Şok! Şok! Şok! Geçenlerde evden çıktım.
Evden çıktım derken, son anda eksik bir malzeme olduğunu fark edip üstüm başım leke içinde arabaya atlayıp sinir içinde aşağıdaki süpermarkete gitmekten bahsetmiyorum. Resmen başka bir semte adım attım.
Adım attığım semt Nişantaşı, denk getirdiğim saat de öğlen 12 olunca, işler hallolduktan sonra ağzımın suları aka aka okuduğum mayonezli levreği yemek üzere arkadaşımla Kantin’e uğradık. Levreği silip süpürdükten ve ekşi mayalı ekmekle tabağı sıyıra sıyıra aşındırdıktan sonra, daha yemeğe oturmadan önce biter korkusuyla ayırttığım ekşi mayalı ekmekleri almak üzere alt kata indim. Yanına koca bir parça eski kaşar, bir de odun fırınında pişmiş karışık sebzelerden yarım kilo kadar aldım. Ekmeği kalın bir kat tereyağı sürdükten sonra peynirle, sebzeleri de bir gün önce yaptığım hindi eşliğinde yemeyi planlıyordum ama eve gelince iş değişti.
Dışarı çıktığım için suçluluk duyunca son dokunuşları kalmış birkaç tarifi yapmaya koyuldum. Saatlerce açık havada dolaşmaktan oksijen çarpmış olsa gerek, işler bitince acayip bitkin düştüm. Gücüm ancak ekmeği dilimleyip üzerine peynir koymaya yetti. Sebzeler ertesi güne kaldı.
Suçluluk duygusu ise geçmedi. Ertesi güne oldukça iddialı bir program hazırlayıp yattım. Sabah her zamankinden erken kalkıp kitap için hazırladığım iki tarifi son kez yapıp fotoğraflarını çektim. Çekim bitip yaptıklarımı bir gün önce aldığım ekmek, peynir ve sebzelerle birleştirmek aklıma gelince ortaya bu sandviç çıktı. Ne kadar bereketliymiş; bir de blog yazısı çıktı!
Kitap demişken… Tutuşmuş durumdayım. Ve kitabın tutuşmuş durumdayken üzerinde çalışmamın imkansız olduğu bir kısmındayım. Elimden geldiği kadar takvimi aklıma getirmeden çalışıyorum. Bazı günler şahane geçiyor. Çektiğim fotoğrafları beğendiğim bile oluyor. Bazıları da elimi attığım her şeyin ters gittiği, bitince geriye dönüp baktığımda elle tutulur hiçbir şeyin ortaya çıkmadığı günler halinde geçiyor.
Kitabın üzerinde çalışmaya başlayalı neredeyse 3 sene oldu. Artık bu duruma alıştım. Hala omuzlarımı silkip “Ne yapalım… Yarın yeni bir gün.” diyip rahat rahat uykuya dalamıyorum ama onu aradan 30 sene geçse de diyeceğim yok. Alıştım ama barışamadım.
Blogda, twitterda, instagramda – kısacası bana ulaşılabilen her yerde soranlara söylediğimi bir kez de burada söylemiş olayım. Kitabın çıkış tarihi kesinleşmedi. Elbette planlanan bir tarih var ama sözümü tutamazsam diye söylemeye çekiniyorum. Kitabı bitirip teslim edince iş bitmiyor. Dizilmesi, defalarca okunması, düzeltilmesi ve tabii basılması lazım. Her adımında bir şahin gibi gözlüyor olacağım ama hayat bu; her türlü aksiliğe hazırlıklı olmak lazım. Bir aksilik olmazsa sene sonunda, en geç de yeni yılın ilk aylarında desem yeterli olur umarım.
Şimdi biraz şu sandviçten bahsedeyim.
Domateslerle başlayalım.
Domates confit. Confit, kulağa pek bir fiyakalı, sadece profesyonel mutfaklarda uygulanan bir pişirme yöntemiymiş gibi geliyor, değil mi? Artık ağır ateşte pişip lokum gibi olmuş hemen hemen her şeyi anlatmak için kullanılıyor olsa da, aslında bir saklama yöntemi. İlk kez, pişmiş meyvelerin şurup veya bal içinde saklanmasını anlatmak için kullanılmış. Fransızca’daki confiture (reçel) kelimesi de oradan geliyor. Ardından sirkede bekletilip turşu haline gelen sebzeler, tuzlanıp saklanan bazı yiyecekler ve kalın bir yağ tabakası altında saklanan pişmiş etler için kullanılmış (Paris’te yediğim şu ördek gibi).
Domatesleri, neredeyse içinde yüzecekleri kadar zeytinyağı içinde, taze kekik dallarıyla beraber düşük ısıda uzun bir süre fırınlamak maalesef ömürlerini çok fazla uzatmıyor ama bu teknik – bırakın babamın bulduğu yurdumun en güzel domateslerini – en uyduruk süpermarket domatesini bile adam edebilir.
Domatesleri soyduktan sonra ortadan ikiye kesip aynı şu domatesli makarna sosundaki gibi sıkarak fazla suyunu ve çekirdeklerini çıkartıyorum. Bir fırın tepsisine içinde hafif yüzebilecekleri kadar zeytinyağı döküp altlarında taze kekik dallarıyla birlikte yerleştirip 130 derecedeki fırında 2 saat boyunca pişmeye bırakıyorum. Tipleri bozulmasın diye de arada çevirmek yerine bir fırçayı tepsideki zeytinyağına bandırıp üstlerinde gezdiriyorum. Yarım saatte bir. Ya da aklınıza ne zaman gelirse. Bu iki saatin sonunda domatesler lokum gibi oluyor. İçindeki bekledikleri zeytinyağına da hem renk hem de lezzet veriyorlar.
Bir koca ekmeği o zeytinyağına bandırarak yiyebilirim. Ama yemiyorum. Neden? Bir gıdım daha şişmanlarsam kimse kitabımı almayacakmış. Annem dedi.
Martha’nın programlarından birinde görmüştüm. Paketlenip sıkıştırılmış sandviç. Ekmeği ortadan ikiye kes, içini oy, malzemeleri diz, kapat, streç filme sar, üzerine ağırlık koy, ezilmesini bekle, paketi aç, kes, ye.
Sandviçi üzerine ağırlık koyup ezilmeye bıraktığınızda şeklini kaybetmemesi için öncesinde sıkıca streç filmle sarmak gerekiyor. Asıl önemli olan sıkıştırma/ezme işlemi ise ekmeklerin içine sürülen malzemenin iyice nüfuz etmesi için. O ağırlığın altında tanınmayacak hale gelmemesi için kalın kabuklu bir ekmek kullanmak lazım.
Ekmeği lezzetlendirebilmek için kabuğa yakın kısımlara sürdüğünüz malzemenin ekmeğin emebileceği türden olması lazım. Pesto iyi bir seçim. Sadece domates confit yapmak isterseniz onun aromatik yağı da nefis bir tat katacaktır.
Sebzeleri kendiniz hazırlayacaksanız 500 gram pişmiş sebze için yaklaşık 1 kilo çiğ sebzeyle başlamak gerekecektir. İnce ince dilimleyin, üzerine zeytinyağı gezdirip biraz tuz ve karabiber serptikten sonra fırında pişirin. Kabak, biber gibi pişme süresi domateslerle aşağı yukarı aynı olan sebzeleri seçerseniz domateslerle beraber fırına verebilirsiniz.
Elbette sebze şart değil. Gerçi aşağıda tarifini verdim ama sandviçi hazırlarken bir tarife bağlı kalmanıza gerek yok. Evde ne varsa, canınız ne çekiyorsa olabilir.
Bu büyüklükte bir ekmek için alttaki tariflerle elde edeceğiniz confit domateslerin yarısı, pestonun da üçte biri yeterli oluyor. Geriye kalanları başka tariflerde değerlendirebilir ya da sandviç miktarını artırabilirsiniz.
DOMATES CONFIT TARİFİ
500 gram domates confit & 1/2 su bardağı domates ve kekik aromalı zeytinyağı için
Malzemeler
- 1,35 kilogram (yaklaşık 6 adet orta büyüklükte) domates
- 2/3 su bardağı (160 gram) sızma zeytinyağı
- 20 dal taze kekik
- 1/2 çay kaşığı (4 gram) ince deniz tuzu
- Taze çekilmiş karabiber
Yapılışı
- Fırınınızı önceden 130 derecede ısıtmaya başlayın.
- Domatesleri tercihen tırtıklı bir meyve soyacağı ile soyun, sap kısımlarını sivri bir bıçağın ucuyla oyup çıkartın ve göbeklerinden (enlemesine) ikiye kesin. Avucunuzun içine alıp ezmemeye özen göstererek bir kabın içine limon sıkar gibi sıkarak sularını süzün. Eğer kaldıysa, çekirdeklerini yuvalarından bir kaşık yardımıyla oyarak çıkartın. Çekirdekleri ve çıkan domates suyunu domates confit yapımında kullanmayacaksanız. Bir süzgeçten geçirip elde edeceğiniz domates suyunu başka tariflerde değerlendirebilirsiniz.
- Bir fırın tepsisine zeytinyağının yarısını döküp yayın. Kekik dallarını zeytinyağının üzerine bütün tepsiye dağılacak şekilde dizin. Üzerine tuzun yarısını serpin ve 6-7 tur karabiber çekin. Tepsiye domatesleri kesik tarafları tepsiye bakacak şekilde dizin. Üzerlerine zeytinyağının geri kalanını gezdirin, tuzun geri kalan kısmını serpin ve fırına verip her 30 dakikada bir fırça yardımıyla tepsideki yağı domateslerin kuruyan tepelerine sürmek kaydıyla 2 saat boyunca pişirin.
- Tepsiyi fırından alıp oda sıcaklığında soğumaya bırakın. Kekik dallarını ayıklayıp domatesleri tepsideki yağla beraber bir kavanoza aktarın. Buzdolabında tazeliğini on gün boyunca koruyacaktır. Hazırladığınız gün kullanmayacaksanız zeytinyağı buzdolabında katılaşacaktır; servis etmeden önce 1-2 saat boyunca oda sıcaklığında bekletin.
PESTO TARİFİ
1 su bardağı (yaklaşık 240 gram) pesto için
Malzemeler
- 1/4 su bardağı (40 gram) çam fıstığı
- 1 diş sarımsak
- Bir fiske tuz
- 60 gram taze fesleğen, sadece yaprakları (yaklaşık 3 su bardağı)
- 1/4 su bardağı + 2 yemek kaşığı (90 gram) zeytinyağı
- 50 gram Parmesan peyniri, ince rendelenmiş
Yapılışı
- Çam fıstıklarını yağsız bir tavaya aktarın ve sıklıkla tavayı sallayarak yağları çıkıp kahverengileşmeye başlayana kadar, 10-15 dakika boyunca kavurun. Bir kaba aktarıp soğumaya bırakın.
- Sarımsağı ve tuzu bir havanda püre haline gelene kadar dövün.
- Üzerine fesleğen yapraklarını birkaç seferde ekleyip dövmeye devam edin.
- Ardından zeytinyağını, Parmesan peynirini ve kavrulmuş fıstıkları ekleyip malzemeler iyice karışana kadar dövün.
- Bir kaba aktarıp streç filmle kapatın ve kullanana kadar buzdolabında muhafaza edin.
DOMATES CONFIT, PESTO ve SEBZELİ SANDVİÇ TARİFİ
4 kişilik
Malzemeler
- 1 adet (675 gram) yaklaşık 20 cm çapında sert kabuklu (tercihen tam buğday unundan ekşi mayalı) ekmek
- 1/3 su bardağı (75 gram) pesto (tarifi yukarıda)
- 250 gram domates confit (tarifi yukarıda)
- 180 gram eski kaşar peyniri, ince dilimlenmiş
- 500 gram karışık sebze, fırında pişmiş
Yapılışı
- Ekmeği enlemesine ortadan ikiye kesin ve içlerini oyup çıkartın.
- Pestoyu her iki yarısına eşit miktarda sürün.
- Üzerine peynirleri dizin, ardından confit domatesleri her yarıya üçer dilim düşecek şekilde paylaştırın.
- Ekmeklerden birine sebzeleri kat kat dizin ve diğer yarısını üzerine kapatıp streç filmle sıkıca sarın. Bir tepsiye koyup üzerine bir tepsi daha yerleştirin. Üstteki tepsiye ağırlık yapması için evinizdeki en büyük (tercihen dökme demir) tencereyi yerleştirin ve yarım saat boyunca bekleyin.
- Streç filmi açıp sandviçi dörde kesin ve servis edin.
damaktandimaga
Uzun süre sonra yazınızı okumak, görsel şölene kavusmak harika, özledik.
Elinize sağlık. Sevgiler.
medina
ohhh missss..şahane olmuş sen yedin tabii sıra bizdeee…..teşekkür ederiz…..sevgiler….
Aslı
Akşam yemeğini henüz yemiş olmama rağmen yazı ve fotoğraflar sayesinde yine acıktım. Bu kadar mı güzel anlatılır!!!
Arzu
acıktırıcı.. şu an domatesleri bekleyemiycem ama allahtan elimde senin tarifinle yaptığım pesto mevcut. ekmeğe süreyim de yiyeyim bari 🙂
Banu
Muhteşem görünüyor. Creative. 3 öğün sandviç yiyebilecek merakta biri için(benim için) derhal denenesi bir durumu var. Afiyet olsun 🙂
Kitap için kolaylıklar diliyorum.
tuba saraç
Domatesli tepsi fotoğrafına 10 dakika falan aralıksız baktım. Hem dinlendirici hem de huzur veriyor 🙂 Pes. Tariflerin hepsi zaten birbirinden muhteşem. İyi ki varsınız.
nehir
O ne güzel şiirsel bir anlatım! Hele ki sıkıştırılmış sandviç özetine bayıldım!!! ”Ekmeği ortadan ikiye kes, içini oy, malzemeleri diz, kapat, streç filme sar, üzerine ağırlık koy, ezilmesini bekle, paketi aç, kes, ye.”Tariflerinizde lezzet teferruatlarını bizimle paylaştığınız için teşekkürler.Affınıza sığınarak küçük bir düzeltme yapmak istiyorum,bir yerde sözettiğiniz ”nüfus etmek değil”, ”nüfuz etmek”olmalıydı.Bu kadar yoğunluğun arasında mutlaka dikkatinizden kaçmıştır.Unutmayın ki sadık Cafe Fernando okuyucuları tıpkı sizin gibi ayrıntılara önem verir ve mükemmelliyetçidir:)Sevgiler…
aquacat
Merhaba Cenk,
yine ağzımın sularını akıtaraktan okudum tarifi ve hemen akşam gidip confit ile işe koyulmaya karar verdim.
yalnız bir şey soracağım; sebzeleri fırınladıktan sonra, ılıkken sandviçimi hazırlasam acaba sebzelerin dokusunda bir bozulma olur mu dersin? şimdi fırından yeni çıkınca muhtemelen oda sıcaklığındaki hallerine göre daha yumuşak olacaklardır diye düşünüyorum.
Herhalde ılınmasını beklemek akıllıca olur değil mi?
Ellerine sağlık 🙂
Gökçe
Oldukça iştah açıcı görünüyor. Ben pesto sosunda deneme amaçlı İzmir tulumu kullandım ve muhteşem oldu 🙂 Kitabı sabırsızlıkla bekliyorum. Sevgiler…
Cenk
nehir – Düzeltme için teşekkürler.
aquacat – Evet, ılınmasını beklemek gerekir.
Diyetisyen Serap Orak Tufan
Korkmayın Cenk ben varım 😉 kitabı sabırsızlıkla bekliyorum…
Tarif ve fotoğraflar harika görünüyor. Yemin ederim zeytinyağında beklemiş domates kokusu burnuma geldi…
seda sez
bir sandvice bu kadar acikli bakip agiz sulandiracagim aklima gelmezdi, cok guzel gorunuyor. mail geldigini gorunce kitapla ilgili bir supriz mi diye sevindima ama bu da iyi geldi
Kübra
Benim gibi sandviçlerini hiç yanından ayırmayan biri için ilham verici oldu bu yazı.Bu arada kitabını sabırsızlıkla ve büyük bi merakla bekliyoruz :)Sevgiler
handan
Muhteşem görünüyorlar. Ve kesinlikle insanda hemen uygulamaya geçme hissi uyandırıyorlar. Bu da market yolu göründü anlamına geliyor:)Ellerinize sağlık, bu arada kitabı gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum.Tariflerin çok özel olacağını biliyorum ama fotograf şölenini daha çok merak ediyorum.Kolay gelsin..
Şemsa Denizsel
Cenk,
Ellerine sağlık! Fotoğraflar yine müthiş. Sen fotoğraflayınca benim ekmek de kendini iyice gösteriyor, teşekkürler.
melisa
Cenk Bey,
Bu harikulade tarif için çok teşekkürler.Bu sabah yedide yeni bir tarif geldiğini hissettim desem:)
Kitap için sabırsızlanan bizler sizin burdan paylaşacagınız harika tarifleriniz için de aynı şekilde sabırsızlanıyoruz. Kitabın nefis tarifler içerecegine ve en sevdiğim kıtabım olacagına inanıyorum. acele etmeyin hazırlık aşamasının tadını çıkarın bence.
sevgiler
Nazlı Mis
Merhabalar Cenk,
yine çok keyifli bir yazı ve iştah açıcı fotoğraflar ..evet ama senin çıkmasını dört gözle beklediğimiz kitabından ses yok…piyasaya çıkış tarihi belli mi??
Sevgiler,,çalışmalarında kolaylıklar
Leyla'nın Kahve Dükkanı
Elimde, Trabzon ekmeği içinde halis tereyağı, annemin bahçeden koparıp getirdiği minicik yapraklı maydonoz ve ezine peyniri ile kala kaldım…
Şimdi bu benim yediğim sandviç mi ?
Yutkunarak ortadan kayboluyorum Cenk.
Kolay gele.
Banu Bingör
Cenk ikinci ve üçüncü fotoğraflar tablo gibi… Çok başarılı… Kitap için bunlardan daha az başarılı çalışmalar çıkarttığına kimse inandıramaz beni. Lütfen kendine biraz daha iyi davranır mısın?
Bu arada anne sözü dinlemek bazen (!) faydalıdır. O sandviçin teki yeter. Hani “görüntüm yaptıklarımın delilidir” imajıyla rahmetli Ümit Usta görüntüsü vermenin de anlamı yok!
Of şimdi aklıma bir şey geldi ama yazmayayım :))))
Sandviç tüyosunu pek sevdim. Şu Kantin’e de gitmenin vakti geldi galiba. Ayıp olmaz sorsam herhalde: Odun ateşinde pişmiş 1/2 kg sebze kaç TL?
Banu Bingör
Üçüncü fotoğraftaki bıçağı annem görse çok beğenir! 😀
Şirin Şeyler Atölyesi
Ev yapımı pesto tarifi için teşekkürler Cenk Bey..Yine iştahımızı açtınız. Akşam yemekte sandviç çok iyi fikir.. Yeni tatlı tariflerinizi de dört gözle bekliyorum. Sevgiler..
Banu Bingör
Üçüncü fotoğraftaki domates kasesine de ben bayıldım!
Feridun Bingör
Fotoğraflar mükemmel, gerisinden zaten şüphem yok 🙂
Cenk
Feridun Bingör – Çok teşekkürler!
Banu Bingör – Bence hiçbir şey yapmaya gerek yok. Sadece hafif ısıtıp bir et yemeğinin yanında yemek lazım.
EMEL PINAR
ne çok şey öğreniyoruz senden.. Teşekkürler..Confit kelimesini ilk kez duyuyorum..Fotoğraflar yine muhteşem.
Cenk
Herkese tek tek teşekkür ederim! Beğenmenize sevindim.
Nazlı Mis – Yazıda bahsettim. Ya sene sonuna doğru ya da yeni yılın ilk aylarında.
Şemsa Denizsel – Asıl ben teşekkür ederim!
Leyla’nın Kahve Dükkanı – Bence haksızlık yapıyorsun. Önüme koysan seçmekte zorlanırım.
Banu Bingör – Çok teşekkürler. Kantin’e hiç gitmedim deme lütfen! Eğer yanılmıyorsam 100 gramı 5 TL. Odun ateşinde pişmiş sebze deyip geçmemek lazım. Mevsimine göre değişmekle birlikte, içinde yok yok. Sandviçin içine tıkmakla ayıp etmiş bile olabilirim.
Banu Bingör
Cenk, seni günün şu saatinde şok edip de işlerinin aksamasını istemezdim; mamafih gitmedim :)))
Bu durumda sandviç içine tıkılmak gerçekten sarsıcı olmuştur sebzeler için… Hem lezzet hem fiyat bir arada düşünülürse… Başka ne yapılabilir?
Hmmm… Belki pizza üstünde… Ya da galettede… Başka? (Makarnayla birlikte yemeyi saymıyorum artık…) Belki parça etle karıştırıp yeni bir tür talaş böreği ile…
Sibel
Muhteşem görünüyor!Domateslerde çok iştah açıcı zaten ben o domatesi ekmeği bana bana yerim hiç sandviçle uğraşmaya dayanamam:)
Bu arada Cenk bey domates çorbanızı yaptım mükemmel oldu,bloglarda geziyor tarifiniz!
Banu Bingör
Tabii yemeden bilemem 😀
Bu arada gözlerim yaşardı, bir Bingör gördüm sanki?! :)))
duygu kahraman
nasıl güzel anlatıyorsun, okumaya kıyamıyorum bazen..
Hatice
Off feci derecede ağzım sulandı, hatta o mis pesto ve domatesin de kokusu burnuma geldi diyebilirim 🙂 Cenk,ben bu pesto tarifini yaptım, ama deepfreeze koymayı unutmusum. Buzdolabında gecen 2-3 hafta sonunda pestonun üst kısmının küflendiğini gördüm. Sence iş işten geçmiş midir? Pestoyu kurtarmamın bir yolu var mıdır? O kadar da uğraşmıştım halbuki, kahroldum o sevimsiz küfleri görünce :((
Nazli
Benim hic yemek kitabim yok evimde. Tarifleri internette sevdigim bir kac siteden buluyorum. Ilk ve tek yemek kitabim seninki olacak cunku bayiliyorum tariflerine ve resimlerine. Deneyip de, ” mukemmel tarifmis, ben bile becerebildim” demedigim tarif yok sitende. Kitabini sabirsilikla bekliyorum, gec olsun, guc olmasin:)) Kolay gelsin!
Sevgiler
Nazli
mehmetcan
Harika çok lezzetli görünüyor…
Ben bunun bazen prociutto’lu bazen roastbeef’li versiyonlarını yapıyorum..
Kitaptan ses seda yok noldu o proje?
canay
sandviç muhteşem görünüyor.
sizin kitap seneye ancak çıkacak sanırım:)
ARNAVUTcigeri
Sandvic deyip gecmeyeceksiniz, siz yapinca hersey solene donusuyor. Bu agirlik altinda SIKISTIRMAK fikri de cok guzel. Paylastiginiz icin tesekkurler.
Sevgiler.
Elif
Seni, tariflerini,fotograflarini ve paylastiklarini cok cok seviyorum!!Bir tanesin…
Kitap sahane olacak eminim..
Sabirsizlikla bekliyorum ve buradaki her yazinda heyecanlaniyorum…
munevver
ellerine sağlık nefiz domatesyemede tanında yat
esin
harika gözküyor. Mailime gelen bilgi mesajlarını müthiş merakla açıyorum . Cenk yine ne lezzetler yapmış diye….sevgiyle kal..ilham meleğin hep yanımda olsun….
Cenk
Hatice – Evet, maalesef atmanız gerekiyor.
mehmetcan – Yazıda bahsetmiştim…
Nina
Sevgili Cafe Fernando,
kitap, doktora veya profesörlük tezi yazmak farkli ruh hallerini iceren bir sürec (en baskini basini alip issiz adaya kacmak istegi). Önemli olan az sayida fikri, düsünceyi, teknigi veya tarifi derinlemesine inceleyip, kendi icinde bir ahenk olusturacak sekilde dizmek.
Fikirler ormaninda kaybolmamak gerekiyor.
Candan selamlarimla
Sevinç
Ellerine saglık, sandviç bağımlısı biri olarak beni canevimden vurdun. Bu arada fotograflar muhteşem, bu fotografları nerde çektin? Tezgah desem değil, masa desem değil… ? Seni gaza getirmeye çalışmıyorum İnan ama böyle bir arka planı kullanma yaratıcılığını ayrıca takdir ediyorum haddim olmayarak. Sevgiler. Çok kolay gelsin…. 🙂
keyf-iemel
Nefis görünüyor. Ekşi mayalı ekmeğin kabuğunun çok sert olması, yememi normalde zorlaştırıyor. Bu şekilde, malzemelerin de yağı, acaba kabuğu da bir nebze olsun yumuşatıyor mu ki? Zira koca sandviçleri yemek başlı başına zor benim için 🙂
Kitabı yine merakla beklediğimi yineliyorum. Kolay gelsin 🙂
aysel
Ellerine sağlık, İstanbul’ da yaşasam sabah soluğu Kantin’ de alırdım:)))
helis
Cenk yazını okuyunca 3 yıl önceye döndüm , kitabını yazmaya basladığını açikladiğin dönem üniversite sonuçlarımı bekliyordum , şimdi 3. sınıftayım ;istediğim bölüme yerleşemeyeceğimi düşünüyordum ve o gün yazını okuduğumda senin hayallerini gerçekleştirmeye başladığın için ne kadar şanslı olduğunu düşünmüştüm , neyse ki bende istediğim bölümü kazandım ve arada derslerin yoğunluğundan yakınsam da mutluyum 🙂 Zaman ne kadar da çabuk geçiyormuş .. kitap için bol şans diliyorum 🙂
seval
Cenk Bey,
Bu saatte bu yazıyı okuyup bu sandviçi yemeden uyumak akıl sağlığıma zarar veriyor 🙂
Kitabınız çıkana kadar mevcut kilomuzu hep birlikte korumak dileğiyle…
serpil
elinize saglık …kitabınızı bekliyoruz…
sonsuz dekorasyon
Bu tarifi bende izlemiştim sandwich üzerine baya ağır bir döküm bir tava konmuştu bizde eşimle izleyip ağzımızın sulandığını farketmiştik. Resimleri görünce aynı hissiyat yine oluştu:)) Kitap hazırlıyor olmana çok sevindim. Şimdi blogumda senden bahsediyordum:)
aylin
Ohhşş
Özge
Ellerinize sağlık, her aşamasıyla muhteşem olmuş. Sayenizde domates confit ile tanıştım. Acaba bu tarif sandviç dışında nerelerde kullanılabilir, fikir verebilir misiniz?
gül ipek
Ellerinize sağlık muhteşem görseller vede anlatım…sıkıştırılmış :)))güzel bir fikir zip sandviç…:)))hafta sonu yapılacaklara eklendi,yanına da sarı mandalinadan daha aromatik yeşil mandalina suyu ile limonata karışımı içecek ,eskiden az olurdu bu sene çok fazla yeşil mandalina .
Yelis Ayan Eştaş
Cenk, sen beni öldüreceksin…Bunları seyretmek bile alkalizasyon hayallerimi bozuyor. Bu akıllara ziyan görsel ziyafetlerini yapıp yediğimiz zaman ne olacak halimiz??? Fotoğrafların içine ışınlanmak istiyorum; görüntü de süper, eminim lezzet de… hayırrr, yapmamalıyım, direnmeliyim, ben iradeli bi insanım, bu dünya fani yaa!!! öffff… ellerine ve gözlerine sağlık. Hafta sonu ilk boş zamanda domatesli confit ve pesto yapılacak… ağlamak istiyorum.
Gamze
Cenk Bey, hem karnımızı hem de ve asıl olarak ruhumuzu doyuruyorsunuz.Estetik kaygınız ilham verici.Yemekle hiç ilgisi olmayan ben bile üslubunuzla yazının içine çekildiğimi hissediyorum ve mutfağa doğru yol alıyorum 🙂
Türkan Yapıcı
Merhaba Cenk,
Oncelikle kitabın asagi yukari ne zaman cikacagini bildirmene cok sevindim. merak ediyor, soramiyordum; cevaplamaktan bıkmıssındır diye 🙂
Bu sandwich ise harika!
Daha once Julia Child yaparken izlemistim. Kızıma oglenleri okula goturmesi icin her gun degisik bir malzeme ile yaparım.
Senin versiyonun ise her zamanki gibi farklı, etkileyici. Bugun olmasa da yarın deneyecegim 🙂 Evet, hemen yarın…
Ellerine saglik.
Oya Demir
Yeni yazınızı okumak beni çok çok mutlu etti Cenk bey ne olur bu kadar ara vermeyin. Kitabınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Şimdi diyeceksiniz ne kadar az blog yazısı yazarsam kitap için o kadar çok çalışabilirim.
Melek
çok güzel yaaa ama diyetteyim
vildan
uzunca bir süredir sizden yazı gelmeyince kitap yaklaşıyor diye seviniyordum.mailinizi de görünce kitapla ilgili haber var diye çok sevindim.kitaba daha var ama olsun aradaki bu muhteşem yazılarınız ve tarifleriniz kitabınızı bekleme gücümü arttırıyor.elinize sağlık:)
Yeliz
2 ay boyunca sabah,öğlen,akşam londra’da sandviç yedim. Ülkeme döndüğümde kimse bana sandviç yediremez dememe e rağmen bu tarif beni pes ettirdi.;). Bazı tariflerini denemeye cesaret ettiğim gibi (her denediğim tarifte inanılmaz güzel sonuçlar aldım) bu tarifi de gecenin bu saatin de değil ama en kısa zamanda denemek için sabırsızlanıyorum…
nilgun
Offf, cok guzel. Keske olsaydi da yeseydik.Yapacagimmmmm yarin. Tesekkurler. Kitap icin kolayliklar diliyorum. Siz kili kirk yariyorsunuz diye dusunuyorum ki boyle olmaniz cok guzel. Ama bazi tarifler, bazi fotograflar muhtesem degil, sadece guzel olsa? Olamaz mi :>>
ata
Merhaba cenk bey;
Pc tamirde olduğu için giremedim nete.alınca ilk iş mailler bakmak oldu.sizden mail gelmesi üstüne üstük o güzelim sandviç ve fotograflar yok mu..domateslerin görüntüsü muhteşem…kitabı sabırsızlıkla bekliyoruz.artık ne olur aksamasın…yılbaşında veya sonrasında çıkartın :)) lütfennn..zaten yeterince mükemmel olmuştur diye düşünüyorum,siz hazırladığınız için tabii
Sevgiyie ve sağlıkla hoşçakalın…
pisi
Merhaba! İyi ki varsınız. Sonuna kadar büyük bir keyifle okudum, seyrettim, kokladım, acıktım, planladım, yazdırdım v.s. Domates çorbanız özellikle misafirlerime sık yaptığım bir tarif. Domatese doyamayan birisi olarak bu tarif de baş köşede yerini alacak. İlk sokağa çıkışta ekmek alınarak öğleden sonrası için denenecek. Eşimle birlikte “mmmm” sesleri çıkarıp, konuşmadan anlaşarak yutacağımızı (tadını çıkarmak için iyice çiğnemeli) hayal ediyorum. Teşekkür ediyorum. Sonunda size yakışacak muhteşem bir kitap çıkacağından eminim. Kolay gelsin.
Duygu
Aman Allahım şuan bu sandvichi nefes almadan yiyerek ölebilirim mükemmel!
lezzetkimyası
Gerçekten profesyonel çalışıyorsunuz mutfakta. Zamanım çok olsa bu şekilde mutfak işleriyle saatlerce uğraşabilmek isterdim.
akya
Aman tanrım, sizin ellerinizi benim ayaklarımı bağlasınlar ve beni bu sandviçle baş başa bıraksınlar…
Sizi keşfetmeden geçen günlerime acıyorum doğrusu..
sümeyra
ağlamak istiyorum…
işi gücü bırakıp evde otur,
kır dizini mutfakta mutluluklar pişir
diyorum kendi kendime…
cafefernando benim için sigara bağımlılığı gibi oldu… acil bırakmam lazım…
hanne
Merhaba, ellerinize sağlık.tarifle ilgili bir sorum olacaktı, fırınlanmış sebzeleri domateslerle pişirebilirsiniz demişsiniz, yani tüm sebzeler zeytinyağı havuzunda aynı kapta pişebilir mi yoksa ayrı kaplarla mı fırınlamak lazım?
Cenk
hanne – Yok, aynı anda ayrı tepsilerde pişirebilirsiniz demek istemiştim.
Selma - DUSBAHCESI
Inanilmaz lezzetli gorunuyor. Bayilirim boyle ekmek arasi herseye! Herseye diyorum cunku benim icin pek fark etmiyor. Iyi bir parca hollanda kasari (tercih eski kasar), taze sebze, somon fume…
Elif Ersin Sarıgül
Fotoğraflar da yazı da her zamanki gibi mehteşem! Mutfağa sizin gösterdiğiniz özenin onda birini gösterecek kadar sabırlı ve becerikli olmadığımdan, biraz da vakitsizlikten, tariflerinizi deneyemiyorum. Ama yine de kitabınızı ilk alanlardan olacağım kesin! Bu kadar emek verilen bir kitap sanat eseri sayılmazsa bile (ki bence sayılır) müthiş bir zanaat eseri olacak eminim!
Esra
zannımca bu sandviç ekmeğin den ötürü sert ve de tok olmuştur. Ancak ekmek taze iken tüketilmeli sanırım 🙁
Merve
Merhaba Cenk,
Blogunu keşfettiğimden beri çalışamaz oldum 🙂 her seferinde iş saatlerinde bloguna girmeyeceğime söz veriyorum fakat sonuç yine aynı. Kendime engel olamayıp giriyorum ve farkında olmadan saatlerimi harcıyorum 🙂 şimdiye kadr vakit azlığından yalnızca nane şuruplu limonata ve granola tarifini deneyebildim. İkisine de bayıldık, ben ve tadına bakan herkes. Yemek, tatlı yapma konusunda henüz çok acemi olsam da bu konuya büyük bir ilgi duyuyorum. Bir gün bütün tariflerini denemeyi hayal ediyorum 🙂 Başarılarının devamını dilerim. Sevgiler.
puccath
yazılarınız bu kadar mı karnımı acıktırır? kitabınızı aldığımda ne olacak bilmiyorum! Korkuyorum!! (: şaka bir yana sizi yakından takip eden biri olarak son yazınızla da aklıma muhteşem bir öğle yemeği alternatifi getirdiniz, teşekkürler!
Zerrin
Merhaba,
Victorinox’un domates soyacağı yüzyılın icadı, demedi demeyin:))
Cenk
Zerrin – Ben de onu kullanıyorum!
sare
Cenk, sandviçi bir tarafa bırak sadece hazırlanan domates bile şahane… Bayıldımmm ve şu anda açım. Tok olsam da farketmezdi.
Domatese mercankök de yakışır gibi…
Kitap çalışmaları sürüyor belli ki, bekliyorum.
Kolay gelsin, başarılar dilerim
Sevgiler.
Kafe de mola
Hani o iki ekmek arasına sürülen pesto sos fotoğraf varya inanılmaz.Endorfin etkisi yaptı.Merakım şu:?Acaba bu yaptıklarını şöyle sandalyeyi köşeye çekip kendin mi yiyosun yoksa eş dost kim varsa çağırıp ziyafet mi veriyorsun?Hayır yani bu güzel manzaralar nasıl bir sonla bitiyor buda zamanla merak konusu olabiliyor.Malum her çeşit insan girip çıkıyor bu siteye olur olmaz yorumlar zaman zaman seni şaşırtabilir bu gayet alışılası.:bBu güzel tarifler için teşekkürler kitabının çıkışını sabırsızlıkla bekleyenlerdenim.
Cenk
Kafe de mola – Bazılarını kendim yiyorum, bazılarını da arkadaşlarımla paylaşıyorum. Nasıl denk gelirse..
nesli
Gözüm,gönlüm doydu üstüne bilgilendim,çok teşekkürler Cenk, özlemişiz,tariflerini ve tabiki anlatımını:)
Burçak
Ekmek te sandviçler de çok iştah açıcı görünüyor! Ağzım sulandı!
Duygu
Bu nasıl bişey yahu, bayıldım. Hemen deneyeceğim. Umarım ekşi mayalı ekmek bulabilirim :(.
Hüseyin Korkmaz
Bir ekmeğin bu kadar güzel görünüme girmesi, mükemmel.Ellerinize sağlık çok nefis duruyor.Eminim lezzetide aynı şekildedir.
Dostbahcesindenlezzetler
Sevgili Cafefernando, sayfanizi kesfetmek bugune kismet oldu..arkadasim illede ziyaret et,yoksa buyuk kayip senin icin deyince hic vakit kaybetmedim..tek kelime ile SUPERSINIZ..Bu ne guzell bir web page, ne guzel tarifler cekimler..kabiliyet meselesi tabiki de bu kadarmi olur yani:))duydum kitap ta yayinlayacakmissiniz alicilardan biride benim:))) Paylasimlariniz icin cok cok cok tesekkurler.
feriaa
Siteyi bu kadar geç keşfetmem kötü :))) Bütün gün gözümü alamamam ve bütün iş arkadaşlarıma bütün gün bu muhteşem yemeklerin resmini gösterip ağızlarını sulandırmam daha kötü sanırım:)))) Tebrikler :)))) Ayrıca bu kadar tutkulu bir şekilde sevdiğiniz bir şeyi bu kadar başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğiniz için imrenmemek elde değil :))) her gün ziyaret edilecek blog listemdesiniz artık :)))))
Mehmet
Yazinizi gorunce sehirde acaba nerede satiyorlar bu ekmeklerden diye bir bakayim dedim..Bir de okudum ki dunyanin ilk “eksi mayali ekmek oteli” Stokholm’de acilmis!
Tatile gidenler, evinden bir kac gun uzak olacaklar emanet ediyorlarmis 🙂 Sirin bir konsept degil mi?
http://city.se/emil/2011/04/28/stockholm-far-varldens-forsta-surdegshotell/
Cenk
Mehmet – Bayıldım bu fikre! Link için teşekkürler.
Nurşen Aksoy
Nefisss…Ağzım sulandı…Neden her yazınızı okuyunca direk mutfağa gidiyorum acaba..Yine süper bir tarif olmuş..Pesto sosu sürdüğün resme bayıldım..Ellerin dert görmesin.Sizden öğreneceğim çok şey var,daha..Kitabını sabırsızlıkla bekliyorum..Sevgiler nurşen..
çiğdem55
Harika tek kelimeyle. En basit tatları bile böyle güzel ve iştah açıcı sunmana bayılıyoruzzzzz:)
ezgi
Sevgili Cenk,
İyi bayramlar demek istedim! Aklıma düşüverdin. Sevgiler.
Oya Demir
mutlu ve bol tarifli bereketli bayramlar dilerim.
Tuğçe Kaya
Tek kelimeyle “harika”
Burdan hepsinin tatları aldım, iştah açıcı bir sandviç:) ellerinize sağlık… Pesto sosunu denemiştim ve çok güzel olmuştu bu tarifide yapıcam.
ceren
kitaptan ses yok seda yok.
bu kitap ne zaman çıkacak cenk. hayır yani yemek de yok sitede artık bu ihmalinin karşılığı iyi bir kitap olsun ve o kitap bu hafta raflarda olsun.
okuyanus kapısı önünde uyuyacağım
ceren
ve sandvic evet bu hayatta ekmeğin arasına koup da yiyemeyeceğim şey yok soğan da olur biber de bu ise ziyafet kaçar mükemmel ! rica 🙂 çok kalın en kalın kitap olsun cenk her gördüğünü seçmeden koysan kitaba keşke 🙂
turk mutfagi
sandvice asalet kazandirmissiniz. tebrikler
Nur...
Cenk Bey nerelerdesiniz artık. Bu ara ne kadar uzun oldu yaavvvv. Hani kitaptan bi haber yok. Merakla bekliyorum
Tuba Efe
acaba mayonezli lüfer mi dedim ama levrek yazmissiniz. Mayonez olayini balik icin merak ettim, hazirladiginiz ekmekler güzel görünüyor
ve lezzetli.
emelll
cenk, senin kendi ekşi mayalı ekmek serüvenin devam etmiyor mu?
Cenk
emelll – Maalesef edemiyor, kitapla beraber götüremedim.
ayse
hadi ama!!! yeni yazı yeni fotoğraflar…
emelll
kitap bitince bırakmazsın peşini, çok uğraşıyordun.
ayse
bu yazı yazıldığında doğan bebeklerin 40’ı çıktı:) yeni yazı bekliyoruz. sevgiler.
Cenk
ayse – Haklısınız 🙂 Yeni yazı Pazartesi günü burada.
Esra İnal
Mükemmel olmuş yine. Çıkardığın ekmek içini de domatesli zeytinyağına bandırıp yeseydin. Atın ölümü arpadan olsun demiş atalar :p Bu arada annen yorumları okumuyordur inşallah.
Cenk
Esra İnal – Robottan geçirip buzluğa attım. Ekmeğin kabuğunu daha çok seviyorum. Annem yorumları tek tek okuyor 🙂
sevilay
Ben de ne zaman yeni yazı gelecek diye yazmak için girmiştim bu sefer ki bir baktım benden önce yazmışlar. Neyse ki geliyormuş.
ali coşkun
kurban olayım 🙂
selin
Cenk bey beklemekten yoruldum.Lütfen tarif bekliyorum.
zeynep yalcin
Cenk harika görünüyor. Sana yazdığım yorumlar yanlış emali diye bir yazı çıkıyor ve gitmiyor ama bir daha deniyorum . Kitabı bekliyorum . Hatta 1. 2. 3. 4…..kitapları da bekliyorum.
şükran
Cenk bey,herkes gibi kitabınızı sabırsızlıkla bekliyorum.Bende ekmeğimi kendim yapıyorum ama ekmek makinasında.Sizin yaptığını ekmeği görünce benimkiler pek hoşuma gitmedi.Ekmek makinasında da yapabileceğimiz tarifler verirseniz benim gibi birçok kişiyi sevindirirsiniz.
Cenk
şükran – Ekmek makinem yok, almayı da düşünmüyorum. Ekmek tariflerine gelen bazı yorumlarda okurlar tarifi makinede deneyip başarılı sonuçlar aldıklarından bahsediyorlar. Nasıl uyarladıkları konusunda bir fikrim yok ama az çok kullanımını çözmüşsünüzdür, belki bir tarifi deneyebilirsiniz.
FİDAN
CENK CİMMMM SELAM ,
BİL BAKALIM BEN KİMİM???
CAFE FERNANDOYU BİR İKİ KEZ ZİYARET ETMİŞTİM İLK SENELERDE AMA BUGÜN BÜYÜK BİR ŞOK YAŞADIM VE HEMMMENNN ÜYE OLDUM,SEVE SEVE….ÇÜNKİ GERÇEKTEN MÜTHİŞ BAYILDIM VE SENİNLE GURUR DUYDUM
BAŞARILARININ DEVAMINI DİLİYORUMMM
SEVGİLER FİDAN
Cenk
FİDAN – Benim yazdığımı bilmeden mi ziyaret etmiştiniz? Çok sevindim yazmanıza. Çok teşekkürler. Herkese selamlar!
Ayşe
Hiç resim yapmayı düşündün mü?Çok iyi bir gözün olduğunu düşünüyorum,Cenk.
Cenk
Ayşe – Teşekkürler. Ara sıra aklıma geldiği olmuştur ama ciddi bir gayret hiç göstermedim.
Ozge:)
selam, fotoğraflar kendi adıma resim tadında, doku denge, renk uyumu mükemmel.. malzemeyi birebir çalışan bir ressamın elinden çıkmış gibi, leziz üstelik yenebiliyor:))resmin içinde olan biri olarak söyleyebilirim ki, sizin ressamdan bir farkınız yok!
ece oğuz
evde yemek olmadığı zaman kocamı ve kendimi en mükemmel şekilde doyurmak için yaptığım bir tarif oldu. Belki domatesleri biraz daha az fırınlamış ve taze kekik yerine kuru kekik kullanmış olabilirim hatta ekmeğide kara buğday ekmeği kullanmış eski kaşar yerine de parmesan kullanmış olabilirim 🙂 ama her haliyle harika bir sandviç olduğu kesin 🙂 Teşekkürler Cenk 🙂
Ilgın
Normalde takipçinizim, Anthony Bourdain mutfak sırlarıni okurken konfiden bahsediyordu. Internetten bakayım nasil yapilirmis derken siteye düştüm ve cikamadim yine 🙂 pazara gidip fesleğen ve taze kekik alıyorum hemen! Mutlu günler 🙂