• Skip to primary navigation
  • Skip to content
  • Skip to primary sidebar
  • Skip to footer

Cafe Fernando

Header Right

Main navigation

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • PORTFOLYO
  • ENGLISH
Selimiye

Selimiye’de Nur içinde Yaşa

Selimiye ve Bodrum tatilinden döneli tam bir hafta oldu ama ben hala kendime gelemedim. Senelerdir tatile çıkmadığımdan mıdır nedir, bir türlü şehir ortamına uyum sağlayamadım. Yanı başımdaki inşaatte gece gündüz demeden çalışan makineler meğerse ne kadar rahatsız ediciymiş. İnsan nelere alışabiliyor.

Ortama uyum sağlayamamamın bir sebebi de tatilin ilk durağı olan Selimiye’de nur içinde geçirdiğim dört gün olabilir. Kafamda kurguladığım kadar ıssız değilse de, Selimiye oldukça sessiz ve sakin bir yer. Bir ucundan diğer ucuna deniz kenarına dizilmiş nar ağaçlarının altından yürüyerek on dakikada gidebiliyorsunuz. Selimiye meydanına vardığınızda ise sizi çok güzel bir sürpriz bekliyor. Eşine İstanbul’da rastlamakta zorluk çekebileceğiniz güzellikte bir cappuccino.

Selimiye 14

Gündüzleri şezlongların üzerinde tembellik etmediğimiz zamanlarda, geceleri de gerilimli geçen kağıt oyunlarımız dışında vaktimizin çoğunu Mehmet Bey ve Neşe Hanım’ın sahipleri olduğu Cafe Ceri’de geçirdik.

Selimiye 25

İçinde kahve olan bütün içecekleri ve yapıldıktan sonra göz açıp kapayıncaya kadar tükenen profiterolü hepimizin favorisi oldu. Yolunuz Selimiye’ye düşerse Cafe Ceri’de mutlaka bir kahve için.

İkinci durağım Bodrum‘da çektiğim fotoğrafları haftasonuna doğru yayınlamış olurum. Kim bilir, belki araya bir de tatlı sıkışır.

Selimiye

Selimiye

Selimiye

Selimiye

Selimiye

Selimiye

Selimiye

Selimiye

Selimiye

Selimiye

Selimiye

Selimiye

17 Ağustos 2009 · 73 Yorum Kategori: Gezi ve Seyahat Etiket: Marmaris, selimiye, tatil

« Kıtır Pastırmalı Patates Salatası
Vişneli Kek »

Reader Interactions

73 YORUM

  1. * ஐ * : ) Stil Direktörü ( : * ஐ *

    17 Ağustos 2009 at 22:59

    Fotolar süper Cengom! Yalnız masalara yazılan iki söze de bittim! Ne kadar da doğru.

    Cevapla
  2. nurten

    18 Ağustos 2009 at 06:03

    Hoşgeldin Cenk. Fotoğraflar sabah sabah çok iyi geldi doğrusu.. Alıp beni götürdüler taaa nerelere.. Silkelenmem lazım uzun bir toplantı beni bekliyor..Tatlıyı sabırsızlıkla bekliyorum..

    Cevapla
  3. Efsun

    18 Ağustos 2009 at 06:10

    Fotograflar süper ötesi gercektende:) Keske bende görebilseydim oralari…

    Cevapla
  4. tijen aktay

    18 Ağustos 2009 at 06:41

    Burada yaşlanmak imkansız…
    En azından Ruhumuz kesin genç kalır…

    sevgiler

    Cevapla
  5. zehra özdem

    18 Ağustos 2009 at 06:42

    Sevgili Cenk, bu kadar güzel fotograf ziyafetinden sonra tatli niyetine bekliyorum Bodrum fotograflarini…sevgiler

    zehra

    Cevapla
  6. kediebru

    18 Ağustos 2009 at 08:19

    fotolarınız çok güzel. selimiye’ye uzun zamandır ne kadar çok gitmek istediğimi bana hatırlattı :)) selimiye’de dalış yapılır mı merak ediyorum :))

    Cevapla
  7. serpilce-birnefes.org

    18 Ağustos 2009 at 08:30

    sevgili cenk hoş gedin resimler harika ” cahil gül dahi olsa koklama” yazısı çok doğru selimiyeye gelince orası çok güzel bir yer
    arkadasımız selimiyeyi kaleme aldı sitemizde görürsün

    Cevapla
  8. şenay

    18 Ağustos 2009 at 08:43

    Selimiye ye gittiğimde; şöhreti, güzelliğinden önde gidiyor gibi gelmişti bana. Keşke bahsettiğiniz yere uğrasaydım..
    sevgiler..

    Cevapla
  9. TUBA YALÇIN

    18 Ağustos 2009 at 08:50

    resimler çok hoş ellerine sağlık

    Cevapla
  10. Oya

    18 Ağustos 2009 at 09:03

    Fotoğraflarınızı çok beğendim. Keyifli bir tatil geçirdiğiniz onlardan belli 🙂 Kısa bir süre önce müdaviminiz oldum, yeni yazılarınızı bekliyor, başarılar diliyorum.

    Cevapla
  11. dlayra

    18 Ağustos 2009 at 09:39

    fotoğraflara da masaüstü yazılarına da bayıldım. eline sağlık:) hoşgeldin cenk.

    Cevapla
  12. Papatya Papadopoulos

    18 Ağustos 2009 at 10:15

    Fotoğraflar huzur verici…

    Denizin içinde oturup yemek yemek nasıl bir duygudur ki? :))

    sevgiler…

    Cevapla
  13. Nukhet Dora

    18 Ağustos 2009 at 10:27

    Ah Cenk

    Ne muthis fotograflar bunlar

    Cevapla
  14. zarpandit

    18 Ağustos 2009 at 11:10

    hamağın beni çekeceğini bilsem kesin uzanır saatlerce hala kapağını açıp bakamadıgım kaynaklarmı okurdum bende..gerçekten fotograflarlada dinlendirdi beni selimiye..

    Cevapla
  15. Irmak Gumusbas

    18 Ağustos 2009 at 12:23

    ah be cenk… burnumuzun dibine kadar gelmissin de haberimiz olmamis. keske bilseydim. seni tanistirip farkli lezzetlerini tattirmaktan cok keyif alacagim dostlar, mekanlar var marmaris’de, orhaniye’de, selimiye’de, sogut’de. belki sana da esin kaynagi olurlardi. bir daha buralara gelirsen bekleriz.

    Cevapla
  16. ikizbebek

    18 Ağustos 2009 at 12:24

    resimler çok güzel,hele deniz de hamak keyfi,düşüncesi bile güzel.

    Cevapla
  17. Sevgi Ackersonn

    18 Ağustos 2009 at 12:28

    Denizdeki hamağa ve masa, sandalyeye bittim. Geçenlerde İZ tv de Selimiyeyi izlemiş aşık olmuştum, En yakın zamanda gitmeyi düşünüyorum artık.. 🙂

    Cevapla
  18. İdil Doğan

    18 Ağustos 2009 at 12:53

    resimler çok çekici, ellerinize sağlık..

    sevgiler,

    Cevapla
  19. Narsu

    18 Ağustos 2009 at 12:55

    Hoşgeldiniz
    yemek fotograflarınız dısında yaşama daır kalıtsal fotograflarınızın yerınınde bır baskalıgını da ogrenmıs bulunmaktan, marmarısın gozumde tütmesinden bozburundan cıftlıkkoyundan, selımıyeyle ahh marmarıs demekten kendımı almayısımdan enfes bır tatıl yasamıs oldugunuzu ızlemekten sonderece sevındım. umuyorum, bır daha kı uzun zaman sonra gelecek ıznınızde de guzel tatıller hamakta keyıf dolu kıtaplarınız sızı beklıyor olur.
    tekrar hosgeldınız,
    Istanbul ozlenesı sehır :))

    Saygılarımla,

    bu arada menu de ne var !

    Narsu

    Cevapla
  20. özlem şekercioğlu lesport

    18 Ağustos 2009 at 13:29

    merhaba cenk,
    kıtırık pastırmalı patatesini yaptım..
    evdeki oğlanar -büyük olan eşim, diğer de oğlum yunus- büyük bir ‘nur’ içinde yediler. yeni evimizin denize bakan balkon sofrasında çıt çıkmadan bitti leziz pattesler..
    aklına ellerine gözlerine sağlık,
    sevgiler
    özlem

    Cevapla
  21. Tinay Akbala

    18 Ağustos 2009 at 13:52

    Bundan 5 yıl önce aynı çalışma ortamında, emekliliğine 2 ay kala, açmayı düşündüğü Cafe’nin eksiklerini diğer yandan İstanbul’daki evini kolilere sığdırmaya çalışırken içindeki heyecanı anlatışını hatırlıyorum.
    Dünya küçük derler inanmazdım. Küçük işte…
    Ceri Cafe’de benim favorim her zaman Browni ‘dir.
    Selimiye için söze ne hacet, huzuruna sağlık Cenk.

    Cevapla
  22. diLAy

    18 Ağustos 2009 at 15:13

    fotoğraflar süper. çooook beğendim.

    Cevapla
  23. yasemin

    18 Ağustos 2009 at 17:02

    ellerine sağlık, olağanüstü fotograflarınla içimizi aydınlattın, yine..:))

    Cevapla
  24. mehtap pasin gualano

    18 Ağustos 2009 at 19:49

    diyordum ki, fotograflara bayildim.. Encok ta hamak ve kitapli olanina..
    Diyordum ki, herkesin baktigi yerde farkli seyler gorebilmek icin egitim yetmiyor, farkli duyarliliklar olmali..
    yollayamamisim galiba..

    Donus travmasini kolay atlatman dilegi ile..

    Cevapla
  25. pelin

    18 Ağustos 2009 at 21:00

    tatil fotoğrafı dedigin boyle olur.
    ellerine sağlık.
    tatil yapmış kadar oldum. Ellerin dert görmesin, daha ne diyim.
    sevgiler saygılar.

    Cevapla
  26. Fazile

    18 Ağustos 2009 at 21:33

    Fotoğraflara bakarken; içimin hüzün, sevgi ve mutlulukla dolmasının yanı sıra tabii içindeki müzik eşliğinde, yani güzel bir ruh doygunluğu hissettirdi.. Teşekkürler paylaşımın için, eline, yüreğine sağlık…
    Sevgiler,

    Cevapla
  27. gibi

    18 Ağustos 2009 at 22:01

    Bu harika fotoğrafları çekeni biliyoruz ama makinenin kimlik bilgilerini öğrenmemiz mümkün mü acaba:)

    Cevapla
  28. Cenk

    19 Ağustos 2009 at 10:01

    Herkese çok teşekkürler.

    Papatya – Denizin içindeki o masa ve sandalyelerde oturan tek bir kişi bile görmedik dört gün boyunca. İyi fikirmiş gibi görünse de pek rahatsız olduğunu düşünüyorum.

    Irmak – Gelecek yaza önceden haber veririm 🙂

    Narsu – Araya sıkışacak tatlıyı soruyorsan, vişneli bir şey..

    Özlem – Ellerine sağlık! Afiyet olsun.

    Tinay – Ne güzel bir tesadüf oldu bu 🙂 Gerçekten de çok özenerek yapıyorlar her şeyi.

    mehtap – Çok teşekkürler. Travmayı atlattım sanki. Şimdi biraz boş zaman diliyorum ki şu tatlıyı ardından da Bodrum fotoğraflarını paylaşabileyim.

    gibi – Makinem Canon 40D, lensler de 50mm f1.4 ve 17-85mm f4.5-5.6.

    Cevapla
  29. ceren

    19 Ağustos 2009 at 10:11

    cenk hoşgeldin. fotoğraflarla gerçektten görmüş kadar oldum ama kimbilir gitsem asla vazgeçemeyeceğim bir yer olur selimiye. benim senden bir ricam olacak malum önümüz bayram bayramda ikramlık küçük truf lar yapsak. sen bize öğretsen de ağzımız tatlansa. elinde varsa bir tarif paylaşabilir misin ?

    Cevapla
    • Cenk

      19 Ağustos 2009 at 12:35

      ceren – Vakit bulabilir miyim emin değilim. Bodrum fotoğraflarını hazırlamak bile gözümde büyüyor. Henüz sitede istemiş olduğun tarif yok ama Yemekosfer‘de arama yapabilirsin. mesela Ayşem’in şu yaptıkları muhteşem görünüyor.

      Cevapla
  30. Hatice

    19 Ağustos 2009 at 10:54

    fotoğraflar gerçekten muhteşem Cenk ellerine sağlık..
    sayende gitmiş kadar oldum oralara 🙂

    Cevapla
  31. Narsu

    19 Ağustos 2009 at 13:23

    Merhaba

    Evetttt, evettt olsunn vişne olsun
    süper olur,
    vişneli yaz için ne güzel canlılık, hem rengı hem tadı.

    Ellerınıze saglık 🙂

    Narsu

    Cevapla
  32. Bilge

    19 Ağustos 2009 at 13:39

    resimlerle anlatmışsın her şeyi.. fazla söze gerek yok dercesine..ellerine sağlık muhteşem bir görsel ziyafet sundun bize..

    Cevapla
  33. müjde

    19 Ağustos 2009 at 17:15

    Tek kelimeyle muhteşem fotoğraflar…:))

    Cevapla
  34. özlem

    19 Ağustos 2009 at 18:22

    biz bu yaz tatile çıkmak için biraz geç kaldık. adrasan eylülde çok rüzgarlı oluyor. senin postunu okuduktan sonra dün iz tv de tanıma şansımız oldu selimiyeyi. fotolara bayılmıştık, belgeselden sonra iyice beğendik. yalnız bişi sorucam denizi hep öyle sakinmi ve rüzgarı nasıl. bi de nerede kalmalıyız var mı bi tavsiyen. teşekkürler 😉

    Cevapla
    • Cenk

      20 Ağustos 2009 at 10:31

      özlem – Biz ordayken deniz hep sakindi rüzgar da pek yoktu. Ben arkadaşımın evinde kaldığım için konaklama yerleri konusunda maalesef hiç fikrim yok.

      Cevapla
  35. zehra

    19 Ağustos 2009 at 20:29

    merhaba cenk
    ben sessiz sedasız seni uzun zamandır takip ediyorum. şunu sormak istiyorum çatalca da yabani olarak bluberry yetiştiğini farkettim. böğürtlen ve diğer yol kenarındaki çalılıkların arasında. daha önce tanımadığım için bu meyveyi heralde yeni farkına vardım. tadı amerikadakilere göre daha ekşi(zaten orada öğrendim burada da hiç gormedim), yabani oldugu için mi ve sence bunlar markette satılanlardan cok farklı mı?. epey topladım. bunlarla neler yapılabilir. dondurucuda dayanır mı veya dayansa bile çözüldüğünde işe yarar mı?

    Cevapla
    • Cenk

      20 Ağustos 2009 at 10:30

      zehra – Görmeden bir şey söylemek zor. Bizler evlerimizdeki şartlarda dondurduğumuzda çözüldükten sonra pek de güzel olmuyor maalesef. Taze tüketmeni tavsiye ederim. Bence en çok tartların üzerine yakışıyor ama keklere ve muffinlere de kullanabilirsin.

      Cevapla
  36. Şebnem

    20 Ağustos 2009 at 05:42

    Fotoğraflarınız harika!.. Selimiye’de bir o kadar sakin ve huzurlu gözüküyor. Böyle bir yerde nur içinde yaşamak gerçekten en güzeli. Sayenizde keşfetmiş oldum, teşekkürler.

    Cevapla
  37. oya özdoğan

    20 Ağustos 2009 at 08:22

    fotoğraflarınız öyle güzel ki…insanın ömrü uzar oralarda..

    Cevapla
  38. Papatya Papadopoulos

    20 Ağustos 2009 at 14:20

    Ah Cenk sende, İngilizce blogunda, Pesto tarifi varmış. Nereden aklıma gelirdi… Facebookta gormesem…

    Geçen gün, yakınımızda kurulan organik pazarda alıiveriş ederke, manavlardan biri Yorgoya 1 demet fesleğen vermiş. Hem de o bayıldğım iri yapraklılardan. Kaç gündür buzdolabında duruyor. Önceden denediğim bir tarif başarısız olunca, yeni bir tarif arayacağım diyorum ama aramaya da fırsat bulamıyordum. Sen çok yaşa! 🙂 Fıstıklarımı hazırlamıştım, ceviz de var. Hemen print edip mutfağa gidiyorum.
    sevgiler,

    Cevapla
    • Cenk

      20 Ağustos 2009 at 16:57

      Papatya – Türkçesi de var pestonun! Burada. Kolay gelsin.

      Cevapla
  39. Yunkabu

    20 Ağustos 2009 at 14:33

    ozellikle inek ve yemek masalari fotograflari harika.
    Cok guzel bir yermis. Ne mutlu size.

    Cevapla
  40. güzin

    20 Ağustos 2009 at 19:08

    ben de birisi öldü selimiye camisinin yakınlarına gömüldü zannetim. dikkatli okumazsam böyle olur işte

    Cevapla
  41. Zeynep Erdogan

    20 Ağustos 2009 at 22:58

    Fotograflarin cok iyi gercekten de. Makinani ve kullandigin objektif(ler)i merak ediyorum. Bir de fotograflarini bilgisayarda ne kadar isliyor/guzellestiriyorsun?

    Cevapla
    • Cenk

      21 Ağustos 2009 at 13:42

      Zeynep – Makinem Canon 40D, lenslerim de 50mm f1.4 ve 17-85mm f4.5-5.6. Fotoğrafların %80’inde hiç photoshop yok. Onun dışındakiler de kadraj ve beyaz ayarı gibi ufak tefek değişiklikler yapıyorum.

      Cevapla
  42. Banu B.B. (BaL)

    21 Ağustos 2009 at 07:36

    “Başka yerde nur içinde yatacağına…” Sanırım bu Türkiye’nin Ege kıyılarındaki herhangi bir yeri için de geçerli olan bir söz…

    Hâlâ Eski Foça’dayız. Dönesimiz yok…

    Sen İstanbul’a hoş geldin 🙂

    Cevapla
  43. yasemin

    21 Ağustos 2009 at 07:48

    cenk merhaba,resimler harika! ellerine sağlık..ancak yıllardır gittiğim selimiye keşke bozulmasa,hep köy olarak kalsa..resimlerini çok begenmeme ragmen populariteyi arttıracağı içinde üzülmedim desem yalan olur 🙂
    sevgiler,

    Cevapla
  44. Papatya Papadopoulos

    21 Ağustos 2009 at 07:57

    Cenk
    o zaman site ici arama da bir problem var.
    Ingilizcesini gorunce Turkce sayfana girip aratmistim cikmayinca ingilizcesiyle idare ettim.
    Ama haklisin ki benim sayfana hic bakamadigim gunlerde yayinlamissin.

    Site ici aramayi sen de bir kontrol et istersen. Yoksa benim scripts forbidden’lara mi takiliyor?
    Tarif icin tekrar tesekkurler…

    Cevapla
    • Cenk

      21 Ağustos 2009 at 13:39

      Papatya – Şimdi tekrar denedim. Aramaya pesto yazınca ilk o yazı geliyor, yani bir hata yok. Acaba İngilizce blogda mı arama yaptın?

      Cevapla
  45. Nilgün

    21 Ağustos 2009 at 11:51

    Bu yaz bende Söğüt’teydim. Bozburun’a daha yakın bir köy. O kadar sessiz ve o kadar güzel bir yer ki… Resimlerinizden bazıları bana Söğüt’ü hatırlattı. Özellikle manzara resimleriniz. Paylaştığınız için teşekkür ederim. Ege’nin tüm sahilleri güzelliklerle dolu anlaşılan…

    Cevapla
  46. karin

    21 Ağustos 2009 at 14:30

    Cenk,
    hosgeldin, fotograflar cok guzel , tariflerini bekliyoruz ;)))))

    Cevapla
  47. ehlikeyf

    21 Ağustos 2009 at 20:12

    selimiye resimleri çok hoş.bizde tatilimizi son bikaç senedir turunçta geçiriyoruz geçen yıl selimiyeyede gitmiştik.ortamın sadeliği ve doğallığı bizimde çok hoşumuza gitmişti .sende çok güzel kareler yakalmışsın

    Cevapla
  48. ladypemberley

    21 Ağustos 2009 at 23:21

    resimler bir harika gerçekten, özellikle tekneler resmine bayıldım. sakıncası yoksa bir süre arka planım olarak duracak kendisi 🙂

    Cevapla
  49. rana

    22 Ağustos 2009 at 15:59

    resimler çok güzel kıskanılası…..kendi resimlerin yokmu tatilde çektiğin….

    Cevapla
  50. özden

    23 Ağustos 2009 at 10:17

    fotoğraflar çok iyi yaa.kahretsin şööle bi yeteneğim yok. kokusunu esintisini nemini hissettirebilme yeteneği, bravoo

    Cevapla
  51. özlem şekercioğlu lesport

    24 Ağustos 2009 at 09:57

    sevgili cenk ve diğer gurme arkadaşlara bir tavsiye:
    http://gidgidgda.blogspot.com
    adresinde elma yanaklı pelin arkadaşımın enfes tarifleri var..kendisi dünyayı dolaşıp gelmiş şimdilerde istanbul’a konuşlanmış yaşamayı,yemek pişirmeyi ve yemeyi iyi bilen nadide bir arkideşimizdir..
    tavsiye olunur.
    sevgiler
    özlem

    Cevapla
    • Cenk

      24 Ağustos 2009 at 11:38

      özlem – Linki paylaştığın için teşekkürler!

      Cevapla
  52. Nerim

    24 Ağustos 2009 at 11:09

    Merhaba,
    3 sene önceki tatilimizi biz de eşimle birlikte Selimiye’de yapmıştık. Çok memnun ayrılmıştık. Hatta o resimdeki deniz hamağı bizim kaldığımız otelin önündeydi:) Balıklarla birlikte yüzmüştük, kıyıdan levrek tutanları hayretle seyretmiş ve akşamına da o levrekleri mideye indirmiştik:)Sakin,geceleri bangır bangır müzikten nefret edenlere, birbirinden güzel yatları seyretmeye doyamayanlara hitap eden bu yeri biz çok sevmiştik. Hatta bu eylülde tekrar gitme niyetindeyiz.

    Cevapla
  53. hale

    24 Ağustos 2009 at 17:56

    Selimiye,Cafe Ceri peki ama naneli limonatalardan niye sözedilmemiş?

    Cevapla
    • Cenk

      24 Ağustos 2009 at 18:13

      hale – Kahve içmekten sıra gelmedi.

      Cevapla
  54. Beril Öztürk

    03 Eylül 2009 at 16:23

    Merhaba Cenk Bey,

    Biz de bu sene Selimiye’de tatilimizi geçirme fırsatı yakaladık. Sizin de fotoğrafladığınız güzel mekanların keyfini çıkardık.Hergün beş çayında Cafe Ceri’nin leziz kurabiyelerinin,keklerinin tadına baktık…

    Cevapla
  55. hilal

    11 Eylül 2009 at 20:49

    cenk bizde 2 sene önce keşfettik..her sene uğrak yerimiz oldu..resimlerin süper..kendimi selimiye de hissettim..aynı karelerde bizde yaşadık..eşimle en sevdiğimiz yer oldu..başka bir sefer gittiğinde jenny’s house a uğramanı şiddetle tavsiye ediyorum..jenny ve diğer hepsi o kadar iyilerki..fotolar içimi açtı..teşekkürler

    Cevapla
  56. elvan

    26 Ekim 2009 at 11:41

    Sevgili Cenk,
    Fotoğrafladığın her kare masalsı bir atmosfere dönüşüyor. Her bir fotoğraf insanı bulunduğu yerden çookkk uzaklara götürüyor. Hayata olumlu bakabilmenin getirdiği birşey sanırım bu. Sayfana her uğradığımda ben de bu olumlu bakıştan payımı alıyorum. Eline, yüreğine sağlık:)
    Sevgilerimle…

    Cevapla
  57. Seçil

    02 Kasım 2009 at 09:31

    Sevgili Cenk, ben ve eşim hafta sonu Marmaris’teydik. Hava muhteşemdi!! Sanırım çok şanslıydık. Denize girenler bile vardı. Gece İzmir’e dönünce “kış gelmiş” dedim içimden. Aslında özlemişim kışı.. Ne diyecektim ben :)? Selimiye’ye gittik. Ben de senin yazını daha önce okumuştum. Eşime dedim ki “burada Cafe Ceri diye bir yer varmış meydanda, cappuccino’su pek güzelmiş, gidelim mi?”. “Sen nerden biliyorsun?” diye bir soru kaçınılmazdı tabii. “Ee…Cafe Fernando’dan.. yani Cenk’ten…biliyorsun canım kaç kere anlattım sanaaa” Neyse ki o da seni tanıyor bir süredir, hatırladı hemen. Gittik, kahve+çikolatalı kekleri midemize indirip, yola koyulduk 🙂 Tavsiyen için teşekkürler Cenk…

    Cevapla
  58. Tatilde

    15 Şubat 2010 at 02:59

    Tatilinizi geçirdiğiniz yer hoş ve tatlı bir ortama benziyor.

    Cevapla
  59. ismail esiner

    25 Haziran 2010 at 14:35

    Merhabalar Cenk,
    Bu sene eşimle tatil için Datça’ya gitmeye karar vermişken, son anda özellikle İstanbul’da bile böylesine az rastlanır diye tarif ettiğin cappucino yapan Çeri café tavsiyen sayesinde gerçekten çok hoş, sakin, muhteşem bir deniz ve doğaya sahip bir köy olan Marmaris Selimiye ye gittik.
    Çok hoş bir tatil geçirmemizi Selimiyenin ve kaldığımız yerin güzelliği kadar, öğleden sonralarını Mehmet Bey’in tam kıvamındaki kahveleri, Neşe hanımın o lezzetli tatlıları (limonlu merengli tartlar yazın ne kadar da hafif ve hoş oluyorlar) eşliğinde geçirdiğimiz Çeri Cafeye borçluyuz. Hemen tanışıp kaynaştığımız, sıcak, misafirperver, hoşsohbet ve içten bu insanlarla tanışmamıza vesile olduğun için sana ne kadar teşekkür etsek azdır.
    Selimiye bizim içn Çeri cafesiz düşünülemez bir yer olurken Çeri kafeyi de her anışımızda senin senin kulaklarını çınlatacağız
    Artık tatil gurumuz da oldun 🙂
    sevgiler
    İsmail ve Ebru Esiner

    Cevapla
  60. boncuk

    03 Ocak 2011 at 13:47

    Merhaba Cenk;seni ve siteni daha yeni keşfettim bunun için çok üzgünüm facebookda 1000. beğenenim benim:)seni çok sevdim en çok da işini bırakma ve kendine yemekle dolu mutlu olabileceğini bildiğin bir hayat kurabilme cesaretini, insan keşke bende yapabilsem demeden geçemiyor.Neden buraya yazdım çünkü aynı tarihlerde bende Selimiyedeydim belki karşılıklı masalarda Ceri de kahvelerimizi yudumluyorduk kimbilir:)Artık peşindeyim, bırakmam,sevgiler..

    Cevapla
  61. ebru

    30 Mayıs 2011 at 17:39

    cenk bey merhaba,
    takip ettiğim güzel tariflerinizden sonra harika bir tatil yazısı…
    haziran sonu selimiye de olmak üzere hazırlıklara başladık.bize önerebileceğiniz güzel bir kalacak yer var mı.bu konuda size çok güveniyoruz!
    teşekkürler…

    Cevapla
    • Cenk

      30 Mayıs 2011 at 19:55

      ebru – Selimiye’de arkadaşımın evinde kaldım, onun için otel ya da pansiyonlar konusunda maalesef en ufak bir fikrim yok.

      Cevapla
  62. Şermin ŞAHİN

    29 Mart 2013 at 13:43

    Selimiye’ye ilk gittiğimde kara ile deniz seviyesinin sıfır olmasının şaşkınlığını bir türlü atamamıştım üstümden… Sokaklarında dolaştıkça sanki hep orada yaşamışım gibi bağlanmıştım oraya… Öylesine güzel bir yeri görebilenlerden olmanıza sevindim…

    Cevapla
  63. Cansu Sivrikaya

    20 Haziran 2015 at 04:22

    ”Başka yerde ölüp nur içinde yatacağına, Selimiye’de nur içinde yaşa ”
    Bu fotoğrafın imzası sizin! Ama ruhu bende!
    Bir gün Cafe Fernando’yu kolumun altına sıkıştırarak işi gücü bırakıp Selimiye’ye pasta ve kurabiye pişirmeye gidip dönmeyeceğim…

    Cevapla
  64. Kadir

    13 Ağustos 2016 at 23:34

    Selimiye’nin hala böyle güzel ve korunaklı kalması ne güzel. Elinize sağlık.

    Cevapla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Primary Sidebar

16. BASKI (Mundi 3. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Trendyol // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US // D&R // idefix
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

KÜTÜPHANEM

Kütüphanem

EKİPMANIM

Ekipman

Footer

Best of Cafe Fernando

Çilekli, Beyaz Çikolatalı ve Yoğurtlu Tart

The Artful Baker

Nar Reçeli

Fındıklı Kurabiye

Fındıklı ve Karamelli Kurabiye

Sarışın Çikolata, Tahin ve Susamlı Trüf

COPYRIGHT © 2023 · Cenk Sönmezsoy