• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH
Dehillerin ve G. Detou

Dehillerin ve G. Detou

Dünya üzerinde mutfak eşyaları satan bütün dükkanlar bir yana, Dehillerin bir yana.

200 senelik bir geçmişi var.

Sırf her gün bu dükkana uğrayıp raflardaki ürünleri seyretmek için bile Paris’e taşınılır.

Az çok böyle olacağını tahmin ettiğim için Dehillerin ve G. Detou günü doya doya alışveriş yapabilmek için arkadaşlarımdan ayrılıp tek başıma gittim. Otele dönerken yükümün ağır olacağını bildiğim için de yanımda sadece bir gün önce satın aldığım lomo makinemi götürdüm. Deklanşöre bastığınızda arka arkaya dört kareyi aynı filme saat yönünde kaydeden bu oyuncak makine oldukça uzun bir alışma süreci gerektiriyor, dolayısıyla maalesef çok fazla göstermeye değecek fotoğraflarım yok.

Dehillerin’de güler yüzlü, peşinizde dolaşıp her sorduğunuz soruya uzun uzun cevaplar verecek çalışanlar beklemeyin. Burası daha çok profesyonellerin uğrayıp alacaklarını aldıktan sonra alelacele çıktıkları bir yer. Öyle sallanarak alışveriş yapınca, hele bir de aldıklarınız paketlenip ödeme listesi çıkartılırken kararsız birkaç laf ederseniz çalışanların sabrı taşmaya başlıyor. Aldığım tencerenin kapağının fiyatını duyunca duraksadım (ki eminim herkes o parayı bir tencere kapağına vermeden önce 2 kez düşünür), bana yardımcı olan mösyö kötü kötü bakmaya başlayınca da almaktan vazgeçtim.

Dehillerin 2

Zeytin ağacından bir tuz çanağı, başka hiçbir yerde bulamadığım üzeri kapaklı kek kalıbı (pişince tepesi dümdüz oluyor – tost ekmeği pişirmek için ideal), meşeden bir oklava ve ağır mı ağır Mauviel tencere. Yanımda getirebildiklerim, bütçemi zorlayarak toparladıklarım bunlar. Aklım Mauviel’in yerinden kalkması imkansız gibi görünen çorba kazanlarında kaldı.

G. Detou

G. Detou

Eğer David Lebovitz “G. Detou olmasaydı, Paris’te yaşayamazdım” diyorsa bir bildiği vardır. Söylememe gerek yok elbette, ama dükkan bu iddialı lafın hakkını veriyor.

Çoğunlukla pastacılık malzemeleri satan bu dükkandaki kadar yağ çeşidi hayatımda görmedim. Hepsini almak isterdim ama elim sadece avocado yağına uzandı.

Dehillerin G. Detou

Salatalarda kullanıyorum. Çok başarılı. Az bir miktarı bile acayip bir avokado aroması katıyor.

Dehillerin bıçakları pek iptidai görünüyor, ama bir zamanlar Julia Child‘ın kullandığı bıçaklardan mutfağımda olmazsa olmazdı.

G. Detou’dan alışveriş yapıp tam çıkarken kapının dibindeki çam fıstıklarını gördüm. Koskoca bir paketin üzerinde 3 Euro yazısını görünce de taşıyabileceğim kadarını aldım. Çocukken Bayramoğlu’nda taşla tek tek kırıp yediğim çam fıstıkları kadar lezzetlilerdi.

E. DEHILLERIN
18 rue Coquillère, 75001 Paris
Tel: (33) 01 42 36 53 13

G. DETOU
58 rue Tiquetonne, 75002 Paris
Tel: (33) 01 42 36 54 67

15 Kasım 2010 · 30 Yorum Kategori: Gezi ve Seyahat, Paris Etiket: dehillerin, g. detou, Paris

Previous Post: « Paris’e Devam
Next Post: Pierre Herme »

Okuyucu Etkileşimi

30 YORUM

  1. sibel

    15 Kasım 2010 ile 12:28

    aldıklarını güzel tariflerde kullan Cenk.Gerçekten işe yarar şeyler.Çocukken bende babaannemin bahçesinden çam fıstıklarını kırıp yerdim.iyi bayramlar.

    Yanıtla
  2. nube

    15 Kasım 2010 ile 21:40

    I phone nun uygulamasına “olculer” bolumunu de ekler misin? kısacık pratik olarak o zaman super olucak…

    Yanıtla
  3. seda

    15 Kasım 2010 ile 22:02

    tuz canagi cok seker. Kapakli kek kalibi yerine üzerine agir bisey koysak genede dümdüz olur mu acaba. Sen anlattikca parisi merak ediyorum. Ama sayende gidince gezecegim yerleri biliyorum. Sevgiler…

    Yanıtla
  4. seda

    15 Kasım 2010 ile 22:44

    selam ben pariste oturuyorum ama bu bahsettigin yerleri ilk kez duyuyorum bana gore bu yerlerlerde bir ayricalik yok bildigimiz havan bildigimiz bicak pariste mutfak kulturu adina bir degisim var size masterchef den bahsetmeliyim bir arastirin derim….yeni tarifler adina

    Yanıtla
  5. IŞILCA TATLAR

    16 Kasım 2010 ile 00:56

    Merhaba Cenk,
    Dehillerin’i geçen kış gezerken tesadüfen bulmuştum. Bu denli meşhur oluğunu bilmiyordum. Tabi içeri girince ben de kendimi kaybetmiş çocukların hadi artık sızlanmalarına karşın 2-3 saati orada geçirdiğimi hatırlıyorum. Gerçekten de o daracık raflar arasında herşeyi tek tek incelemek ve hangisini alacağına karar vermek çok zordu. Ben altı çıkan birkaç tart ve tartölet kalıplarından almıştım.
    Bir önceki yazında sözünü ettiğin Le Relais de L’Entrecote da senin şanssızlığın diye düşünüyorum. Ayrı zamanlarda iki üç kez gittik ve bu tür olumsuzluklarla karşılaşmadık. Biliyorsun saat 19 da kapılarını açıyorlar. O vakte kadar kapıda epey bir kuyruk. Belki biz hep ilk girenler arasında olduğumuz için olabilir ama patatesler çıtır ve sıcak et de çok lezzetliydi. Kara listeye almadan bir kez de bu şekilde denersen fikrin değişebilir mi?
    İyi Bayramlar, iyi tatiller.
    Sevgiler,

    Yanıtla
  6. Sumeyye

    16 Kasım 2010 ile 03:03

    Harika bir yer! Burda yasayabilirim kesinlikle… Avakado yaginin farkli aromalarini Amerika’da Tj Maxx ve Marshalls’larda cok uygun fiyata bulabiliyorum ama avakado aromalisini hic gormemistim. Denemek lazim…

    Yanıtla
  7. Basak

    16 Kasım 2010 ile 03:33

    Cenk, biskoff bugun geldi, krakerleri birakip kasikla daldim, dedigin kadar guzel birseymis 🙂 Bana, taze yapilmis kornet kulah uzerinde karamelli dondurma tadi verdi!!! Bakalim baska ne cagrisimlar yaratacak!
    Tavsiyen icin tesekkurler 🙂

    Yanıtla
  8. ÖZLEM ERKAL

    16 Kasım 2010 ile 07:39

    günaydın gönderini alınca hemen bir hızla okudum bende zeytin ağacından tuzluk istiyorum negüzel bişi öyle ooo

    Yanıtla
  9. medina

    16 Kasım 2010 ile 09:33

    mrbaa…cenk herşeyi anladımda o çorba kazanlarını ne yapacağını merak ettim! çok güzel bir yer..inşallah bi gün bizimde böyle yerlerimiz olur ve sen onları anlatırsın anlatırsın ama her seferinde başka bir yer bulup hikayeni hiçç bitiremezsinnnn……….teşekkürlerr..sevgiler..

    Yanıtla
  10. Carriemel

    16 Kasım 2010 ile 10:30

    cem o agir bakir tencere super.. onunla harika polenta yapilir bence . fotograftan gordugum kadari ile genis disi bakir ici kalayli zaten. zeytin agaci aksesuarina diyecek lafim yok.. sana bu konuda ilk bu fotografi gordugumde yazmistim.. harika .. dukkani not ettim…. sevgiler.iyi bayramlar bu arada…okursan tabii. bakarim simdi diger yorumu yayinladi isen okuyorsun demektir. ciaooooooo

    Yanıtla
  11. fatoş

    16 Kasım 2010 ile 17:13

    Süper yaaaa…eminim ben o dükkana gittiğimde paramın son kurşunuda oraya bırakır,parasız kalsam da hiç mutsuz olmazdım..zeytin ağacın dan olan tuz kutusuna hasta oldum…Bıçaklarda muhteşem…mutfaktaki en önemli materyallerden biri belkide..(benim için)

    Yanıtla
  12. Banu B Bingor

    16 Kasım 2010 ile 23:39

    Çam fıstığını 3 Euro’ya almak için de gidilebilir Paris’e 😀 O arada hani Paris’i de görmüş olur insan :)))

    Yanıtla
  13. özce

    17 Kasım 2010 ile 00:06

    Cenk selam
    öncelikle iyi bayramlar:)görüntüsü kadar lezzetinin de muhteşem olduğuna inandığım yemeklerin için senin taaa oralardan Mauviel taşımana gerek yok ki:)ama eminim ki kasada ödemeni yapıp tencereni eline aldığında ona sahip olmanın verdiği haz tartışılmazdır. yurtdışı gerçekten bizim gibi yemek, pasta, börek pişirmeyi sevenler için cennet ama keşke Türkiye’de de her aradığımızı bulabileceğimiz mağazalar olsa di mi…aldıklarınla ilk neler pişireceksin sabırsızlıkla bekliyorum:) mutlu bayramlar

    Yanıtla
  14. nesrin

    17 Kasım 2010 ile 18:25

    Bende bos zamanlarimda alisveris merkezlerindeki kitapcilar ve mutfak ürünleri satan dükkanlari gezerim. Bugün ben de kapakli bir kek kalibi görmüstüm. Yuvarlakti.

    Yanıtla
  15. nazan bekret

    17 Kasım 2010 ile 19:44

    mutfak malzemesi denilince benim için hayat durur.orada kendimi kaybedebilirim.kim ne derse desin onları kullanmak sakin bir ortamda aklındakileri hayata geçirmek olağanüstü birşey.benimde üzeri kapanan ancak altı üçgen üstü m şeklinde bir kek kalıbım var ona gözüm gibi bakıyorum.saçmaladımmı bilmiyorum.ne dersin.

    Yanıtla
  16. Cenk

    18 Kasım 2010 ile 13:12

    nube – Öneri için teşekkürler. Yapılacaklar listesine ekliyorum.

    seda – Bence aynı sonuç alınabilir. Çok iyi fikir!

    seda – Bahsettiğim yerleri ilk kez duymanıza rağmen bir ayrıcalıkları olmadığını söylemeniz önyargılı bir yaklaşım oldu. Önce uğrayıp sonra karar vermeniz daha doğru olmaz mı? 200 yıllık bir geçmişten daha büyük bir ayrıcalık düşünemiyorum. Eğer bunlar dışında sizin çok ayrıcalıklı bulduğunuz yerler varsa paylaşırsanız çok sevinirim. Masterchef derken yemek programından mı bahsediyorsunuz? Eğer öyleyse mutfak kültürünü değiştirmekle ilgili ne gibi bir katkısı olduğunu pek anlayamadım.

    Işılca Tatlar – Biz de aynı saatlerde uğramıştık diye hatırlıyorum. Kaldı ki, geç uğramış bile olsak, bence önemli olan servis boyunca aynı standardı tutturmak. Bir kez uğrayıp fikir edinmenin ve ardından bunu yazmanın işletme tarafından bakıldığında adil bir durum olmadığını biliyorum, ama bu restoranın kısıtlı menüsü söz konusu olduğunda bir ziyaretin yettiğini düşünüyorum. Genel anlamda da çok sevdiğim bir yer ama en azından gitmeyi planlayanlar güzel günlerinin olduğu kadar kötü günlerinin de olduğunu bilmeliler diye düşündüm. Bir daha uğramamak ise tamamen benim kişisel tercihim. Paris gibi bir yerde güzel yemek yiyecek yüzlerce yer varken bu kadar kötü bir deneyim sonrasında tekrar şans vermek anlamsız geliyor. Bu arada, bahsettiğin o altı çıkan tart kalıplarından ben de almıştım! Yazmayı unutmuşum. Ne kadar sağlamlar, değil mi?

    Basak – Afiyet olsun. Beğenmenize çok sevindim.

    medina – Ne yapacağımı düşünmedim bile. Sadece bakmak bile yeter!

    Nazan bekret – Kalıbınızı pek gözümde canlandıramadım ama güle güle kullanın.

    Yanıtla
  17. Tulay

    18 Kasım 2010 ile 21:09

    Sevgili Cenk,

    Güle güle kullan yeni oyuncaklarını:)) bu arada ufak bir bilgi vermek istiyorum. Şu üzeri kapalı baton kalıpları istediğin ebatta yaptırman mümkün, kayalar mutfakda (ankara) görmüş ve çok ilgimi çekmişti, Özel olarak yapabildiklerini söylemişlerdi.Galvanizden yapmışlar. dediğin gibi özellikle tost ekmeği yapmak için çok idealler. Eğer ihtiyacın olursa senin için seve seve tedarik etmeye çalışırım. Bir sonraki Paris seyahatim için gidilecek yerler notlarımı aldım, teşekkürler…

    Yanıtla
    • Cenk

      21 Kasım 2010 ile 03:27

      Tulay – Bilgi için çok teşekkürler. Siz lütfen zahmet etmeyin, ben araştıracağım.

      Yanıtla
  18. elif

    19 Kasım 2010 ile 00:28

    o bakır tencerelerden ben sana yollaayabilirim istersen antep bakırıyla meşhur bilirsin ama sende bana lezzetli kurabiyelerinden yollarsan şakaaa:))

    Yanıtla
    • Cenk

      21 Kasım 2010 ile 03:25

      elif – Çok teşekkür ederim, lütfen zahmet etmeyin.

      Yanıtla
  19. zeynoo

    20 Kasım 2010 ile 10:54

    Bilenler için tekrar olacak, G. Detou’yla ilgili eğlencelik küçük not:
    Dükkanın ismi aslında bir kelime oyunu:
    G. Detou, “j’ai de tout” (je dö tu)ile aynı okunuyor – kelimesi kelimesine çevirirsek: “bende her şey var”, “ne ararsan bende var” mı demeli?
    Sağlamasını gidenler yapacak…

    Aldiklarinizi güle güle kullanın, Mauviel’i ve oklavayı özellikle!

    Yanıtla
  20. zeynoo

    20 Kasım 2010 ile 10:57

    Ah! Lebowtz’in yazısını okumadan yazmıştım yorumumu, G. Detou açıklaması, kötü tekrar olmuş!
    Kusura bakmayın 🙂

    Yanıtla
  21. fevziye

    05 Aralık 2010 ile 03:26

    Siteni devamlı takip ediyorum ama bu ilk yorumum
    kek kalıbını görünce bayıldım aklımda hep böyle bir kalıp vardı ama var olduğunu bilmiyordum.
    Genelde kekin güzel görünmesi için ters çeviririz bunda buna görek yok yuvarlak olsa patispanya keki için güzel olurda.
    Acaba türkiyede varmı ben hiç görmedimde.

    Yanıtla
    • Cenk

      05 Aralık 2010 ile 12:19

      fevziye – Ben de hiç görmedim ama bir okurum çok güzel bir akıl verdi. Normal bir kek kalıbının üzerine ağır başka bir fırın kabı koyarak da aynı sonuç rahatlıkla elde edilebilir.

      Yanıtla
  22. Rumeysa

    11 Ekim 2013 ile 07:15

    Merhabalar, önümüzdeki hafta Paris’te olacagım insallah. Paris ile ilgili tüm yazılarınızı daha önce defalarca okumus olmama rağmen bu kez hepsini alıcı gözle okudum hatta belki de ezberledim diyebilirim 🙂 Ve eğer bana önerebileceğiniz çok profosyonel olmayan -Dehillerin kadar olmayan yani :)- fakat yine de Türkiyede bulamayacağım farklı mutfak, pasta malzemeleri(aletler ve/veya aromalar, çikolatalar vb.) satışı yapan bildiğiniz bir dükkan varsa çok mutlu olurum :)) Bu arada kitabınızın yayın tarihini dört gözle bekliyorum 🙂 İçimden bir ses uzun zamandır blogda herhangi bir post paylasmadıgınız icin çok yakında kitabın yayın tarihini söyliyeceginizi söylüyor =) Şimdiden iyi bayramlar. Hayatımıza kattığınız mutluluk verici tüm tarifleriniz için teşekkürlerimle..

    Yanıtla
    • Cenk

      12 Ekim 2013 ile 10:16

      Rumeysa – Teşekkür ederim. Paris’te gittiğim her yeri bloga yazdım. Mutfak ekipmanıyla ilgili başka bir mağaza maalesef aklıma gelmiyor. Dehillerin sadece profesyonel mutfak ekipmanı satmıyor; bence uğradıktan sonra başka bir yer görmeye gerek kalmayacaktır. Pastacılık malzemeleri için ise G. Detou’yu tavsiye ederim.

      Yanıtla
  23. fatma

    01 Şubat 2015 ile 20:15

    Cenk merdane ni tüm İstanbul da aradım ve bulamadım senin için mahsuru yoksa boyutlarını yazabilirsin? Sanirim yapacak birini buldum.

    Yanıtla
    • Cenk

      23 Şubat 2015 ile 14:59

      fatma – 50 cm uzunluğunda, 4.5 cm çapında ve 700 gram ağırlığında.

      Yanıtla
  24. Merve

    30 Mart 2016 ile 00:14

    Mrb cenk,
    Blogunuzu severek takip ediyorum oncelikle bunu soyleyim anlattiklariniz sayesinde okulumu san francisco dan sectim ama Türk yemeklerini cok özlüyorum ve turk arkadasimla manti yapmak istiyoruz ama hamuru acacak oklava bulamıyoruz acaba sizin bildiginiz biyerler varmi satın alabilecegimiz varsa muthis olur :)simdiden cok tesekkur ederim

    Yanıtla
    • Cenk

      02 Nisan 2016 ile 11:51

      Merve – Bilemiyorum maalesef. Internette araştırdınız mı?

      Yanıtla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Ekşi Mayalı Ekmek

Çikolatalı Kek

Çikolatalı Babka

Çilekli, Beyaz Çikolatalı ve Yoğurtlu Tart

Ananaslı ve Hindistan Cevizli Kek

Fındıklı Kurabiye

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy