2011 sona ermeden şu “Kitap ne durumda?” “Ne zaman çıkıyor?” sorularını cevaplamak üzere yazmaya başladığım yazıyı yayınlamayı planlıyordum… Yazıya çocukluğumdan başlamaya karar verince bitmek bilmedi. Aslında biterdi de araya bir hastalık girdi. Ciddi bir şey değil, sadece üşüttüm. Önce burnum 2 gün musluk gibi aktı. O kadar ki, 2 gün boyunca burnumu silmekten başka bir iş yapmaya vakit bulamadım. Sonra hastalık aşağılara doğru indi, bünyeyi sarsan, ciğerleri parçalayan bir öksürük başladı.
Babam duyunca gidip Polonezköy’den köy tavuğu almış. Ertesi gün annem elinde tavuk çat kapı geldi. Çorba pişirdi, yedirdi. Ben de ona kitap için hazırladığım granoladan yapmayı öğrettim, bir tepsi pişirdik, paketledim, alıp yanına gitti. Araya bir de bu öksürük çayı girdi. 10 dakikada bir öksürdükçe ne olduğumu şaşırıyordum, bıçak gibi kesti. Annem geldiğinde fotoğraflarını çekiyordum, aldı eline kocaman reflektörü, o tuttu, ben çektim.
Umarım hiç ihtiyacınız olmaz ama olur da öksürükle başınız belaya girerse bu çayı deneyin. Elmayla beraber baharatları kaynattıktan sonra ateşten alıp Paris ziyaretimde aldığım yeşil çaydan birkaç kaşık ekleyip demlenmeye bıraktım. Onun yerine ıhlamur da kullanabilirsiniz. Annem bir de karanfil koysaydın dedi, çok baskın bir tadı olduğu için tercih etmedim, o da size kalmış.
Yıl bitmeden, kitabın çıkış tarihiyle ilgili aydınlatma yazısını takiben çikolatalı bir tatlıyla seneyi kapatayım diye düşünüyordum ama bırakın çikolatalı kapanışı, bu çayı bile yayınlayamadım. Yılbaşından önceki gün, öğleden sonra 2 civarında hala bu yazıyı yazmakla meşgulken kurduğum alarm çaldı. Uçağa 3 saat kaldı alarmı. 15 dakika boyunca duymamazlıktan gelip yazmaya devam ettim ama baktım olacak gibi değil, bavulumu topladım, evi kapadım, Vera’yla buluşup havaalanına doğru yola koyuldum.
Son dakika kararı, yılbaşına Alaçatı‘da girmeye karar verdik. Kalabalıktan uzakta, Vera’ların evinde, şömine başında. Seneler sonra ilk defa kocaman dijital makinem olmadan seyahate çıktım. Onun yerine Pentax’ım yanımdaydı. Bol bol fotoğraf çektim ama nasıl çıktılar en ufak bir fikrim yok. Tabettirince paylaşırım.
Hastalık tam anlamıyla ancak geçti. İştahım da tam zamanında yerine geldi. Kitap için geliştirmekte olduğum kruvasan tarifi son halini almaya başladı.
Üçüncü denemeden pişirdiğim kruvasanlar ve hastalık boyunca hasret kaldığım kahvemle birlikte “Kitap ne oldu?” adlı bir destan yazmakla meşgulüm. Kitap çıkmadan bitecek. Söz.
ÖKSÜRÜK ÇAYI
2-4 kişilik
Malzemeler
- 1 adet elma
- Ceviz büyüklüğünde taze zencefil
- 1 adet çubuk tarçın
- 1 tatlı kaşığı top karabiber
- 2 yemek kaşığı kakule
- 3 su bardağı su
- 2 yemek kaşığı yeşil çay
- 1 adet limon
- 1 yemek kaşığı bal veya dut pekmezi (servis ederken, her bardak için)
Yapılışı
- Elmayı önce ortadan ikiye, sonra her yarısını enlemesine ve boylamasına üçe keserek, koçanı ve çekirdekleri dahil olmak üzere büyük boy bir tencereye aktarın.
- Üzerine kabuğunu soyup ince ince dilimlediğiniz taze zencefili, çubuk tarçını, karabiber toplarını, kakuleleri ve suyu ekleyip kapağını kapatın ve yüksek ateşin üzerine oturtup kaynama noktasına getirin. Ardından altını kısıp, orta ateşte 15 dakika boyunca kapağı kapalı olarak pişirmeye bırakın.
- Tencereyi ateşin üzerinden alın, kapağını açıp limonun suyunu üzerine sıkın, yeşil çayı da ekleyip karıştırın ve kapağını kapatıp 3-5 dakika demlenmeye bırakın. Eğer yeşil çay yerine ıhlamur kullanacaksanız bütün malzemelerle en başta ekleyebilirsiniz.
- Çay demlenince ince telli bir süzgeçten geçirerek bir çaydanlığa aktarın. Bardak başına birer yemek kaşığı bal (veya dut pekmezi) ilavesi yaparak servis edin.
Gecmis olsun, bende gunlerdir bakiyordum yeni yazi yok mu diye 🙂
Geçmiş olsun.
Çoook geçmiş olsun! Kitabı bekleriz sen dinlenmene bak!
Çok geçmiş olsun!
Şöyle zahmeti az, beklemesi az bir kruvasan tarifiniz olsa süper olur aslında..
Cenk merhaba,
Ne zamandır yazmak istiyordum, kısmet bugüneymiş. Öncelikle kocaman bir geçmiş olsun diliyorum. Öksürük çayı tarifini yazmak anca size yakışırdı. Hep böyle kalırsınız umarım. Samimi, yalın, ve içten. Kitabınızı heyecanla bekliyorum.
2012 sağlıklı, huzurlu, ve de bol tarifli bir yıl olsun.
Sevgiler..
merhaba siteni yeni keşfettim.bence herkesin hayatında olmalı bakarken yaşama sevincim artık.artık bende varımmmmmmmm:)
çok geçmiş olsun. hepimiz hastalıktan kırılıyoruz. zamanlaması süper oldu. teşekkürler
Tam da hastaliktan kafami kaldiramamisken ve oksurukten bogulurken gordum bu yaziyi, evet dedim bir isaret olmali bu 😀
Bende iki gundur benzer bir recete kullaniyorum ama banamisin demedi 🙁 Benimkinde zencefil ve kakule yok gerisi tamamen ayni, hemen onlari da katip deneyeyim senin tarifini, umarim bu ise yarar 🙂
tesekkurler :))
Mutlu bol tarifli lezzetli bir yıl dilerim hepimize.Özledik..Çok Geçmiş olsun!Her gün siteye göz atıp yeni tarifi bekledim. Bu yıl yılbaşı pastası yok mu:(..Peki ne yapalım sen iyileş de affederiz. Biraz fazla geleneksel bir tatlı ama sormadan geçemiyorum,Şambali tarifin var mı?
Geçmiş olsun.Kitabınızı merakla bekliyorum.İyi çalışmalar ve mutlu seneler.
çok geçmiş olsun….kitabınızı merakla bekliyorum.ilk ben alıcam herhalde:))
Merhaba,
İş yerinde bir yandan çalışmaya çalışıp bir yandan da öksürükten boğulurken yazınızı gördüm. İş dönüşü soluğu aktarda aldım ve aynen tarifi uygulayıp an itibariyle 1 fincan içmiş bulunuyorum. Ben ıhlamurlu versiyonunu yaptım. Lezzeti mükemmel oldu ki normalde bitki çaylarıyla aram yoktur. Öksürüğümü keser mi bilemiyorum ama bundan sonra sık sık yapacağım garanti. Size de çok geçmiş olsun.(Not: blogumda sitenize başvuru yaparak kullanmak isterim tarifinizi izniniz olursa)
Nihayet öksürerek bile olsa bi ses vermeniz mutlu etti bizi:) şaka şaka,hiç hasta olmayın cenk bey,iyi bakın kendinize,siz bize lazımsiniz..tekrar geçmiş olsun..
Geçmiş olsun.
Yeşil çayı 10 dk demlenmeye bırakmak mı?
Hadi şifa niyetine diyelim 😀 Nasılsa amaç çayın keyfini çıkartmak değilmiş!
(Öte yandan, tek başına elma zencefil tarçın zaten şölen tadında!)
Geçmiş olsunnn!
Bu arada annenin sen ve “yeni” işinle ilgili “eski” düşünceleri geldi de aklıma ve bir de reflektör tutan hali :)))))))) Canım yaaa
çookk geçmiş olsun. bir aydır ailecek bizde aynı durumdan şikayetçiyiz.burun akması bişey değil iki günde geçiyor ama öksürük yapıştı kaldı. her türlü bitki çayı kaynıyor evde ama bu formülü denememiştik.
tarifi görür görmez aklımdan geçense aynen şu: her eve lazımsın cenk! 🙂
Alerjik öksürüğe de yarar mı acaba ?
hani şu tebeşir tozundan her daim öksüren bi ilkokul öğretmenine mesela 🙂
Çok geçmiş olsun.
Bu arada ben bişey farkettim,bu siteyi gezerken fonda zaz özellikle de je veux dinlerseniz keyfiniz katlanarak artıyor..”ben dopdolu ruhu ve aşkı yaşamak istiyorum..”
Çok geçmiş olsun.
Ben de yeni yıla senin gibi hasta girenlerdenim.Öksürükten uyuyamadım iki gün.
Benim öksürük kesen formülün ,hatmi çiçeği ve papatya karışımının demlenmesi ama onu gidip alamadım aktarımdan.
Zencefil,tarçın,karanfil ile idare ettim.
Şimdi oğlum ve kedimiz de grip oldu.
Bu gece nöbetteyim.
Ateşi kontrol et,üstünü ört.
Merhaba Cenk,
Öncelikle çok geçmiş olsun.Bir an önce iyileş ki bize güzel güzel tarifler ver:)) Ne bencilce bir istek değil mi? Yalnız öksürük çayının malzemelerini fotoğraflamışsınya benim onları oturup yiyesim geldi. Kruvasanlar zaten şahane! Kitabını dört gözle bekliyorum.
Sevgiler
Ben de günlerdir siteyi ziyaret edip bu sene Köşkte yılbaşı nasıl geçti, neler pişirildi, kapanış hangi tatlıyla yapıldı diye merak ediyordum…Çok geçmiş olsun, umarım öksürük kısa zamanda geçer!Kitabı sabırsızlıkla bekliyorum…
Çok geçmiş olsun, yazılarınız ve tariflerdeki titizliğiniz çok güzel, yeni tarif ve yazılarınızı bekliyoruz..selamlar
Merhaba,
Öksürük çayı tarifiniz ve fotoğrafı ayrı güzel,çayın fincanı çok daha güzel bana göre:)
Herkese iyi dilekleri için çok teşekkür ederim. Hasta olanlara da geçmiş olsun. Umarım tarif sizi de iyileştirir.
Ulya – “Zahmeti az, beklemesi az” bir kruvasan tarifi için söz veremiyorum ama zahmete ve beklemeye değecek bir tarif olacağına kuşkunuz olmasın.
özge – Elbette, kendi kelimelerinizle tarif ettiğiniz sürece dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
Banu – Çok haklısın. Sanırım 3-5 dakika demek daha doğru olacak. Hemen güncelliyorum tarifi.
keyf-iemel – Alerjik öksürüğe yarar mı emin değilim ama zararlı olmayacağı kesin 🙂
Selam Cenk,
Geçmiş olsun, ben de 2 gundur oksuruk krizi geciriyorum, once alerji sandım ama degilmiş. Tam boyle oksurukten bogulurken senden oksuruk cayı tarifini gorunce, evren calısıyor! dedim kendi kendime:) Tesekkur ederim, hemen deneyecegim ve insallah bende kurtulacagım bu oksurukten..Sevgiler, selamlar..
Geçmiş olsun. Şimdi daha iyi olduğunuzu duymak sevindirdi.
Bu arada son fotoğraftaki kruvasan Paris’te yediklerimden bile güzel görünüyor.
geçmiş olsun,keşke geçen hafta yayınlasaydınız aynen birkaç hafta süren bir öksürüğe yakalandım,şimdi iyiyim, mutlaka paylaşıcam arkadaşlarla, iyi kalın…
Öksürük çayına benzer çay tarifi:
Gerçi malzemeler birbirine cok benziyor ama yeşil çay sevmeyenler için bir alternatif olabilir.
Malzemeler:
Ceviz büyüklüğünde taze zencefil rendesi,
8-10 adet tane karabiber,
1 adet kabuğuyla doğranmış elma ( tercihen yeşil elma)
1 adet kabuğuyla doğranmış limon,
1 adet çubuk tarcın
Bütün malzeme kaynamış suyun içine konulacak ve bekletilecek. Kesinlikle malzemelerin konulduğu su tekrardan kaynatılmayacak. Sadece demlenecek. İsteğe göre içerken içine bal konulabilir.
çok geçmiş olsun …
önemli olan tekrar iyi olduğunuzu duymak
gerisi nasılsa gelir…
biz buralardayız nasılsa…
Gecmis olsun Cenk oglum… Bu çay benim her zaman yaptıgım ve önerdiğim (genclere) bir recetedir. Babanın gönderdiği annenin (ellerine saglık) pisirdigi tavuğun da rolü vardır. Ben her zaman koy tavuğunun icine, bir buyuk soğan, sarmisak, taze veya kuru kekik, bol tane karabiber ve zencefil koyarak uzun uzun pisirip suyunu içerken de bol limon ekliyorum. bu benim ilacım. Seni çok seviyorum çünkü genc olmana karsin nüfus kağıdı eski bizlerin önerilerine önem veriyorsun… Ben de senin siteni takip ettikçe genclesip yeni seyler öğrenmenin heyecanını yasıyorum. En mutlu oldugum an senin blogunda dolaşıp durmak. Sana çok mutlu yıllar, saglık ve basarılar dilerim.
Geçmiş olsun, benim de oğlum fena öksürüyor şu anda, tarifi yapacağım, yaptığım metabolizma hızlandırıcı çayının tarifine benziyor bu tarif tek farkı içindeki zencefil ve kakule. Teşekkürler:)
geçmişş olsun….tarif biraz daha önce gelse süper olurdu… bir ay kadar önce sesim gitti öksürük bi yandan ama ben biraz mutluydum çünkü konuşamamak, istesende sesinin çıkmaması ,tabi kısa bir süre için, bana iyi geldi..ilk defa neşeli bir üşütme geçerdim:)))…yılbaşı öncesi çikolatalı kurabiyeler yaptık ..bi dahakine sanada göndericem söz….sevgiler..kendine iyi bakkk……veee mutlu keyifli bol lezzetli yıllar…..
Her yeni yılda SAĞLIK ve huzur dilerim gerisine karışmam derim :)Çok geçmiş olsun okurken ben bile yutkundum ,üzüldüm :((Hastalık acı veren hayatı etkileyen hatta erteley de olsa aslında ne hastalık nede yeni biri tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin ve her yaşanan olumsuzluğun bir nedeni vardır, bu ya bizi bir yere götürür ya da bize bir şey öğretir sende bu bize öksürük çayı olarak dönmüş ,kimbilir kimlere şifa olacaktır hiç aklında öksürük çayı yokken rahatsızlığın bunu yaptırdı sana o zaman hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir:)ayrıca kitabını beklerken sıcak bişiler içmekte de iyi fikir:)
İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır ya, Her şey doğru anda başlar ya ne erken nede geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır KİTAP için en güzel an çıkmaya hazır olduğu andır ve çocukluğundan başladığını belirtmişsin ne kadar güzel ve samimi bir fikir tüm titizliğin bizler için olduğunu bilmek seni dahada değerli kılıyor.Sağlıklı yıllar dilerim sana ve herkeze…:)
ÇOK GEÇMİŞ OLSUN CENK..BENCE ÖKSÜRÜK ÇAYINDAN ÇOK ANNE VE BABANIN ŞEFKATİ DAHA İYİ GELMİŞ OLMASIN SANA.:)ÖKSÜRÜK ÇAYI ÜSTÜNE CİLASI OLMUŞTUR.ALLAH ANNE VE BABANI BAŞINDAN EKSİK ETMESİN..KİTABINI DA İNAN BANA MERAKLA BEKLİYORUZ.ACİL ŞİFALAR:)
önce geçmiş olsun sonra da beklenenler ikiye çıktı artık hangisi önce biterse onu okuruz size kolay gelsin.
cenk bey geçmiş olsun,tarifiniz hızır gibi yetişti,öksürükten muzdaripken süper oldu ….hep yapılan ama artıları olan bir karışım.teşekkürler geçmiş olsun annenizinde eline sağlık iyiki varlar..iyileşince acemi bloğumu ziyaret ederseniz mutlu olurum ,sevgiyle kalın.
ÇOK GEÇMİŞ OLSUN ,MERAK ETMEYE BAŞLAMIŞTIM.
öncelikle cok cok gecmis olsun! tez sifalar diliyorum… ve mutlu yeni bir sene!
ah bu anneler yokmu! her daim yani basimizdalar, Rabbim onlarin o sifa fiskiran ellerini, yüreklerini eksik etmesin.. nede keyifli olur birlikte cekim yapmak bilirim!
bugün benim yakisikli sekerparem, canim oglusum bizim eski digi cami bulmus, heyecan dorukta, full keyif cekimler yapiyordu.. oyy dedim ne güzel, ne hafifmis.. aynen!; bazen eskilere dönmek, eskileri tekrar yasamak ayri bir keyifli oluyor…
bu arada fotograflariniz yine muhtessem, yine muhtessem!
kruvasan ise enfes, en iyilerinden daha iyi görünüyor! ye beni diye bagiriyor! anneminde var enfes bir tarifi, merak ettim ama sizinkinide..
kitabi dört gözle bekliyoruz! dilerim yaz tatilimize kadar cikar ve alir gelirim ve hep gözümde büyütügüm tariflerinizi insallah denerim!
tekrardan gecmis olsun.. selamlarla…
çok geçmiş olsun…
Geçmiş olsun,kitabı dört gözle bekliyoruz.
sevgili cenk, öncelikle geçmiş olsun.faranşit ve astımlı müzmin öksürüklü bir ablan olarak bu tarife herkesten çok benim ihtiyacım vardı, çok iyi geldi.
Granola dedin de aklıma geldi.Benim anacığım Konya’nın Bozkır ilçesinden.Yöre, üzümü ve pekmeziyle meşhur.Annem biz küçükken şöyle bir şey yapardı: Siyah kuru üzümü ceviz, badem ve başka şeylerle havanda (dibekte) döverdi.İyice macun haline gelince elleriyle yumruk kadar sıkmalar yapar, elimize verirdi.Şu senin granola’nın atası benim annemdir zannımca ;))sevgilerim ve en güzel temennilerimle..ayşe yiğit
Merhaba cenk,
Seninle yaklaşık 2 hafta önce brüksel lahanası ile ilgili tarif ararken karşılaştım ve o günden beri kaçırmış olduğum bloğundaki leziz yazılarını okuyorum henüz tariflerini yapma fırsatım olmadı ama eminimki onlarda inanılmaz güzeldirler. Her öğlen muhakkak bloğundayım şuan geriye doğru giderek 14. sayfandayım daha uzunca bir yolum var ama resimlerin,yazıların,içtenliğin okadar çok insanın içine işliyorki okurken yaşıyorum mimiklerine kadar gözümde canlanıyor o anki halin çoook ama çok mutlu oluyorum.Uzatmıyım seninle tanıştığıma çok sevindim. Hastalığın içinde çook geçmiş olsun herdaim mutlu kal…
o ne güzel bir fincandır öyle (: geçmiş olsun.
Cenk Bey,
Umarım şimdi daha iyisinizdir,geçmiş olsun.
Bu çayları sürekli içmek koruyucu etki sağlıyor.Ben de bu tarifi öksürüğe iyi geldiği için ayva ile yapıyorum.Bu kış biz de her gün kaynayan her öğün içilen bir çay haline geldi. haline geldi özellikle çocuklar için güzel de bir tadı var.
Ayva,çubuk tarçın, karanfil bunları yeni mutfak eşyam alüminyum büyük bir demlikte ayva yumuşayıncaya kadar kaynatıp sonra bir tutam ıhlamur atıp 5 dk. daha kaynatıp altını kapatıp bir süre dinlendirdikten sonra içiyoruz.
– tarçın ve karanfil güçlü antioksidan ve mikrop kırıcı özellikleri var.
– ayva ve ıhlamurun öksürüğe iyi geldiği gibi sayısız faydaları var.
bu çayları şekersiz içmek , balı da sıcakken değil de ılıkken ilave etmek daha iyi.
Bir de mucize bir bitki adaçayı unutulmamalı özellikle boğaz ağrısı ve yanmalarında demleyip içeceğiniz adaçayı mucize gibi sonuç veriyor gerçekten , kızlarıma çok yaparım.
Son bir formul de bala karıştırılan toz zencefil, zerdeçal macun şekilde yeniliyor ki yine antibiyotik olarak sayılan formullerden.
Allah a şükür bu formuller ile antibiyotik ve diğer ilaçlardan uzak rahat kışlar geçiriyoruz son yıllarda.
Çalışmalarınızda kolaylıklar.
Maksimum 3 dk ortalama kalitede yeşil çaylar için sanıyorum yeterli. Şifa ola içene 🙂
geçmiş olsun Cenk..lütfen daha sık yaz,hergün mutlaka siteni ziyaret ediyorum,sana çok alıştık..
Cenk bey geçmiş olsun.
Ellerinize sağlık. Ruhundan süzülüp kaleminle kağıda aktardıklarınızı okumak çok keyifli.
Teşekkür ederim.
Tarifinize birde, kirmizi sogan kabugu koyarsaniz farki farkedeceksiniz.
Tarif fevkalade! Ben malzemelere bir de armut çekirdeğini eklemenizi tavsiye ederim. Bir de yeşil çay antioksidan olmasına rağmen az da olsa kafein içerdiği için konulmasa da olur fikrindeyim. Bilhassa çay akşam saatlerinde içilecekse…
Teşekkürler tarif için:)
Geçmiş olsun Cenk Bey acil şifalar!
– Bişey sormak istiyorum ; kullanığınız fotoğraf makinanızın lensini öğrenebilir miyim ?
– bişey daha! çektiğiniz fotoğrafları herhangi bir programda işliyor musunuz ?
Şimdiden teşekkürler..
hivda – Henüz Türkçe’ye çevirme fırsatım olmadı ama fotoğraf ekipmanımla ilgili bilgiler şurada. Çektiğim fotoğrafların bir kısmına Photoshop’ta beyaz, netlik ve kontrast ayarı yapıyorum.
Yani aslında alt tarafı bir çay ama nasıl sizin anlatımınızla ve fotoğraflarınızla bu kadar güzel oluyor anlayamıyorum. Geçmiş olsun:D
Geçmiş olmuş.
O kadar şey var ben şömineye bayıldım, iyimi.
Kolay gele.
karanfil ve yanibahar da tavsiye ederim içine:)
Geçmiş olsun. Bu gerçekten yararlı ve leziz bir içecek oluyor hastayken de sağlıklıyken de.
Ben yediğim elmaların kabuklarını soyduktan sonra buzlukta saklıyorum ya da kurutuyorum. Asıl kabukların öksürüğe karşı etkisi varmış.Hem de değerlendirilmiş oluyorlar.
Cenk Bey geçmiş olsun facebook hesabınızda kurabiye evimi yayınlamıştım demek ki hasta olduğunuz için beğenmemişsiniz bende üzülmüştüm kendinize iyi bakın .Kitapta makaron reçeteleri olacak mı? :))
Serpil Seydioğulları – Teşekkürler. Evet, makaron tarifleri olacak.
Cok gecmisler olsun; bende ayni hastaligi son 3 senedir yasadigim icin ne berbat bir durum oldugunu biliyorum 🙂 Yalniz en cok zencefilin acı bir tadıda olsa balla birlikte işe yaradigini düşünüyorum; kendine dikkat et, bize lazımsın; sevgiler …
çok geçmiş olsun
your blog is addictive..keep cooking, keep sharing pls.
O ne güzel fincan derken geçen gün caddebostanda rastladım.hem de indirimliymiş.soğuk havada öksürük çayı kadar etkili oldu 🙂
Fotograflar cok güzel..Demek ki makinanın önemi yokmus..Kitabı sabırsızlıkla bekliyorum..
Merhaba Cenk,
Sitene nerdeyse hergun girenlerdenim ve pek cok tarifini denedim. Ama ilk kez yorum yaziyorum. Oncelikle eline saglik, hersey icin…
Sayende pek cok lezzet kesfettim ve ilk yemek kitabimi edindim: ‘the heart of the artichoke’. Simdi sira ikincisinde. Onerebilecegin iyi bir sos kitabi var mi? James Peterson’in ‘Sauces: Classical and Contemporary Sauce Making’ diye bir kitabini buldum ama biraz fazla profesyonel sanirim benim icin. Bir onerin varsa ve paylasirsan sevinirim.
Bugun findikli brownie tarifin icin malzeme aldim. Yarin deneyecegim ama su tatli islerinde pek becerikli degilim. Daha iki gun once 2 tane kek cope gitti. Ben de sansimi browniede deneyeyim dedim. Umarim basarili olurum.
Sana kitabinda bol sans. Bana da browniemde 🙂
Burcu – Teşekkürler. James Peterson’ın kitabını kesinlikle tavsiye ederim. Bende başka bir kitabı var ve her şey adım adım fotoğraflarla anlatılıyor. Mutfakta amatör birisinin işine oldukça yarayacak bir tarzı var. Umarım brownie hoşunuza gider.
Çok geçmiş olsun. Alaçatı diyince, frambuazlı balayı kurabiyesini deneyebildiniz mi?
sezen – Maalesef deneyemedim. Çok kısa bir süreliğine oradaydım. Umarım bir dahaki sefere.
geçmiş olsun cenk.aramıza döndüğüne sevindim.sevgiyle kal
Çay harika oldu. Ellerine sağlık, çok teşekkür ederim 🙂
Geçmiş olsun! umarım iyileşmişsindir.Sitene hergün mutlaka uğruyanlardanım.Kitabını da sabırsızlıkla bekliyorum.Hoşcakal!
Gecikmeli bir geçmiş olsun.Çayınız hasta olur olmaz yapılacaklar listemde ilk sırada:)
Kısın fazlasıyla soğuk geçtiği ve hastalığın salgın hale geldigi bu günlerde cok faydalı bir post oldu. Teşekkürler
Cenk bey;
Çayınızı bugün ilk defa denedim. Tadi nefis, umarim babamın hiçbir sorun bulunmamasına rağmen geçmeyen öksürüğüne iyi gelir. Gelişmeleri paylaşirim sizinle. Teşekkürler
seyrek de olsa öksüren oğlum için bu tarifi deneyeceğim.kitabınızı bekliyoruz dört gözle.
Bu cayı hiçbirşeyi begenmeyen ananeme yaptım simdi favori cayı oldu:) bende favori torunu:) oksurugunede cok iyi geldi teşekkürler 🙂
4 aylık hamileyim, üzerine bir de soğuk algınlığı gelince öksürük de buna eşlik edince tehlike çanları çalmaya başlamıştı, bu çay tarifinizi okumuştum ilk yazdığınızda aklıma ilk gelen de burası oldu, eksik malzemelerimi aldım ve bugün yaptım. İtiraf ediyorum içerken insan keyiften dört köşe olmuyor elbet :)) tadı malum :))) ama daha 3. yudumda bir yumuşama, göğüs kafesindeki gıdıklanmanın kaybolmaya başlaması beni çok mutlu etti. Çok da inanarak hazırlamıştım, işe yaraması eminim bebişi de memnun etmiştir, hoplayıp durmayacak artık yerinde :)))
Çok teşekkür ederim tarif için ve ihtiyaç duyanlara şiddetle tavsiye ederim, sevgilerimle…
elif – Geçmiş olsun. Ben de bu sıralar bir kırıklık yaşıyorum. Henüz öksürük başlamadı ama ilk market ziyaretimde taze zencefil alacağım. Sanırım aralarında en şifalısı o.
Merhabalar, bu tarz kakule, tarçın vb aktar ürünlerini nereden alıyorsunuz? Önerebileceğiniz bir yerler var mıdır? 🙂
İdil – Kakuleyi San Francisco seyahatimde almıştım. İstanbul’da özellikle tercih ettiğim bir yer var diyemeyeceğim.
Anladım. Ben de bu aralar güvenilir, güzel şeyler satan bir yer arıyorum bunun gibi ürünler için de. Genellikle gittiğiniz, tercih ettiğiniz yerleri merak ettim? =)
İdil – Genelde badem, fındık, vs. gibi şeyleri almaya İstinyepark’taki Malatya Pazarı’na gidiyorum. Gitmişken de baharatları oradaki dükkanlardan alıyorum.
teşekkür ederim, bakacağım oraya mutlaka.
Mrb.5 yasindaki ogluma bu caydan icirebilirmiyim?ayrica kakule kabuklu olarak mi kaynatilacak yoksa kabuktan cikmis halde taneli olarak mi kaynatilacak? Blogu takip etmiyorum ama birkac tarifinizi okudum cok ilginc geldi suphesiz takipteyim bundan sonra kitabi merak ediyorum haber verirseniz mutlaka alacagim tesekkurler.
bahar – Oğlunuza içirebilirsiniz bence. Belki yeşil çay uyku kaçırabilir. Kakuleyi kabuklu olarak kaynatıyorsunuz.
Cenk Bey Merhaba,
Dün akşam öksürük şurubunuzdan yaptım çok iyi geldi,
hahif bir kırgınlığım vardı.lezzzetlerin bir arada oluşu muhteşem di.
Çok sağol yüreğine ellerine sağlık, başarılar
kitabınızı büyük sabırsızlıkla bekliyorum.
Sevgilerimle,
Fatma
Fatma – Afiyet olsun ve çok geçmiş olsun.
merhaba, tarif süper. ben daha basit karabiber-zencefil-bal-limon ile yapıyorum. evde ıhlamur varsa ekliyorum. adına “anne çayı” diyoruz bizim evde. geçen yıldan beri aktif öğretmenlik yapıyorum. üşütünce ilk giden sesim oluyor. mesleki deformasyon… bana bu çayı ilk annem öğretmişti. zencefilin zayıflatma özelliği varmış. içtikçe keşfettim. hasta olmasam bile içtiğim bir çay. kakule ve yeşil çay ile deneyeceğim. Kolay gelsin.
Çay işe yarayan bir çay gerçekten tabii herkesin içine eklediği artı eksi bir şeyler oluyor. Burada dikkat edilmesi gereken balı ılınmadan eklememek belli bir ısının üzerine bal yararını kaybedip toksit maddeler açığa çıkartıyor. Sağlık kazanacağız derken zarar vermeyelim kendimize…
Esenlikler…