Güzel haberi alalı iki haftadan fazla oldu ama tarif denemeleri ve fotoğraf çekimlerinden kafamı ancak kaldırabildim. Saveur ödülü, geçen sene olduğu gibi, hiçbir zaman esirgemediğiniz desteğiniz sayesinde Cafe Fernando’nun oldu. Bu sene önerilen 40.000 blog arasından Saveur’ün editörlerinin belirlediği adayların oylanma süreci iki hafta önce sona erdi ve güzel haberi Saveur’den sabahın köründe gelen e-posta sayesinde aldım. Fındık Kremalı ve Çikolatadan Dantelli Brownie, Saveur dergisinin düzenlediği Blog Ödülleri’nde “En İyi Özgün Tatlı Tarifi” seçildi. Saveur dergisi sonuçları açıkladıktan bir gün sonra “The Independent” ve hemen ardından Pazar günü de Sabah gazetesi Pazar ekinin arka sayfasında habere yer verdi. Değerli vaktini ayırıp oy veren ve destek olan herkese tek tek teşekkür ederim! Tüm kategorilerde kazananların listesini burada bulabilirsiniz.
Gelelim bugünkü yazının konusuna. Chez Panisse‘in bir öncesi bir de sonrası var. Sonrasında ne yapacağımız daha gitmeden önce belliydi. Chez Panisse’e arabayla beş dakika uzaklıkta yaşayan Özlem‘in kardeşi Güliz ve nişanlısı Başar’la Ici‘de dondurma keyfi. Gerçi Chez Panisse’te klasik bol kepçe Amerikan porsiyonları yok ama iki katı kadar yemiş olsaydım bile dondurmaya ayıracak yer bende her zaman vardır.
Dokuz sene boyunca Chez Panisse’de tatlı şefi görevini üstlenmiş Mary Canales’in 2006 yılında açtığı Ici, San Francisco seyahatimde en çok beğendiğim dondurmacı oldu. Gerçi listemdeki Humphry Slocombe‘a önündeki dehşet sıra yüzünden girmekten vazgeçtik, onun için denediğim dondurmacılar arasında desem daha doğru olur. Humphry Slocombe’un akıl almaz dondurma çeşitleri var. San Francisco’ya giderseniz muhakkak uğrayın, sonra da bana ballandırarak anlatın.
Ici’nin dondurmalarında kullanılan süt ürünleri Clover Organic Farms’dan, yumurtalar da kraliçe hayatı süren Soul Food Farm’daki tavuklardan. Dondurmaların hepsi dükkanda az miktarlarda hazırlanıyor. Chez Panisse’teki mantık burada da var: Menüde hangi dondurmaların yer alacağını tamamen o hafta buldukları meyveler ve aromatik otlar belirliyor. Elbette bunların yanı sıra vanilya ve çikolata gibi klasikleşmiş çeşitleri de var.
Güliz’lerle buluştuğumuzda hala Chez Panisse heyecanını üzerimden atamamıştım. Nereye geldik, hangi dondurmayı istiyorum, burası neresi derken fotoğraf çektiğimi hatırlıyorum ama gerisi bulanık.
Kasanın arkasındaki kadın çeşitleri sayarken Tarçınlı Crème Brûlée dediğini çok iyi hatırlıyorum. Gerisini dinlemedim bile. Onun dışında Ici’den aklımda kalanlar, ucunda çikolata gizli el yapımı dondurma külahları ve kasanın yanında duran Mauviel’in şeker tenceresi.
Her şey bir yana, bir dükkana sırf Mauviel’in en sevdiğim tenceresini bahşiş kutusu olarak kullandığı için bile saygı duymak lazım.
Dondurması da şahaneydi.
Chez Panisse’in sonrası bulanık olabilir, ama öncesini çok iyi hatırlıyorum. Amerika’daki en keyifli şeylerden biri süpermarket gezmek. Aslında bir yandan da hüzünlü. Sadece birkaç haftalığına oradasınız ve bir insan iki haftada kaç kutu blueberry yiyebilir ki? Ya da kaç paket çikolata ve kilitli buzdolabı poşetini bavuluna sığdırabilir ki?
Cevap: Oldukça fazla. Ama yine de…
Daha önce de bahsetmiştim; Ziploc‘un kilitli buzluk ve buzdolabı poşetlerine karşı acayip bir zaafım var. Türkiye’de satılanlarla aralarında kalite açısından uçurumlar var. Özellikle buzluk için tasarladıkları poşetler buzlukta sakladığım tart ve kurabiye hamurlarının aylar boyunca buzlanmadan saklanmasına olanak veriyor. Burada satılan poşetlere koyduktan sonra zaman içinde buzlanma oluşmasın diye birkaç kat da streç filmle sarmam gerekiyor. Bu kadar sarıp sarmalama sonucunda elime aldığımda içinde ne olduğunu göremediğim ve streç filme yazı yazmak mümkün olmadığı için her defasında paketin içine bir de kağıt kesip içinde ne olduğunu ve hangi tarihte paketlediğimi yazmam gerekiyor.
Mutfağımdan (ve hayatımdan) plastikten üretilmiş her şeyi çıkartmak için çaba sarf etsem de, konu buzdolabı poşeti olunca dayanamıyorum. Gerçi bu poşetlerin bir tanesi eskiden aldıklarımın üç tanesine bedel, o yüzden hem eskisinden daha az plastik harcıyorum, hem de paketlemek daha az vaktimi alıyor.
Neyse, Berkeley’de en çok tavsiye edilen süpermarket olan Berkeley Bowl‘un yeni açılan şubesine gittik ve oradan hiç çıkmak istemedim. Buzdolabı poşetleri yüzünden değil elbette…
Feriköy’deki organik pazarın bir süpermarkete dönüştüğünü düşünün…
Şimdi ürün çeşitliliğini yüzle çarpın.
San Francisco’da bile her markette kolay kolay bulunamayacak tropik meyve ve sebzeleri ekleyin.
Aynı kalitede ve çeşitlilikte bir et ve balık reyonu ekleyin…
… bir de satılan her çeşidini denemenin yıllarınızı alacağı bir dondurma reyonu ekleyin.
İşte öyle bir yer. Yürü yürü bitmiyor. Domates mi alacaksınız? En az yirmi çeşit var. Bu, aklınıza gelebilecek her meyve ve sebze için geçerli.
Müşterileri, kazandıkları maaşlarının neredeyse hepsini alışverişe yatırıdığı için “Whole Paycheck” diye dalga geçilen Whole Foods gibi el de yakmıyor.
Yolluk olarak aldığım kırmızı cevizler ve ahududulu yoğurt kaplı pretzeller o kadar lezzetliydi ki yemeye kıyamadım. Günde ikişer tane yiyip bütün seyahate yaydım.
Süpermarketlerin yumurta ve portakal suyu bölümleri fotoğraf çekmeyi en çok sevdiğim yerler.
Dizi dizi paketler görünce asla dayanamıyorum.
Berkeley Bowl turu benim için aynı zamanda bir iş toplantısıydı, o yüzden işaret parmağıma kramp girene kadar fotoğraf çekemedim ama hiç kuşkunuz olmasın, meraklısı rahatlıkla içeride yarım gün geçirebilir.
Aldıklarınızı evinize götürüp pişiremeyeceğinizi bilmek biraz moral bozucu olsa da seyretmesi bile ayrı bir keyif. Yolunuz Berkeley’e düşerse, önce Berkeley Bowl, ardından Chez Panisse ve son olarak Ici, bence tasarlanabilecek en ideal günlerden biri olur.
Berkeley Bowl
920 Heinz Avenue Berkeley, CA 94710
Tel: 510.898.9555
Oregon Street Berkeley, CA 94703
Tel: 510.843.6929
Pazartesi – Cumartesi:- 9:00 AM – 8:00 PM; Pazar: 10:00 AM – 6:00 PM
Ici
2948 College Avenue, Berkeley, CA 94705
Tel: 510.665.6054
Pazartesi: 2:00 PM – 9:30 PM; Salı – Perşembe: 12:00 PM – 9:30 PM
Cuma – Pazar: 12:00 PM – 10:00 PM
Humphry Slocombe
2790 Harrison St., San Francisco, CA 94110
Tel: 415.550.6971
Pazartesi – Perşembe: 12:00 PM – 9:00 PM; Cuma – Pazar: 12:00 PM – 10:00 PM
Tümay
Öncelikle ödül için tebrik ederim. Gerçekten çok şık, farklı ve güzel bir sunumdu. Ödülü kesinlikle haketmişti. Markette gerçekten insanın kendi kaybedeceği kadar güzel çeşitlere ve renkler sahip…Sevgiler:)
Pınar
Yazının ilk paragrafını okudum, hızlıca fotoğraflara baktım ve hemen yazmak istedim. Çok tebrik ederim seni Cenk, senden başkasına verselerdi bu ödülü, güvenilir bir yarışma olmaktan çıkardı zaten:) Başarılarının devamını diliyorum. Ayrıca kitabını sabırsızlıkla bekliyorum. Birde fotoğraftaki market hakkında birşey söylemek istiyorum. Böyle bol çeşitli olması ne kadar güzel, keşke en azından büyük marketlerimizde de bu kadar çeşit bulmak mümkün olsaydı. Ankara’nın en büyük marketlerinden birinde yoğunlaştırılmış şekerli süt bulamadım geçen hafta:( Sevgiler…
Cantravolta
şeytan diyor bırak işi gücü resident kartını koy cebine doğru direkt uçuşla los angeles’a orada mutfak dersleri al,dünya mutfağı üzerine eğitimler ile beslen.
Gamze
Blog ödüllünü paylaştığın günle farkettiğim günün aynı olması kendimi birazcık affetmemi sağladı. Tekrar tebrikler.
Bu görünümde domatesi yıllardır yalnız annemin bahçesinde görüyordum. Paylaştığın renk karnavalına şahit olmadığım için her zaman olduğu gibi yine bir parça kıskançlık, bolca imrenme hissetsem de kendi adıma da sevinecek birşey buldum.
Yazılarındaki özeninin için teşekkürler.
seda sez
O kadar mutlu oldum ki anlatamam cok tebrik ederim. Hic sasirmadim bu sene deodul alacagindan emindim. Her seyin iyisine guzeline layiksin daha nice odullere….
Seda Girgin
Merhaba Cenk,
Öncelikle yürekten tebrik ediyorum ödülün için. Çok sevindim. Sonbaharda siteni keşfettimden beri bağımlısı oldum. Hala hayıflanıyorum kaç sene neler kaçırmışım diye. Aylardır yapabileceğimi düşündüğüm, hoşuma giden tariflerini publisherda oluşturduğum bir kitapçıkta topluyorum. Fırsat buldukça da deniyorum. Tutmadı bu dediğim bir tarifle hiç karşılaşmadım. Daha dün gece 11’de brownie’nden yaptım yine. Eşim başta olmak üzere tadan herkes bayılıyor. Bu hafta sonu yoğunlaştırılmış sütlü irmik helvasını yapacağım. İphone alınca ilk edindiğim aplikasyon Cafe Fernando oldu. Verdiğin bilgiler, detaycılığın ve özenin için sonsuz teşekkürler. İdolüm oldun artık:)Gittiğim çeşitli hobi ya da yemek kurslarında ilk iş senden bahsediyorum.
Tekrar tebrikler
Seda
neslihan
İlk olarak aldığınız ödül için tebrik ediyorum. Dantelli Browni tarifiniz bu ödülü fazlasıyla hakediyordu.
Süpermarket fotoğraflarınıza hem bayıldım hem de çok özendim. En sevdiğim şeylerden biridir süpermarkette dolaşmak ve yeni ürünler keşfetmek. Yurt dışına çıktığımda günün yarısını marketleri dolaşarak geçiriyorum. Henüz gitmedim ama görünen o ki Amerika’ya gidersem birkaç günü sadece marketlere ayırmam gerekecek…
Nice ödüller ve nice seyahatler diliyorum size. Sevgiler…
mndlna
Güzel güzel çok güzel. Fotoğraflar günümü renklendirdi 🙂
bahar
bu amerikalılara inanamıyorum. böylesine çok çeşitli sebze ve meyve bulunan marketleri var, üstelik eminim gecenin bilmem kaçına kadar da açıktır, ama yine de yemek pişirmek yerine hazır gıdalar alıp obeziteyi tavan yapıyorlar.
handan
Tebrikler Cenk Bey, biliyordum ve oy verirken birinci olacağınızı da yazmıştım, başka türlüsü haksızlık olurdu.Kutluyorum ve kitabınızı dört gözle bekliyorum.
nnbalo
kırmızı cevizler, brüksel lahanaları ve daha bir sürü şey…hepsi harika!
asuman selçuk
Los Angeles’de yetişip daha sonra Türkiyeye kesin dönüş yapan birisi olarak yazdıklarınız tam benim hissettiklerim ve uyguladıklarım. Döndükten sonra hemen hemen her sene ben de ağabeyimin yanına Silicon vadisi ve San Franciscoya gidiyorum. Whole Foods da gezmekten kim çok büyük keyf almaz. Hatta geçen hafta Londradayken orada da Whole Foods açıldığını öğrendim. Amerikadakinden daha da pahalı. Her gidişimde bavulumu sizin gibi Ziploc Bags ile dolduruyorum. Kalitesi tartışılmaz. Glad bile onun kadar iyi değil. 1.5 sene önce San Franciscoya Humphry Slocombe gittim. Hiç kuyruk yoktu. Demek ki şimdi daha çok tanınmış. Çok değişik flavors vardı. Bana birkaç tanesinde samples verdiler. Bazıları çok uçuktu, denemedim. Gerçekten muhteşemdi. Bu sene Ankara İncekdeki bahçeme blueberry diktim. Yakında blueberry ler olunca oraya gitmeden de bol bol yiyebilirim. Ben en değişik sebzeleri Clement Street’deki market ve manavlarda gördüm. Oradakilere bu nedir nasıl yapılır diye hep sordum. Santa Cruz daki farmers market da çok keyifli. Müzikli ve herşeyin tadına baktırıyorlar. Orada aldığım domateslerin tohumlarını 3 yıldır bahçeme ekiyorum. Peru’dan gelen mor patates bile çok güzel oldu. Oradaki özlem duyduğum bazı şeyleri buraya da getirmekten zevk alıyorum. Çevremdekilerle hem tohumları hem de sebzeleri paylaşıyorum.
ÖZLEM
sonuna kadar hakedilmiş bir ödüldü.
tebrikler..
Handan
Cenk bey, odulunuz icin tebrikler. Gercekten de cok orjinal bir tarifti ve boyle saygin bir odulu fazlasiyla haketti. Supermarket fotograflari da harika. Bir supermarket meraklisi olarak ben bu supermarkette saatlerce dolasabilirim. Ozellikle domatesler harika. Sadece uzerine zeytinyagi ve tuz ilavesiyle bile bir ziyafet. Canim cekti!
elif demir
ödülün için tebrikler. arkadaşımın tavsiyesi üzerine takip etmeye başladım. gerçekten çok güzel yazıların ve tariflerin:) açken de hiç çekilmiyor ama:)) neyse dikkatimi çeken buzdolabı poşeti olayı. çok merak ettim nasıl bir fark var. buzdolabına koyduğun ürünün karlanması büyük ihtimalle Türkiyedeki buzdolabı poşetlerinin hava geçirgenliğinin yurtdışındakilere göre oldukça fazla olmasından kaynaklanıyordur. aslında böyle şeylere dikkat çekmek güzel. hele de benim gelecekteki mesleğim açısından çok önemli
İTÜ gıda mühendisliği öğrencisi
reyyan
tebrik ederim…
güzel geçen bir günün ardından aldığım güzel bir haber oldu 🙂
emelll
cenk tebrik ederim tekrar. bu ödülde payım olduğu için mutluyum. almasan da benim için en iyisisin zaten. ben domateslere ba-yıl-dım! bi elimde tuzluk, oturup haşırt huşurt yemek istiyorum, suları aka aka : D
niloş
Kilitli buzdolabı yerine anne sütü saklamak için üretilmiş olan lansinoh marka süt saklama poşetlerini tavsiye ederim.Bebek mağazalrında bulabiilir ya da netten sipariş verebilirsiniz.
Hem çift kilit var hem de üzerine yazılabilir bir tarih vs bölmesi.Buzlanma vs de olmuyor hiç,anne sütü sözkonusu olduğu için oldukça hassas çalışılmış bir ürün. sevgiler..
medina
heyyooo tebrikler tekrar ve tekrarrrrr…..
süper fotoğraflar..beni dondurmaların önünde bırakın başka bişey istemem..aa bide domateslerrr…cennet gibi….sevgiler….
Özlem Odabaş
Tatlının sunumu bir harikaydı.Ödülü kazanmanıza çok sevindim.Tebrikler.
ipek
Harikaaa!.. Kutluyorum sizi.. :)))
mutfakpenceresi
Tebrik ederim dantelli çikolata kesinlikle ödüle layık bir sunum görünce çok beğenmiştim, emeğinize, fikrinize sağlık.Kazanacağınıza emindim zaten.Hayırlı akşamlar nice güzel ödüllere imza atmanız dileğiyle.Markettede maşallah yok yok ne ararsan mevcut,orada oturanlar çok sanslılar galiba.
ergül çilingir
sevgili cenk sizi gönülden kutluyorum.bu ödülü kesinlikle hakediyordunuz.sizinle gurur duyuyorum.nice ödüllere
Senem
Cenk merhaba, tebrik ediyorum ve devamını diliyorum.
Seyahatiniz gerçekten çok güzel geçmiş size özenmemek elde değil, inşallah ben de en kısa zamanda California ya gidip doyasıya gezebilirim.Resimler,anlatımınız yorumlarınız şahane..Çok teşekkürler
Senem
Cenk bir de ricam olacak acaba mevsimiyken pratik bir kuşkonmaz yemeği pişirebilir miyiz? Dört gözle tarifi bekliyorum sevgiler
asliberry
Tebrikler. Daha nice nice ödüllere.
didem
Berkeley Bowl!!! Yaklasik bir yildir Berkeley’de yasiyorum, Berkeley Bowl acik ara favori alisveris mekanim!! Bu kadar cesit, boyle canli renkler bir arada, insan saatler gecirebilir.
Fotograflar da bir harika!
Odul icin de tebrik ederim!
Esra Özcan
Cenk bey,
Aldığınız ödül için tebrik ediyorum. Elinize, gönlünüze, resimlerinize sağlık. Mutfak benim için büyük keyifti, tarifleriniz ve pratik önerileriniz sayesinde daha büyük bir keyif olmaya başladı. Teşekkür ediyorum. Sağlıklı, keyifle kalın…
Melek
Tebrikler,seni ve siteni seviyoruz ve kitabını heyecanla bekliyoruz(en az 2 arkadaşımada hediye edicem)
vilma
Hakettiğiniz bir ödüldü. Tebrikler.
esen
tebriklerr çok sevindim … darısı yemek kitabının alacağı ödüllere ….
nesrin
Tebrik ederim. Bu ödülü almamis olsaydiniz da zaten gönlümüzün birincisiydiniz.
seda
Merhaba Cenk tebrik ederim. Ayrica fotograflar cok güzel. Bende bloguma büyük fotograflar ve ayrica yan yana fotograflar eklemek istiyorum . Nasil yapilacagi konusunda yardimci olabilirmisin? Yada yardimci olabilecek bir sayfa önerirmisin? Tesekkürler.
elif
selamlar cenk öncelikle tebrik ederım,nice ödüller . supermarket resımlerın super bende genelde her gıttıgım ulkenın supermarketıne ve acık havada olan marketlerıne gıderım hatta tesco,markspencer, selfridges,harrads ,harvey nicolsen yıyecek kısımlerı superdır. http://www.leshop.ch bu sıte superdır.
Ceren
Çok tebrik ediyorum ve bu gidişle kitap çok satanlara girecek gibi 🙂
Bianca
Tebrikler ama bu tebrik devamını istiyoruz ve heyecanla bekliyoruz anlamındaydı:)
turkan akgun
Sizi tebrik ediyorum.Hakkinizdi o odulu almak.Ben hala o danteli calisiyorum:) Gencleri heveslendirdiginiz ve onlara iyi bir ornek oldugunuz icin de sizi kutluyorum.Sevgiler.
turkan
Baris
hahaha, amerikadan hediye ziplock getirmemden dolayi surekli dalga gecilen biri olarak cok begendim bu yaziyi 🙂 benim listeye son yillarda Glad-press’n seal eklendi!
umran
Berkley bowls , her hafta alisveris yaptigim market.
Bu haftalarda heryerde bulunmayan , erik ve cagla da vardi. Hatta dondurulmus hamsi buldu esim ,nasil sevindik gorunce anlatamam. Kisacasi, 11 yildir Amerika’dayim en begendigim markettir Berkley Bowl.
Ayrica tebrikler odul icin.
Şencan
Cenk bey, tebrik ederim. Başarılarınızın devamını diliyorum. 4 tatlı tarifinizi denedim. Hepsi çok başarılı idi. Tatma fırsatını yakalayan sevdiklerim, bayıldılar.:) Gezi yazılarınızı da ayrı bir zevk ile takip ediyorum. Sevgiler..
gül
merhaba,
ABD’ye hiç gitmedim ve marketler hakkında anlattıklarınız beni çok şaşırttı. avrupa ülkelerinde böyle bir çeşitliliğe hiç rastlamamıştım. bu kadar sebze ve meyve çeşidinin olduğu bir yerde insanlar neden obezite ile mücadele etmek zorunda olurlar, aslında dengeli beslenme açısından sınırsız imkana sahipler, değil mi?
ceren
fotoğraflar çok güzel olmakla beraber benim aklıma takılan husus şu oldu; genelde marketler içerisinde fotoğraf çekilmesine izin vermez? nasıl olur da bu kadar güzel fotoğraflar çekilebilir =)
Melahat Yıldız
Ödül için tebrik ederim.Bu kadar özenli ve zevkli çalışma daha nice ödülleri hak ediyor.Sevgiler.
Ayca
Cenk yazini esime gosterecegim boylece her USA seyahatimizde yahu naylon torba da tasinir mi buradan diyemez artik 🙂 Turumun ilk ve son ornegi degilmisim demek ki :)Ziploc’un sadece buzdolabi posetlerini degil dev esya saklama torbalarini da cok severek kullaniyorum ben.
Berkeley Bowl’a hic gitmedim ama Walmart ve Target’ta da tum gunumu gecirme potansiyeli olan biri olarak resimlere ve renk cesitliligine bayildim!
Baris
Cenk, sabahtan beri balik reyonu resminde gordugum, lobster veya crab loaf gibi seyi ariyorum, ne oldugunu cok merak ettim, hatirliyormusun?
New York Muhtari
tebriklerrrrrrrrr
Cenk
Tebrik mesajları için herkese çok teşekkür ederim!
bahar, gül – San Francisco ve özellikle Berkeley sağlıklı beslenme, kaliteli malzeme ve müşteri bilinci gibi konularda istisna olan şehirler. Amerika’nın geri kalanıyla karşılaştırılamaz bile.
elif demir – Kilitleri çok daha sağlam, malzemesi de daha kalın. Sanırım bu nedenlerden dolayı.
niloş – Tavsiye için çok teşekkürler. Aklıma gelmezdi bebek mağazalarına bakmak…
seda – Nasıl yardımcı olabilirim tam anlayamadım. Fotoğrafları büyük kullanmak istiyorsanız yazıya girerken o büyüklükte ekleyin. Yan yana koymak derken de tek fotoğraf halinde yan yana koymaktan bahsediyorsanız Photoshop gibi programlardan yardım alabilirsiniz.
ceren – Teşekkürler! Açıkçası fotoğraf çekebilir miyim diye sormadım, onun için biraz endişe vardı. Süt, portakal suyu ve dondurma reyonlarında saklanmak kolaydı ama diğer reyonlarda boynuma asılı bir şekilde bakmadan çekimler yaptım.
Barış – İkinci fotoğrafta en öndeki mi soruyorsunuz? Etikette “imitation crabmeat” yazıyor. Yengeç eti görünümü verilmiş, başka tip balıklardan yapılıyor. Türkiye’de de satılıyor (süpermarketlerin somon füme, ançuez, vs. satılan raflarında) ama aralarında yine dağlar kadar fark var.
Baris
Ben yengec etini cok sevsemde o sahtesini hic sevmiyorum fakat dedigin gibi cok degisik gorundu ve aklim kaldi 🙂
tesekkurler
emelll
yerli domatesi tuzla haşırt huşurt yeme fantazimi gerçekleştirdim cenk! buldum pazardan ve haşırt ve huşurt, suyu aka aka : D bir kez daha mutfakta ilham verdin, sağol! : D
fatoş
Ödül için çokkkkkkkkkk tebrkler!!!!ama ben ödül aldığınıza hiç şaşırmadım alacağınızı biliyordum…
Market fotoğraflarına hayran kaldım..sanırım benim gibi biçok kadınında en sevdiği yerlerden bi tanesi bana göre diğeride Türkiyede ki pazarlar,özelliklede sebze pazarlarını..Ama bi tek şeyi bi türlü kafam almıyo.Amerikada bukadar çok çeşit taze meyve ve sebze varken neden obezite orada çok fazla???oradaki obezite sayısının fazla olmasının nedenini de biliyoruz…Fazla fast food,donmuş gıdalar…aslında şaşırtıcı.
Ahmet
Ödülünüzü tebrik ediyorum.Çok başarılı bir çalışmaydı, kesinlikle hak ettiğinizi düşünüyorum. Yazılarınızı keyifle takip ediyorum. Ellerinize sağlık 🙂
serpiltk
tebriklerrrrrr…ve güzel keyifli yazı için de teşekkürler…ben bu markete girsem herhalde akşam güvenlikçiler ancak çıkartır:))))
MELTEM NEBİPAŞAGİL
ödül için çok tebrikler.Kesinlikle hakedilmiş bir ödül.Fotoğraflar,yazılar,tarifler hepsi özenli bir çalışmanın sınucu olduğu belli.Tekrar tebrikler
Banu bingör
İşte “süper” market bu 🙂
Çocukluk düşlerimi anımsattın bana. 7-8 yaşında vardım ya da yoktum; en büyük düşüm ülkemizde o zaman da olmayan bu tür bir harika markete, şekerlemecilere dalıp, oralarda dolaşmak, alışveriş yapmaktı Avrupa’da… Çocukken neysek az biraz o kalıyoruz büyüdükçe de 🙂
Banu bingör
Düşündüm de… sırf bunlar için bile San Francisco’da yaşamayı özlemeni anlayabiliyorum. Yani sırf bir market için mi? Evet, sırf bir market için bile…
Sema
Merhabalar. Sitenizi yeni keşfettim ve hayran oldum. Resimler yazılar sanki bir belgesel tadında. Eminim buradaki resimler çektiğiniz resimlerin çok çok azıdır. Ben de güzel şeyler bulunca deklanşörden alamıyorum parmağımı. Yazılarınızı okumak çok keyifli. Yazılarınızın tamamını okuyacağım. Eminim baya vaktimi alır ama yenilerini de sabırsızlıkla bekliyorum.
Filiz
Sevgili Cenk, tebrik ediyorum odulunuz icin zaten alamayacaginizi dusunmedim bile bu kadar titiz, detayli ve kaliteli blogunuz varken:) Benim yasadigim bolgede (princeton, nj) cok guzel tarlalar var ve bende Turkiye’deki pazar ozlemimi (ayni olmasada) buralarda gideriyorum ve kesfettigim her yeni tarla beni inanilmaz mutlu ediyor:) sizin yerleri de not ettim insalalh bir gun yolum California’ya dusecek:)
NURAN
CENK MERHABA BU BERKELEYDEKİ YER TAM BENLİK
CENK SİZDEN BİRŞEY İSTESEM GEÇEN GÜN BEN TEK BAŞIMA PETİFUR YAPMAYA KALKIŞTIM AMA TABİ SONUÇ HÜSRAN EĞER VAKTİN VARSA BANA BİR PETİFUR TARİFİ YOLLAYABİLİRMİSİN GELECEK AY EVLİLİLİK YIL DÖNÜMÜMÜZ OLACAK VE BEN EŞİMİN HOŞUNA GİDİCEK BİRŞEYLER DENEMEK İSTİYORUM ŞİMDİDEN TEŞEKKURLER
Banu Bingör
Bu arada Özlem’in çikolata videosuna bayıldım 😀 Sana hiç yedirdi mi o wasabili çikolatadan??
Cenk
Banu – Bir türlü fırsat bulup Montezuma’ya gidemediğim için yemedim. Ama güzel haber: Özlem oradaki cafesini sattı ve büyük ihtimalle buraya dönecek. Dönsün, rahat duramaz o, hep birlikte gider yeriz.
Nuran – Şu sıralar aldığım birkaç proje yüzünden çok meşgulüm, maalesef bir tarif yazıp yollayacak vakti bulabileceğimi sanmıyorum. İngilizce bir kaynaktan bulsam, link yollasam işinizi görür mü?
Banu Bingör
Bu da güzel haber işte! Ne değişik deneyimler biriktirmiş olarak dönecek üstelik 🙂 Eh sabırsızlıkla beklenen bir şey daha bize 🙂
Banu Bingör
Nuran hanım, Cenk ne der bilemem de petit fours için bir önerim olacak acizane… Netice itibariyle onlar yediğimiz tatlıların minyatürleri; bu açıdan bakarsak Cafe Fernando’daki güzel tart tariflerini ve de o muhteşem eclair tarifini deneyebilirsiniz. Boyutları ufak ufak ayarlayıp, pişirme sürelerine dikkat etmek gerekecektir. Denenmişleri küçültmeyi denemekte fayda var. Derim şahsen 😀
Pelin
Ohh! amerika’dan ziploc siparisi verirken ya da her gittigim yerde muze gibi supermarket gezerken kendimi kotu hissetmeme gerek kalmadi artik :)) odul icin de cok cok tebrik ediyorum 🙂
ceylan
Cok cok tebrikler Cenk ! Fazlasiyla hakedilmis oduller ! guzel yapilan islerin hem de uluslararasi camiada takdirini almis olmasi ne guzel !
Buarada dondurma makinasi denemelerimiz cok iyi gidiyor. cikolatali dondurma tarifin bir efsane, hele de valrhona cikolatalari ile yapilinca ! ve de cikolatali puding de evin gozdesi oldu !
Yani diyorum ki iyi ki varsin, yaziyorsun, bilmedigin evlerde, bilmedigin bir suru insanin hayatina renk ve lezzet katiyorsun!
Kitabini sabirsizlikla bekliyorum..senden daha daha cok tarif istiyorum!
sevgiler
Pınar
Muhteşem bir yazı olmuş. Bu yazıyı okuduktan, özellikle ahududulu yoğurt kaplı pretzellar ve daha bir çok güzelliği gördükten sonra insanın içinden “heaven is a place on earth” şarkısını mırıldanmak geçiyor. 🙂
seda
gönülden tebrikler
güncellensin artık...
İşten ayrılmadan önce daha sık güncellerdiniz blogunuzu. Yoğun iş temposu daha programlı olmaya, daha çok işi planlayıp tüm gün çalışmaya itiyor insanı sanırım. Ev hanımlarının tüm gün ev işini bitiremeyip çalışan kadınların market alışverişi, çocuğu okuldan alma, yemek yapma gibi herşeye yetişmesi gibi…
Cenk
güncellensin artık – Şu sıralar hayatımda hiçbir zaman olmadığı kadar meşgulüm. Sabah 9 akşam 12 olmak üzere durmaksızın çalışıyorum. Üzerinde çalıştığım kitap hayatım oldu ve maalesef bloga istediğim kadar vakit ayıramıyorum. Zaman içinde bu konuda suçluluk hissetmemeyi de öğrendim. Blogum hayatımı birebir yansıttığına göre olması gereken de bu zaten.
sevil k.
Cenk hadi artık güncelle siteni,biliyorum kitap yazıyorsun ve biliyorum artık suçluluk hissetmiyorsun ama sıkıldık beklemekten.Takip ettiğim başka bir bloğun yazarı hastalandı artık jimnastik yapıcam diye yazamıyor,başkası çocuk yaptı yazamıyor,sen kitap yazıyorsun,evcini napıyo onu artık sormadım bile kendine..Olmaz ki bizim de okuyucu olarak haklarımız yok mu yahu:)Blogunu tazeleyen yazarlar istiyoruz(bknz. mutfaksirlari.com)…
Cenk
sevil k. – Blogunu tazeleyen yazarlar istemek bir okur hakkı değil, dileği olabilir. Hak deyince sanki benim böyle bir sorumluluğum varmış gibi bir anlam çıkıyor. Bloguma yazdığım yazıları bir ödev olarak görmek isteyeceğim son şeydir. Emin olun blogumu güncellemeyi sizden çok ben istiyorum, ama şu sıralardaki iş yoğunluğum yüzünden blogumu güncellemek bir yana bazen günde 3 öğün yemek yiyecek vakti bile bulamıyorum. Kitap yazmaya karar verdiğimde birçok konuda fedakarlık yapacağımı biliyordum. Bunlardan bazıları da dışardan bakan birinin aklına gelemeyecek şeyler. Kitap yazdığım için dünya durmuyor. Hala karnımı doyurmak zorundayım ve bunun için de çalışmak zorundayım. Türkiye’deki şartlar ve yayınevlerinin çalışma koşulları yüzünden kitabı hazırlarken ortaya çıkan masrafların hepsini yazarı olarak benim karşılamam gerekiyor. Yani böylesine bir iş yüküne ek olarak altından kalkabilmek için ek işler yapmam gerekiyor. Bir de, yazdığım her yazı üzerinde en az bir hafta uğraştığımı, tahminimce çoğunluğunun da en fazla 15 dakikada okunduğunu hatırlatmak isterim. Her blog yazarının bir yoğurt yiyişi vardır, dolayısıyla hepsinden aynı şeyleri beklemek gerçekçi olmaz. Yeni yazı ne zaman içime sinerse o zaman burada.
cipanas
Merhaba,
Dün amerikadan dönmüş biri olarak ülkemin yemeklerini nasıl özlemişim anlatamam buranın lezzeti hiçbir yerde yok bır tek carl’s jr diye bir burgerci var yediğim onca hamburger içinde en lezzetlisiydi tavsiye ederim , berkeley e gitmemize ragmen sadece ünıversiteye ugrayabildim hatta enişteme sizin sitenizi gösterip Berkeley Bowl gitmemiz gerektigini söyledim ama gümbürtüye gitti:(
sonra başka markete uğradık ziploc poşet alınca eşimin suratını görmeliydiniz şok yaşadı resmen maple şurup ve vanilya özütü alınca bari yemek yapsan içim yanmayacak diye bana laf soktu artık bir şeyler yapıp onu susturmam lazım yoksa onları gördükçe bana laf eder:)
sevil k.
Cenk bana cevaben yazdığın herşeyde çok haklısın..Şaka yollu takılıp o güzel yazılarından, resimlerinden daha fazla istirham etmek istedim vallahi hepsi bu..Bencillik tabi bizimki..Ben de inan çok yoğun çalışıyorum gün arasında sen bana yorgunluğumu attırıyorsun ve takip ettiğim en başarılı blog yazarısın.Kitabını da ilk alanlardan olacağım inşallah..Tanrı,evren herşey sana kolaylık versin..Kocaman sevgiler..
Banu Bingör
Hahahah yorumları okudukça bir şey canlandı gözümde, çok saçma olarak. Bir gün bir bakıyoruz “ÖzCafe Fernando” diye bir blog açılmış. “Eveeeet bugün de Gülbağ Kardeşler Süper marketteyiz. Gördüğünüz gibi Kaanlar kaşar çok talep görüyor buralarda. Biraz da çakıllı bulgur fotoğrafı çektim elbette” diye yazılar 🙂
Cenk
sevil k. – Çok teşekkürler.
Banu Bingör – Nereden aklına gelir böyle şeyler…
Banu Bingör
Cevap: Bilmiyorum :))
Bu arada müjdeler olsun Cenk! Ege’nin damak tadı var! Meyve püresinin içine demir ilacını karıştırayım dedim, şiddetle reddetdi :)))
ipeksi tatlar
Ellerinize, gözlerinize sağlık.. başarılarınızın devamını diliyor, büyük bir özenme duygusuyla sizi izliyorum.. (itiraf.com..:))) )
ebru
İlk önce ödül için çok tebrik ederim..Bu ödül seni mutlu ettiği kadar, bizi de mutlu ediyor.
Cenk gerçekten çok alemsin…Amerikadan kutu kutu ziploc taşıyanın birtek kendim olduğunu sanıyordum..Ama benden bir tane daha varmış..Ve genelde Amerikadan gelecek arkadaşlarım bana burdan istediğin birşey var mı dediklerinde, her seferinde ziploc cevabını alınca, gülmekten kırılıyorlar.Ama çok haklısın buradaki buzdolabı poşetleri felaket..Üstelik te koku yapıyorlar…
Amerikadaki süper marketlere gelince gerçekten inanılmazlar.Meditasyonun farklı bir rengi, insanı içine alıveriyor..Ben de kendimi kaybediyorum..Her yurttdışı seyahatimde market sevdam yüzünden insanlar çıldırıyor..Ama senin bloğunda insanlar üzerinde aynı meditatif etkiyi yaratıyor..Blogtan çıktığın zaman, girdiğin ruh halinden çok daha uzaklarda oluyorsun..Kendini mutlu ve cıvıl cıvıl hissediyorsun..
basak
Banu’nun mesajina oldum gulmekten! Bilmiyorum, ozel bir klasorun varmi ama bu mesaji saklamalisin!
leyla
Cenk , öncelikle tebrik ederim , aldığın ödüller sana az bile. Enteresan birşey oldu dün gece, rüyamda senin kitap kapağını bizlerle paylaştığını gördüm , üstelik siteden değil , posta ile kapılarımıza kadar gelmiş 🙂 Umarım kitapla ilgili herşey güzel gidiyordur. Sevgiler…
Banu Bingör
Bu arada, dondurma paketleri içinde markası “ciao bella” ve “three twins” olanlar pek hoşmuş :))))
sema
Fotoğraflarınıza yine bayıldım. Ödül için de tebrikler. Türkiye’de marketlerde fotoğraf çekmek kesinlikle imkansız. Güvenlik hemen uyarıyor ne yazıkki.
mine
Yemek yapmayı, yemeyi ve yedirmeyi seven ben, bu harika , üzerinde özenle çalışılmış sayfalardan ayrılamıyorum. Yolun açık olsun.
Sanem
Merhaba,
Mauviel tencerelere bakarken e bende simdi okudum burayi.SanSed’in mutfagini da gezginkorsan.org da ben yaziyorum.Sevgiler.
habishh
İlk girdiği de koku mide mi bulandirmisti ki sonra anladim bu daha önce beyninin RT ani maya firsat bulamadigi 1000 çeşit sebzenin kokusu ki 2 ay boyunca neredeyse hergun gittim. Ama ne 10 numara dersen zeytin reyonu ve en önemlisi MORNİNGBUN dunyanin hiçbir yerinde onun gibisinin olduğunu sanmiyorum :)))