• Skip to primary navigation
  • Skip to content
  • Skip to primary sidebar
  • Skip to footer

Cafe Fernando

Header Right

Main navigation

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • PORTFOLYO
  • ENGLISH
Cafe Fernando 4 yaşında

Cafe Fernando 4 yaşında

Cafe Fernando bugün 4 yaşına girdi. Bloguma Fernando adını koyup adresini satın aldığım, ardından alelacele bir hosting şirketi bulup ilk gözüme kestirdiğim WordPress temasıyla “Hello world!”  başlıklı ilk yazımı yayınladığım günün üzerinden tam dört koca yıl geçmiş.

Bu dört yılda neler oldu neler… Günün birinde San Francisco‘dan bir e-posta geldi; bir ay sonra bir bakmışım annemin karnıyarığı, bulgur pilavı, maş fasulye piyazı ve dondurmalı irmik helvası, Amerika’da stres içinde ev ararken elimde kıvrılmış bir şekilde gezdirdiğim gazetenin kapağında. Sonra bir gün uyandım, idolüm dediğim nadir insanlardan biri, Dorie Greenspan, bir e-posta yollayıp Times’ın yayınladığı listeyi müjdelemiş. Bütün bunlar dört sene önce hayal edilmesi imkansız şeylerdi.

Ama beni bütün bunlardan daha fazla hayrete düşüren, geçen dört senenin sonunda aldığım büyük kararın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha hatırlatan ve duyduğum günden beri de suratıma hınzır bir gülümseme yerleştiren başka bir şey daha oldu.

Çok fazla değil, bundan birkaç hafta önce, gündüz vakti, annem ve liseden arkadaşları Avrupa yakasında bir balıkçıda yemek yemek üzere yola çıkıyorlar. Vapuru kaçırınca ufak bir tekneye biniyorlar. Herkes dip dibe…

Annem, şuursuz bir anımda ona kariyer planlarımdan bahsettiğim günden beri her karşısına çıkan canlı varlığı esir alıp yaptığı gibi, bu sefer almış karşısına liseden arkadaşlarını, dert yanıyor. Oğlunun eskiden ne kadar güzel bir şirkette, ne kadar da güzel bir mevkide, ne de güzel paralar kazanırken nasıl da çat diye işi bıraktığını, bırakmasaydı maaşının şimdi kim bilir ne kadar artmış olacağını, üstüne üstlük şimdi de aile şirketinden çıkıp blog yazarı olacağım diye tutturduğunu, böyle giderse kesin aç kalacağını, araya zaman girerse de onu bir daha kimsenin işe almayacağını anlatıp durmuş.

Bu arada, belirtmem lazım, annemin arkadaşlarından bazıları Cafe Fernando okuru. Yani dinleyenlerin bir kısmının kaşları çoktan havaya kalkmış durumda. Ama asıl darbe annemin hiç beklemediği bir yerden gelecek, haberi yok…

Bu böyle sürüp giderken, tam karşılarında oturan, annemin tabiriyle dünyaaaaağlar güzeli genç bir kız, kulağındaki kulaklıkları çıkartıp, “Pardon hanımefendi, bu Cenk dediğiniz oğlunuzun soyadı Sönmezsoy mu acaba?” deyince annem şaşırıp kalmış. Evet dedikten sonra dünyalar güzeli genç kız “O zaman bahsettiğiniz blog da Cafe Fernando…” diye devam edince daha da şaşıran annem ne diyeceğini bilememiş. Ardından değerli, dünyalar güzeli okurum, yine annemin tabiriyle, açmış ağzını yummuş gözünü. Özetle, hem beni hem de beni izleyenleri mutlu eden bir işi yapacak olmamın herkes için en hayırlısı olacağını söylemiş.

Aslında, bu olayın olduğu akşam, annem yana yakıla beni arayıp (ki akşama kadar nasıl sabretti hala anlayabilmiş değilim) olayı bütün detaylarıyla anlattıktan sonra, “Oğlum, bu genç kız olur da ‘siteye email atarsa’ muhakkak telefonunu isteyip…” diye başlayıp devam eden bir kısım daha var ama, izninizle, bu kısmı ileride anılarımı topladığım bir kitap yazarken bahsetmek üzere saklamak istiyorum.

Blogumu bugüne kadar sadece boş vakitlerimde hazırlamış olsam da, artık Cafe Fernando’yu bir “hobi” olarak görmem mümkün değil. Yazıların arası açıldığı zamanlarda hissettiğim suçluluk duygusunun başka bir sebebi olabilir mi ki? Ya da, uçağa binerken aklıma ilk gelen şey bu uçak düşerse bloguma ne olacak ise, bu bir zamanlar hobi olarak başladığım Cafe Fernando’nun artık benim için bambaşka bir yerde olduğunun göstergesi değil midir?

Tamam, hobi değil. Meslek desen – kelimenin anlamı, karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş “iş” olduğu için – içime sinmiyor.

İki sene önce, ne kadar miskin biri olduğumu çok iyi bilen bir arkadaşım, hele hele bir Pazar günü, sabahın köründe kalkıp Kasımpaşa Kastamonu pazarına gittiğimi okuyunca inanamamış, bu blog senin hayatın olmuş demişti. O zamanlar öyle hissetmiyordum, ama artık tereddütsüz diyebiliyorum: Cafe Fernando benim hayatım oldu.

Tabii bunun farkında olmayanlar da vardı. Annem gibi. Bu vapur olayından çok önce, akşam yemeği sularında aramıştı bir kere. Yine, oğlum ne yersin, ne içersin, aç kalıyor musun gibi sorularıyla bunalınca senelerdir blog yazdığımı, bu blogun bir yemek blogu olduğunu hatırlatmış, aç kalmamın da mümkün olamayacağını eklemiştim. Karşılığında “Aaaa, oğlum ben ne bileyim, sen o yazıları “laneten” yazıyorsun, yemekleri de sırf fotoğrafını çekmek için yapıyorsun sanmıştım” demişti.

Ertesi sabah fotoğrafını çekmek üzere gecenin bir yarısı hiç olmayacak tatlılar yaptığım kabul, annemin “laneten” kelimesini yanlış kullandığının da bilincindeydim, ama yine de o anda ne diyeceğimi bilememiş, suskun kalmıştım.

Bugün ise, dolaylı da olsa, cevabım hazır: Bana bundan sonra reklamcı demeyin. Ben artık bir blog yazarıyım. Dört seneyi doldurduğum blogumun şerefine de yapımı iki gün süren, pek bir zahmetli, ve oldukça teknik bilgi gerektiren “Pain au Chocolat” yaptım. Laneten.

Fırından çıktıktan sonra zar zor soğumalarını bekleyip, ısırdığımda her yere dağılacak kat kat hamuru, ağzımda eriyecek çikolatayı ve nefis tereyağı kokusunu kesinlikle hayal etmeden. Zaten fotoğrafını çeker çekmez de, her pişirdiğim tatlıda olduğu gibi bunları da, tadına bile bakmadan sitenin bekçilerine verdim.

Hikayeye daldım, lafı uzattım. Asıl demek istediğim, sevgili okur, bundan böyle gece gündüz Cafe Fernando. Hepimize hayırlı olsun.

İşte yeni ofisim:

Yeni Ofisim

Pain au Chocolat’yı merak edenlere: Bildiğimiz kruvasanın çikolatalısı. Tarifi, püf noktaları, her türlü ayrıntısı burada. Üçgen yerine dikdörtgen kesiyorsunuz, yuvarlamak yerine de katlıyorsunuz. Tabii katlarken içlerine birer parmak kalınlığında bitter çikolata da koyuyorsunuz. Olur da yaparsanız, afiyet olsun.

Cafe Fernando’nun hayatım olmasının bir sebebi de sizlersiniz. Kimse okumasa, bu blog ne dört yıl sürerdi, ne de hobi olmaktan çıkardı. Dört yıldır beni yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ederim.

Bir teşekkür de bugüne kadar benim yapamadığımı başarmış, bir zamanlar oğlunun laneten yemek yaptığını zanneden annesini olayın ehemmiyetine inandırmış, olayı izleyen hafta “Bana bir laptop alın, arkadaşımla beraber ders alıp interneti öğreneceğiz” dedirtmiş okuruma.

İlerleyen aylarda yorumcular arasında annemi görürseniz şaşırmayın.

Not: Anne – akşama fırında tavuk var. Yanına da babamın çoban salatasından yapacağım. Dereotu bile koyacağım içine.  Bir de, dün akşamdan kalma, fırında zeytinyağı ve bol sarımsakla pişirdiğim sebzelerle yaptığım makarna var. Yer kalırsa, tatlı olarak da çikolatalı mousse. Merak etme yani.

31 Mart 2010 · 270 Yorum Kategori: Çikolata, Diğer, Kahvaltı ve Brunch Etiket: cafe fernando, cenk, doğumgünü, pain au chocolat

« Portakallı ve Lorlu Pancake
Fıstıklı Ekler ve Saveur Ödülü »

Reader Interactions

270 YORUM

  1. dlayra

    31 Mart 2010 at 16:24

    harikasın cenk:)
    ben seni başladığın günden beri keyifle, merakla okuyorum.
    tariflerindeki özen, anlatımın, hele ki fotoğrafların bence de bu yaptığının bir hobinin ötesinde durduğunun en bariz kanıtları.
    sana seçmiş olduğun yeni yolunda başarılar diliyorum, ama biliyorum ki zaten her şey çok güzel olacak:)

    4. yaşın kutlu olsun:)

    dlr

    Cevapla
  2. Hilal

    31 Mart 2010 at 16:28

    Doğum günün kutlu olsun. sevgiler. Annenin de ellerinden öperim

    Cevapla
  3. pinar

    31 Mart 2010 at 16:28

    Belki 4 senedir takip etmiyorum sizi,ama yaklaşık 2.5 senedir sizinleyim,zevkle..Bir ara,şu HDR tekniğiyle çektiğiniz fotoğrafları koyduğunuz da ” Oofff yapma Cenk,sen bir yemek bloğusun…” dediğim de doğru yalan değil…
    Ama yayınladığınız her tarifte yazmadım sadece tariflerinizi..Tabağınıza,masanıza,kadehlerinize kadar ezberledim..O kadar doğru bir iş yapmışsınız ki,Cafe Fernando sizin hayatınız..Ben,sevdiğiniz,gönül verdiğiniz bu blogdan çok çok daha para kazanacağınıza eminim..Annenizin içi rahat olsun…
    Güzel günlerde,tariflerinizde görüşmek üzere..
    Sevgilerimle..

    Cevapla
  4. bokbocesii

    31 Mart 2010 at 16:30

    Merhaba

    Cok keyifle okuyorum sizi.Sizin kadar yetenekli olmasam da bir kac tarifinizi denemisligim bile var.

    Cafe Fernando’nun 14. yasını da kutlamak dilegiyle..

    Sevgiler

    BB

    Cevapla
  5. betim sarac

    31 Mart 2010 at 16:36

    Cafe Fernando’nun 4.yili kutlu olsun:)
    Umarim anneniz en kisa zamanda blogunuzu ziyaret eder ve “laneten” yaptiginiz yemekleri gorup, sizinle gurur duyar:)
    Iyki varsiniz!

    Cevapla
  6. Oya

    31 Mart 2010 at 16:37

    Sevgili Cenk,

    Yeni yaşın kutlu olsun.Yeni masandaki objelere bayıldım.Pain au chocolat yı bir ara Café Paul’e gidip her pazar sabahı alırdım. Şimdi kendim yapmayı deneyeceğim.Yakın bir arkadaşım da çok başarılı bir hukuk kariyerini noktalayıp, güzel bir İtalyan restoranı açtı. Dediğin annesel tepkiler tahmin edeceğin üzere tüm annelerde görülen bir özellik.:)Birtakım klişe hayat tarzları ve çalışma hayatıyla bugünün dünyasında mutlu olmanın imkansızlığından bihaber bir şekilde, bizler için en iyisini istiyorlar muhakkak. Ama her zaman en doğru kararı veremediklerini görüyoruz. Önemli olan senin yaptığın gibi, isteklerinin arkasında durarak seni mutlu eden hayatı yaşama azmini sürdürmek.Bunu başardığın için tüm kalbi dileklerimle seni kutluyorum.

    Cevapla
  7. özlem

    31 Mart 2010 at 16:38

    bu 3. denemem yazamadım bi türlü yorumu… nereden başlasam bilemedim çünkü 🙂 (1) öncelikle anne çok şekermiş 🙂 endişelenmiş çocuğu için ne yapsın? her anne çocuğunun rahat, bolluk içinde yaşamasını ister. bir de dünyalaaar güzeli bir kızla evlensen fena mı yani? (2) Cafe Fernando sadece senin değil artık, bizim de aynı zamanda… burası sadece bir yemek blogu değil! bir foto blog, yaptığın yemekler tadında, okumaya doyamadığım yazılar yazdığın bir yer. yani sen yemek yazısı yazmasan, başka şeylerden bahsetsende okurum ben. sadece fotoğraf olsa bile olur. ne mutlu sana hayatına anlam katacak bir şey sahibi oldun, tamamen sana ait. Umarım daha niceee senelerini kutlar Cafe Fernando. {Bu arada yorumları takibe aldım dünyalaaar güzeli kız gelirse diye :))}

    Cevapla
  8. özlem

    31 Mart 2010 at 16:39

    aaa unuttum! bu arada site adını vereydin, başvuracak çok insan çıkardı 😉

    Cevapla
  9. ecce

    31 Mart 2010 at 16:44

    Öncelikle cesaretinizden dolayı sizi gerçekten tebrik etmek istiyorum. Herkesin yapabileceği birşey değil işini bırakıp sevdiği bir uğraşa yönelmek umarım ilerde bende sizin gibi bir atılım yaparım.
    Bende reklamcıyım daha doğrusu yeni mezun olmuş bir reklamcıyım. Yazınız beni gerçekten çok etkiledi. Belki de şu anki ruh halimi özetlediğindendir.
    Sizi blog yazarlığında çok daha fazla başarılar diliyorum. Gerçi başarılarınız zaten almış başını gidiyor
    NOT: annenize çok selamlar:)

    Cevapla
  10. Gulsah

    31 Mart 2010 at 16:48

    O kadar güzel, o kadar içten bir yazı olmuştu ki. son kelimeleri yüzümde gülümsemeyle bitirdim.
    Sitenin daha sık güncelleneceğini öğrenmek ayrı bir keyif katmış olabilir bilmiyorum:)
    İyi ki varsınız, nice yıllarınız olsun.

    Cevapla
  11. Oytun

    31 Mart 2010 at 16:52

    Cenk, blog doğumgünün kutlu olsun:)

    O kadar güzel bir yazı ki… Okurken bir an gözünden yaş gelerek gülebileceğin ama derinlerde içinde bir şeyleri cız ettiren.

    O kadar çok şey varki söylenecek Cafe Fernando için; kendine has bir çizgisi olan, acaba bu hafta nasıl bir tarif olacak merakını yaşatan, sayfa açıldığında yeni tarifin/yazının görselleriyle büyüleyen, laneten:) de olsa her yeni yazının saatler harcanarak, özen gösterilerek, titizlikle hazırlandığı, 7 gün 24 saat yeni tarifler/yazılar da olsa asla bıkılmayacak, öncü ve çok lezzetli…

    Nice nice 4 seneler olsun, “kim” ne derse dersin:)

    Cevapla
  12. b.gencer

    31 Mart 2010 at 16:54

    Bu, benim ne zaman olacağını kestiremediğim ama uzun zamandır beklediğim bir haberdi.. O yüzden çok şaşırmadım ama, bekliyor olmama rağmen çok, çok sevindim :))Cafe Fernando böyle gitmeyecekti, bu tempoda kalmayacaktı, emindim. Kararınızın sizi her zaman bu kadar tatmin ve mutlu etmesini diliyorum, sevgiler..

    Cevapla
  13. Figen

    31 Mart 2010 at 17:02

    İYKİİİİ DOĞDUUUNNN CAFE FERNANDO

    Uzuuunnn upuuuuzunnn yıllar hep var ol
    Cafe Fernonda ve sevgili sahibi hep sağlıklı, huzurlu ol bereket de yakanı hiç bırakmasın…İçimizi açtığın için çok çok teşekkürler…Sevgiler…

    Cevapla
  14. ümmühan

    31 Mart 2010 at 17:03

    Nice dördüncü senelere…
    Hobi ya da iş farketmez insan sevdiği şeyi yapınca mutlu ve faydalı oluyor, yeni ofisiniz de buradan sade ve şık görünüyor 🙂

    Cevapla
  15. Billur

    31 Mart 2010 at 17:04

    :))) O çok sevgili okuruna ben de teşekkür ediyorum. Demek artık daha çok Cenk olabilecek, bu müjdeye de sevindim.
    Anneler ve babalar biraz endişeli oluyor tabi, kimi zaman haklı oluyorlar ama biz düştüğümüzde sebebinin kendi kararlarımız olduğunu bilmek istiyoruz. Ya da gülümseyerek durduğumuz noktada da “ben başardım” diyebilmek.
    Ne güzel anlatmışsın aranızdaki çekişmeyi 🙂

    Hayatta sevdiğin işi yapmak kadar mutluluk verici ne olabilir ki?

    Cevapla
  16. Figen

    31 Mart 2010 at 17:04

    Bu mesaj bu yazıya yapılan yorumlara abone olmak için: Çünki biraz önce işaretlemeyi unuttum..

    Cevapla
  17. 'zeliha'

    31 Mart 2010 at 17:22

    ah Cenk nasıl da sevindim anlatamam 🙂 bizler için sürekli yazacak olmandan çok istediğin bir şeyi yapmış olmana.. dilerim hiç pişman olmazsın bu kararından..

    nice dörtlere..

    (bir adaşım var sanırım, o yüzden ismimin başına ve sonuna işaret koydum umarım rahatsız olmaz(sın) bu durumdan)

    Cevapla
  18. fatma

    31 Mart 2010 at 17:32

    nice mutlu yaşlar dilerim 🙂

    Cevapla
  19. hayrunnisa

    31 Mart 2010 at 17:37

    ben kendimi sizi takip etmekten alıkoyamıyorum zaten buna gerekte yok 🙂 harikasınız…

    Cevapla
  20. Papatya Papadopoulos

    31 Mart 2010 at 17:43

    Sen çok yaşa Cenk!
    Bu işi ne kadar çok sevdiğin zaten “aşkla” yaptığın lezzetlerden belli değil mi?! 🙂 Özellikle tatlı bir tarif yapacaksam, tarifi nereden bulacağımı biliyorum… benim gibi pekçok kişi de eminim. Üstelik bunu aldığın ödüller, hakkında yazılan yerli yabancı yayınlardaki makaleler de kanıtlamıyor muydu ki?
    Ama en çok annenin yemekleri sırf fotoğraf çekmek için çekiyorsun sanmasına kahkahayla güldüm :)))))
    Hatta pastaları da köşedeki pastaneden aldığını mı sanıyordu!! :)))))

    Annenin internet öğrenip de sana yorum yazmaya başlaması da ayrı bir alem, apayrı bir kitap konusu olurdu hani :))))

    Neyse başka bir okurun -deyim için kusura bakmasın ama – nasılsa ağzının payını vermiş 😉

    Cenk, sen sevdiğin işi yapmaya devam! Hayat sevmediğin işlerle ömrünü tüketmek için çok kısa! Nice nice yıllara! sevgiler…

    Cevapla
  21. Naile

    31 Mart 2010 at 17:47

    Siz bu kadar emek verirseniz biz okumasak artık ayıp olur 🙂

    hayırlı olsun.

    Cevapla
  22. nesrin

    31 Mart 2010 at 17:48

    Blogunuzun yeni yasi kutlu olsun.Her satirinizdan yaptiginiz isi ciddiye aldiginiz belli oluyor.Severek ve özenli yapilan olumlu bir sekilde geri döner zaten.Basarilar,sevgiler…

    Cevapla
  23. Décalage Horaire

    31 Mart 2010 at 17:49

    Cafe Fernando’ya nice yıllara diyelim… Önünde uzun uzun güzel yıllar olduğu zaten aşikar..
    Bu arada, pain au chocolat’yı da artık denemek şart oldu!
    sevgiler, Damla

    Cevapla
  24. gül arslan

    31 Mart 2010 at 17:50

    Bu habere çokkkkkkk sevindim. Her sabah işe geliyorum. maillerimi konrol edeken facebook ve sizin blogunuzu açıyorum. ha bu arada ben sizi daha bir kaç aydır keşfetmiş durumdayım. bir hafta boyunca her sabah her açtığımda aynı resmi görüp yine yazmamış diye düşünüyor üzülüyordum. tüh bugünde yeni bir şey yok diye. artık her sabah beni başka bir resim başka bir hikaye karşılayacak. çokkkkk sevindim. Teşekkürler:))))))))))))

    Cevapla
  25. fairy

    31 Mart 2010 at 18:10

    nice senelere sevgili Cenk 🙂
    Senin gun gectikce daha buyuk basarilara imza atmani ve herzaman mutlu ve hayatindan memnun olmani dilerim, bizde Iran’daki okurlarin olarak Cafe fernandoyi sonuna kadar destekliyoruz! :p

    Cevapla
  26. vitahemera

    31 Mart 2010 at 18:26

    Mutlu Yıllar,mutlu yaşlar…
    Eşim sayesinde bloğunuzla tanıştım ve hergün takip ediyorum.Hatta uzun zamandır blog yazma fikrimi hayata geçirmemin sebebi bloğunuz.Teşekkürler…

    Cevapla
  27. gulcin

    31 Mart 2010 at 18:38

    tebrikler..tebrikler..

    Cevapla
  28. yasemin babalık

    31 Mart 2010 at 18:50

    yaaa Cenk nasıl güzel anlatmışsın inanamıyorum, sen sadece yemek blogu yazmıyorsun ki. aynı zamanda cok da guzel yazıyorsun, okunması keyifli yazılar. anneciğinin endişelerine kızma bence, o anne ne yapsın. ama bundan sonra madem laptop da alacak, korkarım her aksam sana gelir yemeğe. bir de o dunya guzeli kız var ya sanırım senin ellerinle yaptıgın bir yemeği haketmiş. kimse cok şanslı:))
    4. yaşın kutlu olsun Cafe Fernando, bunu iş olarak görmekte de haklısın, bu işin hakkını veriyorsun. yolun hep açık olsun

    Cevapla
  29. aysel

    31 Mart 2010 at 18:53

    Daha nice mutlu seneler dilerim.Muhteşem güzellikteki sitenize daha nicelerini eklemeniz dileğiyle….

    Cevapla
  30. ırmak

    31 Mart 2010 at 19:03

    iyi ki doğmuşsun cafe fernando…

    tariflerini olduğu kadar, yazılarını okumayı da sabırsızlıkla beklediğim için diyorum ki;süper bi habermiş.umarım hepimiz bi gün böyle bi karar verme cesaretine sahip oluruz ve hayatımızı asıl olması gerektiği yere getiririz.

    Cevapla
  31. emelll

    31 Mart 2010 at 20:16

    çok heyecanlandım! bilmiyorum bundan sonra ne olacak senin hayatında! çok heyecanlı!

    Cevapla
  32. evren

    31 Mart 2010 at 20:28

    Yıllar önce ilk işe başladığımda, patronum demiştiki, insan hobisini işe dönüştürebiliyorsa, mutludur. Şimdi seni okurken o zaman sözü edilen ve havada kalmış mutluluk halini resmettiğimi fark ettim. Yüzünü gördüm yani ve gözlerindeki ışığı ve başarmış olmanın böbürlenmeyen hazzını…
    Annem seni okuduğunda – senden değil blogundan bahsetmiş olduğumdan – demişti ki, bu kadının sadece ahçılığı değil kalemi de güçlü. 🙂 İyi de anne o bir adam dediğimdeki yüzünü görmeliydin. İnsan ve yürek işte dedirtten duyarlılığınla sen daha çok insanı şaşırtacaksın eminim.
    Yaşamı güzel kılan insanlardansın benim için. Bu bloga gelip ne zaman seni okusam, çektiğin bir fotoğrafa baksam aynı huzurla ayrılıyorum buradan. Senin yaydığın ışığı seviyorum.Işığın hiç sönmesin. Ve dilerim, Cafe Fernando, bir gün, oturup sıcacık sohbetlerin yapıldığı halini de görür yeni yaşlarında… Benim aklım hala yapamadıklarım ve yapamayacaklarımı tadabilmekte.

    Cevapla
  33. Baris

    31 Mart 2010 at 20:29

    Cenk hikayen gerçekten çok güzel
    su anda seninle aynı durumdayım (tam bu duruma kendim karar vermemişte olsam)

    1-2 bişi sormak istiyorum
    nasıl olduda bi anda bıraktın ?
    hangi reklam ajansıydaydın..

    cok cok saol

    Cevapla
  34. lavantalimon

    31 Mart 2010 at 20:33

    Daha nice dört yıllar dilerim.
    ben de ilk blog açtığım zamanlara denk gelmişti tanışmam fernandoyla.. malesef ilk göz ağrım olan blogumu kapatıp bir süre sonar bu blogda başladım. daha doğrusu blogsuz yapamıyacağımı anladım:( insanın kanına giriyor sanki, güncelemke yeni post eklemek heycanı sarıyor insanı:) seviyorum blog yazmayı okumayı:)
    çok başarılar ,güzel tariflerle buluşamayı dilerim. çok sevgiler.

    Cevapla
  35. melek

    31 Mart 2010 at 20:50

    cafe fernando’yu cok severek takip ediyorum. verdiginiz kararin hakkinizda hayirli olmasini dilerim. yalniz annenizi cok iyi anliyorum, ben de evlatlarim icin onun dusledigi gibi meslekler duslerim hep ama her seyden once onlarin sevdigi isi yapmasi onemli. basarilarinizin devamini diliyorum. iyi ki varsin cafe fernando:)

    Cevapla
  36. Ebru

    31 Mart 2010 at 20:52

    Kutlarım Cenk,
    Annenizden önce,kendinizin bu bloğu amatör bir ruhla ama bir iş ciddiyeti ve profesyonel titizlikle yaptığınızı anladığınız ve artık adını koymuş olduğunuz için sizi; bunu annenize farkettirdiği için okurunuzu kutlarım.
    Biz okuyucular farkındayız, o yüzden buradayız. Siz orda, bu şekilde olmaya devam ettiğiniz sürece de, eminim ki giderek artacağız.
    Nice yıllara Cafefernando

    Cevapla
  37. seda

    31 Mart 2010 at 21:08

    Cok hosuma gitti ne güzel yazmissiniz gercektende. Ben 4 yildir takip etmiyorum hatta bir yil bile olmadi ama sanirim bütün yazilarinizi okudum ilk okumaya basladigimda gözlerim kizarana kadar gece gece okumustum. Yani geccekten böyle akici ve zevkli bir dilde yazmasaniz okumazdim. <benimde bir blogum var ama sizin kadar yazmiyorum tabi siz artik meslk olarak yaptiginiz icin böyle. Neyse bu arada aksam yemegi menünüzü cok begendim hic ac kalmaz hatta bir kac ac da doyurabilirsiniz o yemeklerle. AA bu arada bende su güzel kizi merak ettim bir yorumunu yakalarsam merakim gececek:)
    Sevgiler…

    Cevapla
  38. Lady Winston Tea

    31 Mart 2010 at 21:39

    Sevgili Cem,
    Sen “lalettayn” yemek yapiyorsan benim yatacak yerim yok, kendimi daglara vuracagim. 🙂

    Neredeyse 4 senedir ilgiyle, begeniyle takip ediyorum seni, 44. seneni de goruruz insallah.

    Bu arada ‘dunyaaaaglaar guzeli’ okuyucuna da selam ederim, seni takip eden herkes icin iyi bir sey yapmis. 🙂 Ayrica, bu yazini okurken cok keyif aldim, okudugum en eglenceli, en komik, en samimi yazilarindan biriydi bu.

    Nice yillara, nice basarilara.

    Cevapla
  39. Akarri-Burcu

    31 Mart 2010 at 21:59

    Yıllardır takip ettiğim hem yazılarını keyifle okudugum hem fotograflarına hayran olduğum blogun sahibi :)) O güzel karelerinle fotograf aşkımı ortaya çıkaran, her danıştığım anda incelikle cevapladığın maillerinle yönlendirdigin ve bugün en keyif aldığım şeylerden biri olan blogumu açmama vesile olan Sevgili Cenk blogunla sana nice yıllar diliyorum. (ne kadar uzun bir cümle kurdum tanrım 🙂 Yeni çıktığın yolda da seni severek ve merakla takip edeceğimize emin olabilirsin :)) Sevgiler

    Cevapla
  40. pinar

    31 Mart 2010 at 22:06

    Her satırını tebessümle okudum 🙂 süpersiniz…
    yeni dönemi sabırsızlıkla bekliyorum…
    Nice Senelere…

    Cevapla
  41. eren önder

    31 Mart 2010 at 22:44

    çok keyifli aldım okurken…seninde yaşarken her anının tadını çıkartman dileğiyle nice mutlu senelere…

    Cevapla
  42. zehra

    31 Mart 2010 at 23:03

    Sevgili Cenk bende blogunu yaklasik 3 yildir büyük bir zevkle takip ediyor, keyifle yazilarini okuyor, fotograflara icime sindire sindire bakiyorum.Yani kisacasi Cafe Fernando´ya bayiliyorum…kararin icin kocaman tebrikler…gelecekte neler görecegiz tahmin edebiliyorum…heyecanla takibe devam…sevgiler

    zehra

    Cevapla
  43. denoo

    31 Mart 2010 at 23:08

    hangi anne olsa böyle düşünür..onunla ufaktan dalga geçmişsin ..umarım üzülmez çünkü anneler tek gerçek sevenlerimiz..bu hayat hepimize bir armağan,seni gerçekten mutlu eden işi değil yapman bulman bile çok güzel.bloğunla nice mutlu yıllara..

    Cevapla
  44. Beyza

    31 Mart 2010 at 23:31

    Cafe Fernandoya uzun uzun yıllar dilerim.Ne güzel anlatmışsınız duygularınızı.Bloğunuzu uzun bir süredir takip ediyorum ama ilk defa yorum bırakıyorum “doğum günü şerefine”. Buraya yazamadığım için kendi bloğuma Cafe Fernando için güzel bir şiir ekledim.Yazınıza o kadar yakıştıki okumanızı isterim. Hep var olun ve ilham vermeye devam edin….

    Cevapla
  45. IŞILCA TATLAR

    31 Mart 2010 at 23:37

    Cenk,
    Bloğunun 4. senesi kutlu olsun. Nice dört senelerde de burda olmanı dilerim.
    Bir anne olarak anneni çok iyi anlıyorum. Ama sanırım o da bu yorumlardan sonra seni çok daha iyi anlayacaktır.
    Yolun açık olsun Cafe Fernando.

    Sevgilerimle,

    Cevapla
  46. ÖZLEM ERKAL

    31 Mart 2010 at 23:41

    nice uzun senelere … tebrikler tebrikle,, ö.e.

    Cevapla
  47. ladypemberley

    31 Mart 2010 at 23:45

    böyle mükemmel bir blogu türkiye’ye kazandırdığınız için asıl size teşekkür etmek lazım. her açıdan kusursuz.
    pek çok insana yemek konusunda yeni ufuklar açtınız, özellikle kendi adıma konuşursam nasıl bir hobinin işe dönüşebileceğini gösterdiniz. hayatta bunu bulabilmek mükemmel bir şey.
    nice nice dört yıllara!

    Cevapla
  48. nurten

    31 Mart 2010 at 23:49

    mutlu yıllar cafe fernando.ben ilk defa mesaj yolluyorum.senelerdir cafe fernando takipçisiyim.senden çok şey öğrendim ve bu aldığın karardan çok mutlu olanlardan birisiyim.yazılarının akıcılığına ve samimiyetine bayılıyorum ,okurken çok keyif alıyorum . ben ileride seni kitapçıların vitrininde de göreceğimize inanıyorum. bu siteyi yakalayıp takip ettiğim için şanslı olduğuma inanıyorum. nice seneler…

    Cevapla
  49. Kendimce

    01 Nisan 2010 at 00:09

    Annnenizi anlayabiliyorum bir anne olarak onun da zamanla çok güzel birşey yaptığınızı anlayıp en büyük destekçiniz olacağına inanıyorum.O zaman ben zaten oğlumun elini attığı her işte başarılı olacağını biliyorum cümlelerini duyacaksınız.Nice yaşlara sevgiler

    Cevapla
  50. Lale Göl

    01 Nisan 2010 at 00:13

    Yaşasınnnn,artık daha fazla yazacaksın.Yeni yaşını kutluyor,kararın için senin adına seviniyorum.1,5 yıldan fazladır siteni sürekli izliyorum ve çok beğeniyorum,ancak hiç yorum yazmamıştım.Ama bu güzel gününde yanında olmak istedim.Yazılarını izlemek çok keyifli.Çok çok başarılı olacağını biliyorum çünkü sorumluluk sahibisin,yaptığın işi mükemmel yapıyorsun ve severek inandığın işi yapıyorsun.Yürü be Cenk kim tutar seni…

    Cevapla
  51. Selma

    01 Nisan 2010 at 00:16

    Cenk seni tebrik ediyorum. Gercekten yemek blogunu buyuk zevkle okuyorum. Yazilarin cok guzel, tariflerin cok guzel. Nice nice blog’lu seneler diliyorum. Bizi sakin cafe fernando’suz birakma!

    Cevapla
  52. Duygu Yalçıner

    01 Nisan 2010 at 01:15

    Merhaba,
    Ben uzun bir zamandır blogunuzu annem (Işılca Tatlar) sayesinde takip ediyorum. Yazılarınızı, tariflerinizi çok beğeniyorum. Hatta ne yalan söyleyeyim; bazen sizi kıskanıyorum. Bir süredir evde annemden yemek pişirmeyi öğrenmeye çalışıyorum, yaptığım yemekler beğeniliyor. Hiç şikayetim yok. Fakat ne zaman akşam oluyor, annem bilgisayarını açıp blogunuzu ziyaret ediyor işte o zaman benim saltanatım bitiyor. Bunlar işin şakası tabii ki. Ancak şunu bilmelisiniz ki siz gerçekten bir fark yaratıyorsunuz. Türk erkeği genelde yemeğini yer, oturur, televizyonunu izler. Bütün gün belki su içmek için bile mutfağa girmez. Mutfağa gitmek onlar için yurt dışına çıkmak gibidir belki de. Siz ise mutfağa girmekle kalmıyor; şaheserler ortaya çıkartıyorsunuz. Bir de muhteşem servislerle fotoğraflıyorsunuz. Yemek blogu yazarı olmak nedir sorusuna bir cevap veriyorsunuz aslında: sanatçılık.

    Yazınızda annenizden içtenlikle bahsedişiniz de çok hoşuma gitti. Demek ki biz evlatların dertleri aynı. İş bulma konusundan tutun da karnımızın aç olup olmadığını, evde yemeğin bulunup bulunmadığını sormaları bile aynı. Halimden bir tek siz anlarsınız. Lütfen anneme ve annelere çocuklarının 20 yaşından sonra kendi karınlarını doyurabileceklerini anlatın. Ben yapamıyorum bunu.

    Blogunuzun 4. yaşını kutluyor ve yazmaya devam diyorum.

    Cevapla
  53. Deniz Selçok

    01 Nisan 2010 at 01:24

    Şu bunalım anımda senin böyle bir karar alman, benim hayatıma öyle bir umut doldurdu ki anlatamam.

    Gri havadan, sıcak güneş ışınlarına geçiş gibisin.

    Çok teşekkürler.

    Sakın bizden ayrılma.

    Cevapla
  54. Duygu Göze

    01 Nisan 2010 at 06:58

    Merhaba,
    bende bunalımlı ve inançlarımı birazçıkta olsa yitirmiş bir dönemden çıkmaya çalışırken, bu yazıyı okumam tekrar hayata dönmeme neden olan anlamlı ve tutkulu şeylerden biri oldu.

    tebrikler , mutlu eden bir blog, tutkulu bir şef…

    🙂

    ve tesekkurler.

    Cevapla
  55. ayşem

    01 Nisan 2010 at 07:21

    4.yaş ama sanki açılışını kutluyoruz gibi geldi. Sanki asıl şimdi gösteri başlıyor. O zaman perdeler açılsın. Hoşgeldin CAFE FERNANDO…

    Cevapla
  56. munevver

    01 Nisan 2010 at 07:55

    4düncü yılınkutlu mutlu huzurluolsun hayatında başarıdan başarıya koşa koşa gitmeni dilerim
    sabahları uyandiğım zaman fernandodan bu gün ne gelmiş diye bakıyorum busabah gelmiş diye sevindim birde uzun uzun okuyunca hoşuma gitti hele annen gelin adayını çok beğenmiş inşallah nasip olur gönlün kalbin temiz allah gönlüne göre heristediğini versin allaha emanet ol oğlum ben 73 yaşıdayım senin başarılı olman için dua cıyım
    annene svgilerimi yolluyorum işlerinda başarılar

    Cevapla
  57. Ceren

    01 Nisan 2010 at 08:01

    Nice mutlu yıllara Cafe Fernardo!!!

    Yazın çok güzel olmuş, ellerine sağlık ve ne kadar şanslısın ki seni düşünen, senin için kaygılanan, sana bu duyguları hissettiren, yaptıklarına sahip çıkan bizler gibi okurların var…

    Anı kitabını zenginleştirecek daha nice yıllara, keyifli anılara….

    Cevapla
  58. ayşe

    01 Nisan 2010 at 08:17

    Sevgili Cenk,
    Sıradan bir blog olamdığını bir çoğumuz zaten biliyoruz ki bu sebeple hemen hemen her gün seni ziyarete geliyoruz. Vitrin aynı kaldığı zamanlarda bile bakmaya doyamıyorum. Denediğim bir çok tarifinle kendimi de bi halt sanmaya başladığımı itiraf edeyim. Yeni post gördüğümde heyecan duyup bir an önce okumaya başladığım sayılı bloglardansın. İyi ki varsın. nice yaşlara..

    Cevapla
  59. terra

    01 Nisan 2010 at 08:25

    Hayatta insan için en önemli iki şey olduğuna inanırım.Yapmak istediği işi yakalamak,olmak istediği eşi yakalamak..Her ikisi de hayatın mutluluk kaynaklarıdır..Senin adına çok sevindim Cenk,büyük bir coşku ve gururla anlatıyorsun tüm bunları belli ki ilkini yakalamışsın..Tüm hayatının böyle mutlu geçmesi dileğiyle..Nice güzel yıllara..Cent’anni..

    Cevapla
  60. bir dutmasalı - nUnU

    01 Nisan 2010 at 08:40

    :)))))
    annenize çok sevgilerrrr….. :)))

    kutluyorum sevgili cenk.
    çok hoş bir paylaşım portalındayız.
    kocaman sinerjiler günden güne büyümekte dünyamıza.
    dilerim her hayalin gerçek olur bundan sonrada..
    nice paylaşımlara
    sevgiyle- dostlukla.

    Cevapla
  61. HATİCE

    01 Nisan 2010 at 08:45

    Çok tebrik ediyorum. Başarılarınızın devamını dilerim.

    Cevapla
  62. Arzu Dökmetaş

    01 Nisan 2010 at 08:46

    Günaydın Cenk,

    Aslında uzun zamandır bloğunu takip ediyorum ama hiç yorum yazmamıştım. Yazın çok güzeldi keyifle okudum. Annende çok tatlı:) Tarifler, resimler herşey bir harika zaten. Nice uzun seneler diliyorum. Başarılarının devamını dilerim. Sevgiler….

    Cevapla
  63. ayben

    01 Nisan 2010 at 08:46

    süperrrr artık uzun aralar yok demektir bu 🙂 Nice yaşlara Cafe Fernando, iyi ki doğdun !!!

    Cevapla
  64. Tugba

    01 Nisan 2010 at 08:52

    Ben seni geç bulmuş olmanın pişmanlığı,yaptığın güzellikler karşısında ki hayranlığım,kendi geleceğim için duyduğum umutlarımla çok içten tebrik ediyorum! Aslında o dünyalaaaaarrrr güzeli kız bendim 😀

    Cevapla
  65. Ebru

    01 Nisan 2010 at 08:59

    Nice yıllara! Enerjinizle ve reçetelerinizle bizleri mutlu etmeye devam edeceksiniz demek. Ne güzel!

    Cevapla
  66. rumma

    01 Nisan 2010 at 09:10

    Darısı başımıza, tebrikler

    nice senelere…:)

    Cevapla
  67. fatma bayrak

    01 Nisan 2010 at 09:25

    gunaydın cenk;

    ben çok geç kalmış bırı olarak kendımı esefle kınıyorum çunku cafe fernando 4 yıldır var ve ben daha dün keşfetmiş durumdayım.artık sıkı takıpcınım,dogum gunun kutlu olsun!!!

    Cevapla
  68. duygu

    01 Nisan 2010 at 09:29

    Artık ‘How to create a food blog’ konulu bir yazı yazabilirsin.Tebrik ederim,nice yıllara.Ve teşekkürler,beni ganajla tanıştırdığın için:)

    Cevapla
  69. Saliha

    01 Nisan 2010 at 09:30

    Cenk,

    Harika bir yazıydı…
    Bence hak ettiğin gibi, hak ettiğin yerdesin 🙂
    sevgiler
    s

    Cevapla
  70. TINAZ

    01 Nisan 2010 at 09:32

    Herşeyin süper gideceğine eminim :-))) İnsanlar mutlu oldukları işleri yaptığında başarılı ve huzurlu olur ve doğru seçimlerle hayatları daha da güzelleşir.Seninde hayatın bundan sonra çok daha keyifli olacak.Bu arada bu kadar felsefe yeter ;
    1- Doğumgünün kutlu olsun Cafe Fernando !!! iyi ki varsın ve iyi ki bu siteyi keşfettim bundan 2 yıl önce…..
    2- İnternette binlerce yemek tarifi veren yer var ama hiç biri Cafe Fernando değil, işin inceliklerini anlatan bu incelikleri bile belli bir mantık dizininde veren kaç site var? Yani süper rasyonel hazırlanmış bir site…
    3- Rokforlu bonfile ve portakallı tavuk butları sayende evimizin favorisi oldu.Artık full time bu işe gönül verdiğine göre lütfen et yemeklerinde yeni ve şık tarifler bekliyoruz….

    Her şey gönlünce olsun, yeni işin ve bebeğinin (Cafe Fernando’nun)yeni yaşı kutlu olsun :-)))))

    Cevapla
  71. Ozlem

    01 Nisan 2010 at 09:36

    Tam isabetli bir karar vermissin. Sen bu is icin yaratilmis bir insansin.Bunu kesfetmen bence evrenin sana verdigi buyuk bir hediye.Ayni annen gibi, benim babam da seninle ayni okuldan ve ayni bolumden mezun olduktan sonra, benim maliye bakani falan olacagimi dusunuyordu. Ama ben 15 sene kadar yogun is temposundan sonra 2 cocuguna kendini fokuslayan bir anne olmak istedim ve herseyi biraktim.Cok mutluyum cunku gercekten istedigim bir seyi yapiyorum. Babamsa ona gore “overqualified” kizinin basit bir ev kadini olmasi sokunu henuz atlatabilmis degil!!!

    Nice mutlu yillara, sevgiler

    Cevapla
  72. Banu B. Bingor

    01 Nisan 2010 at 09:42

    Nice senelere Cenk! Seni seviyoruz 🙂 (-ve kesene bereket!)

    Cevapla
  73. Baris basak

    01 Nisan 2010 at 09:43

    Cenk, anniskolar her zaman endiselenir, sizin karniniz tok, sirtiniz saglam bile olsa onlar mutlaka her detayiyla sizi dusunurler, bu kadar endiseye ragmen eminim 4 senelik blog hayatinizda planli olmasa da ailenizin size buyuk bir katkisi olmustur. Bence bu yakinmalar yalnizca simdiye kadar sizin blogunuzda sizinle beraber vakit gecirmemis olmasindandir, bundan sonra eger kendisini buralarda gorursek ne kadar hos olacak diye dusunuyor ve KOCAMAN bir gulumseme ile yaziyorum bu satirlari. Iyiki varsiniz, hele benim gibi Ameirka’da yasayan birisi icin sizin blogunuz bir nimet. Yola devam, nice 4 senelere… Sevgiler

    Cevapla
  74. sihaya

    01 Nisan 2010 at 09:48

    İyiki doğdun Cafe Fernando!!!
    Cenk Bey,
    Yazılarınızı birkaç yıldır takip ediyorum, ama yalnızca çok detaylı ve özenli hazırladığınız tariflerinizden almak için değil, ne zaman umutsuzluğa düşsem ne zaman canım çok sıkılsa blogunuzu açıp belki daha önce de birkaç defa okuduğum bir yazıyı yeniden okuyup aynı sevinç ve heyecanı hissediyorum. Verdiğiniz karar beni ve eminim tüm okurlarınızı çok çok mutlu etti. Seçtiğiniz bu yolun yalnızca size değil, en sevdiği şeyleri hayatının diğer şeylerden arta kalan kısmına sığdırmaya çalışan tüm okurlarınıza bir aydınlık verdiğini düşünüyorum. Sağolun, var olun. Yolunuz açık olsun…

    Cevapla
  75. Seçil

    01 Nisan 2010 at 10:02

    4.yasin kutlu olsunnn 🙂 takip ettigim blogların en basindasin hep de öyle kalacaksın…bundan sonra sadece burada olacak olman ne güzel Cenk! Anneni anlıyorum aslında ama eminim senin bunu zevkle yaptığının ve ileride de ac kalmayacağının farkına varmistir artık 🙂
    Ofisini de çok beğendim, hersey gönlünce olsun…
    Sevgiler…

    Cevapla
  76. serpil

    01 Nisan 2010 at 10:15

    daha nıce seneler beraber olma umıdıyle basarılrınızın devamını dılerım

    Cevapla
  77. Metin Mesut

    01 Nisan 2010 at 10:16

    Yeni yaşınızda başarılarınızın daim olmasını temenni ederim.Fotograflardaki itina,tariflerdeki akıcı üslup ve daha pek çok güzellik hepsi Cafe Fernando’da.Israrlı takibimi sürdüreceğimden ise hiç şüphem yok.Bütün yollarınız açık olsun…

    Cevapla
  78. Sevgi

    01 Nisan 2010 at 10:19

    Kutlarım 🙂

    Cevapla
  79. Carriemel

    01 Nisan 2010 at 10:47

    Sevgili Cenk merhaba,
    Öncelikle tebrikler hem blogun dördüncü doğumgünü hem de yeni kararın için.Yazını çok heyecanlanarak ve duygulanarak okudum. Anneni okurken kendi annemi gördüm.Benim annem de blog açtığımda şaşırmış ve herkesin herşeyi okuyucağından endişelenmiş ve gerçek ismimi yazmama sevinmişti!! Şimdi blog sayesinde o da bigisayar kullanmayı öğrendi ve yazılarımı hiç kaçırmadan takip ediyor.Senin blogun profesyonel bir yemek blogu ve çok doğru karar verdin.Yazıların çoğalacak artık. Kimbilir bize ne heyecanlar yaşatıp ne süprizlerle karşımıza çıkacaksın. Artık zamanın bol seni Milano’ya bekliyorum.Sürekli takip edip üye olduğum tek blog seninki.Seni okurken eski arkadaşız gibi hissediyorum. Yani bir yıl bile olmadı seni keşfedeli şu yaptığın etkiye bak. Hem yemek hem fotoğraflar ile biz ve kendini beslemeye daha çok zaman ayırdığın için çok mutlu oldum ve bu kararın için seni tebrik ederim. İnsanın sevdiği işi yapmasından güzel bir şey yok dünyada..Sevgiler ve iyi başlangıçlar.PS:Ofis süper bu arada,deli gibi yazasım geldi görünce. Umarım birgün bende herşeyi bırakıp Alaçatı’ya yerleşip hayal ettiğim kitabı yazma şansına sahip olurum.. Şu güzel,kıyamadığım çocuklarım bir büyüsün!! diğer adı ile Melike

    Cevapla
  80. lunawar

    01 Nisan 2010 at 10:52

    Sevgili Cenk,
    Bunca zamandır blogunu takip ediyorum, hiç bir yazını bu kadar keyifle, ayrıca kıskançlık dolu okumamıştım..
    Hayırlı olsun diyorum tüm kalbimle..

    Cevapla
  81. Cenk

    01 Nisan 2010 at 11:01

    Herkese tek tek teşekkür ederim. Umarım 14. seneyi de hep beraber kutlarız!

    Barış – Bir anda bırakmadım. Bırakamadım daha doğrusu. Türkiye’deki ilk işimden gönlüm rahat olarak bir anda ayrılmıştım, ama sonrasında abim ve babamla birlikte aile ajansımızda çalışmaya başladım. Yıllar içinde müşterilerle aranda bir bağ oluşuyor, çat diye bırakıp gitmek de olmuyor. Aslında istersen olur, ama aile şirketi olduğu ve abim ve babama karşı sorumluluk hissettiğim için böyle bir şeyi asla düşünmedim. Azar azar işlerimi başkalarına devrederek, projelerin her ayrıntısını takip etsem de müşteri gözünde biraz geri planda durarak bu alıştırma devresini geçirdim. Ayrılmış olsam da desteğim devam ediyor. Eskiden asıl işim reklamcılık, blog yazarlığı hobi ve vakit ayırabildiğim zamanlar uğraştığım bir şeydi, şimdi ise tam tersi oldu.

    denoo – Kelimeleri dikkatli seçtiğime emin olmak için yazıyı yayınlamadan önce defalarca okudum. Annemle ilişkimiz bir anne oğul ilişkisinden çok iki arkadaş gibi olsa da ona olan saygım ne derse desin değişmeyecektir. Dedikleri ve yaptıklarıyla dalga geçmeyi düşünemem bile. Sizin yorumunuzu okuyunca bunları yazmak ihtiyacı hissettim – bir yanlış anlaşılma olmasın diye. Maalesef olanları başka türlü anlatmam mümkün değildi 🙂

    Beyza – Okudum. Gerçekten de yazıya yakıştı. Teşekkür ederim.

    Duygu Yalçıner – Gördüğünüz gibi ben de hala anlatabilmiş değilim 🙂

    Tugba – Teşekkürler! Son cümlen gerçek mi şaka mı tam anlayamadım… Herkes merak ediyor bu gizemli okuru, o yüzden sormak istedim.

    Duygu – Böyle bir yazı yazmak isterdim ama bu işin belli kuralları olduğuna inanmıyorum. Tek bir doğru da yok… Önce bu ayrıntıyı kafamda çözebilmem lazım. Yazı içime sinebilecek bir olgunluğa geldiğinde yazacağım.

    Ozlem – Bu dünyaya bir kere geliyoruz değil mi? Anne ve babaların bu tip şokları atlatması sanırım hiçbir zaman mümkün olmayacak. Tek tesellileri bizleri mutlu görmek olabilir.

    Barış – Elbette çok büyük destekleri oldu. Yeri gelince onlardan da bahsedeceğim. Teşekkürler!

    Cevapla
  82. Ruhsar

    01 Nisan 2010 at 11:10

    Sevgili Cenk,
    Krakow’un artık bahara dönen (ve dönmesiyle de çok iyi yapan, zira -23 lerden sonra kışı çıkaramayacağımı düşünmeye başlamıştım)aydınlık güzel sabahından merhabalar. Her zaman yaptığım gibi maillerime bakarken blog’tan gelen mail’i sevinçle açtım. 31 Mart’ı kaçırdığıma (kutlama için) üzülürken mesajların devamında 1 Nisan tarihlilere rastlayınca bu mesajı yazmaya başladım. Nice SAĞLIKLI, UZUN ve MUTLU yaş günlerine. İş, sevgiyle ürer, ürerken de ömre ömür katar, huzur katar, sağlık katar, mutluluk katar.
    Ben de çocuklarıma (Oğlum 25, kızım 21 yaşındalar)senin de yaptığın gibi ”Yüreklerinin Götürdüğü Yere Gitmelerini” öğütlüyorum. Her zaman onların ve sizler gibi gençlerin (düşünce bazında) arkasındayım. Yüreğine sağlık. Hayat hepinize kolaylıklar sunsun.
    Asıl demek istediğim, sevgili Cenk, ben de bundan böyle gece gündüz Cafe Fernando.

    Sevgiyle kal
    Ruhsar

    Cevapla
  83. hicran hikmet

    01 Nisan 2010 at 11:12

    yeni yaşında sağlık,mutluluk ve bol şanslar dilerim.

    Cevapla
  84. ayşen

    01 Nisan 2010 at 11:19

    mutluysanız mutluyuz…

    Cevapla
  85. ruzgares

    01 Nisan 2010 at 11:22

    yazının sonunda eller havada bir “oleeyyy” nidası 🙂

    annnene kocaman sevgiler, böyle dönemlerde iş konusunda endişeli olması normal tabi ama bir insanın mükkemmel bir şekilde yaptığı hobisinin işe dönüşmesinde endişelenecek pke bir şey olamaz galiba:)

    nice mutlu yıllara!

    Cevapla
  86. zehra

    01 Nisan 2010 at 11:25

    Merhaba Cenk;
    Yeni anne olmuş birisi olarak annenin neler düşündüğünü anlamak hiç de zor değil.Ancak ben bu yazından sonra kızımın illaki çok kazandıran bir işi değil de kendisini mutlu edecek herhangi bir işi tercih etmesini yürekten istedim.
    Blogunun yeni yaşını kutlarım…Daha nice senelere keyifle ulaşman dileğiyle..Sevgiler

    Cevapla
  87. fatoş

    01 Nisan 2010 at 11:25

    Mutlu yıllarrrrrrrrrrrrr!!!!!! bu blog un nice seneler sürmesini,bizim ile birlikte olmanızı,içinizdeki bu ışığın,yaratıcılığınızın uzunnnnnnnnnn yıllar sürmesini ve bizede yansımasını diliyorum.
    Anneniz harikaymış:)))tamda ben gibi:)))) anneler hep böyle anksiyete konumundalar çocukları konusunda…..ancak sizin bu konuda verdiğiniz radikal kararıda çok içten kutluyorum.Bu öyle herkesin cesaret edip yapacağı biriş değil…yani herşeyi bırakıp(iyi bir kariyer,dolgun maaş,muhtemel iyi bir konum)istediğiniz bir konumda olmak bence herkesin isteyipte cesaret edemediği bişey..Ben bu cesaretinizden dolayı sizi kutluyorum.Mutlu yıllar diliyorum.

    Cevapla
  88. kediebru

    01 Nisan 2010 at 11:43

    Annen “oğlum blog yazarına kız vermezler, yapma etme” de der mi acaba? :DD
    Gerçekten mutlu olduğun işi bırak yapmayı, böyle bir işi keşfetmek ve yapmaya cesaret etmek bile birçok insanın bir ömrünü alıyor. İyi ki sen erken keşfetmişsin ve cesaret etmişsin. Kutlarım!

    Cevapla
  89. esen

    01 Nisan 2010 at 11:47

    nice daha başarılı yıllara
    yazından çok etkilendm
    annen senınle gurur duysun

    Cevapla
  90. Zeynep

    01 Nisan 2010 at 11:55

    Cafe Fernandoyla tanışalı henüz 1 hafta oldu ama 4 senelik arayı kapattım sanırım. Tüm yazıların ve tariflerin okunması bir yana, evdeki 2.5 yaşındaki minik ve -evlendiğimizden beri sütlaç sütlaç diye başımın etini yiyen- o koca minik, lavantalı sütlaca bayıldılar 🙂

    Yıllar geçtikçe bu başarının katlanarak büyüyeceğinden hiç şüphem yok…

    Nice güzel yaşlara 🙂

    Sevgilerimle,
    Zeynep

    Cevapla
  91. zuhal

    01 Nisan 2010 at 11:57

    Yeni bir yazı görmek çok güzel,sayfa ilerledikçe bitmemesi daha da güzel..ve artık daha sık yazacağını söylemen paha biçilemez.Gene çok mutlu oldum,nice senelere,bol yazılara ve bu işte çok başarılara…

    Cevapla
  92. Seden

    01 Nisan 2010 at 12:09

    ne kadar güzel bir anne ve oğul:))) Daha nice mutlu 4 yıllar diliyorum. İstediğinizi yapabilmeniz harika…Umarım hayatınız boyunca hep istediklerinizi yaparsınız, zorunlu olduklarınızı değil……… Annenize ve size sevgilerimle…

    Cevapla
  93. STİL DİREKTÖRÜ

    01 Nisan 2010 at 12:12

    Tatlım 4. yaşını beraber kutlamış olmak, o güzel mamalarından yemek ve komik sohbetine ortak olmak çok güzeldi. Sonunda BLOGGER oldun 🙂 Nice başarılara Cengom 🙂 Seni çok seven Edi&Ömi

    Cevapla
  94. serap

    01 Nisan 2010 at 12:16

    merhaba
    sessiz sedasız izliyorum sizi iki yıldır.annenize iyi bir iş yaptığınızı kanıtlasın diye yazıyorum bu yorumu. tek bir hayatımız tek bir gençliğimiz var ve bunu doğru olduğunu düşündüğümüz şeylerle doldurmaktan daha güzeli ne olabilir…

    Cevapla
  95. Esra

    01 Nisan 2010 at 12:31

    Sevgili Cenk,

    Gercekten harikasın! Kliselere takilmayip hayalerinin pesinden kosman bana ilham veriyor. Umarim bende bir gun bunu basarabilirim.

    Bu isi bence mukemmel yapiyorsun bunu full-time’ a cevirmen beni cok mutlu etti, zaten surekli takipcinim. Sitenin dogum gunu kutlu olsun! nice guzel seneler diliyorum :=)

    Cok sevgiler,
    Esra

    Cevapla
  96. Arzu

    01 Nisan 2010 at 12:36

    Selam,

    Sen çok komik bir adamsın 🙂

    Annen kızmasın, uçak düşmesin…de sen hep yaz…

    Sevgilerimle…

    Cevapla
  97. Elif

    01 Nisan 2010 at 13:12

    Merhaba Cenk,

    Bazen toplumun sana dayattıkları karşısında durmak zordur. Ailenden bile destek göremezken hele. Ama zaman senin doğru yolda olduğunu hepimize gösterdi. Okuduğum yorumlardan başkalarına da güzel bir örnek teşkil ettiğin anlaşılıyor. Elbette ülkenin durumu annenin geleceğin konusunda endişelenmesine en büyük etken. Belki refah düzeyi yüksek bir sosyal devlet olabilseydik sende böyle bir yazı yazma ihtiyacı duymazdın. İnsan en nihayetinde mutlu olmak için yaşıyor. Para ise sadece bir gereklilik. Mutluluk kaynağı asla değil. Ama reklam sektöründe olmandan dolayı sende farkındasındır ki insanları tüketerek mutlu olmaya iten bir anlayış hakim.

    Tüm olumsuzluklara inat insanlara umut verdiğin için çok teşekkürler.

    Artık yazılarını daha sık okuyacağım için bir okurun olarak aldığın bu karara çok sevindim. Umarım tariflerinin yanında gezdiğin gördüğün yerleri de anlatmaya devam edersin 🙂

    Cevapla
  98. Yağmur

    01 Nisan 2010 at 13:23

    Sevgili Cenk, ben 4 yıldır takip etmiyordum ama keşfettiğim günden beri hep bakıyorum yeni birşey eklediniz mi, ne yorumlar yaptınız diye.. ve çok keyif alıyorum çok teşekkürler. umarım daha nice 4 seneler geçiririz..

    Cevapla
  99. Gaye

    01 Nisan 2010 at 13:28

    Her zamanki gibi keyifle okudum..

    Nihayet içsesini dinlemene inanılmaz sevindim..

    Quartz kristallerine ise bayıldım : ))

    Cevapla
  100. Ufuk SITKI

    01 Nisan 2010 at 13:35

    Ne kadar güzel bir yazıydı. Keyifle ve gülümseme ile okudum. Diğer tüm yazılarını okuduğum gibi….
    Nice yıllar diliyorum Cafe Fernando, sevgilerimle….

    Cevapla
  101. nursen

    01 Nisan 2010 at 13:49

    nice yıllara nice yeni tariflerle
    laneten maneten biz deniyoruz tariflerini ve evahalisi ile bayıla bayıla yiyoruz
    ayrıca gelen misafirlere de hava atıyoruz(özellikle yaptıklarımız hazır aldık sananlara, internetten alınan tariflerle yemek mi yapılırmış diyenlere)
    denemeye cesaret edemediklerimizin de fotoğraflarına bakıp gözümüzü gönlümüzü doyuruyoruz.
    gezip gördüğün yerlerin de fotoğraflarına da bakıp bakıp evin reisinin başınınetini yiyoruz’buraları dünya gözüyle görmeden gidersem gözüm açık gideceeek’
    sevgiler ve saygılar

    Cevapla
  102. nuran

    01 Nisan 2010 at 14:05

    Cenk kardeş,Cafe Fernandonun yeni yaşı kutlu olsun.Ne mutlu sana yazılarını 73 yaşındaki insanda takip ediyor 38 yaşındaki de.
    Ben tarifleri yapmaktan daha çok yazılarını okumayı ve fotoğrafları seviyorum.
    Parmakların klavyenden ve deklanşöründen ayrı kalmasın.

    Cevapla
  103. serpil tk

    01 Nisan 2010 at 14:08

    Sevgili Cenk..
    böyle bir karar almana hiç şaşırmadım desem yeridir..bir gün böyle olacağını bekliyordum..benim daha ilerde ki tahminlerim daha -doğrusu temenni ettiğim- yaptıklarını tadacağımız..güzel sohbetler edeceğimiz sana ait bir mekan..umarım bir gün oda olur..
    tariflerinle..akıcı yazı dilinle..fotoğraflarınla…şu sanal ortamda başkalarına hissettirdiklerinle.. gerçekten farkındalık yaratıyorsun..sana nice mutlu yıllar diliyorum…

    Cevapla
  104. sinem

    01 Nisan 2010 at 14:18

    nice yillaraaa,
    sizi yeni takip etmeye baslayan, kaderi size paralel bir asci adayiyim. yazilarinizdaki ozen,tariflerinizdeki titizlik bu ise ne kadar gonul verdiginizi hissettirdigi icin heyecanla sizi takip ediyorum. icinizdeki bu tutkunun artarak devam etmesini dilerim. tadiniz hic eksik olmasin…

    Cevapla
  105. Lapis Lazuli

    01 Nisan 2010 at 14:46

    Cenk, kararliligini kutlarim, ne dogru birsey yapmissin kendin icin, hic pisman olmayacaksin gor bak 😉
    Zaten bir insan boyle bir blog basarisini dort senede yapabiliyorsa hic durmamali, devam etmeli… Kitabini da kutlariz eminim hep birlikte 🙂

    Cevapla
  106. kızıl gezegen

    01 Nisan 2010 at 15:00

    nice güzel başarılar dilerim 🙂

    asıl okurun olarak ben sana koskocaman bir “teşekkür” borçluyum, 4 yıldır yemek tariflerinle benim yanımda olduğun için…

    tüm okurlarının seni sevdiklerini sakın unutma
    (Not: çok yorum yapamasalar bile (: )

    Cevapla
  107. ceren

    01 Nisan 2010 at 15:05

    nice yıllara cafe fernando, ağız tadın ve maharetin kaybolmasın cenk, kaybolmasın ki biz hep öğrenelim övgü alalım. yanağımızı dayayıp uyuyacağımız yeni tariflerin şerefine…

    Cevapla
  108. ceren

    01 Nisan 2010 at 15:06

    bu arada senden bir tarif kitabı istiyorum. inşallah çıkarırsın

    Cevapla
  109. Ayşe

    01 Nisan 2010 at 15:15

    Cenk = Cafe Fernando = Cenk
    Sanki senin 4. yaşını kutluyoruz …
    İyi ki doğdun Cenk

    Cevapla
  110. MehtapM

    01 Nisan 2010 at 15:33

    Neden bilmem okurken tam Ferzan Özpetek’lik bir hikaye diye okudum:) Nice yıllara.

    Cevapla
  111. medina

    01 Nisan 2010 at 15:50

    yeni yaşın kutluuu olsun cafe fernandooo….. Cenk sana bi teklifim var; gelecek yıl şöyle herkesler toplansak beraber yemek yapsak yesek içsek böylece göderdiğin fotoğraflardaki yemeklere ve tatlılara iç geçirmeden bizimde tattığımız keyifli bir gün yaşasak!!!! ne dersiinn..sevgilerrr..

    Cevapla
  112. pisi

    01 Nisan 2010 at 16:05

    Sizi nasıl keşfettiğimi hatırlamıyorum ama bunun için kendimle gurur duymaktayım. Her gün işyerinde bilgisayarımı açtığımda mutlaka yeni tarif var mı diye bakıp, arası uzamışsa bozuluyordum. Sevdiğin, benimsediğin birini gözden kaybedip ne yaptığını bilememek, belki başka şeylerle paylaşmak zorunda kalmak gibi garip bir duygu. Şimdi bizlerle daha sık birlikte olacaksınız.
    Yeni yaşınızı kutluyor, başarılarınızın katlanarak sürmesini diliyorum.

    Cevapla
  113. Evcilik Lezzetler

    01 Nisan 2010 at 16:38

    İyi ki doğdu Cafe Fernando, yıldönümü yazını Tahsin Yücel’in Mutfak Çıkmaz’ı tadında, Julie&Julia tadında okudum… Nice yıllara, nice mutfak hikayelerine…

    Cevapla
  114. nalan

    01 Nisan 2010 at 16:58

    BİRAZ ŞANS,BİRAZ SEVGİ VE SABIR,BİRER PARÇA ZAMAN,BAŞARI VE MEMNUNİYETİ DE EKLERSEK MALZEMELERE HEPSİNİ KARIŞTIRIP SENİN İÇİN UZUN VE DİLEKLERİNİN GERÇEKLEŞTİĞİ BİR ‘HAYAT PASTASI’ YAPABİLİRİZ :))NİCE YAŞLARA CAFE FERNANDO….

    Cevapla
  115. Pınar YIGIT

    01 Nisan 2010 at 17:04

    MUTLU YILLAR CENK ! 🙂
    BENSE 2 GUNDUR UYEYIM IYIKI DE UYEYIM.HIC BOYLE Bİ BLOG GORMEMISTIM İÇTEN,DOGAL,OLDUGU GİBİ…NİCE 4 SENELERE CENK:)

    BU ARADA YAPTIGIM CHEESECAKE(FRAMBUAZ KOYDUM BEN) MUHTESEM OLDU.ERTESİ GUN BİTTİ AMA BROWNIYI TUTTURAADIM MALUM BURDA OLDUGUM GIBI MUTFAKTA DA YENIYIM O YUZDEN

    Cevapla
  116. duygu özdemir

    01 Nisan 2010 at 17:08

    sizi Almanya da oturan ablamdan öğrendim.Sayfanız ve tarifleriniz çok güzel.Keyifle takip ediyorum sizi.benimde 1-2 senedir blog sayfam var.Fakat kendime yeni bir web siesini kurdum.kendime sizi örnek alıyorum.beni listenize eklerseniz çok memnun olurum.kolay gelsin.

    Cevapla
  117. Banu

    01 Nisan 2010 at 17:47

    Annene senin ne kadar doğru bir iş yaptığını anlatan o dünyalar güzeli kız benim, bir de benden dinle, o motor yolculuğunun hikayesini… diye başlayan bir yorum var mıdır diye hepsini okudum yorumların, ama yokmuş.
    Ne yazık ki ben değilim, ama ben de öyle bir sohbete kulak misafiri olsam aynısını yapardım.
    Nice yaşlara, ağız tadıyla yemek pişirmeye, fotograflamaya ve okunmaya!
    Sevgiler

    Cevapla
  118. aysha

    01 Nisan 2010 at 18:28

    u so cute! best wishes
    from Sunshine State FL…:)

    Cevapla
  119. funda

    01 Nisan 2010 at 18:29

    mutlu yıllar 🙂
    üniversite, askerlik, kariyer, evlilik, torun süreçlerinin her birini annene yaşatmadan sana rahat yok 🙂
    bu sitede en beğendiğim iki şeyi yazmak zorundayım.

    1. fotoğraflar
    2. yazı dili

    samimiyetini hep koruman dileğiyle…

    Cevapla
  120. Senem

    01 Nisan 2010 at 18:45

    Cenk merhaba
    çok tebrik ediyorum, bu başarı, keyif ve mutluluğun ömürboyu sürmesini diliyorum.Nice büyük mutluluklara…Sevgiler

    Cevapla
  121. özlem

    01 Nisan 2010 at 18:49

    cafe fernando..İyi ki varsınız..bu kadar zevkli fikir ve tarifleri bizlerle paylaştığınız için Çok teşekkürler
    daha NİCE YAŞLARA:) Ağzınızın tadı cafe fernandoyla artarak davam etsin
    sevgiler

    Cevapla
  122. HUYSUZBALIK

    01 Nisan 2010 at 20:22

    Sevgili Cenk, Sevdiği işi yapan insanların mutluluğu sinmiş satırlarına. Annenin vapurdaki hikayesine çok güldüm :)Çalışma masana bayıldım. O abajurun yanında duran mavi şey ne onu anlamadım yalnız. Nİce nice yıllarda Cafe Fernando ile. Sevgiler…

    Cevapla
    • Cenk

      01 Nisan 2010 at 22:33

      zehra – Yeni anne olan birine bunu dedirtebilmiş olmak beni çok sevindirdi. Benim çocuğum olmadığı için tek taraflı bakıyor olabilirim ama yakın arkadaşlarımdan da gördüğüm şey, her ne kadar kariyerin başlangıcında hepsinin amacı daha iyi bir pozisyon ve daha çok para olsa da er ya da geç mutlu olmak öne geçiyor. Önemli olan, bunu keşfettiğimiz anda her şeye yeniden başlamak için riski göze alabilecek bir pozisyonda olmak. Ben bunun farkına 40 yaşında iki çocuk babası olarak varsaydım böyle bir karar almam imkansız olabilirdi. Dolayısıyla çocukları mutluluğun ve huzurun para ve pozisyondan daha önemli olduğu konusunda ne kadar erken bilinçlendirirsek o kadar iyi diye düşünüyorum. Umarım sizin de çocuğunuzun da mutlu olacağı bir işi olur.

      kediebru – Annem daha neler neler diyor ama her şeyi buraya yazamıyorum 🙂

      Huysuzbalık – Koca bir cam parçası. Çok fazla ışık geldiği için pek anlaşılmıyor.

      medina – Neden olmasın? Bir kenara yazıyorum bu fikri.

      Cevapla
  123. Esra Mercan

    01 Nisan 2010 at 21:51

    Burayı seviyorum. İyi ki doğmuş.

    Cevapla
  124. Ebru

    01 Nisan 2010 at 22:30

    Nice yıllara Cafe Fernando!!! Tebrikler Cenk…

    Cevapla
  125. sema

    01 Nisan 2010 at 23:05

    ben bugünü bayram ilan etmek istiyorum yaşasın hep cafe fernandolu günler:)))

    Cevapla
  126. EMİNE

    02 Nisan 2010 at 00:29

    Merhaba Cenk, bizler de seni sırf yaptığın lezzetler, çektiğin resimler için sevmiyoruz,yazılarınla bizlere kendini yanımızda şu an olmayan ama ne yaptığını hep merak ettiğimiz gerçek ama görünmez bir dost gibi hissettiriyorsun.Burası adı gibi bir kafe, içtenlik, sıcaklık ve dostlukla dolu.Gecenin bu saatinde yeni bir yazı var mı diye uğradım Cafe Fernando’ya, son yazını okurken Richard Clayderman’ın Elena’sını dinliyordum, yazın ve müzik tüylerim diken diken oldu. Kendi adıma ben de sana çok ama çok teşekkür ederim Cenk Sönmezsoy.

    Cevapla
  127. Yasemin Midilli

    02 Nisan 2010 at 00:30

    Merhaba. Cafe Fernando’nun 4. yaşı kutlu olsun, nice yaşlara erelim hep beraber inşallah. bir sürü yemek bloğu takip ediyorum ama yazı diliyle de tarifleriyle de en beğendiğim blog bu. senin harika anlatımınla heveslenip Kastamonu pazarı na gittim, ilk Browni mi, cheescake imi senin tarifinle yaptım. sana yazılan mesajlara da hemen cevap vermene bayılıyorum, okuyucunu önemsiyosun. fotoğraf bilginden de faydalanıyoruz. daha ne olsun; iyi ki varsınız sen de Cafe Fernando da… nice yıllara.

    Cevapla
  128. behiye

    02 Nisan 2010 at 00:37

    Tebrikler:)
    bende bugün blogumda tarifinizi uyguladığım mükemmel çikolatalı kekinizi paylaştım:)

    Başarılarınızın devamını dilerim..

    Cevapla
  129. hale

    02 Nisan 2010 at 00:55

    Gec de olsa bu heyecan verici bloglo tanistigim ve sizin gibi yetenekli birini tanidigim icin cok mutluyum.Umarim daha uzun yillar hayatimiza lezzet katmaya devam edersiniz!

    Cevapla
  130. betül

    02 Nisan 2010 at 01:04

    Yeni yaşınız kutlu, yolunuz açık olsun…
    İnsanın sevdiği işi yapmasının verdiği keyfi ve huzuru yaşayan biriyim. Sizi çook iyi anlıyorum.

    Ne mutlu size 🙂

    Cevapla
  131. kirmizimutfak

    02 Nisan 2010 at 02:43

    2007 yılının ağustos ayında, çiçeği burnunda yeni evli gelin ben, gecenin bi yarısı keşfettim Cafe Fernando’yu. Kucağımda laptop, klimanın bir türlü soğutamadığı Adana’nın cayır cayır sıcağında, yaklaşık 1,5 saat dizlerim ter içerisinde okudum :)) Okuduğum bloğun türkçesinin de bulundugunu da daha sonraları farkettim 🙂 “O blog” evde yavaş yavaş, önce Cafe Fernando’ya, sonra da Cenk’e dönüştü. Evde koca da artık çok yakından biliyor; Cenk yeni bir ödül mü aldı, yeni bir fotoğraf tekniği mi deniyor? Ne heyecanlar yaşadık bu 4 senede; koca koca yabancı gazetelerde güzelim yemeklerimizi mi tanıtmadın, Türkan Şoray’a replik mi yazmadın?
    Nice nice 4 senelere olsun Cenk… Hayattaki bu radikal seçimin hepimizi çoook mutlu edecek. Şimdi bu 4 seneye, üstelik de bu yeni başlangıca bir ödül çok yakışır, mesela “en iyi yemek odaklı seyahat blogu” ödülü gibi 🙂 heyecanla bekliyoruz sonucu! Güzelll kıza gelince :)) Bence buraya yorum yazmaz, sana mail atar! Hatta belki atmıştır bile kim bilir? :))

    Cevapla
  132. yunkabu

    02 Nisan 2010 at 04:54

    Tebrik ediyorum. Nice senelere !

    Cevapla
  133. denizdeniz

    02 Nisan 2010 at 05:14

    Cenk,
    Bu habere sevinsemmi üzülsemmi bilemedim 🙂 Sevindim çünki bunu iş edinmeden önce bile hastası olduğumuz bu site kimbilir bundan sonra ne harikalar yaratacak..

    Üzüldüm,çünki yaptığın herşeyi denemeye çalışıp bide üstüne oturup yiyorum..Yemek gözümü fena halde açıyorsun ama zaten ipin ucu kaçtı 🙂 hadi o zaman bol çikolatalı tariflerde görüşmek üzeree..

    Cevapla
  134. Pinar

    02 Nisan 2010 at 05:44

    Mutlu yillar! En guzel yemek blogu sizinki bana gore.
    Boyle bir secim ozgurlugunuz varsa da ne mutlu size!

    Cevapla
  135. Edin

    02 Nisan 2010 at 09:02

    Sevgili Cenk,
    Yemeklerini yapmiyorum cunku diger islerim ve hobilerim yaninda buna vakit ayiramiyorum. Yine de blogunu keyifle okuyorum, fotograflarina bakiyorum ve arkadaslarima anlatiyorum. Bu blog isi hakikaten son derece onemli hale geldi ve umarim annen de bunu tez zamanda anlar da kadincagiz azcik rahatlar…
    Sevdigin isi yapma cesareti gosterdigin, istedigin gibi biri olmak icin cabaladigindan dolayi seni ne kadar tebrik etsek azdir…
    Iyi sanslar…

    Edin

    Cevapla
  136. ikizbebek

    02 Nisan 2010 at 09:04

    tekrar hoşgeldin o zaman, her zaman böyle içtenliğini devam ettirmen dileğiyle.
    sevgiler.
    ikiz annesi

    Cevapla
  137. zeliha

    02 Nisan 2010 at 09:15

    Cenk günaydın ve tebrik ederim;
    hepimize örnek oluyorsun,umarım bizlerde sevdiğimiz zevk aldığımız şeyleri,meslek haline getirebiliriz.Sadece aileler değil toplum,arkadaşlar herkez niyeyse senden görmek istedikleri yerde olmanı bekliyorlar…umarım anne olduğumda bu sözlerimi yutmam:)ve umarım hayalimdeki küçük çiftliğimde mutlu mesut yaşıyor olurum,kocaman sevgilerimle…

    Cevapla
  138. Fazıl Cerit

    02 Nisan 2010 at 09:17

    Cenk Kardeş,

    Cafe Fernando’nun 4. yaşı kutlu olsun.
    Sen ve Cafe Fernando birlikte çok yaşayın.
    Ki bende sizden “karnıyarığa hafif şeker sürülür
    vb…” öğreneyim.

    Selamlar,

    Fazıl

    Cevapla
  139. mısra

    02 Nisan 2010 at 09:53

    Bu inanılması zor bir haber oldu benim için.Allahım ne güzel bir haber bu dedim,masalın gerçeğe dönüşmesi gibi.Cafe fernando nasıl senin hayatın olduysa bizim de hayatımız oldu.Farklı bir ışığı ve yansıması olan her dem taze, her dem ışıl ışıl cafe fernandoyu sanatçı ruhunu da katarak bizimle paylaştığın için teşekkürler…bu arada haddim olmayarak küçük bir hatırlatma:laneten sözcüğü lanettayn olarak kullanılıyor galiba:)

    Cevapla
  140. fatoş

    02 Nisan 2010 at 10:40

    Merhaba Cenk,
    biaz geciktim ama Cafefernando’nun yeni yaşı kutlu olsun.
    Bende bloğunun 2 yıldan fazla bir süredir müptelasıyım.Öncelikle inceliğin, güzel tükçe ile yazdığın leziz yazıların( yemeklerin kadar yazılarını okumakta beynimizi doyuruyor)ve okurlarına verdiğin değer( hiç üşenmeden atılan maillere nazikçe cevap vermen ve eğer yapamayacağını düşünüyorsan arayıp bulup “bunu deneseniz” şeklinde önerilerin), bir tarif hazırlarkenki titizliğin için teşekkürler. Yeni yaşamın sana mutluluk ve huzur versin.

    Cevapla
  141. tijen aktay

    02 Nisan 2010 at 11:07

    Verdiğiniz karardan ötürü sizi yürekten kutluyorum. Bana göre hayatta en şanslı kişiler hobilerinden para kazanan kişilerdir. Daha önce bir yazıda okumuştum. Çok küçük bir kundura dükkanı varmış. Kunduracı yıllarca o küçüçük dükkanda ayakkabı yaparmış ve az para kazanırmış. Ama sevdiği işi yapmaktan dolayı çok mutluymuş. Günlerden bir gün güzel giyimli bir bey gelmiş ve 2-3 adet model gösterip bunları yapıp yapamayacağını sormuş. Kunduracı “tabi ki yaparım” demiş. Yaptıktan sonra gelen beye göstermiş. İnanılmaz derecede hayran kalmış ve kendisi ile çalışıp çalışmayacağını sormuş. Kundıracı tabi ki ama kimin için diye sorduğunda aldığı cevap “VAKKO” olmuş. Şimdi kunduracının gayet güzel ve ekonomik açıdan çok iyi bir hayatı varmış.
    Bu örnek hep kulaklarımdadır. Mesleğin adına değil size uygun olup olmadığına bakmak lazım. Eğer tam hayalinizdeki iş ise nasıl olsa iyi bir yere gelir.
    Bende aslında biraz bu örnekle sitemi açtım ve şimdi ufak adımlarla hayallerimi gerçekleştirmeye başladım.
    Daha da güzel olacak diye gayret ediyorum.
    Sizi tekrar canı yürekten kutluyorum. Ve daha da mutlu bir hayatın sizi beklediğine inanıyorum
    sevgiler

    Cevapla
  142. Özlem

    02 Nisan 2010 at 11:15

    kocaman mutluluklar : )

    Cevapla
  143. Eliza Bennet

    02 Nisan 2010 at 11:56

    Tebrikler (hem blog’unun yıldönümü, hem de tam zamanlı katılım kararın için) Umarım bu blog senin için daha nice güzelliklerin taşıyıcısı olur.

    Sevgiler,

    Cevapla
  144. Figen

    02 Nisan 2010 at 12:04

    Merhaba Cenk,
    Doğum günü yazının yorumlarına ilk gün abone oldum ama bir sürü yeni yorum geldiği halde mailime düşmüyor. Bu tabiki sorun değil nasılsa günde en az 5 kere bakmadan edemiyorum siteye sadece böyle bir aksaklık olduğunu bilmeni istedim. Daha önceki yazının yorumlarına da abone olmuştum, o geliyor. Bu arada söylemek istediğim birşey var. Burdaki çoğu kişi gibi bende seni çok eski yakın arkadaşımmışsın gibi hissediyorum. Çok yakın arkadaşların mutlak hergün sesi bir kez duyulmak istenir ya. Bu yüzden de siteye giremediğim gün en yakın arkadaşımın hatırını sormamışım gibi geliyor:) Sevgiler…Sağlıcakla kal.

    Cevapla
  145. Seda

    02 Nisan 2010 at 12:08

    Kararınızı uygulamaya sokma cesareti gösterdiğinizden dolayı sizi tebrik ediyorum. Kendi adıma da seviniyorum. Nice 4 yıllara…

    Cevapla
  146. zoiplanet

    02 Nisan 2010 at 12:11

    Kaç gündür aklımda domates çorbanız var.. tekrar bi bakıp şevk almak istedim.. bu vesileyle de 4. yaşınızı tebrik ederim.. zevkle, keyifle yazmaya devam edin..

    Cevapla
  147. leyla

    02 Nisan 2010 at 12:24

    Asil biz sana tesekkür ederiz, Cenk!
    Cesaretin, samimiyetin ve ictenligin icin.
    Böyle bi karari almak senin icin ne kadar gerekli ama ayni anda o kadar da bi zor oldugunu tahmin edebiliyorum. Hele hele bu karar da insanin ailesi önemli bir faktör olusturuyorsa. Ama bizi gerek tariflerinle gerek yazilarinla ne kadar cok sevindirdigini, mutlu edip umutlandirdigini hic bir zaman unutma sakin! Umarim hersey gönlünce olur! Seninleyiz 🙂

    Cevapla
  148. Deniz Selçok

    02 Nisan 2010 at 13:10

    Macintosh içinde Windows. Sevdim bunu. 😀

    Cevapla
  149. Yazgı A.

    02 Nisan 2010 at 13:33

    Yazını okudum. Tekrar tebrik ederim . İnsanın hayatıyla ilgili istediği bir karar alması ne kadar cesurca. Bir blogum yok ama hep hayalimdir olması. Ama senin kadar başarılı olmasını istediğimden laneten birşey yapmak istemem 🙂 Konuşurken hep söylerim olduğunda Cefe Fernando gibi olmalı öyle boş boş yazamam diye. Siteni takip ediyorum sürekli yeni yazılarını da merakla bekliyorum. Genelde yorum yazmam, neredeyse bütün tarifleri başarıyla deniyorum.. Annene kızlar sayemde yemek yapmayı da öğreniyorlar-mış da diyebilirsin. Annelerin bile dikkat etmediği pek çok detayı yazıyorsun. Tekrar tebrikler! Nice 4 yıllara..

    Cevapla
  150. zeya

    02 Nisan 2010 at 13:50

    Nice mutlu yıllara 🙂

    muhteşem bir karar
    yeni ofisin de muhteşem 🙂

    keyifle okumaya uzun uzun yıllar devam edeceğiz demek ki :):)

    Cevapla
  151. emig

    02 Nisan 2010 at 14:09

    Ohoooo bir ben eksiğim burada…
    Evet bu kadar misafirin var Cenk, bir sürü de seven, takdir eden insan. Keşke sana misafir olsak da yaptıklarını bir de yiyerek onaylasak.
    Sevgilerimi sunuyorum, sürekli takipçin olacağım. Dilerim dükkan hiç kapanmaz…
    Evet, seninleyiz…

    Cevapla
  152. fehime

    02 Nisan 2010 at 14:10

    ”nice yıllara sevgili cenk”bencilce mi olacak bilmiyorum ama kararına çok sevindim:)))cidden çok zor bir karar bu seni yürekten tebrik ediyorum çünkü mantığınla değil de kalbinle karar verdiğin ve büyük bir cesaret örneği gösterdiğin için…ben senin kadar yürekli olamadım 🙁 gözlerindeki ışık hiç sönmesin. sevgiler…

    Cevapla
  153. Ebru

    02 Nisan 2010 at 14:41

    4. yıl şerefine birşey rica etsem… Bir de şu macaron olayına el atsan Cenk. Uğruna onlarca yumurta, kilolarca badem tozu harcadim. Sonuc hep husran 🙁 Son umudum sensin…

    Cevapla
  154. gül

    02 Nisan 2010 at 14:42

    süpersin!!

    Cevapla
  155. Tugba

    02 Nisan 2010 at 15:17

    Cenk ben değilim şakaydı.Umarım çıkar ortaya (:

    Cevapla
  156. fatoş

    02 Nisan 2010 at 15:49

    sevgili cenk bende hergün merakla sayfalarınızı takip ediyorum,bu işte en iyilerdensiniz ,aldığınız kararda cesaretinizi kutluyorum,annenizide en iyi ben anlayabilirim,benim kızım ve damadım türkiyenin en iyi ünüversitesinde okurlarken hobi olarak başladıkları miziğe 15 yıldır devam ediyorlar büyük bir gurupları var azmettiler ailelerin karşı çıkmasına rağmen ama başardılar iyi yapılan emek verilen hiçbirşey karşılıksız kalmıyor ,siz bu iş için yaratılmışsınız tebrik ediyorum sizi artık hergün sayfanızı açarken dahada heyecanlanacam sevgiler….

    Cevapla
  157. dilara

    02 Nisan 2010 at 16:15

    4.yaşını kutluyorum…
    portakal mevsimi bitmeden,tarifini deneyeceğim inşaallah…
    ofisinin çok hoş göründüğünü de itiraf etmeliyim…
    nice yıllara

    Cevapla
  158. ebru

    02 Nisan 2010 at 16:39

    daha bugün nordljus.co.uk’e türkiye’de tek geçtiğim blog olduğunuzu yazarken hiç de haksız olmadığımı bir kez daha anladım.
    Nice yıllara sevgili Cafe Fernando!
    Seni tanımak çok güzel!
    Ve en güzeli de hayatta en sevdiğin işi “iş” olarak yapabilecek olman. Şansın bol olsun.
    Sevgiler
    Ebru

    Cevapla
  159. VERA

    02 Nisan 2010 at 17:49

    Cenkim Cafe Fernandonun 4.yılını kutlarım..
    İyiki varsın seninle hepimizin hayatına renk geliyor..
    muhteşem aşçı,yazar ve fotoğrafçısın..
    hepsi birlikte müthiş bir zenginlik oluşturuyor..
    SEVGİLER

    Cevapla
  160. Ayse Tolga

    02 Nisan 2010 at 18:50

    Tebrikler Cenk..
    Sahsen ben yazılarını keyifle okuyor. Tariflerini denemeye çalışıyorum.
    Laneten 4. Yasını Kutluyorum Dostum Nice 4 senelere

    40 günlük Bebiş Annesi Ayse

    Cevapla
    • Cenk

      02 Nisan 2010 at 20:21

      kırmızımutfak – Türkan Şoray’a replik yazdım ben! O kadar eskide kalmış gibi hissediyorum ki… Keşke yazıda Altın Kızlar’ı atlamasaydım. Neyse, ilerisi için malzeme olarak kalsın. Aslında yazdığım repliklerden çok kameranın arkasında olanlar paylaşmaya değer ama etik olacağını düşünmüyorum. Dur bakalım, bir şekilde içime sinecek bir förmül bulursam satır aralarına serpiştiririm. Güzel dileğin için de çok teşekkürler! Pazartesi günü açıklanıyor ödüller. Öğrenir öğrenmez paylaşacağım. Vapurdaki kız henüz yorum bırakmadı, mesaj da atmadı. Gerçi yazıyı okuyan birkaç hain arkadaşım kendisinin ağzından cümleler yazdı ama yemedim… Eşine de selamlar.

      Ebru – Üzerinde çalışıyorum. Makaron olayı çok yakında burada…

      Veram – Çok teşekkür ederim! Bunu birlikte kutlayacağız daha!

      Ayse – Çok teşekkürler. İlk defa şimdi duyuyorum, tebrik ederim!

      Cevapla
  161. ömür

    02 Nisan 2010 at 19:11

    Mutfağımda artık klasikler haline gelen vede çok beğenilen,muhteşem tadlar cafe fernando’dan alınmıştır.Artık herkes bilmelidirki,o bir taçsız prenstir,veee bizim göz bebeğimizdir.Çok sevindim sevgili Cenk,nice uzun ve başarılı blog yaşlarına.Ne mutlu bize artık ki sevgili Cenk ara vermeden bizi nefis lezzetlerle buluşturacak.
    sevgilerimle

    Cevapla
  162. Aslı

    02 Nisan 2010 at 19:45

    Selam Cenk,

    Blogununu sıkı takipçilerinden biri olarak hem kendi adıma hem de senin adına çok sevindim. Annenin yaklaşımını anlatman beni yıllar öncesine götürdü ve bende seninle paylaşmak istedim. Liseden sonra NY Culinary e gitmek istediğimi söylediğimde babama önce bir altın bileziğin olsun ondan sonra onu zaten yaparsın demişti. Keşke inatçılığım o zaman da işleseydi diye hayıflanmıyoru değilim 🙂 Lafı çok uzatmak istemiyorum babamın istediği gibi iyi okullarda okudum masterımı da yaptım şu anda yurtdışında reklamcı olarak çalışıyorum. Ve halen miskinliğimi üzerimden atabilmiş değilim. Ama bana çok benzeyen birinin kabuğunu kırıp kararını sevdiği iş yapmasına ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Tebrikler.. Bol şans..

    Happy Easter 🙂

    Cevapla
  163. ebru

    02 Nisan 2010 at 20:43

    merhaba,
    en zevk aldığom hobim yemek programları ve yemek blogları
    kendi capımda bayagı iyi bir takipçiyim
    sizin siteniz bence en kapsamlı en titiz en en en bir site..
    ben de annelerin begeneceği bir şirkette 10 yıldır calısıyorum ve tek hayalim hobimi meslege donusturmek
    sizin gibi güzel örnekleri duyunca cesaret buluyorum tebrikler…
    eşim şeker hastası benim hobim d eolabilecek herseyin diabeti,k versiyonunu yapmak
    hatta gecen haftasonu da cheesecake yaptım saatlerce sizin sitenizdeki bilgileri hatmettim
    çooook teşekkürler
    not: haberinizin olmadıgı benim gibi sessiz kaç takipçiniz vardır kimbilir

    Cevapla
  164. Sema

    02 Nisan 2010 at 22:47

    Cafe Fernando’dan gelen mail bile beni gülümsetmeye yetiyor. Başardıklarınızı görmek bana ilham ve enerji veriyor. Teşekkürler, tebrikler ve nice keyifli yıllar.

    Cevapla
  165. byn_mavi

    02 Nisan 2010 at 23:43

    sevgili cenk bey, sizin siteniz bekçisi olabilir miyim;)

    Cevapla
  166. yeşim

    03 Nisan 2010 at 00:17

    cenk bey.cafe fernando nun doğum gününü ve sizi içtenlikle kutluyorum.siteniz benim için sadece yemek değil yaşam sitili.en önemlisi insanın miskinliğini atıp harekete geçmesi. çok başarılı bunuda sitenizin burçunun “koç “olması.enerji yaşam sevinci doğanın canlanması.
    sevgiler

    Cevapla
  167. şeniz

    03 Nisan 2010 at 01:17

    Daha nice 4 yıllara cenk…
    maillerime bakıp ta ilk açtığım
    cafe fernando. lütfen o şeker anneciğine
    söylermisin, böyle kaç kişinin olduğundan
    eminim. o da seninle gururlanıyordur da
    sana çaktırmıyordur :)hep bizle kal…

    Cevapla
  168. rana

    03 Nisan 2010 at 01:55

    browni tarifini almak için siteye girdim ve o güzel yazını bir solukta okudum …yazı dilin çok güzel…senin herşeyin çok mu mükemmel bana mı öyle geliyor nazarlardan korun diyecen kocaman bir hayran kitlen var..endişelenen annen okuyorsa gurur duyuyordur o an duymuştur aslında…
    ya bu bayanı ben çok merak ettim sana özel den yazdımı bendim diye..

    bu arada bizim gazete işi biraz sekteye uğradı ilk yazım çıkar çıkmaz sana bildireceğim zaten….

    nice yıllara diyor ben de iş seçimin için seni tebrek ediyorum bu arada bana ekşi sözlük ün sahibinin yaptığı seçimi hatırlattı bu davranışın o da microsoft ta çalışmayı bırakıp sadece ekşi sözlük ile ilgileneceğini söylemişti…senin hakkında da çok güzel şeyler yazmışlar ekşi sözlük te..;)

    Cevapla
  169. ayse

    03 Nisan 2010 at 11:19

    niye seni bu kadar cok seviorum niye kardeşimmişsin dostummusun gibi hissediyorum nie bu yazıyı ağlayarak okudum ve bu yorumu da oyle yazıyorum. 4 senedir seni okuyorum hayranlıkla, mutlulukla. ve her kazandığın ödülde hayal edemediğin şeyler başına geldiginde de boyle hissettim. Yukarda biri seni nasıl keşfettiğini hatırlayamadıgını soylemiş. bi an ben de dusundum nasıldı acaba die. herhalde portakalagacı linklerinden bulmustum seni. sadece ingilizce vardı o zmn ve de ilk tarifleri bu bi erkek olamaz kadın olmalı diye diye okumustum. sonra seni tanıdım, hikayelerini okudum, yaşamını yaptıklarını kazandığın başarıları takip ettim ve hep gizli gizli sevindim gururlandım. umarım annen burda yazanları bir gün okur ve o da bizim gibi bu blogda ve bu blogla yaptıklarından gurur ve mutluluk duyar-aslında duyucagına eminim de. artık seni daha fazla/daha sık okuyabilecegime seviniyorum. şu internet ve blog dünyasında takip edip bu kadar sevdigim gurur duydugum bi başkası yok. bütün bu kadar insan da aynı şeyleri hissediyor, okudugum yorumlarda görüyorum. herkes ve sen yanılmış olamazsın. Allah yolunu açık etsin, işallah çok çok para da kazanırsın da annen senin hakkında cok fazla endişelemek zorunda kalmaz. Tekrar dogumgunun kutlu olsun ve hakkında hayırlısı olsun. Arkandayız! 🙂

    Cevapla
  170. beetle

    03 Nisan 2010 at 12:01

    Fernando nun 4. yası cok guzel olsun 🙂 ben daha yeni kesfettim. Yazıların ve yemeklerin askla cıkıyor elinden cok belli ve oyle tahmin ediyorum ki bu mukemmel bir duygu. Hersey gonlunce olsun ..

    Cevapla
  171. Papatya Papadopoulos

    03 Nisan 2010 at 15:06

    173. yorum! 🙂 Daha önce yazdığım halde tekrar yazmak geldi içimden.
    Ben işi bırakıp yalnız blog yazarı olacağım dediğinde görüyor musun neler oluyor? 🙂

    Hala aklıma geldikçe gülüyorum; “rüyanda” gördüğün yoruma 🙂 Rüyalara giriyorsa, uçak düşecek olsa ilk aklına gelen şeyse, daha ne istersin!? Yüreğinin istediği bu demek ki 🙂

    Cevapla
  172. Şebnem

    03 Nisan 2010 at 18:10

    Nice senelere Cafe Fernando!..
    Ben de müdavim olalı 3 sene olmuş demekki. Takip etmeye başladığım ilk blog. Çok büyük bir zevkle okuduğum, fotoğraflar da eklenince tadına doyamadığım, her bir karesine hayran kaldığım bu bloga emek veriyorsunuz ya, emeğinize sağlık..

    Cevapla
  173. nurten

    03 Nisan 2010 at 18:24

    Nice başarı dolu yıllar diliyorum.Herşey gönlünce olsun…

    Cevapla
  174. selma

    03 Nisan 2010 at 18:43

    Nice başarılarla dolu senelere hep birlikde inşallah.

    Cevapla
  175. cihan

    03 Nisan 2010 at 20:00

    artık cafefernando nun dogumgunu senın dogumgunun.ikinizinde dogumgunu kutlu olsun:) artık uçaga da binmezen sevinirim:)

    Cevapla
  176. deniz

    03 Nisan 2010 at 21:16

    Asıl istediği iş için yaş,konum ne olursa olsun risk alanlara saygı duymuşumdur, öykünmüşümdür. benim yapamadığımı yaptığınız için de size saygım bir kat daha arttı.şansınız açık olsun.nice yıllara..

    Cevapla
  177. Havana

    03 Nisan 2010 at 21:33

    Hem güldüm hem de gözlerim doldu yazini okuyunca….
    Tebrikler Cenk, bundan sonra da ardi arkasi kesilmesin basarilarinin insallah, yolun acik olsun

    Cevapla
  178. gulcin

    03 Nisan 2010 at 21:57

    Cafefernando’nun takipçisi olduğum için mutluyum.
    Başarılarının devamını diliyorum. iyi ke varsın……………

    Cevapla
  179. ümran çimen

    04 Nisan 2010 at 00:54

    cenk yaşasın ne zaman pişecek ne zaman yazacak diye beklemeyecegiz…

    Cevapla
  180. ASLI

    04 Nisan 2010 at 04:47

    Dogrusu gozlerim doldu heyecanla okudugum yazinin sonlarinda. Tebrikler ve de tesekkurler…

    Cevapla
  181. hilal

    04 Nisan 2010 at 09:47

    daha ne seneler görücez beraber cafe fernandonun 4. yaşı kutlu olsun cenk sevgılerımle

    Cevapla
  182. güzin

    04 Nisan 2010 at 13:50

    Cenk yeni işin hayırlı olsun.

    Cevapla
  183. reyhanizmit

    04 Nisan 2010 at 15:06

    Bir şeyi kafaya fena takanlardanım. Bir pastanenin günlük çıkardığı havuçlu kekini zırt pırt her gün almaya başladığımda kendimce ‘bunu ben de yapamaz mıyım’ diye, sanki 34 yıllık hayatım boyunca kek denemesinde bulunmuşum gibi, düşünce yoğunluğu yaşamaya başlayınca alelacele tarif arayışına girdim. Ve, internetin altını üstüne getirdiğim o dönemde Cafe Fernando’yla tanıştım. İlk başta böylesi tariflerin bir erkeğe ait olduğunu düşünemedim tabii. Bir kadına ait olduğunu sandım. Tariften gözümü alıp, diğer detayları da inceleyince Cenk’e hayran kaldım. Övgüler, beğeniler, hayranlıklar… Hepsini hakeden samimi bir yazar, harika bir anlatıcı, başarılı bir usta.
    Nice dört yıllara, milyonlarca yorumculara ulaşman dileğiyle üstad…
    Güneşli ve sıcak İzmit’ten kucak dolusu sevgiler.

    Cevapla
  184. Şaziye

    04 Nisan 2010 at 15:14

    Bu güzel masada senin o güzel üslubunla yazacağın güzel yazıları, tarifleri, heyecanla bekliyoruz.
    Çok çok başarılı olman dileğimle

    Cevapla
  185. Ülker Albayrak

    04 Nisan 2010 at 20:27

    Cenk,
    Sana verdiğin kararda mutluluk ve başarı dilerim
    Şans melekleri hep seninle olsun

    Sevgiler,

    Cevapla
  186. sibel

    04 Nisan 2010 at 22:06

    Yeni yaşın kutlu olsun Cenk, biraz geç oldu sanırım, ama yoğunluk işte kusura bakma,internete girdiğim zaman mutlaka uğramadan ayrılmadığım bir blogsun, tariflerini ölçülerini mutlaka deneyeceğim tariflerde karşılaştırma yapıyorum. Yazdığın yazıları okurken ya bu işi nasıl yapıyor diyede kendi kendime sormadan edemiyorum hazırladığın birbirinden müthiş tatlar, bizler için çektiğin en güzel fotoğraflar ve okunabilesi bir bloğu hazırladığın için seni tebrik ediyorum. Kendine iyi bak, annene çok çok selam söyle,
    sevgiyle kal.

    Cevapla
  187. Elfe

    05 Nisan 2010 at 08:40

    🙂

    Cevapla
  188. banu

    05 Nisan 2010 at 09:52

    birgün nette bir tarif ararken bloğunuzu gördüm.üzerinden bilmem kaç gün kaç saat geçti ama yazılarınızın arası üç günü geçtiğinde huzursuz oluyorum.acaba ne oldu bir sorun mu var diye.bloğunuzun tutkunu oldum,yazılarınızı okuduğumda sanki yakın bir arkadaşımı dinliyorum gibi geliyor.4 yıl öncesinde vermiş olduğunuz o karar hayatımızı güzelleştirdi.çok teşekkürler.nice yıllara…

    Cevapla
  189. ifakat

    05 Nisan 2010 at 11:48

    Merhaba, tebrikler . Yeni yaşın kutlu olsun. Sitede yeni hangi tarif var diye bakıyorum ama yemeğin yanısıra başka güzelliklerle de karşılaşıyorum. Ben bu siteyi takip ederken çok keyif alıyorum ve bilgi sahibi oluyorum. Ve okuyucu yorumlarını çok ilgiyle okuyorum. Oradan da çok şey öğreniyorum. Bu sitede bence entellektüel birikim de var ve ben en çok onu seviyorum. Tarifleri uyguladığımda hepsi başarılı oldu bir tek fındıklı kurabiye iki kere yaptım ama her ikisinde de yayıldı. Onu başaramadım. Sitenin yeni yaşını tekrar tebrik ederim. Umarım pazartesi günü oylama sonuçlanınca da seni tekrar tebrik ederiz. Hayatında sevdiğin işi yapma lüksünün oluşmasına çok sevindim. Tekrar tebrikler, mutluluklar ve başarılar

    Cevapla
  190. Betül

    05 Nisan 2010 at 12:48

    Merhaba Cenk,
    Aldığın karar hayırlı olsun. Başarılarının devamını dilerim…
    Bir de galiba dünyalar güzeli okurun kim olduğunu buldum ben. 106 no’lu yorum sahibi, kızıl gezegen..
    Kızıl gezegennnn, yanılıyor muyum?

    Cevapla
    • Cenk

      05 Nisan 2010 at 14:02

      Betül – Teşekkürler. 106 nolu yorumu tekrar okudum; ben nasıl uyanamadım ilk okuyuşta?

      Kızıl gezegen – Doğru mu?

      Cevapla
  191. Ebrushka

    05 Nisan 2010 at 14:29

    Laneten de olsa mutlu olacağın işi yapma cesareti gösterdiğin için tebrikler. Bu bizim için iyi haber, artık yeni tarif beklemelerimiz azalır. Ama dikkat et full time iş göbek olarak dönmesin.

    Bu arada dünyalar güzelinin telefonunu alabildin mi?

    Cevapla
  192. Özge

    05 Nisan 2010 at 15:40

    Oooo maaşallah Cenk, tebrik ediyorum!
    nice yaşlara, nice başarılara, nice güzelliklere…

    Öyle keyifle okuyorum ki blog’unu vaktini buraya ayıracak olmana çok sevindim. Çünkü genelde başımıza şu geliyor: en favori blog sahipleri (bazen blog vasıtasıyla bile) buldukları bir işe kendilerini kanalize ediyorlar. Vakitsizlikten, ilgisizlikten blogun tadı kaçıyor. İşin sonu unsubscribe oluyor.

    Kararın hayırlı olsun. Sen özenle, zevkle yazdıkça biz de zevkle okuyoruz o yüzden teşekkürler 🙂

    Cevapla
  193. hayalcianne

    05 Nisan 2010 at 15:45

    Cenk
    değil 4-14 ben 44. yaş günününü kutlayalım isterim bu cafe’nin ömrümüz yetse..
    ve sen hep böyle güzel haberler ver bize…

    ”gece gündüz Cafe Fernando. Hepimize hayırlı olsun”

    Cevapla
  194. Asli

    05 Nisan 2010 at 17:22

    Tebrikler, hem 4. yaş için hem bu müthiş karar için.
    Cafe Fernando için aklıma ilk gelenler
    ilham verici, orjinal ve özenle hazırlanmış olduğu.
    Bir de Cafe Fernandoyu ilk okumaya başladığımda, tam da bütün yazıları okumak için günde 2 saat ekran başında geçirdiğim günlerde, seni Makroda kasada görüp tanıdığımda nasıl şaşırdığını hatırlayıp kendi kendime gülümsüyorum. Annenin senden bahsederken bir okurunu tam karşısında bulmasını da, tereddütlerine evrenin cevabı olduğunu düşünüyorum : ))
    Sevgiler

    Cevapla
  195. sare

    05 Nisan 2010 at 19:58

    Sevgili Cenk, tebrik ediyorum.Nice yılara. Birbirinden güzel tarifleri paylaştiğin bu blogun ve özelinde başarılarınızın devamını dilerim,bizimle paylaştığınız için de ayrıca teşekkürler.Sağlıkla ve mutlulukla kalın.

    Cevapla
  196. duygu özdemir

    05 Nisan 2010 at 20:43

    4.yaşınız kutlu olsun.Daha nice senelere:)

    Cevapla
  197. ladybug

    05 Nisan 2010 at 21:00

    Cenk merhaba;
    hayırlı olsun. Ben de iş değiştirmek üzereyim; ama seninki biraz daha radikal bir karar olmuş; Ne kadar heyecanlı olduğunu tahmin edebiliyorum.
    Nice senelere.
    (Bu arada Annene selamlar.)

    Cevapla
  198. Şule Albayrakoğlu

    05 Nisan 2010 at 23:51

    Yureginin hoturdugu yere giymekte hic tereddut etme genc adam. Insanlar yaslandiginda yurekleri gidemedikleri yerlerin ozlemiyle doluyor ve artik o yollari yuruyecek cesaretleri de bulunmuyor.

    Blogun cok guzel! Hem icerik hem de estetik acidan. Zaman zaman bazı tariflerden ozgun isler de cikarabiliyorsun. Mutfak hayal gucunu ozgurce koşturabileceğin bir laboratuardır da. Bunu kesfetmis olman alacagin yolda başarılı olacağına dair ipuçlaını da barındırıyor.

    Yolun açık olsun!
    Sevgilerimle

    Cevapla
  199. ayse

    05 Nisan 2010 at 23:59

    Cafe Fernando; okumasını, bakmasını, tariflerini ve lezzetini en çok sevdiğim, fotoğraflarına ve titizliliğine hayran olduğum yemek sitesi. İyiki doğmuş..Nice yıllara…
    Cenk, ben senin bu titizliğin, samimiyetin ve kararlılığınla herşeyin en iyisini yapacağına eminim…
    Sevgiler,

    Cevapla
  200. Pınar Dumlu

    06 Nisan 2010 at 00:07

    SAVEUR’s 1st Annual Food Blog Awards: The Winners

    BEST CULINARY TRAVEL

    Cafe Fernando

    Tebrik ederim. Sizinle dünya çapındaki başarılarınızdan dolayı gurur duyuyoruz…

    Cevapla
  201. ebru

    06 Nisan 2010 at 01:24

    Cenk bu habere gercekten cok sevindim, hem senin adina,hem de biz takipcilerinin.. umarim bir gun ben de artik bikkinlik veren isimi birakip ideallerimin pesinden gidebilirim. Senin icin artik zamani gelmisti, yaptigin gercekten full time gerektiren bir is.
    Bu arada birkac hafta once GBK da birkac masa yaninda oturuyordum ve seni farkettim. Blogunu nasil takip ettigimi, hem gorsel hem de lezzet olarak muthis tariflerine bayildigimi vs. Anlatip kafani utuleyecektim 🙂 ama hamburgerler gelince kendimden gecmisim 🙂 saka, sizin masanin yemekleri de gelince rahatsiz etmek istemedim. Neyse buradan soylemis oldum, bu konuda idolumsun. Hele bu son atmis oldugun adim beni gercekten cok umutlandirdi. Eminim daha da basarili olacaksin, sevgiler.

    Cevapla
  202. Beyza

    06 Nisan 2010 at 01:27

    cafefernando´nun yeni yasi kutlu olsun. Nice nice yaslar ve bol tarifler diliyorum.

    Ayrica biraz önce gördüm ki Saveur dergisi ödülünü almissin, cok sevindim 🙂 Tebrik ederim.

    Cevapla
  203. iştar

    06 Nisan 2010 at 04:46

    Merhaba Cenk,
    Yağmurlu ve mis gibi toprak kokan bir Wisconsin akşamından selamlar. Sık yorum bırakmasam da blogunu keşfettiğim günden beri sık kullanılanlarımda yerini almış, her boş vakitte ne var ne yok diye uğranılır olmuştu. Türkçesinin de olduğunu günler sonra keşfetmiş, hele yeni yazıların mailime gönderilebileceğini fark edince pek mutlu olmuştum. Şimdi sayfanın daha sık yenilenebileceğini öğrenmek ayrı bir keyif verdi. Hayatta ne istediğini bilen ve bunun peşinden gidebilen insanların tümüne olduğu gibi sana da saygılarımı sunuyorum. Blogunun bugüne kadar kazandığı başarılara bakılınca doğru karar verdiğinden hiç şüphem yok. Bu ülkeye ilk geldiğimde raflarda toz vanilin göremeyince Türkiye’den internet siparişiyle getirtmiş bir mutfak cahili olarak yazılarının bana ne kadar faydası olduğunu anlatamam. Bir kaç tarifini deneme cesareti göstermişliğim bile vardır.. Her şeyden öte satır aralarındaki özeni bir edebiyat eseri gibi okuyorum her zaman. Yeni hayatında başarılar diliyorum.
    Nice senelere…
    Not: Bütün anneler birbirine benziyor sanırım, annene çok selamlar.
    İştar

    Cevapla
  204. iştar

    06 Nisan 2010 at 05:23

    Tekrar merhaba Cenk,
    Dönüp makarna tariflerine tekrar baktım ama fırında zeytinyağı ve bol sarımsakla pişen sebzelerle yapılan bir tarif göremedim. Sebze düşkünü bir okurun olarak bu tarifi dört gözle bekliyorum. Şimdiden ellerine sağlık..

    İştar

    Not: Bu arada insan ne şanslı site bekçileri var diye düşünmeden edemiyor 🙂

    Cevapla
  205. Gulgun Coskun

    06 Nisan 2010 at 08:48

    Selam Cenk;

    Hep beraber mutlu yillara….

    Bütün yorumlari okudum da bana yazacak bir sey kalmamis….

    Pozitiv enerjin azalmasin temenisiyle hep mutlu kal dileklerimi iletiyorum.

    Cevapla
  206. aslı

    06 Nisan 2010 at 10:48

    Tebrikler! Gerçekten sevdiği işi yapınca tatmin oluyor insan, siz de bu kararı vermekle doğru bir tercih yaptınız bence.. Umarım herşey gönlünüzce olur.. Yazınızı büyük keyifle okudum, annenize de sevgiler..

    Cevapla
  207. nermin

    06 Nisan 2010 at 11:00

    Sevgili Cenk
    4. yıldönümünü kutlar daha uzun seneler bu blogda yeni yemek tariflerini ve diğer güzel yazılarını ve fotoğraflarını takip etmek umarım bize kısmet olur. aldığın karar sadece senin için değil takipçilerin olarak bizim için de olumlu. cafe fernando ile tanışana kadar internet aleminden denediğim hiçbir tarif seninkiler kadar başarılı olmadı. bir home tv birde cafe fernando. belli olmaz belki birgün seninde home tv de programlarını izleriz. bazen hepimizin bildiği ve türk yemeği zannetiğim bazı tarifleri yunan veya suriye yemeği adı altında son derece baştan savma ve basit şekilde yapıldığı oluyor. o zaman keşke bir türk yemek programcısı çıksada şu yemek hakkında bizim doğru bildiğimizi de anlatsa diyorum. seni en sevdiğim tv kanalında da görmeyi diliyorum birgün……..bizim için artık çok geç….
    sevgilerle

    Cevapla
  208. Seyhan

    06 Nisan 2010 at 13:15

    Umarım bu kararın Cafe fernando isimli bir cafenin açılmasına da vesile olur ve artık dışarıda güvenle yemek yiyebileceğimiz yeni bir mekana kavuşmuş oluruz. Tabi sende para kazanmış olursun. Sanırım annen işin bu kısımlarını hayal edememiş.
    Annene ve sana sevgilerimle…..

    Cevapla
  209. Nilay

    06 Nisan 2010 at 15:51

    Verdiğin hiçbir karardan pişman olmaman dileğiyle Cenk. Umarım bu başlangıç da ‘Cafe Fernando’ başlangıcında olduğu gibi beklediğinden çok daha fazlasını getirir sana, iyi ki varsın …

    Cevapla
  210. SEVİM KERKÜKLÜ

    06 Nisan 2010 at 15:54

    Sevgili Cenk ,

    Bu kadar yorumu okuyunca bende yazmak ihtiyacı hissettim birden. Uzun zamandır yazmıyorum ama zannetme ki izlemiyorum! Hergün bakıyorum ne var ne yok diye. Seni ilk defa kızımın 2. doğumgünü pastası için birşeyler ararken keşfetmiştim. ve o muhteşem beyaz pastanı (tüm aksiliklere rağmen ) yapmıştım. Dilerim düğün pastasını da senin tariflerinden biriyle yaparım!!!!!!!!!!!

    Sevgiyle kal , hoşçakal

    Sevim Kerküklü

    Cevapla
  211. mani yıkıntı

    06 Nisan 2010 at 16:29

    s.A. 4 yıl önce imkansız gibi görünen hayalleri gercekleştirmenin mutlulugu tarif edilmez eminim…Sizin adınıza cok sevindim,hayallerini gercekleştiren kişiler adına cok mutlu oluyorum inş.birgün o mutlulugu Rabbim banada yasatır.. ULAŞTIGIMIZ HER HAYAL YASAMDA DURUSUMUZU DAHA İYİ KILMAKLA KALMAZ,BİZİ ÖZGÜR BIRAKIR
    …HEP ÖZGÜR OLABİLMEK TEMENNİSİYLE…

    Cevapla
  212. Deniz

    06 Nisan 2010 at 20:14

    Cenk, kararına çok sevindim.
    Blogunun yeni yaşını kutlarım. Nice senelere hep beraber.

    Cevapla
  213. yeliz

    07 Nisan 2010 at 00:29

    mesajim yok olmus ??enterasan
    tekrar kutlarim
    Happy Bday

    Cevapla
  214. Seda

    07 Nisan 2010 at 14:20

    Dün izlediğim festival filmi Julie&Julia… az önce Julia Child google search veee karşımda siz.4 yıldır farketmemiş olmanın verdiği hüzün:( yeni tanışmanın verdiği tatlı heyecan:)anlatım, ifade, şirrsellik ve buram buram lezzet hissini hazzını veren her detay… eliniz dert görmesin…başarılarınızın devamı dileğimle..

    Cevapla
  215. yasemin

    07 Nisan 2010 at 14:22

    ah bu anneler 😀 bende bilgisayar muhendisligini birakip pastaci oldugumda az pesimden kosmadi etme kizim diye.. eee gönül bu! en iyi bunu yasayan bilir.. cenk sen yolundan şaşma seni 7/24 takip eden benim gibi okurlarin varken merak etme karnini doyururuz :D:D::D

    Cevapla
  216. kristalkelebek(aslı)

    07 Nisan 2010 at 15:51

    Zaman ne çabuk geçiyor, 4 sene mi olmuş sahi..
    Biz daha 14 sene okumaya doyamayız bu güzel sayfaları.
    Doğum günün kutlu olsun Cafe Fernando;).
    Sevgiler…
    aslı

    Cevapla
  217. cocukdayaparimkariyerde

    07 Nisan 2010 at 23:16

    Seni tebrik etmemek mümkün değil Cafe Fernando.. O ilk günler ne kadar sancılı ve de hatır da ne de güzel değil mi :)) Nice uzun yıllara.. blog yazarlığını hobiden çıkarıp, iş olarak görmeye başlaman daha çok yazı ve tarif anlamına geliyor sanıyorum, ne mutlu..

    Cevapla
  218. Fisun

    08 Nisan 2010 at 00:09

    Ben karar verdim, seneye planladigim hamileligi gerceklestirisem blogunu okumayacagim 🙂 canim ceker, yapamam, bulamam yaziktir bana…

    4.yilin kutlu ve mutlu olsun. Seviyor oldugun isi yapman ne kadar buyuk bir mutluluk, eminim annen de bunun farkindadir, da iste anne 🙂 anneler baska dusunur, bambaska soyler

    Sevgiler

    Cevapla
  219. Tuğba

    08 Nisan 2010 at 17:42

    Merhabalar Sevgili Cenk;
    Bu çok içten ve güzel yazını okuduktan sonra yazmadan edemedim. Genelde neden bilmem sessizcem ama heyecanla ve mutlulukla takip ediyorum seni.Bugün hadi dedim yaz bakalım..Blogunun yeni yaşını kutluyorum. Ne güzeldir böyle bir şeyi doğurmuş olmak, ne büyük haz. Annenle ilgili yazdıklarında süper sanki benden çıkan kelimeler gibi ki sık sık bu tür konuşmalar yapıyoruz kendisiyle.Ama ne de olsa o bir anne. Benim annem bilgisayardan nefret eder ama ben kalktım cezayirlere geldim şimdi görmelisin bilgisayar uzmanı oldu. Hayat nelere gebe..
    Bu arada ödül için ayrıca tebrik ederim seni. İyiki varsın sen ve senin yarattıklarınla mutluyuz biz; hemde çok..
    Sevgiler Cezayir’den

    Cevapla
  220. melda

    08 Nisan 2010 at 22:33

    Merhabalar Cenk,
    Blogunuzla ilk karşılaşmam yaklaşık 8 ay önce arama motorunda pesto sos yazdığımda karşıma ”cafe fernando” çıkması ile oldu.
    o günden beri fesleğenin bol olduğu zamanlarda,deepfreezimde pesto sos eksik olmuyor:))
    Verdiğiniz tarifler,tariflerden önce yaptığınız giriş yazıları,fotoğraflar,hepsi güzel,sürükleyici bir kitap okur gibi…

    Ödül için tebrik ediyor,başarılarınızın devamını diliyorum.

    Cevapla
  221. ebru

    08 Nisan 2010 at 23:51

    Anneler çok sevimli oluyorlar, sizinki bu muhabbette aşmış sevimlilik boyutlarını. Süper annenin yorumlarını görmek iyi olacak.Gece gündüz Cafe Fernando, harika! Yalnız tek kötülüğü bunları yapınca iradeye sahip çıkmak, her seferinde de ortakcılar bulunamıyor ki 🙁

    Cevapla
  222. Özge

    09 Nisan 2010 at 09:26

    SAVEUR Blog ödülünü kazanmışsın! Harika bir haber, ne kadar gurur verici! Başarılarının devamını diliyorum Cenk 🙂

    Cevapla
  223. Nilay Olgun

    09 Nisan 2010 at 11:43

    Merhaba,
    Bir süre, once blogu okurken mutluluk hissettigime dair bir mail atmıştım size, şimdi bakıyorum da siz o kadar çok insanı mutlu ediyorsunuz ki..
    Bu kararınızla heyecanlanan ben dahil ne çok kişi var..Çok şanslı bir insansınız Cenk:)Bu sevgi ve destekle olamyacak hiçbirşey yok.
    Nice yıllara hep beraber ve mutlulukla diyorum.
    Çok çok çok tebrik ediyorum sizi..

    Cevapla
  224. zeynep

    09 Nisan 2010 at 20:42

    nice hayırlı 4 senelere:)aldığınız karar bizi çok sevindirdi!boş zamanlarda ortaya böyle bir blog çıktıysa bundan sonrasını çok merak ediyorum:)başarılar:)

    Cevapla
  225. berna mutlu aytekin

    09 Nisan 2010 at 23:36

    ilham verici çalışmalarınızı mutlulukla izliyorum. Nice yaşlara 🙂

    Cevapla
  226. Leyla Özkurt

    10 Nisan 2010 at 01:33

    Yazıyı okuyunca çok etkilendim.Bir söz vardır “kader cesurları sever”…Göstermiş olduğun cesareti,seni takip eden tüm okuyucuların gibi ben de ayakta alkışlıyorum.Zira bu ,birçoğumuzun yapmayı çok isteyip,asla deneyemediği birşeydi.Ama ne yalan söyleyeyim ben de senden eninde sonunda bunu yapmanı bekliyordum:)) Kararının hiçbir zaman başarısızlıkla sonuçlanmayacağından eminim.”Mutluluk,yürekli olana yakışır” demişler,bu seçimin sana en güzel mutlulukları yaşatacaktır zaten.Günün birinde o cesareti ben de kendimde bulabilirim umarım.Hayatımızda her daim var olman dileğiyle başarılar ve sevgiler….Bu yorumu yayınlamayabilirsin.Sadece iyi dileklerimi iletmek için yazdım.

    Cevapla
  227. betül

    10 Nisan 2010 at 20:04

    daha uzun yıllar seni okumayı hayal ediyorum ben.. Bloğunun yeni yaşı kutlu olsun..

    sevgiler

    betül

    Cevapla
  228. rabia

    11 Nisan 2010 at 20:44

    Kutlarım Cenk. Yarım zamanlı blogcuyken ortalığın tozunu attırdın, tam zamanlı olunca neler yapacaksın merakla bekliyorum 🙂 Ben çok sıkı bir takipçinim diyemem, hatta çok az tarifini deneme fırsatım oldu. Genelde çok zahmetli buldum ve fotoğraflarına bakmakla yetindim. (Zahmetli olmaları zamansızlıktan gözümü korkuttu, beceriksizliğimden değil kesinlikle ;)Fakat vaktim olduğunda Cafefernando’ya bakmadan geçemedim…

    Tariflerindeki, fotoğraflarındaki, yazılarındaki ve okuyucularınla ilişkindeki özen gözden kaçacak gibi değildi. Gerçekten geldiğin noktaya alnının teriyle geldin diye düşünüyorum.

    Dördüncü yılı kruvasanın yakın bir akrabasıyla kutladığına çok sevindim bu arada… Bu tarif için ayrıca kutlarım 🙂

    Cevapla
  229. ilkay

    12 Nisan 2010 at 09:50

    Ne harika bu 4 yılın son iki yılına şahit olup hatta hızlıca eski defterleride karıştırıp geçmişe de nail olduktan sonra seni takip etmemek ne mümkün. Ve uzun zamandır duyduğum en heveslendirici haber. Bu sayfayı iş edinmek ne hoş bir fikir.
    Bundan sonra dünyanın dört bir yanından da seni okuyabilmek, senin yorumunla tatların farkına varabilmek ümidiyle daha nice yıllara diyorum.

    Cevapla
  230. Gizem

    12 Nisan 2010 at 21:17

    Vapurda karşımda oturan üç tatlı hanımın
    sohbetlerine çekinerek girişimin ardından yaptığım yorumların, çok sevdiğim bu blogun 4. yıl yazısının konusu olması beni çok mutlu etti.
    İnanarak ve aşkla yapılan her işin mucizeler yaratacağına inanıyorum. Başarılarla dolu nice nice yıllar dilerim! 🙂

    Cevapla
    • Cenk

      12 Nisan 2010 at 21:56

      Gizem – En sonunda! Bu vesileyle sana bir kez daha teşekkür ederim.

      Cevapla
  231. eda kayral

    13 Nisan 2010 at 15:08

    Cenk Bey,
    Siz tam olarak bunun için yaratılmıssınız..lezzetli ve guzel tatlılar ve yemekler pişirmek, pişirirken zevk almak ve bu hissi karsıdaki insana cok net gecirebilmek, bunları mukemmel sekilde fotograflamak ve bundan da iyisi bunları çok akıcı , samimi ve anlaşılır şekilde yazıya dökmek, daha nolsun:)

    ellerinize saglık, sizin bu kararınızı destekliyorum..cok nadir mutfaga giren biri olarak sitenizi gezdikce, okudukca içimden tariflerin hepsini yapmak geliyor..

    sevgiler,

    Cevapla
  232. figen

    14 Nisan 2010 at 15:20

    Nice yaşlara..hep birlikte..sevdiklerinizle..keyifle,sağlıkla,lezzetle..:)))

    Cevapla
  233. Der

    17 Nisan 2010 at 17:06

    kutlarım Cenk bey..

    Cevapla
  234. Hanife

    18 Nisan 2010 at 07:38

    Kutlarim Cenk.
    Aldiginiz karar inanin sahsen cok hosuma gitti. Yazilarinizi okumak cok keyifli ve simdi bunlari daha cok okuyacak olmam beni cok mutlu etti.
    Bu arada Saveur dergisi odulunu haketmistiniz. Cifte tebriklerimi sunuyorum,
    Sevgiler..

    Cevapla
  235. esra

    18 Nisan 2010 at 20:14

    tebrikler

    4 haftadır işler yüzünden siteye giremiyordum ve 4.yaş gününü kaçırdığımı fark ettim.Yeni işin ,yeni yaşın ve ödülün kutlu olsun , her işin bundan sonra daha kolay olsun.

    Cevapla
  236. Emina

    19 Nisan 2010 at 23:58

    Cenk,

    Ben gecen sene ordan oraya bloglar arasi gezerken senin dogum gunu kutlamani gormustum.. Bi tabak, icinde uc yaziyor nutellayla kenarinda da sari renkli bi kasik. Once demistim ki amma kolayina kacmis blogun ismi super satafatli ama kutlamalar eh iste olmus.. Oysa bi kutu nutellayi herhangi bi amerikan diziyle beraber yiyebilme potansiyeline sahip bi insanken o nutellayla yazilmis 3u kucumsemistim.. Sonra geri kalan yazilarina baktim, hemen bi liste yaptim. Ankaraya gittigimde annemden istenecekler listesi.. Sanirsam en zorlarini secmisim ki annem yaparken daha zahmetsiz tarifler yok muydu dedi.. Sonra senin blogunu acip anneme gosterdim, once senin resmini gorunce bi bozuldu beklemiyordu bole genc bi erkek bu zahmetli tariflerin arkasinda..
    ama simdi bir yildir annemle beni yakin yapan blogsun, msnde hic konu kalmayinca saatlerce konustuktan sonra cafe fernandoya baktin mi diye soruyoruz birbirimize.. iyi ki yazmaya baslamissin bu muhtesem blogu, iyi ki varsin… yasiniz kutlu olsun, blogunun omru uzun olsun.

    Cevapla
  237. nursendogan

    20 Nisan 2010 at 17:50

    Nice yillara genc adam.. Sevgili annen; hemen bilmiyorsa bilgisyar ogrensin..Ben annen yasindayim.. Birkimlerimi kitap yapamadim. blogum da yazayim istedim.. http://www.nursendogan.com
    tabii benim yas grubumdan bigisayar bilen az.. ne yaptigimizi anlamak istemiyorlar..
    Sevgili annene soyle yasli teyzeler de .. senin isi cok begeniyor ve yapiyorlar..
    ama gercekten sen cok gencsin cafeni disari tasi.. baksana . hayranlarinin cogu genc hanimlar.. bekliyorlar…

    Cevapla
  238. Canan

    20 Nisan 2010 at 20:25

    Cenk,
    Cafe Fernando ‘nun 4. yaş günü kutlu olsun,geç kalmış olsam da yazmak istedim çünkü ben tariflerinizden çok şey öğrendim.Sitenizin tasarımı ve fotograflar da okumayı daha zevkli hale getiriyor.Kararınızın sizi mutlu ettiği açık ve bence daha da mutlu edecek.Herşey sizin için hayırlı ve gönlünüzce olsun,nice yaşlara.
    Canan

    Cevapla
  239. fethiye

    23 Nisan 2010 at 06:51

    Kararin icin tebrikler Cenk. Guzel tariflerine, fotolarina ve yazilarina devam!

    Bir gun yine SF civarlarina gelecek olursan haber ver, olur mu?

    Cevapla
  240. Solmaz

    27 Nisan 2010 at 01:46

    selam,blogunuzun hayraniyim,butun yapitiklariniz bu kadarmi özenle hazirlanir,bu kadarmi yakistirilir hersey cok cok tebrikler.allah herseyin hayirlisini versin,hersey gönlünüzce olsun:)

    Cevapla
  241. Selen

    27 Nisan 2010 at 06:11

    Tum basarilar icin ve aldigin cesur karar icin tebrikler Cenk. Sevdigin isi yapmaya tum zamanini ayirma karari sana daha da cok basari getirecek eminim. Yemek kitabi, yerli ve yabanci yayimlarda yemek yazilari, gastronomi turlari, yemek fotografciligi kurslari yada yemek workshoplari neden gelmesin ki blogun ardindan?

    Cevapla
  242. Filiz

    29 Nisan 2010 at 16:09

    En sevdigim iki is yazmak ve yemek:) ve tesaduf eseri buldugum bu web sayfanizi bugunden itibaren takip edecegim ozenerek:) tebrik ediyorum…

    Cevapla
  243. Tinay Akbala

    02 Mayıs 2010 at 23:30

    Burada neler olmuş:)))
    Okuduklarıma inanamadım. Film gibiydi:) Bir çok açıdan tebrikler Cenk….

    Cevapla
  244. meriç

    04 Haziran 2010 at 21:18

    cenk, hiç neon ışıklı bir ‘cafe fernando’ hayali kurdun mu? 🙂
    büyüsünü bozar mıydı acaba?

    bir de merak; hiç sıradan çala kalem yemekler yapar mısın kendine, çar çabuk atıştırmalık ya da ne bilim öylesine bir kurufasulye işte?
    seni bu yazılarından dolayı hep özenle hazırlanmış tabağın karşısında hayal ediyorum 😀

    annen hiç telaş etmesin bence 😀

    başarılar diliyorum.

    Cevapla
    • Cenk

      04 Haziran 2010 at 23:46

      meriç – Neon ışıklı derken sanırım bir cafe açmaktan bahsediyorsun. Hayalini kurdum elbette ama bu çok büyük sorumluluk isteyecek bir iş olur ve şu anda buna hiç hazır hissetmiyorum. İleride ne olur bilmem tabii. Pratik yemek deyince benim aklıma her zaman makarna ve salata geliyor. Bütün yıl boyunca buzlukta her zaman porsiyonlara bölünmüş domates ve pesto sos bulunur. Yanına bir salata hazırlamak da zaten 10 dakika. Detaylı bir yemeği aceleye getirip hakkını vermeden pişirmektense vakit almayacak basit bir tarifi uygulamak daha akıllıca bence. Kuru fasulye pek yapmıyorum ama aynı mantıkta hazırladığım nohutu özellikle kış aylarında çok yaparım. Bir de yeşil mercimek…

      Cevapla
  245. canan

    09 Haziran 2010 at 23:19

    Seni çok kıskandım!
    Harika bir iş çıkartmışsın.Okurken bloguna duyduğun tutkuyu sonuna kadar hissettiriyorsun…Bravo!!

    Cevapla
  246. Ebru

    23 Eylül 2010 at 12:50

    Cenk Bey, demek ki ben dört yildir esime “bu böyle devam etmez görürsün, bu kadar yetenekli, caliskan, kalifiye, basarili olunup da böyle alcakgönüllü ve kibar kalinamaz, görürsün, dedi diyeceksin” diyormusum. Beni haksiz cikariyorsunuz, askolsun!

    Cevapla
  247. Ayşın

    24 Eylül 2010 at 23:27

    Senelerdir siteni takip ediyorum. Sana o kadar özeniyorum ki..

    Cevapla
  248. Seda Sezgin

    12 Ekim 2010 at 14:35

    Blogunu geç keşfettiğim için her gün açıp bi kaç yazı okuyorum, hepsi bitene kadar devam 🙂 Bu yazını suratımda tuhaf bi gülümsemeyle okuduğumu okumam bittiğinde fark ettim 🙂 O kadar güzel yamışsın ki… Tebrik ederim hepinizi; blog için seni, seni yetiştirdiği için anneni, annene bu güzel cevabı verdiği için dünyalaaar güzeli kızı

    Cevapla
  249. Şule

    20 Aralık 2010 at 09:42

    Çok keyifle okuyorum sizi. hepsi denemeye değer

    Cevapla
  250. zıpzıp

    20 Ocak 2011 at 22:53

    Merhabalar,

    5. yıl yazısı yayınlanmadan yetiştim sanırım 🙂 limonlu cheesecake tarifi aranırken buldum blog’unuzu.Bu arada gayet pratik bir tarifti. Az önce denenim. Şu anda dolapta dinleniyor kendileri. Yorgunlukları gitsin yarın test edeceğiz şirkette 😉

    Amatör bir mutfak müptelasıyım. Mutfağa olan aşkımı meslek seçiminden sonra farkettiğimden, mesleği mutfaktan geçenlere gıpta ederim hep. En büyük hayalim onlardan biri olabilmek. Günün birinde umarım sizin kadar cesurca bir karar verip mut-fağımı/luluğumu bulabilirim 🙂

    Annenizi de anlamak lazım. Mesleği bir araç olarak görmek alışkanlığımız malesef. Yeni yeni farkediyoruz onun dostlarımızın top 10’unda yeralması gerektiğini.

    Henüz birkaç yazı, birkaç tarif inceleyebildim. Tariflerinizi bir öykü tadında anlatmanız güzel olmuş. Klavyeniz akıcı 🙂 Şaka bir yana tarif olayına hayat vermişsiniz. Genelde beğendiğim kitapları bitirmek istemem. Ağırdan alırım hep. Bitmesin isterim. Blogunuzu da sanırım aynı şekilde, sindire sindire okuyacağım. Tabi bunun güzelliği bitmeyecek olması 🙂 Dimi? Tabi umarım kitapınızı da okuma fırsatım olur en kısa zamanda.

    Tariflerinizi denedikçe yorumlarımı ve sorunlarımı paylaşacağım. Ama önce biraz daha turlayayım 🙂

    Bloğunuz için tebrikler.

    Cevapla
    • Cenk

      20 Ocak 2011 at 23:10

      zıpzıp – Çok teşekkürler. Umarım tarifleri de en az blogum kadar beğenirsiniz.

      Cevapla
  251. Mehtap

    23 Şubat 2011 at 17:38

    Cenk, konuyla alakasız olacak ama sana bir şey sormak istiyorum. Çalışma masanın üzerinde tuzlar görüyorum. Bunlar içerisinde lamba olan ve belirli bir sıcaklıkta iyonize olarak odadaki radyasyonu emen tuzlardan mı?

    Ben bunları çok aradım ama bulamadım. Nereden aldığını öğrenebilir miyim?

    Cevapla
    • Cenk

      23 Şubat 2011 at 19:48

      Mehtap – Yok, onlardan değil. Büyük olan mavi cam, diğerleri de yarı değerli taşlar.

      Cevapla
  252. Hatice

    31 Mart 2011 at 14:36

    Bugun 31 Mart 2011 ve Cafe Fernando 5 yaşında !! 🙂 Mutlu yillar diliyorum, bizlerle birlikte daha nice yaşlar umuyorum. Sitenizin yeni bir takipcisiyim. Tariflerin iceriklerinden ve itina ile yapılışından ne kadar leziz olduklarini hayal etmek kadar; onlarla ilgili anılarınızı, hikayenizi, yaparken kafanızdan gecen dusuncelerinizi ve heyecanınızı yazıya döktügünüz kelimelerden yakalamak da inanılmaz keyif verici. Okurken cok buyuk keyif aliyorum ve heyecanlanıyorum, hemen yeni bir tarifinizi denemek icin sabirsizlaniyorum. Hatta su an bile kafamda sizin tavsiye ettiginiz ve benim de marketten almam gerekenlerin listesi var 🙂 Sizi, blogunuzu, tariflerinizi, fotograflarınızı, mukemmelliyetciliginizi ve ayrıca bu bloga yazip heyecanını paylasan herkesi cok seviyorum.. Annenizin ellerinden opuyorum, keske tüm annelerin sizin gibi oğlu olsa diyorum 🙂 Herkese leziz ve saglikli gunler diliyorum !!

    Cevapla
  253. Cemre

    20 Nisan 2011 at 01:26

    Merhaba,
    5. yılınızı kutlamanıza rağmen evinizi ofisiniz ilan ettiğiniz 4. yıl yazınıza not bırakmak istedim çünkü bu yazı bana umut verdi, kendimi iyi hissetmemi sağladı.
    Hergününü sevdiği işi yaparak geçiren insanlara hayranım.
    Bloğunuzun 3. yada 5. yılından dolayı değil bu nedenle sizi kutlamak isterim,
    tebrikler : )

    Cevapla
  254. ALIŞVERİŞ CİNİ

    01 Mayıs 2011 at 23:07

    Merhaba, aslında blogunu takip ediyorum uzun zamandır ama bu yazıyı yeni görebildim. Böylesine tutkuyla bağlı olduğun bir işi/mesleği/hobiyi artık adı her neyse hayatın haline getirmek müthiş bir şey olmalı 🙂 Çok keyifli bir yazı olmuş, eminim Cafe Fernando’nun adını daha çok duyacağız!

    Cevapla
  255. Betül

    22 Mayıs 2011 at 04:19

    ya ben bu yaziya bayildim Cenk!! yarin limonlu kek’ini deniyorum! (gurbette hashas bulamadigim için hashassiz olucak artik…ah türk mutfagi…canim mutfagim… :))
    arada bloguna tikliyordum, türkiye’den bir arkadasim gönderdi, limonlu kek tarifi ararken dur bir bakayim cafe fernando’da var mi dedim. umarim alnimin akiyla çikicam yarin :p
    p.s.kasimpasa kastamonu pazari yazisi ve resimlerine de bayildim!!

    Cevapla
  256. ebru

    10 Ağustos 2011 at 17:06

    bir süredir blogunu takip ediyordum, nacizane birkaç tarifini de denedim (harika oldular) bu yazını şimdi okuyorum. çok etkilendim. insan sevdiği bir işi yapıyorsa başarının gelmesi kaçınılmaz.. tarifleri okurken bile çok büyük keyif alıyorum 🙂

    Cevapla
  257. ebru

    15 Ağustos 2011 at 21:15

    Daha öncede yazmıştım börek yok diye fotografı görünce heyecanlandım ama :/

    Neyse 🙂 Olsun 🙂 Börek olsa iyi olurdu ama olsun 🙂

    Cevapla
  258. Seher..

    22 Aralık 2011 at 02:29

    5. Yılınızı da devirdiniz ama ben ancak keşfettim sizi, çok pişmanım yemek yapma olayını şimdiye kadar önemsemediğim için..umarım kafamın allak bullak olduğu şu günlerde, sizin gibi sevdiğim işi yapmayı tercih etmeyerek pişman olmam..biraz daha cesarete ihtiyacım var…tutkunuz ve samimiyetiniz için teşekkürler cenk bey…

    Cevapla
  259. müge

    01 Mart 2012 at 16:01

    2012, blogu keşfediyorum

    🙂 iyiki varmışsın,

    teşekkürler…

    Cevapla
  260. Nilgün Komar

    03 Ekim 2012 at 17:18

    tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum.. yeni çalışma ofisinide çok beğendim! afiyet olsun.. anneciğine sevgiler..

    Cevapla
  261. Öküzgözü Cafe

    07 Ekim 2012 at 21:31

    Mutlu yıllar. Yemek aşkı başka birşey. Sanırım bu yüzden yazılarınızı okurken heyecandan kendimi alamıyorum …

    Cevapla
  262. yeşim

    21 Ağustos 2014 at 18:19

    Ya Cenk mükemmelsin ya 🙂 müdürün tuhaf bakışları altında ofiste okuyup okuyup güldüm :)) çok hoş bir annen var 🙂 laneten ehehehee bende de hastalık var sürekli tatlı yapasım ve resim çekesim geliyor 🙂 çok başarılı değilim ama çok azimliyim.. bloğuna bayıldım herbir sayfayı tek tek okuyup hiç yazılarından mahrum kalmamak istiyorum 🙂 sençok yaşa ve lütfen.. annene saygı ve sevgilerimi ilet 🙂 zaten başarılısın… sana şans diliyorum…
    Not: İnstigramda sana direct mesajını öğreten kız 🙂 ve aynı zamanda bir şefi gambazlayan kız 🙂

    Cevapla
    • Cenk

      22 Ağustos 2014 at 12:18

      yeşim – Çok teşekkürler!

      Cevapla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Primary Sidebar

16. BASKI (Mundi 3. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Trendyol // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US // D&R // idefix
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

KÜTÜPHANEM

Kütüphanem

EKİPMANIM

Ekipman

Footer

Best of Cafe Fernando

Julia Child: Komik, titrek sesli, dağ gibi bir kadın

L’Orange

Limonlu Çörek

Devil’s Food Cake – Şeytan Çikolata Giyer

Fırında Nar Ekşisi

Çikolatalı Babka

COPYRIGHT © 2023 · Cenk Sönmezsoy