• Skip to primary navigation
  • Skip to content
  • Skip to primary sidebar
  • Skip to footer

Cafe Fernando

Header Right

Main navigation

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • PORTFOLYO
  • ENGLISH

Cafe Fernando 5 Yaşında ve Çok Vanilyalı Dondurma

Cafe Fernando dün 5 yaşına girdi. Yazmak istediğim o kadar çok şey var ki. Her sene, blogumun doğumgününde, işlerimin ve hayatın yazıyı son dakikaya atacağını tahmin ettiğim ve bu son dakika işinin de hiç içime sinmeyeceğimi bildiğim için, yazıyı yayınlar yayınlamaz bir sonraki senenin yazısı için notlar almaya başlıyorum. Geçen sene de, madem beş yılı devireceğim, oturup “Yani blog yazarı olmak istiyorsun, öyle mi?” başlıklı bir yazının taslağına başlayayım demiştim. Bir blog şöyle olmalı, böyle olmalı, daha çok okunmak için şöyle şeyler yapmalısın tarzında değil, tam tersi, blog yazarak mutlu olmak istiyorsan şunları şunları yapsan iyi olur, bak emin misin karşına bunlar bunlar çıkacak, bir daha düşün, böyle böyle insanlar da var diyerek, akıl vermek demeyelim, planlamadan gerçekleşmiş olaylardan kazandığım tecrübeleri aktarmak niyetindeydim.  Ama araya kitap girdi, birçok başka proje girdi, ve son olarak da San Francisco girdi. Yazı yine son dakikaya kaldı. Hatta bir de sırt ağrısı eklenince dünkü sabrım ve tahammülüm sadece fotoğraflara yetebildi. Yayınlaması da bugüne kaldı.

5 sene… Ne kadar imkansız bir şeymiş gibi gözüküyor aslında. Bazen sabahın köründe kalkıp fotoğraf çekerek, çoğu zaman yaptıklarımı fotoğraf çekemediğim ya da çektiklerimi beğenmediğim için yemeden ertesi güne saklamak zorunda kalarak, istisnasız her tatilde sırtımda kilolarca ekipmanla yol teperek, okunmak dışında hiçbir karşılık beklemeden, yazdıklarımı kimsenin okumadığı günlerde dahi umudum kırılmayarak bugüne gelmek. Hepsi bir lokma yemeği bir ufacık kareye sığdırmak için.

Gibi dedim, çünkü hayatımda çok sevdiğim her şeyde olduğu gibi, blogum söz konusu olduğunda da kendimi kayıtsız şartsız adamak üzerinde o kadar da düşünmediğim ve takdir beklemediğim bir şey. Deli kuvveti, peygamber sabrı, keçi inadı ve karınca azmi geçici olarak edindiğimin farkına bile varmadığım özellikler. Edepsiz, tahammül sınırlarını zorlayacak derecede densiz ve daha bin tür çeşit negatif yorum karşısında bütün sakinliğimi korumak mesela. Beni yakından tanıyan birçok arkadaşım bu sakinliğime, cevaplardaki sabrıma, ve özellikle de, aşırı miskin biri olduğum için, detayın da detayıyla uğraşmama (misal olarak Pazar günü sabahın köründe Kasımpaşa Kastamonu pazarına gitmeme) ve bıkıp usanmadan bunları aktarma çabama inanmakta güçlük çekiyorlar.

Hani annem demişti ya, sen laneten yemek yapıyorsun sanıyordum diye, bloga başladığımdan beri ayrı yaşıyoruz ondan herhalde, bütün bunları isteyerek ve severek yaptığıma inanamıyor. Bir başka örnek, üç gündür sırtım ağrıyor. Ama öyle böyle bir ağrı değil (merak etme anne, bugün geçmeye başladı). Akşam yatağa yatmam 20 dakikamı, kalkmam yarım saati buluyordu. Dün başladığım bu yazıyı da 10’ar dakika aralıklarla yere uzanıp dinlenerek yazmaya başladım. Fotoğrafları bağırarak çektim. Eskiden (blogum yokken) bu durumda olacaktım, 48 saat yattığım yerden kıpırdamazdım, zerre de suçluluk hissetmezdim. Bunu da lütfen acındırma olarak almayın; böyle yapıyorum diye yaptığım işin değerinin artmadığını biliyorum, karşılığında da sırtımın ekstradan sıvazlanmasını beklemiyorum.

Öte yandan şöyle de bir gerçek var; insanın blogunu bu kadar sevebilmesi kolay değil. Bütün bunların ucu dönüp dolaşıp okunmaya geliyor. 5 senedir beni takip eden, vakit ayırıp yorum bırakan, bir ödül söz konusu olduğunda spami göze alıp oy yağdıran, yeri geldiğinde annemin gazını alan okurlarım olmasaydı, blogumu bu kadar sever miydim veya her yazdığım yazının üstüne titrer miydim? Büyük ihtimalle. Ama bütün bunlar beş sene sürer miydi ve bir beş sene daha süreceğine bu kadar emin olur muydum… olmazdım tabii. Dolayısıyla, her sene olduğu gibi, bu sene de en büyük teşekkür size.

Çubuk Vanilya

Şimdi, bu özel gün için hazırladığım şeye gelirsek… Her sene Ocak ayı sıralarında blogumun doğumgünü için ne yapsam diye düşünmeye başlıyorum. İlk birkaç ay uç uçabildiğin kadar. Ardından, bir ay kala, başlasam da bitiremem diye o fikirleri bir kenara itiyorum. Bu sene de aynısı oldu.

Sonra 5 senedir en çok gelen tarif istekleri listesini gezdim. Tepede yazanlar hiç değişmedi: Çikolatalı sufle, tiramisu ve makaron. Bu üç tarif ismini gördükçe içim sıkılıyor, çünkü – ayıptır söylemesi – tarif denemeleri yüzünden içim dışım sufle, tiramisu ve makaron oldu. Bu sene onları da eledim…

Ardından aklıma seneler önce okuyup inanamadığım, ama tarifin yazarının Sherry Yard olduğu düşünüldüğünde denemekten de çekinmeyeceğim bir tarif geldi: Çok Vanilyalı Dondurma. Normal ölçülerde (yaklaşık 1 litre) vanilyalı dondurma yaptığınızı düşünün. Şimdi o vanilyalı dondurmada geleneksel olarak kullanılan vanilya miktarını yediyle çarpın. Tekrar söylüyorum: Bugüne kadar gördüğüm tariflerde en fazla kullanılan vanilya çubuğu adedi 1. Birçok tarifte de bırakın çubuğu kullanmayı, sadece vanilya özütü ekleniyor. Bu tarifte, diğer malzemelerin ölçüleri aynı kalırken, kullanılan vanilya çubuğu adedi 7. İki katı değil, dört katı değil, tam yedi katı.

Sherry Yard’ın muazzam bir kariyeri var, ve her türlü ayrıntısını “Desserts by the Yard” kitabında okuyabilirsiniz, ama onu herkes Wolfgang Puck‘ın Spago‘suyla tanıdı. Bir de tabii Oscar Ödül Töreni sonrasında verilen yemekler için yaptığı tatlılarla. Bu vanilyalı dondurma da 75. Oscar Ödül Töreni yemeği için hazırladığı tatlının bir parçası.

Dünyada yemeyi en sevdiğim şey dondurma. Madem beş seneyi de devirdik, 7 adet vanilya çubuğuyla dondurma yapmayı da hak etmiş kabul ediyorum kendimi. O yüzden çoğu insana aşırı lüks (ve hatta müsriflik) gelecek bu tarifi uygulamakta, fotoğraflamakta, fotoğrafladıktan sonra yemekte ve ballandırarak anlatmakta, inanın en ufak bir sakınca görmüyorum.

Bu dondurmayı en iyi köşkte kullandığımız bir tabir anlatıyor: “Lüksiyeti bol“.

Hani haşhaş tohumlarıyla kek yaparsınız da yerken çıtırdamanın sonu gelmez… Aynı his, artı baş döndüren bir aroma.

Tadı bu kadar yoğun olduğu için tazelikleriyle denge yaratmaları için portakal ve greyfurt dilimleriyle servis yapmayı uygun gördüm. Alelade dilimler değil elbette; sonuçta beşinci seneyi kutluyoruz. Beyaz derisinden arınmış, ısırdığınızda posası da olmadığı için ağzınızda daha da bir lezzet patlaması yaratan dilimler.

Portakal ve Greyfurt 2

Tarif kısmında nasıl soymanız ve dilimlemeniz gerektiğini anlattım, ama fotoğraf da yardımcı olacaktır.

Çok Vanilyalı Dondurma 2

Hep birlikte, lüksiyeti bol bir beş sene daha geçirmek dileğiyle.

Çok Vanilyalı Dondurma

ÇOK VANİLYALI DONDURMA

Tarifte Sherry Yard’ın “Desserts by the Yard” adlı kitabından ilham alınmıştır.

Yaklaşık 1 litre dondurma için

Malzemeler

Dondurma için:

 

  • 7 adet çubuk vanilya
  • 1 su bardağı (250 ml) tam yağlı süt
  • 2 su bardağı (500 ml) krema
  • 3/4 su bardağı (150 gram) şeker
  • 6 adet büyük boy yumurtanın sarısı (oda sıcaklığında)
  • 1/4 çay kaşığı tuz

Servis ederken (3-4 porsiyon için):

  • 1 adet portakal
  • 1 adet greyfurt

Yapılışı

  1. Tarife başlamadan yarım saat önce yumurtaları buzdolabından çıkartıp oda sıcaklığına gelmelerini sağlayın.
  2. Vanilya çubuklarını ortadan ikiye kesip bıçak yardımıyla tohumlarını sıyırın. Tohumları, çubukları, sütü, kremayı ve şekerin çeyrek su bardaklık (50 gram) kısmını büyük boy bir tencereye koyup yüksek ateşte kaynama noktasına getirin. Fokurdamaya başlayınca ateşten alıp üzerini kapatın ve yarım saat boyunca demlenmeye bırakın.
  3. Büyük boy bir karıştırma kabına buz ve soğuk su doldurup bir kenara ayırın.
  4. Yumurta sarılarını geri kalan 100 gram şekerle rengi açılıp kabarana kadar, yaklaşık 7 dakika boyunca, tercihen bir mikser yardımıyla çırpın.
  5. O esnada vanilyalı karışımı orta yüksek ateşte tekrar ısıtmaya başlayın. Fokurdamaya başladığı anda ateşten alın ve yarım su bardaklık kısmını mikserle yumurtaları çırpmaya devam ederken bir sicim inceliğinde yumurtaların üzerine dökmeye başlayın. Yumurtalı karışım bu eklemenin sonucunda yavaş yavaş vanilyalı karışımın sıcaklığına gelmiş olacaktır. Mikseri durdurun ve tenceredeki geri kalan vanilyalı karışıma ekleyin, orta ateşin üzerine oturtun ve tahta bir kaşık yardımıyla karıştırmaya başlayın. Yaklaşık 15 dakika sonra, karışım tahta kaşığı kaplayacak kadar koyulaşacaktır. Kaldırdığınız tahta kaşığın ortasına işaret parmağınızla bıraktığınız iz 10 saniye boyunca kalıyorsa yeterince koyulaşmış demektir.
  6. Koyulaşan karışımı süzgeçten geçirerek kenarda bekleyen buz ve soğuk su dolu kabın içine oturttuğunuz diğer bir karıştırma kabına aktarın, tuzu ekleyin ve oda sıcaklığına gelene kadar karıştırın. Kabı su ve buz dolu kabın üzerinden alın, üzerini sıkıca kapayın ve ertesi güne kadar (en az 8 saat) buzdolabında soğumaya bırakın. (Vanilya çubukları sütte beklediği için süzdükten sonra değerlendirmek mümkün olmayacaktır.)
  7. Ertesi gün dondurma makinenizin talimatlarına uygun bir şekilde hazırlayıp tekrar hava geçirmeyen bir kapta en az beş saat boyunca buzlukta muhafaza edin.
  8. Servis yapmadan 10 dakika önce dondurmayı buzluktan çıkartıp buzdolabı kısmında biraz açılmasını bekleyin.
  9. Porsiyon başına her servis tabağına iki çorba kaşığı kadar vanilyalı dondurma koyup oda sıcaklığında erimesini bekleyin. O esnada portakal ve greyfurtun tepesini ve dibini keskin bir bıçak yardımıyla kesip bir kesme tahtasına dik olarak oturtun. Bıçak yardımıyla üstten alta doğru, kabuğun beyaz kısımlarını mümkün olduğunca almak suretiyle hafif bir eğimle keserek soyun. Soyduktan sonra beyaz kısımlarından kaldıysa onları da kesip atın. Elinize alıp sağ ve sol kenarlarından keserek dilimleri posasından ayırıp çıkartın ve servis tabağında erimiş dondurmanın üzerine yerleştirin. En ortasına bir top dondurma koyup servis edin.
  10. Vanilyalı dondurma buzlukta 5 gün boyunca ilk günkü tazeliğini muhafaza edecektir.

DONDURMA MAKİNESİ HAKKINDA:

Ben yaptığım bütün dondurmalarda KitchenAid mikserin dondurma aparatını kullanıyorum. Mikseri Türkiye’den, aparatı yurt dışından aldığım için uzun süre uyumsuzluk problemi çektim. Avrupa modelleri Amerika’dan alınan dondurma aparatıyla uyumlu değil. Uyumlu hale getirmek için KitchenAid’den bir parça sipariş etmek gerekiyor. Sadece Amerika’daki bir adrese gönderebildikleri bu parça uyumsuzluk sorununu ortadan kaldırıyor ama durumu kurtarsa da randımanı düşürdüğü için tavsiyem aparatı daha pahalı olmasına rağmen Türkiye’den temin etmeniz. Bu aparatı Esse satıyor, yalnız bir okurun belirttiği üzere şu anda ellerinde kalmamış. Hayalimdeki dondurma makinesi Cuisinart’ın şu modeli, ama maalesef Türkiye’de satılmıyor. Onun dışındaki marka ve modeller konusunda bir bilgim, deneyimim ve dolayısıyla da tavsiyem yok.

EĞER DONDURMA MAKİNENİZ YOKSA:

Dondurma makinesinin haznesinin tabanı ve çevresi eşit oranda donduğu için içine aktarılan malzemeyi karıştırırken eşit oranda donma sağlar, yapılış esnasındaki küçük buz kristallerinin oluşmasını engeller ve karıştırırken küçük hava kabarcıkları katarak dondurmaya daha hafif bir kıvam verir. Dondurma ve sorbet yapmak dondurma makinesi olmadan da mümkündür. İçinde süt, yumurta ve krema olmayan sorbet çeşitleri bu teknikle dondurmalara oranla daha iyi sonuç verir.

İşin en önemli kısmı kabı doğru seçmektir. Çok çabuk ve eşit şekilde soğuyabilecek, aynı zamanda da mümkün olabildiğince geniş ve yayvan bir kap seçmeniz gerekir. Daha geniş bir alana yayılan dondurma/sorbet daha hızlı donacaktır. Benim tavsiyem malzeme olarak paslanmaz çelik olması. Eğer yoksa camı deneyebilirsiniz. Eğer mümkünse de buzluğunuzu en soğuk ayarına getiriniz.

Tarifi uygulayıp bu geniş kaba aktarın ve buzdolabında soğuyana kadar bekletin. Eğer sabah veya öğlen hazırladıysanız akşama kadar, akşamdan yaptıysanız da ertesi sabaha kadar bekleyin. Ardından kabı buzluğa yerleştirin. Tamamıyla soğuyup dondurma/sorbet kıvamına gelene kadar her 30 dakikada bir buzluktan çıkartıp 2-3 dakika boyunca hızlıca çırpıp buzluğa geri koyun (çatal bu iş için ideal). Birkaç sefer bu işlemi tekrarladığınızda karışımın kenarlarında buz parçaçıkları görmeye başlayacaksınız. Bu çırpma işleminin sebebi de onları kırıp karışıma yedirmek. 3-4 turdan sonra dondurmanızın yenebilecek kıvama gelmesi gerekir. Ardından hava geçirmeyen kabınıza aktarıp 4-5 saat daha bekletin.

01 Nisan 2011 · 163 Yorum Kategori: Dondurma ve Sorbet Etiket: cafe fernando, cafe fernando doğumgünü, vanilyalı dondurma

« San Francisco
Saveur En İyi Yemek Blogları Ödülleri 2011 »

Reader Interactions

163 YORUM

  1. berna mutlu aytekin

    01 Nisan 2011 at 15:55

    Nice yaşların olsun Cafe Fernando. İlham veren tariflerin hep bilgisayarımın bir tık uzağında olsun 🙂 Bu arada eve gidip dondurma yemeyi dört gözle bekliyorum 🙂

    Cevapla
  2. durumutfak

    01 Nisan 2011 at 15:57

    Doğum gününüz kutlu mutlu olsun Cafe fernando…

    Cevapla
  3. GAYE

    01 Nisan 2011 at 16:10

    Nice 5,10,15,20…. senelere 🙂
    Yine nefis görünüyor.Ayrıca iyi bir lezzet sözkonusu olduğunda hiçbir şey lüks değildir bence.Ama makaronu elemenize çok ama çok üzüldüm.Yine de denemelerinizin olduğunu bilmek çok güzel çünkü bu eninde sonunda tarif gelecek demektir.Yanılmıyorum değil mi??
    Bol okuyuculu yaşlar diliyorum tekrar.

    Cevapla
  4. nursen

    01 Nisan 2011 at 16:20

    Hep birlikte, lüksiyeti bol bir beş sene daha geçirmek dileğiyle demişsin ya biz o 5in yanına 0 eklesek daha denencek ve paylaşılacak çok şey var zannımca.

    Cevapla
  5. Deniz

    01 Nisan 2011 at 16:29

    Cenk, iyi ki yaziyorsun! Bes senenin hatirina yedi cubuk vanilya ne ki, havyar- truf havuzu bile yarasirdi.

    Bir de, o sirt agrisi bana RSI semptomlarini hatirlatiyor. Ergonomik bir mutfak tezgahin, ergonomik bir calisma masan/ sansdalyen oldugunu umuyor, recetene bir de laptop ile koltukta kamburlasip oturmak yok yaziyorum. Vallahi ciddi bisi bu, sakatlama kendini.

    Cevapla
  6. Tara

    01 Nisan 2011 at 17:06

    Iyi ki doğdun. Here’s to five more years. And five more … and five more …

    Cevapla
  7. gün

    01 Nisan 2011 at 17:30

    dünden twitterda “belki biraz uçuk şeyler var” dediğinden beri defalarca kontrol ettim blogu. bugün kütüphaneden bile baktım, eve giderken malzemeleri almak için :))

    çok geçmiş olsun veee cafe fernandonun 5. yaşı kutlu olsun. hep aynı cümleler kuruluyor biliyorum ama iyi ki açmışsın bu blogu ve tariflerini, yazılarını bizimle paylaşıyorsun. geçtiğimiz yaz teze ara verince günlerim tariflerini denemekle geçti. herkes çok beğendiği için de mutlu olmamı sağladın:)

    fotoğraftakiler çok güzel görünüyor, ellerine sağlık. dondurma makinem olmadığı için bu tarifi şimdilik deneyemeyeceğim. amaa 5. yaş şerefine ben de evde brownie ve korova kurabiyesi yapacağım yarın:)

    Cevapla
  8. Deniz Yılmaz

    01 Nisan 2011 at 17:36

    nice nice senelere Sevgili Cenk. vay be 5 sene olmuş ha 🙂 daha nice bol tarifli, bol çikolatalı yıllara…

    Cevapla
  9. mz

    01 Nisan 2011 at 17:59

    Daha nice nice bes senelere. 🙂 Iyi ki varsin.

    Cevapla
  10. sibel

    01 Nisan 2011 at 18:00

    doğum günün kutlu olsun Cafe Fernando:))

    Cevapla
  11. izlem tanik-moore

    01 Nisan 2011 at 18:04

    Sevgili Cenk,

    Oncelikle 5. yiliniz hayirli olsun ve tebrikler…
    Tesaduf sonucu internette bir tarif ararken farkettim siteni, denedigim tariflerinin de sonuclari mukemmel oldu.
    Ben, 35 yasinda evlenip amerikaya geldim ve bu doneme kadar da hic mutfaga girip yemek yapmadim. Annem sagolsun:)Ama is basa dusunce sivadim kollari, sonra bir baktim ki aslinda ben annemden sadece seyrederek bile ne cok sey ogrenmisim ama bir de olculeri bilebilsem, isin garibi annem de bilmiyorum, iste kizim goz karari koy diyor, haydaaa…. Neyse denemeler sonucu bir de Amerikan yiyecek ve olcu standartlarinda ben de bir usta oldum. Sonra dedim ki kendime kizlarima bir yemek defteri yapicam en basit yemekten zoruna bizim mutfagimizda olan yemekleri bir bir yazacagimm hatta fotograf da cekecegim. Basladim ama ayni kitap yazmak gibi uzun bi surec, tahminim 2 sene daha calisacagim ustune.. Ha bunlari sana niye anlattim, senin tariflerinden de koyacagim bu deftere, kizlarim simdi 1.5 ve 3 yasindalar buyuduklerinde senin tariflerinden yapip yiyecekler.. Bu yuzden tesekkur ederim. Cunku anlatimin o kadar guzel ki, hic sorunla karsilasmiyorsun, tarif oncesi verdigin bilgiler beklentinin ne olacagi ile ilgili bilgiler veriyor, muhtesem…
    Ellerine, gonlune saglik. Daha uzun seneler sevdigin isi yapmani dilerim kitap icin de basarilar.. Hmm, kitaba L’orange i mutlaka koymalisin:):)

    Cevapla
  12. berna

    01 Nisan 2011 at 18:11

    sitenizi keşfettiğimden beri yapılan yorumlara verdiğiniz cevaplardaki inceliğe şaşırıyorum. bu kadar sabırlı olmanızı ancak eskilerin tabiriyle hamuru iyi bir insan olmanızla açıklayabildim kendime. yeteneğiniz ve zarafetiniz gibi allah vergisi bir özellik bu da. isteseniz de başka türlü davranmanızın mümkün olmadığını düşünüyorum. başarı ve şans hep sizinle olsun. hayatıma kattığınız renk tarif edilemez. umarım takipçilerinizi kendinizden mahrum bırakmazsınız. nice 5 yıllara.

    Cevapla
  13. Gulgun Coskun

    01 Nisan 2011 at 18:15

    Merhaba Cenk kardes;

    Blogunun dogum gunu kutlu olsun…
    Yaklasik 3 senedir takib ediyorum bu kadar kaliteli bir bloga daha rastlamadim, inan abartmiyorum… diger yerlerde de tarif var ama senin ki gibi ayrintili degil… adim adim takib edildiginde muhtesem bir sonuc aliniyor… sagol varol… her seferinde hashasli kekini yaptigimda kulaklarini cinlatiyorum ve iyi ki varsin diyorum…

    Nice 5. yillara, saglicakla kal,

    Gulgun

    Cevapla
  14. blueprint

    01 Nisan 2011 at 18:35

    okuyoruz, çok seviyoruz, devamını diliyoruz.
    viva cafe fernando !!!

    Cevapla
  15. senem

    01 Nisan 2011 at 18:42

    öncelikle tarife geçmeden önceki son cümle cümle için kocaman bir AMİN! hatta beş değil yirmibeş yıl için…

    her paylaşımında yaşattığın hislerin bugün daha da bir fazlasını yaşattığın için ayrı bir teşekkür:) nisanın birinde, dışarıda şaka gibi kötü bir hava olmasına rağmen insanda dondurma yapmak için azami bir istek uyandırdığın için apayrı bir teşekkür:)
    birde bizi hiç şaşırtmadan her gün bir puan daha yükseldiğin için teşekkür:)

    iyi ki varsın! 🙂

    Cevapla
  16. misk

    01 Nisan 2011 at 18:44

    Sevgili Cenk,
    Blogun bir mutluluk ve ilham kaynağı!yemek pişirmek olsun, bir malzeme olsun her konuda ilk baktığım yer! Oğlumla daraldığımız akşamlar fotoğraflarına bakarız; gözümüz çetin mutfak maceraları kestiğinde açar senden deneriz, hepsi de muhteşem olur, arkadaşlar bayılır, namın ve şanın yayılır..Antropoloji ödevleri için bile arkadaşlarıma Kastamonu pazar maceranı okuttum ve gittiler, faydalandılar! özenli ciddiyetin, samimiyetin, tariflerdeki başarın burasını çok kaliteli, iç açıcı, asla hayal kırıklığı yaşatmayacak bir mekan haline getirdi şu sanal dünyada.. Kim olumsuz mesaj yazabilir aklım almıyor! Ellerine, aklına sağlık! Nice mutlu yıllara ve tabi ki geçmiş olsun:)

    Cevapla
  17. Ceyda

    01 Nisan 2011 at 19:01

    Çok şahane görünüyor. Ellerinize sağlık. Yeni yaşınız kutlu olsun. Daha nice güzel güzel tariflerle bizimle birlikte olmanız dileğiyle…

    Cevapla
  18. Melek

    01 Nisan 2011 at 19:24

    Nice 5 yıllara,iyiki hayatımıza girdin Cenk 🙂 kendine iyi bak(geçmiş olsun)sen bize lazımsın daha uzun seneler…

    Cevapla
  19. nigar

    01 Nisan 2011 at 19:52

    daha niceeeeeeeee beş yıllara cenk bey

    Cevapla
  20. Tuğba

    01 Nisan 2011 at 21:08

    Nice senelere Cafe Fernando… Yeni takipçilerinden biri olarak çok teşekkür ederim bu muhteşem paylaşımlar için. Emeğine,yüreğine,objektifine ve ellerine sağlık Cenk.Kitabını da sabırsızlıkla bekliyorum. Takibe devam kolay gelsin. Sevgiler.

    Cevapla
  21. Banu Bingör

    01 Nisan 2011 at 22:12

    Sevdim “lüksiyet” lafını.
    Babaannem derdi, lüks şeyleri sevdiği için, “ben pahalı bir kadınım” diye 🙂 Ona benzemişim; tuttum bu “lüksiyet”i 🙂
    Ne güzel geçti o beş sene seninle 🙂
    Nice senelere…
    Detayın önemini sayende daha iyi anladım.
    Sırf bunun için bile teşekkür ederim kendi adıma 🙂
    Bir de fındıklı kurabiyenden yiyip de kendinden geçen, tarifi “dilenen”, her seferinde ondan isteyen kendi “hayran kitlem” adına 🙂
    Sevgiler!

    Cevapla
  22. deniz

    01 Nisan 2011 at 23:08

    anlatimin yine oyle guzel ki..yemek kitabinin ardindan bir de oyku kitabi yazman dilegi ile..

    Cevapla
  23. Sevil

    01 Nisan 2011 at 23:35

    Doğumgünün kutlu ve mutlu olsun Cafe Fernando!

    Cevapla
  24. berrin

    01 Nisan 2011 at 23:37

    bende beş senedir yarattıklarını bizimle paylaştığın için teşekkür ederim daha nice yıllara

    Cevapla
  25. misk

    01 Nisan 2011 at 23:47

    ..mutlu yıllar dileklerime ek olarak bir istekte bulunabilirsem: kestaneyi tatlılarda nasıl kullanmalı? pasta, puding olsun, ben yaptığımda alıştığım kestanenin o tatlı aromasını bulamadım?Haşlarken vanilya döktüm, püremsi hali bozulmasın diye pudra şekeri ve az tuz ekleyip irmik pudingime kardım ama olmadı.. kestaneli tatlılara da sıra gelir umarım yakında 🙂

    Cevapla
  26. Esra

    02 Nisan 2011 at 00:17

    çok uzun zamandır büyük bir keyifle blogunuzu takip ediyorum. insanda kalkıp mutfağa girme isteği uyandıran, ilham verici bir tarzınız var. sizi tebrik ediyor ve başarılarınızın devamını diliyorum.

    Cevapla
  27. IŞILCA TATLAR

    02 Nisan 2011 at 01:01

    Merhaba Cenk,
    Seni ilk smokin giymiş çileklerinle tanımış ve hayran kalmıştım o zaman da. Yaptığın işe saygından ve emeğinden dolayı bu saygım her geçen gün büyüdü ve demek 5. yılını doldurdu.
    Sağlıkla, afiyetle nice 5 senelere Cenk.
    Sevgilerimle,

    Cevapla
  28. Baris

    02 Nisan 2011 at 03:57

    Biz tesekkur ederiz efenim, ne demek 🙂

    Senin sayende cok guzel vakit geciriyoruz sitende. Kimisine fikir veriyorsun, kimisine yardim ediyorsun ama benim en cok sevdigim, her okudugumda gulumseyerek cikiyorum sayfandan.

    Bu arada ben (YINE) vanilya cubuklarinin altindaki seyleri cok merak ettim, pamuk seker gibi gorunuyorlar???

    Cevapla
  29. Dilek

    02 Nisan 2011 at 08:29

    Vay canina 5 sene olmus,Eceye hamileydim blogunu kesfettigimde. Ece 3,5 olmus neredeyse 4 senedir takipteyim. Daha nice 5 lere diyorum. Benim icin asermelerimin sebebisin eminim herkesin hayatindaki ozel bir anda ya yemegin yada nefis sunumlarin vardir.Cok yasa Cafe Fernando, cok yasa Cenk!

    Cevapla
  30. lunawar

    02 Nisan 2011 at 08:35

    dondurmaya bayılırım, vanilyaya ayrıca bayılırım.. çok lezzetli görünüyor. daha nice yıllara:)

    Cevapla
  31. Banu

    02 Nisan 2011 at 09:08

    Nice yıllara… Çok severek izliyorum ve kitabı merakla bekliyorum.

    Cevapla
  32. gülden g

    02 Nisan 2011 at 09:08

    tüm emeklerinizin karşılığını fazlasıyla alıyorsunuz merak etmeyin. sizin bloğunuzun yanına yaklaşabilen bir yemek blogu daha görmedim desem yeridir.. anlatımlarınız o kadar ayrıntılı ve net ki adımları uyguladığınızda sonuç istisnasız tam da olması gerektiği gibi çıkıyor. fotoğraflarınız bile birer sanat eseri gibi uzunca izleniyor..blogonuzu geç keşfedenlerdenim. şu an tüm arkadaşlarıma tavsiye ediyorum..

    nice senelere diyor ve size tekrar teşekür ediyorum. enerjiniz hiç bitmesin ki bizi daha nice tariflerle buluşturun…sevgiler..

    Cevapla
  33. Eser Ispartalı

    02 Nisan 2011 at 09:14

    İyi ki varsın Cafe Fernando!

    Blogun her bir köşesinde hissedilen samimiyet, içtenlik, dürüstlük, sıcaklık ve mükemmeliyetçilik için helal olsun diyorum!

    Nice senelere.

    Cevapla
  34. GÖKŞEN DEMİR

    02 Nisan 2011 at 09:16

    Sevgili Cenk Bey, 5 yıl oldukça uzun bir zaman. Sizi tebrik ediyorum. Blogcu olarak hissettiklerinizi aynen paylaşıyorum. Ayrıca bu kadar şeffaf biçimde bizimle düşüncelerinizi bizlerle paylaşmanızda çok hoş duygular hissettiriyor insana. Kendinize iyi bakın lütfen. Diğer okurunuzun dediği gibi çok kaliteli blogunuz var ve benzeri yok. yeni yaşınız için hayırlı seneler diliyorum. Saygılarımla…

    Cevapla
  35. handan

    02 Nisan 2011 at 09:27

    Sevgili Cenk Bey, Blogunuzun yeni yaşı kutlu olsun! Belki de annenizden de büyük bir okurunuzum. Bunu niçin yazdım? Mutfak dolabımın içinde vanilya özütü şişesinde olmak için bekliyor, bir sürü arkadaşım Vera’nın kabak böreğini ayıla bayıla yediler.. Sabahın köründe yazdıklarınızı gözlerimde bir damla yaş, bazen de kahkaha atarak okuyorsam, böylesine geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmışsanız ki öyle, kesinlikle başarmışsınız siz bu işi! Kitabınızı sabırsızlıkla bekliyor, hiç bir nedenle, sizin yazma özgürlüğünüzün bizlerin de okuma özgürlüğümüzün elimizden alınmaması için dua ederek daha nice nice başarılara imza atmanızı diliyorum. Annenizin de gurur duyduğundan eminim. Sevgi ve selamlarımla.

    Cevapla
  36. medina

    02 Nisan 2011 at 10:03

    Merhabaaaa…
    Bu kadar emek verip bizimle paylaştığın tüm tariflere, fotoğraflara ve anılarına çok çok teşekkür ederiz…Senin kendi tutkunla yaptığın herşeyin güzelliği bize de yansıdı… birisi karşılık beklemeden bişeyleri paylaşabiliyormuş hem de beş sene boyunca ve ne olursa olsun paylaşmaya devam edecekmiş…hayat gerçekten paylaştıkça güzel…hele dondurmayla daha da güzelllllllllll….

    Cevapla
  37. bsecil

    02 Nisan 2011 at 10:15

    sağlık ve afiyetle nice nice senelere

    Cevapla
  38. foodsteps

    02 Nisan 2011 at 10:30

    Cenk geçmiş olsun ve çok haklısın, blog insana başka bir sorumluluk yüklüyor. Ne yazacağına karar verene kadar insanın aklında başka hiçbirşey olmadığı gibi yazıyı yazma süreci de heyecanla keyif arası sanki başka bir dünyadaymışsın gibi geliyor, bir de yazıyı bitirip yayınla tuşuna bastığın anki mutluluk gariptir benim de blog yazmaya başladıktan sonra başka hiçbirşeyle değişmeyeceğim türden.
    Dondurma enfes olmuş, eline sağlık. En önemlisi 5. yılın kutlu olsun, nice uzun keyifli blog yıllarına…

    Cevapla
  39. hicran hikmet

    02 Nisan 2011 at 10:41

    nice uzun yaşlar.herşey gönlünüzce olsun

    Cevapla
  40. nuray keskin

    02 Nisan 2011 at 11:33

    sevgili cenk,
    emek ve aşkla yapılan işin en güzel örneği senin bloğun:)nice senelere…
    sevgiler.

    Cevapla
  41. Asli

    02 Nisan 2011 at 11:40

    Cenk,, harika bir is yapiyorsunuz. Her tarifte ve her fotografta coskunuzu hissetmek cok guzel. Mutfakta pek sabirli sayilmam, ama sizin tarifleriniz soz konusu olunca baska bir azimle sariliyorum yaptiklarima ve guzel oluyorlar:) Daha nice bes yillar diliyorum, neseyle, mutlulukla, saglikla gececek. Ayrica okuyucunuz olarak daha cok cok 5 yillar bekliyorum:)
    Bir de san francisco askiniz… ah, biz de paylasiyoruz onu ve hayaller gercek olur sausalito’ya yerlesirsek bize de bekliyoruz:)
    Cok cok sevgiler ve tekrar, iyi ki yazdiniz, yaziyorsunuz:)
    Asli

    Cevapla
  42. mutfakpenceresi.com

    02 Nisan 2011 at 11:50

    Yeni yayın döneminiz hayırlı uğurlu olsun.Nice güzel işlere imza atmanız dileğiyle inşallah,sesiz takipçiniz olarak her zaman yorum yazmasamda yeni yayın döneminiz yazınızı okuyunca tebrik etmek istedim.Dondurma kareleride harika tadıda eminim güzel olmuştur,ellerinize,emeğinize sağlık nefis görünüyorlar.Nice uzun yılara bir solukta okunan, güzel yazılarınızın devamını diliyorum çok geçmiş olsun.

    Cevapla
  43. vilma

    02 Nisan 2011 at 12:19

    Nice Nice Yıllara Cafe Fernando.

    Cevapla
  44. fatoş

    02 Nisan 2011 at 13:13

    Doğum günün kutlu olsun CAFE FERNANDO!!!!!Çokkkkkkkkkkkkkkk mutlu,başarılı,istediklerini yağacağınız kocaman,güzel bir yıl diliyorum.
    Dondurma süper ve kolay görünüyo hemen deneyeceğim:)))çok teşekkürler paylaşımınız için.

    Cevapla
  45. huriye

    02 Nisan 2011 at 16:17

    Mutlu yıllar Cafe Fernando…
    Cenk
    Her zaman yorum yazamasam da her daim takipçinim. Benim gibi bir çok insan olduğunu da biliyorum. Biz seni değil 5 sene 55 sene takip ederiz.. Teşekkürler bize öğrettiklerin için…

    Cevapla
  46. Ayşegül Çerçi

    02 Nisan 2011 at 16:25

    Nice 5 yıllara cafe fernando..:)
    Hem yemek yapmaya hem de böyle güzel anlatmaya devam edin lütfen, biz okumak için hep burada olacağız..sevgiler,
    Ayşegül

    Cevapla
  47. halenur temizkök

    02 Nisan 2011 at 16:31

    tebrikler sevgili cenk,nice mutlu ve başarılı 5 senelere.her zamanki gibi muhteşemsin.emeğine sağlık.kolay gelsin.marmaradan sevgiler.

    Cevapla
  48. melek

    02 Nisan 2011 at 16:46

    Iyi ki dogdun Cafe Fernando! Cenk Bey, iyi ki boyle bir blog hazirladiniz. Her gun takip ettigim, her tarifine agzim sulanarak baktigim, sayesinde korova cookie yapmaktan biktigim bu sitenin daha uzun seneler basariyla devam etmesini diliyorum. Ayrica kitabinizi heyecanla bekliyorum. Amazon’dan alabilme imkanimiz olsun lutfen. Bu guzel bes yil, muhtesem tarif ve omrumde hic gorebilecegimi zannetmedigim yerleri o guzel fotograflarla hayatimiza eklediginiz icin cok tesekkurler. Bu arada gecmis olsun, Allah’tan acil sifalar diliyorum…

    Cevapla
  49. nalan

    02 Nisan 2011 at 17:50

    mutlu yıllar CAFE FERNANDO !!! tam da elime dondurma tabağını alıp yerken maillerime bakıyordum ve senin dondurma tarifini okuyarak dondurma yemekte süperdi :)yaz kış farketmiyor bence dondurma en güzel tatlı … bu dondurmayı damlasakızlı yapsak nasıl olur sence cenk?

    Cevapla
  50. Gamze

    02 Nisan 2011 at 17:59

    Nice lezzetli, bol renkli, nefis kokulu yıllara…

    Cevapla
  51. Dilek

    02 Nisan 2011 at 18:47

    Merhaba Cenk,
    Yaptığın şeyin (blog yazmak, yemek yapmak vs) içinde tutku olduğu o kadar belli ki… Bu tutkuyu daha nice seneler kaybetmemen dileği ile…
    Sevgiler.

    Cevapla
  52. şeniz

    02 Nisan 2011 at 19:24

    önce geçmiş olsun…

    daha nice 5 yılları bizlerle kutlaman dileğiyle…

    Cevapla
  53. Oytun

    02 Nisan 2011 at 21:04

    Sevgili Cenk,

    Nice nice çikolatalı ve beşerli beşerli seneler dilerim, sevgilerile…

    Cevapla
  54. Nes

    02 Nisan 2011 at 22:02

    Sevgili Cenk, tariflerine,anlatimina, fotograflarina,her seferinde muhtesem olan tabaklarina catala kasiga, yani CAFE FERNANDO ya bayiliyorum… Bol odullerle dolu nice yeni yaslar diliyorum…

    Cevapla
  55. Merve Er

    02 Nisan 2011 at 22:17

    Lüksiyeti bol nice senelere Cenk Bey,
    bizi bırakmayın…

    Cevapla
  56. burcu

    02 Nisan 2011 at 23:26

    mutlu yaşlar ! mutlu yıllar ! Cafe fernando :))

    ve çok geçmiş olsun Cenk 🙂 acil şifalar diliyorum en kısa zamanda geçsin ağrıların…
    ilk yazışım ama sessiz sessiz takipteyim sevgiler…

    Cevapla
  57. cavidan doğan

    02 Nisan 2011 at 23:41

    Nice,nice beş yıllara iyiki bukadar güzellikleri bizlerle paylaşıyorsunuz emeğinize,elinize,yüreğinize sağlık…)))))

    Cevapla
  58. Cansu

    03 Nisan 2011 at 02:32

    Sevgili Cenk,

    Doğumgününüz kutlu olsun! Evet, bence bu sizin doğumgününüz, çünkü bir okur olarak benim “bildiğim” Cenk blog yazarı Cenk -altkimlik mi üstkimlik bizzat kendiniz mi artık onu bilemem- e o halde blogunun doğumgünü onun doğumgünü sayılmalı bu sanal alemde. Ya da ben saydım gitti.

    Bu arada yazıda “taktir” yazmanıza takıldım, TDK “takdir” diyor (taktir damıtma demekmiş) fakat Google’a göre taktir olarak yazılmasını savunanlar da var. Bir ayrıntı aşığına not düşerim, bir de geçmiş olsun derim.

    Cevapla
  59. neslihan

    03 Nisan 2011 at 03:52

    Nice 5 yıllara Cafe Fernando…Birçok blogu takip etmeye çalışıyorum, ben de 1 senedir bir blogla uğraşıyorum ama sizin blogunuzun yeri ayrı. Cafe Fernando blogların michelin yıldızlısı. Emeğiniz, sevginiz, sabrınız herşey yansıyor blogunuza. 5 yıla birçok başarı sığdırmışsınız nicelerini bekliyoruz sizden. Sevgiler,

    Cevapla
  60. Emine

    03 Nisan 2011 at 10:20

    Muhteşem bir adamsın nice senelere…

    Cevapla
  61. Özlem Odabaş

    03 Nisan 2011 at 13:02

    Nice 5 yıllara…Yazılarını okumaktan ve tariflerini uygulamaktan müthiş mutlu oluyorum.Eminim blogunun
    başarısı artarak devam edecek.Daha nice nice yıllara…

    Cevapla
  62. Reha

    03 Nisan 2011 at 14:41

    Daha sadece 5 yil mi olmus? 🙂 Ben hemen hemen on yillik olarak dusunmustum blogunuzu. Hatta belki daha da fazla. On yillik icerigi, kaliteyi, samimiyeti sigdirdiginizdan heralde.

    Daha nice nice 5 yillara dileklerimle. Tebrikler.

    Cevapla
  63. manolya

    03 Nisan 2011 at 17:01

    sevgili cenk,

    cok fazla yemek yapan biri olmasam da sitene ekledigin her yeni tarifi heyecanla bekliyorum, siteye girip de uzun sure yazi eklemedigini gorunce ise sana kiziyorum:)

    denedigin tarifler ve cektigin resimler icin cok ugrastigin, emek verdigin her seferinde belli oluyor.. sen yeter ki bu askla yazmaya devam et, ben blogunu okumayi hic birakmam..

    hayatima kattigin keyif icin tesekkur ederim, iyi ki var blogun:) nice senelere..

    Cevapla
  64. Nesrin Çelik

    03 Nisan 2011 at 18:18

    Sevgili Cenk,
    Nice ‘lüksiyetli’ yıllar diliyorum.Gerçekten büyük bir emeğin ürünü cafefernando.
    Deli kuvvetine,keçi inadına selam olsun.

    Cevapla
  65. handan

    03 Nisan 2011 at 18:31

    YENİ YAŞINIZ KUTLU İŞLERİNİZ BEREKETLİ OLSUN.

    Cevapla
  66. Özlem

    03 Nisan 2011 at 20:08

    Doğum gününüz kutlu olsun… sizi geç keşfettim ama güzel oldu. tarifler ve onları tamamlayan resimler müthiş.. ellerinize sağlık… nice nice yıllar diliyorum 🙂

    Cevapla
  67. ipek

    03 Nisan 2011 at 20:51

    Karşılıksız yaptığınız bu işin, size ummadığınız güzellikte karşılıklar vermesi dileği ile; nice yıllara Cafe Fernando…

    Cevapla
  68. nnbaLo

    03 Nisan 2011 at 21:45

    ne kadar çok zaman olmuş… nice mutlu yıllara. darısı başıma…

    Cevapla
  69. özge

    03 Nisan 2011 at 21:49

    Nice nice nice nice yıllara! Bizi muhteşem tatlardan hiçbir zaman mahrum bırakma Cenk!

    Cevapla
  70. Zarpandit

    03 Nisan 2011 at 21:52

    Öncelikle nice senelere diyorum 🙂 Daha çok yazacaksın paylaşacaksın biz burada elde peçete aman yarabbim çığlıkları atarak ağzımızı sulanmasını önleyeceğiz 🙂

    Dondurma harika görünüyor aklıma direk haşhaş gibi derken yazındaki benzetmey gördüm.İnanılmaz enfestir tadı kokusunu tahmin dahi edemiyorum!

    Soru : yorumları tam okumadan yazıda da yakalayamadan soruyorum farklı cins vanilyalar mı kullandın? özellikle belirteceğin bir çeşit var mı?bu soruyu bayadır soracağım iyi sebep oldu..

    Cevapla
  71. Mine Sönmezsoy

    03 Nisan 2011 at 22:01

    İşinden istifa edip kendini bu bloğa adadığında çok üzülmüştüm çünkü emeğinin karşılığını alamayacağını düşünmüştüm ama anladım ki sen bu işi hiçbir karşılık beklemeden aşkla yapıyor, manen tatmin oluyorsun. Seni takip etmek için bilgisayar kullanmaya başladım. Benim yakışıklı oğlum senin sabrına, zarafetine yaptıklarına hayran oluyorum. Seni yetiştirirken harcadığım emeklerin karşılığını gördüğüm için çok mutluyum, seni çok seviyorum. 5.yılını kutluyor seninle gurur duyuyorum.

    Cevapla
  72. Cenk

    03 Nisan 2011 at 22:30

    HERKESE TEBRİK MESAJLARI VE GÜZEL SÖZLERİ İÇİN TEK TEK TEŞEKKÜR EDERİM.

    Gaye – Yanılmıyorsun, üçünden bir tanesini kitap çıkmadan mutlaka paylaşmış olurum.

    izlem tanik-moore – Çok sevindim. Umarım ileride keyif alarak yaparlar. L’Orange değil ama ona çok benzer bir torte mutlaka koyacağım.

    misk – Bu sorunun cevabı ne yaptığınıza göre çok değişecektir ama genel olarak kestane tadını maksimum almak istiyorsanız haşlayıp soyduktan sonra şeker ve çok az tuz eklemesi dışında başka bir malzemeyle tadını çok gölgelememek lazım.

    Barış – Vanilya çubuklarının altındakiler keçe yapımında kullanılan farklı renklerdeki yünler.

    nalan – Elbette ki çok güzel olur. Temel bir dondurma tarifi olduğu için vanilyayı çıkartıp damla sakızı eklemeniz yeterli olacaktır.

    Cansu – Tamamen dikkatimden çıkmış. Uyardığınız için teşekkürler. Düzeltiyorum.

    Zarpandit – Bu tarifte organik Planifolia kullandım. Diğer kullandıklarım da çok daha fazla aromalı Meksika ve Tahiti orijinli olanlar.

    Annecim – İlk yorumun! Ben de seni çok seviyorum.

    Cevapla
  73. bookworm

    03 Nisan 2011 at 22:57

    Yazılan tüm güzel yorumlara ve kutlamalara gönülden katılsam da yorum yazmayacaktım … ki,annenizin yorumunu gördüm.İnanın gözüm yaşlarla doldu.Ben sizi olduğu kadar annenizi de tebrik etmek istiyorum. Umarım benim oğlum da ileride birgün beni böyle gururlandırır.

    Cevapla
  74. Havana

    04 Nisan 2011 at 00:05

    selam Cem,
    bi insanin yaptigi iste fark yaratabilmesinin sirri bu iste “isini askla yapmak “.
    gecenlerde internette oylesine portakalli kek tarifi ariyordum, tr.den karsima cikan tariflerin neredeyse hepsi siviyagla yapiliyor, yabanci sitelere baktim her keke tereyagi koyan almanlar da portakalli keki siviyagla yapiyolar, takildim buna niyeki diye, hemen aklima sen geldin, bu ayrintiyla ilgili yazsa yazsa cem yazmistir dedim, yanilmamisim 🙂 harika bi kalite anlayisin var cem hayranim …. daha niye yaslara, saglikla kal…

    Havana

    Cevapla
  75. Havana

    04 Nisan 2011 at 00:09

    Cenk.i nasil olup da israrla Cem yaptim ben de bilemedim Cenk cok özür diliyorum
    Havana

    Cevapla
  76. GAYE

    04 Nisan 2011 at 10:11

    Şimdi de kitap çıkmadan önce paylaşacağınız tarifin makaron olmasını umuyorum.Bunalttığımın farkındayım ama o kadar çok uğraşıp o kadar çok bozguna uğradım ki… Takıntı haline geldi bu bende artık.Bu durumun çaresi sadece sizde bundan eminim.

    Cevapla
  77. asuhanzade

    04 Nisan 2011 at 10:52

    Merhaba,
    Ben de surekli takip etmeme ragmen ilk defa yorum bırakıyorum.Ve benim de yorum bırakmamdaki etken annenizin yorumu oldu.Bir annenin cocuguyla gurur duyması,bir evladın annesine gurur verdigini bilmesi gercekten bu dunyadaki paha bicilemez duygulardan…Oncelikle bunun icin; daha sonra da kalitesi,hazırlanısındaki ozeni ve titizligi ile gercekten kalburustu olan blogunuz icin tebrik ederim…

    Cevapla
  78. eliza bennet

    04 Nisan 2011 at 11:52

    Yeni yaşınız kutlu olsun!

    Fotoğraflar ne kadar güzel ve iştah açıcı.

    Geçmiş olsun ve umarım kısa zamanda düzelirsiniz.

    Sevgiler,

    Cevapla
  79. Egeden Tarifler

    04 Nisan 2011 at 13:36

    Nice yıllara diyelim 🙂 Her zaman keyifle okuyorum yazılarınızı. Uzun yıllar devam etmesini dilerim. Sevgilerimle.

    Cevapla
  80. Sıdıka Satar

    04 Nisan 2011 at 14:41

    Yaptığınız şeye hayran kalmamak mümkün değil.Bunca bilgi ve tecrübeyi tam ve doğru bir şekilde hemde hiç karşılık beklemeden paylaşmanız karşınızda bu çabanızı hayranlıkla izliyorum.Daha nice nice uzun yıllar bana ve benim gibi bu yolda ilerlemek isteyenlere kaynak olmanız dileğiyle…

    Cevapla
  81. Tijen

    04 Nisan 2011 at 15:02

    Nice senelere inşaallah.Sağlık mutluluk ve başarılarınızın devamı dileklerimle Allah’a emanet olun.

    Cevapla
  82. Nihal

    04 Nisan 2011 at 15:04

    Ben de hem sizin 5. yılınızı hem de bir yemek blogunu bu kadar zamandır izlediğim için kendimi kutluyorum 🙂 Ve paylaştığınız tarifler tadında nice 5 yıllar diliyorum. Şimdiye kadar hiç yorum yazmadığımı da yeni farkediyorum. Ama yazmış olsaydım inanın rafine damak zevkiniz ve tarifleriniz için bir çok kez teşekkür etmek durumunda kalırdım. Bunu 5. yıl şerefine yapıyorum. Notebook umun sürekli tıklananlar kısmındaki adresiniz siz bu işi sonlardırmadığınız sürece kalacak. Sonsuz başarılar diliyorum…Nihal CAN AĞIRBAŞ

    Not: San Fransisco gezinize bayıldım, kendimi oralarda hissettim. Bir seyahat blogu da açabilirsiniz bence:)

    Cevapla
  83. komşuanne

    04 Nisan 2011 at 15:09

    Sevgili Cenk
    Bilgisayarı alıp kendikendime öğrenmeye başladığımda ilk keşfettiğim 2 yada3 siteden biriydi siten.Kaybetmemek için hemen yeni öğrendiğim sık kullanılanlara eklemiştim ve ogün bugündür yani 5 senedir ilk baktığım en beğendiğim herkeze tavsiye ettiğim tek sitedir.annenizin ilk yorumu benide çok duygulandırdı.ben belki annenizden daha yaşlı(56)biriyim.fakat sizden öğreneceğim daha çok şey var.anneniz sadece bundan bile sizinle gurur duyabilir.daha nice senelere hep beraber girmek dileğimle başarılarınızın devamını dilerim.

    Cevapla
  84. özgül

    04 Nisan 2011 at 16:08

    MERHABALAR…
    İlk defa yorum yazıyorum.
    Ben de blog’unuzun doğum gününü kutlamak istiyorum; nice yıllara!
    Sanırım iki buçuk üç yıldır blog’unuzu takip ediyorum; arkadaşlarıma da bahsediyorum. Keyifle okuyor, sonrasında acaba ne göreceğim diye de merak ile bekliyorum.
    Blog’unuzda en sevdiklerim: yurt dışı ülkelere yaptığınız gezileriniz, anılarınız ve tariflerinizin aşamalarını kare kare fotoğraflamanız; ayrıca fotoğraflarınızı da çok beğeniyorum (sırtınızda onca yükü taşımanıza değiyor).
    Sevgi ile kalın nice senelere…

    Cevapla
  85. serpiltk

    04 Nisan 2011 at 16:22

    Sevgili Cenk ..Cafe Fernandonumuzun ..benim için öyle bizim cafemiz burası…doğum günü kutlu olsun..nice birlikte daha seneler görürüz inşallah..sevgili Annen Mine hanıma sevgiler, bence gurur duymakta çok haklı…ayrıca çok geçmiş olsun ….sevgiler…

    Cevapla
  86. Bahar

    04 Nisan 2011 at 16:38

    Sevgili Cenk,
    Yaptığı işe senin kadar özen gösteren birini daha tanımıyorum.Her yazını,her resmini heyecanla bekliyor ve hayranlıkla takip ediyom.
    Nice Mutlu Yıllara…

    Cevapla
  87. nazan

    04 Nisan 2011 at 17:45

    sevgili cenk,
    cafe fernando’ya mutlu yıllar diliyorum,daha uzuuuun yıllar birlikte oluruz inşalah….başarılarının devamını dilerim.bana blog okumayı bile sevdirdin bu arada.(bi vakit bulsam sana annemin portakal reçeli tarifini yollayacağım.ailenin klasiğidir.)
    uzun ve mutlu yıllar diliyorum..

    Cevapla
  88. AYS

    04 Nisan 2011 at 17:47

    Sevgili Cenk
    Cafe Fernandoyu, nicedir takip eden ve beraber değişik tarifler paylaşmaktan inanılmaz keyif aldığım bir arkadaşım sayesinde tanıdım…
    Tanışıklık o tanışıklık…Sanırım Cafe Fernando sadece tariflerinle , tariflerin yanında bir o kadar da başarılı fotoğraflarınla değil , öte yandan bizi senin keyifli dünyana bir kadar samimi ve zeki cümlelerinle davet ettiği için başarısını uzun yıllar devam ettirecek
    Nice 5 lere
    Sevgiler

    Cevapla
  89. luzumsuzisleruzmani

    04 Nisan 2011 at 19:10

    nice senelere ve paylaşacağın nice güzel tariflere:)
    kutlamamı yaptıktan sonra gözüme kestirdiğim bir tarifi not edeyim de,işe koyulayım 🙂

    Cevapla
  90. DİLEK IHLAMUR

    04 Nisan 2011 at 23:29

    Mutlu yıllar…
    Harika enerji , güzel yazılar, nefis tarifler hiç tükenmesin.
    Sevgiyle kalın

    Cevapla
  91. hanife

    05 Nisan 2011 at 07:54

    Agzimin sulari akti burada..
    5. dogumgunu icin boyle bir tarif hakketten tam olmus, luks muks bence harika..
    Nice 5 senelere…

    Cevapla
  92. Baris

    05 Nisan 2011 at 09:59

    Aaaa anniskonun mesaji cok guzel! Ne mutlu ikinize ve butun sevdiklerinize 🙂

    Cevapla
  93. Harika Camcı

    05 Nisan 2011 at 10:06

    Nice yıllara CAFE FERNANDO….
    Sevgili Cenk
    tabiiki senide gönülden kutluyorum.Bütün o güzel tariflerin ve azmin için
    Ben 3 yıl önce keşfettim Cafe Fernando’yu ve o günden sonrada takipteyim.O muhteşem tarifleri denerken duyduğum heyecanı anlatamam.Eksiksiz ve sabırlı yazıların sayesinde şimdiye kadar denediğim
    her tarifinden tam not aldım.Başarılarının devamını diliyorum nice 5 yıllara….

    Cevapla
  94. SEMRA

    05 Nisan 2011 at 11:09

    İyi ki varsın Cafe Fernando, günümüze lezzet katıyorsun…

    Cevapla
  95. yasemin ezelsoy

    05 Nisan 2011 at 13:00

    Nice yıllara…
    Ben çok iyi yemek yapan ya da bloklardan yemek tarifi alıp onları uygulayan biri değilim;ama işini sverek yapan birisine saygı duyan ayrıca iyi bir okur olarak yazılarınızı beğenen biriyim.Elinize,kaleminize sağlık..

    Cevapla
  96. sibel

    05 Nisan 2011 at 13:42

    annenizin ve ‘komşuanne’nin yorumlarına bakınca diyecek başka söz bulamadım, bundan daha güzel bir karşılık olabilir mi?
    nice yıllara…

    Cevapla
  97. Ayselll

    05 Nisan 2011 at 17:41

    Nice yıllara Cafe Fernando, geç tanıştık ama kalıcı olacağı kesin:)))

    Cevapla
  98. sahver

    05 Nisan 2011 at 18:05

    Nice 5 Senelere Cafe Fernando, yazilan bütün övgüleri hakediyorsun. Cafe Fernando benim icin sadece bir yemek tarifleri sitesi degil, bundan cok öte. Seni takip ettigim diger yemek bloglarindan cok ayri bir yere koyuyorum. Samimiyetin, dürüstlügün, hikayelerin, fotograglarin( herbir fotografin ayri bir hikaye barindiriyor), tarifleri verirken her ayrintiyi paylasman, neredeyse her yorum ve soruyu sikilmadan cevaplaman, kisacasi SEN haririkasin. Iyi ki siteni kesfedip seni tanimisim. Iyi ki varsin…

    Cevapla
  99. gül

    06 Nisan 2011 at 02:59

    Selam, sırtının ağrısına çok üzüldüm, dilerim hemen iyileşir ve sağlığına kavuşursun. Seni ve blogunu çok seviyorum. Ruhun hepimize ilham verici.

    Blogunun 5. yılını kutlamak için güzel bir şampanya patlattığımı düşün şimdi:)

    Sevgiler.

    Cevapla
  100. sevgin

    06 Nisan 2011 at 09:41

    Cafe Fernando ile ilk tanışmam, browni düşkünü olarak sitelerde gezinirkendir. O günden beridir benim hemen hemen hergün “bugün neler var acaba” diyerek uğrayıp ve hep gülümsememe yol açan bu siteye ve de herşeyi en ince ayrıntısıyla resimleyip (üşenmeden senin dediğin gibi 🙂 ) aktarana, ayrıca teşekkürler ediyor ve nice yıllar diliyorum.

    Cevapla
  101. ayla karahaliloglu

    06 Nisan 2011 at 11:35

    yaşadığım yerde malzeme bulmam yok denecek kadar az.Acaba vanilya çıbuklarını alabileceğim bir site varmı.Birde dondurma makinesini yurt dışında tanıklarımız aracılığıyla getirebilir miyiz

    Cevapla
    • Cenk

      07 Nisan 2011 at 00:01

      Ayla Karahaliloglu – Vanilya çubuklarını yurt dışından getirdiğim için hiç araştırmadım, dolayısıyla maalesef Türkiye’den güvenilir bir kaynak veremiyorum. Dondurma makinesini yurt dışından getirtebilirsiniz ama voltajının Türkiye ile uyumlu olduğuna emin olun. Amerika’dan alınanları burada çalıştırabilmek modifiye etmeden mümkün olmuyor.

      Cevapla
  102. gulgulsah

    06 Nisan 2011 at 14:09

    en lezzetli blog benim için.Nice nice 5 yıllara…

    Cevapla
  103. Burcu- akarri

    06 Nisan 2011 at 15:57

    5. yıla yakışır lüksiyeti bol tarifin ve anlatımın her zaman ki gibi özenli olmuş. Umarım tamamen sana özgü blogun ve seni sevmemize neden olan özelliklerinle blogunun nice yıllarını kutlarız. İyi ki varsın Cafe Fernando :))

    Cevapla
  104. Derya

    06 Nisan 2011 at 17:00

    Öncelikle çok geçmiş olsun.Umarım daha çok uzun seneler kutlarız.
    Sevgiler

    Cevapla
  105. esra

    06 Nisan 2011 at 22:25

    En lezzetli,en merak edilen,en ögretici,en ilham verici,en nutellacı Cafefernando…Nice mutlu senelere

    Cevapla
  106. zuzuşka

    07 Nisan 2011 at 08:42

    Mutlu yıllar ama bence en güzel doğumgünü birlikte kutlanandır:)Tamam tamam olmaz dediğini duyuyorum ama bari kitap bitince birlikte kutlayalım:)

    Cevapla
  107. Dilek Mızraklı

    07 Nisan 2011 at 16:17

    ”Julia ve Julie” filmini seyredip,beef bourguignon tarifi aramak için google’a girdiğimde sitenizle karşılaştım.Çok büyük bir emek ve özenle hazırlanmış.Kutluyorum ve nice yaşlara diyorum.
    Şu anda yemeğim pişiyor ve nefis kokular geliyor:))

    Cevapla
  108. Feray

    07 Nisan 2011 at 17:12

    Normalde tarifleri kendime göre değiştiririm. Özellikle aklıma yatmayan oranları. Cafe Fernando tarifleri istisna oluşturdu. Aklıma yatmasa da, Cenk yazdıysa bi nedeni vardır diyorum. Sonuç gerçekten iyi çıkıyor.
    Teşekkürler…

    Cevapla
  109. aylin

    09 Nisan 2011 at 08:03

    nice güzel yaşlara.

    Cevapla
  110. Celina

    09 Nisan 2011 at 10:21

    Her gün tekrar tekrar okusam sıkılmayacağım, şimdiye kadar her yazının en son kelimesine kadar bıkmadan okuyabildiğim tek site Cafe Fernando. Her tarifte ‘Cenk yine yapmış yapacağını’ diyorum, her fotoğrafın içine girip yemek istiyorum ya da orada olmak !
    Yaklaşık 8 ay kadar önce tanıştım siteyle ve ondan sonra hayatım gerçekten değişti. Zevkle okuduğum her yazı, zevkle denediğim her tarif için çok teşekkürler.
    Nıce uzun senelere…

    Cevapla
  111. munevver

    09 Nisan 2011 at 11:45

    5 yaşın kutlu olsun cafe oğlum nice senelere allah nasip etsin 74 yaşındayım ama siteni hergün geziyorum yapamasamda hayranlıkla okuyorum dış ülkeleri resimlerinle dolaşıyorum ve mutlu oluyorum yanlız çok ağırıma gidiyor herkesin meyillerine cevap veriyorsun ama yaşlı olduğum için malesef bana cevap vermek istemiyorsun yaşlı oluşum suçmu çok üzgünüm.başarıdan başarıya koşman dileğiyle hoşça kal

    Cevapla
    • Cenk

      09 Nisan 2011 at 23:14

      munevver – Çok teşekkür ederim. Neden bu kadar alındınız anlayamadım, siz söylemeden yaşınızı bilmeme imkan yok, dolayısıyla yaş ayrımcılığı yapmak istesem dahi mümkün olmaz. Maalesef vaktim yorumlarda sadece soru sorulduğu zaman cevaplamaya yetiyor.

      Cevapla
  112. Sütüme Sarelleme Karışma!!!

    09 Nisan 2011 at 16:37

    nice afiyette yıllara… kitabı bekliyoruz Cafe Fernando’yu takip ettiğimiz aynı heyecanla!

    Cevapla
  113. pdks

    10 Nisan 2011 at 14:15

    mutlu yıllar

    Cevapla
  114. tugba-keyiflimutfağım

    10 Nisan 2011 at 15:53

    Tek kelimeyle müthiş..5.yıla yakışır bir tarif olmuş..Ellerinize sağlık..

    Cevapla
  115. tulay

    10 Nisan 2011 at 23:21

    Nice Yıllara Cafe Fernando, ellerine sağlık sevgili Cenk. çok dondurma sevmem ama denemeyi düşünüyorum. Cenk tariflerine video eklemeyi düşünürmüydün? Bazı püf noktaları görmek açısından yararlı olabilir. Mesela hala iyi tart hamuru yapamıyorum:(((

    Hani belki 5.yılda biz takipçilerine hediye vermek istersin diye düşündüm:)))

    Cevapla
  116. Şerife

    10 Nisan 2011 at 23:48

    5 yılda üslubun hiç değişmedi Cenk. Seni bugüne taşıyan en önemli nokta bu tutarlılık ve alçakgönüllülüğün bence. Hep böyle kal; nice mutlu umutlu, dondurma tadında yıllar!

    Cevapla
  117. Tuba Efe

    11 Nisan 2011 at 18:34

    Acaba diyorumsizin de dogum gününüz sitenizle ayni mi? Yoksa 1 Nisan biraz ironik bir gündür
    ondan dolayi mi? Hep dogalligi seven ben,ne yazik ki bu tip vanilya cubugu kullandigimda cok acimtirak bir tad ile karsilasiyorum ve burada cam pipetlerin icinde satilmasina ragmen,neden acaba?Sitenize nice yillar diliyorum,portakal ve greyfurt u güzel sunumunuz da cabasi dondurma sevmiyorum

    Cevapla
  118. Cenk

    11 Nisan 2011 at 19:20

    tulay – Keşke böyle bir şeye vaktim olsa. Maalesef şu sıralar kitapla ilgilenmekten yazı bile yazamaz hale geldim.

    Tuba Efe – Yok, aynı gün değil. Cafe Fernando’nun doğumgünü aslında 31 Mart. Bu sene bir gün geç kaldım yazıyı yayınlamakta. Vanilya çubuğundan acımtrak bir tat aldıysanız belki vakti geçmiş, bozulmuş olabilir. Aldığınızda hala nemli miydi yoksa tamamen kurumuş muydu?

    Cevapla
  119. bahar aras

    12 Nisan 2011 at 14:28

    mutlu yıllar dilerim:) kitap ne alemde? ne zaman yayınlanır aksilik olmazsa?

    Cevapla
  120. Peri

    12 Nisan 2011 at 19:30

    Sevgili “Cafe Fernando” dogum gunun kutlu olsun, takip ettigim bloglarin arasinda en iyilerinden birisin, renklisin, lezzetlisin, kreatifsin, icten ve sevgi dolusun. Seni buyuk bir zevkle takip ediyorum. Basarilarin daim olsun, daha nice yillar biz sevdiklerinle beraber olmani diliyorum.Hep var ol emi..

    Cevapla
  121. ezgi

    13 Nisan 2011 at 03:31

    merhaba! neyi merak ettim biliyor musunuz, kaliteli külahları nereden buluruz? en az dondurma kadar iştah açıcı olanları.
    hoşçakalın!

    Cevapla
  122. Aydan Engin

    13 Nisan 2011 at 09:25

    İlk Paris yazılarınızla -tesadüfen rastlamıştım-tanıştığım ara sırada olsa uğramayı ihmal etmediğim siteniz hep daim olsun nice yıllara…mütevazı lığınız ve yaptığınız işe saygınız eminim bizim size alakamızı azaltmayacak. Dört gözle kitabınızı bekliyoruz her şey gönlünüzce olsun

    Cevapla
  123. Şule Albayrakoğlu

    13 Nisan 2011 at 14:14

    Blogunuzu uzunca bir süredir izlemekteyim. Tariflerinizi uyguladigimi söyleyemem ama bu tariflerden yararlanmadigimi da soyleyemem. Ama beni blogu izlemeye zorlayan o şeyin kendine özgü bir sahicilik ve içten bir anlatım düzeyi ile yer yer sıradışı bir estetik duygusunun yakalandığı görseller olduğunu biliyorum. Bütün bunların da öyle kolay, emek çekmeden ulaşılabilecek değerler olmadığının da bilincindeyim.

    Cafe Fernando’ya nice yıllar derken, Cenk’e de emeğine ve yüreğine sağlık diyor; kendisini sürekli geliştirerek, aşabileceği bu yolda nice on yıllar diliyorum.

    Cevapla
  124. yemek bir aşk

    13 Nisan 2011 at 15:37

    siz yazdınız biz okuduk, beş sene ne kadar hızlı akmış farkında bile değilim…
    nice uzun senelere hep beraber..
    sevgilerimle
    seval sagra

    Cevapla
  125. Cenk

    13 Nisan 2011 at 15:40

    Yorum bırakan herkese tebrik ve kutlama mesajları için tekrar tekrar teşekkürler!

    bahar aras – Teşekkürler. Bir aksilik olmazsa Kasım ayı içerisinde yayınlanmasını umuyorum.

    ezgi – Dondurmacılarda bulabilirsiniz. Arnavutköy’deki Girandola’yı tavsiye ederim.

    Cevapla
  126. neray

    15 Nisan 2011 at 15:28

    Cafe Fernando sayenizde tek kelimeyle muhteşem. Nice yıllara, nice yaşlara….

    Cevapla
  127. ARZU

    16 Nisan 2011 at 11:24

    Siteyi brüksel lahanası tarifi araken buldum.Tarifi denedim ve yediğim en lezzetli brüksel lahanası oldu.Bunun üzerine de bugün aklıma gelince girip baktım 2 saattir okuyorum,bakıyorum.Hemen karnıyarık,cacık ve domatesli pilav yapıp misafirliğe davet edesim var:)
    Çok başarılı,analitik,sabırlı bir yemek blog yazarı olarak kutlarım sizi!

    Cevapla
  128. Ceylan

    18 Nisan 2011 at 09:43

    Nice nice yıllara, iyi ki varsın !
    Hayatımıza renk-lezzet katarken, yeni yeni pencereler açıyorsun!
    Cenk, ben bu dondurma makinesini Amazondan sipariş edeceğim, uzun yılalrdır hayalini kuruyordum zaten. Delonghi ile kıyaslamışsındır mutlaka, sana güveniyorum ve başka modellere bakmadan sipariş ediyorum artık! Yaz geliyor benim oğlanlar ve ben dışardan dondurma siparişi vermekten bıktık 🙂
    Kitabını ilk alanlardan biri olacağım..hadi çıksın artık!
    Sevgiler

    Cevapla
    • Cenk

      19 Nisan 2011 at 02:23

      Ceylan – Çok teşekkürler! Maalesef başka markalarla karşılaştırma olanağım olmadı. Cuisinart’ın bir modelini herkes tavsiye ediyor ama Türkiye’de mevcut değil, Amerika’dan alınsa bile voltajı uymuyor. Delonghi ile ilgili en ufak bir fikrim yok. Bu arada, Amerika’dan gelen dondurma aparatının Türkiye’den satın alınan modellerle uyumlu olmadığını hatırlatmak isterim. Uyumlu hale getirebilmek için KitchenAid’den ufak bir parça sipariş etmek gerekiyor. Ücret istemiyorlar ama sadece Amerika’daki bir adrese gönderiyorlar.

      Cevapla
  129. Fatma Genç İnal

    19 Nisan 2011 at 16:13

    Merhaba,

    Blogunuzu geç farkettim. Her gün bir tanıdığıma merhaba der gibi blogunuza uğrar oldum. Tariflerinizden her gün bir şeyler deniyorum. Teşekkür ederim. Yeni lezzetler ve bilgiler edindim.
    Daha uzun seneler yazmanız dileğiyle…

    Selamlar.

    Cevapla
  130. Banu Bingör

    21 Nisan 2011 at 09:49

    Cenk,
    Bu sene Saveur’de adaylığın var mı?
    Ben az önce seni Best Food Photography dalında aday gösterdim ama?

    Cevapla
    • Cenk

      21 Nisan 2011 at 11:37

      Banu – Çok sağol! Adaylar henüz belirlenmedi. Bu sene adayları belirlemeden önce okurlara sormayı uygun görmüşler. 26’sında açıklayacaklar. Oylama ardından başlayacak. Kasım ayına bir itirazın mı var? Sanki sana söylemiştim önceden ama.. Yoksa Eylül mü demiştim? Evet, Kasım oldu 🙂

      Cevapla
  131. Banu Bingör

    21 Nisan 2011 at 09:50

    Bu arada, yorumlar arasında kitap için “Kasım gibi…” diye bir laf”çık” okudum ama??

    Cevapla
  132. Banu Bingör

    21 Nisan 2011 at 19:32

    Evet, bir başka yabancı blog “beni aday gösterir misiniz?” diye FB’de ilan edince öğrendim ben de ve tabii boş durmadım 🙂
    Kasım’a itirazım var desem ne olacak? Diyebilirim de sen de dersin ki tüm yolladıklarımı denedin mi kadın?! Tamam tam şimdi yazıyorum özel olarak e-posta 🙂

    Cevapla
  133. Selma

    22 Nisan 2011 at 17:12

    Nice yıllara Cenk. Blog yazmak konusundaki azmine hayranın açıkçası. Bir blogger olarak kendimde bu azmi bulamadığımdan ötürü olabilir bu hayranlığım. Sen güzel güzel yemekler, tatlılar yap biz de zevkle takip edelim, yıllarca hem de.:)

    Cevapla
  134. hulya

    23 Nisan 2011 at 17:50

    Nice yıllara,umarim daha coook uzun yllar boyle keyifle yemekler yaparsin,tariflerini okumak cok keyifli.Sevgiler

    Cevapla
  135. sevgi

    25 Nisan 2011 at 13:40

    Nice yıllara….
    Cenk asıl seni kutluyorum, bu kadar sabırla ve incelikli anlatım, sunum, fotoğraf, objeler, tabaklar, bulabileceğimiz marka ve mekanlar..Vs.
    Gerçekten kutluyorum açık söylemek gerekirse kendimde bu sabrı bulamıyorum.Tekrar tebrikler…

    Cevapla
  136. Lidya

    25 Nisan 2011 at 21:12

    5 yaş mı? 5 yıl boyunca böyle bir blogu nasıl kaçırmışım??!! Kendime kızıyorum gerçekten. Blogunuzu çok beğendim, çok sevdim. Her gün bakıyorum son 1 haftadır. Tariflerinizi okuyorum… Gerçekten harika burası 🙂 Ellerinize, beyninize sağlık.

    Cevapla
  137. Hasibe

    30 Nisan 2011 at 23:16

    Tebrikler 5.yıla:)
    Büyük bir azim sizinki ve tutku. Tariflerinize bayılıyorum, tabii fotoğraflara da.
    Lezzetinizin hiç bozulmaması dileğiyle sevgiler…

    Cevapla
  138. ALIŞVERİŞ CİNİ

    01 Mayıs 2011 at 23:10

    Nice 5 yıllara! 🙂

    Cevapla
  139. gülhan

    05 Mayıs 2011 at 11:39

    sevgili cenk emeklerinin boşa gitmediği nice şahane yıllar diliyorum..

    Cevapla
  140. ebru

    22 Haziran 2011 at 12:13

    Sevgili Cenk,
    Hem bu kadar güzel yemek yapıp, hem bu kadar güzel resim çekip, hem de bunları bir şiir edasında dile getirmen gerçekten çok taktir edilesi..
    Sana bir blogtan bahsetmek istiyorum.Blogun sahibinin ismi Gökhan Atılgan. NY’da yaşıyor.Gastronomik anlamda çok bilgili birisi ve çok güzel yemek yapıyor..Ayrıca senin gibi iyi şefleri takip edip, restaurantlarına aylarca önceden rezervasyon yaptırıp, tadım yapmayı çok seviyor.Bütün seyahatlerini sadece yemek istediği şeylere ve gitmek istediği restaurantlara göre ayarlayan bir yemek meraklısı.Ve bu restaurant deneyimlerini kendi sayfasında aktarıyor.Senin ve arkadaşım olan Gökhanın sıkı takipçisi olduğum için, ikinizin zevklerini, ağız tadını ve yemek konusundaki titizliğini ve ciddiyetinizi çok ortak buluyorum.O da senin gibi dondurma fanatiği..Kendisi zaten senin blogunun takipçisi..Eğer vaktin olursa bloguna girip bir göz atmanı tavsiye ederim..Eminim ki kendinden çok ortak nokta bulacaksın..Ve çok keyif alacaksın.
    http://www.tadimmenusu.com
    Sevgiler,,,

    Cevapla
  141. Recep Atalay

    08 Eylül 2011 at 13:16

    Sevgili Cenk,

    Dondurma makinesi konusunda ufak bir katkı yapmak istiyorum. Delonghi’nin kendinden soğutuculu modelini Türkiye’de bulmak mümkün. Yaklaşık 4 aydır kullanıyorum ve oldukça memnunum. Haznesini buzlukta soğutma derdi olmadığı için çok pratik. Yaklaşık 30 dakikada hazırlıyor. Hem soğutup hem karıştırabildiği gibi, sadece karıştırma ve sadece soğutma seçeneği de var. Dolayısıyla belirli soğukluğa gelmiş dondurmayı kıvam açısından biraz daha karıştırabiliyorsun. Delonghi Gelataio GC6000 olarak geçiyor. Çalışırken fazla olmamakla birlikte biraz ses çıkarıyor. Temizliği de oldukça basit.

    Sevgiler.
    Recep

    Cevapla
  142. Recep Atalay

    09 Eylül 2011 at 13:35

    Bir ayrıntı da vanilya ile ilgili .

    Vanilya çubukları ve özünü ben http://www.vanilyadunyasi.com adresi ile bağlantılı http://www.gurmeonline.com dan alıyorum. Oldukça güvenilir olduğunu söyleyebilirim. Madagaskar bourbon ve uganda vanilya çubaklarını bulmak mümkün. Kısa zamanda adrese teslim yapıyorlar.

    Bilgilerinize

    Recep

    Cevapla
  143. arzu

    10 Ekim 2011 at 19:14

    vanilya çubuğunu nerden temin ediyorsunuz? Hangi bölgenin vanilyasını tevasiye edersiniz?

    Cevapla
    • Cenk

      11 Ekim 2011 at 11:51

      arzu – Vanilya çubuklarını yurt dışından temin ediyorum. Bulabilirseniz Meksika vanilyasını tavsiye ederim.

      Cevapla
  144. Aycan

    11 Aralık 2011 at 11:27

    Sonunda dondurma makinesi aldım (şunun ikilisi gibi bir şey, Esse’den tabii), tahmin et ilk denediğim tarif ne oldu (:

    http://www.amazon.com/Cuisinart-ICE-30BC-Indulgence-2-Quart-Automatic/dp/B0006ONQOC/

    Cevapla
    • Cenk

      12 Aralık 2011 at 02:07

      Aycan – Güle güle kullan. Ben de gördüm o makineyi. Kaplarının buzlukta saklanan tip olduğunu öğrenince almaktan vazgeçtim (Kitchenaid’in aparatıyla aynı mantık). Diğer buzlukta saklamaya gerek olmayan tipi (50BC) gelmeyecekmiş maalesef.

      Cevapla
  145. Canan

    02 Nisan 2012 at 10:35

    Merhaba Cenk,

    Vanilya cubugu siparisi vermek icin sayflari incelerken su sayfayi buldum:
    http://www.vanille-shop.de/blog/
    Burada vanilya cubuklarini yuksek hizli ogutucu ile kabugu ile birlikte kullanabilecegimiz anlatiliyor. Dondurma icin bu sekilde yapabilir miyiz?

    Seninle haberlesmek icin bir iletisim adresi bulamadim. O yuzden yorum olarak yaziyorum sorumu:)

    Tesekkurler,

    Cevapla
    • Cenk

      02 Nisan 2012 at 12:00

      Canan – Yapabilirsiniz ama benim tercih edeceğim bir yöntem olmaz. Vanilyanın tohumları tarif için yeterli. Ben çubukları unufak hale gelse dahi yemekten yana değilim. Eğer sütte veya herhangi bir sıvıda beklemediyse vanilya özütümün bulunduğu şişeye, beklediyse de yıkayıp kuruttuktan sonra vanilyalı şeker kavanozuma eklemeyi daha uygun buluyorum.

      Cevapla
  146. Mutlu Suner

    08 Temmuz 2012 at 21:54

    Merhaba
    Tchibo kompresörlü yani buzluğa önceden girmesine gerek olmayan makina getirmiş, katalogda gördüm.
    Sevgiler

    Cevapla
  147. Merve B.

    04 Eylül 2014 at 23:57

    Merhaba,
    Kitaptaki dondurma tariflerini severek uyguluyorum, yalnız yumurta aklarıyla ilgili bir sıkıntım var, artan yumurta aklarıyla ilgili bir öneriniz var mı? Beze belki olabilir diye düşündüm, onun dışında başka öneriniz varsa duymak isterim çünkü 6 tane yumurta beyazını ne yapacağımı bir türlü bilemiyorum, atmaya da gönlüm elvermiyor.

    Cevapla
    • Cenk

      06 Eylül 2014 at 14:46

      Merve B. – Pavlova, Eton Mess veya Ahududulu & Limonlu Pasta (hem kekte hem de buttercreamde) tariflerinde değerlendirebilirsiniz.

      Cevapla
  148. Kuğu Alper

    13 Eylül 2015 at 07:24

    Merhaba,
    Kitaptaki vanilyali dondurma tarifini dun denedim.Sut karisimi ile yumurtalari karistirdiktan ve ocakta isittiktan sonra karisim topak topak oldu, sanki yumurtalar pişti. Suzgecten gecirirken de bu topsklardan kurtulamadim. Yine de buzdolabina koydum bugun makinaya koymak uzere. Bu haliyle de olur mu deneyecegim. Acaba neyi yanlis yaptim?

    Cevapla
    • Cenk

      22 Eylül 2015 at 13:46

      Kuğu Alper – Yüksek ateşte karıştırmış olabilirsiniz veya sütü eklerken süt çok sıcaktı ve birden eklediniz. Tarifte nasıl ilerlemeniz gerektiği detaylıca belirtiliyor.

      Cevapla
  149. taylan

    08 Mart 2016 at 13:10

    merhaba cenk bu tarifteki dondurmayı çubukta dondrma olarak deyebilirmiyiz makineye koymadan ıcepop kalıplarına döksek olurmu

    Cevapla
    • Cenk

      21 Mart 2016 at 18:06

      taylan – Makinede soğutmadan direkt kalıba dökerseniz kıvamında farklılık olur ama elbette deneyebilirsiniz.

      Cevapla
  150. Secil

    02 Şubat 2018 at 00:16

    Merhaba cenk dondurma aparatim yok ama dondurmayı kitchenaidin celik kabinda sogutup dondururken ara ara cikarip pedal aparatyla karistirdim.hacmi nerdeyse 2 katina cikti.cokmu karistirdim acaba.cok hafif bi kopuk gibi oldu.simdi dondurucuya attim tekrardan bakalim sabaha nasıl cikacak.benim izledigim bu yol, yolmudur olurmuki bu sekilde;)

    Cevapla
    • Cenk

      01 Mart 2018 at 11:51

      Secil – Sanırım çok yüksek hızda çırptınız. İzlediğiniz yol ideal değil ama neden olmasın. Bence bir dahaki sefere en düşük hızda karıştırın.

      Cevapla
  151. Pınar

    09 Ocak 2019 at 17:44

    Merhaba Cenk bey
    Dondurma makinesi ile ilgili bir sorum olacak abd den Cuisinart dondurma makinesi getırticem ancak burada watt ile ilgili sorun oluyormus siz nasıl çözdünüz sorunj? Tesekkurler

    Cevapla
    • Cenk

      10 Ocak 2019 at 14:22

      Pınar – Ben dondurma makinemi yurtdışından getirmedim ve buna benzer bir sorun yaşamadım.

      Cevapla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Primary Sidebar

16. BASKI (Mundi 3. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Trendyol // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US // D&R // idefix
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

KÜTÜPHANEM

Kütüphanem

EKİPMANIM

Ekipman

Footer

Best of Cafe Fernando

Vişneli Kek

Elmalı Kek Tarifi

Chez Panisse

Korova Kurabiyeleri

Brownie Dantel Giyer – Dolce & Gabbana’ya Özel

Vanilya Özütü

COPYRIGHT © 2023 · Cenk Sönmezsoy