“Önce bir dilim ekmek kızartıyorsun. Tercihen ekşi mayalı. Elbette Kantin’inki. Sonra birkaç kaşık Antep fıstığını azıcık şeker ve sıcak suyla havanda pürüzsüz bir kıvam alana kadar dövüyorsun. Ben taneli sevdiğim için fıstıkların birazını ayırıyorum. En son da onları ekleyip sadece ezilip ufalacak kadar dövüyorum. Ekmeğin üzerine kalınca sürüyorsun. Tepesine de iri çikolata parçaları yerleştiriyorsun. Isınmasını çok fazla beklememek için fırını ızgara ayarına getiriyorum ve ekmeği bir tepsiye koyup fırının en üst katına yerleştiriyorum. Birkaç dakika içinde çikolata parçaları zaten kendini bırakıyor. Baktığında erimemiş gibi gözüküyor ama bıçağı dokundurduğun anda eriyip ekmeğin kenarından akmaya başlayacaklar. Fırından çıktıktan sonra da üzerine fleur de sel!” diye anlatırken, arka masadan bize kulak misafiri olan biri dönüp, “Yeter artık! Valla fenalaşacağım…” diye lafa giriyor.
Vogue’da yemek yazıları yazan, birkaç ay önce de Begüm Atakan’la beraber “İçindekiler” adında harika bir yemek kitabı çıkaran Cemre Narin‘le sohbetimizden bir parça. Kitaptan girip Antep fıstığından çıktık. Saatlerin nasıl geçtiğini anlayamadık. Bu ayki yazısının konusu Antep fıstığı olunca aklıma hemen bu tarif geldi. Ertesi gün de yazısında yer almak üzere son bir kez daha deneyip tarifini yolladım.
Aslında bu tarifi hazırlayalı çok oldu. Kantin Dükkan yazısını hatırlar mısınız? Yazının sonunda “Peki, hiç mi eksiği yok Kantin Dükkan’ın? Var. Sadece bir tane ama benim için kabul edilemeyecek kadar büyük bir eksik. O da bir sonraki yazıya kalsın. Arayı bu kadar açmayacağım. Söz.” demiştim. Her zamanki gibi sözümü tutamadım. İşte o büyük eksiklik “çikolata”ydı. İlk açıldığında, dükkanda çikolataya dair hiçbir şey yoktu. Şimdilerde buzdolabında bir çikolata sosu var, çikolatalı parçalı kurabiyeler ve brownie de var ama hâlâ hiçbir yerden “çikolata akmıyor”!
İşte bu Antep fıstığı ezmeli, bitter çikolatalı ve tuzlu ekmeküstü, o büyük (!) eksiği ziyadesiyle tamamlıyor.
Yayıneviyle imza günü detaylarını konuşurken, içlerinden birisi çoğunluğun 2,4 kiloluk kitabı imza günlerine getirmek istemeyebileceğini söyleyince, aklıma üzerine imza atabileceğim bir kartpostal geldi. Gelenleri eli boş göndermek olmaz… Gerçi elinde kitapla Büyükçekmece’den Suadiye’ye gelen de oldu, içinde 3 tane kitapla tekerlekli pazar çantasını sürükleyerek gelen de. Yeri gelmişken, imza günlerine gelen herkese sonsuz teşekkürler!
Önce kitaptaki tariflerden birinin fotoğrafını mı bassak diye düşündüm, sonra da arkasında tarifiyle yeni bir fotoğrafın daha iyi olacağına karar verdim. Vakit olsa, uzun süredir kitaptaki Vişneli & Bademli Kek’in çikolatalı yeni bir çeşidini geliştirmek istiyorum, onu hazırlayıp fotoğrafını çekecektim ama iş son dakikaya kalınca bu tarifte karar kıldım.
İMZA GÜNÜ
Bu arada, 3. imza günü, önümüzdeki Cumartesi günü, yani 26 Temmuz‘da Alaçatı‘da Köşe Dükkan‘da (Alaçatı Köy Meydanı, KöşeKahve yanı). Eğer yolunuz düşerse, 19:00’dan itibaren orada olacağım.
Not: Vera‘nın patlıcanlı böreğini merak edenler, tarifini imza gününde bizzat kendisinden alabilir!
ANTEP FISTIKLI, BITTER ÇİKOLATALI ve FLEUR DE SEL’Lİ EKMEKÜSTÜ
1 kişilik
Malzemeler
- 3 yemek kaşığı (30 g) Antep fıstığı içi, tuzsuz ve derisiz
- 1,5 tatlı kaşığı (6 g) toz şeker
- 1 tatlı kaşığı (5 g) kaynar su
- 1 büyük dilim kızarmış ekmek, tercihen ekşi mayalı
- 25 g bitter (%70 kakao) çikolata, iri parçalara kırılmış
- 1 çimdik fleur de sel (veya Maldon deniz tuzu)
Yapılışı
- Fırınınızı ızgara ayarında çalıştırmaya başlayın.
- Antep fıstığı içlerinin 1 yemek kaşıklık (10 g) kısmını ayırın ve geri kalanını şekerle beraber bir havana aktarın. Üzerine kaynar suyu döküp pürüzsüz kıvamda bir ezme elde edene kadar dövün. Ayırdığınız Antep fıstığı içlerini ekleyip biraz taneli kalacak şekilde dövmeye devam edin.
- Elde ettiğiniz taneli Antep fıstığı ezmesini kızarmış ekmeğin üzerine sürün, tepesine çikolata parçalarını dizin, bir fırın tepsisine yerleştirin ve fırının en üst katında, çikolata parçaları dokunduğunuz anda eriyecek kıvama gelene kadar, yaklaşık 2 dakika boyunca bekletin.
- Fırından alıp servis tabağına aktarın, üzerine fleur de sel serpin ve servis edin.
Merhaba,
kitabınız aldım ve gerçekten çok beğendim. uzun zamandır tam olarak almak istediğim kitabı bulduğum için çok mutluyum. tariflerinizin hepsini denemek istiyorum fakat ilk olarak yeni aldığım dondurma makinasını kullanmak için antep fıstıklı ve çikolatalı dondurmalarınızı yaptım geçen cuma akşamı. sonuç bir harika. bu kadar güsel dondurmalar yememiştim daha önce. sadece şeker bakımından (ailede şeker hastaları olduğu için) birazcık kısıtlama yapmam gerek ama tek kelimeyle bayıldım. fakat çok sevdiğim vişneyi de dondurma yapmak istiyorum. sizin sadece vişneli sorbe tarifiniz var sitede. bana gerçekten sizin onay verdiğiniz şahane bir vişneli dondurma tarifi gerekiyor. eğer elinizin altında varsa gönderebilirmisiniz?
çok teşekkürler:)
Burçin – Afiyet olsun. Maalesef size gönderebileceğim bir tarifim yok. İleride olursa muhakkak blogda paylaşırım.
İşte bu! Artık aylarca aynı resme bakmayacağımız günler gelmiştir umarım. Daha çok tarif, daha çok yazı, daha çok resim istiyoruz. Yıllarca bekledikten sonra çok mu?
inanamıyorum, 26 temmuzun bir hafta sonrasında gideceğim için Alaçatıya çok üzüldüm, keşke…
Fotoğrafa bayıldım, ellerimi ekrana dokundurup bir parça alıvermek istedim,çikolatanın tadını hissettim,fıstığın uyumunu, her zamanki gibi süpersin, ellerine sağlık.
Cenk Bey Merhaba. Kitabınızı çok beğendim ellerinize ve kaleminize sağlık. Kapaktaki pastayı pembe çikolata ile deneyip size tweetledim gördünüz mü bilmiyorum. Android için de uygulama istiyoruz. Gündeminizde var mı acaba?
Funda – Hatırlamıyorum. Hemen bakacağım. Android uygulamasını kendi başıma yapmam mümkün değil. iPhone uygulamasında olduğu gibi, bir teklif gelmesi lazım.
Haha, dönüşün muhteşemmmm olmus Cenk !
Hala kitabı alamamanın ezikliğini yaşıyorum. Ama mazeretim var 🙂 Çikolata ve antep fıstığının görüntüsü beni bitirdi. İnşallah hamileler bu siteye bakmıyordur :))
sağol cenk ya, valla, çok sağol.. hadi şimdi akşam olabiliyorsa olsun bakalım…
Bu kadar sevinemezdim.Alaçatı’da görüşmek üzere…
süper miş….imza günüyle ilgili bilgiler istiyoruz her ikisinde gelemedim…maalesef 🙁 nasıl geçti…fotoğraflar…detaylar yani…
yine harikalar yaratmışsınız.ellerinize sağlık
Bu yazıları okuyunca ağlamak istiyorum. neden, bilmiyorum.
çikolata emici vampir n’olcak!
Cenk merhaba,,,,kitap hayırlııı olsun,,,Ankara’ya gelip gittin mi imza günü için?Gelmediysen bekliyoruz,,,,Hiç ekmek ve antep fıstığını beraber yemek alkıma gelmemişti ,,tam kriz anları için bir tarif bu:)))teşekkür ederiz,,,,sevgiler,,,,
Nutkum tutuldu. Müthişsin, hele son fotoğraf beni benden aldı. Gerçekten yemek için yaratılmışsın 🙂
Görüntü dehşet güzel..Seçilen ekmek’te cabası, sanırım en azından bir kere denenmeyi hak ediyor. Eğer beğenirsem kendi sitemde de izninizle yayınlamak isterim.
Volkan Bay – Beğenmenize sevindim. Tariflerimin birebir olarak başka bir sitede yayınlanmasını tercih etmiyorum ama kendi kelimelerinizle anlatırsanız hiçbir sorun yok.
Çocukluğumuzun çikolatalı ekmeğine Çok pratik ve estetik bir yorum olmuş✌ bayıldım…
Ankara’ya da gelin, lütfen gelin. Mesela bu sonbaharda geliverin işte, hava da müthiş olur buralarda. 2,4 kiloluk kitabımı kapıp geleceğim imzalatmaya, ki herşeyiyle tastamam bir kitabı 4,5 yaşındaki kızıma tastamam bir halde hatıra olarak bırakabileyim.
Of of of diyorum. Güzelliğe bak:)Ellerinize sağlık..
Ayrıca Ankara’ya da bekliyoruz sabırsızlıkla..
Tam da blogdayken böylesine hoş, pratik ve tatlı bir tarifle karşılaşınca yazmak istedim. Sizden ve bu blogdan öğrendiğim ve öğreneceğim her şey için teşekkür ederim ve kitabınız için de (imzanızı alabilme ihtimalim olmadığına üzülsem de) hayırlar dilerim. 🙂
Cenk’cim,
ANTEP FISTIKLI, BITTER ÇIKOLATALI VE FLEUR DE SEL’LI EKMEKÜSTÜ yani yaratıcılık bu heralde 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi… Malzemenin hepsini ayrı ayrı çok severim hele antep fıstıklı bitter çikulata … Ancak birde hepsinin üzerine fleur de sel i ektin ya…Görüntü muhteşem ilk fırsatta deneyeceğim…sevgiler..
Merhaba,
Çayın yanına yiyecek birşeyler hazırlamak için mutfağa girdim. Dolabı açtım kapattım. Kurabiye mi yapsam diye düşündüm,ekşi mayalı ekmeğimle göz göze geldim yanına koyun tulumuyla güzel olur ama çikolatalı mı tuzlu mu diye düşünürken Cafe Fernando’ya bir bakayım dedim ve bingo!
Bu tarife bayıldım.Ellerine sağlık. Ve bir kez daha bu muhteşem lezzetleri bizimle paylaştığın için teşekkürler.
Sıradışı. Çok yaratıcı.
Merhaba Cenk :)senin tatlılardan vazgeçilmiyor ama işin sonu da pek iyi gitmiyor bende!!! Napcaz böyle?
Mihrican – Porsiyonları ufak tutacağız 🙂
oruç oruç oldumu şimdi yaaa
Fleur de seli nereden temin ediyorsunuz?
coren – Ben Paris’ten almıştım ama artık İstanbul’daki süpermarketlerde de görmeye başladım.
Aşk olsun sana 🙂
Alaçatı’daki imza gününün tarihi ne zaman belli oldu? 🙂
Banu Bingör – Siz çoktan döndünüz diye biliyorum… İmza gününden bir hafta önce belli oldu. Orada mısınız hala?
kitabin agirligini kitap yazinizda sormustum:) ailede cenaze nedeniyle acilen turkiyeye gitmek zorunda kalan arkadasim o kadar uzuntunun icinde bana o 2,4 kiloluk kitabi getirdi. kitabin agir oldugunu soyledigim halde ustelik. ramazan dolayisiyla daha tarif deneyemedim. ama ilk yaptigim tarifi de rahmetlinin ruhuna degsin diye yapacagim.
kitabi roman gibi bastan sona kadar okudum. tek tek fotograflari inceledim ve hepsine asik oldum!
elinize kolunuza saglik!
tuzu temin edeceğim marketi yazabilir misin Cenk, alıp korova kurabiyelerini yapmak istiyorum. Varlhona’yı edindim tuzu edinemedim. başarılar…
reyhan_41 – CarrefourSa Express ve Makrocenter’da denk gelmiştim.
Kitap bitti, yeniden bloga yoğunlaşacaksınız diye yorumluyorum bu tarifi!: ) ( gerçi ikinci kitabı yazacaksanız onu tercih edebilirim!)
iki sorum olacak kitapla ilgili,
1) iki tarifte kullandığınız “çok sert kahveyi” türk kahvesiyle hazırlayabilir miyiz, kahve makinem yok. olursa, ölçü için ne önerirsiniz?
2) UHT krema tavsiye etmiyorsunuz kremalı tariflerde, katılıyorum ama bahsettiğiniz pastörize, içilebilir kremayı nerede bulurum? makrocenterda bile bulamadım?
Kitap için övgü almaktan sıkılmışsınızdır diye tahmin ediyorum, sadece kendinizle gurur duymanız gerektiğini söyleyeyim. Her alanda işine sizin kadar saygı duyan 100 kişiye ihtiyacı var bu ülkenin.
salibot – Çok teşekkür ederim! Çok sert kahve yerine Türk kahvesi kullanabilirsiniz. Ölçü birebir aynı yalnız öncesinde Türk kahvesini süzmek gerekecektir (telvesinden arındırmak için). Bahsettiğim krema Kantin’de satılıyor. Nişantaşı veya Bebek şubesinde bulabilirsiniz. Öncesinde arayıp sormanızı tavsiye ederim, ben Bebek şubesinde her zaman denk gelmiyorum.
kitap 3. baskıyı yapmış, hiç haber vermiyorsun :)103. baskılara inşallah 🙂
Cenkcim merhaba seni büyük beğeni ile takip ediyorum .Kitabını aldım .Senin dediğin değerlerde çubuk vanilya bulamıyorum .Türkiyede bunu temin edebileceğim bir yer varmı? Bana bu konuda yardımcı olabilirmisin ? Şimdiden çok tşk ediyorum.
Daylik – Maalesef ben de bulamıyorum. Vanilya özütü yazısının yorumlarında yurtdışından edinip memnun kalanlar olmuş. Belki göz atmak istersiniz.
E valla Cenk, sanırım bunu da Bebek mönüsüne koyacağız. Ama gelip, nasıl yapıldığını detaylı göstereceksin, kaçışın yok!
Sanırım dükkanımı ele geçiriyorsun :))
Şemsa
Semsa Denizsel – Seve seve!
21’inde döndük, bilsek uzatırdık 😀 diye de kleyeyim de otursun içimize :))) Yok yok, takılmak olsun diye dedim 🙂 9-16 Eylül arası tekrar İzmir’e gidersen önceden haber ver ama 😀 (Eldeki imzalı kitaplar yetmedi sanki :p )
Cenk Merhaba,
Hayata geri dönmüşsün ve maillere cevap yazıyorsun, ne güzel.
Kabartma tozlarının içeriği ile ilgili ilginç şeyler okudum(aliminyüm içeriyor vs.), kafam karıştı. Kimseyi yanıltmak istemem, sen ne düşünüyorsun bu konuda?
zeynep albayrak akmeşe – Türkiye’dekilerde var mı yok mu, bu konuda maalesef bir bilgim yok. İleride öğrendiğimde burada muhakkak paylaşırım.
Merhaba,
Vanilyalı keki dün akşam yaptım, muhteşem oldu vanilyalı çubuğu ilave etmemiz bir farklılık yaratmış,evin her yeri vanilya kokusu sardı.kekin yumuşaklığı ayrı bir övgü sabah iş yerimde sütlü kahve ile birlikte yedim,inanılmaz bir lezzet bizi bu lezzetlerle buluşturduğunuz teşekkürler.
Sevgilerimle,
Fatma Özcan
cenk bey merhaba fleur de sel’i nereden bulabiliriz
ayşe – Carrefour Express ve Macrocenter’da denk gelmiştim.
Merhaba, kitaptaki granola tarifini şeker yerine balla yapmak için, 100gr şeker yerine 100gr bal kullanmak uygun olur mu?
tobias – Olur tabii. Gerçi bal acı bir tat kattığı için ben tercih etmiyorum.
Merhaba, kitaptaki granola tarifini şeker yerine balla yapmak için, 100gr şeker yerine 100gr bal kullanmak uygun olur mu ?
tobias – Olur.
merhaba sevgili Cenk
her ay bir tarifi yapacagim diye soz vermistim kendime,malum kitap kalin olunca bu hafta iki muhtesem tarifi misariflerime sundum.Londra malum yaz cok kisa, harika ahududularla limonlu ahududulu cheesecake ve ahududulu antep fistikli kitir kek, toplam 17 yeni hayraniniz oldu, boyle iki uzun yaz gecesinde guzel sohbetlerimizin buyuk bolumunu siz ve kitabin seruveni olusturdu.
her ikisinde 10 uzerinden 10 du.cok tesekkur ederiz,sevgiler
filiz akkurt – Çok sevindim! Afiyet olsun.
Merhaba; kitabınızı 4 yıldır bekliyorum. Yazın başında da kitabın yakında çıkacağını okuduğumda çok sevindim ancak araya sağlık problemleri girdi, mutfaktan uzaklaştım, yazla ilgili bütün heyecanım bitti ve ben de bir türlü kitabınızı alamadım…Ta ki geçenlerde eşim “sen niye hala Cafe Fernando’nun kitabını almadın” diye sorana kadar… Hemen siparişi verdim ve kitabınız bugün elime geçti. Kitabın bez cildinden, fotoğraflarına, tariflerdeki özenli anlatımdan, sunumda kullanılan servis tabaklarının orjinalliğine kadar herşey kusursuz… Herşey muhteşem. Hikayesi olan bir yemek kitabı yazmışsınız.Ellerinize ve emeğinize sağlık…Vanilyalı kurabiyeden başlamak istiyorum en kısa zamanda 🙂
Neslihan – Teşekkürler ve geçmiş olsun!
Simdi yiğit pura nın kitabını okudum. Ne kadar çok ortak yanınız var. İkinizde San Francisco hayranı.tatlı çikolota ve dondurma düşkünü detaycı ve ikinizinde ilk kitabı bu sene çıkmış. Gerçi kitabın görünüşünü karşılaştırmak yanlış olur Fotograflar bana göre biraz yetersiz ve tarifleri uygulamam mümkün değil (Biliyorum yumuta pastacılıkta çok önemli ama 10 yumurtalı bir tarif yapmak benim için imkansız.) ama çok lezzetlı olduklarına eminim. Bence mutlaka tanışmalısınız.
Aylin
Merhaba Cenk bey..Yıllardır sizi takip ederim,bloğunuzdaki başarınız ve yeni kitabınız için tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim..
Cem bey merahabalaaaar!
Sizi senelerdir ilgiyle takip ediyorum. İlk kez yorum yazmak istedim. 7 senedir bekliyoruz. Acaba artık kitap ne zaman çıkacak?
Sizin tarifinizle eminim şahane bir külbastı yapabileceğim ama acele edin lütfen!
Kitaaaap!
Seviyorum, takip ediyorum yakinen ama sabrın da sınırı var 😉
Sevgileeeeer!
Bennu Sensor – İyi ki son dakikada websitesi linkine bakmak aklıma geldi. Allah da seni güldürsün 🙂
Cenk bey merhaba. Oncelikle kitabinizi aldim. Ve coook begendim ama daha baslamadan once ki yazinizi okudum ,tariflere baslamadim bile. Hikayeniz muhtesem ,o kadar sindirerek okuyorumki kitap bitsin istemiyorum.Kurabiye tarifine gecmeden arada size yazmak istedim. Artik okudukca yazarim :))
Sene 2009 ve ben tarif ararken sizi buldum. Ve baska bloglarda tabiiki. Ama sizinki cok profesyonel diyordum. O kadar basit tariflere blog acmiclardi o zamanlar. Ekmege tereyag surup yayinlayani bile gordum. Bu kadar basitse bende acarim dedim. Ve ortanca mutfagini actim o sene. Ama zormus gercekten hem emek hem kararlilik gerektiriyor..bende yaptim bunca sene nacizane. Tam 320 den fazla tarif var. es dost akraba sagolsun. Ama kararlilk yarim kaldi. Bu sene bir tv programina yemek yaptim. 4300 tiklanmayla blog rekor yapti. Ama su an yerlerdeyim. Yani calismam lazim. Sizi okudukca bloguma ilgim artti ve ne yapmam gerek onu dusunuyorum.
Ama size bir davetim var,burada imza gunu yapabiliriz. Ben Bursadayim ve bizim burada tanidigim insanlarin guzel sanat isleri yapan yerleri var. Bursanin cogu insani buraya gelebilir. Gelirseniz mutlaka beni arayin. Ben tanisalim diyorum. Belli mi olur bana el verirseniz bende ileride ayni yerde kitabimi imzalayabilirim. Neden olmasin. Hayaller guzeldir …mail adresim yukarida. Cevabinizi bekliyorum. Sevgiler.
Hulya gulen – Güzel sözleriniz ve davetiniz için çok teşekkür ederim. İleride Bursa’ya gelme imkanım olursa muhakkak önceden haber veririm. Şimdilik işlerim yüzünden gelmem mümkün gözükmüyor.
Aslında üsteki yemek tarifiyle ilgili olmayan bir şey söylemek istiyorum kitabınızın kapağında devils food kek var ve sanırım siz o keke şeytan çikolata diyorsunuz bence şeytan çikolata sever demelisiniz aklıma geldi söylemek istedim:))
Ela – Devil’s Food Cake’i “Şeytan Çikolata Giyer” olarak çevirmeyi uygun gördüm. Dekorasyon göz önüne alındığında bana daha anlamlı geliyor.
Cenk ~ 😀 Allah beni ben seni işşallah!
Merhaba Cenk, Sana bir sorum olacakti. Eminimki bir cok kisi sende kis icin hazirliklar yapiyorsundur. Mesela domates sosu vs gibi seyler. Neler yapiyorsun? Nasil yapiyorsun? Nasil sakliyorsun? Bu konu hakkinda bize fikirler verirsen cok sevinirim. Kolay gelsin, Hollandadan sevgiler.
Selma – Kış hazırlıklarım pesto ve domates sosundan ibaret. Her ikisinin tarifi blogda mevcut. Gerçi artık şu domates sosundan yapıyorum.
O değilde 😀 Sen ingilizce blogunda kitabın yayımlandığından hiç bahsetmediğinin farkındasın, değil mi?
Banu Bingör – Farkında olmayabilir miyim? 🙂
Merhaba;
Kitap cikti yine ozlettiniz iki aydir 🙂
Sevgiler
Melek
Artik hic Tarif yazmayacakmisiniz ?
Tuba Efe – Yazacağım elbette. Durgun günler geçiriyorum. İlk fırsatta.
Merhaba Cenk,
Yuvarlak kek kalıbı siparişi vereceğim. Ebat olarak 8″ ve 9″ seçenekleri var. Kitapta 20 cm çapında kalıp kullandığını yazmışsın ki sanırım bu 8″ e tekabül ediyor. Fakat Amerikan standardının 9″ olduğunu öğrenince tereddütte kaldım. Kitaptaki tariflerinde mutlu sona ulaşabilmem için hangi boy almamı önerirsin? Teşekkürler.
Sevgiler
Zeynep – Kitaptaki tariflerde hangi boyut geçiyorsa onu almanızı öneririm elbette.
herşey herzamanki gibi harika ellerinize sağlık bir sorun var ki fleur de sel arıyorum arıyorum arıyorum ama bulamıyorum tarifleri denerken eksiksiksiz olsun istiyorum fakat maldon deniz tuzu dahil diyarbakırda yok 🙁
gülşah – Kalın herhangi bir tuz kullanabilirsiniz.
Eski tarifleri okudum bu akşam, zira tariflerdeki karşılıklı konuşuyormuşuz hissini seviyorum.. Kitabı beklerken ki sabırsızlığıma inat, senin her aşamadaki titizliğin, tariflerde,yazılarda hep cümlenin öznesi olan kitaptan bahsedişlerin, daha yakınındakiler elbette bu sürece birinci derecede tanıktır ben kısmi bilmişliğimle şunu kesin biliyorum ki hatta sen de bilirsin “evladiyelik” derler bizim buralarda kuşaktan kuşağa geçecek olan manasında, yanağını dayar uyursun var ya Cenk o aslında “Evladiyelik” olmuş.. Evlerin kütüphanelerinde tozlanan bir kitap olmayacak hiç, yaşayan bir kitap olacak ve annelerden çocuklarına ve hatta onlardan da çocuklarına kalacak..Çok uzattım ya şimdi susuyorum ve diyorum ki Ne iyi yaptın, İyi ki yaptın: )
Beyza – Çok teşekkür ederim!
Cenk bey özlettiniz artık lütfen geri dönün. Cafe fernando ya gelip sizi bulamamak hayal kırıklığı.Sevgiler
Cenk Bey kitabı aldık bir solukta bitirdik, sitedeki tariflerin hepsini inceledik, artık yeni tariflerin zamanı gelmedi mi? Bence artık bunu hak ettik. 🙂
Kitap icin tebrikler!
Tariflerin harika ve sabirsizlikla bekliyoruz yenilerini.
Lutfen bizi fazla bektetme…..
Merhaba Cenk,
Blogun harika ve her sey icin tebrikler!
Bizlere hala guzel tarifler yayinlacakmisin?
Nefis bir site.. Tebrik ederim. Hem profesyonel hem naif. Kitap da D&R lara çok yakışmış.. sonsuz tebrikler..
Cenk merhaba, açıkçası vişneli bademli kekin bu kadar muhteşem olacagını hiç tahmin etmemiştim. Ama sonucu görünce kendime bile inanamadım. Tarifi harfiyen uyguladım. Sana teşekkür ediyorum, ilk defa yaptıgım bir tarif bu kadar lezzetli oldu. İmza günleri devam etmeyeceğe benziyor, bizi haberdar eder misin? İzmir’e bekleriz.
Cem yine kayıplardasın 🙁
Yoğun iş temposunda kısacık bir zaman ayırarak bana nefes aldıran tariflerini yayınlamanı sabırsızlıkla bekliyorum.
Cenk bey merhaba
Pasta islerine cok merakli biri olarak yardima ihtiyacim var. Ev kuruyorum hangi firini almaliyim!! Tek eksigim buymus gibiyim sanki firinimi alsam hersey tamam olacak :)) Acaba bana marka onerebilir misiniz? Marka yazabiliyorsak Miele almayi dusunuyorum ama ozellik olarak nem ilavesine illa ihtiyacim var mi? Fiyat skalasi genis dolayisiyla bi yerde durmak gerekiyor. Bir de kalip olarak ne alayim? Amerikadan gelecek bir arkadasimdan Kitchenaid’in ‘baking pan’larini isteyecegim ne dersiniz? Yonlendirmeniz cok degerli. Sevgiler Burcu❤️
Burcu – Piyasadaki yeni fırınlar hakkında hiçbir bilgim yok. Oldukça eski bir fırın kullanıyorum ve şu sıralar neler çıktı, hangi özellikler var bilemiyorum. Nem ilavesi ekmeğe meraklıysanız işinize yarayabilir. Kalıp derken de tek bir marka tavsiye edemeyeceğim. Her tip için tercih ettiğim başka başka markalar var. Çoğunu kitapta belirttim. Bundt tipleri için Nordicware, diğerleri için de Williams Sonoma tavsiye edebilirim.
Cenk bey nerelerdesiniz, buralar böyle ıssız kaldı ne zamandır 🙁
Can bey! TÜYAP’ta imza gününüz oldu ama ben gelemediiiimmmm! Utanç içindeyim, acılara gark oldummm! Rica edeceğim lütfen bizim sitede bir imza günü düzenleyinnn!
Bir de lütfen yeni kitap! Yeni yazı demiyorum, direkt yeni kitap. Lütfen.
Bennu – Elbette, seve seve. Yayınevine sitenin adresini gönderirseniz en kısa sürede düzenleriz. Yeni kitap için de hangi konuda tarifler istediğinizi belirtirseniz sevinirim.
Bir recel tarifi bari verseydiniz, Cenk Bey artik sayfaniza
Yazmiyorsunuz?
Ayyyyy! Süpeeeeer! 😀 Adresi özelden yazarım da yeni kitap için kol böreğinden girip, uykuluktan, billurdan çıkarsanız şahaaane olur mesela Cem bey!
Madem istekte bulunabiliyoruz Cafefernando usulu tuzlu veya tatli pizza tarifi cok guzel olurdu mesela! 😉
Bir de yeni kitap icin mesela ek bir ozellik olsa: her tarifin kosesinde bir ufak renk ya da sayi katilarak ogle yemegi, aksam yemegi ya da 5 cayi menusu gibi hangi lezzet hangisiyle ortak gider katalogu. Hatta daha da ileri goturebilirse tariflerle de birlikte servis edilebilecek alkollu/alkolsuz kokteyl, cay karisimi, serbet vb evde yapim icecek tarifi iceren ayri bir bolum.
Cok mu istiyorum ne? 🙂
Son tariften beş ay geçmiş… 🙁 Biraz sitem eder gibi oluyorum ama her gün yeni bir umutla bakıyorum; ama umduğumu bulamıyorum. Lütfen yeni bir tariiiiif, lütfen…
🙂
Sevgiler…
Cenk bey, özledik sizi nerelerdesiniz. Yoksa bizlere şöyle etli, pastalı bir yılbaşı sürprizi mi hazırlıyorsunuz.
Cenk kitabinda bahsettiğin kek kalibi bandini nereden almistin acaba hatirliyor musun? Almak istiyorum ama bulamadim. Eğer USA ise işim çok kolay olacak getirtme şansim var çünkü.teşekkürler şimdiden.
Tarifküpü – Williams Sonoma’dan almıştım.
Teşekkür ederim
Sevgili Cenk,
Kitaba sevindik ama bu defa blog öksüz kaldı, bir ara bir post atın da bu garipler sevinsin
Ellerine sabrına sağlık…..ama beni yaptığım ve yediğim bütün her şeyden soğuttun kendimi sorgulayıp yaptıklarımın ne kadar boş olduğunu düşündürttün seni hergün okuyorum okuduğum günden beri mutfağa küstüm
bide yesem naparım bilemiyorum
en son bu kadar ara verdiğinde kötü haber gelmişti ardından babanla ilgili. umarım her şey yolundadır ve sadece yoğunsundur.
emelll – Sadece yoğunluk. Her şey yolunda. Çok teşekkür ederim 🙂
Selam,
Tarifiniz çok pratik. Okuyunca kendime bir güven geldi. 1 hafta annem Ankara’dayken evde onun yemeklerine hasret kaldım. O, dönünce yaptığım çorbalar beğenilse de annemin yemeklerinin yerini hiçbir şey tutamaz diye düşünüyordum. Bugün bir olay annemi kötü etkiledi. Ben de onu biraz da olsa neşelendirmek istiyorum. Tarifi çikolata parçaları ile değil de evde azıcık kalmış nutella ile yapmayı deneyeceğim. Önce ekmek dilimi üstüne nutella arkasından antep fıstığı içi. Yani, sizin tarifin ters-yüz hali. Fakat orijinal fikir tabii ki sizin. Antep fıstığı evde yok ama onun tozu varsa annemde, ondan biraz çalacağım 🙂 Yarın sabah yapıp fotoğraflayacağım. Bakalım tepkiler nasıl olacak… Lodoslu baş döndüren bir Pazartesi gününden kocaman sevgiler.
Duygu (Athelien)
Yaptııım yaptııııım!Elektrik kesintisine, mutfağın karanlığına rağmen yaptım!Kendimi Archimedes ve Nasuh Mahruki gibi hissediyorum. Sabah kahvaltısına olmasa da 5 çayına yetişti tarifim.Heyecandan her şeyi toz pembe görüyormuşum bu sabah.Fıstık içlerini döverken elektrik kesildi.Benim de,deyim yerindeyse,başımdan dumanlar çıktı.”Kırk yılda bir kendi başıma bir tarif uyguluyorum,niye bu bana oldu?”diyerek sabah annemi somurtan bir suratla karşıladım.Olan oldu.Elektrik gelince tarifi bitirdim.Bu arada, annemde ve bende hipoglisemik bir durum var.Bu yüzden,bahsettiğiniz şeker ve çikolata oranından daha az miktarda kullandım.Ne kadar diye sormayın,tam ölçerek değil de göz kararı oldu.Sonuç yine başarılı.Ben ki çikolatayı sade, %80-90lara varan kakao oranında severim…Fıstıkla birleşimi çoook enfes oldu.En son fleur de sel yerine himalaya tuzu kullandım ki bunda oldukça bonkör davranmışım.Tuz-şeker tadı çok karıştı.:D Ama olsun.Daha pek çok kez uygulamak isteyeceğim bir tarif.Çok teşekkür ederim. Kendi çektiğim fotoğraflarıyla yayınladım ve kaynak olarak sizi etiketledim.Bir göz atar mısınız?Şu sıralar imza günlerinizin devam ettiğini zannediyorum.Bu yüzden sitenize bakamıyor olabilirsiniz.Veya “kitabımı çıkardım ya,bir ara vereyim,rahat bırakın!” diyebilirsiniz.Siz de haklısınız.Ama tüm Türkiye süper tariflerinizin devamını, mutfakta sizin desteğinizi bekliyoruuuz.
Duygu (Athelien)
Merhaba;
Hakikaten başarılı ve titiz bir iş çıkarıyorsunuz.
Tebrik ederim.
(Tarife yönelik bir yorum olmadı,afola)
7 ay olmuş blog boynu bükük kalmış bu yazıdan sonra : ( kitabımı aldım ama o da imza gunu bekliyor Ankara için 🙁 belirli ya da tahmini soyleyebileceginiz bir tarih var mıdır?
kıymet – Henüz belirlenmiş veya planlanan bir tarih maalesef yok.
Şunun şurasında Temmuz’a ne kaldı?! #direnCenk 😀
temmuz???
Heyyy Cenk ordamısın? Biz seni unutmadık ama sen bizi unuttun galiba 🙁
yasemin – Unutmadım. Sadece ne yazacağımı düşünüyorum 🙂
Evet temmuz ??? Sürpriz mi var
bence bu yanıtlar (ailesinde sağlığında filan sıkıntısı yoksa) çok aklı beş karış havada birinin verebileceği yanıtlar, “ne yazacağımı düşünüyorum”lar filan : ) bence çok deli aşk & evlilik var temmuzda biz masum okurdan habersiz : ))
emelll – Ne yazacağımı düşünüyorum derken ciddiydim. Çok basitleştirmiş olabilirim ama doğrusu bu.
sen kiiiiii… diye başlayıp tüm ödüllerini, başarılarını, kitabını saymayayım şimdi : ) sende fikir biter mi?!
Ben artık yeni yazı var mı diye bakmaktan yoruldum…
Kitap çıktı Blog bitti !!!
Kitap çıkardı niz tarif vermez oOLDUNUZ
Sevgili cenk,
Çok özlettin kendini bize orjinal bir tiremusu tarifi ile dönmeye ne dersin?
çiğdem – Tiramisu değil ama yeni yazıya başladım…
🙂
Heyecanla bekliyoruz. Bu arada kitabına bayıldım. Açıp açıp tekrar tekrar okuyorum.
Birde benim orjinal bir tremisu tarifi sorunsalım çözülseydi iyi olurdu. ortalık kolayca yapılan tariflerden geçilmiyor. Ve ben artık ümidimi yitirnek üzereyim:(
Cenk!
Göz aşinalığı oluşmuş, demirbaş, dekor gibi algılamaya başlamışım zahir.
Tepedeki tarihe bir baktım ki!
Hemen şuracığa bir “ohannesburger!” bırakıyorum, lütfen soğutmadan ye :))))
Gözümden kaçmadı “yeni yazıya başladım” diye müjdeleyeli de 10 (on) gün olmuş vre yavrimu!
Abbovvv!
Yöreden yöreye, şiveden şiveye salındım!
A-a-a aaa! Hayır bir de ben Mayıs’tan sonra başımıza gelecekleri de biliyorum!
Özetle “hadi hadi hadi hadi hadiiii!” (Fatih Ürek’ten öpücüklerle!)
not: Normal değilim bugün! Lö idare sivuple!
Bi’ de Ceeenk 😀 Bazen “öf şu kadını hiç tanımasaydım keşke” dediğin oluyor mu benim için? 😀 (“Şu kadını” deyip yaşlandırmıyorsun umarım beni iyice! “şu kızı” falan de hiç olmazsa!) 😀
Banu Bingör – Hiç olmuyor! Yeni yazı gerçekten yolda. İnanmıyorsan Instagram’a bak!
Cenk Bey, hadi artık daha ne kadar bekliycez yavvv yeni yazıyı 🙂 Nerdeyse yılı gelmiş yazmayalı…
Hmmmmm! Önce hiç olmamasına sevindim, hehehe.
Veee fotoğrafa bakılırsa somonlu bir şeyler geliyor… Sarma mıdır, salata mıdır emin olamadım. Bu acaba bazı başka şeylerin de habercisi olan bir yazı mı olacak???
Aaaaa bu arada 31 Mart geçti!!! Kaç yıl oldu? 🙂 8? Haydi doğum günü kutlu olsun Cafe Fernando’nun!
Dokuz sene olmuuuş! 🙂
Sekiz senedir tanışıyoruz demek! Oy oy 🙂