..bu arada blogtaki pekçok tarifi uygulayıp insanları kendime hayran bırakmama rağmen=) bu benim ilk yazım..son olarak iyiki varsın cafe fernando..

    Yanıtla
  2. inci

    07 Mayıs 2010 ile 04:53

    Merhaba Cenk Bey,

    Sabaha karşı bir makarna gördüm, yanağınızı dayar uyursunuz! Makarna sever bir insan olarak en kısa zamanda deneyeceğimden hiç kuşkunuz olmasın…
    Ellerinize, emeğinize sağlık…

    inci

    Yanıtla
  3. nalan

    07 Mayıs 2010 ile 07:11

    sabah sabahhhhhhhhhhh daha kahvaltı yapmadımmmmmmmmmmmm :)) makarnanın saati olmazzzzzz muhteşem görünüyorrrrrrrrrrrr

    Yanıtla
  4. hale

    07 Mayıs 2010 ile 07:32

    merhabalar tarifleriniz çok güzel daha okurken lezzetini hisedebiliyorum.uzun zamandır takipçinizim herhangi bir şey pişirmeden önce sizin yazılarınızı gözden geçirmek elzem oluyor.elinize sağlık.tarifini verdiğiniz makarnanın sosunu ben tavada soteliyordum ama bu akşam fırın denemesi yapıcam.hatta birazda beyaz şarap ekliyordum.yeni tarifleri bekliyorum heyecanla…….

    Yanıtla
  5. ayşem

    07 Mayıs 2010 ile 07:35

    Sevdim ben onları…

    Yanıtla
  6. Begonvilli Ev

    07 Mayıs 2010 ile 08:13

    Bildiğim en müthiş yemek bloğu CAFE FERNANDO. Tarifler mükemmel. Fotoğraf kalitesi süper, görsellik dört dörtlük. Büyük bir keyifle izliyorum ve beslenme alışkanlıklarımdan mutfak alışverişime kadar yönlendirici oluyorsunuz. Makarnalı tarifler vaz geçilmezlerimdendir. Yine harika olmuş.

    İş konusunda her şey gönlünüzce olsun.

    Yanıtla
  7. misk

    07 Mayıs 2010 ile 08:14

    biz de Cenk nerede mızırdanmaya baslamıştık tam 🙂 bence bu tarifin en güzel tarafı neredeyse kendi kendini hazırlaması. duştan çıkıp yemek bulmak muhteşem!

    Yanıtla
  8. esra

    07 Mayıs 2010 ile 08:29

    ellerine sağlık sabah sabah makarna çekti canım
    akşama gidince yapacağım ve senin kulaklarını çınlatacağım çünkü bende değişik soslu makarna çok severim 🙂

    Yanıtla
  9. EMEL PINAR

    07 Mayıs 2010 ile 08:32

    Cenk,
    İşin blog yazarlığı kısmına ağırlık vermen en çok bizi memnun ediyor inan. Porjelerinin artmasını temmenni ederim tabiki ama artık daha sık e-postama cafe fernando haberleri düşmesindende son derece memnumum. Bu en önemli projen olsun ne olur:)
    Bu tarifin aynı zamanda diyet yapanlar içinde ideal olmuş.
    Çok hafif ve doyurucu görünüyor. Eline sağlık,
    Sevgiler

    Yanıtla
  10. ceren

    07 Mayıs 2010 ile 08:50

    Makarna 24 saat zevkle tüketebileceğim bir yemek olduğu için ne oldu dersiniz?Sabah sabah canım çekti…Sanki kokusu burnuma geldi.Kalkıp yapamam da işyerindeyim yazık bana yaaa.Alacağın olsun cenk…:))

    Yanıtla
  11. ce_erdem

    07 Mayıs 2010 ile 09:37

    Cenk, gercekten cok harika, cok zor da gorunmuyor, sanirim bunu yapabilecegim 🙂
    Bir sorum var; makarnalari zeytinyaginda biraz kavurmuyor musun? Sadece sudan aldıktan sonra sebzelerle birlikte, biraz zeytinyagi ekleyip ceviriyor musun yani?

    Yanıtla
  12. özge

    07 Mayıs 2010 ile 09:49

    her şey çok hoş, çok şahane ellerine sağlık yine! tamam belki her gün tarif yazamıyorsun, ama vaktin ilk başta ima ettiğin gibi dizilerle de geçmiyor ya, çalışmalarını nerede görsek beğenir mutlu oluruz biz :)) şimdi bir de son bir deyim yerindeyse “gıcıklık” yapayım – cherry değil kiraaaz kiraaaz kiraaaaz :))

    Yanıtla
  13. ayse

    07 Mayıs 2010 ile 09:50

    taşınma işim bitsin, ilk bunu yapıcam:)
    süper, eline sağlık.

    Yanıtla
  14. nesobaby

    07 Mayıs 2010 ile 10:08

    kaç gündür canım makarna isteyip duruyor sürekli ve şu anda da canım nasıl makarna istedi ve bu makarnayı istediiii 🙂

    Yanıtla
  15. esen

    07 Mayıs 2010 ile 10:18

    hmmmmmmmmmm
    saat sabah 10.15 ama şu an bu tabağı mideme indirebilirim …ellerine sağlık, yine resimler müthiş 🙂

    Yanıtla
  16. Bihter

    07 Mayıs 2010 ile 10:34

    sayende akşam yemeğim belli oldu ellerine sağlık

    Yanıtla
  17. Aysenur- kekevi.com

    07 Mayıs 2010 ile 10:49

    Harika olmus, ellerinize saglik. Sizin fotograflarinizi gordukten sonra evdeki tum tabak canaklari degistiresim geliyor. Catalinizda cok guzel, fotografin backgroundu tas gibi ama evinizdemi vardi yoksa fotograf icin ozel birsey mi cikaramadim.

    Yanıtla
  18. nesrin

    07 Mayıs 2010 ile 11:18

    Harika bir tarif.Hayatiniz daha sakin olsaydi korkarim blog yazari olmaktan sikilirdiniz.Sevgiler…

    Yanıtla
  19. Derya

    07 Mayıs 2010 ile 11:36

    bütün tariflerinizi elimden geldiği kadar denemeye çalışıyorum. bu tarifinizi de denedim gerçekten çok lezzetli oldu yorgun iş günlerinin kurtarıcısı olmasının haricinde aniden çıkagelen arkadaşlarla paylaşmak için de güzel bir tarif ellerinize sağlık 🙂

    Yanıtla
  20. nursendogan

    07 Mayıs 2010 ile 11:40

    nefissss

    Yanıtla
  21. hale wazıpha

    07 Mayıs 2010 ile 12:04

    Patlıcandan yapılan içinde patlıcan olan her şeyi yerim. ne yesem ne yesem diye düşünmeden önce maillerime baktığım için çok mutluyum. hemen yapalım ^_^

    Yanıtla
  22. EMEL PINAR

    07 Mayıs 2010 ile 12:09

    Cenk,
    En iyi lezzette bir permesan önerir misin?
    Sevgiler

    Yanıtla
    • Cenk

      07 Mayıs 2010 ile 12:44

      Emel – Şuraya uğramanı tavsiye ederim.

      Yanıtla
  23. EMEL PINAR

    07 Mayıs 2010 ile 12:13

    bu arada; İlk mailimde “porje” yazmışım:) Abiye KUZU gibi hissettim kendimi..düzeltirim..PROJE:)

    Yanıtla
  24. sürpriz mutfak

    07 Mayıs 2010 ile 13:49

    Bende ucuz bir parmesan markası alabilirmiyim,küçücükbir dilimi 25 liraya satıyorlar yaaa…Ayrıca hem makarnaya hemde çatala bayıldım…

    Yanıtla
  25. yagmur

    07 Mayıs 2010 ile 17:04

    Fernando Botero’nun resim sergisi istanbul, Pera müzesinde!..
    Televizyonda görür görmez aklıma siz geldiniz..=)
    Kendisi de oradaydı 18 temmuza kadar devam edecekmiş.

    Yanıtla
  26. EMEL PINAR

    07 Mayıs 2010 ile 17:33

    teşekkür ederim.
    Yarın uğrayacağım:)

    Yanıtla
  27. sürpriz mutfak

    07 Mayıs 2010 ile 18:47

    Tarifi sıcağı sıcağına deneyen ve yorumlayan sanırım benim. Makarna değilde erişte ile yaptım ne yalan söyleyim ilk başta tereddüt ediyordum patlıcanlar pişermiki diye dolabımda en şişmanından bostan patlıcanım vardı onun yarısını kullandım tarifini birebir uyguladım ve sonuç MUHTEŞEM OLDU sebzelerin o yumuşak dokusunu tarif bile edemem permesan yerine azcık kaşar peyniri koydum. akşama eşim, abim ve yengem eminim çok beğenecekler. Yakın zamanda noodle ile yapıp bloguma koymaya düşünüyorum.Tarif için çok ama çok teşekkürler…

    Yanıtla
  28. mehtap pasin gualano

    07 Mayıs 2010 ile 20:15

    Sevgili Cenk,

    “Ben bir zamanlar calisirken” diyorsun ya, sanki evden calisilinca calisilmiyormus gibi oluyor galiba… Sadece isine gitmek icin, evden cikmiyorsun oysa…
    Antonio’nun annesi cok iyi yemek yapar. O da domates kabugu sevmeyenlerden.. Cherry domatesleri 1-2 dakika kaynar suya atip cikartir, kabugu hemen siyrilir.

    Yanıtla
  29. Hayatın Ta Kendisi Lokantası

    07 Mayıs 2010 ile 23:15

    Ne leziz görüntüler 🙂 Kim makarnayı sevmezki.. Hele böyle anlatılmışsa..

    Yanıtla
  30. EMEL PINAR

    08 Mayıs 2010 ile 08:10

    Sevgili Cenk,

    harika oldu, akşam denedim, önce sebzeleri fırınladım, sonra makarna al dente..şefimiz!! bu yemeğin yanına kaleci karası önerdi:)

    çok teşekkürler

    Yanıtla
  31. Cenk

    08 Mayıs 2010 ile 16:26

    ce_erdem – Hiçbir zaman makarnaları sosu eklemeden önce kavurmuyorum. Bu, sosun makarnaya yapışmasını engelleyecektir.

    Özge – Tamam, kiraz domates 🙂

    Aysenur – Teşekkürler. Evet, fondaki koca bir parça taş. Fotoğraflarda kullanmak için aldım.

    Sürpriz mutfak – Parmesan maalesef ucuz bir peynir değil. Migros gibi süpermarketlerde İtalya’dan gelen birkaç markanın 250 gramını 15 TL gibi bir fiyata bulmanız mümkün. Bundan daha ucuz bir alternatifi ise tavsiye edemem. Çok ucuz bir Parmesan aramak yerine daha hesaplı olan bir peynirin kalitelisini kullanmanızı öneririm. Mesela tulum peyniri bu tarifle çok uyumlu olacaktır.

    yagmur – İlk fırsatta gideceğim. Haber verdiğin için teşekkürler.

    sürpriz mutfak – Dediğin aynı şeyleri tarifi önceden deneyen bir arkadaşımdan daha duydum. Patlıcan bu şekilde fırında pişer mi ki? Çok da güzel pişiyor değil mi? Hem de azıcık yağla. Ben patlıcanlar altın rengini alana kadar fırından çıkartmıyorum. Afiyet olsun.

    Mehtap – Ben artık çok sevdiğim bir işi yaptığım için çalışmak demiyorum, ama evet, nedense “işe” gitmek için evden çıkmadığımdan kimse eskisi kadar ciddiye almıyor. Püf noktası için de teşekkürler. Yazın kış ayları için domates sosu stoklamaya başladığımda ben de aynı yöntemi uyguluyorum.

    Emel Pınar – Afiyet olsun.

    Yanıtla
  32. Özlem Odabaş

    08 Mayıs 2010 ile 21:01

    makarna ve patlıcan…yemede yanında yat cinsinden…enkısa zamanda yapacağım…özellikle parmesan alıp öyle deneyeceğim.Pek peynir sevdalısı değilim ama tadını merak ediyorum.

    Yanıtla
  33. Baris basak

    08 Mayıs 2010 ile 21:59

    “a smiling face is half the dinner” demis birileri, iste senin pisirdiklerin oyle birsey, harikasin Cenk…

    Yanıtla
  34. halenur TEMİZKÖK

    09 Mayıs 2010 ile 00:55

    SEVGİLİ CENK TARİF GERÇEKTEN ÇOK LEZİZ VE HAFİF.BEN UZUN ZAMANDIR TEKNE İŞLETİYORUMVE GEZDİRDİĞİM İTALYAN YOLCULAR GELİRKEN YANLARINDA LİNGUİNELERİNİ PENNELERİNİ VE PERMESANLARINI DA GETİRİYORLARDI.MİLANODA LÜKS BİR RESTORAN İŞLETEN MİCHELE İLE BOL BOL PİŞİRİRDİK ARDINDANDA EKSPRESSOLARIMIZI YUDUMLARDIK.ANILARIMI CANLANDIRDIN.BİZDE BU TARİFE ÇOK YAKIN YAPARDIK YALNIZ MİCHELE FIRINLANAN SEBZELERİ TEKRAR SARIMSAKLI ÇOK AZ ZEYTİNYAĞINDA 2-3 DAKİKA ÇEVİRİP ÖYLE EKLERDİ PENNELERE.SONRA BEN EVDE YAPTIĞIMDA FIRINLANAN SEBZELERE KEKOVADAN ALDIĞIM KEÇİBOYNUZU PEKMEZİNDEN 1 ÇORBA KAŞIĞI EKLEYİP DENEDİM ODA ÇOK LEZZETLİ OLDU.ÇOK TEŞEKKÜRLER.ELİNE SAĞLIK.

    Yanıtla
  35. Meyvelitepe

    09 Mayıs 2010 ile 12:12

    Cenk Bey, bu tarif mutfakta fazla kalamayanlar ve ilk önce kullanılan yağ ve şekere bakıp baştan pes edenler için birebir olmuş, tam da malzemeler hazırda varken:)

    Ev-ofis, yoksa ev-mutfak mı demeliyim kararınız ve deneyiminiz hayırlı olsun. Uzun bir süre ev-ofis deneyimi yaşayan biri olarak, bence ilk yapılacak iş dost ve akrabalara arama ve ziyaret saatleri belirleyip bildirmek, yoksa ne kadar meşgul olursanız olun kimse ciddiye almayabiliyor, bu durumda da işler gece nöbetine kalıyor.

    Son olarak fotoğraflar da stilistliğiniz de olağanüstü, ben yemek takımı üreticisi olsam, ürünlerimi kullanmanızı ve blogunuzda değinmenizi her türlü reklama tercih ederdim:)

    Sevgiler…
    Jale

    Yanıtla
  36. Cenk

    10 Mayıs 2010 ile 12:20

    Meyvelitepe – Çok teşekkürler! Evden çalışma konusunda da çok haklısınız. Sanırım zamanla her şey oturacak.

    Yanıtla
  37. Özlem

    11 Mayıs 2010 ile 00:13

    Cenk bey, yorum yaptığım ikinci tarifiniz yine makarna ama bu defa 2 sene beklemeyeceğim:)
    Makarnadan önce yeşil biberin o dörtgen halinin damakta bıraktığı dokuya bayılıyorum, tepsidekileri bir çubukla tek tek yemek istiyorum her baktığımda, tavuğa, ete, hatta küp küp bölünmüş ekmeğe karıştırsak yine güzel olur bence(ve fesleğenli zeytinyağı eklesek kruton sosu tutar da..)
    Gece gece iyi olmadı bu hayal. Özetle, yazınızı okurken dinlendim, acıktım, süreci yaşamış gibi oldum, kolay gelsin:)

    Yanıtla
  38. yasemin

    11 Mayıs 2010 ile 02:34

    Taş da, tabak da çatal da muhteşem görünüyor. Ama makarna bir enfes! Kokusu geçiyor resmen. Ellerinize sağlık

    Yanıtla
  39. emelll

    11 Mayıs 2010 ile 11:47

    makarna ve patlıcan bir araya gelince nefis oluyo her haliyle ama ben çok az yağda kızartıyorum. bundan güç alıp kabaklı da yaptım, minik minik küp doğrayıp, kızartıp, sosa ekleyip filan. o da çok nefis oldu, kabağın şekerlimsi bi tadı oluyo ya, çok lezzetli oldu makarnayla birlikte.

    Yanıtla
  40. Burcu

    11 Mayıs 2010 ile 14:41

    Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, resimdeki çatala bittim….

    Yanıtla
  41. Burcu

    11 Mayıs 2010 ile 16:02

    Merhabalar,

    Ben bu tarifi yeşil biber yerine kırmızı etli biberle yaptım. Ayrıca ek olarak az miktarda arpacık soğan, siyah zeytin ve kekik ekledim.
    Ve gerçekten de çook leziz oldu..
    Ben makarna olarak genelde barilla kullanıyorum.
    Senin önerdiğin başka bir marka var mı?

    Yanıtla
    • Cenk

      12 Mayıs 2010 ile 23:43

      Burcu – Fotoğraftaki makarna da Barilla. Şu sıralar Garofalo marka Tagliatelle stoğumu eritmekle meşgulüm. Çok da memnunum (Makrocenter’da bulabilirsin). Onun dışında bir de Pastavilla’nın burgusunu seviyorum ama benim en sevdiğim marka (özellikle Spaghetti) başka. Maalesef adı şimdi aklıma gelmedi. İtalya’dan ithal bir ürün, paketi mavi kırmızı, üzerinde de bir kadın var. Her zaman bulunmuyor ama Migros ve Macrocenter’da denk geldiğimde ne kadar varsa alıyorum; o kadar güzel. İlk ziyaretimde ismine bakıp buraya yazacağım.

      Yanıtla
  42. zoiplanet

    12 Mayıs 2010 ile 10:42

    nefisss.. pazar günü mutlaka deneyeceğim.. ızgara sebzeler ve makarna.. ben bunu nasıl düşünemedim 🙂

    Yanıtla
  43. secil

    12 Mayıs 2010 ile 16:53

    ben halka halka soğanda ekledim fırınlanan malzemeye yemelere kıyamadım sonra

    Yanıtla
  44. isil

    12 Mayıs 2010 ile 18:38

    harika bir makarna tarifi
    az önce esimle birlikte koca bir tencereyi sildik süpürdük. Domatesleride söylediginiz gibi yapinca kabuklari daha kolay cikiyor hakikaten. Patlican biber domates mantar uyumu süperdi. Tekrar tesekkürler

    Yanıtla
  45. Özge

    13 Mayıs 2010 ile 08:43

    Cenk, tarifini denedim. Birazcık da fesleğen kurusu koydum. Sonuç: muhteşem! Teşekkürler 🙂

    Yanıtla
  46. Elipcik

    13 Mayıs 2010 ile 16:40

    Cenk bey, sitenizde yayınladığınız yemekler, resimleri ile beraber haber7.com’ um yemek bölümünde yayınlanmakta. Üstelik Kaynak belirtilmeden.. Haberiniz var mı bilmiyorum ama sıkı bir takipçiniz olarak haber vermek istedim.. Kolay gelsin

    Yanıtla
    • Cenk

      13 Mayıs 2010 ile 17:22

      Elipcik – Çok teşekkür ederim haberdar ettiğin için. Utanmadan çalmışlar ve İhsan Usta imzasıyla yayınlanmışlar. Ben gerekli emaili attım ama baktım ki arşivlerinde çok fazla yazı var, bunu okuyan bütün yemek blogu yazarlarına şuradaki arşivlerine göz atmalarını tavsiye ederim.

      Yanıtla
  47. EsEr

    13 Mayıs 2010 ile 18:43

    şu tepside ki sebzeleri o haliyle yiyebilirim..
    muhteşem görünüyorlar..

    Yanıtla
  48. Elipcik

    13 Mayıs 2010 ile 22:05

    Rica ederim, ne demek.. Emeğe saygı duymak lazım. İlk gördüğümde o kadar sinirlendim ki 🙁 Sayfada mail atıp kınayacak yer aradım bulamadım. Sonra hemen size haber vermek aklıma geldi.. İnşallah bundan sonrası için böyle bir şey yapmazlar en azından.. Tekrar kolay gelsin

    Yanıtla
  49. berna mutlu aytekin

    14 Mayıs 2010 ile 09:24

    Cenk senin tarifleri tıkladığımızda ana sayfaya gönderiyor. Haber sayfasına 🙁 e-mail işe yaramış galiba. Yine de kaynak belirtseler ne olur ki? Tarifi çok beğendim bu akşam deneyeceğim. Ellerine sağlık.

    Yanıtla
    • Cenk

      14 Mayıs 2010 ile 12:17

      Berna – Evet kaldırdılar. Bir tanesi hariç, onu da acilen kaldırmaları gerektiğini hatırlattım. Kaynak gösterme ve emeğe saygı duyulması çerçevesinde Türkiye’de bu uygulamanın öncü kurumlarından biri olduklarını, herhangi bir emek hırsızlığının söz konusu dahi olmadığını, yapılan uygulamanın sadece bir hatadan ibaret olduğunu belirtmişler. Fotoğrafların copyright kısmını bilerek kesip fotoğrafları öyle eklemek, siteye bakınca da bunları X Usta yapmış gibi göstermenin neresi hata, bu nasıl emeğe saygı (hatta bir de öncülük) ben anlayamadım tabii.

      Yanıtla
  50. Hande

    14 Mayıs 2010 ile 22:58

    Cenk Bey,

    Tarifler, sitenin duzeni, anlatiminiz her sey harika. Ama en cok taktir ettigim, Turkce’yi kullanis biciminiz. Gunumuzde ne gazetelerde ne en saygin yayinevlerinden cikan kitaplarda hatadan gecilirken, sizin yazilarinizda tek bir hata, tek bir eksiklik, dusuk bir cumle, bir imla hatasi bulamamaktan inanilmaz mutluyum.

    Basarilarinizin, tariflerinizin devami dilegiyle!

    Yanıtla
    • Cenk

      14 Mayıs 2010 ile 23:17

      Hande – Çok teşekkürler. Elimden geldiği kadar hatasız yazmaya çalışıyorum, yayınlamadan önce de defalarca okuyorum ama yine de ara sıra hatalar bulduğum oluyor. Tek derdim Türkçe karşılığı olmayan kelimeler. Kulağımı tırmalayan çevirileri yerine çoğu zaman İngilizce olarak kullanıyorum, ama içim çok rahat değil.

      Yanıtla
  51. eda mert

    20 Mayıs 2010 ile 14:53

    Yaşasın akşam yemeğim hazırrrrrrrr:))
    Teşekkürler Cenk

    Yanıtla
  52. ismet

    21 Mayıs 2010 ile 22:42

    Domates,biber,patlıcan 🙂 mantar ve makarna hımmmmmmmm nefis.. Herbiri ayrı ayrı lezzetli hele hele ki biraraya geldiklerinde tam bir lezzet şöleni… Ellerinize sağlık. Hem becerikli hem de çok zevklisiniz çatala bende bayıldımmmmmmmmm 🙂

    Yanıtla
  53. Zerrin

    29 Mayıs 2010 ile 23:04

    Cenk merhaba,

    denedim çok güzel oldu, tarif için teşekkürler:) Ne zaman kiş anlatacaksın çok merak ediyorum. Bir de mutfak robotu olarak ne kullanıyorsun, tavsiyen nedir?
    Blogunu çok beğendim ve yaptığın işi çok samimi buldum, tebrik ederim. Şanslı insanlardansın çünkü sevdiğin işi yapıyorsun:) Hevesin hiç eksik olmasın..

    Yanıtla
    • Cenk

      29 Mayıs 2010 ile 23:33

      Zerrin – Afiyet olsun. Mutfak robotu olarak Magimix kullanıyorum. Esse’de satılıyor.

      Yanıtla
  54. Gulgun Coskun

    17 Haziran 2010 ile 12:22

    Super oldu. sagol. Tek hatam biberi de kirmizi secmem, biraz kirmizi agirlikli oldu tabak… tariflere sadik kalinirsa sonuc cok iyi oluyor… cok tesekkurler….

    Yanıtla
  55. fulya

    24 Ağustos 2010 ile 11:45

    Merhaba Cenk,
    Siteni uzun zamandır takip ediyor ve tariflerinden bilgilerinden faydalanıyorum. Ellerine sağlık. Kitabınıda sabırsızlıkla bekliyorum. Yukarıda makarna fotoğraflarındaki iki tabağa bayıldım. Nereden aldın veya benzerini nereden temin edebilirim=
    Sevgiler

    Yanıtla
    • Cenk

      25 Ağustos 2010 ile 12:38

      fulya – Tabaklar antika ve arkadaşımın hediyesi dolayısıyla bir dükkan adı veremiyorum.

      Yanıtla
  56. Hakan

    29 Ağustos 2010 ile 01:54

    Merhabalar,

    Tariflerinizi birçoklarında olduğu gibi genel hatlarıyla değilde, ayrıntılarıyla ve püf noktalarıyla anlattığınız için teşşekkürler.

    Ayrıca çatalınıza bayıldım, gerçekten farklı ve güzelmiş.

    İyi günler..

    Yanıtla
  57. aynur

    02 Mayıs 2011 ile 09:29

    Merhaba Cenk.

    Tarif için teşekkürler. Ben bir şey sormak istiyorum soslu olsun diye önceden haşladığımız makarnaları dometes sosla karıstırabilir miyiz? Bir de fırının ızgara bölümünde 180 derecede yaklaşık 1 saatte pişirdim fırın kısmında daha çabuk olmaz mıydı? Ama yine de harikaydı. Tşk

    Yanıtla
    • Cenk

      02 Mayıs 2011 ile 10:25

      aynur – Elbette karıştırabilirsiniz, tamamen size kalmış. Izgara bölümü değil ayarı demiştim, yani sadece tepeden gelen ısıyla pişirmek.

      Yanıtla
  58. kader

    19 Mayıs 2011 ile 10:29

    CENKE BEY sizin yemek tarifleriniz o kadar kolay ve lezzetli görünüyor ki yapmamak elde degl fakat ben 21 yasındayım ama yemek tecrübem yok ve siz aracılıgıyla benm adresime kolay basit ve lezzetli yemek tarifleri gönderme imkanınız yokmu acaba böyle birsey olursa çok mutlu olurum ayrıca siz bir dahisiniz ellerinize sagglık 🙂

    Yanıtla
    • Cenk

      19 Mayıs 2011 ile 14:22

      kader – Tariflerin hepsi sitede yer alıyor, neden adresinize göndermemi istediğinizi anlayamadım.

      Yanıtla
  59. nilüfer

    15 Haziran 2011 ile 00:18

    cenk bey daha cok makarna tarifi bekliyoruz sizden bunlar yetmiyor 🙂

    Yanıtla
  60. ebru

    08 Eylül 2011 ile 16:51

    Cenk makarna harika görünüyor.. senden bir de lazanya tarifi alsak nasıl olur 🙂

    Yanıtla
  61. yeşim

    04 Ekim 2011 ile 22:55

    cenk bey,
    orta-yüksek sıcaklıktan kastınız kaç derece acaba:)

    Yanıtla
    • Cenk

      05 Ekim 2011 ile 19:28

      yeşim – Benim fırının ızgara ayarında derece yok. 1’den 5’e kadar dereceler mevcut. Ben 3’te pişiriyorum. Sanırım 180 dereceye denk geliyor.

      Yanıtla
  62. agumba

    08 Ekim 2011 ile 15:26

    merhabalar

    çekirdekleri çıkarılmış dilimlenmiş siyah zeytin de ekledim über orgazmik bir makarna oldu …

    Yanıtla
  63. Petek

    07 Temmuz 2012 ile 17:20

    Biraz önce eşimle yedik ve çok beğendik. Tarif için çok teşekkürler.

    Yanıtla
  64. ayşe yılmazer

    11 Ağustos 2012 ile 18:44

    resmen eve koşuyorum bunu yapmak için :D:D

    Yanıtla
  65. nilgun

    04 Ekim 2012 ile 15:41

    Bende, bugün yapacağım, google a girip patlıcanlı mantarlı makarna olur mu acaba diye aradığımda karşıma ilk burası çıktı, cafe fernando da varsa müthiş olacağına eminim dedim 🙂

    Yanıtla
  66. zehra

    12 Ekim 2013 ile 20:29

    şuan burnumda fırında pişen karışımın kokusu buram buram… daha makarna ile buluşmadan beni benden aldı teşekkürler cafe fernando 🙂

    Yanıtla
  67. Ezgi

    12 Mayıs 2014 ile 18:21

    Harika 🙂 Yemek günümü kurtardı 🙂

    Yanıtla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Mısır Gevreği Sütlü Dondurma

A l’Etoile d’Or – Paris

Vietnam Kahveli Dondurma

Vişneli ve Bademli Kek (Video)

Vişneli Kek

Sarışın Çikolata, Tahin ve Susamlı Trüf

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy