• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH
Kantin Ekşi Mayalı Ekmek

Kantin Dükkan

Hani bazen bir şeyi çok içten isteriz, gerçekleştiğinde de anlık bir doyumsuzluk yaşayıp “Keşke başka şey isteseymişim!” deriz ya; Şemsa Denizsel’in Bebek parkının karşısında Kantin Dükkan açacağını öğrendiğimde, kendi kendime “İyi ki başka bir şey istememişim!” dedim.

Aslında bunu ta San Francisco’da, Tartine Bakery, Pizzeria Delfina ve Bi-rite Market üçgeninde kaldıktan sonra oracığa çömelip ağlamak istediğimde dilemiştim. Dileğim birebir “Keşke Kantin Bebek’te dükkan açsa…” değildi elbet ama Tartine’den kolunun altında ekmeğiyle çıkıp evinin yolunu tutan birini gördüğümde ya da Blue Bottle’dan dışarı elimde kahveyle her çıkışımda arkadaşıma dönüp boynum bükük bir şekilde söylediklerim de aynı kapıya çıkıyordu: “Keşke İstanbul’da, evimin yamacında böyle bir yer olsa… Belki o zaman buraları bu kadar özlemem, değil mi?”

Elbette özlerim. San Francisco, bu saydığım veya sabaha kadar sayabileceğim yerlerden ibaret değil. O yerlerin doğmalarını, gelişmelerini ve kök salmalarını mümkün kılan, iyiyi ve kaliteliyi baş tacı eden insanlardan da ibaret. Verilen değer karşısında şımarmayan, gözü dönüp büyüme telaşına kapılmaktansa tutturduğu standartları nasıl sürdürebileceğine kafa yoran, kısacası verilen değerin hakkını o insanlara misliyle iade eden işletmeler, özlemimi dile getirirken sadece mideme çok düşkün olduğum için ilk aklıma gelenler.

Peki İstanbul’da da bu zihniyette olan işletmeler yok mu? Var tabii. Var ama bugüne kadar evimin yamacında değildi!

Gerçi sanmayın ki Kantin’in Bebek’teki dükkanının sepet sallandırabileceğim kadar yakınında oturuyorum. Evime yürüme mesafesi bile değil.

Kantin Bebek Buzdolabı

Yani, eskiden değildi. Uzun bir süredir, beni tanıyan herkesi şaşırtan bir şey yapıyorum. Yürüyorum. Çoğunlukla bir saat, yanımda bir arkadaşım varsa da bir buçuk saat boyunca. Ve Kantin Dükkan, yolumun tam üzerinde.

Erguvan

Son birkaç aydır kitabı bitirebilmek için kendimi eve kapadığımdan yürüyüşe ara verdim ama neyse ki Kantin Dükkan da evlere servise başladı.

İlk açıldığında, menü, kahvaltı niyetine birkaç çeşit tost, granola ve 10:30’dan sonra servis edilen 4-5 tane ekmeküstünden oluşuyordu. Bir de girişteki buzdolabına sıra sıra dizilmiş, ketçap, soğan reçeli, bitter çikolatalı ganaj, vişne sosu, limonata, ayran, pesto gibi hayatı kolaylaştıran güzellikler. Şimdi onlara ekşi mayalı tost ekmeği, ekşi mayalı focacciadan hazırlanmış sandviçler, her gün değişen salatalar ve daha bir dolu şey eklendi. Artık Nişantaşı’ndaki dükkanda satılan hemen hemen her şeyi Bebek’teki dükkanda da bulmak mümkün.

Kantin, Kıtır Bademli Tabule

Tarifini Şemsa’nın blogu Kulaktan Dolma Tarifler’de bulabileceğiniz Kıtır Bademli Tabule, favorilerimden biri. Alttaki Hindi Tandır da.

Kantin, Hindi Tandır

Kantin Susamlı Köfte

Gece gündüz çalıştığım için evde yemek yapmaya vakit ayıramıyorum. İşte en fazla kuşkonmazları zeytinyağı, tuz, karabiber ve sherry sirkesiyle ovup fırına atıyorum. 10 dakika sonra alıp yanına Kantin’in top köftelerinden ve patates salatasından koyunca akşam yemeği hazır oluyor.

Kantin Bebek Kek

Ev tıka basa kek, kurabiye ve pasta dolu olduğu için henüz denemeye sıra gelmedi ama girişteki buzdolabının hemen yanında bir de ufak pastane bölümü var.

Şemsa Denizsel

Bu arada, buzdolabı demişken… İçindeki her şey pek güzel ama en sevdiklerim Kantin’in ev yapımı ketçabı, soğan reçeli, soğan turşusu ve kafaya dikip içmemek için kendimi zor tuttuğum süt kreması. Tadına baktıktan sonra süpermarketlerde satılan kremaların durduğu reyonun dahi yakınından geçmeyeceksiniz. Hatta iki tane alın, eve gelince bir tanesinin içine bir tatlı kaşığı süzme yoğurt ekleyip çatalla çırparak karıştırın, kapağını kapatın ve önce 24 saat oda sıcaklığında, sonra da 8 saat kadar buzdolabında bekletin. Sonra da çıkarıp bir de ekşi kremanın tadına bakın!

Kantin Bebek Granola

Kantin Bebek Sebze

Kantin Bebek Ekşi Maya Ekmek

Şemsa’nın ekşi mayalı ekmeğinin müptelasıyım. Bebek’teki dükkan açılmadan önce, Nişantaşı tarafından gelen biri olduğunda muhakkak arayıp sorardı “Ekmeğin bitti mi? Alalım mı?” diye. Artık kolumun altına sıkıştırıp evime yürüyebiliyorum!

Bir de şu tatiller olmasa. Geçtiğimiz Temmuz, her sene olduğu gibi, Kantin neredeyse bütün ay boyunca kapalıydı. Alabildiğim kadar ekmek alıp dilimledim, ayrı ayrı sarıp buzluğa attım. Açılmasını beklemeden ekmek kızartma makinesine atınca, 2 dakika sonra neredeyse o gün almış gibi oluyor.

Yine bayram geldi. Bugün kapanıp bayram dönüşü açılacak. Geçenlerde aldığım üç tane ekmeğin biri bitmek üzere, biri dilimler halinde paketlenmiş olarak buzdolabında, öbürü de aynı şekilde paketlenmiş halde buzlukta. Acele edin; bugün 18:00’e kadar vaktiniz var!

İstanbul Erguvan

Kantin’in Bebek’teki dükkanı, yukarıdaki erguvandan 160 adım sonra, Bebek Parkı’nın önündeki sarı lalelerin çaprazında.

Kantin Bebek

Daha doğrusu, bu fotoğrafları çektiğim gün öyleydi. Araya aylar girdi, laleler söküldü, başka çiçekler dikildi…

Peki, hiç mi eksiği yok Kantin Dükkan’ın? Var. Sadece bir tane ama benim için kabul edilemeyecek kadar büyük bir eksik. O da bir sonraki yazıya kalsın. Arayı bu kadar açmayacağım. Söz.

Kantin Dükkan, Bebek
Cevdet Paşa Caddesi No:147 Bebek
Tel: 0 212 263 04 44
Pazartesi – Cumartesi: 08:30 – 19:00
Pazar: Kapalı.

Güncel not: Kantin maalesef kapandı.

KİTAP NE ALEMDE?

Deseler ki, “Yarın kalktığında kitap bitmiş olacak ama sağ kolunu keseceğiz”, alın derim, kesin kökünden. Çocuğum olsa ve deseler ki “Kalktığında kitap, virgülüne noktasına kadar bitmiş olacak, sözümüz söz ama çocuğunu bize vereceksin”, alın derim, saniye tereddüt etmeden. Deseler ki “Kitap bitecek ama ömrünün geri kalanında ağzına bir kaşık dahi dondurma koymayacaksın.” Yani, neredeyse ona bile razıyım.

Tarifi ancak böyle saçmalayarak mümkün olan bir acı içindeyim. Yaz yaz bitmiyor. Her kurmaya çalıştığım cümlede kendimi yırtmak istiyorum. Değişiklik olsun diye yazı yazmayı bırakıp çektiğim fotoğrafları elemeye girişince bir süre sonra bir ateş topu midemden ağzıma doğru ilerlemeye başlıyor. O kadar çok fotoğraf çekmişim ki daha bakarken başım dönüyor. Yerimde oturamıyorum. Kalkıp evin içinde dolaşmaya başlıyorum. Her yer tabak, çanak, tepsi, bardak, çatal, bıçak, örtü… Hepsi arkadaşlarımdan toparladıklarım. Kim neyi vermişti artık hatırlamıyorum bile. Şu anda hepsi masaların ve koltukların üzerinde. Yanlarında dağ gibi gazetelerle, paketlenmeyi bekliyorlar. Onları gördükçe ayrı yırtmak istiyorum kendimi. Ama yırtamıyorum çünkü yırtarsam kitabı kim bitirecek? Az kaldı ama işte noktasına virgülüne kadar bitmedi. Bitsin diye kendimi eve kapadım, gece gündüz çalışıyorum. Sabah kalkıp bilgisayarın başına geçiyorum, akşam artık saat kaçta gözlerim iflas ederse o zamana kadar. Yazıyorum, siliyorum, yazıyorum, düzeltiyorum.

Geçen bayram 5 günlüğüne Alaçatı’ya gittim. Kitabı da yanıma alarak. Güya son okumasını yapacağım. İlk gün yorgunluktan bakamadım. İkinci günün sabahı, herkesten önce kalkıp sabah kahvesiyle beraber oturdum başına. Özne yüklem uyumsuzlukları, saçma benzetmeler, sırasında olmayan malzemeler derken boğulacak gibi olup koydum kenara. Bir daha bakmaya cesaret edemedim. Dönünce de oturup hemen hemen kitabın yarısını baştan yazdım.

Notlar

Sonra döktüm bütün notları ortalığa, tariflerin hepsini son kontrolden geçirdim. Neyse ki bir hata bulmadım. Zaten bulsaydım şu anda bu yazıyı yazmak yerine üst üste koyduğumda belime gelen o notların içinde kaybolmuştum.

Ardından malzemeler, ekipman ve ölçüler. Bir de fotoğrafları. Mutfakta ışık az diye ne var ne yok salona taşıdım. Internetteki ürün bilgileri belki hatalıdır diye kalıpların hepsini tek tek ölçtüm. İçlerine su doldurup hacimlerini de. İçerideki odayı talan edip seneler önce bir yere tıkıştırmış olduğum fırının kullanım kılavuzunu buldum; kullandığım fonksiyonun adı eksik kalmasın diye. Ha, bir de bütün tarifleri tekrar yapıyorum. Bulunsun diye.

Aylardır hayatım bunlardan ibaret. Ev tımarhane gibi. Bloguma hiç bu kadar ara vermemiştim, doğru ama başka türlüsü mümkün değildi.

Kitabın çıkış tarihi henüz kesinleşmedi ama bu sene içinde çıkması için elimden geleni yapıyorum. Bu kadar sabır gösterdiğiniz ve gerek blogum gerekse de sosyal medyadaki hesaplarım aracılığıyla ulaşıp özlendiğimi hissettirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Azıcık daha sabır. Lütfen.

12 Ekim 2013 · 270 Yorum Kategori: Cafe ve Restoran, Ekmek Etiket: bebek, ekşi maya, ekşi mayalı ekmek, kantin, kantin dükkan, kantin dükkan bebek, kantinin ekşi mayalı ekmeği, Şemsa Denizsel

Previous Post: « Ekşi Mayalı Simit
Next Post: Geliyor! »

Okuyucu Etkileşimi

270 YORUM

  1. seda

    12 Ekim 2013 ile 11:22

    Bu kadar emegin en guzel karsiligi kitabini vitrinde gordugunde hissedecegin haz olacak herhalde ve tum o uykusuz gecelere, eve kapanmalara degecek… valla dort gozle bekliyoruz biz de kitabi…gozumuz kitapcilarda…kolay gelsin…

    Yanıtla
  2. Sedat Uyanık

    12 Ekim 2013 ile 11:40

    Kantin hakkında düşüncelerinize tamamen katılıyorum. Keşke evime o kadar yakın olsa, gerçekten.
    Kitabınız için kendinizi çok yorduğunuzu düşüyorum, mevsim değişirken bu yorgunluk size iyi gelmeyebilir. Yine de bir an önce çıksa şu kitap diye düşünmekten kendii alamıyorum, o ayrı.
    Kolay gelsin, Sedat.

    Yanıtla
  3. Didem

    12 Ekim 2013 ile 11:58

    Tarif yok mu

    Yanıtla
  4. aysel

    12 Ekim 2013 ile 11:59

    Sevgili Cenk
    Sitenin cok sıkı bir takipçisi olarak kitap çıkarma hazırlığında olduğunu biliyordum ama bu kadar sıkıntı içinde olduğunu pek bilmiyordum.Bu yazıyı okuduktan sonra şu kitap ne kitapmış böyle diye acaip bir merak oluştu kafamda. Yaptığın işe olan saygın çok titiz davranmana sebep oluyor. Çok yorulsanda eminin kitap cıktıgında insanların yogun ilgisi karşısında bütün yorgunluğun gidecek. En azından ben dört gözle kitabın çıkmasını bekliyorum. Sana sonsuz kolaylıklar diliyorum.Şansın bol olsun…

    Yanıtla
  5. derya

    12 Ekim 2013 ile 12:01

    ”belki bugün yazmıştır…”…bencillik olarak görmeyin,bekliyoruz ama bugün,o koşturmacanın içinde mutlaka bir fırsat olur diye düşündüğüm için utandım yazınızı okuyunca,ama sizin tedaviye ihtiyacınız var bir tutam kusuru kabul ederdik ne olacak,görmezden gelirdik kadı kızı yerine koyup:))… kitabı bekleyenlere bu kadar özen,okuyucu olarak şımarttı beni doğrusu,sonucu garanti olacak artık malum,neler var merakıyla beklemeye devam…kendinizi tüketmeyin ama,bir on yıl sonrasına yeni güzellikler bekliyor olacağız:))şimdiden teşekkürler,iyi bayramlar ve kolaylıklar diliyorum…Bayrama el öpmeye gelenleri evdekilerle ödüllendirecekseniz,adres alabilir miyim?:)))

    Yanıtla
  6. Deniz Selçok

    12 Ekim 2013 ile 12:08

    Cenk bey, gerçekten yaptığımız işe hayranım ve çok saygı duyuyorum. Bu ülkede bütün insanlar sizin kadar özenli olsa, eminim çok,daha ileride oluruz.

    Bu insanüstü çabanız emin olun başarı ile sonuçlanacak ve Türkiye’deki en entelektüel yemek kitabını hazırlayacaksınız.

    Şimdiden içiniz ferah olsun, iyi çalışmalar.

    Yanıtla
  7. Peri

    12 Ekim 2013 ile 12:37

    Hay allahim ya Cem kardes, valla okurken icim daraldi allah yardimcin olsun ne diyeyim ama anlayamadigim sey bu kadar perfect olmak zorundamisin oznesi, yuklemi falan sen zaten duzgun yazan bir insansin, bizler tarifleri resimleri bekliyoruz ha tabi cok bilmis edebiyat ustalari cikabilir aradan ama sen kendini oldursende herkese yaranamazsin zaten bu boyledir, onlar hep vardir ve olacaktir:) Rahat ol arkadasim seni bilen biliyor. Kolay gelsin..

    Yanıtla
  8. saliha

    12 Ekim 2013 ile 12:38

    bu kadar içten bir yazıyla duygularını paylaştığın için çok teşekkürler cenk!aynı duygularla okuyor ve bekliyoruz.en önemlisi en az senin inandığın kadar kitaba inanan okuyucaların var,bir öğrenci olarak fiyatına hiç bakmadan alacağım kitaplardan olacak mesela.bolca kolaylık diliyorum…

    Yanıtla
  9. Peri

    12 Ekim 2013 ile 12:45

    Ozur dilerim Cenk, ismini yanlis yazmisim..Eee bu kadar yazilara ara verince kafam karisti sanirim 🙂

    Yanıtla
  10. Damla

    12 Ekim 2013 ile 12:48

    Yaptığınız işe karşı özeniniz, bağlılığınız, özverinize hayranım. Kitap eminim en doğru zamanda çıkacaktır ve en iyi tatlı kitaplarım arasında yerini alacaktır! Kolaylıklar diliyorum.

    Yanıtla
  11. jülide

    12 Ekim 2013 ile 13:21

    Allah yardımcınız olsun demek istiyorum , kolaylıklar diliyorum bu yoğunluğun arasına bile bir yazı sıkıştırmak istemeniz zaten takipçilerinize verdiğiniz değeri önemi fazlasıyla gösteriyor , teşekkür ediyorum

    Yanıtla
  12. gül ipek

    12 Ekim 2013 ile 13:30

    Deseler ki Cenk çok stres yapıyor kitap için, çok bunaldı tamda mevsim geçişlerine denk geldi iyice çıkmaza girdiğini düşünüyor ah bi deseler tamam ya kitap 1 sene sonra çıksın DERİM..:))mükemmeliyetçilik böyle bişi demek…

    Yanıtla
  13. Nazlı Mis

    12 Ekim 2013 ile 13:34

    Bugün aklımdan geçirdim seni…Refika’nın son kitabını kurcalarken, Cenk ne yaptı acaba dedim..Bloga birşeyler yazamadığına göre kitap için çırpındığını düşündüm..yazını okuduktan sonra da mükemmeliyetçilik iyi mi kötü mü bilemedim..velhasıl senden haber aldığıma sevindim 🙂 yeni yazı için teşekkürler ve kolaylıklar…beklemedeyiz efendim…

    Yanıtla
  14. Elcin

    12 Ekim 2013 ile 13:48

    Cenk Bey, cok ozledik sizi. Uzun bir aradan sonra yine sicacik bir yazi ile bayram oncesi sevindirdiniz beni. O kadar icten yaziyorsunuz ki kardesimi ozler gibi ozluyorum gercekten 🙂 Yine bir solukta okudum. Bu kadar arayi acmayin nolur. Kitabi da heyecanla bekliyorum. Guzel bayramlar 🙂

    Yanıtla
  15. Açalya

    12 Ekim 2013 ile 14:08

    Bugün yazınızı görünce mutlu oldum uzun zamandır yazmıyordunuz neyse kitaptan sonra affettirirsiniz artık kolay gelsinn iyi bayramlar..

    Yanıtla
  16. Zeynep

    12 Ekim 2013 ile 14:09

    Kolay gelsin. Merakla bekliyoruz.

    Yanıtla
  17. Btl

    12 Ekim 2013 ile 14:26

    Kolaylıklar diliyorum ama bence size güvenilir bir yardımcı lazım kendimden biliyorum, neyse ki az kalmış ha gayret.

    Yanıtla
  18. Senay

    12 Ekim 2013 ile 14:26

    Yuppiiiii yeni yazi, cok mutluuu oldum 🙂
    Kitabini inanki dört gözle bekliyorum Cenk ve bu konuda yalniz degilim, dememe gerek yok biliyorsun.
    En kisa zamanda olsun lütfeeeeen, bak lütfeeeen diyorum :))
    Kolay gelsin sana.

    Not: Derya’ya adresi göndermisken, banada göndersen lütfeeeeen, bak yine lütfeeeen dedim ama ;)))

    Yanıtla
  19. vildan

    12 Ekim 2013 ile 14:26

    dün bir anda aklıma düştünüz. Yazılarınızı, tariflerinizi özlediğimi farkettim. Siteye girip bir mail atsam,kitapla çok meşgulsünüz biliyorum ama ufacık da olsa bir yazı yazsanız ne güzel olur demeyi düşündüm. Ama siz benden önce davrandınız:))Bu kadar büyük bir özveri ve titizlikle yazmaya çalıştığınız kitabınızı ayni özenle okumak ve denemek için sabırla bekliyorum.Kolaylıklar ve mutlu,huzurlu bayramlar diliyorum..

    Yanıtla
  20. fehime

    12 Ekim 2013 ile 14:29

    delisin sen biliyorsun değil mi :))) bu kadar emeğe ayakta alkışlanman lazım.kendini yırtma lütfen :)))her şeyin en iyisini yapacağından şüphem yok. kitabı dört gözle bekliyorum.Allah yardımcın olsun.Kolaylıklar diliyorum…

    Yanıtla
  21. meryem

    12 Ekim 2013 ile 15:09

    Azmine hayranim, harika ötesi olacağı belli! Bu kadar titiz çalışmaya! Sabırsızlıkla bekliyorum!

    Yanıtla
  22. Zeynep

    12 Ekim 2013 ile 15:11

    Şu anda uzun zamandır görmediğim çok sevdiğim bi arkadaşımı görmüş gibi mutluyum, ne kadar özlemişim Cafe Fernando’yu…

    Yanıtla
  23. satush

    12 Ekim 2013 ile 15:51

    Yazını görünce çok sevindim. Yazılarını okumayı çok seviyorum. Umarım işlerin bundan sonra çok kolay gider ve kitabı istediğin gibi bitirirsin. Merakla kitabı bekleyenlerdenim.Yazdığın gibi büyüme teleşına kapılmayıp tutturduğu standartları korumaya çalışan kişi ve yerler keşke çok olsa. Bu arada ben de Şemsa Denizsel’i de severek takip ediyorum.Bayramın kutlu oslun…Sevgiler…

    Yanıtla
  24. Ozlem

    12 Ekim 2013 ile 17:39

    Canim sen cocuk yap, bana birak söz bakarim ama pasakli olur:) umarim bu en stresli günlerinde keyif almak icin vakit ayiriyorsundur. Seni cok seviyorum.

    Yanıtla
  25. esra

    12 Ekim 2013 ile 17:48

    hoşgeldin cenk

    Yanıtla
  26. Cansu

    12 Ekim 2013 ile 18:03

    Ben de ne zamandıır bloguna ugramıyosun diye uzuluyorum ama kitabın bu sene içinde bitmesinden söz edince nasıl mutlu oldum bilemediim bir an önce elime alacağım tarifleri deneyeceğim günü bekliyoruum kolay gelsiin sana da 🙂

    Yanıtla
  27. Nesrin Çelik

    12 Ekim 2013 ile 20:04

    Selamlar,
    Sanırım hepimizin hayran olduğu Julia Child titizliği ile yazıyorsunuz kitabı.
    Merakla bekliyorum. Umarım bu yılbaşından önce çıkar da hem kendimize hem de hediye olarak sevdiklerimize alabiliriz.
    Kolay gelsin

    Yanıtla
  28. Öznur

    12 Ekim 2013 ile 20:59

    Cenk bey merhaba,
    Yaklaşık iki yıldır takip ediyorum sizi tarif ve fotoğraflarınıza resmen aşığım. 🙂 Keşke yazmakta, yemek yapmak kadar zevkli olsa, saatlerce mutfak tezgahımla münasebetler içerisinde bulunabilirim fakat bana sayfalarca yaz demeyin! 🙂
    Kitabı bitirmeye çalışırken, içinde bulunduğunuz rehaveti anlamaya çalışıyorum da takdire şayan bir sabır ve titizlik gerektiriyor kanımca.
    Büyük büyük kolaylıklar diliyor ve kitabınızı bir an evvel görebilmeyi arzuluyorum.
    Sevgilerimle…

    Yanıtla
  29. Nihan Zubaroğlu

    12 Ekim 2013 ile 21:19

    Merhaba Cenk,
    Bu kadar yoğun emek ve çaba karşısında saygıyla eğiliyorum. Eminim, ödüller sıraya dizilmiş dört gözle kitabın yayınlanmasını bekliyordur. Ciddiyim! Ama sanırım senin kadar mükemmeliyetçi bir kişinin alacağı ilk ve en önemli ödül, kitabın içine sinmesi olacaktır. Umarım, çıkabilecek ufak tefek aksaklıklar (basım hataları vs.)a takılmadan doya doya keyfini çıkarırsın. Çünkü ne kadar uğraşırsan uğraş; yine de bu tip sorunlar yaşanabiliyor. Canını sıkma sakın.

    İstanbul’da yaşamadığım için yazık ki Kantin’de pişen herhangi bir şeyin tadına bakma şansım olamadı bugüne dek. Ama uzunca bir süredir Şemsa Hanım’ın yapıp ettiklerini de tıpkı seninkiler gibi hayranlıkla okuyor ve arkadaşlarıma ısrarla öneriyor(d)um. Yazıyı okuyunca daha bir sevindim diyebilirim ancak 🙂

    Sizin gibi işini özenle yapan insanların varlığı, hayatı daha bir güzel kılıyor. “Dünyayı güzellik kurtaracak…” Sizi seviyorum 🙂 İyi ki varsınız!

    Yanıtla
  30. ayşegül

    12 Ekim 2013 ile 21:50

    bir an için blogu bıraktığınızı düşünmüştüm:)))

    Yanıtla
  31. Nihan Zubaroğlu

    12 Ekim 2013 ile 21:54

    …sahi, “Aşçı Fernando” adında, bir masal kitabı var. Çocuklara, “gerçek sevgiyle yapılan şeylerin önemini” anlatan 🙂 Haberin var mı bilmem 🙂
    Tekrar kolay gelsin. Sevgiler.

    Yanıtla
  32. Banu Bingör

    12 Ekim 2013 ile 23:28

    Gel bir öpeyim seni! Katmeri hak ediyorsun!

    Yanıtla
  33. deniz

    12 Ekim 2013 ile 23:56

    Size kolay gelsin.Tariflleriniz o kadar meşakkatli ki bu yoğun çalışma ortamında yapmak benim için olanaksız. tariflerinizi yazdığınız özeni ve anlatım gücünüzü çok sevdiğim için devamlı sitenizi takip ediyorum.Ben aslında yemeklerin hikayesini anlatacağınız bir roman okumak isterdim sizden.

    Yanıtla
  34. Serpil

    13 Ekim 2013 ile 00:17

    Cenk bey size gönülden kolayliklar diliyorum,ayrica o ekmeklerden öyle dolabada kaldiriyormussunuz ya,sizi ne kadar kiskandigimi söylemeden gecemeyecegim,afiyetler olsun efendim…

    Yanıtla
  35. Betül

    13 Ekim 2013 ile 02:41

    Haberler harika! Cok fazla yemek kitabim yok ama sizinkini merakla bekliyorum. Blogdaki yazilariniz çok güzel ve akici, sasirdim dogrusu o kadar hata bulmaniza kitabinizda, fakat çok titiz oldugunuzu bilmeyen yok:) eminim ki harika bir emek yolda, basilmaya hazir bekliyor. Resimler de çok güzeldir süphesiz, merakla bekliyorum ben, Türkiye’ye gider gitmez alacagim kitaplar listesinin basinda geliyor olacak. Sevgiler.

    Yanıtla
  36. Ipek AG

    13 Ekim 2013 ile 02:44

    Cenk, bu kadar emekle bir değil yedi kitap çıkarırdınız emin olun. İçin için bu kitabı istemediğinize dair bir şeyler düşünüyorum. Gerçi evet, üstadın dediği gibi: ilk kitap hiç yazılmamalı, ikinci kitaptan başlamalı yazmaya..
    ama “olduğu kadar olsun” artık, süre doldu bırakın kalemi ve verin baskıya gitsin.
    İkinci kitabı beklemeye bugünden başlayabiliriz biz de.
    160 adım 🙂 iyi ki saatteki hızınız, ayak numaranız ve adımlarınızın arasındaki mesafeyi vermemişsiniz..

    Yanıtla
  37. Pınar

    13 Ekim 2013 ile 07:53

    Sevgili Cenk,
    Nedense yazdıklarını okurken aklımda geleceğe dair bir şeyler beliriyor. Senin kitap herkesin bol bol-hem kendine hem sevdiklerine aldığı bir kitap olmuş. Yurtdışında bile inanılmaz talepler almış, bir çok dile çevrilmiş. Özellikle Japon’lar (vallahi bilmiyorum neden onlar!) seni yere göğe koyamamışlar. Hayatta tarife uyarak yemek yapmaktan hazzetmeyen ben bile kitabının müptelası olmuşum. Velhasıl sen çok güzel bir iş çıkarmışsın. Zaman için kendini sıkıp bunaltma nolur. Bak bekliyoruz biz sakin sakin. Madem bu kadar güzel bir şey gelecek, bekleriz de daha 2-3 sene. Senin verdiğin özenin hepimize bulaşmasını diliyorum-hayatlarımızın her alanında. Yardım istersen de samimiyetle söylüyorum-çağır. Tabakları gazete kağıtlarına sarma işine talibim.

    Yanıtla
  38. kubilay

    13 Ekim 2013 ile 11:11

    harikasınız, estetiksiniz, profesyonelsiniz, iyi ki varsınız, tam gaz devam.

    Yanıtla
  39. Aysel Yıldız

    13 Ekim 2013 ile 12:14

    Sevgili Cenk, kirabının referans kitaplar arasında sayıldığını gördüğünde, sanırım herşeye değdiğini hissedeceksin:)) Merakla bekliyorum:))

    Yanıtla
  40. Caner Sagdic

    13 Ekim 2013 ile 14:34

    Herhalde dünya üzerinde bu kadar titizlikle bir kitap daha yazılmadı 🙂
    Pierre Herme’nin bile kitaplarına baktığımızda dolu tipografi hataları ,yanlış reçetelerle karşılaşıyoruz.Hatta düzeltilmiş versiyonları sonradan basılıyor.Bence bu işin sonu yok.Eminim fazlasıyla düzgün ve dolu dolu bir kitap olmuştur.Bi yerde son vermek lazım.Yoksa bekleyen onca insan usanmaya başlayacak.
    Kolay gelsin sana…

    Yanıtla
  41. Cenk

    13 Ekim 2013 ile 16:59

    seda – Umarım değecek. Çok teşekkür ederim.

    Sedat Uyanık – Doğru söylüyorsunuz. Neyse ki az bir şey kaldı…

    Didem – Asıl tarifi bu yazının devamı olan ikinci yazıya sakladım ama kısa da olsa yazının ortasında ekşi krema tarifi var.

    Aysel – Teşekkür ederim. Yorgunluk hiç önemli değil, yeter ki istediğim şekilde çok uzamadan bitirebileyim.

    derya – Ben ne yaparsam yapayım ufak tefek hatalar olabilir elbet. İşte sayısını elimden geldiğince azaltmaya çalışıyorum. Bu arada bir sonraki kitap için bu kadar cömertçe bir vakit telaffuz ettiğiniz için teşekkürler! İyi bayramlar 🙂

    Deniz Selçok, saliha, Damla, jülide, Açalya, Zeynep, vildan, fehime, meryem, Zeynep, satush, Cansu, Betül, kubilay, Aysel Yıldız – Çok teşekkür ederim.

    Peri – Teşekkürler. Herkesi memnun etmenin imkansız olduğunun farkındayım. Yeter ki benim içime sinsin. Genelde yazım kuralları konusunda dikkatliyimdir ama bu kadar fazla sayfa içinde insan ister istemez kayboluyor.

    gül ipek – Ne olur böyle demeyin. Bana kalsa daha senelerce üzerinde çalışırım ama artık dur demenin vakti geldi.

    Nazlı Mis – Hem iyi hem kötü. Teşekkürler.

    Elcin – Bir daha arayı bu kadar açmayacağım. Şimdiden yeni yazı üzerinde çalışmaya başladım. İyi bayramlar.

    Btl – Herkes aynı şeyi söylüyor ama kendi başıma çalışmayı tercih ediyorum. Teşekkürler.

    Senay – Hangi adres? Anlamadım…

    Ozlem – Yazıyı tam okumadın galiba. Çocuğu bedavaya vermiyorum! Kitabı noktasına virgülüne varana kadar bitirmen gerekiyor. Keyif aldığım anlar da oluyor tabii… Neyse az kaldı. Kael’i çok öp.

    esra – Hoş bulduk.

    Nesrin Çelik – Yılbaşından önce çıkması için elimden geleni yapıyorum. Çok teşekkürler.

    Öznur – Aynı şekilde düşünüyorum. Teşekkürler!

    Nihan Zubaroğlu – Teşekkür ederim. Doğru. Ufak tefek hatalar olacaktır. Azaltmaya çabalıyorum diyelim. Umarım en kısa zamanda Şemsa’nın ekmeğinin tadına bakarsınız. Kitaptan haberim yoktu. İlk fırsatta bakacağım.

    Banu Bingör – Gurur duydun mu benimle?

    deniz – Bir roman yazmak için yeterli sabrı bulabileceğimi sanmıyorum. Gerçi kitapta da blogdaki gibi her tarifin öncesinde hikayesi yer alacak.

    Serpil – Yapacak bir şey yok; bir hafta ekmeksiz kalırım yoksa! Teşekkürler.

    Ipek AG – Tam tersi, çok istiyorum. Aksi halde kendimde bu sabrı ve gücü bulmam imkansız olurdu. İyi fikir; bir sonraki yazıya bu detayları da ekleyeyim 🙂

    Pınar – Ağzınızdan bal damlıyor! Çok teşekkür ederim. Yarısını sardım bile. İleride ihtiyaç olursa aklımda.

    Caner Sagdic – Ben de fark edip pek şaşırdım. Özellikle son iki kitabı hata dolu. Doğru kişilerle çalışmadığını düşünüyorum; yoksa oturup tarif yazmasını zaten beklemezdim. Dorie Greenspan’in yazdığı kitapları muazzam. İşin sonu yok, doğru. Ne kadar titiz olursanız olun ufak tefek şeyler gözlerden kaçabilir. Elimden geldiğince az hatalı olsun diye uğraşıyorum. Umarım beklediğinize değecek.

    Yanıtla
  42. ayşem

    13 Ekim 2013 ile 20:29

    siz bir yemek sevdalısı, gurme yada aşcı değilsiniz benim için.. sanatçısınız !! yemeği geleneksel kalıplara sadık kalarak yeniden ve en ilkel yöntemlerle tasarlayan, yazan, fotoğraflayan ve can veren bir sanatçısınız. Sanatçı beklenir blogu içinde kitabı içinde beklenir ve saygı duyulur.. aceleye gerek yok işiniz ibadet bir nevi sabır ve selamet

    Yanıtla
  43. mortencere

    13 Ekim 2013 ile 20:40

    kitap ile ilgili çalışmalarınıza kolay gelsin….ilk çalışmalara başladıgınızdan beri izliyorum vede beklemedeyim…

    Yanıtla
  44. mine oskay

    13 Ekim 2013 ile 20:55

    tez yazmayı yeni bitirmiş biri olarak ızdırabını ucundan azıcık olsa da anlayabildiğimi düşünüyorum zira kitap yazmak çok daha büyük bir iş…
    tek diyebileceğim #direncafefernando #direncenk

    Yanıtla
  45. Mine

    13 Ekim 2013 ile 21:07

    Okuyunca üzüldüm valla 🙁 Neredeyse ”yazmayın boşverin,sizden kıymetli mi? ” diyeceğim geldi.Ha gayret…

    Yanıtla
  46. Serap Orak Tufan

    13 Ekim 2013 ile 23:31

    Cenk Bey kitabınızı öyle merakla bekliyorum ki, yarın sabah satışa çıkacak ama 500 TL deseler bile hemen alacağım. Bilmem sizin gibi tarlf edebildim mi? 🙂
    Kitap için iyi çalışmalar. Ben de aynı sürece giriyorum…

    Yanıtla
  47. Banu Bingör

    14 Ekim 2013 ile 00:20

    Cenk ~ Her zaman! Kıllarınla bile! :)))
    Caner ilginç bir noktaya değinmiş (Caner diye hitap ediyorum; keza kendisini şimdi görüşmediğimiz bir arkadaşım aracılığıyla tanımıştım – şahane panna cotta yapar kendisi, bayılmıştım 🙂 Ama henüz pastalarını tatma şansım olmadı)
    Pierre Herme’nin hatalı baskı yapması, senin yapma özgürlüğün demek değil. Hoş bir söz okudum geçen gün “Kendi birinci bölümünüzü başkasının yirminci bölümüyle kıyaslamayın” diye. Bunu tersten de okursak, “tepede” gördüğümüzün eksik olabilmesi, biz tepede değilken bizim için de olası demek değil. Daha iyi olmaktan söz etmiyorum, ama kendine özgü yolun olmasından söz ediyorum… Başka türlüsü seni tatmin edemez, bunu biliyorum artık. O yüzden bakma bize sen 🙂 Az kaldı hem! 🙂

    Yanıtla
  48. Banu Bingör

    14 Ekim 2013 ile 00:21

    Yahu bir de bir ara bizim Monsieur’den “target_blank” kodunun incelikleri hakkında bir yazı iste!

    Yanıtla
  49. ayse

    14 Ekim 2013 ile 10:10

    neyse hayattaymışın, elbet biter kitap..

    Yanıtla
  50. Carriemel/ Melike

    14 Ekim 2013 ile 12:22

    sevgili Cem
    ozlemisim seni okumayi ama sabirla bekliyorum kitabini. Sen cok mukemmelliyetci bir kisisin o yuzden bu kitabi yazarken bu kadar zaman harcaman dogal. hicbir detayi unutmamak istiyorsun ve yazilarin,tariflerin,fotograflarin,sayfa diziminin mukemmel olmasini istiyorsun. ee haklisin!! uzulme biz senin sevenler takip edenler seni unutmuyor ve cok iyi anliyoruz. benim de blogum var. seninkinin yaninda oyle basit bir blog..Izleyeni az. Ben kac yildir cok ihmal ettim.Normal is ve aile/cocuk sorumluluklarima birde once Celta Ingilizce ogretmenligi formasyon kursum, o bittikten sonra iki yil Yoga ogretmenligi formasyon kursum eklenince bir satir yazamaz oldum. Kurslar bitti simdi bloguma geri donmem lazim. Ama yazamayinca hissedilen o rahtsizligi cok iyi biliyorum..Sevgiler ve ha gayret sana. Melike

    Yanıtla
  51. mutfak tutkusu

    14 Ekim 2013 ile 16:32

    harika fotoğraflar ve çok güzel bir yazı,
    teşekkürler..

    Yanıtla
  52. Sedef Ilgaz

    15 Ekim 2013 ile 10:37

    Super yazi! Kitabi 4 goz bekliyoruz.

    Yanıtla
  53. Ayça Tuba

    16 Ekim 2013 ile 15:21

    kitap haberine çok sevindim. sabırsızlıkla bekliyor ve kolaylıklar diliyorum.

    Yanıtla
  54. Dilara

    16 Ekim 2013 ile 16:20

    Şu an tek istediğim şey mutfağınızı görmek. Umarım böyle bir şansım ilerde olur 🙂

    Yanıtla
  55. mutfak kimyası

    16 Ekim 2013 ile 17:36

    Bir kantin de biz dileyelim yakınımıza ya da bir gün kantin e gidip o ekmekten yiyebilmeyi.

    Sanırım ikincisi daha mantıklı bir istek oldu benim için. Harika görünüyor ekmekler. Kitap için kolaylıklar diliyorum. Mükemmeliyetçilik zor ama güzeldir.

    Yanıtla
  56. Nihan

    16 Ekim 2013 ile 20:30

    Sevgili Cafe Fernando,
    blogunuza Münih” ten giriyorum. Uzun zamandir sesiniz cikmayinca tasalandim. Ancak yaratici bir caba icinde oldugunuzu duymak beni cok sevindirdi.
    Siz okuyucunuzla duygusal bir bag kurabiliyorsunuz, özne, yüklem önemli degil!

    Yanıtla
  57. Saliha Karakuzulu

    16 Ekim 2013 ile 21:59

    Ne zaman Nişantaşı’na yolum düşse Kantin’de yemek yerim..Hani neredeyse sırf bu nedenle, Amerikan Hastanesinde bir hastam olsun, ya da Teşvikiye Camii’nden bir cenaze kalksın diye dörtgözle bekliyorum diyeceğim:) (ne kimse hastalansın ne de kimse ölsün; ben hiç nedensiz Kadıköy’den kalkıp Şemsa’nın kıtırlarını yemeğe her gün oralara gidebilirim)
    Tek şikayetim, Kantin’den aldığım bir ekmeğe 8 TL vermek; sırf bu nedenle artık kendi ekşi mayamı üretip ekmeğimi kendim yapacağım!!!

    Yanıtla
  58. Sümeyye

    17 Ekim 2013 ile 04:42

    Merhabalar. Başarılar diliyorum size. Biz her ne kadar sabırsızlansak ve siteye girip girip, sonra da tıpış tıpış geri dönsek de yaptığınız işe saygımız sonsuz. Çok emek veriyorsunuz kitabınıza. Allah inşallah muvaffak etsin. İşini bu kadar düzgün yapan insanlar görünce ben de kendime örnek alıyorum. Teşekkürler..

    Yanıtla
  59. Hakan

    17 Ekim 2013 ile 09:24

    Cenk uzun zamandır sesin soluğun çıkmadığından meraklanmıştım…hatta geçen hafta mail atmak istedim yoğunluktan unutmuşum….sabırsızlıkla kitabını bekliyorum….

    Yanıtla
  60. ebru

    18 Ekim 2013 ile 19:53

    Sevgili Cenk,
    her dogum kolay olmuyor malesef,!!!! emegi ve mesaisini verem sensin biz sadece buyuk heyecan ile bekliyoruz beklentilerin uzerinde olacaktir eminim

    Yanıtla
  61. yasemin cendeoglu

    19 Ekim 2013 ile 14:58

    Kitabını sabırsızlıkla bekliyorum. Çok iyi bir şey çıkacağına eminim.

    Yanıtla
  62. BeHeR-Tasarım

    20 Ekim 2013 ile 16:45

    fotoğraflar, anlatımlar, tarifler, duygular, saygınlık ama doğallık hepsi bir arada…merakla bekliyordum…kitabı mutlaka alacağım….sitede gezinirken sanki yiyecekleri kokusu geliyor burnuma çok başarılı…sevgiler….

    Yanıtla
  63. kahve6

    20 Ekim 2013 ile 23:15

    Bloğunuzdaki her bir yazı bile o kadar özenli ki şaşakalıyorum, bir kitap söz konusu ise kendinizden başka ne bekliyordunuz ki :)? Yine de kitabın bitmesi için en önemli şey siz olduğunuza göre, biraz olsun rahatlamayı unutmayın lütfen, inanıyorum, pek güzel bir şey olacak ve de sanırım satın almak isteyeceğim ilk blogger kitabı.

    Yanıtla
  64. DEMET

    21 Ekim 2013 ile 10:41

    Merhaba Cenk,

    Açıkçası ben de meraklanmıştım herkes gibi…Hoş mutfakla bu kadar ilgisiz biriyken bile böyle meraklanıyorsam …İçtenlikle,tatlılıkla ve titizlikle yazdığın yazıların tesiri çok hoş..Kitap konusundaki titizliğini anlıyorum ve de çok haklı olduğunu düşünüyorum.Ne derler; geç olsun güç olmasın..Nasıl olsa çok güzel bir kitap çıkacak ortaya ve ben de alacağım kesinlikle.
    Sevgiler,,

    Yanıtla
  65. ÖZLEM

    21 Ekim 2013 ile 10:52

    Kantin benim öğle yemekleri için kaçış noktam oldu hep.
    Ekmekleri de akşam eve götürmek için ideal hediye.
    Ama sizin gibi güzel dile getiremedim hiç. Elinize sağlık.

    Kitabınızı merakla bekliyorum eminim bu kadar titiz çalışma sonucunu alacaksınız.
    sevgiler

    Yanıtla
  66. büşra

    21 Ekim 2013 ile 14:22

    Merhaba Cenk Bey;
    kitabınızı ilk alıcak olanlardan biri olucam tariflerinizi yapıp bütün sevdiklerime ziyafet sofraları kurucam gerçekten çok heyecanla bekliyorum.. çok uzun zamandır bekliyoruz ama önemli olan senin içine sinmesi biz bekleriz sonuna kadar 🙂 sonunda emeğinizin karşılığını almanız dileğiyle..
    sevgiler…

    Yanıtla
  67. Elif

    21 Ekim 2013 ile 15:35

    Yazıyı görünce bir solukta okuyup, kitap çıktı haberini aradım, çok sabır ettik bekliyoruz, hayırlısıyla.

    Yanıtla
  68. zuhal

    21 Ekim 2013 ile 16:42

    zihnisinir?hayır o artık cenksinir:)Cenk lütfen seni sevenler için kendine iyi davran,biz bekleriz!Hem zaten erişilemeyen daha kıymetli,beklemek daha heyecan verici:)

    Yanıtla
  69. yeşim budak

    21 Ekim 2013 ile 17:29

    O kadar bekledik. ilk 100-200 adedini imzalı bastırsan da “imzalanmış” kitaplarını alsak. Nasıl olur?

    Yanıtla
  70. Semaaa

    21 Ekim 2013 ile 22:54

    kolay gelsin…kitabi 4 gozle bekliyoruz.

    Yanıtla
  71. nazli

    22 Ekim 2013 ile 01:03

    soluksuz okudum.kantin’i hiç bilmiyor olduğum için biraz, ama daha çoğu gösterdiğiniz özen ve mükemmeliyetçilik karşısında ağzım açık kaldığından. türünüzün tükenmiş olduğuna eminim 🙂 çok büyük saygı duydum. beklemede olanlar listesindeyim tabi ki..
    not: buarada sanfrancisco merakım sayenizde başladı demeye gerek var mı?

    Yanıtla
  72. Enes

    22 Ekim 2013 ile 10:28

    Sevgili Cenk,

    En son konuşmamız üzerinden,iklimler değişti, hava sıcaktı, soğudu 🙂 Nasıl bir stress az çok tahmin edebiliyorum, insan goğus kafesini yarıp rahat nefes almak ister.
    Nekadar şanslısınki, tanışmasanda sana seve seve yardın edebilecek milyonlarca okurun var.

    Sevgilerle

    Yanıtla
  73. zuhal

    22 Ekim 2013 ile 10:30

    Cenk ekmekleri kantinden alıyorsan senin kendi ekşi mayan ne durumda?

    Yanıtla
    • Cenk

      22 Ekim 2013 ile 16:19

      zuhal – Ekşi mayam sizlere ömür. Maalesef ilgilenecek vakti bulamıyorum.

      Yanıtla
  74. Laura

    23 Ekim 2013 ile 00:26

    Merhaba Cenk, uzun aralarla da olsa kontrol ediyordum blogu, az önce girip yazıyı gördüm; “Yaşasın!” diye bir feryatla birlikte kocaman bir gülücük yerleşti yüzüme. Yılbaşından önce veya sonra olsun, kitabın çıktığı gibi kendime en güzel yeni yıl hediyesi olarak onu alacağım. Harikulade olacağına şüphem yok, bugüne kadar internetten bulup denediğim onca şey içinde birebir tarife uyan, yorumlarda bahsedildiği gibi leziz, fotoğrafta göründüğü gibi mükemmel sonuçlanan tarifler yalnızca Cafe Fernando’dandı. Bence kitabın sonuna bir de diyetisyen adresi iliştir, ihtiyacımız olacak gibi 🙂

    Çok çok kolaylıklar diliyorum sana, sükunetle bitir kitabını, biz zaten beklemedeyiz. Sevgiler..

    Yanıtla
  75. NİLÜFER

    23 Ekim 2013 ile 00:44

    MERHABA BİLGİSAYARI HER ELİME ALDIĞIMDA SİTENİZE MUTLAKA BİR GÖZ ATIYORUM AMA İLK DEFA YAZIYORUM. SİTENİZDE OKUDUĞUM HER YAZINIZDAN GİTTİĞİNİZ YERLERİ VE TATLARI BİLMEDİĞİM HALDE ÇOK KEYİF ALIYORUM. TARİFLERİ MALZEMELERİ BULDUĞUM KADARIYLA DENEMEYE ÇALIŞIYORUM.KİTABINIZI DA MERAKLA BEKLİYORUM. ÇOK YOĞUN OLDUĞUNUZU BİLİYORUM AMA BİR KONUDA YARDIMINIZA İHTİYACIM VAR. EVVELDEN BERİ KİTCHENAID MARKA BİR MİKSER ALMAK İSTİYORUM, ANCAK O KADAR FARKLI MODELLERİ VAR Kİ HANGİ KRİTERLERİ DEĞERLENDİRECEĞİMİ BİLEMİYORUM. EĞER VAKTİNİZ OLUR DA ÖNERİLERİNİZİ PAYLAŞIRSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM.

    Yanıtla
    • Cenk

      23 Ekim 2013 ile 00:45

      NİLÜFER – KitchenAid mikserimi alalı seneler geçti. Yeni modeller var mı yok mu araştırmadım ama tavsiyem 2.7 litre kapasiteye sahip kabı olan bir model almanız. Bir boy büyük modeli evde hazırlayacağınız bazı tariflerde fazla büyük kaçabilir. Kap büyüdükçe az miktardaki harçları çırpmak zorlaşıyor.

      Yanıtla
  76. zuhal

    23 Ekim 2013 ile 08:52

    🙁 Allah sana uzun ömür versin…

    Yanıtla
  77. Duygu

    23 Ekim 2013 ile 10:24

    Merhaba.
    Kantin’in süt kreması condensed milk ya da sweetened condensed milk gibi bir şey mi?Yoksa tadı nötr bir krema mı?

    Yanıtla
  78. Cenk

    23 Ekim 2013 ile 12:14

    Duygu – Hayır, bildiğiniz süt kreması. Tadına nötr demek hakaret olur 🙂

    Yanıtla
  79. meltem

    23 Ekim 2013 ile 15:16

    sizin kadar detaycı ve mükemmeliyetçi olabilmeyi çok isterdim 🙂 bazen tariflerinizi sırf bu detayları nasıl tutkuyla anlattığınızı görmek için okuyorum.tariflerin mükemmeliğini geçtim sırf bunca uğraşın ve emeğin hatırına kitabınızı mutlaka alacağım.

    Yanıtla
  80. nurhan

    23 Ekim 2013 ile 20:28

    Israrla ve sabırla kitabınızın çıkmasını bekliyorum…bir an önce bitirmeniz dileğiyle…

    Yanıtla
  81. Hatice

    24 Ekim 2013 ile 09:38

    Yillardir sabirsizlikla bekleyen, mail yollayan, instagramdan soran kisilerdenim. Kendimden biktim inanin:))anladimki hic bir zaman kesin tarih yok. sabrin sonu selamettir deyip bekliyorum hala.

    istanbula neredeyse 3 yildir yolum dusmedi. gittigim zamanda kitabinizi almak isterim. Onumuzdeki bahara insallah. kitabinizda cikmis olmus, bende gelip alayim. Sukur olsun halime. Allahtan tek dilegim kitabinizin cikmasi. Soz keske baska bisey dileseymisim demiyecegim.

    Kantini es gecmek istemem. Hakkinda, sizden olsun baskalarindan olsun, cok olumlu seyler duydum. ah bir yolumu dusurebilirsem ilk isim kitabinizi alip Kantine gitmek olacak.

    En hayirlisi neyse o olsun, iyi gunler dilerim.

    Hatice- Hollanda

    Yanıtla
  82. ifakat

    24 Ekim 2013 ile 14:09

    merhaba, İstanbul’un bende hep acı hatıraları vardır ve her nedense yaz bile olsa her gelişimde hava kapalıdır ve yağmur yağar:( Ama bu yazıyı okuduktan sonra içimden kitap çıkınca alıp, imzalatmak için gelesim geldi. Sevgiler,

    Yanıtla
  83. gokish

    29 Ekim 2013 ile 08:13

    valla bu yaziyi okuduktan sonra aldim solugu Kantin’de, hemen bir krema ve humus’tan kaptik esimle ama bizden saniye degil yani salise demek lazim, onumuzden giren bayan son eksili mayali ekmegi almazmi? kalakaldik oylece, hazir yemekler tukenmisti lakin gozum sogan marmeladinda kaldi, anlayacagin Kantin tekrardan bizi bekler 🙂 super bi yaziydi, tesekkurler ve lutfen arayi bu kadar acma, tarif verme, belki bunca ugrastan kitabin icin daral gelmistir vs vs ama ne biliyim kus yaz, bocek yaz, cicek yaz, gene de sesini duyalim 🙂

    Yanıtla
  84. CEREN

    29 Ekim 2013 ile 11:04

    bu kadar güzel anlatılabilirdi ancak… gerçekten çok büyük bir emek. ama nasıl sabırsızım nasıl bekliyorum heyecanla o kitabı. anneme hala ve teyzelerime tüm sevdiklerime armağan olarak götüreceğim. böylelikle çektiğin acıların karşılığını maddi olarak belirtmiyorum satılan kitap adedini gördüğünde alacaksın. sabır ve kolaylık diliyorum. en güzel tarifleri bekliyorum. bu kitap bitsin bir yenisini hayal ediyorum. ve kitap sürecinde eksik kalan blog tarifleri için affediyorum sizi.

    Yanıtla
  85. Özge

    29 Ekim 2013 ile 14:32

    Merhaba,

    Öncelikle çok geçmiş olsun, umarım bir an önce biter kitabınız.

    Tam benim de kendimi işlerim yüzünden yırtmak istediğim gün aklıma geldi şu blog, kitapla ilgili yazdıklarınız yalnız olmadığımı gösterdiğinden ötürü bana büyük moral verdi. Tabii yeni yazı gördüğüme de ayrıca sevindim.

    Yine yazdığınız ve paylaştıklarınız için teşekkürler. Yeni yazıları ve Kantin’in eksiği neymiş öğrenmeyi dört gözle bekliyorum ^_^

    Yanıtla
  86. munevver

    29 Ekim 2013 ile 21:52

    dükkanın hayırlı olsun

    Yanıtla
  87. Arzu

    30 Ekim 2013 ile 14:38

    cenk kitapta merak ettiğim bir şey var, tarifleri birebir yaptığımda güzel sonuçlar alıyorum tamam ama ben mutfağın kimyasını da merak ediyorum. Yani neden bazen kabartma tozu kullanır ama bazen karbonat kullanılır, tuz eklenir gibi gibi.. kitabında bu tarz bilgiler olacak mı? merakla ve sabırla bekliyorum, lütfen yayım tarihini önceden söyle ki kitapçımıza erken sipariş verelim 🙂 biter falan ikinci baskıyı bekleyemem valla!

    Yanıtla
    • Cenk

      30 Ekim 2013 ile 17:20

      Arzu – Evet, bu tip bilgiler olacak ama bir ders kitabı gibi düşünmeyin; yeri geldiğinde aralara serpiştirdim. Tarih belli olur olmaz buradan duyuracağım. İlginize teşekkürler!

      Yanıtla
  88. EDA

    30 Ekim 2013 ile 15:20

    merhaba,pazar günü San Francisco’yu da içeren 2 haftalık bir ABD seyahatinden döndük. Sizin ve Şemsa hn.ın yazıları sayesinde Tartine Bakery ve Bi-Rite’ı keşfetme şansına ulaştık, özellikle bi-rite’da kendimizi kaybediyorduk, Pizzeria Delfina’yı da bulduk tabii ama ne yazık ki deneyecek zaman/ midede yerimiz olmadı. son olarak 2 paket Blue Bottle kahvemizi de aldık. çok teşekkür ederiz. bu arada biz de Hog Island Oyster’ın istiridyelerine bayıldık,aklınızda olsun.

    Yanıtla
    • Cenk

      30 Ekim 2013 ile 17:22

      Eda – Afiyet olsun. Tavsiye için teşekkürler.

      Yanıtla
  89. şahika

    30 Ekim 2013 ile 16:01

    Neredeyse unutmuştum! Nasıl olsa Cefa Fernando güncellenmiyor diye bloguna bakmayı da, kitabını da.. Neyse ki aklıma düştü. Kitabı merakla bekleyenlerdenim. İlk alanlardan olmak için 🙂

    Yanıtla
  90. hatice

    30 Ekim 2013 ile 16:04

    Kitabın için her ne kadar biz de sabırsızlanıyor olsak da blog yazılarına bu kadar ara vermen haksızlık.20 defa falan açıp ekşi mayalı simit tarifine ekşi ekşi bakmışimdır.Hatta bazen ne kadar tembel olduğunu söylersin ya,kondurmazdım,onu bile düşündüm.Gerçi senin tembelik dediğin şey mükemellik çabanı abartmandandır.Rica ediyorum kendine gel!

    Yanıtla
  91. figen

    30 Ekim 2013 ile 20:29

    Emeğinize sağlık, bugüne kadar hiç yemek kitabı almamış olan bendeniz sizin kitabınızı sabırsızlıkla bekliyorum…
    E artik bir imza günü de düzenlersiniz :-)sevgiler

    Yanıtla
  92. Pamuk

    31 Ekim 2013 ile 00:22

    Cenk Bey
    Çocuğunuzun olmadığı belli…
    Olsaydı o cümleyi asla yazmazdınız!

    Yanıtla
  93. mehtap

    01 Kasım 2013 ile 13:54

    işinizi bu kadar özenle yapabilmeye çalışmayı anlarım ama içinden çıkmadığınızı anlattığınız yaptığınız ilk paragraftaki karşılaştırmalarınız hiç okumamış sayıyorum kendimi. hele dondurmayı kaşıklayamamak kolunuz ve varsa ki olduğunu sanmıyorum çocuğunuzdan da değerliymiş izlenimi berbarttı.

    Yanıtla
    • Cenk

      01 Kasım 2013 ile 16:13

      Pamuk, mehtap – Sanırım ardından gelen paragraftaki ilk cümle gözlerinizden kaçmış. Yazar saçmaladığının farkında.

      Yanıtla
  94. ayfer

    01 Kasım 2013 ile 19:02

    Meraba Cenk Bey kitabınızı sabırsızlıkla bekliyorum.Muhteşem tarifler ellerinize sağlık.

    Yanıtla
  95. Pelin

    02 Kasım 2013 ile 13:51

    Yazıyı okurken doktora tezimi yazdığım zamanlar geldi aklıma ve içim daraldı. Allah yardımcınız olsun, zor bir dönem. Fakat hocalarımın bana söylediği bir şeyi ben de size hatırlatayım: mükemmel iyinin düşmanıdır. Bu kadar emek verilen bir kitap aslında hiçbir zaman gerçekten bitmez ama bir noktada artık terk etmek gerekir 🙂 Kolaylıklar dilerim.

    Yanıtla
  96. Belma

    06 Kasım 2013 ile 14:49

    Varsın blogunuz boş kalsın, varsın biz bekleyelim, yeter ki kitabınız çıksın. Sabırsızlıkla bekleniyor. Bu acı günlerin meyvesi çook tatlı olacak.

    Yanıtla
  97. aylin

    06 Kasım 2013 ile 16:55

    Benim en büyük tutkularımdan biri yemek kitaplarına bakmak. Benim en önem verdigim şeyler ilk önce resimler tabii ki sonra da bazı yazarların tariflerın önüne yazdıkları küçük anekdotlar. Yazarların neden o tarifi seçtiğini
    o tarifi nasıl buldukları ya da o tarifin onlar için anlamını yazdıkları giriş yazıları bazen tarifin bile önüne geçiyor o kadar hoşuma gidiyor. Bir de farkettim ki bazı kitaplar ne kadar güzel olursa olsun içimden o kitaptaki tarifleri uygulamak gelmiyor. Bazı kitaplar ise beni sanki mutfağa itiyor. Örneğin herhalde yüzlerce tavuk suyu tarifi okudum ama ancak Heston’un at home adlı kitabında tavuk suyunu düdüklü tencerede yapma önerisini okuyunca kendimi sabahın köründe tavuk almak için marketin önünde buldum.Sizin kitabınızın benim üzerimde nasıl bir etkisi olacak çok merak ediyorum doğrusu. Eğer kitabinız narlar bitmeden çıkarsa kesin yapmak istediğim bir tarif var. O da nar reçeli. Ne diyim artık kısmet.

    Yanıtla
  98. NİLÜFER

    07 Kasım 2013 ile 20:58

    Zaman ayırdığın için teşekkür ederim.Size kolay gelsin

    Yanıtla
  99. Leyla Şeyhoğlu

    08 Kasım 2013 ile 21:45

    Çıkacak kitabınızı merakla bekliyorum.Bu kadar titiz çalışmanızın sonucu eminim kitabınız kendine özgü,farklı bir eser olacak.Sağlıklı,huzurlu günler dilerim.

    Yanıtla
  100. ayca

    09 Kasım 2013 ile 13:18

    Selam ilk öncelikle muhtasem tarifler için teşekkürler
    Benim bu aralar favorim cikolatali sufle cildirmis gibi disaridan alip tuketiyorum sonra kendim yapmak istedim ve tabiki cafe Fernando da aradim ama bulamadim sufle tarifin varsa paylasirmisin

    Yanıtla
    • Cenk

      10 Kasım 2013 ile 14:31

      seray – Size de kolay gelsin!

      ayca – Maalesef yok.

      Yanıtla
  101. seray

    09 Kasım 2013 ile 19:06

    beni oracle sertifika sınavları seni de bu kitap yedi bitirdi cenk. motivasyon turları filan atıp geliyorum parktan, çalışmaya devam, sonra bi ara sitene giriyorum bazen ayyy aynı kasvetli fotoğraf (simitle de az yaşamadık 🙁 ), içim daha bi bayılıyo, fil oturdu kalbime böyle onunla geziyoruz…

    Yanıtla
  102. Sevecen

    10 Kasım 2013 ile 18:40

    Yeter artık çıkar kitabı 🙂 yeni evlenen arkadaşlarıma en güzel düğün hediyesi senin muhteşem tariflerini vermek olacak 🙂

    Yanıtla
  103. ayfer

    10 Kasım 2013 ile 23:33

    Meraba Cenk bey kitabınızın tarihi belli olmadımı dört gözle bekliyorum.yeni tarifler olacaktır umarım.şimdiden ellerinize sağlık.

    Yanıtla
    • Cenk

      12 Kasım 2013 ile 12:17

      ayfer – Henüz belli olmadı. Kitaptaki tariflerin hemen hemen hepsi yeni.

      Yanıtla
  104. jülide

    11 Kasım 2013 ile 10:04

    Kitap için bol şans ve kolaylıklar dilerim yeni konularla akıcı keyfli yazılarınızı beklemekteyim:) Ufkumuzu açıyorsunuz,sevgi saygılar….

    Yanıtla
  105. hande

    14 Kasım 2013 ile 15:23

    pastalara keklere yemeklere olan ilgime rağmen alacağım ilk yemek kitabı olacak:) sabırla bekliyorum her bir satırını…

    Yanıtla
  106. hakan

    16 Kasım 2013 ile 11:57

    Cenk bu doğum günümde de arkadaşlarıma hediye olarak senin kitabını sipariş veremedim..:)
    Mahalle baskısı yapmak işe yarar mı ?? Aldığım kaçıncı yemek kitabı oldu gözüm kitapçıda sürprizle karşılaşır mıyım diye etrafı arayıp duruyor…Merak içindeyim….Bekletme artık..Ankaradaki imza gününde ilk sırada görüşmek dileğiyle….

    Yanıtla
    • Cenk

      16 Kasım 2013 ile 14:15

      hakan – Az kaldı. Tasarım, son okuma, düzeltme, vs. gibi aşamalardayız. Tarih belli olur olmaz blogdan duyuracağım. Görüşmek üzere.

      Yanıtla
  107. Cenk

    16 Kasım 2013 ile 15:41

    aylin – Ben de sizin gibi düşünüyorum. Kitapta her tarifin öncesinde bazen kısa bazen uzun bir yazı muhakkak olacak. Umarım sizde mutfağa girme isteği uyandırırım.

    Yanıtla
  108. Selin

    20 Kasım 2013 ile 09:34

    Cenk, seneye bir ege koyunde otoban uzerinde acacagim organik kafe -market icin kitabini sabirsizlikla bekliyorum. Senin tariflerin yapilacak mutfagimda.
    Su anda raw cooking kurslarina basladim, umarim seninde hosuna gidecek bir konsept hazirlamayi basarabilirim.
    Seneye bodruma, marmarise giderken ugrayacagin bir nokta olsun benim kafem.

    Yanıtla
    • Cenk

      20 Kasım 2013 ile 09:56

      Selin – Elbette. Şimdiden başarılar dilerim.

      Yanıtla
  109. esra

    20 Kasım 2013 ile 23:30

    Cenk bey kitabinizi bekliyorum alinacaklar listemde,umarim bir gun baba olursunuz:)))

    Yanıtla
  110. Tuğçe

    22 Kasım 2013 ile 15:05

    Merhaba Cenk,
    Kendini bu kadar yıpratma eminim çok başarılı olacaksın kitabını dört gözle bekliyoruz.Kendine iyi bak sevgilerle.

    Yanıtla
  111. kurabiyekokuyor

    22 Kasım 2013 ile 16:04

    çıksın artık bu kitap…kitabı da yeni tarifleri de artık hemen istiyoruzzz…

    Yanıtla
  112. yasemin

    25 Kasım 2013 ile 22:01

    Bu titizlikle senin evlenmeni helede bir çocuğun olduğunda neler yapacağını düşünemiyorum, eminim kılı kırkbin kere yararsın.Yeter bu kadarda inceleme artık koyver gitsin, hayat kısa kendini bu kadar hırpalama:)Eminim senin yazdığın kitap süper olacak.Kusursuz olmanın sonu yokki:):):)

    Yanıtla
  113. beyda

    25 Kasım 2013 ile 22:34

    Kitaba gösterdiğiniz bu efsanevi özen, biz okuyucularınıza verdiğiniz değerin yansımasıdır. Müthiş bir emek örneği, gerçekten çok duygulandım çünkü çok ozensiz işlerle karşılaşıyoruz bu yaptığınız herkes için çok önemli bir örnek. En basitinden ben bir kkek yaparken yumurta beyazlarını ayrı çırpmama ya da üstünü süslemek için makyaj fırçalarımla (kesinlikle hijyenik :)) gece boyunca uğraştığım da amaaaan saçmalama alt tarafı bir kek diyen çok sevgili yakınlarıma kitabınızı hediye edeceğim. Iyi ki varsınız.

    Yanıtla
  114. rana

    26 Kasım 2013 ile 19:35

    yazılarını okumayı çok özlemişim ama üzüldüm inanın halinize nasıl bir mükemmeliyetçilik bu ya…
    kitabınızın çıkmasını dört gözle beklemek bir yana imza günleriniz olacak ve ben imza gününüze geleceğim diye cafefernando tatlıları tadında hayaller kuruyorum…

    Yanıtla
  115. Esra

    26 Kasım 2013 ile 21:35

    Ne kadar guzel bir şeyle karşılaşacağız , emeginizin karşılığı eminim cok cok guzel ve süprizli olacak.Kolayliklar Allah yardımcınız olsun

    Yanıtla
  116. aylin

    27 Kasım 2013 ile 16:41

    Merhabalar tariflerinizi surekli deniyorum.Size sormak istedigim bazi bazi kitaplarda condensed milk ve caramel spread kullaniliyorhangi markalari onerirsiniz Ben suan egitim icin Kanada da yasiyorum yardimci olursaniz sevinirim.Tesekkurler,sevgiler

    Yanıtla
    • Cenk

      28 Kasım 2013 ile 11:03

      aylin – Kanada’daki markaları bilemiyorum ama Nestle’nin condensed milk’i olması lazım. Caramel spread konusunda bir fikrim yok.

      Yanıtla
  117. Muazzez

    27 Kasım 2013 ile 16:42

    Bana deseler ki Cafe Fernando (Cenk Bey:) kitabı bitirecek, ama senin her öğün yemeğini ve onun yerine işlerini yapman gerek. Yapardım herhalde !

    Yanıtla
    • Cenk

      28 Kasım 2013 ile 11:02

      Muazzez – Eksik olmayın 🙂 Kitap bitti sayılır. Biraz daha sabır.

      Yanıtla
  118. Meral

    29 Kasım 2013 ile 23:07

    Rüyamda kitabınızın çıktığını ama şifreli olduğunu, açamadığımı, sizin de şifreyi okuyucunun/ kullanıcının deneyerek bulmasını istediğinizi öğreniyorum. Evden hışımla çıkıp sizi bir kitapçıdaki imza gününüzde buluyorum. Size “bu kadar bekledik, bu şifre de nerden çıktı? Yeter gaaariii! ” diyorum. Kitap açılıyor. Şifreyi bulduğum için beni tebrik edip – şifre yeter gari- kimsenin bilmediği , halen hazırlamakta olduğunuz ” Cenk’in Kurabiyeleri” kitabından iki tarif veriyorsunuz. Gecikme ve şifre için sizi affediyorum. İşte böyle bir rüyaya neden oldu bu kadar beklemek……

    Yanıtla
    • Cenk

      01 Aralık 2013 ile 21:56

      Meral – Sonunda bu da oldu. Kabusunuz olduğum için kusura bakmayın 🙂 Az kaldı!

      Yanıtla
  119. nasiba

    01 Aralık 2013 ile 01:12

    iyi geceler Cenk bey nasılsınız?nasıl gidiyo yazarlık kitap hazırmı:)size bişey soracaktım kakao karamelli kurabiye tarifi var sizin sitede ama karamel tarifi yok galiba yoksa benmi bulamadım zamanınız varsa sizi meşkul etmiceksem verebilirmisiniz ltf?zamanınız yoksada anlarım.bu aralar cok yogun çalıştıgım için size uzun bir süre yazamaya bilirim şimdiden yeni yılınızı kutlarım sevdiklerinizle mutlu huzurlu bir yıla başlangıç yapmanızı ve tüm yılınızın aynı güzellikte geçmesini dilerim.sevgiler.

    Yanıtla
    • Cenk

      01 Aralık 2013 ile 21:52

      nasiba – İyi geceler. Kitap hazır. Artık geriye sayfa düzenleri, baskıya hazırlık, vs. gibi işler kaldı. Karamel tarifi yok, doğru ama yanlış hatırlamıyorsam yorumlarda bazı okurların tavsiyeleri var. Maalesef şu sıralarda bir tarif yazmak için vaktim yok. Yorum kısmını incelemenizi rica edeceğim. Güzel dilekleriniz için teşekkürler. Ben de sizin yeni yılınızı şimdiden kutlarım.

      Yanıtla
  120. AYŞE

    04 Aralık 2013 ile 11:32

    YAŞASINNNNNN. BASKI NE KADAR SÜRER ACABA

    Yanıtla
    • Cenk

      05 Aralık 2013 ile 16:15

      Ayşe – Baskı en az 2 hafta sürecektir ama onun öncesinde yayınevi tarafından okuması yapılacak, hatalar düzeltilecek, ben son okumasını yapacağım, dizilecek, bir daha okuyacağım, kağıt ve diğer ayrıntılara karar verilecek, vs.

      Bengü – Bu riski alamayacağım. Yeter ki siz isteyin, elbette yazarım.

      Özge – Teşekkürler! Az kaldı.

      Yanıtla
  121. Bengü Zorgör

    04 Aralık 2013 ile 11:45

    Ne malum? Hayır yani ne malum? “Hazır da düzenliyorum” falan fıstık. Nereden bileceğiz? Hani ispatı, delili? Ya hepsi bir illüzyonsa? O zaman ne olur halimiz? Bir “sneak peak” fotoğraflı yazı yazıp da hazırlığı göstermezseniz inanmam, hakkımı da helal etmem. Şu blogosferde kul hakkıyla kalırsınız, kekiniz kabarmaz ömrü billah!

    Yanıtla
  122. Ozge

    04 Aralık 2013 ile 21:28

    Kitap Hazir mi dedin Cenk :)))))))))) aman allahım dedim ben.

    Yanıtla
  123. zuhal

    09 Aralık 2013 ile 10:01

    Ağlamak istiyorum..Bugünleride gördük çok şükür!Ab ye vizesiz giriş,dünya kupasında final oynamak,erouvision da birincilik gibi bir sevince eşdeğer,valla abartmıyorum:)

    Yanıtla
  124. derya

    10 Aralık 2013 ile 12:06

    SÜPER BİR HABER BU, HERGÜN BAKIYORUM SİTEYE YENİ BİŞEY VARMI DİYE, KİTAPTAN HABER BEKLİYORUM DERKEN KİTABIN GÜZEL HABERİNİ ALDIK, SABIRSIZLIKLA RAFLARDA GÖRMEYİ BEKLİYORUM ŞİMDİ DE, ELİNİZE, EMEĞİNİZE SAĞLIK, SİZİN KİTAP HAZIRLARKEN GÖSTERDİĞİNİZ İTİNA TÜM YAZARLARA DA ÖRNEK OLSUN.KOLAYLIKLAR DİLİYORUM.

    Yanıtla
  125. EvrenŞ.

    10 Aralık 2013 ile 14:32

    Cenk Bey,yemek yapmaya hevesli ama korku ve tembellikten sanırım bir sonraki yaşamıma erteleyen 🙂 45 yaşında biri olarak söylemeliyim ki blogunuzu keşfetmek bu yaşamımda da mutfağa girmeye özendirdi.’Maş Piyazı’ndan başladım,belki makarna ve omlet dışında elimden bir şey yememiş olmalarından ya da gerçekten güzel olduğundan çok beğendiler tadanlar,meğer ne güzel bir şeymiş insanın pişirdiği yemeğe övgü düzülmesi.Kendimi geç kalmış hissediyorum biraz ama zararın neresinden dönülse kardır derler değil mi?Bugün de ‘Mercimekli Havuç Salatası’nı deneyeceğim.Belki yıllar alacak ama umarım bir gün ‘Dantel Giymiş Brownie’yi yapacak cesareti bulurum.İçimdeki aşçıyı uyandırdığınız için teşekkürler,yaşamınız yediğiniz en güzel yemek kadar doyurucu olsun.Şunu da söylemek isterim,edebiyat tadı var yazılarınızda,yemekle ilgilenmeseydim de severek okurdum.’De’leri ‘mi’leri ‘ki’leri yanlış kullanıp,eleştirildiklerinde “zarfa değil mazrufa bak” diyenler var ya,onlara ders olarak blogunuz hatmettirilmeli.İkisi bir arada olabiliyor. 🙂
    Sevgiler,başarılar

    Yanıtla
    • Cenk

      12 Aralık 2013 ile 17:00

      EvrenŞ. – Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Tariflerden korkmadığınız sürece her şeyi yapabileceğinize emin olabilirsiniz. Brownie’yi de gözünüzde büyütmeyin. “Altı üstü erimiş çikolata gezdireceğim üzerine…” diye bakarsanız işiniz kolaylaşacaktır.

      Yanıtla
  126. ayşe

    11 Aralık 2013 ile 17:35

    cenk bey.yeni yazınızı bekliyoruz artık kaç ay geçti diğer yazılarınızı ezberledik…kitap için tebrikler:)

    Yanıtla
  127. sare

    16 Aralık 2013 ile 00:09

    Merhaba.
    Artık bakmayı bırakmıştım.
    Bir bakayım dedim bir haber var mı diye, ooo… çok olmuş.
    Bekliyoruz sabırla, merakla…
    Kolaylıklar dilerim.

    Yanıtla
  128. Nesrin Kadıoğlu

    16 Aralık 2013 ile 12:25

    Cenk Bey Merhaba,
    “Şu tarihte kitabımı şuralardan temin edebilirsiniz” cümlesini okumak isteyen biri daha var..
    Artık bekletmeyin bizleri….
    Şimdiden tebrikler.. Bunca yıllık emek eminim ki harikalar yaratmıştır…

    Yanıtla
  129. Sevinç

    17 Aralık 2013 ile 15:36

    Günde 3 öğün siteye uğrar oldum. Şikayet değil asla , heyecan ve merakla müjdeli haberi bekliyorum/ bekliyoruz 🙂 hayatınızdaki herşeyin inanılmaz bir şekilde yolunda gitmesini diliyorum. Kolay gelsin 🙂

    Yanıtla
  130. Sevil

    18 Aralık 2013 ile 12:14

    Cenk Bey, İçimde mutfak aşkı ve yeni tatlar üzerine bir istek hep vardı. Sonra, şimdi hatırlayamadığım bi şekilde sitenizi keşfettim. Okudum, denedim, yaptım ve sonuçtan hep memnun kaldım. Ve “neden profesyonel olmayayım ki? ” dedim. Şimdi profesyonel pasta ve ekmekçilik kursum bitmek üzere. Ha, bu maili niye yazdım ? Sitenizde geçirdiğim zaman, okuduklarım, tarifler, yaptıklarım, verdiğiniz püf noktalar öyle çok işime yaradı ki okulda, vesile ile teşekkür etmek istedim. Belki farkındasınız belki değil, profesyonel olma yolunda ilerleyenler için de çok tatmin edici, hazıra konduran, “yuppi bunu cafe fernando’dan biliyorum ben” dedirten bi site sahibisiniz. Bilin istedim 🙂

    Yanıtla
    • Cenk

      19 Aralık 2013 ile 11:58

      Sevil – Çok teşekkür ederim. Kariyerinizde başarılar dilerim.

      Yanıtla
  131. Esra İnal

    25 Aralık 2013 ile 06:22

    Gerilim arttı iyice. Müthiş sonu sabırsızlıkla bekliyoruz. Bir sonraki yazı(bu kadar geciktiyse) kitabım çıktı alabilirsiniz 3-2-1 BAŞLA!!! müjdesi olarak gelecek diye düşünüyorum.

    Yanıtla
  132. ceren

    26 Aralık 2013 ile 09:54

    Cenk bey kitap çıktı mı ? belki de şu anda raflara konuluyordur… okuyanusun sitesine girip bakmak gerekli. ne olur çıktı dyin…yılbaşı tariflerimi oradan bakıp yapayım. kitap kaç sayfa bari onu söyleyin

    Yanıtla
    • Cenk

      27 Aralık 2013 ile 17:03

      ceren – Hayır, maalesef çıkmadı. Bir sonraki yazıda gelişmelerden bahsedeceğim. Kaç sayfa olduğunu kitap dizilmeden söylemem güç.

      Esra İnal – Keşke. Maalesef o yazıya biraz daha var.

      Yanıtla
  133. Evren

    30 Aralık 2013 ile 14:47

    Köşkte kim bilir ne hummalı bir yılbaşı hazırlığı vardır… 2014 senin yılın olsun, kitabın evlerimizdeki yerini bulsun. sevgiler…

    Yanıtla
  134. hiveran

    30 Aralık 2013 ile 20:04

    Merhabalar. Her doğum sancılıdır. Kitabınızı da öyle düşündüm. Sonucun çok güzel olacağına inanıyorum. Sitenizi ziyaret ettiğimde, çok değerli bir dostumla görüşmüş gibi hissediyorum kendimi. Yüreğinize sağlık, iyi seneler diliyorum.

    Yanıtla
  135. Selin

    31 Aralık 2013 ile 07:17

    Cenk Merhaba,
    2014 un en iyi haberi kitabina ulasmak ve benim hayalini kurdugum cafemde senin tariflerini pisirmek olacak.
    Kafe dedigime bakma, ucretsiz:) Ben yapip pisirip koyuyorum rafa ailem icin kendim icin gelen misafirlerimizde tadiyor.
    En begenileni ise korova kurabiyelerin.Simdilik.
    Hikayem ise:http://www.cevizhane.org/

    Yanıtla
  136. Rumeysa

    01 Ocak 2014 ile 20:14

    Sanırım benim gibi pek çok Cafe Fernando okuyucusu bir yılbası sürprizi yaparsınız ve kitap şu şu tarihte çıkıyor diye bir yazı yayınlarsınız diye bekledi ama beklentimize ulaşamadık 🙁 Neyse ki sadık okuyucular olarak ne kadar mükemmeliyetçi olduğunuzu ve tüm beklentilerimizi karşılayacak bir kitap olması için gerçekten çok çalıstıgınızı biliyoruz. Tüm yaptıklarınız ve yapacağınız herşey gerçekten çok emek ve vakit isteyen şeyler. Size ve kitap üzerinde çalışırken size yardımcı olan ve büyük bir sabırla yeni tariflerinizi ve kitabınızı bekleyen herkese iyi seneler 🙂

    Yanıtla
  137. Cenk

    03 Ocak 2014 ile 11:23

    Evren – Köşkte hummalı bir yılbaşı hazırlığı vardı ama maalesef bu sene katılamadım. Güzel dileklerin için çok teşekkür ederim. Geçmiş yeni yılını kutlarım. Sağlık, huzur ve mutluluk dilerim.

    hiveran – Teşekkürler.

    Selin – Hayırlı olsun! Herkese afiyet olsun.

    Rumeysa – Ben de öyle umuyordum ama olmadı. Hayat… Her işte bir hayır vardır diyorum. Çok teşekkür ederim. Size de iyi yıllar.

    Yanıtla
  138. Murat AVCIOĞLUI

    04 Ocak 2014 ile 13:38

    merhaba,

    amazon’dan sureklı yemek kıtapları alıyorum…bazı kıtapları baskalarıyla change etmek istiyorum.emınım baskalarının da benden almak ıstedıklerı kıtaplar vardır mutlaka.nasıl bır yontem onerırsınız yada second hand satacabılecegımız bır yer var mı ?

    tesekkurler

    Yanıtla
    • Cenk

      08 Ocak 2014 ile 13:40

      Murat Avcıoğlu – Sahaflara satmayı deneyebilirsiniz. Internette de bazı forumlar olabilir. Maalesef fazla bilgim yok.

      Yanıtla
  139. Rumeysa

    10 Ocak 2014 ile 22:07

    Eh o zaman yeni bir tarif bizi biraz yatıştırıp teselli edebilir belki ne dersiniz? 😉

    Yanıtla
  140. ayse

    13 Ocak 2014 ile 11:17

    merhaba Cenk,

    cumartesi seni markette gördüm.Öyle bezgin görünüyodun ki..Blog ve kitabı soracaktım vazgeçtim.

    Yanıtla
  141. Rose

    13 Ocak 2014 ile 20:01

    Cenk bey,
    Bugün gazetede tesadüfen bir ölüm ilanı gördüm.
    Babanızın mekanı cennet olsun, size ve ailenize sabırlar diliyorum.
    Yakın bir zamanda bu duyguyu yaşamış biri olarak ruh halinizi çok iyi anlıyorum, bu boşluk hiç dolmayacak ama hayat devam ediyor…
    Başınız sağ olsun.

    Yanıtla
    • Cenk

      15 Ocak 2014 ile 07:50

      Ayşe – Zor bir gündü. Kendimde olduğum bir günde karşılaşmak dileğiyle…

      Rose – Tekrar çok teşekkür ederim. Sizin de başınız sağ olsun.

      Yanıtla
  142. aylin

    15 Ocak 2014 ile 12:21

    Ah bu acıyı bilirim.Anneninize sıkı sarılın.
    Sevgiler.
    Aylin

    Yanıtla
    • Cenk

      15 Ocak 2014 ile 19:07

      aylin, Fulya, Ayşe – Teşekkür ederim. Siz de sağ olun.

      Yanıtla
  143. Fulya

    15 Ocak 2014 ile 13:06

    Basiniz sagolsun, cok uzuldum

    Yanıtla
  144. AYŞE

    15 Ocak 2014 ile 14:08

    başınız sağ olsun çok üzüldüm gerçekten

    Yanıtla
  145. yasemin

    15 Ocak 2014 ile 18:03

    Cenk bey başınız sağolsun, mekanı cennet olsun İnşallah.

    Yanıtla
  146. Sevinç

    15 Ocak 2014 ile 22:54

    Gerçekten çok üzüldüm, başınız sağolsun. Mekanı cennet olsun.

    Yanıtla
  147. Meriç

    16 Ocak 2014 ile 09:47

    Cenk, cok uzuldum basiniz sag olsun. Boyle durumlarda yazarak kendini ifade etmek zor, sabir diliyorum.

    Yanıtla
  148. Berna

    16 Ocak 2014 ile 17:09

    Başınız sağolsun 🙁 Sabırlar diliyorum..

    Yanıtla
  149. Selin

    17 Ocak 2014 ile 16:54

    Seninle ozdeslestirdigim lotus biskuvisine bugun kavustum ve heycanla blogunu actim, tesekkur etmek icin. Herkese anlatmistim cenkin babasinin vazgecilmez biskuvisi diye.
    Basin sagolsun Cenk.
    Cok uzuldum.
    Ates dustugu yeri yakiyor sonucta.
    Ne denebilir…

    Yanıtla
  150. Cenk

    17 Ocak 2014 ile 18:39

    Sevinç, Meriç, Berna, Selin – Teşekkür ederim. Sizler de sağ olun.

    Yanıtla
  151. Zehra Kalafat

    17 Ocak 2014 ile 20:39

    Kitap çıkmıştır inşallah diye bakmıştım siteye..Çok üzüldüm okuyunca. Başınız sağolsun Cenk Bey. Allah size ve ailenize sabır versin. Mekanı cennet olsun babanızın.

    Yanıtla
  152. ozlem

    19 Ocak 2014 ile 19:05

    Basiniz sagolsun..

    Yanıtla
  153. nasiba

    20 Ocak 2014 ile 01:40

    CENK BEY BASINIZ SAGOLSUN ALLAH MEKANINI CENNET EYLESIN.ACINIZI SIZINLE PAYLASYORUZ ALLAH SIZE VE YAKINLARINIZA GUC VERSIN.

    Yanıtla
  154. Aylin isik

    20 Ocak 2014 ile 07:41

    Basiniz sag olsun

    Yanıtla
  155. emelll

    20 Ocak 2014 ile 10:38

    Cenk,
    yorumlara bakmak geldi aklımda son zamanlarda neler yaptığını belki görebilirim diye ama üzücü haberle karşılaştım. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun babanın…

    Yanıtla
  156. Dilek

    21 Ocak 2014 ile 11:12

    Kitabın durumunu öğrenmek için yorumlara baktığımda gördüm. Başınız sağolsun, allah sabrını verir inşallah

    Yanıtla
  157. pisi

    21 Ocak 2014 ile 13:57

    Siteye son zamanlarda her gün girip bakar olmuştum. Kitaba ilişkin bilgilere ulaşayım diye yorumlara da baktığımda babanızın vefat haberini öğrendim. Allah size ve ailenize uzun, sağlıklı, bir arada geçireceğiniz günler versin. Sabırlar diliyorum. Babanız huzur içinde yatsın.

    Yanıtla
  158. Meral

    21 Ocak 2014 ile 21:57

    Allah sabır versin, huzurla ışıklar içinde yatsın.

    Yanıtla
  159. öznur

    22 Ocak 2014 ile 12:40

    merhaba ;
    uzun yıllardır takip ediyorum sizi bugüne kadar hiç yorum yazmadım ama tak,p ettiğim blogerlar arasında tariflerini deneyip yanıldığım pişman olduğum tarifler oldu ama sizin sayfanızdan deneyip olmadı dediğim hiç bir tarif yok.Sabırsızlıkla kitabınızı bekliyorum çıksın artık.Yeni denmeler yapabilelim.

    Özellikle güzel bir cheesecake ve 20 aylık oğlum için top kek tarifi istiyorum.

    mutlu ve mutfak dolusu bir hayat dilerim.

    Yanıtla
  160. Gulcan

    22 Ocak 2014 ile 15:20

    Siteyi uzun zamandir, sanki bakarsam seni kitap hazirligi icinde rahatsiz ederim dusuncesiyle kontrol etmiyordum. Yorumlardan uzucu haberi ogrendim ve gozlerim doldu. Sen ve babanla hayatta daha once hic yuz yuze karsilasmamis olsam da sizleri karsilastigim diger insanlardan sanki daha iyi taniyormuscasina cok uzuldum. Kolilerle yolladigi meyveleri, yurtdisina ilk gittigimde arayip buldugum lotus biskuvileri ve yazilarinin satir aralarinda hissettirdigi baba sevgisini hic unutmayacagim. Mekani cennet olsun babanin..

    Yanıtla
  161. Muge

    22 Ocak 2014 ile 20:53

    Sessiz takipcilerindenim. Tarifler filan degil sadece ufacik ekrandan bile yansiyan bircok ozelliginle cok sevdim seni. Basin sagolsun Cenk. Allah sabir versin.

    Yanıtla
  162. hülya

    23 Ocak 2014 ile 16:55

    keşke yıllardır takip ettiğim sitene ilk yorumumu bu sebeple yazmasaydım .Sana ve ailene sabırlar diliyorum ,başın sağolsun.

    Yanıtla
  163. tuba efe

    23 Ocak 2014 ile 18:39

    Basin sagolsun yazmak istiyorum devam edemiyorum… Ben ne
    Yazik ki hem annemi hem de babami yillar once kaybettim.
    Sabir diliyorum…

    Yanıtla
  164. Cenk

    23 Ocak 2014 ile 19:24

    Herkese tekrar çok teşekkür ederim. Eksik olmayın. Sizler de sağ olun.

    Yanıtla
  165. seda

    24 Ocak 2014 ile 13:02

    Başınız sağolsun, Allah rahmet eylesin. Çok dua edin ona ve iyi biri olarak yaşamınızı sürdürmeniz ona da fayda saglayacak inşallah. Allah sabırlar versin..

    Yanıtla
  166. Zeynep

    24 Ocak 2014 ile 13:11

    Başınız sağolsun, size ve ailenize sabırlar diliyorum.

    Yanıtla
  167. Ayça Tuba

    24 Ocak 2014 ile 22:54

    Yani haberler var mı diye bakmak istemiştim fakat.. Başınız sağolsun Cenk Bey.

    Yanıtla
  168. melek

    26 Ocak 2014 ile 12:43

    Başınız sağolsun,kalanlara sabır ve sağlık versin!Bende babamı geçen sene bu zamanlarda kaybettim,saygılar…

    Yanıtla
  169. Didem

    28 Ocak 2014 ile 22:02

    Başın sağolsun Cenk, kitabınla ilgili birşey bulurum umudu ile bakıyordum yorumlara…Hayat !!!! Babanın Mekanının cennet ruhunun şad olmasını dilerim.

    Yanıtla
  170. Ceren

    29 Ocak 2014 ile 17:18

    Yorumlara bakarken gördüm… Başınızsağolsun, babanızınmekanı cennet olsun

    Yanıtla
  171. Bir takipçi

    29 Ocak 2014 ile 22:39

    Başınız sağolsun

    Yanıtla
  172. Pamuk

    01 Şubat 2014 ile 00:29

    Cenk Bey,
    Genç yaşta babasını kaybetmiş biri olarak yaşadığınız acıyı çok iyi tahmin edebiliyorum. Başınız sağolsun; mekanı cennet olsun. Emin olun zaman gerçekten acıların tek ilacı.

    Yanıtla
  173. gözde yürür

    03 Şubat 2014 ile 01:39

    20 ocak 2014 pazartesi günü akşam saat 5 te kaybettim babamı yoğun bakım kapısından yeni ayrılmıştım 10 dakika olmadan telefon geldi geri dönüş yolunu hatırlamıyorum doktorun kafasını sallaması sadece aklımda. insan babasını kaybedince bi daha hiç çocuk olamayacakmış gibi geliyor.. hani tüm çocukluğum babanla birlikte gitmiş bi daha o çocuklar gibi şen kahkahayı o içtenlikle atamayacakmış gibi… çok zormuş insanın bir an olsun aklından çıkmıyormuş belki bu orumu okuyan başkaları yaranızı daha da kanattığımı düşünebilir ama ben sizi anlarım sizde beni.. allah sizede bizede özlemimizi rüyalarımızda giderebilme şansı versin çünkü ben yaşarken bi hafta görmesem özlemezdim ama şimdi belki de bi daha göremeyeceğimi bilmekten çok özledim meğer baba kelimesi 4 harf iki heceymiş ama çok kocaman bi anlamı varmış meğer insanın babası gözünde yaşı burnunun direğinin sızısıymış yumruymuş boğazdan hiç gitmeyen Allah yar ve yardımcımız olsun…

    Yanıtla
  174. Nurgül

    03 Şubat 2014 ile 13:58

    Allah sabırlar versin..

    Yanıtla
  175. derya

    03 Şubat 2014 ile 14:51

    Yemek kitabının son durumunu öğrenmek için uğradığım sitende üzücü haberi gördüm. Allah sabırlar versin,başın sağolsun ve mekanı cennet olsun sevgili babanın.Söylenecek her sözün yetersiz olduğunu biliyorum, zamandan daha iyi bir ilaç olmadığını da.

    Yanıtla
  176. SERPİL TEKİN

    05 Şubat 2014 ile 14:49

    Sevgili Cenk bende herkes gibi neler yapıyorsun diye sitene bakında üzücü haberi öğrendim. Sabırlar diliyorum… yazdıklarından çok muhterem bir beyefendi olduğu belliydi…mekanı cennet olsun..

    Yanıtla
  177. Mert Ali

    08 Şubat 2014 ile 02:06

    Merhaba kitap nedeniyle yeni yazılarınız azaldığı için bende kitap çıkana kadar eski yazılarınızdan itibaren tekrar okumak istedim ama 2009’dan eski yazılarınıza buradan ulaşamıyoruz, tarifler bölümünden 2006dan beri tüm tarifler açılıyor ama blogunuz 53üncü sayfadan ilerisine gidemiyor Cenk Bey haber vermek istedim.

    Birde hep sondan başlıyor blogunuz aslında bir seçenek ile son sayfaya ulaşıp oradan geri alabilsek böylece maceranızı daha rahat “sondan başa” değil “baştan sona” okuyabilir yeni üyelerde.

    Yanıtla
    • Cenk

      10 Şubat 2014 ile 20:44

      Mert Ali – Uyarınız ve öneriniz için teşekkürler. Bahsettiğiniz hatanın farkındayım. Blogun temasıyla ilgili ve maalesef yaptığım her değişiklikte başka bir şey bozulduğu için uğraşmaya korkuyorum. Şimdilik tarif arşivi sayfasıyla idare etmenizi rica edeceğim.

      Yanıtla
  178. olca

    10 Şubat 2014 ile 15:09

    Başınız sağolsun:( Size bol güç ve sabır diliyorum.

    Yanıtla
  179. esra

    10 Şubat 2014 ile 18:42

    sevgili Cenk başınız sağolsun …allah sabırlar versin…

    Yanıtla
  180. Deniz

    11 Şubat 2014 ile 15:32

    Cenk bey basiniz sag olsun, babanizin mekani cennet olsun.

    Yanıtla
  181. Mihrican

    12 Şubat 2014 ile 11:42

    Merhaba, başınız sağolsun, Allah rahmet etsin babanıza inşaallah
    (Yeni gördüm ve yazmak istedim)

    Yanıtla
  182. mutfak kimyası

    15 Şubat 2014 ile 21:34

    Başınız sağolsun. Zor, çok zor… Tek tesellimiz ölüm yokluk değil, yok olmak değil. Çok şükür ki ruhlar baki. Ve bir gün hepimiz cismen de dirilip sevdiklerimize kavuşacağız.

    Yanıtla
  183. Bahar

    17 Şubat 2014 ile 15:47

    Başınız sağ olsun,allah tüm ailenize sabır versin,ne desek boş…

    Yanıtla
  184. serpil

    18 Şubat 2014 ile 13:11

    uzun zamandır aklımdaydınız bir türlü bakamıyordum sitenize başınız sağolsun Allah sabırlar versin nurlar içinde yatsın babanız..

    Yanıtla
  185. ayşegül

    25 Şubat 2014 ile 14:19

    Merhaba Cenk,

    Bloğunuzun sıkı takipçisi olduğum halde kötü haberi yeni farkettim forumlardan. Kusuruma bakmayın.

    Başınız sağolsun.

    Allah Size ve ailenize sabır versin…

    Yanıtla
  186. satush

    26 Şubat 2014 ile 15:45

    Ben de yeni gördüm. Çok üzüldüm. Allah sabır versin. Sevgiler…

    Yanıtla
  187. suna

    27 Şubat 2014 ile 10:37

    Cenk, basin sagolsun. Sabirlar diliyorum.

    Yanıtla
  188. nasiba

    27 Şubat 2014 ile 23:45

    iyi aksamlar CENK bey nasılsınız?kitabınız hazırmı? sabırsızlıkla bekliyorummmmmm kitabi en kısa zamanda güzel haberler alırız diye umut ediyorum.

    Yanıtla
    • Cenk

      28 Şubat 2014 ile 17:16

      nasiba – Teşekkür ederim. Henüz hazır değil. Belli olunca blogdan duyuracağım.

      Yanıtla
  189. bekaranne

    28 Şubat 2014 ile 17:19

    bir arkadaşıma kitap hediye alcaktım. Çıkmıştır diye düşünmüştüm.
    Başın sağolsun. Allah sabırlar versin.

    Yanıtla
  190. ayşem

    02 Mart 2014 ile 14:15

    hayatımızda olmayan, ama dokunan insanlar vardır.. bu blog ve cenk hayatımıza dokunanlar arasında. merak ediyor, heyecanlanıyor, neler olduğunu öğrenince üzülüyor ve bir foto bir iki satırda olsa cenkten haber için, arsızca beklemeye devam ediyoruz. sevgiler, ümitler ve güzel yarınlar

    Yanıtla
  191. Evren

    04 Mart 2014 ile 16:33

    yazılarını özlemiştim, bir ikisini okudum yeniden, kantin dükkan yazını da, bir kez daha… oradaki “bir daha bu kadar ara vermeyeceğim” sözün üzerine aslında sana sataşmaya gelmiştim sözünü tutmadın diye, yorumlardan yukarı çıkınca fark ettim, sarılıp gidiyorum. yürek nasıl ferah tutulur böyle zamanlarda bilmiyorum, ama umarım bir yolunu bulmuşsundur.

    Yanıtla
  192. Dilara

    06 Mart 2014 ile 05:20

    Cenk, başınız sağolsun. Sitenizle farketmeden benim ve belki bir çok kişinin de hayatına yeni bir yön verdiniz, mutfaktan ne kadar zevk aldığımızı ortaya çıkardınız, küçük ama nitelikli bir şeyin nasıl günümüzü değiştirebileceğini gösterdiniz, tariflerinizle ama en önemlisi yazılarınızla bana 3 senedir okuduğum bölümü bırakıp gerçekten mutlu olduğum şeyi bulduğumdan gastronomi okuma kararı aldırdınız mesela. Şimdi o mutluluğunuza gölge düşmesi, hayatın verdiği en ufak şeyden eskisi kadar zevk alamamanız insanı korkutan.. Umarım acınızı sindirmeniz için gereken sürecin ardından allah size ve tüm ailenize toparlanmak ve hayata devam etmek için gereken gücü fazlasıyla verir, babanız da vakti gelip kavuşacağınız güne kadar yukarıdan mutlulukla ve gururla sizi, dokunduğunuz hayatları, başarıları seyreder.. Sevdiklerimiz hep yanımızda biz hayat denen, göz açıp kapayıncaya kadar geçen rüyadan uyanana kadar somut dünyayla sınırlanıyoruz sadece.. Allah rahmet eylesin, babanız nur içinde yatsın. Ve lütfen kendinize çok iyi bakın.

    Yanıtla
  193. Elif Burcu

    06 Mart 2014 ile 14:37

    Kitapla ilgili bilgi var mı haber var mı diye yorumları okuyunca gördüm. Gözümde yaş birikti bir anda başınız sağ olsun Cenk bey…

    Yanıtla
  194. Sevinç

    10 Mart 2014 ile 17:19

    Daha önceki yazılarınızdan bir aile şirketiniz olduğunu biliyorum. Babanızın ani kaybından sonra, bloğu bırakıp artık şirketle ilgilenmek gibi bir zorunluluğunuz veya tercihiniz olabilirmi diye bir endişe düştü içime. Bu yazdıklarım bencilcemi acaba onuda bilmiyorum….

    Yanıtla
  195. Deniz Selçok

    11 Mart 2014 ile 20:45

    Merhaba Cenk. Başın sağ olsun öncelikle. Hayat devam edecek ve sen harika işler ve yemekler yapmaya devam edeceksin. Lütfen bu insanları senden habersiz bırakma. Bizim için merakla beklediğimiz bir roman sayfası gibisin ve lütfen sayfayı çevirmeyi ihmal etme. Hayat seninle güzel.

    Sevgilerle, Deniz.

    Yanıtla
  196. Cenk

    11 Mart 2014 ile 21:02

    gözde yürür – Bir hafta arayla hemen hemen aynı şeyleri yaşamışız. Başınız sağ olsun.

    Yanıtla
  197. Cenk

    11 Mart 2014 ile 21:06

    HERKES – İyi olmaya çalışıyorum. Kitap dahil her şeye ara vermiştim. 3-4 haftadır tekrar geceli gündüzlü çalışmaya başladım. Bitirmek için elimden geleni yapıyorum. Mesajlarınızla yanımda olduğunuzu hissettirdiğiniz için hepinize tekrar tek tek teşekkür ederim. İlk fırsatta yeni bir yazı yazıp gelişmeleri paylaşacağım.

    Yanıtla
  198. mine

    12 Mart 2014 ile 16:17

    Merhaba,
    Ha gayret muhtemelen son ıkınmaların eşiğindesiniz.

    Hadi bi hayal kuralım eylül olmuş siz Ege’nin karşı kıyısına gitmişsiniz en iyisinden bir ahtapot salatası siparişi vermişsiniz. Onu beklerken Muhteşem bir şarap eşliğinde Yunan salatayı yemeye başlamışsınız. Sanki soğan ve salatalık başka bir yerde hiç bu kadar ahenkle dans etmemişçesine. Tam bu sırada hafif mısır unu karışımlı ekşi mayalı kalın kabuklu ekmeği tam da çukur kaseye bandırırken ansızın çıkagelen ahtapotlar sofranın yönünü değiştirecek. Sade, ana ait, deniz kokulu, incecik askılı buluzun tende bıraktığı sonbahar esintisiyle karışık muhteşem dünyevi hazlarla uhrevi hazların buluşma anını beyin kaydedecek ruhla buluşma anında.
    Yelkenciler bi Sadun Boro okuyacak Bi siz:)

    Kalbiniz huzur bulsun, başınız sağolsun

    İmza anını keyifle bekliyoruz.

    Yanıtla
  199. Tubis

    13 Mart 2014 ile 00:05

    Kitap ne oldu diye bakmaya girdim son yorumlarda belki bahsetmişsindir diye okumaya başladım bir an “başınız sağolsun”u görünce gözlerim bulutlandı ailemden birini kaybetmiş gibi oldum siteni ilk yıllardan beri takip ediyorum öyle çok yer aldın ki hayatımızda sofralarımızda tüm samimiyetimle söylüyorum çok çok üzüldüm başınız sağolsun mekanı cennet olsun babanızın

    Yanıtla
  200. Nur...

    13 Mart 2014 ile 00:41

    Cenk bey, uzun zaman oldu bloga bişeyler yazmayalı. Neden acaba yazmıyor diye düşünüp sadece yorumları okumak istedim. İnanın çok üzüldüm. Allah sabırlar versin Cenk bey. Başınız sağolsun.

    Yanıtla
  201. Elif

    16 Mart 2014 ile 22:55

    Başınız sağolsun,Allah sabırlar versin inşallah. Hayat, acısı ve tatlısıyla her şey bizim için….

    Yanıtla
  202. Esra İnal

    16 Mart 2014 ile 23:42

    Uzun zamandır bakamamıştım. Yorumları okuyunca çok üzüldüm. Allah sabırlar versin.

    Yanıtla
  203. Filiz

    19 Mart 2014 ile 13:23

    Merhaba Cenk bey,
    Kitabınızın çıkış tarihini öğrenmek için sayfanıza giriş yaptığımda yorumlardan babanızı kaybettiğinizi öğrendim. Işıklar içinde yatsın babacığınız. Size ve ailenize sabırlar diliyorum…

    Yanıtla
  204. yasemin

    19 Mart 2014 ile 17:08

    Cenk Bey merhabalar,

    Kitaptan haber alırım belki diye bakayım dedim, çok üzüldüm…Başınız sağolsun, allah sabır versin.

    Yanıtla
  205. Arzu

    21 Mart 2014 ile 10:12

    Cenk Bey merhaba,
    Neler yapıyorsunuz, kitap çıkıyor mu diye yorumlara bakınca üzücü haberi aldım. Başınız sağ olsun, Allah sabırlar versin.

    Yanıtla
  206. Işıl Yalçıner

    23 Mart 2014 ile 23:55

    Sevgili Cenk, ben de herkes gibi kitapla ilgili bir gelişme var mı ve bir de bir şey danışmak için gelmiştim. Yorumların çokluğunu görünce acaba birşeyler mi kaçırdım diye hızlıca okuyordum ki sevgili babacığının vefatını öğrendim. Danışacağım şey anlamını yitirdi.
    Başınız sağolsun, allah sabırlar versin.

    Yanıtla
  207. Banu Bingör

    24 Mart 2014 ile 14:47

    “Peki, hiç mi eksiği yok Kantin Dükkan’ın? Var. Sadece bir tane ama benim için kabul edilemeyecek kadar büyük bir eksik. O da bir sonraki yazıya kalsın. Arayı bu kadar açmayacağım. Söz.”

    Kendini yırtasın var mı hala? Talibim 😀

    Yanıtla
    • Cenk

      27 Mart 2014 ile 23:05

      Banu Bingör – Yerden göğe haklısın. Ama seni utandıracağım.

      Yanıtla
  208. nasiba

    24 Mart 2014 ile 17:52

    CENK BEY NASILSINIZZZ?:)KİTAPTAN HABER VARMI ACABA?

    Yanıtla
    • Cenk

      27 Mart 2014 ile 23:04

      nasiba – Maalesef henüz hazır değil. Yakın bir zamanda gelişmelerden bahsedeceğim.

      Yanıtla
  209. Saadet öztan

    25 Mart 2014 ile 17:44

    Herkes gibi kitap için bakmıştım, başınız sağolsun…

    Yanıtla
  210. Emine

    26 Mart 2014 ile 23:19

    “Hello world”
    “Cafe Fernando” artık 8 yaşında. Erken kutlamanın farkındayım ama birkaç günün lafı olmaz herhalde. Okur olarak sabırla bekliyoruz, çünkü sevdiğiniz şeyi yaptığınızı biliyoruz.

    Yanıtla
    • Cenk

      27 Mart 2014 ile 22:59

      Emine – Çok teşekkür ederim!

      Yanıtla
  211. Ipek AG

    28 Mart 2014 ile 21:54

    Cenk,
    Arkadaşlardan duydum, ahhh dedim. Ben babamı kaybettiğimde en hoşuma giden taziye cümlesi “Allah unutturmasın” oldu. Bu yasadığınız acıdan kat kat fazlasını verip de bunu hatırlamaz hale gelmeyin anlamında.
    Tesellisi yok, başınız sağolsun.
    Kalanlara sabrını versin, gençleri esirgesin, sıralı ölümler versin.
    gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmazmış.
    Bu kar herkesin başına yağıyor bir gün. 🙁

    Yanıtla
  212. Banu Bingör

    02 Nisan 2014 ile 14:11

    Utandır beni 😀
    Bu arada 31 Mart da geçti!
    Nice senelere Cafe Fernando! 8 ne ki?! 🙂

    Yanıtla
  213. Duru

    03 Nisan 2014 ile 09:39

    Dostum hamileliğimin son aylarında yüksek lisans tezimi yazıp dokuz z aylık,karnım burnumdayken jüri önğnde savunmasını yaptım,bir kitabı yetiştiremedin hadı silkelen azıcık. (bu yöntem motivasyon için işe yarar mı?)

    Yanıtla
  214. Nasiba

    03 Nisan 2014 ile 20:38

    Cenk bey instegram da kitap müjdesi verdiniz burda hala bişey yok nedennnn

    Yanıtla
  215. kemal

    05 Nisan 2014 ile 00:14

    cenk bey en üstte cektıgınız ekmek fotografında kullandıgınız fon nedır ? mermer tas vs mıdır yoksa karton turevı bırseymıdır ?

    Yanıtla
    • Cenk

      10 Nisan 2014 ile 22:29

      kemal – Taş.

      Yanıtla
  216. Sevinç

    10 Nisan 2014 ile 00:07

    Nerdesin be adam? Nerdesin ?

    Yanıtla
  217. Baris Basak

    15 Nisan 2014 ile 05:36

    Sevgili Cenk, sanal alemde takip ettigimiz diger arkadaslarimiz gibi senden haber alamayinca ‘insallah hersey yolundadir, kitapla cebellesiyordur’ diye dusunurken akla gelebilecek en zor tecrube gelmis basina, sana, ailene ve dostlariniza bas sagligi ve sabirlar dilerim.
    Hayat devam ederken belki de en buyuk teselli sana destek olacak biu kitap calismasi olacaktir, kim bilir, her zaman duydugumuz her kitap bir dogum gibidir, dogarken sancisi buyuk eline aldiginda zevki daha buyuk olur.
    Biz takipcilerin hala yanindayiz iste tum demek istedigim bu 🙂
    Sevgiler

    Yanıtla
  218. Baris Basak

    15 Nisan 2014 ile 05:36

    O sondaki gulucuk biraz siritma olmus degil aslinda, bakma sen ona!

    Yanıtla
  219. Banu Bingör

    21 Nisan 2014 ile 10:18

    Neeee? Instagram’da müjde mi verdinnn???!!! Neeeee?! Ah o yorumu okumaz olaydıımmmm, görmez olaydımmmmmmm!

    Yanıtla
  220. kübra

    22 Nisan 2014 ile 09:05

    cenk bey, sizi buradan (yıllardır) ve instagramdan takip etmekteyim ve bu mecralardan başka sizden haber alabileceğim başka bir kaynak yok. ve benim gibi bir çok merak edeniniz olduğunu biliyorum o yüzden sizden ricam bizleri sizden habersiz bırakmamanız!!!

    Yanıtla
  221. şahver günerhan

    26 Nisan 2014 ile 23:29

    Uzun süredir sitene giremiyordum, bugün girdim ve herzaman ki gibi yorumları da okurken üzücü haberi öğrendim.Allah’ın işine bak ki, seninle aynı acıyı aynı günlerde yaşamışız! Ocak ayının 12’sinde de ben babamı kaybettim. Acını çok iyi anlıyorum:-( Allah babana rahmet etsin mekânı cennet olsun, sana ve ailene de sabır versin.

    Yanıtla
  222. Cenk

    28 Nisan 2014 ile 12:47

    Baris Basak – Çok teşekkür ederim.

    Banu Bingör – Daha detaylısı birkaç güne yayınlayacağım yazıda olacak. Hemen kabarma 🙂

    kübra – Yeni bir yazı hazırlıyorum. Biter bitmez yayınlayacağım. Tüm detaylar o yazıda olacak.

    şahver günerhan – Evet, bir gün arayla.. Teşekkür ederim. Sizin de başınız sağ olsun. Size ve ailenize sabır dilerim.

    Yanıtla
  223. Selin

    03 Mayıs 2014 ile 21:47

    Cenk, yorum yazdigini gormek bile beni cok mutlu etti. Sabirsizlikla bekliyoruz.

    Yanıtla
  224. Maya

    05 Mayıs 2014 ile 20:52

    Cenk Bey merhaba,
    Öncelikle başınız sağolsun,binlerce takipçiniz gibi nefesi tutup sizden güzel haberleri beklerken acı kaybınızı öğrendim.Allah size ve yakınlarınıza kuvvet ve sabır versin.
    Size birşey sormak istiyorum,Ölçü tablonuzu blogumda paylaşabilir miyim?Öyle güzel bütün bilgileri bir arada toplamışsınız ki eklenecek hiçbir şey kalmadı.
    En kısa zamanda sizden güzel haberleri duymak ümidiyle…
    Sevgilerle…

    Yanıtla
    • Cenk

      14 Mayıs 2014 ile 22:18

      Maya – Çok teşekkür ederim. Eğer tabloya bir katkınız olmayacaksa, birebir alınmasını tercih etmiyorum. Okurlarınızın faydalanmasını istiyorsanız belki link verebilirsiniz. Sorma nezaketini gösterdiğiniz için teşekkür ederim.

      Yanıtla
  225. Aslı

    06 Mayıs 2014 ile 14:12

    Cenk,

    Artık sonlara geldik anladığım kadarıyla, şimdiden ellerine sağlık. Şu duyuruyu bir yayınla, ilk işim ön sipariş listesine yazılmak olacak kitabın için. Blog yazılarını bile layığıyla yazmak için gösterdiğin özene bakınca, şimdiye kadar gördüğüm en iyi kitap olacağından şüphem yok.

    Ben beklerim, acelem yok, yeter ki sen tamam de…

    Yanıtla
  226. dilara

    08 Mayıs 2014 ile 12:32

    Merhaba Cenk,sabah işe gelip bilgisayarımı açtığımda haber sayfalarından sonra ilk baktığım site senin sayfan oluyor. Artık yeni yazılarını bekliyorum. Her neredeysen gel artık! 🙁 🙂

    Yanıtla
  227. Elif Ersin Sarıgül

    08 Mayıs 2014 ile 20:01

    Merhaba, ben de herkes gibi kitaba ne olduğunu merak ederek yorumlara bakmak istemiştim. Başınız sağ olsun.

    Yanıtla
  228. Deniz

    18 Mayıs 2014 ile 09:27

    Anasayfayı yeniledikten sonra tekrar tekrar o ekmeğin fotoğrafını görmekten bıktım Cenk… Anlıyor musun?

    Yanıtla
    • Cenk

      20 Mayıs 2014 ile 12:59

      Deniz – Anlıyorum. Ben de bıktım. Yakında yeni bir yazı gelecek. Umarım beklediğinize değer.

      Yanıtla
  229. Fatoş

    22 Mayıs 2014 ile 11:52

    Kitaptan bir haber alır mıyım acaba niye yorumlara bir göz atayım dedim ve Babanızı kaybettiğinizi öğrendim. Ara ara yazılardan hatırlıyorum çok güzel bir ilişkiniz olduğunu. Allah sabır versin. Mekanı cennet olsun

    Yanıtla
  230. oya

    22 Mayıs 2014 ile 15:33

    Yakında derken? Zira birkaç güne hazır olacak dediğiniz günden bu yana 24 gün geçmiş. Sayıyor muyum ne? 🙂

    Yanıtla
  231. Banu Bingor

    24 Mayıs 2014 ile 19:44

    Değer kuzum değer!

    Yanıtla
  232. Kamer

    25 Mayıs 2014 ile 20:48

    Artik Kantinin ekmeginden nefret ediyorum….

    Yanıtla
  233. şirin

    27 Mayıs 2014 ile 16:25

    Allah sabırlar versin…

    Yanıtla
  234. Sedat

    27 Mayıs 2014 ile 21:30

    Cenk Bey, sizin ve ailenizin başı sağolsun. Allah geride kalanlara uzun ömürler versin.

    Yanıtla
  235. Sevinç

    28 Mayıs 2014 ile 09:27

    Sabah 7 de kalk, kızı okula bırak, eve gel, bilgisayarı aç, haberlere bi bak, facebook, tumblr, twitter da gezin, CAFE FERNANDO yu aç, yeni yazı yada başka bi haber varmı diye, olmadığını gör, yinede sayfada gezin, son yazının yorumlarını oku eğer varsa, bugünde yok bi haber… Bilgisayarı kapat, camları aç ki ev havalansın, bide kahve koy bu arada…. Bu kadar güne dahil, yaşamlarımıza dahil bir haldesin ve biliyorum ki bunu yapan çok insan var. Sevgiler 🙂

    Yanıtla
  236. yasemin

    29 Mayıs 2014 ile 18:08

    Cenk Bey merhabalar,

    Umarım gerçekten şahane işlerle uğraşıyorsunuzdur ve vakti geldiğinde hepsini birden görme şansımız olacaktır. Bu kadar uzun bir aradan sonra böyle bir beklenti içersindeyiz maalesef. Şahsen ben de ekmek fotoğrafındansa sizin hazırladığınız yazınızı ve süslü tariflerinizi ağzım sulana sulana okumak için can atar oldum. En azından ufacık bir yazı hazırlayıverin de yüreğimize su serpiverin bari.

    Kolaylıklar diliyorum…

    Yasemin

    Yanıtla
  237. Deniz

    30 Mayıs 2014 ile 09:58

    Merhaba Cenk Bey,

    Öncelikle başınız sağolsun. Böyle bir durumda ne söylense ne yapılsa boş olduğunu biliyorum ama acınızı paylaştığımızı bilmenizi isterim. Böyle bir durumda benim maalesef sizden bir isteğim olacak. Eğer bana yardımcı olursanız bir arkadaşıma yapacağım süprizde hayatım boyunca unutmayacağım bir katkınız olacak. Onun da burayı okuma ihtimaline karşılık mail adresime dönüş yapabilirseniz sevinirim. Sizden haber bekliyorum. Tekrar başınız sağolsun.

    Yanıtla
  238. coren

    04 Temmuz 2014 ile 02:57

    Merhaba Cenk Bey,

    Eatly’de yapılan ekşi mayalı ekmeği denediniz mi? Denemediyseniz tavsiye ederim.

    Yanıtla
    • Cenk

      04 Temmuz 2014 ile 23:03

      coren – Denedim, çok beğendim. Haber verdiğiniz için teşekkürler.

      Yanıtla
  239. Banu Bingör

    24 Aralık 2022 ile 19:48

    2014’ten bir yorumum:
    ““Peki, hiç mi eksiği yok Kantin Dükkan’ın? Var. Sadece bir tane ama benim için kabul edilemeyecek kadar büyük bir eksik. O da bir sonraki yazıya kalsın. Arayı bu kadar açmayacağım. Söz.”

    Kendini yırtasın var mı hala? Talibim ?”

    Yanıtla
    • Banu Bingör

      24 Aralık 2022 ile 22:38

      Kantin kapandı, benim takıntım dinmedi :))))

      Yanıtla
      • Cenk

        04 Ocak 2023 ile 03:35

        Bu konuda hiçbir şey hatırlamıyorum desem inanır mısın?

        Yanıtla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Cenk için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Julia Child: Komik, titrek sesli, dağ gibi bir kadın

Elmalı Kek Tarifi

Domates Çorbası

A l’Etoile d’Or – Paris

Fındıklı ve Çikolatalı Yulaflı Kurabiye

Kırmızı Erikli Tart

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy