• Skip to primary navigation
  • Skip to content
  • Skip to primary sidebar
  • Skip to footer

Cafe Fernando

Header Right

Main navigation

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • PORTFOLYO
  • ENGLISH
Çilekli Vegan Smoothie

Çilekli Vegan Smoothie

Sabah kahvaltısı olayı senelerdir canımı sıkıyor. Günün en önemli öğünü diye diye strese sokmuşlar bir kere.

Gözümün önünde senelerdir – kuvvetli bir ihtimalle – dünyanın en düzenli ve kuralcı kahvaltısını yapan bir babayla büyümeme rağmen bu adeti bir türlü edinemedim. Babam gibi günün ilk ışıklarıyla uyanıp bir saatlik yürüyüş ve duştan sonra ince birer dilim beyaz peynir, gravyer ve eski kaşar, dörder tane zeytinyağı ve limonda bekletilmiş yeşil ve siyah zeytin, kabukları annem tarafından hiç usanmadan soyulmuş dört adet cherry domates, bir dilim kızarmış ekmek yeseydim ve bir kaşık balı yedikten sonra kaşıkta ne kadarı kaldıysa o kadarıyla tatlandırılmış limonlu çay içseydim acaba başka türlü bir insan olur muydum? Ne kadar kısa da olsa nasıl senaristlik maceram bana hala kısa cümleler kurmayı öğretemediyse, bu düzeni seyretmek de kahvaltı alışkanlığı edindiremedi işte.

Babamın senelerdir başaramadığını ise Özlem becerdi.

Çilekli Smoothie

Özlem‘in cafesi Organico’nun menüsünden sabah kahvaltısı niyetine çilekli vegan smoothie tarifi bana ilaç gibi geldi. Bütün malzemeleri bir blendera atıyorsunuz, ardından kahvaltınız yarım dakikada hazır. Herhangi bir kahvaltı da değil bu. Besleyici, sağlıklı, lezzetli ve pratik.

İlk olarak içeceği hazırlamadan önce toz haline getirdiğim keten tohumundan bahsetmek gerekiyor. Keten tohumu çok önemli bir bitkisel Omega 3 yağ asidi deposu. Sanırım vejetaryen ve veganlar keten tohumunu Omega 3 ve 6’yı balık ürünlerinden alamadıkları için çok fazla tercih ediyorlar. Faydaları bununla da bitmiyor. İçinde yüksek oranda lif var. Protein, mineraller, aminoasitler… Saymakla bitecek gibi değil. Merak ediyorsanız araştırmanızı tavsiye ederim. Bir diğer özelliği de toz haline geldikten sonra suyu emerek şişiyor ve jel benzeri bir kıvam alıyor. Özlem tariflerinde yumurta yerine keten tohumunu çektikten sonra suyla karıştırarak kullandığını söyledi.  Bu arada keten tohumu toz halinde de satılıyor ama Özlem kesinlikle tohum halinde alınıp evde taze olarak çekilmesini tavsiye ediyor.

Öncelikle adambaşı ikişer kaşık keten tohumuyla başlıyoruz işe. Ardından yaklaşık bir hafta boyunca mutfakta olgunlaştırdığınız ve  kıvamı koyulaştırmaya yarasın diye önceki gün soğutmak üzere buzdolabına koyduğunuz muzlar blenderın içine atılıyor. Sonra  neredeyse yarım kilo çilek.

Onları takiben tercihinize göre hindistan cevizi sütü veya soya sütü. Ben her ikisiyle de ziyadesiyle deneme yaptım. Hindistan cevizi sütüyle yapılmış olanı daha çok beğendim. Marketlerde konserve yiyeceklerin olduğu bölgede bulabilirsiniz. Üzerinde “coconut milk” yazanından alacaksınız. Ara sıra yanına “coconut cream” de koyuyorlar. Aralarındaki fark bildiğimiz süt ve kremayla aynı. Soya sütü kullanacaksanız da şeker katkısız olanından almanızı tavsiye ederim.

İnek sütü veya dondurma kullanmayı planlayanlara Özlem’in ufak bir notu: Midemiz meyveleri ve sütlü ürünleri sindirmek için farklı enzimler salgılıyor ve bu enzimlerin aynı anda salgılanması hem iki ayrı besin grubundan alınan faydaları azaltıyor hem de sindirimi zorlaştırıyormuş.

Muzlarınızın olgunluğuna bağlı olarak karışımdaki şeker seviyesini ayarlamak gerekiyor. Yaptığım denemelerde en başarılı sonucu üzüm pekmeziyle aldım. Eğer iyice olgunlaşmış muz kullanacaksanız birkaç adet kurutulmuş meyve işinizi görecektir.

Özlem

Özlem tarifi öğrettiğinden beri her sabah farklı meyve kombinasyonlarıyla vegan smoothieler yapıyorum kendime. Şimdilik en beğendiğim bu çilek ve muz karışımı oldu. Dört gözle bal gibi şeftalilerin çıkmasını bekliyorum. Eminim bu tarif şeftaliyle de çok güzel olacak.

ÇİLEKLİ VEGAN SMOOTHIE

2 kişilik

Malzemeler

  • 4 çorba kaşığı keten tohumu
  • 2 adet muz (olgun)
  • 450 gram çilek
  • 1 su bardağı hindistan cevizi sütü (veya soya sütü)
  • 1 çorba kaşığı üzüm pekmezi (veya 2 adet kuru kayısı/hurma/erik)
  • 4 yaprak nane (birkaç tane de süslemek için)

Yapılışı

  1. Keten tohumlarını bir blenderın (veya rondonun) haznesine koyup toz haline gelene kadar kısa aralıklarla (sıvı olmadığı için blenderı uzun süre aralık vermeden çalıştırırsanız motoru yanabilir) çalıştırın.
  2. Ardından diğer malzemeleri ekleyip koyu bir ayran kıvamına gelene kadar çalıştırın.
  3. Kapağını açıp tadına bakın. Eğer size çok şekersiz geldiyse biraz daha pekmez (veya kuru meyve), çok koyu olduysa biraz daha hindistan cevizi (veya soya) sütü ekleyin ve tekrar çalıştırın.
  4. Karışımı iki büyük cam bardağa aktarıp üzerine birkaç yaprak nane yerleştirin ve servis yapın.

10 Haziran 2009 · 79 Yorum Kategori: Dostlar, İçecek, Vegan Etiket: çilek, keten tohumu, muz, smoothie, Vegan

« Mercanköşklü Bezelye
Pesto »

Reader Interactions

79 YORUM

  1. Eda

    11 Haziran 2009 at 00:54

    Bir kaç gün önce görseymişim bunu keşke 🙂 Ben de bal eklemiştim şeker niyetine..
    Seninki gerçekten besleyici sağlıklı bir tarif olmuş.
    Babanızın nizami kahvaltı düzenine ise hayran kaldım, Cenk..
    Sevgiler

    Cevapla
  2. ayşem

    11 Haziran 2009 at 04:20

    Yeni favorim olan hindistancevizi sütü ile yapılacak yeni bir tarif. Yanına kardeiş olarak gene aynı sütle hazırlanmış krem karameli bundle etmek istesem, uçar mıyım?

    Cevapla
    • Cenk

      11 Haziran 2009 at 08:49

      Ayşem – Uçmazsın, bence harika olur. Bloguna baktım ama hindistancevizi sütüyle hazırlanmış krem karameli bulamadım. Yakında yayınlar mısın?

      Derya – Acaba uzun anlatıp gözünü mü korkuttum? Pek zahmetli değil aslında. Her şeyi bir blendera atıp bir düğmeye basıyorsun. Daha zahmetsiz nasıl olabilir diye düşünüyorum şu anda..

      Eda, tasarimmekanı – Teşekkürler!

      Cevapla
  3. tasarimmekani

    11 Haziran 2009 at 07:34

    Super bir tat… Benimde kahvalti aliskanligim yok ancak annem hazirlar ve beni zorlarsa ancak.. Ve tatillerde seviyorum.. paylasimin guzeldi. tksler, medinem

    Cevapla
  4. derya

    11 Haziran 2009 at 08:01

    Çok zahmetli emek isteyen bir lezzet tabii bir o kadarda harika sevgiler…

    Cevapla
  5. zehra

    11 Haziran 2009 at 08:58

    Cenk kızım kesinlikle bayılacak bu tarife..Yarın kahvaltıda denemek üzere tarifini aldım.
    Ellerine sağlık..

    sevgiler
    http://www.derininperievi.blogspot.com

    Cevapla
  6. zehra

    11 Haziran 2009 at 09:03

    Harika, pratik, leziz ve besleyici….tam benlik bir kahvalti…hemen denemem lazim, tesekkürler Cenk, tesekkürler Özlem,sevgiler

    zehra

    Cevapla
  7. beste

    11 Haziran 2009 at 10:09

    Çok hafif ve seksi gözüküyor…Mamma mia

    Cevapla
  8. Güler

    11 Haziran 2009 at 10:26

    sizin sitenizi bir okul gibi görüyorum ve her seferinde başka bir şey öğreniyorum hem elinize hem de ruhunuza sağlık

    Cevapla
  9. berna

    11 Haziran 2009 at 10:28

    Nefis görünüyor denemek lazım.Benimde buna benzer pratik ve lezzetli tariflerim var.Kısmet olursa bir blog açacağım ve bu tariflerimi paylaşacağım inşallah fırsatım olursa.Yğunluk peşimi bırakmıyor.Babamın bir lafı var ‘rahatım dediğim gün komşunun eşeği ölüyor’:)))Neyse bunaltmıyayım.Ellerine sağlık cenk…

    Cevapla
  10. müjde

    11 Haziran 2009 at 12:10

    Süper bir tarif…Oğluşun bayılarak yediği iki meyve çilek ve muz bir arada.Daha ne olsun.Sağol Cenk…

    Cevapla
  11. ayse

    11 Haziran 2009 at 12:39

    pekmez yerine dondurma atsak en son üstüne nasıl olur?? tatlandırmak niyetine?? yada buz sulandırır mı? ya da önceden hazırlayıp buzlukta küpler kalinde dondursak, sonra onları yeni hazırladığımızın içine serinletmek için atsak olur mu?

    Cevapla
  12. Hülya Kandemir

    11 Haziran 2009 at 12:56

    of of offf harika valla soya sütü filan arayamam, hemen pastorize sütle denerim ben bu missiii 🙂
    Tarifine haksızlık gibi saymazsan tabii Cenk .

    Sevgiler ve teşekkürler…

    Cevapla
  13. zerrin - misss

    11 Haziran 2009 at 13:30

    hindistan cevizi sütünü geçenlerde bir hint yemeğinin tarifinde görüp ilk kez satın aldım. ardından başka nerelerde kullanılır bu diye düşünmeye başladım. iştee buldum.. 🙂

    Cevapla
  14. sheker

    11 Haziran 2009 at 14:05

    Atom olmuş bu akşama kadar dinç tutar insanı.
    Kahvaltı en sevdiğim öğündür.Hatta der ki:

    Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı
    Cemal Süreya
    Babanızın sistemli biri olması sanırım sizin başarınızın da yapı taşlarından.

    Cevapla
  15. Cenk

    11 Haziran 2009 at 14:12

    Ayşe, Hülya – Hindistan cevizi/soya sütü yerine süt veya dondurma kullanabilirsiniz. Yalnız Özlem’in dediğine göre midemiz meyveleri ve sütü sindirmek için farklı enzimler salgılıyormuş ve bu enzimlerin çarpışması hem iki ayrı besin grubundan alınan faydaları azaltıyor hem de sindirimi zorlaştırıyormuş.

    Cevapla
  16. Sevgi Ackersonn

    11 Haziran 2009 at 14:14

    Fotoğrafı bile insanı tahrik ediyor.. Muhteşem!

    Cevapla
  17. güzin

    11 Haziran 2009 at 15:05

    çok güzel olmuş. ama ben bunu kahvaltı niyetine değil kahvaltıdan sonra tatlı niyetine içerim. simit domates peynir zeytin ve çaydan vazgeçemem.

    Cevapla
    • Cenk

      11 Haziran 2009 at 18:10

      zarpandit – İleticem. Teşekkürler. Keten tohumunu ben de denk geldiği zamanlarda kullanmaya başladım.

      güzin – Simit, domates, peynir ve zeytin dörtlüsünden ben de asla vazgeçemem. Sadece sabah kalktığımda yiyemiyorum.

      Cevapla
  18. zarpandit

    11 Haziran 2009 at 16:53

    kahvaltı edemediği zaman bir iri elma yiyen(ki ben olsam %70-85’lik kakao içerikli bitterli bir kase kahvaltı gevreği yerim:D) babam misali sağlıklı beslenen insanlara hayranım! babanı yerime tebrik et lütfen yalnız o mini minnacık domateslerin kabuklarını soyan anneyede büyük bir alkış istiyorum 🙂

    hindistan cevizi sütünü cheesecakete denemek ve denememek arasındayım..ben en çokta bardakların içindeki sanırım cam kaşığımsı şirinleri sevdim yalan değil 🙂

    keten tohumunu hiç içecekte kullanmıstım..denemeliyim! bu arada ben keten tohumunu yogurtla(özellikle pekmezli olanı:)),salatada ve tuzlu herçeşitte kullanıyorum tavsiyede ederim 🙂

    Cevapla
  19. Betul

    12 Haziran 2009 at 02:44

    Harika gorunuyor. Ben malesef meyve de olsa sekerli seylerden uzak durmak zorundayim ama muzu ve pekmezi eklemeden cilekle deneyebilirim. Ne kaldi geriye o zaman diyeceksin ama napalim, seker dokunuyor bana. Bu kadariyla idare edicem artik. Ya da evdeki canavara yaparim, kendinden gecsin. 🙂

    Ama Cenk, benim senden isteyecegim sey ayri. Eski zamanlarin birinde, Etilerdeki Mado’nun korkuluksuz balkonunda bir muzlu dondurma yemistik (o zamanlar sadece mustakbel olan) esimle. Senelerdir sayiklar durur. Kac cesit dondurma getirdim eve yok yok, begendiremedim. Aslinda diyorum ki, sen soyle muzlusundan bir dondurma tarifi versen de ben de onun serefine kitchenaid’in dondurma aparatini alsam. Bak bu kadar guveniyorum tariflerine. Sen ver tarifi, ben gozumu yumup odeyecegim ne kadarsa aparatin parasi 🙂

    Bu arada yakinlarda Turkiye’ye geliyorum tatile. Istedigin bir sey varsa getirebilirim. banana extract mesela 🙂 yok ama ciddiyim. varsa bir istegin mailime yazabilirsin.

    keten tohumunu ben de yaklasik 3 senedir kullaniyorum. Susam gibi butun olanlarini sindiremiyormus midemiz, o yuzden toz olani dedigin gibi cok faydali. Benim sekerimi duzenlememe de cok yardimci oluyor. Yalniz kullanacaklara bir not: ogutulmus alinirsa ya da ogutulurse buzdolabinda ya da buzlukta saklanmasi gerekiyor. Bir de pisirilmemesi. Omega-3 asitleri isiya cok dayaniksizlar, hemen molekuler yapilari bozulup kanserojen hale geliyorlar.

    Betul

    Cevapla
    • Cenk

      12 Haziran 2009 at 07:16

      Betül – Muzlu dondurma evde yapsan da Mado’da yediğine benzeyeceği şüpheli. Daha iyi ya da daha kötü olur demiyorum ama pastörize süt veya kremayla Mado’daki tada yaklaşılır mı emin değilim. Bana çoğu zaman onların yaptığı dondurmalar ağır gelir. Bir yere not ediyorum ama söz de veremiyorum. Yapılacak çok fazla tarif ama çok az zaman var. Sana tavsiyem dondurmaya meraklıysan David Lebovitz’in kitabı The Perfect Scoop’u edinmeye çalış. İstemediğin kadar dondurma çeşidi var kitapta. Keten tohumu bilgileri için de çok teşekkürler.

      Cevapla
  20. Banu (BaL)

    12 Haziran 2009 at 06:20

    Cenk! Evimizin kahramanı! 😀

    Evlendiğim günden beri fındıklı kurabiyelerinden yapıyorum çeşitli sebeplerle :)) Misal yarın akşam, Anadolu Hisarı’nda bir evin bahçesindeki partide boy gösterecekler 😀

    Banu ve Feridun Gezide blogumu ziyaret ettiğin için teşekkürler.

    İyi dileklerin için de teşekkürler 🙂

    Gezi yazılarının devamı gelecek…

    Cevapla
    • Cenk

      12 Haziran 2009 at 07:16

      Banu – Afiyet olsun yiyen herkese. Sana da ellerine sağlık diyorum!

      Cevapla
  21. Banu (BaL)

    12 Haziran 2009 at 06:22

    Asıl yazacağımı unuttum!

    Bizim evimizde de kahvaltı bir sorun haline geldi.

    Her sabah “ne yesek acaba” sorunsalıyla boğuşuyoruz. Büyük ihtimalle Feridun bu muhteşem renkteki şeyi içmek istemez; ama en azından ben canımı kurtarmış olurum “peynirler-zeytinler-reçeller” üçgeninden 😀

    Cevapla
  22. Banu (BaL)

    12 Haziran 2009 at 06:24

    Bu arada, yorumlarda şimdi dikkatimi çekti 😀

    Zahmetli tarif arayan buralardaki croissant ya da bagel tarifine bakabilir 😀 Smoothie onların yanında ne ki!

    Cevapla
  23. Çiğdem Çınar

    12 Haziran 2009 at 10:08

    Keyif dolu bir yazı daha..Tarifte mükemmel görünüyor.. Ellerinize sağlık Cenk :))

    Cevapla
  24. Özne

    12 Haziran 2009 at 18:52

    Harika da bu benim için çok az. Mısır gevrekleri bile bana kahvaltıda bir anlam ifade etmez. Kahvaltıdan önce veya kahvaltıdan sonra yenilebilecek bir aperatif gibi geldi bana. Ben babanızın kahvaltısından sonra tatlı niyetine alayım bunu. Yada uzun ve sıcak yaz gecelereinde acıkınca…

    Cevapla
    • Cenk

      12 Haziran 2009 at 21:40

      Beste – Afiyet olsun. Agaveyle çok daha başarılı bir seçim olmuş.

      Özne – Eğer ben bu smoothie ile doyuyorsam, inan ki dünyadaki insanların %90’ı da doyar. Güven bana 🙂 Mısır gevrekleri demişken.. hangisinden bahsettiğini bilmiyorum tabii ama eğer tahmin ettiklerimse, yüzde bilmem kaç yağ oranı diye bangır bangır “diyet ürünü” diye kandırmaca reklamı yapılanlar bile rafine şeker dolu ürünler. Bir ara sıkılmazsanız yanlarını çevirip içindekileri okuyun. Şeker deposu oldukları için de tüketimin akabinde bir anda gelen enerji hemen ardından kendini yorgunluğa bırakır. Hemen sonra acıkmak da cabası. Bence bir şans verin bu içeceğe.. Göreceksiniz, öğlene kadar hiç açlık hissetmeyeceksiniz.

      Cevapla
  25. beste

    12 Haziran 2009 at 20:50

    Hergün zevkle aynı şeyi yiyen insanlara inanamıyorum 🙂 Benim için bir tür işkence de.Tarif denendi pekmez yok Agave şurubu kullanıldı, ketenler kahve değirmeninde öğütüldü ve öğlene kadar acıkmadım, Leonardo’da bayıldı daha ne olsun. Muck muck

    Cevapla
  26. zehra

    12 Haziran 2009 at 22:32

    cenk merhaba,
    tarifini bu sabah denedim, tek kelime ile muhteşem oldu..bir de ananas ile denemeyi düşünüyorum..o kadar tok tuttuki öğlen saat 12.00 ye kadar da acıkmadım, diyebilirim..kurtarıcı fikir için teşekkürler.
    Ben iki hafta önce esse.de rüyalarımı süsleyen kitchenaid.lerin 1.365 tl olduğunu görünce dayanamadım ve tüm riskleri göze alarak ebay.dan satın aldım,sonucta ürün (kutusu açılmamış) ve kargo için 300 usd ödedim,55 tl gümrük ücreti de eklenince maliyeti yarıdan da aza indirdim, düşünenlere tavsiye ederim..
    Ancak sana sormak istediğim acaba kitchenaid.in türkçe kullanım kılavuzunu bulabileceğim bir adres bilir misin?
    şimdiden teşekkürler

    Cevapla
    • Cenk

      13 Haziran 2009 at 00:03

      Zehra – Afiyet olsun. Yeni kitchenaidin de hayırlı olsun. Kılavuz konusunda nereden bulabilirsin hiç emin değilim. Bence esse’ye bir sor. Ellerinde elektronik bir kopyası mutlaka vardır.

      Cevapla
  27. Dila

    13 Haziran 2009 at 08:03

    Harika bir tarif. Bu ara diş çıkarma sebebiyle kahvaltı etmek istemeyen kızım için güzel bir alternatif olabilir sanki. Hava çok sıcak, üzerine buz koymak serbest mi? 🙂

    Cevapla
    • Cenk

      13 Haziran 2009 at 09:40

      Dila – Serbest tabii! Afiyet olsun.

      Cevapla
  28. Özne

    13 Haziran 2009 at 20:49

    Günlerdir düşünüyorum bu kızcağız bana gelse ne yer ne içer diye. Sonunda buldum bir tane. Senin Özlem için harika bir mercimekli börek tarifim var, gerçekten süper bir börek. Ben Engin Teyzem den öğrendim ki , o da Ünlü bir otelin mutfağında yıllarca çalışmış babasından öğrenmiş. Kime ikram ettiysem kıymalı börek niyetine yedi ve ben içerisinde mercimek olduğunu söylediğimde ise inanmadılar. Bence denemelisin.
    Malzemeler,
    5 adet yufka
    2,5 su bardağı yeşil mercimek
    6-7 adet iri soğan
    2 büyük bağ maydonoz
    Tuz karabiber
    yağlı su.
    Mercimekleri pişme kıvamına kadar haşlayın. Suyunu ayarlayabilir süzmezseniz ne ala, vitamininin hepsi kalmış olur. ( bu arada yeşil mercimek pişirmekle demir oranını kaybetmeyen tek yiyecek. ette bile pişmeyle bir kayıp oluşuyor.) Su kalmışsa süzüyoruz. Soğanları yemeklik doğruyoruz. Soğan sevmeyen varsa ve soğan oranını azaltacaksa kesinlikle yapmasın. Gerçekten ama gerçekten çok bol soğan olacak. Ölçü bire üç gibi. Bir kap mercimeğe 3 kap doğranmış soğan. Doğranmış soğanları yağda sararana kadar kavuruyoruz. Haşlanmış mercimeğimizide ilave ediyoruz. Ayıklanmış ve doğranmış büyük iki bağ maydonozunda tamamını ekleyip( anlaşılacağı gibi bu da çok bol) ocağın altını kapatıyoruz. Tuz ve karabiber ekleyip iyice harmanlıyoruz. Yufkaları 10cm genişliğinde şeritler halinde kesiyoruz.( ölçtüm valla) İçlerine hazırladığımız yağlı sudan sürüyoruz ve soğumuş olan harcımızdan bol miktarda koyup kalın rulolar yapıyoruz. böreğin yanları açık kalacak ve her şerit yufka için 1,5-2 yemek kaşığı harç konmuş olacak. Aynı gün pişireceksek çıtır çıtır olması için; yağlı kağıt serilmiş tepsiye koymadan öce su dolu bir kaba dikkatlice daldırıp çıkarıyoruz ve önceden 200 derece ısıtılmış fırında kızarana kadar pişiriyoruz. En güzel yanı aylarca dondurucuda saklanabiliyor. Kolay gibi görünse de soğan ve maydonoz kısmı biraz oyalıyor ama inanın bana değecek. Hazırladığınız ve dondurmayı düşündüğünüz börekleri en son suya daldırmayın. tek tek dondurup, sonra paketleyin ve çözülmesini beklemeden sıcak fırına atın. Afiyet olsun.
    Bu arada, Özlem kalsiyum ihtiyacını nasıl karşılıyor? İçime dert oldu valla. Ben de et sevmem ama peynir ve yoğurtsuz bir hayat düşünemiyorum bile. Yaşlanınca kemik erimesi falan, zor olmasın hayat onun için…(İçtenlikle -sana ne- diyebilirsin)Sevgiler.

    Cevapla
    • Cenk

      14 Haziran 2009 at 21:06

      Özne – Tarif için çok teşekkürler ama kötü bir haberim var: Özlem artık un da yemiyor 🙂 Aslında gluteni bıraktı demek daha doğru. Bilindik unların çoğunda gluten olduğu için dolayısıyla düzgün bir ekmek veya hamur işi yemesi söz konusu değil. Kalsiyuma gelince.. Biz zannediyoruz ki kalsiyum birtek inek sütünde var ama birçok başka besinden de kalsiyumu almak mümkün. Tofu, brokoli, bamya, bazı yemişler ve birkaç sebze ve meyvede de kalsiyum var. Sütten alınan kalsiyum miktarını bu besinlerden almak için ne kadar yemek gerekir orasını tam bilemiyorum ama her şeyi araştıran Özlem eminim bunu da araştırmıştır 🙂 Böreği de Özlem yapmasa da ben yaparım merak etme!

      Cevapla
  29. Özlem

    15 Haziran 2009 at 04:41

    Selam,
    Sabah böyle bir içecekle insan güne nasıl da dinamik başlar, muz ve çilek, harika bir karışım. Sabahları bazen, çok erken kalktığım için, yanıma ballı muzlu süt alıp, arabada içiyorum, neden bunu denemeyeyim ki, tam enerji deposu, ellerinize sağlık,
    sevgilerimle

    Cevapla
  30. Burcu

    15 Haziran 2009 at 10:48

    Selam Cenk,

    Gerçekten de muhteşem görünüyor.Yazın insan içini ferahlatacak birşeyler arıyor doğrusu….Hem kızıma hem de kendime en kısa zamanda yapacağım. Ben muz sevmeyen kızım için şeftalili yapmayı düşündüm, nasıl olacak bakalım haberdar ederim:)
    Yaa bu arada şöyle renkli, fresh yaz kokteyllerin yok mu? Yaz akşamlarında gelenlere değişik birşeyler ikram etmek istiyor insan:))
    Bu arada senin sebze meyvelerin temizliği, kutu içecekler ( kutuların dezenfekte edilmesi) vb. konularda ne kadar hassas olduğunu biliyorum. Ben şimdi ExSir diye bitkisel bir sebze meyve arındırıcısı keşfettim, mutlaka sende görmüşsündür. Ve kutu içecekleri de bununla yıkıyorum:)) Valla kızım genelde meyve sebzeleri de yemeyi tercih ettiğinden içim de daha rahat ediyor, tavsiye ederim.
    Sevgiler.

    Cevapla
    • Cenk

      15 Haziran 2009 at 12:52

      Burcu – Afiyet olsun. Exsir’i ben de aldım ve kullanıyorum ama ne kadar işe yarıyor çok emin olmadığım için bahsetmek istemedim blogda. Kutu içecekleri eskiden Protex’le yıkardım ama onun da birtakım zararlarını duyunca ve elleri çok kurutmaya başlayınca normal sabuna döndüm.. Kutu içeceklere de onu kullanmak çok iyi fikirmiş!

      Cevapla
  31. Burcu

    15 Haziran 2009 at 10:50

    kabuklu yemeyi diyecektim ama eksik yazmışım:)

    Cevapla
  32. meryem

    15 Haziran 2009 at 20:45

    Selam,
    Her zamanki gibi fotoğraflar ve yazınız harika.Gıpta etmemek mümkün değil!Smoothie’yi ben de bugün meftali ile yaptım çocuklarıma.Harika oldu.Yalnız sayfamda keten tohumu ile ilgili bir yazı yazmak istediğimde, yaptığım araştırmada kadınlar için günlük tüketilmesi gereken miktar 2-3 tatlı kaşığı;erkekler için ise 1-2 tatlı kaşığı deniliyordu.Yukarıda belirtilen miktar kişi başı 2 yemek kaşığı.Arada bir hayli fark var.Acaba hangisi doğru?

    Cevapla
    • Cenk

      16 Haziran 2009 at 09:04

      meryem – Doğrusunu yanlışını bilemiyorum. Biz fazladan da eklemiş olabiliriz. Sen istersen bir çorba kaşığı olarak yapabilirsin.

      Cevapla
  33. ayse

    16 Haziran 2009 at 10:02

    muzlar olgunlaşması için bekletildi, çilekler dolapta soğutuldu ve tarife aynen uyuldu.
    kahvaltı için olmasa da benim için harika bir ara öğün oldu.teşekkürler

    Cevapla
  34. Şeymanur

    16 Haziran 2009 at 18:50

    Herşey öyle muhteşem ki. Düzenli takip ettiğim ilk blog oldunuz. Başka da yok zaten =)Şimdiye kadar hangi tarifinizi denediysem bi harika oldu. Herkes çok beğendi. Ama kafama takılan bişey var. Neden şöyle güzel bir Waffle tarifi yok burda. Başkalarına güvenemiyorum. O yüzden heyecanla evde yapılabilecek bir tarif bekliyorum sizden. İnşallah çok uzun sürmez 😀

    Cevapla
  35. betül

    18 Haziran 2009 at 09:34

    bu nasıl güzel bir site böyle hemen hemen hergün mutlaka uğrar oldum ellerinize güzel yüreğinize sağlık… harikasınız..:)

    Cevapla
  36. Dila

    21 Haziran 2009 at 15:25

    Cenk’ in tarif etmiş olduğu mercimekli böreği yakın zamanda eşimin annesi sayesinde yedim. Enteresan bir tadı var. İlk tadına baktığımda anlamadım açıkcası. Mercimek olduğunu söylediğinde de hayli şaşırdım. 43 kilo olan ben acaba deneme yapa yapa kilo alır mıyım dersiniz?

    Cevapla
  37. Gökçe

    22 Haziran 2009 at 15:26

    Aslında uzun zamandır gözetleme şeklinde okuyup duruyorum sizi. Neden yazmadım bilmiyorum aslında şimdi neden aniden geldi bu yazma isteği onu da bilmiyorum… Belki babanıza olan hayranlıktan belki ben de sizin gibi bu düzenli hallere uyamadığımdan. Hele yalnız yaşayanlar için bu düzen gönülden geçse de hayata değermiyor. Fotoğraflar ve tarifler harika ama daha özeli buhu paylaşabilme hali. tarifi denedrim demek isterdim ama ben daha çok sevdiklerim için zahmete girebilenlerdenim ne yazıkki. Diğer yandan hızlı tarifleri ve hikayeleri hevesle bekliyorum.
    sevgiler
    gökçe

    Cevapla
  38. yesim

    23 Haziran 2009 at 21:10

    merhaba, bizim evimizde bu içecek çilek çıktığı gün başlar. çilekli süt olarak ama en çok greyfurt suyu, muz, çilek ama şekersiz olarak tüketiriz.bu karışımlara keten tohumu iyi bir alternatif denemeliyim.Aslında benim mesajım daha önce yayınladığınız sıradışı gerçek limonata buğün beş çayının en gözde ikramı oldu süperdi.tesekkürler. farklı içecek tarifi verebilirmisiniz. yazılarınıza lütfen fazla ara vermeyin.

    Cevapla
  39. yesim

    23 Haziran 2009 at 21:26

    cenk bey,tekrar mmerhaba ben arkadaşınız özlem hanımı çok merak ediyorum.vejan olması glutenli gıdalar kullanmaması tebrikler.bu yolu nasıl izlemiş hangi aşamalrdan geçmiş, konsantrasyonu nasıl sağlamış hayran kaldım.ben beslenme düzeninde yüzde 90 sebze ve meyve yiyorum ama ailem ve çevre şartları( adana) hayvansal gida hazırlamak yemek zarunda kalıyoruz.bunun sistemi nedir ögrenebilirmiyim.hoşçakalın

    Cevapla
    • Cenk

      24 Haziran 2009 at 12:05

      Yeşim hanım – Bunun cevabını bence Özlem versin. İletiyorum kendisine, burada size cevap verecektir.

      Cevapla
  40. semramutfakta

    24 Haziran 2009 at 22:29

    Merhaba cenk;
    farklı ve enfes tatlar listene özlem hanımın gelişiyle çoook daha farklı nefis tarifler eklendi sanki(umarım yanlış anlaşılacak bir cümle kurmadım:)).Arkadaşına bu tatlar için benim adıma teşekkür etmeni isterim.Çocuklarım için süper sağlıklı ve lezzetli bir tarif.Ellerinize sağlık.
    Unutmadan uzun zamandır merak ediyordum sormak istiyorum.Fotoğraf çekimlerini yaparken hangi makineyi kullanıyorsun?
    Görüşmek üzere,şimdilik hoşçakal.

    Cevapla
    • Cenk

      25 Haziran 2009 at 19:58

      semramutfakta – Çok teşekkürler. Özlem’e ileteceğim. Fotoğraf çekimleri için genelde Canon 40D + 50mm f1.4 lens kullanıyorum.

      Cevapla
  41. berna

    27 Haziran 2009 at 12:36

    Cenk bey;
    Tarifleriniz harika vazgeçemediğim bir site herşey harika.Dün akşam üstü kız kardeşlerimle büyük adaya kahve dünyasına gittik.(Beni dinlendiren en güzel mekan)Orda truf yedim çok beğendim.Eğer fırsat bulurda bu tarifi eklersen çok sevinirim.Çünki en iyi tarifin senden geleceğini biliyorum.Şİmdiden teşekkür ederim.Sevgiler…

    Cevapla
    • Cenk

      27 Haziran 2009 at 20:36

      Berna – Çok teşekkürler. Cafe Fernando’da bulamadığınız her türlü tarif için Yemekosfer‘e danışmanızı öneririm. Diğer yemek bloglarını arıyor sadece. Mesela Ayşem’in şu yazısı pek lezzetli.

      Cevapla
  42. Gülcan

    27 Haziran 2009 at 13:34

    Cenk merhaba,
    keten tohumu yasadigim yerde olmadigi icin ben smooth’iyi muz, cilek, meyve suyu, yogurt ve bal karisimiyla hazirliyorum. Ilk firsatta Turkiye’ye gittimde keten tohumunu edinip bu tarifi deneyecegim.
    Benim sana ve Ozlem’e sorum su olacak: en yakin arkadaslarimdan biri colyak hastasi oldugundan glutonlu gidalar tuketemiyor. Websitende glutonsuz yemeklerden en azindan bir ornege yer verebilir misin?
    Simdiden cok tesekkurler.

    Cevapla
    • Cenk

      27 Haziran 2009 at 20:37

      Gülcan – İleride vermeye çalışırım ama söz veremiyorum. İstersen Yemekosfer‘de bir araştırma yap.

      Cevapla
  43. Banu B.B (BaL)

    28 Haziran 2009 at 12:39

    Hani cinnamon rolls? :'(

    Cevapla
    • Cenk

      29 Haziran 2009 at 16:21

      Banu – Henüz blogda paylaşabileceğim kıvama gelmedi. Ama başlangıç noktalarımdan biri bu tarif. Aylarca beklemek istemiyorsan bir dene istersen.

      Cevapla
  44. ayşem

    29 Haziran 2009 at 04:38

    Hindistan Cevizi Sütüne kıtlık girmiş. Bulduğum anda reçete yayındadır. Yönlendirme için çok teşekkürler. Sevindirik durumdayım. 🙂

    Cevapla
    • Cenk

      29 Haziran 2009 at 09:21

      ayşem – Rica ederim 🙂

      Cevapla
  45. Banu B.B (BaL)

    01 Temmuz 2009 at 08:46

    Sen ne diyorsun?! Sende kıvama gelmeyenin bende vücuda gelmesi namümkün! 😀 Beklerim. Tıs.

    Cevapla
  46. akarri

    01 Temmuz 2009 at 12:39

    cenk yine çok uzun bir ara olmadı mı? yeni tarif ve güzel fotolarını görmek için ne bekliyoruz :))

    Cevapla
  47. alis

    03 Temmuz 2009 at 12:24

    Sevgili Cenk, tariflerinin ve fotoğraflarının çok uzun süredir hayranıyım (ağız sulanmalarına önlem olarak blog’una gelme sıklığımı kısıtlı tutsam da!). Yalnız dikkatimi çeken bir nokta var, o da kanola yağı kullanıyor ve tavsiye ediyor oluşun. Aşağıdaki link araştırman için bir başlangıç noktası olsun:

    http://mutfaktazen.blogspot.com/2009/07/kanola-yagnn-zararlarna-dair.html

    Kanola yağı yapay olarak genetik değişikliğe uğratılmış bir bitkiden elde ediliyor olup hem sağlık üzerinde hem de çevre üzerinde çok, çok tehlikeli etkilere sahip, ancak firmaların bizleri kurban etmeyi göze alıp ceplerini doldurma hırsı ile yalan yanlış bilgiler ile yoğun bir şekilde pazarladıkları bir yağ. Link’teki bağlantıyı takip ettiğinde bunun Türkiye’de ekilmeye başlanmasının bile sevdiğimiz bir çok bitki ve yiyeceğe veda etmek anlamına geldiğini göreceksin. Böcekler bile yemiyor bu bitkiyi, neden acaba? Konu ilgini çekerse yabancı kaynaklardan araştırarak daha ayrıntılı bilgi elde edebilirsin.

    Sevgiler…

    Cevapla
    • Cenk

      03 Temmuz 2009 at 21:45

      alis – Linkler için çok teşekkürler. Bir göz gezdirdim ama vaktim olduğunda detaylıca incelemek istiyorum. Bugüne kadar birçok güvendiğim aşçının kitabında rastladığım bir yağ olduğu için hiç zararlarını araştırmak aklıma gelmemişti. Sanırım zeytinyağı ve tereyağından şaşmamak lazım.

      Cevapla
  48. alis

    03 Temmuz 2009 at 12:46

    Cenk, yine ben.. Kanola yağı ile ilgili şu bağlantıyı da paylaşmak istedim:

    http://www.iyilikguzellik.com/haber.php?haber_id=519

    İyi bir araştırma ve tarafsız bir bakış açısı ile yazılmış bir makale.

    Cevapla
  49. ehlikeyf

    03 Temmuz 2009 at 20:00

    harika süper sağlıklı bi içecek ona sözüm yok ama ben sevgili babanın kahvaltısını tercih edicem,üstüne bunu içsem olur dimi???

    Cevapla
    • Cenk

      03 Temmuz 2009 at 21:31

      ehlikeyf – Olur tabii ama o kahvaltının üzerine bu fazla gelir. Tipinden anlaşılmıyor ama çok doyurucu bir içecek.

      Cevapla
  50. Gizem de Brx.

    05 Temmuz 2009 at 21:01

    Himmm bebek bekleyenlere de guzel gibi gozukuyor. Keten tohumu tavsiyesi alip doktorumdan tez zamanda deneyecegim

    Cevapla
  51. Ayşegül

    10 Temmuz 2009 at 11:10

    Çok teşekkür ederim.. akşam sporundan sonra, hafif bir akşam yemeği için süper bir alternatif oldu.. henüz soya/hindistancevizi sütü ile deneyemedim, sindirim risklerini göze alıp %50 light süt ile yapınca hiç de fena olmadı, üstelik yatana kadar da acıkmadım. Şimdi ben de tatlı yumuşak şeftali avına çıktım, bakalım o nasıl olacak 🙂

    Cevapla
  52. Mine

    05 Ağustos 2009 at 16:50

    Sevgili Cenk,
    Siteni surekli takip edenlerdenim ama ilk defa yorum birakiyorum, hersey her zaman cok guzel gozukuyor, yazilarin cok hos ve zevkli.
    Gecenlerde Trader Joes’dan agave syrup aldim ve dusundum ben bunu nerede kullanabilirim diye, senin tarifinin (ingilizce) bolumunde bahsettigini gorunce cok sevindim, ama ben en cok corn syrup yerine kullanabilecegimi dusunerek almistim. Kullanir kullanmaz size nasil oldugunu yazmaya calisirim ama ilk once smoothiede denemek istiyorum. Ben kizlarim icin (9-11 yas) smoothie yaparken meyveleri buzlukta yarim saat kadar tutuyorum ferahlatici olmasi icin (aslinda organic donmus meyveler aliyorum:) zamandan tasarruf etmek icin ve herkes istedigi cesitli meyveyi kullaniyor)
    Guzel tarifleriniz icin saolun.
    Sevgilerimle,
    Mine

    Cevapla
  53. ceyda

    29 Ocak 2013 at 14:33

    muz ile de deneyebilir miyiz acaba???

    Cevapla
  54. ceyda

    29 Ocak 2013 at 14:35

    çilek yerine başka bir meyve

    Cevapla
    • Cenk

      29 Ocak 2013 at 17:18

      ceyda – İçinde zaten muz var. Çilek yerine şeftali veya ahududu olabilir.

      Cevapla
  55. Bahar

    18 Eylül 2015 at 15:03

    Merhaba Cenk, öncelikle paylaştığın bu tarif nezdinde bütün paylaşımların için ellerine sağlık. Kitabını da inceledim; son derece şık,keyifli ve faydalı olmuş. Bu tarifini izninle (kendimce biraz farklılaştırarak) kendi bloğumda da kullanmak isterim. İyi ki bu alanda varsın ve benim gibi bu konuyu hobi edinmiş insanlar için farklı bir bakış açısı ve bir şanssın. Şunu her yerde tekrarlıyorum;kendi bloğumda ne zaman bir tarif yayınlayacak olsam mutlaka senin bloğunu inceler ve fikir edinirim. Tekrar tekrar ellerine sağlık.

    Cevapla
    • Cenk

      22 Eylül 2015 at 13:40

      Bahar – Çok teşekkür ederim. Kendi kelimelerinizle anlattığınız sürece benden izin istemenize gerek yok. Şimdiden afiyet olsun.

      Cevapla
  56. Fatma Özcan

    21 Mayıs 2016 at 17:25

    Merhaba ,
    Hindistan cevizi sütü yerine normalde süt olabilir mi ?
    Sevgilerimle

    Cevapla
    • Cenk

      15 Haziran 2016 at 20:02

      Fatma Özcan – Elbette.

      Cevapla
  57. Fatma Özcan

    04 Ağustos 2016 at 11:15

    Merhaba,
    Keten tohumu kabuklu mu kabuksuz mu olacak
    Sevgilerimle

    Cevapla
    • Cenk

      14 Kasım 2016 at 18:45

      Fatma Özcan – Her ikisi de olur.

      Cevapla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Primary Sidebar

16. BASKI (Mundi 3. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Trendyol // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US // D&R // idefix
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

KÜTÜPHANEM

Kütüphanem

EKİPMANIM

Ekipman

Footer

Best of Cafe Fernando

Tahinli ve Leblebili Brownie

Çikolatalı Kek

Fındıklı ve Karamelli Kurabiye

The Artful Baker

Ekşi Maya Tarifi

Ve Bitti!

COPYRIGHT © 2023 · Cenk Sönmezsoy