Evden çalışmaya başladığımdan beri tatil anlayışım değişti. Eskiden stres içinde bir sene boyunca çalıştıktan sonra deniz, kum ve güneş üçlüsüyle geçireceğim birkaç haftalık tatil, benim için uzanıp hiçbir şey yapmamak demekti. En fazla yarım bıraktığım kitaplarımı okurdum ya da kulaklıkları takıp şezlongda uyuya kalırdım. Mümkünse kimse dokunmasın, soru sormasın, ve benden bir şey istemesin. Ancak böyle dinlendiğimi hissederdim.
Eskisine oranla daha uzun saatler çalışmama rağmen pasta yapıp fotoğraflarını çekmeye iş demeye başladığımdan beri her gün tatil gibi geçiyor. Anladım ki beni tüketen yoğunluk değil, stresmiş.
Vera’yla birlikte kurulacak pazarı kaçırmamak için gruptan bir gün önce Alaçatı’ya vardığımızda yayılıp dinlenmek aklımdaki en son şeydi. Bavulları eve bırakıp fotoğraf makinemi kaptım ve pazara doğru yürümeye başladık.