• Skip to primary navigation
  • Skip to content
  • Skip to primary sidebar
  • Skip to footer

Cafe Fernando

Header Right

Main navigation

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • PORTFOLYO
  • ENGLISH
Tavuklu Sezar Salatası

Tavuklu Sezar Salatası

Tarif defterim tarif defteri olalı böyle buruşuk, böyle lekeli ve de üzerinde böylesine çok karalama olan bir sayfa görmemiştir. Tavuklu Sezar Salatası sayfasından bahsediyorum. Tariflerimin yolculuğunun ilk durağı… Kara kaplı defterimin krem renkli tertemiz bir sayfası… Bazen gıcır gıcır, bazen de işte böyle lekeli… Her şey bitip tadına baktıktan sonra malzemeler ve yapılışının ardına ufak tefek notlar ekliyorum.

“Şekeri azalt, tereyağını arttır” ya da “Gözünü seveyim elini korkak alıştırma; bas çikolatayı” gibi… Bu tarifte ise ilk denemeden sonra – ki üzerinden birkaç yıl geçtiğini söylemem lazım – bu bahsettiğim ufak notlar sayfadan taştı. Tadını beğenmediğim için de değil; sosu meydana getiren çok fazla malzeme olması ve bu malzemelerin oranlarıyla oynarken ortaya denemeye değer haddinden fazla alternatif çıkması. Oydu buydu derken alttaki tarif ortaya çıktı. Fotoğraf çekimi aşamasında da 3-4 kez daha yapıp yedim. İçim dışım Tavuklu Sezar Salatası oldu. Çok da iyi oldu.

Bir baktım bir önceki yazının üzerinden 20 günden fazla zaman geçmiş. Beni uzun zamandır takip edenleriniz ara sıra böyle yok olmalarıma alışmış olabilir ama bu seferkinin çok uzadığının farkındayım. Daha doğrusu demin günleri sayarken farkına vardım. Zaman gerçekten de çok hızlı akıp gidiyor. Bu seferki mazeret her zamanki gibi iş yoğunluğu ama ona ek olarak kendimi size müjdelemek için gün saydığım başka bir projenin daha içinde buluverdim. Her şey o kadar hızlı gelişti ki ben bile şu son 3-4 haftaya her şeyi nasıl sığdırdım inanmakta zorluk çekiyorum. Böyle bahsedip ayrıntı vermemek biraz itici farkındayım ama bu uzun bekleyişten sonra üstünkörü de olsa bir açıklama yapmak gereği duydum. Yemek ve fotoğraf konularıyla uzaktan yakından alakası olmayan ama en az o konulara olduğu kadar büyük bir tutku duyduğum başka bir konuda… Şunun şurasında birkaç hafta daha kaldı, sonra hepinizle son detayına kadar paylaşacağım.

Ne diyorduk?.. Tavuklu Sezar Salatası… Bu salataya adını veren Caesar Cardini ve sosun orijinal versiyonu için Wikipedia‘ya uğrayabilirsiniz. Büyük insan Julia Child küçük bir çocukken Cardini’nin restoranında yediği orijinal Sezar Salatası’nın tarifini Cardini’nin kızından alıp kitabına taşımış. Wikipedia sayfasında da mümkün olan en iştah kabartıcı şekliyle anlatıyor. Alttaki tarif orijinaline mümkün olduğunca sadık kalınmış ama ağız tadıma göre eklemeler ve çıkarmalar yaptığım, benim en sevdiğim versiyon oldu.

Salata deyip geçmemek lazım, ben İstanbul’da hakkını vererek hazırlanmış Sezar Salatası’na hiç rastlamadım. Genelde mayonez içinde boğulmuş ağır bir sos hazırlayıp içine sersemlemiş kıvırcık veya göbek parçaları atıp harmanlıyorlar. İlk adım doğru marulu seçmek. Kıvırcığı unutun. Göbek salatayı da… Sezar salatasının sosunun kıvamı koyu olduğu için harmanlarken zedelenmeyecek ve sosu anında emip yumuşamayacak bir marul kullanmak gerekiyor. Alışık olduğumuz “Romaine” tipi marul iyi bir seçenek ama son zamanlarda marketlerde sıkça görmeye başladığım “Mini Yedikule” tipi minyatür marul bence en uygun olanı. Bir avucunuza sığacak büyüklükte olan bu marulları neredeyse koparmaya bile gerek kalmıyor. Önce sirkeli suda 10 dakika bekletip iyice yıkayıp kuruluyorsunuz, sonra da alttaki gibi temiz bir mutfak havlusuna yayıp servis zamanına kadar buzdolabında bekletiyorsunuz.

Marul

Ardından tavuk göğüsleri… Ben geçenlerde ilk defa uzun süredir duyduğum fakat denemeye bir türlü fırsat bulamadığım bir tekniği uygulayarak pişirdim. Fark gerçekten de hissediliyor. Teknik şu: Tavuk göğüslerini tuzlu ve şekerli suda yarım saat bekletiyorsunuz. Sonuç muazzam. Çok daha hızlı pişiyor ve iç kısımları asla kurumuyor. Alttaki tarifte bu şekilde anlatmadım çünkü büyük çoğunluğun zamanının ve sabrının olmadığının farkındayım. Aranızdaki maceraperestler için de burada kısaca anlatıyorum. 2 adet tavuk göğsü için 1 çorba kaşığı sofra tuzu (veya 2 çorba kaşığı deniz tuzu) ve 2 çorba kaşığı şekeri 1 litre soğuk ve temiz suda eritip tavuk göğüslerini içine koyuyorsunuz ve buzdolabında yarım saat (asla daha fazla değil) bekletiyorsunuz. Sudan çıkardıktan sonra da iyice kurulayıp, yağlayıp tavada pişiriyorsunuz. Eğer bu yöntemi uygulayacaksanız pişirme esnasında ekleyeceğiniz tuz miktarını azaltmanızı öneririm.

Kızarmış Tavuk Göğsü

Bu arada, eğer yukarıdaki fotoğrafta olduğu gibi tavukların nar gibi kızarmasını istiyorsanız sudan çıkardıktan sonra iyice kurulayın ve tavukları tavaya koymadan önce tavanın iyice kızmasını bekleyin. Yüzeyi nemli kalınca kızgın tavaya değdiği anda kızarmak yerine çıkacak buhar yüzünden haşlanmaya başlayacaktır. Eğer varsa da mutlaka dökme demir bir tavada pişirin. Sanki mangalda pişirmişsiniz gibi bir tadı olacaktır.

Sostan önceki son malzeme de ekmek seçimi. Ben organik çavdar ekmeğini çok sevdiğim için bu salata için seçimim de o yönde oldu. Tavsiyem, bulabildiğiniz en kaliteli ekmeği kullanmak. Mesela kalın kabuklu ekşi mayalı bir ekmekle rüya gibi bir salata olacaktır.

Sezar Salata Sosu

Sosa gelecek olursak… Orijinalinde neredeyse çiğ halde olan yumurta sarısı kullanılıyor. Çiğ yumurtanın üzerine kaynar su döküp biraz bekledikten sonra sarısı ayırılıp kullanılıyor. Bu teknikle salmonella riski ortadan kalkıyor diyorlar ama ben yine de tercih etmiyorum. Yumurta sarısının kıvamını yakalamak için de genelde yapılan değişiklik mayonez eklemek. Mayonez diğer bütün malzemelerin önüne geçip tadıyla her şeyi bastırdığı için onu da tercih etmiyorum. Bunlar yerine salata soslarında sıklıkla kullandığım kefir bence en uygun olanı. Krema ve yoğurtla da denemelerim oldu ama aynı tadı onlarda yakalayamadım. Geleneksel tarifte Parmesan peyniri incecik traşlanıp salatanın üzerine serpiştiriliyor ama ben hem rendeleyip sosa yedirmekten hem de sonrasında biraz üzerine serpiştirmekten yanayım.

Sos malzemeleri içinde bazılarınıza yabancı gelebilecek bir malzeme var: Worcestershire sosu. Migros, Tansaş gibi marketlerin sos bölümünde bulmanız mümkün (markası Heinz). Sezar salatasının bence en önemli detaylarından biri. İçinde malt sirkesi, pekmez şurubu, soya sosu, kahverengi şeker, tuz, limon suyu, baharatlar ve en önemlisi ançuez var. Birtek bu salata için değil sonradan pişireceğiniz sossuz et yemekleri için de ideal bir sos. Eğer bulabiliyorsanız mutlaka alıp kullanın, bulamıyorsanız da zeytinyağı içerisinde satılan kavanozdaki ançuezlerden bir dilimini sosu hazırlarken içine atarsanız aynı tada yaklaşmanız mümkün olur.

Yine çok konuştum… Susuyorum ki bir an önce hazırlıklarınıza başlayın.. Şimdiden herkese afiyet olsun.

TAVUKLU SEZAR SALATASI TARİFİ

Malzemeler

  • 2 adet (yaklaşık 500 gram) tavuk göğüsü
  • 6 adet minyatür (mini yedikule) marul
  • 2 dilim organik çavdar ekmeği
  • 3 diş sarımsak
  • 75 gram Parmesan peyniri (rendelenmiş)
  • 1/4 su bardağı + 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 çorba kaşığı limon suyu
  • Yarım çay kaşığı Dijon hardal
  • 1.5 çay kaşığı Worcestershire sosu
  • 3 çorba kaşığı kefir
  • tuz ve karabiber

Yapılışı

  1. Ekmekleri küp küp kesip fırında kahverengileşene kadar pişirin. O sırada bir diş sarımsağı birazcık tuzla ya bir havanda dövün ya da bir çatal yardımıyla iyice ezin. Bir çorba kaşığı zeytinyağı ekleyip bir tavada orta derece ateşte ısıtın (dikkat edin sarımsaklar yanmasın). Ardından kızarmış ekmekleri ekleyip sarımsaklı zeytinyağında çevirin ve bir kenara ayırın.
  2. Minyatür marulların zedelenmiş dış kabuklarını atın, dibindeki kökü hafifçe kesin, yapraklarına ayırıp sudan geçirin ve sirkeli suya sadece 10 dakika bastırın. Sirkeli suyu süzdükten sonra tekrar bir sudan geçirin ve iyice kurutun. Salata kurutucunuz varsa ne ala, yoksa yukarıdaki gibi bir mutfak havlusuna yayıp, havluyu bohça haline getirip balkonda başınızın tepesinde pervane gibi döndürerek çevirin. Etraf sırılsıklam olacak, dikkat! Kuruyan marulları bir kenara ayırın.
  3. Bir blenderın içine geriye kalan sarımsakları (2 diş), hardalı, kefiri, Worcestershire sosunu ve limon suyunu koyup iyice karışana kadar çalıştırın. Eğer blenderın çalışırken açılabilen bir haznesi varsa, blender hala çalışırken zeytinyağını azar azar ekleyerek çalıştırmaya devam edin. Ardından rendelediğiniz Parmesan peynirini ekleyin ve sosa karışana kadar tekrar çalıştırın. Kapağını açıp sosun tadına bakın, ağız tadınıza bağlı olarak tuz ve taze çekilmiş karabiber ekleyin ve tekrar çalıştırın. Sosu blenderın içinde beklemeye bırakın.
  4. Tavuk göğüslerini sudan çıkarıp kağıt havlu yardımıyla iyice kurulayın. Ardından tavuk göğüslerinin üzerine bir çorba kaşığı zeytinyağı gezdirip her taraflarına bulayın ve bolca tuz ve taze çekilmiş karabiber serpin. Yüksek orta ateşte kızdırdığınız (tercihen dökme demir) tavaya aktarıp her yüzü için yaklaşık 10-15’er dakika pişirin. Tavuk göğüsleri piştikten sonra bir kesme tahtasına alıp 5 dakika dinlenmeye bırakın, ardından parmak kalınlığında şeritlere kesip bir kenara ayırın.
  5. Blenderdaki sosunuzun kıvamı bıraktığınız gibiyse kullanıma hazırdır, eğer zeytinyağı sostan ayrışmış gibi gözüküyorsa blenderı tekrar çalıştırıp eski kıvamına getirin. Ardından kuruyan marulları geniş bir karıştırma kabına aktarıp üzerine sosu dökün ve harmanlayın. Küp küp hazırladığınız ekmekleri ekleyin, tekrar harmanlayın.
  6. Salatayı servis tabaklarına paylaştırıp üzerine tavuk parçalarını dizin ve servis yapın.

20 Mart 2009 · 122 Yorum Kategori: Salata, Sos, Tavuk Yemekleri Etiket: Parmesan, sezar salatası, tavuk, tavuk tarifi, tavuklu sezar salatası, worcestershire

« Şehriyeli Tavuk Çorbası
Cafe Fernando 3 Yaşında »

Reader Interactions

122 YORUM

  1. Cenk

    20 Mart 2009 at 11:28

    Ufak bir not da yorumlarla alakalı: Dün bu yazıya bırakılan yorumlar sunucu değişikliği yüzünden maalesef silindi. Yorumları silinenler lütfen kusura bakmasın..
    CENK

    Cevapla
  2. Züzü

    20 Mart 2009 at 12:01

    Merhaba Cenk,

    Bilmiyorum günlerdir kaç kere ulaşmaya çalıştım sitene ve yüzüm düşe düşe ekrana bakakaldım sayfan açılmayınca…Aklıma binbir türlü şey geldi, mümkün olamazdı sitenin hacklenmesi, neler geçmediki daha aklımdan:)…Ve o anda fark ettim ki meğer ne kadar da önemliymiş benim için siten, anlatımın ve yayınların…Çünkü o ana kadar farketmemişim bendeki anlamını bu sitenin, maalesef “kaybedince anlarmış ya insan karşısındakinin değerini” sözününü üzülerek benim için de geçerli olduğunu anlamış bulundum…Ve bugüne kadar sessizce yaptığım takibimi dillendirmeye karar verdim..

    Yürekten tebrik ediyorum her anlamda seni, gerek fotoğrafların, gerek paylaşımlarındaki açıklığın, sayfana yansıttığın özen, kendi adıma bana yemeklerle ilgili kattığın değerler için yürekten teşekkürler…

    Bu arada tavuğun pişim öncesindeki geçirdiği işlem sonucunda lezzetinde meydana gelen değişikliğini tatmak için bunu mutlaka bende deneyeceğim…(Amma uzun bir cümle oldu:)

    Iyi ki varsın, iyi ki bu siteyi kurmuşsun…

    Başarılarının artarak devamını dilerim…

    Sevgiyle kal,

    Cevapla
    • Cenk

      20 Mart 2009 at 13:01

      Züzü – Çok teşekkürler. Yokluğumun hissedildiğini duymak benim için çok gurur verici. Yılmadan takip ettiğin için çok teşekkür ederim. Ara sıra site çökerdi ama bu sefer ayağa kaldırmak biraz uzun sürdü. Umarım bundan sonra böyle bir problem yaşanmaz. Eli kolu bağlı oturmak insanı üzüyor..

      Cevapla
  3. ilkay

    20 Mart 2009 at 13:05

    cenk tarifler, footğraflar çok hoş da ben senin şu çatal-kaışkalrına bayılıyorum…

    Cevapla
    • Cenk

      20 Mart 2009 at 13:24

      ilkay – Teşekkürler… O bayıldığın çatal kaşıkların büyük çoğunluğu arkadaşlarımdan ödünç aldığım parçalar. Ben de unutsunlar diye dua ediyorum 🙂

      Baharr – Sağol! Umarım beğenirsin.

      Ayşem – Ev yapımı mayonez bence yakışacaktır. Hazırları gibi garip, sentetik bir kokusu olmuyor. Mutlaka dene. Şimdiden afiyet olsun.

      Cevapla
  4. Baharr

    20 Mart 2009 at 13:09

    Merhaba Cenk ,
    Ellerine saglık nefis görünüyor. Söz konusu senin tariflerinse “acaba” söz konusu bile olmuyor. Rahatlıkla denenebilir 🙂

    Cevapla
  5. Aysem Oztas

    20 Mart 2009 at 13:10

    Züzü’ye canı yürekten katılıyorum…
    Hoşgeldin…
    Acaba diyorum; ev yapımı ve zeytinyağ oranı biraz daha yüksek olan mayonez bu sosa yakışır mı? Birazcık bulaştırabilir miyiz? İmza: Mayonez sever biri…

    Cevapla
  6. rabia

    20 Mart 2009 at 13:48

    yaşasın yeni tarif… üstelik de salata :)şu sıralar uygulamaya çalıştığım sağlıklı beslenme diyetime çok yakışacak… eline sağlık Cenk… ama şu Dijon dediğin hardalın markası mıdır, türü müdür nedir acaba ve Worcestershire sosu nasıl bi şey? Önereceğin marka var mı? Yani sanırım hiç yemediğim ve daha önce duymadığım bir şey :S Hardal konusundaki önerini de söyleyebilir misin? Bye..

    Cevapla
    • Cenk

      20 Mart 2009 at 14:13

      rabia – Dijon hardalın türü. Amora markasını marketlerde kolaylıkla bulabilirsin. Worcestershire sosunun da içerdikleri yazının içinde mevcut. Markası da Heinz veya Lea & Perrins. Her ikisi de Migros’ta mevcut.

      Cevapla
  7. zarpandit

    20 Mart 2009 at 15:16

    ya yorumum gitmiş ya :S neyse not düşmüşsün olsun varsın..

    hersey harika! züzüye katılmamak elde değil 🙂

    deneyeceğim şimdi.. gidip su tavukları kızartayım ve su marulu bulmalıyım hiç gormedim ya:S

    bu arada sosun tadını cok merak ettim ekşi?tatlı?tuzlu? sosu ancak yarın alabilirim..ya da birazdan tansaşta kontrol yapacagım..

    Cevapla
  8. ayşin

    20 Mart 2009 at 15:19

    mrb aslında bu konuya daha önce yorum yapmıştım silinmiş:) o yorumda senin arayı biraz fazla açmandan yakınmıştım ama gördümkü sitenin çökmesi daha korkunç bi durum sen yeni yazı yazmayınca en azından eskileriyle yetiniyoruz.ama yeni tarifleride sürekli görmeyi istiyoruz. daha çok yazılarını okumak dileğiye HOŞÇAKAL

    Cevapla
  9. Arzu

    20 Mart 2009 at 15:19

    Osmanlı mutfağından bir sunum şeklinde okudum okurkende fotoğraflara şöyle bir durup baktım,birdaha birdaha baktım.Resimdeki sos kalıbı tavuk kızartılan demir kap bunlar ailedenmi yoksa sizin deneme yanılma metodu ile bulduğunuz ürünlermi.Kaşık çatallarınız ayrı bir farkındalık acaba bizi özümüzemi döndürmeye çalışıyorsunuz.Tariften çok resimler aldıbaşını gitti bende..

    Cevapla
  10. berk

    20 Mart 2009 at 15:49

    Selam Cenk
    Bende bloğuna ulaşamadığım ilk anda panik yaşadım ve neler olabileceği konusunda bütün IT’ci arkadaşlarımı aradım ve biraz içimi rahatlattılar ne diyim iyi ki varsın ve evet bu sefer ara uzun sürdü ama inan değdi.
    en kısa sürede tarifini deniyeceğim ve yorumumu paylaşacağım ama eminim ki tadı her tarifin gibi çok iyidir.

    Cevapla
  11. zeynep sicimoglu

    20 Mart 2009 at 17:07

    Merhaba
    Ançuez’i sosa katmanızı tavsiye ederim..Tüpten 1cm nefis oluyor..Ayrıca yemekten çok iyi anlayan bir italyan dostumuzla 1 hafta teknede kalmıştık her makarna sosuna muhakkak katıyordu balık tadı kayboluyor bence naturel msg yerine geçiyor.

    Cevapla
  12. özlem erkal

    20 Mart 2009 at 17:50

    cenk süper bir tarif… hemen hemen deniyorum… siyah defterin bitince yenisi benden…

    Cevapla
  13. EMEL PINAR

    20 Mart 2009 at 17:57

    Ah Cenk, çok merak ettim..noldu diye? müjdeli bir haberin son detayları demek…merakla bekliyoruz güzel haberlerini..
    Ellerine sağlık, mükemmel görünüyor ve en kısa zamanda yapacağım. Umarım bu marullardan bulurum marketimde..sosda yazıldı notlara..
    İyiki varsın.

    Cevapla
  14. rabia

    20 Mart 2009 at 18:00

    benim için tekrar yaptığın açıklamalar için teşekkür ederim Cenk 🙂 ben o paragrafı atlamışım… neyse asıl paylaşmak istediğim başka bir şey… Ankara’lı arkadaşlar bilebilirler her ayın ilk pazar günü Ayrancı Pazarı’nda antika pazarı kurulurdu. (Ulus’ta da her Pazar olurdu eskiden…) Ben yıllardır gidemedim, Ayrancı’daki halen var mı bilmiyorum ama orada değilse başka bir yerde mutlaka kuruluyordur. İşte bu tür pazarlara sabahın köründe, sahaflardan ve antikacılardan önce gittiğinizde ne kitaplar, ne plaklar, nasıl güzel eşyalar alırsınız üç kuruşa… Ayrancı pazarında bir tezgahta senin fotoğraflarındakileri andıran öyle ilginç ve güzel çatal kaşıklar vardı ki… şaşkınlıkla incelemiştim onları, kim bunların meraklısı acaba diyerek… senmişsin sevgili Cenk 🙂
    Söz ettiğim pazara benzer pazarlar İstanbul’da da vardır mutlaka, peki nerededirler? Bilenler paylaşırlarsa çok sevinirim.

    Cevapla
  15. fatoş

    20 Mart 2009 at 18:45

    Kaç zamandır mailime bakıp bakıp çıkıyordum yeni tarif neden gelmedi diye düşünüyordum ama ne yalan söyleyim salata beklemiyordum gerçekten çok güzel olmuş ellerine sağlık.. bir ayrıntı salmonella olayı hakkında.
    Cenk ben veteriner hekim dahası bir mikrobiyolog olarak şunu söyleyim sağlıklı çatlak yada kırık olmayan bir yumurta sarısı için salmonella bakterisi ihtimal dahilinde değildir fakat kabuk kısmı her zaman risktir sadece salmonella değil E.coli gibi başka bakteriler içinde.. o nedenle küçük bir ipucu yumurtada kahverengi kabukları tercih edin daha sağlamdır beyaz kabuklara göre, çatlak yada kırık gördüğünüz yumurtaları mümkün olduğunca kullanmayın, belli başlı markaları kullanmaya çalışın çünkü onlarda rutin kontroller yapılır ve dolaba yerleştirirken üzerinde bir bulaşıklık gördüğünüz yumurtaları mutlaka yıkayıp kurulayıp o şekliyle dolabınıza yerleştirin….

    Cevapla
  16. cilek

    20 Mart 2009 at 21:17

    Cenk ,kodları uyarın üzerine hemen değiştirdim.
    Okurken hep sosu üzerine çalışıp ,senin geliştirdiğini düşündüm.
    Hazır sos beklemiyordum açıkçası.
    Fotograflar yine titiz bir çalışmanın eseri ,harikalar.
    Sevgiler

    Cevapla
  17. sibel

    20 Mart 2009 at 21:36

    sayfana neden girilmiyor diye benimde aklıma birsürü şey geldi,şükür burdasın,ustalıkla sunduğun emeklerin yanında onları bana anlatırken yaşadığın maceraları okumak da ayrı bir zevk benim için. Evet,malesef günler çok hızlı geçiyor .eskiden kaplumbağa hızında geçen hayatımız belli bir yaşın üstüne gelindiğinde bir tazı hızına dönüşüveriyor birden, acı ama gerçek.
    Yeni projeni çok merak ettim,yolun açık olsun bir tahminde bulunmam gerekirse her nekadar yemek ve fotoğraf dışında da olsa en az onlar kadar hoş sanat kokan bir projedir diyorum.
    Bu arada hangi burçtan olduğunu merak ettim.yorumum çok uzun oldu biliyorum, iyi hafta sonları diliyorum.
    sevgiler.

    Cevapla
  18. cafecihan

    20 Mart 2009 at 22:34

    yemekosfer arama kutusu kodunu değiştirdim. Bilginize… Umarım sorun çözülmüştür. Sevgiler, iyi çalışmalar dilerim

    Cevapla
  19. nil

    21 Mart 2009 at 10:41

    “Genelde mayonez içinde boğulmuş ağır bir sos hazırlayıp içine sersemlemiş kıvırcık veya göbek parçaları atıp harmanlıyorlar.” cümlesini yukarıdaki fotoğraflardan birinin altına yazıp , bir kaç mekana isimsiz not halinde bıraksam nasıl olur;)
    Tek kelimeyle mükemmek görünüyorlar,şu tavuk parçalarından birini hemen yemek istiyorum,nasıl da çıtır çıtırlar..

    Cevapla
  20. rana

    21 Mart 2009 at 11:57

    sitenin yokluğu çok kötüydü benim için ya bağımlı olmuşum resmen şükür kavuşturana :))

    salata nefis gözüküyor zaten senin yaptığın hiçbirşeyin kötü olacağına ihtimal vermiyorum cenk cafefernando dan denediğim her tarif çok güzel oldu ayrıntılı anlatımlarının payı büyük bence
    yazılar uzun gibi gözüksede çok akıcı olduğundan nasıl okuyorum ne zaman bitiyor hiç anlamıyorum

    bu arada chessceak i yaptım yaparken kendimi inanılmaz özel hissettim (daha önceki yaptıklarımı düşününce neden kötü chessceak yaptığımı anladım)tadı görünümü çok çok güzel oldu o günkü yardımın için bu site için sonsuz teşekkürler
    hayatında seni mutlu eden olayların daha çok olması dileğiyle sevgiler:D

    Cevapla
  21. Cenk

    21 Mart 2009 at 13:20

    zarpandit – Umarım beğenirsin. Sosun tadı tuzlu. Worcestershire ve Parmesan peyniri sağolsun 🙂

    Arzu – Dökme demir tavayı et ve tavuk kızartmalarında kullanıyorum. Aileden kalma değil, birkaç senelik bir tava. Yazıda da bahsettiğim gibi ızgara tadı verdiği ve etin yüzeyinde enfes karamelize olmuş bir tabaka yarattığı için tercih ediyorum. çatal bıçaklar Osmanlı. Çoğunluğu arkadaşlarımdan ödünç aldığım parçalar.. Sosun kabı Osmanlı değil ama çok yakınlardan… Yugoslavya!

    berk – Çok sağol. Umarım tarifi beğenirsin.

    zeynep sicimoglu – Ançuezi ben de pişirilen soslarda kullanmayı seviyorum. Dediğiniz gibi eriyip gittiği için balık kokusu vermeden nefis bir tat katıyor ama bu salatanın sou pişirilmeden hazırlandığı için o balık kokusu maalesef gitmiyor. Zaten Worcestershire sosun içinde de ançuez var..

    özlem erkal – Çok teşekkürler! 🙂

    EMEL PINAR – Bir sonraki yazıda sürprizden bahsedeceğim.. Çok kalmadı 🙂

    rabia – Ben bahsettiğin tipte kurulan bir pazar maalesef bilmiyorum İstanbul’da. Bilenler varsa paylaşırlarsa çok sevinirim.. Pazar değil belki ama Çukurcuma ve Kadıköy çarşısında da bu tip çatal, bıçak ve tabağa rastlamak mümkün..

    fatoş – Bilgiler için çok teşekkürler!

    cilek – Hazır sos derken… Bir yanlış anlaşılma olmasın, salatanın sosu hazır değil.. Sosu benim icat ettiğim söylenemez elbette ama üzerinde çok çalıştığımı söylemeliyim..

    sibel – Evet, sanatın başka bir dalıyla ilgili. 10 güne ayrıntılarıyla paylaşacağım.. burcum Kova.

    cafecihan – Çok teşekkür ederim.

    nil – Bence bilmedikleri için değil, ucuza getirmek için yapıyorlar, dolayısıyla notun ne derece işe yarar bilemiyorum 🙂

    rana – O tarifin ne uğraştırıcı olduğunu biliyorum. Uğraşlarına değdiğini duyduğuma sevindim. Ellerine sağlık. Afiyet olsun.

    Cevapla
  22. tasarimmekani

    21 Mart 2009 at 14:32

    Hafif bir oglen yada aksam yemegi… Tam benlik ve yesili cok sevenlerdenim… Ellerinize saglik. Guzel paylasimlarda bulunuyorsunuz. Guzel bir hafta sonu gecirmeniz dilegi ile, medinem

    Cevapla
  23. IŞILCA TATLAR

    21 Mart 2009 at 17:13

    Merhaba Cenk,
    Ben de Züzü gibi çok endişelendim.Bu olay tam da senin tariflerinden birini uygulamak istediğim günlere denk gelince her gün birkaç kez gelip ziyaret ettim.
    Neyse sorunu hallettiğine sevindim. Sayfama bıraktığın uyarı için çok teşekkür ederim.
    Salata tarifini okuduktan sonra bizlere dışarıda
    sunulan Sezar salatalarının gerçek olmadığını anlamış olduk. Yalnız şu Yedikule marullarını bulmamız gerek yapabilmek için.
    Tarifin ve notların için teşekkür ederim.

    Sevgiler,

    Cevapla
  24. sevda mavisi

    21 Mart 2009 at 18:19

    Nefis bir salata

    Cevapla
  25. müjde

    21 Mart 2009 at 22:31

    Yine harika bir tarif ve harika bir sunum.Ellerine sağlık.Sevgiler…

    Cevapla
  26. Betul

    22 Mart 2009 at 02:22

    Sevgili Cenk,

    tarifte bahsettigin tavuklari tuzlu suda bekletme islemine “brining” deniyor. Sen zaten biliyorsundur da ben belki okuyucularindan bilmek isteyen olur diye dusundum. Her litre su icin 1/4 cup tuz seklinde hazirlaniyor. Tavuk parcalari ya da buyuk davetler icin butun tavuk pisirecegim zaman yapiyorum. Hem tavuk nar gibi kizariyor hem de kurumuyor. Parcalar 3 saat butun tavuk 7 saat tuzlu suda bekletiliyor. Sonra tavuk sudan cikarilip durulanip bir gece de yine buzdolabinda ustu acik ya da kagit havluyla kapatilmis sekilde bekletiliyor ki derisi tamamen kurusun. Cook’s illustrated’in “Complete Book of Poultry” kitabindan ogrenmistim zamaninda. Tavuk pisirirken denemeni tavsiye ederim. Su adreste de ayrintilari var: http://www.cooksillustrated.com/images/document/howto/ND01_ISBriningbasics.pdf

    Bu arada tarife bayildim. Ben de disarda Sezar salatasi yiyemeyenlerdenim icinde yumurta oldugu icin. Bunu kesin denemek gerek 🙂 Ellerine saglik.

    Betul

    Cevapla
    • Cenk

      22 Mart 2009 at 10:49

      Betül – Bilgi için çok teşekkürler. Brining konusunda okuduğum her yerde yarım saatten fazla bekletmeyin uyarısı ve belirttiğim miktarlar yer alıyordu (sadece 2 adet tavuk göğsü için). Tabii Cook’s Illustrated öyle diyorsa mutlaka doğrudur ama kafam azıcık karışmadı değil .. 🙂

      Cevapla
  27. Betul

    22 Mart 2009 at 15:34

    Cenk, kafani karistirdigima memnun olmadim degil hani. Bu belki de bir tavuk tarifi demektir! 🙂 Tavuk gogsunun brining’i icin verdigin zamanin mantiken dogru oldugunu dusunuyorum. Cunku yag hucreleri daha yogun ve osmosis’e dayanikli oluyor. Gogus eti %99 yagsiz. Simdi bahsettigim kitabi kucagima aldim bakiyorum, o da 45 dakika diyor 0.7kg icin. demek ki dogru yoldayiz. 🙂 Yalniz ozellikle buyuk (5.5 kg) Hindi icin 2 cup + 2 gallon suyla tuzla 12 saat diyor! Bunu denemis biri olarak misafirlerin parmaklarini yediklerini gordugumu soyleyebilirim 🙂

    Yemek hakkinda ne kadar cok konustum. Duyan da Umit usta boyutlarinda biri sanacak!

    Cevapla
  28. Evren

    22 Mart 2009 at 15:59

    Nefissss çok sevdiğim bir lezzettir. Ellerine sağlık.

    Sevgiler,
    Evren

    Cevapla
  29. zehra

    22 Mart 2009 at 22:30

    Fotograflar harika…
    tarif harika…
    Iyiki varsin sevgili Cenk…

    Cevapla
  30. Ozgur

    23 Mart 2009 at 10:28

    Enfes…
    Özledim seni…

    Cevapla
  31. dilek

    23 Mart 2009 at 11:44

    ben de dışarda yediklerimi salata sanıyordum,çok iyi aşçıların bile bu kadar özen göstererek salata hazırladıklarını sanmıyorum, Cenk harikasın, yaptığın şeye gösterdiğin özene ,fotoğraflarına ,hayranım , merakla bekliyorum seninle ilgili müjdeyi ,mutlaka haketmişsindir , başarılarının devamını dilerim,

    Ayrıca tavuğu ben de bundan sonra söylediğin şekliyle pişireceğim, çok nefis görünüyor ,eline sağlık ,sevgiler

    Cevapla
  32. cem periden

    23 Mart 2009 at 18:41

    Benim gibi yemek yapma konusunda özürlü insanları bile yemek yapmak için aşka getiriyorsunuz. Tebrik ediyorum.

    2 sorum olacaktı. Bu konulara yeni alışan biri olarak.

    1) Marullarımızı beklettiğimiz sirkeli suya kaça kaç sirke-su oranı olacaktı? Birde üzüm sirkesi mi? komik olabilir bu soru kabulumdur.

    2) Benim kullandığım tavuk göğüsleri 500 gr ama incelerdi, 4-5 adetti, piştikten sonra kurudu. Bunu ince olmalarına bağlıyorum. Doğru muyum?

    özel istek…

    Worcestershire sosu için “Birtek bu salata için değil sonradan pişireceğiniz sossuz et yemekleri için de ideal bir sos.” yazmışınız.

    Cidden hoşuma giden bir sos oldu. Sos tariflerinizi heyecanla arzuluyor ve bekliyorum.

    Cevapla
  33. Cenk

    23 Mart 2009 at 19:17

    Evren, Zehra, Özgür, Dilek – Hepinize tek tek teşekkür ederim!

    Cem – Teşvik edebildiysem ne mutlu bana… Marulları beklettiğim suya ne kadar sirke döktüğümü bugüne kadar hiç ölçmedim ama tahminen 1/4 su bardağı döküyorumdur. Ardından marulların içinde rahatça yüzebilecekleri kadar da su ekliyorum (tepelerini bir parmak geçecek kadar mesela..) Evet, üzüm sirkesi… Salata yıkamak amaçlı en ucuzundan alıyorum hep. İkinci sorun için de doğrusun.. Tavuk göğüsleri inceyse daha kısa zaman pişirmek gerekirdi. Worcestershire sosu da aslında sos katmadan pişirilen etler için ideal. Mesela mangalda pişmiş bir bonfilenin üstüne..

    Cevapla
  34. Dilek Isabelle

    23 Mart 2009 at 20:11

    MMMMM…. Canim ne kadar cok cekti… :-/

    Cevapla
  35. Müge

    23 Mart 2009 at 22:46

    Merhaba,

    Süper, ellerine sağlık… Bir ara blog tamamen kayboldu diye korkmaya başlamıştım, neyse harika bir lezzetle geri dönmüşsün 🙂 İçinde marul olan salataları yapmayı hiç sevmiyorum ama yemesini çok seviyorum. 🙂 O yıkama işlemleri bir türlü bitmiyor, her yıkamadan sonra bu son diyerek bir kez daha yıkıyorum. 🙂

    Hakkını vererek hazırlanan Sezar Salatası yapan yerin az olduğu konusunda sana katılıyorum, hatta Sezar ile sınırlandırmamak gerek bu konuyu. Acaba bizler gibi en iyisini nasıl yaparım diye araştırmak ve tarif üzerinde denemeler yaparak en iyisine ulaşmaya çalışmak şefler için çok mu zor. 🙂 Birde bu işten para kazanmıyoruz, sadece en beğendiğimiz ve en başarılı tarifi bulmaya çalışıyoruz. 🙂

    Cevapla
  36. ehlikeyf

    23 Mart 2009 at 23:57

    merhaba,gönderdiğiniz email’den yeni haberim oldu işlerimin yoğunluğu dolayısıyla bilgisayardan uzağım epeydir.kodları hemen yeniledim haber vermek istedim, dilerim sorunlarınız giderilir.

    Cevapla
  37. dlayra

    24 Mart 2009 at 08:19

    sevgili cenk,
    hayatını salata yiyerek devam ettiren birinin en sevdiği salatayı burada tariflemen nasıl sevindirdi beni anlatamam:)
    sezar salatası benim favori salatamdır. ama senin de güzelce anlattığın gibi çoğu zaman mayanoze bulanmış yapraklar geliyor önüme, ki ben mayonez seven biri değilim!

    hemen yarın akşam, ki boş akşamım, deneyip sana sonucu yazacağım. tariflerindeki özen, malzmelerdeki dkkatli seçimlerin beni inanılmaz şaşırtıyor. zira ben bu durumda sana göre bu camianın yüzkarası sayılabilirm. ne yazık ki hiç bir tarifi kendisine sadık kalarak oluşturamıyorum.
    diyeceğim bir numarasın, ellerine sağlık:)

    Cevapla
  38. Neş'e

    24 Mart 2009 at 09:11

    selam Cenk
    salata çok leziz gözüküyor tam öğle saatinde denk geldim ve sanırım bugun salata yiyeceğim 🙂 Tarifte dikkatimi çeken, parmesanı sosa koymuşsun yoğun olmazmı diye düşündüm ama deniycem.
    sevgiler…

    Cevapla
  39. Arzu

    24 Mart 2009 at 10:42

    İndüksionla pişirme tekniği ile ilgili bilgilendirme yapabilirmisiniz.Nedir, evlerimizde uygulayabilirmiyiz.faydası zararı nedir.Engin bilgilerinizden yararlanmak isterim.

    Cevapla
  40. dilekprag

    24 Mart 2009 at 10:51

    Merhaba Cenk

    Ellerine saglik . Cok guzel gorunuyor .
    Umarim bir daha bu kadar uzun sure ara
    vermezsin . Sevgiler…….

    Cevapla
  41. Eliza Bennet

    24 Mart 2009 at 11:28

    Ya çok hoş bir salata olmuş bu! Ben de yazıda ve yorumlarda belirtildiği sebeplerden Sezar salatası yiyemeyenlerdenim. Şimdi hemen bu güzel tarifi denemek istiyorum. Ayrıca yukarıdaki yorumlardan birinde söylendiği gibi, sizin tariflerde “acaba” söz konusu olmuyor. Çok teşekkürler.

    Brining’i okumuştum ama bana çok zor gelmişti, sizin anlatışınızla gayet kolay ve çok zaman almayacak gibi görünüyor (zaten ben göğüs eti sever biriyim ve bu süre gayet uygun 🙂 )

    Cevapla
  42. emel

    24 Mart 2009 at 11:31

    Merhaba, salata tarifinizi beğendim, güzel anlatmuşsınız.
    Yemekofser ile ilgili mesajınızı aldım.Eski kodu sildim. Bilginize…
    Emel

    Cevapla
  43. Adinna

    24 Mart 2009 at 20:58

    Merhaba Cenk

    Sonunda sitene kavustuk:))) Cesar sosunu anlatmana da ayrica cok sevindim, evde daha saglikli bir sekilde nasil yapilir bu diye bayagi kafa patlatmisimdir. Bu arada en iyi yemek bloglarina baktim da senin siten gorsel olarak bence en iyi bese girer, tarifler icin birsey soyleyemiyorum cunku bizim damak tadimiz soz konusu oldugu icin biraz yanli olabilir secimim:))

    Cevapla
  44. pınar ergen

    25 Mart 2009 at 17:09

    Kefir kullanma fikri çok değişik. Hiç hoşlamamama karşın deneyeceğim.
    sevgiler
    pınar ergen

    Cevapla
  45. mehtap

    26 Mart 2009 at 00:34

    sevgili kardeşim,size daha önce de danışmıştım.amazon dan kredi kartı ile alışverişi bana tavsiye etmiştiniz.amazona üye kaydımı yaptım.alışveriş işlemlerimi yaptım ama ertesi gün k.kartıma onay çıkmadı.ben sürekli k.kartımla türk sitelerden alışveriş yapıyorum ve aynı zamanda bankama da sordum,bir sorun olmadığını söylediler.soy ismimde ğ harfi var.malum ing de bu harf yok.acaba sorun buradan mı kaynaklanıyor diye düşündüm.bir amazon müşterisi ve bir işletmeci olrak bana yardımcı olbilirmisiniz.şimdiden çok teşekkürler ediyorum.hayırlı geceler.

    Cevapla
  46. dlayra

    26 Mart 2009 at 09:38

    denendi,
    bayılarak yenildi, ve sanırım müptela olundu:)

    Cevapla
  47. zeynep

    26 Mart 2009 at 10:30

    ayy salata harika görünüyor. bugün buaranın semt pazarı var hemen gidip otaze çıtır çıtır marullardan alıp yapıcam bunu.acaba peynirde eklenebilirmi.salatalara çok yakışıyor bence

    Cevapla
  48. yasemin

    26 Mart 2009 at 14:08

    Merhabalar,
    Ben de en kisa zamanda denemek istiyorum. Nefisss gorunuyor.
    Ellerine saglik Cenk.

    Cevapla
  49. BETÜL

    27 Mart 2009 at 23:24

    her gün bloğuna girip sayfa görüntülenemiyor yazısını görmekten nefret eder olmuştum.. şükür kavuşturana…

    en sevdiğim salata… ellerine sağlık cenk.

    sevgiler

    Cevapla
  50. Elcin

    28 Mart 2009 at 04:04

    Sitenizi yeni kesfettim ve yemek bloglarina bu kadar ilgim varken sizinkini neden bu kadar gec bulmus anlayabilmis degilim…Ama cok cok basarili bir blog tebrik ediyorum.
    Ve tavuklu sezar salatasini bugun yaptim ve cok lezzetli oldu…tabi turkiye de yasamadigimdan o guzelim marullardan bulamadim ve burdaki marullarla idare ettim. Herkese tavsiye ediyorum.
    Sadece bir sorum olacak, dokme bir ocak uzerine uygun olan izgaram (cast iron deniliyo burda)var orda pisirdim ev duman oldu…Siz de ayni seyi yasiyormusunuz? Acaba nerde hata yapiyorum diye dusunuyorum.
    Tesekkurler…

    Cevapla
  51. Gülgün

    30 Mart 2009 at 06:00

    SELAM,

    BILGISAYARDA BASINIZA GELENLER BENIM DE BASIMA GELDI, YANI TEK DEGILSINIZ.

    BEN BOYLE GUZEL TAVUK PISIRDIGIMI HATIRLAMIYORUM, YALNIZ SALATADA KEFIRDE TAKILDIM, BURADA YOGURD OLARAK SATILIYOR, BENIM BILDIGIM SIVI BIR SEY…NE TAVSIYE EDIYORSUNUZ?
    TADI DAMAGIMDA KALDI EN KISA ZAMANDA TEKRAR DENEYECEGIM….

    ELINIZE VE DE KALEMINIZE SAGLIK…

    SEVGIYLE KALIN…

    GÜLGÜN

    Cevapla
  52. Cenk

    30 Mart 2009 at 09:41

    Müge – Haklısın.. Zor olduğunu sanmıyorum ama restoran dediğin zaman işin içine kar zarar olayı da giriyor.. İşler o noktada değişiyor olabilir.

    ehlikeyf – Çok teşekkürler.

    dlayra – Afiyet olsun!

    Neş’e – Evet, yoğun oluyor. Ben öyle seviyorum.. Sen dilersen içine katmak yerine üzerine ince şeritler halinde serpiştirebilirsin.

    Arzu – Bu konuda araştırıp paylaşmak için maalesef vaktim yok. Bu sıralar ancak beni heyecanlandıran tarifleri ara sıra uğrayıp paylaşmaya vakit bulabiliyorum..

    dilekprag – Teşekkürler. Ben de bir daha arayı bu kadar açmak istemiyorum. Sanırım teknik aksaklıklar sona erdi…

    Eliza Bennet – Teşekkürler. Umarım beğenirsin.

    emel – Kod için çok teşekkürler.

    Adinna – Çok incesin, teşekkür ederim 🙂

    pınar ergen – Çok baskın bir tadı olmadığı için ben soslara çok yakıştırıyorum. Keklerde de iyi sonuç veriyor.. Umarım beğenirsiniz.

    mehtap – Benim de soyadımda ö harfi var ama bir sorun yaşamadım, dolayısıyla sebep o olmayabilir. Ben maalesef sorununuzu nasıl çözersiniz bilemiyorum. Bir kredi kartının onaylanmamasının birçok sebebi olabilir, isterseniz Amazon’a sorun neden onaylamadıklarını, ardından o bilgiyle bankanıza başvurun…

    zeynep – Peynir olarak Parmesan var. Umarım beğenirsiniz.

    yasemin – Umarım sen de beğenirsin.

    BETÜL – Bir de bana sor 🙂

    Elcin – Çok teşekkürler. Evet, ben de aynı şekilde yaptım. Sanırım tavukları koymadan önce tavayı çok fazla ısıtmışsın. Biliyorsun cast iron ısıyı çok uzun süre muhafaza ediyor, dolayısıyla orta karar ısıtmakta fayda var. Dolaptan çıkan soğuk tavuklar sıcak yüzeyine değince bir anda dumanaltı olmuştur. Bir de tavukların yağa bulanmadan önce tamamen kurulanmış olmasına da dikkat etmekte fayda var.

    Gülgün – Evet, burada satılanlar sıvı halinde. Eğer yoğurt gibi koyu satılıyorsa biraz suyla açmanızı tavsiye ederim. Şimdiden afiyet olsun.

    Cevapla
  53. kristalkelebek (aslı)

    31 Mart 2009 at 13:43

    Ben de o ağır soslarından dolayı dışarıda sezar salatası yiyemiyorum hiç. Oysa aynen buradaki gibi yapılsa ne güzel olurdu. Salata sosunda kefir kullanmak kulağıma çok hoş geldi, mutlaka deneyeceğim.
    Tavuğu şekerli-tuzlu suda bekletme ne değişik bir fikir. Acaba ilk kim nasıl keşfetti bunu:)? İlk tavuk yemeğimde bu yöntemi de denemeliyim.
    Salatan çok leziz görünüyor Cenk, ellerine sağlık ve tüm bu güzel bilgiler için teşekkürler:).
    Sevgilerimle…
    aslı

    Cevapla
  54. Gülgün

    01 Nisan 2009 at 06:06

    Sevgili Cenk;

    Size sen diyebilir miyim? (dedim bile)hî, hi;

    Ben, bu tavuk etlerine uyguladigim islemi kirmizi ete de uygulayabilir miyim?

    Dün tekrar hashasli kekini denedim, gene muhtesem oldu, mutfakla baristirdigin icin beni tesekkurler, eskiden zaman kaybi olarak bakiyordum yemek yapmaya, simdi sanki meditasyon yapiyorum gibi geliyor…

    Kalemine saglik,

    Gülgun

    Cevapla
    • Cenk

      01 Nisan 2009 at 19:29

      Gülgün – Bu “brining” tekniği kırmızı etler için de kullanılıyor ama yazıda bahsettiğim şekildeki gibi değil. Kırmızı et için kuru olarak bu teknik uygulanıyor. Genelde tuzlanıp buzdolabında birkaç gün dinlenmeye bırakılıyor. Ama ne kadar tuz kullanmak lazım, başka püf noktaları nedir araştırmadığım için maalesef bilmiyorum.

      Cevapla
  55. şirin

    01 Nisan 2009 at 13:05

    Cenk merhaba, dökme tavada pişirme konusunda püf noktaların var mı? İlk denememde başarısız olduğum için elim varmıyor hiç.
    Sevgiler..

    Cevapla
    • Cenk

      01 Nisan 2009 at 19:24

      Şirin – Dökme tava ile pişirme ve tavanın bakımıyla alakalı bir sürü önemli detay var ama maalesef bu detaylara girmek için şu sıralar vaktim yok. İlk fırsatta değinmeye çalışırım.

      Cevapla
  56. özge özalp

    01 Nisan 2009 at 17:56

    eğer sezar salatanın aslı buysa, dışarda yediklerim ne peki????
    gerçekten çok ama çok güzel ve leziz görünüyor. bundan sonra sanırım hiçbiyerde sezar salata yemeyeceğim çünkü hakikaten saçma sapan ağır mayonezli bir sosmuş yediğimiz.

    teşekkürler verdiğin güzel ve doğru bilgiler için.

    Cevapla
  57. Vic

    02 Nisan 2009 at 09:11

    Cenk, insanların sana indüksiyon ya da Amazon ile ilgili sorular sormasıyla pek eğleniyorum, oysa sorulabilecek neler neler var. Mesela?

    Mesela parmesan alırken tercihin ne? İyi parmesan konusu aklımı karıştırıyor.

    Ben tavukları nişastaya bulayıp paneliyorum normalde, birçok kişiden “yediğim en yumuşak tavuk” yorumu alıyorum. Brining konusunu derhal deneyeceğim. Ancak iki yüzüne 10’ar dakika, kurutacaka kadar çok değil mi?

    Son olarak, iki tarafı da şöyle dörder dakika pişmiş kalın bir bonfile gibisi yok. Normalde üzerine bir parça rokfor ile servis ediyorum. Worcestershire ise, bende bloody mary’den bloody mary’ye kullanılıyor. Abansam mı etin üzerine?

    Cevapla
    • Cenk

      02 Nisan 2009 at 10:32

      Vic – İyi Parmesanı süpermarketlerde bulmak zor. Babam çok meraklı olduğu için genelde o alıyor (Cihangir Antre mesela), ben de sebepleniyorum ama sonuna doğru sertleşen (bu kabuğa yakın rendelenemeyecek kadar sert olan kısmı da atma, makarna soslarının içinde kullan, ayrı bir lezzet katıyor), yumuşak olmayan, bıçak darbesiyle orta büyüklükteki parçalar halinde dökülen bir cins tercih etmekte fayda var. Eğer süpermarketlerden seçeceksen de önceden rendelenmiş olanlardan kaçınmanı tavsiye ederim. İki yüzüne 10’ar dakika benim tavukları kurutmadı çünkü salata için göğüsleri dövmeden pişiriyorum. Worcestershire da bence bonfileye çok yakışıyor; elbette tavsiye ederim.

      Cevapla
  58. deniz

    02 Nisan 2009 at 18:52

    merhaba cenk,

    ben salatadan çok tavuk etinin yumuşak kalarak kızartılması için yapılan işlemin merakındaydım o yüzden sadece tavuk ile ilgili bölümü denedim. tavuk eti çok tüketiyoruz ama bir türlü yumuşak kalmasını sağlayamamıştım. gerçekten çok leziz oldu ama her yer yağ içinde kaldı.:) şimdilik 2 kaşık şeker yerine 1 kaşık şeker ekleyip yarım saat dolapta beklektikten sonra, sudan çıkardıktan sonra tahminen 10 dakika süzgeçte beklettim ve daha sonra kağıt bez ile kuruladım. dökme devir tavada kızarmış zeytinyağında tavukları kızarttım. piştikçe sanki tavuğun içinden sular çıkmaya başladı ve yağ her yere sıçradı.:) yağın sıçramanın haricinde çok lezzetliydi…ellerine sağlık.

    merak edenlere…türkiye’ de yaşamadığım için başka dökme demir tava alabileceğiniz bir yer öneremiyeceğim ama ikea’da kesin bulabilirsiniz. kaplama tavalara göre çok daha sağlıklı, kullanılmasıda daha kullanışlı.kaplama tencere, tavalar çok çabuk çiziliyor ve dökme tavalar kadar uzun ömürlü olmuyorlar.
    ama demir dökme tavaları bulaşık makinasında değil elde bulaşık sabunu olmadan yıkamak gerekiyor ama ben yazılanların aksine bulaşık sabunu ile yıkıyorum ve yağlamadığım halde hala paslanmadı:) ama siz yinede söylenenlere uyun:=)
    dökme demir tavalarla ilgili bir çok bilgi var nette, aşağıdaki linki ekledim.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%B6kme_demir

    Cevapla
    • Cenk

      02 Nisan 2009 at 20:49

      Deniz – Link ve tavsiyelerin için teşekkürler. Eminim okuyanların işine yarayacaktır. Tavuğun içindeki suyu hapsetmek için tavuğu kuruladıktan sonra yağlayarak kızgın yağsız tavaya aktarmanı tavsiye ederim (yağlı tavaya yağlanmamış tavuk olarak değil). Bu, ilk dokunuşta tavuğun yüzeyinde bir kabuk oluşmasına yol açacağından içindeki suyu da hapsedecektir. Böylelikle ne içi kurur, ne de pişme esnasında içinden akar. Önlü arkalı bu şekilde kabuk oluşturduktan sonra da ocağın altını kısmalısın tabii.

      Cevapla
  59. deniz

    03 Nisan 2009 at 10:31

    teşekkür ederim cenk, tavsiyene uyacağım. senin önerdiğin yemek kitaplarının sadece iki tanesini almanca olarak bulabildim, ingilizce bilmemenin dezavantajları.:) et ve tavuk marine etmek için paylaşımların olursa sevinirim.

    Cevapla
  60. eda

    10 Nisan 2009 at 00:37

    yani nasıl mutlu oldum şu tarifi görünce bir bilseniz 🙂 sezar salatası çok sevmeme rağmen sırf çiğ yumurta olayı yüzünden yiyemiyorum. ayrıca dediğiniz gibi hakkaten sezar salatayı güzel yapan o kadar nadir ki ya mayonez basıyorlar ya ançüez basıyorlar balık mı yiyorsun salata mı anlamıyor insan. yumurtasız tarifi verdiğiniz için çok teşekkürler cenk bey.

    birde eğer biliyorsanız ballı hardal sosu tarifi verebilir misiniz bir gün? ne kadar çok denesemde asla istediğim tadı yakalayamıyorum. amerikalıların chicken fingers la birlikte servis ettiği bu sosu amerikada yedim ama burada marketlerdede satılmıyor 🙁

    ama sizin deneyimlerinize güveniyorum ve umutluyum 🙂 teşekkür ederim, başarılarınızın devamını dileirm!..

    Cevapla
  61. ruzigar

    14 Nisan 2009 at 17:40

    siteniz harika gerçekten, hem eğlenceli hem de anlaşılır bir diliniz var, sanırım ben de mutfakta saatler geçireceğim sizin tariflerinizle, iyi ki paylaşmışsınız bizlerle, teşekkürler 🙂
    tarifiniz enfes gözüküyor, en kısa zamanda denemek istiyorum 🙂

    Cevapla
  62. özden

    12 Ağustos 2009 at 18:55

    minyatür marul ne ya? normaliyle olmuyormu yapmayın, sanat kaygısı bunlar:)

    Cevapla
    • Cenk

      12 Ağustos 2009 at 20:04

      özden – Minyatür marul fotoğraflarda gördüğünüz marul. Normaliyle olmaz dediğimi hatırlamıyorum.

      Cevapla
  63. özden

    12 Ağustos 2009 at 19:01

    salmonella çiğ yumurtada olmazki yaaç yumurtayı siz kırıyorsanız sorun yok. beklemiş bir yumurtada anca olur onu da duymadım aslında salmonella ette olur çünkü hasta hayvanlar mezbahada kesilirken haşlama tankına girer bu sudan hepsi nasibini alır. yumurtada bakteri olmaz çünkü onun özel bir dokusu var bakteri içine giremez!!!

    Cevapla
  64. özden

    12 Ağustos 2009 at 19:02

    salmonella olmamak için herkese buradan tavsiyem salatayı çiğ tavuğu kestiğiniz bıçakla kesmemek ve kesme tahtalarını salata ve çiğ et tahtaları olarak ikiye ayırmak..

    Cevapla
  65. ertuğrul

    12 Aralık 2009 at 09:38

    mükemmel bir tarif yapmışsın uzun uzun anlatmışsın,teşekkürler.

    Cevapla
  66. sercan

    22 Şubat 2010 at 00:50

    salataya karabiberden başka baharat katsak nasıl olur kırmızı biber nane kekik gibi.

    Cevapla
    • Cenk

      22 Şubat 2010 at 12:40

      sercan – Başka bir baharata hiç gerek yok. Worcestershire’ın içinde fazlasıyla var.

      Cevapla
  67. Ayperi

    26 Şubat 2010 at 23:53

    Merhaba;dökme demir tavayı Esse mağazalerında bulabilirsiniz.
    Hoşcakalın..

    Cevapla
  68. Özlem

    25 Mayıs 2010 at 18:15

    Tavuk etini belirtiğin gibi tuzlu ve şekerli suyun içinde bekletmekle çok güzel bir sonuç elde ediyorum.üstü kızarmış ve içi sulu ve lezzetli…birkaç seferdir bunu uyguluyorum.tavuğun beyaz eti hiç bu kadar lezzetli olmamıştı.teşekkürler.

    Cevapla
  69. Zeynep Öykü

    17 Ekim 2010 at 09:58

    Ama ben Worcestershire sosunu bulamadım 🙁 ‘Adada olmayan şeyler’ alışverişine çıkıyorum arada, artık Anadolu yakası bana daha yakın olduğu için Kadıköy’deki devasa carrefur’a gittim, sağolsunlar sos namına hardal ve soya sosunu bulduğuma şükrettim…

    Cevapla
  70. Safiye

    13 Aralık 2010 at 14:38

    Cenk bey, sitenize tarif almaktan çok fotoğraf bakmak için geliyorum..Çok iç açıcı.. Hayat üflüyor resmen..

    Cevapla
  71. arife dilli

    22 Ocak 2011 at 20:57

    ya harika yemekler bende aşçıyımm

    Cevapla
  72. esra

    02 Şubat 2011 at 03:15

    internette içime sinen si sezar salatası tarifi arııyordum.sonra bu tarifi gördüm işte bu dedim.üstünden geçen zamanlardan sonra bloğunuzu keşfettim.yine işte bu dedim.beğengiğim tarifinde aslında sizin tarifiniz olduğunu farkettiğimdeyse artık bir şey demedim:)

    Cevapla
  73. sezen

    05 Nisan 2011 at 14:31

    Merhaba,
    Ben de ekmekle ilgili bir parantez açmak istiyorum. Bence tavuk eti için çavdar fazla “coarse”/kaba bir ekmek. Çavdardaki “toprak” aroması bu salatayı ağırlaştırıyor gibi geliyor bana. Yulaf/arpa ekmeği, ayurveda’da tavukla beraber “hafif” yiyecekler kategorisindedir. Birbirleriyle eşleştirilirler yani. bence de daha iyi bir çift oluyorlar sezar için. bir de, sezar salatasında başrolde sos vardır. çavdar ekmeği, ister istemez biraz rol çalıyor gibi. yulaf daha geride durabilecek kadar alçakgönüllü doğrusu 🙂

    Cevapla
  74. sezen

    05 Nisan 2011 at 14:34

    hımm, unutmuşum, bir de…karabiber yerine beyaz biber? ne dersin?

    Cevapla
    • Cenk

      05 Nisan 2011 at 15:17

      sezen – Bence bir noktadan sonra bu tip ayrıntılar biraz tercih meselesi. Çavdar ekmeğini çok sevdiğim için mümkün olan her yere sokuyorum, ama bu salatayı beyaz ekmekle de yapmışlığım var. Karabiber beyaz biber konusunda da aynı şey geçerli.

      Cevapla
  75. mehmetcan

    09 Nisan 2011 at 16:14

    Sevgili Cenk Sezar salatası tarifinde en başta ançuezin önemini belirtmişsin..Ancak malzemeler arasına koymamışsın tarifinde de yok bilmem unutmuşmusun? Kefir ilginç bir malzeme daha önce hiç denememiştim deneyeceğim..
    San-Francisco resimlerin harika insanda uçağa atlayıp oralara hemen gitme isteği içinde uyanıyor..

    Cevapla
    • Cenk

      09 Nisan 2011 at 23:11

      mehmetcan – Çok teşekkür ederim. Tam olarak nerede ançuezin öneminden bahsetmişim, tekrar okudum acaba unuttum mu yazdığımı diye ama göremedim.. Gerçi önemli elbet, ama ançuez benim damak tadıma göre sosta aşırı baskın hale geliyor. Tarifte yer alan Worcestershire sosunda zaten ançuez de var. Onun içindeki az miktarın yettiğini düşünüyorum.

      Cevapla
  76. mehmetcan

    15 Nisan 2011 at 13:53

    Ançuezin worcestershire’ın içinde olduğunu belirtmişsin ama ben pek tadını alamadım..Evet senin tarifi denedik, tavuğu ben sirkede salamura ederdim ama senin tuz-şeker ikilisiyle de güzel oldu..Ayrıca parmesanın sos ile karışmasıda güzel bir ayrıntı.Salata tarifin güzel ve değişik bir lezzette oldu..Ancak ben yinede Ceaser Cardini’nin klasik yumurta ve ançuezli tarifini tercih ederim doğrusu…

    Cevapla
  77. Arzu Sanus

    16 Haziran 2011 at 00:16

    Sevgili Cenk, tarif cok guzel ve bir o kadar da enteresan gorunuyor gercekten.. Ben de Julia’nin Cardini’den aldigi sos tarifini biraz cekinerek denemistim acaba bir sey olur mu diye ,neyse ki olmadi.. Ama zaman icerisinde baska bir tarife rastladim ki gercekten ilk once aklima yattigi ve kolayligi icin tercih ettim ama tam hak ettigi tadi veriyor sosa ve cok kolay. Bu arada tavuk goguslerini tuz ve seker ile ‘brine’ fikri her zaman cok guzel ve garantili sonuclar veriyor. Sadece her yuzu 10-15 dk pisirmek bana yine de kurutabilir gibi geldi.. Tabii sen denedigin icin eminim cok sonuc cok iyidir..

    Sosa gelince : tabii ki tahta bir salata kasesinde sunuyorum Sezar salatami ve sosu da bu tahta kasenin icinde hazirliyorum. Once 1 sarmisagi ortadan bolup, kaseyi ovaliyorum. Sonra bu sarmisagi ya eziciden geciyorum veya mikroplane rendeyle pure gibi rendeliyorum. Azicik ( 1/2 – 1 cay kasigi ) kadar ancuez paste sikiyorum. Sonra yine mikroplane rendeyle 9dk kati olarak haslanmis yumurtanin sarisini rendeliyorum. Haliyle bu rende ipeksi bir pure gibi yapiyor yumurta sarisini. 1/2 cay kasigi Dijon hardal, tuz , karabiber , 1/2 limonun suyu ve yukardan ince bir sekilde zeytinyagi damlatarak tum malzemeleri birbirine yedirip bir kivam alana kadar cirpiyorum. Sonucta ne keskin bir sarmisak tadi ne de baskin bir ancuez tadi oluyor. Hepsi birbirine uyumlu enfes bir tat cikiyor marullla karisinca. Ben krutonlari senin de diger onerin olan kalin kabuklu eksimaya ekmekleri kullanarak yapiyorum.

    Marullara gelince ben de daha once mini yedikule marulu kullanmistim ama nedense Romaine kadar dayanikli olmadi, sanki yapraklari cabuk soldu gibi geldi.. Gerci hemen yedik ama bilmiyorum yerken vakit mi gecti nedir, yapraklar yumusadi gibi geldi ama..

    Bu arada senin kefir kullanma fikri cok enteresan geldi.. mutlaka deneyecegim.. Eminim harika olacaktir..

    Selamlar

    Cevapla
    • Cenk

      17 Haziran 2011 at 13:39

      Arzu Sanus – Tarifi paylaştığınız için teşekkürler. Yumurta sarısı ipeksi bir kıvam için koyulur genelde; piştikten sonra bu özelliğini kaybediyor, onun için denemek hiç aklıma gelmezdi… Fırsat bulursam deneyeceğim. Marul konusunda ise uzun süredir yedikulelerden almıyorum. Benim bulduklarım soslandıktan sonra çok uzun süre sertliklerini muhafaza ediyorlar ama tat açısından Pınar Hanım’dan gelen marullarla yarışmaları imkansız.

      Cevapla
  78. Arzu Sanus

    17 Haziran 2011 at 14:07

    İtiraf etmeliyim ki ben blog işinde çok yeniyim.. Ancak cevaplar böyle hızlı ve samimice gelince tam bir bağımlılık yarattığını söylemem gerekir.. Şimdi her gün ilk işim yeni bir yazı çıktı mı, yorum geldi mi diye email’den takip etmek..(RSS biraz ürkütücü , email daha kolay geldi, öğrenicem zamanla herhalde 🙂 )

    Cevabınızda geçen ‘ Pınar hanım’dan gelen marulları’ bilemedim ne olduğunu, kaçırdığım bir yorum olmuş olabilir ..

    Eğer çok talepkar olmayacaksam, vakit bulduğunuz bir zaman Creme Fraiche ve varsa buttermilk tarinizi paylaşabilirseniz çok sevinirim.. Ben elimdeki tariflerle denedim fena da olmadı ama özellikle Creme Fraiche üzerinde farklı tartışmalar var evde yapma konusunda.. Bir kısım evde buttermilk ve heavy cream karıştırılarak yapılanın kesinlikle creme fraiche olamayacağını, olsa olsa sour cream olacağını söylüyorlar.. Yoğurt’taki kültür kullanılarak yapılabileceğini söylüyorlar.. Sizin bir yazınızda evde yaptığınız geçiyordu.. Eğer paylaşabilirseniz çok sevinirim..

    Selamlar

    Cevapla
    • Cenk

      17 Haziran 2011 at 15:55

      Arzu Sanus – Evet, link vermeyi unutmuşum. Pınar Hanım hakkında tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. Ben elimden geldiğince meyve ve sebzelerimi kendisinden alıyorum. Bahsettiğim marul değil, ama ondan gelen bir kıvırcığın fotoğrafı burada. Creme fraiche tarifi şu yazıda mevcut. “Tamamdır, oldu!” diyebileceğim bir buttermilk tarifim yok; onun yerine tariflerde az miktarlarda belirtildiği zaman kefir, kıvamı etkileyebilecek kadar çok belirtildiğindeyse yarım ölçü süt ve yarım ölçü süzme yoğurt karışımı kullanıyorum.

      Cevapla
  79. Arzu Sanus

    17 Haziran 2011 at 19:44

    Sevgili Cenk, kivirciklar dahil, Ipek Hn’in ciftlik resimleri harika gorunuyor. Mutlaka temasa gececegim.. Ne kadar taze ki, 24 saat sonra eline gectiginde bile hala taptaze gorunuyor.. Diger yorumcularin bana acemi caylak 🙂 demesi riskini goz onune alarak itiraf edeyim ki ben bloglarin boyle isledigini tahmin edemezdim.. Gerci bu 100% sizin gosterdiginiz ozen, onem ve sitenin devamlilarinin yarattigi samimi sinerji sayesinde olmustur eminim ama ben bosluga attigim bir sesin cevaplanacagini tahmin etmezdim simdiye kadar.. Benim simdiden tiryakisi oldugum bir sitenin devamlisi bu kadar insan en ufak bir kesinti oldugunda dahi bu kadar etkilenmisse , paylasanin ve paylastiklarinin ne kadar basarili oldugunu gosterir herhalde…. Isin enteresan tarafi, hemen cevap aldigim gibi her seferinde faydali bir seyler ogreniyorum.. Mesela bu kefir orneginde oldugu gibi.. Buttermilk icin veya Creme Fraiche icin kefir kullanma fikri ne kadar dahiyane bir fikir.. Sonucta kefir organik ve icinde faydali bakteri/kultur barindiran bir malzeme.. Gercekten inanilmaz bunu kesfetmek.. Hemen denemek istiyorum. Benim bugune kadar kullandigim buttermilk formulu her yerde olan, 1 Corba kasigi limon veya sirkeyi 1 cup( su bardagi) olana sutle tamamla, biraz cirp/karistir ve 5dk dinlendirdikten sonra kullan idi.. Hatta Amazon’dan toz halinde olani getirttim ama icim bir turlu atmadi toz bir urunu kullanmaya… Sanki yapay gbi geldi.. Herhalde acemi oldugum yine cikiyor ortaya, mektup yazar gibi uzatiyorum 🙂 Satir arasi kurallari pek bilmedigim icin , herhalde kisa ve oz yazmak fazla yer isgal etmemek mi lazim?.. Bilemiyorum, zamanla ogrenicem insallah.. Her sey icin tesekkurler..

    Cevapla
    • Cenk

      18 Haziran 2011 at 00:15

      Arzu Sanus – Burada yerden bol şey yok. Blog ortamının güzel bir yanı da bu. 1 çorba kaşığı limon suyunu x su bardağı süte karıştırıp yapılan o kadar çok tarif var ki… Buttermilk, sour cream, ev yapımı mascarpone peyniri… Türkiye sınırları dahilinde uygulamadaki problem, çoğunluğun bu tarifi UHT (ultra pastörize) sütle uyguluyor oluşu. Yurt dışında UHT dışında çok daha düşük ısılarda pastörize edilmiş (bizdeki UHT olmayan, günlük süt veya pastörize süt olarak adlandırılan sütten de “daha az pastörize” diyelim) sütler bulunduğu için yabancı dergi, kitap veya sitelerde önerilen bu formüllerle gerçeğe yakın bir tat ve kıvam yakalamak mümkün. Mesela Pınar Hanım’dan alacağınız sütle aynı formülleri uygularsanız çok başka sonuçlar alırsınız (gerçi ben denemedim). Ben çoğunlukla kek ve tatlı soslarında nüans olarak kabul edilebilecek miktarlarda ihtiyaç duyduğum için tadından çok kıvamını ve/veya yağ oranını doğru tutturmaya çabalıyorum. Pınar Hanım’ın ürünleri konusunda… gerçi attığı emaillerde ve gönderdiği listede muhakkak belirtiyor, ama malum yaz aylarındayız, yanına buz gibi şişeler koyup yolluyor ama narin şeyler eve geldiğinde çok aptallaşmış olabiliyor. Ben özellikle maydonoz, nane gibi otlar istediğimde gelir gelmez diplerinden iki santim kesip buzlu su doldurduğum bardaklara koyup canlandırıyorum. Fotoğrafını çektiğim marulda da aynı şeyi yapmış olabilirim. Her şey organik olduğu için çok uzun süre de dayanmıyorlar, o yüzden ilk siparişinizi verirken gözünüz dönse de kendinizi dizginlemeyi unutmayın.

      Cevapla
  80. Arzu Sanus

    18 Haziran 2011 at 22:23

    Hemen renk verdim degil mi? 🙂 Maalesef kendimi dizginlemek icin elimde alisveris listesi, kulagimda kendi temkinlerim ” sadece mantar ve balik alacaksin, baska hic bir seye bakmayacaksin” diyerek alisverise ciktigimda nasil oluyor da bir araba dolusu malzemeyle donuyorum, anlamak mumkun degil…. ‘Otlar olmadan olmaz ki’ ya da ‘canim bir de patlican alayim ne cikar ‘, ‘aaa bebek habuclar da mi gelmis’ vs… Esasinda daha cocukken gecenin yarisinda hadi manti yapalim diye israr edince , Kurtulus savasi”nin kosesinden yakalayan anneannemin ” kizim biraz nefsine hakim ol, cok ayip” demesinden belliydi boyle olacagim.. Ama bu sefer basaricam.. Ne de olsa Pinar Hn liste gonderecek.. Yarin siparis verirken, mesajinizdaki su satirlari gozumun onunden ayirmicam “Gozunuz donse de kendinizi dizginlemeyi unutmayin “.. Kac gece sirf aldiklarim tazeyken yapilsin ziyan olmasin diye 3-4lere kadar yemek yapip mutfagimi temizledikten sonra agri icinde salonda sizmisligim var.. Ondan sonra ese dosta yemek yedir ki yapilanlar ziyan olmasin, ustelik bu guzel seyleri onlar da tatmalilar.. Tek basina yemenin bir keyfi yok..Kesinlikle bir yerde hata yapiyorum..
    Bu arada sizden ogrenir ogrenmez Pinar Hn’dan ese dosta bahsedeyim ,mujde vereyim dedim.. Megerse bir cogu zaten bir suredir ordan siparis edermis.. Ise bak ki mujdeyi yetistirdigim dostlarimdan degil, 3-5 gun once tesadufen girmis oldugum ama belli ki gediklisi olacagim bu siteden ogreniyorum.. Ama anliyorum ki bu boyle bir blog.. Rastgele bir blog degil.. Herkes burayi o kadar benimsemis o kadar sahiplenmis ki sanki herkes elele tutusmus gibi..Hala mesajima cevap geldiginde br mucize olmus gibi seviniyorum, nasil oluyor da orda biri ne soyledigimi duyuyor, onemsiyor ve vaktini ayirip cevap verip yardimci olmaya calisiyor…Artik asicam bu mucize sendromunu soz ama son defa deginmeden edemedim..
    Yine destan dosenmeye basladim.. Sutle ilgili yorumuzda 100% haklisiniz, benim de aklimda olan ama bahsetmeyi unuttugum bir seydi ultra pastorize sutle uygulamanin zorlugu..
    Hersey icin tesekkurler…

    Cevapla
  81. Duygu Yalçıner

    24 Haziran 2011 at 10:22

    Merhaba,
    Yaz geldi ve ben hala okulda, çalışmaktayım. Kardeşim bu haftasonu LYS sınavına girecek ve özgür kalacak. sanırım ondan sonra annemden mutfağı kardeşler olarak devralacağız.Şimdiden yemek araştırmalarına başladım ve ilk sizin sitenizi ziyaret ettim. Sabah sabah böylesi yeşil, canlı salata fotoğrafları görmek… Sezar salatasına bayılıyorum. Yaptığınız sos dışarıda yediklerim veya hazır satılanlardan farklı sanırım. Annem daha önce bu sosta ançuez olduğunu söylemişti. Deniz mahsulleriyle pek barışık değilim. Sizin tarifiniz daha mantıklı geldi. Kefir bizim evde tarafımdan tüketildiği için bulmak da zor olmayacak. Fakat, gerçekten bilmek istiyorum. Hazır soslarda ançuez oluyor mu? Yoksa annem benle dalga mı geçiyor?

    Cevapla
    • Cenk

      25 Haziran 2011 at 11:18

      Duygu Yalçıner – Evet oluyor. Tarifte kullandığım Worcestershire sosunda zaten ançuez olduğu için ben ekstradan koymuyorum. Bir de zaten Türkiye’de satılan ançuezleri kullandığınız zaman acayip balık kokan bir sos ortaya çıkıyor.

      Cevapla
  82. Arzu Sanus

    27 Haziran 2011 at 14:38

    Ançuezin kokusunun baskınlığı konusunda çok haklısınız.. Ancak, kısa bir zaman önce Makro’dan aldığım İtalya’dan ithal “Delicioso” marka tüpte sunulan ançuez ezmesinden deneyin, pişman olmazsınız.. İçindekiler sadece ançuez,zeytinyağı, tuz,ve karanfil.Katkılar veya gereksiz saçmalıklar yok.. Sezar salatası için daha önce bahsettiğim katı haşlanmış yumurta sarısıyla yaptığım sosta bu ezmeden kullandım. Gerçekten hiç baskın olmadı, balık kokusundan eser yoktu.. Denemenizi tavsiye derim.. Türk tipi ançuez kavanoz/tüplerin tam yanında bulunuyor.. Selamlar…

    Cevapla
    • Cenk

      27 Haziran 2011 at 22:08

      Arzu Sanus – İlk fırsatta deneyeceğim. Tavsiye için çok teşekkürler.

      Cevapla
  83. simin akosman

    15 Temmuz 2011 at 12:35

    sevgili cenk bey ceasar salata sosuna kefir yerine ne kullanabilirim eger yardımcı olursanız sevinirim

    Cevapla
    • Cenk

      16 Temmuz 2011 at 12:26

      simin akosman – Süzme yoğurt ya da mayonez kullanabilirsiniz.

      Cevapla
  84. simin akosman

    16 Temmuz 2011 at 18:25

    cok tesekkurler cenk bey sizin yazılarınızı cok begenerek okuyorum en yakın takipcileriniz arasındayım kitabınızda en kısa zamanda cıkar insallah basarılarınızın devamı dilegiyle

    Cevapla
  85. ayşegül

    26 Ekim 2011 at 23:45

    wauuww:))
    bir sunum ancak bu kadar şık ve leziz olabilirdi:)
    ellerinize sağlık…
    ilk keşfettiğimde sayfanızı,ne kadar hünerli ve marifetli bbir hanım diye iç geçirmiştim:)
    sonradan bir bey olduğunuzu öğrenince,bu takdire şayan paylaşımlarınız gözümde daha bi değerli hale geldi…
    gerçekten takdirle izliyorum sayfanızı…
    bende sizi beklerim sayfama…
    izleyici panelimde sizi görmekten büyük mutluluk duyarım…
    sağlıkla kalın…
    takipteyim…

    Cevapla
  86. Cansu

    03 Ocak 2012 at 13:29

    Merhaba Cenk Bey,
    Parmesan yerine eski kaşar kullanılırsa sizce güzel bir tat yakalamak mümkün mü?

    Cevapla
    • Cenk

      03 Ocak 2012 at 13:49

      Cansu – Parmesan peyniri Sezar salatanın olmazsa olmaz bir malzemesi. Ama elbette güzel bir tat yakalamak mümkün olur.

      Cevapla
  87. Cansu

    03 Ocak 2012 at 17:04

    Hızlı cevabın için teşekkür ederim, önerebileceğin bir parmesan markası var mı acaba? Daha önce kalıp parmesan almış olmama rağmen pek memnun kalmamıştım.

    Cevapla
    • Cenk

      03 Ocak 2012 at 21:08

      Cansu – Çok haklısınız. İstanbul’da satılan Parmesan peynirlerinin al birini vur ötekine. Muhakkak şunu alın diyebileceğim bir marka yok. Üretildiği yeri kontrol edin (pakette mutlaka yazar); İtalya’da üretilmiş olanlar nispeten daha lezzetli.

      Cevapla
  88. Cansu

    04 Ocak 2012 at 11:11

    Anladim, bi kere daha sansimi deneyecegim o zaman, tesekkurler.

    Cevapla
  89. Tolga karadaş

    31 Mart 2012 at 17:31

    Merhaba ben aşçılık okulunda okuyorum ve bu pazartesi salatalardan uygulama sınavım var, vee tavuklu sezar salataası yapmak istiyorum ama Worcestershire sosunu bulamadım. bu sosun içindekileri ve ölçülerini rica etsem verirmisiniz cenk bey

    Cevapla
    • Cenk

      31 Mart 2012 at 22:16

      Tolga Karadaş – Ölçülerini bilmeme imkan yok. Internetten araştırabilirsiniz.

      Cevapla
  90. Pelin

    09 Nisan 2012 at 20:09

    Bugüne hafif ne yapsam ama lezzetli ve özel olsa diye düşünürken karşıma çıktı şuanda marullar sirkeli suda beklemekteler 🙂 . Korkmadan tarifleri deneyebildiğim ve sonuçlarınında bir o kadar mükemmel olduğu tek site tekrar tekrar teşekkürler başarılarınızın devamını en içten şekilde dilerim cenk bey.

    Cevapla
  91. kimo

    05 Ocak 2013 at 19:33

    Lutfhansa’dan yürütülen çatallar, bıcakları, kaşıklar..

    Cevapla
  92. Elif Akman

    22 Ocak 2013 at 23:40

    Bu akşamüstü oturmuş yazılarınızı okuyordum. Salata kısmına bir göz atayım dedim ve bu tarifle karşılaştım.
    Tarif listesindekileri almak için bir koşu mahalle marketine gittim.
    Heinz marka Worcestershire sosu buldum.
    Acı Dijon hardalı aldım.
    Parmesan bulamadım.
    Kefir almayı unutmuşum.
    Fırından ekşi mayalı bir ekmek aldım.
    Kefir yerine süzme yoğurt, parmesan yerine de eski kaşar kullandım.
    Harika bir salata oldu. Hele tavuklar lokum gibiydi. Döküm bir tava edinmiş olduğuma da sevindim bu arada.
    Evimizin gurmesi eşimden de yıldızlı pekiyi aldım.
    Çok teşekkürler…
    Bu arada, kızım için bonfile pişirmişken Worcestershire sosunu da denedim. Gerçekten iyi gidiyormuş.
    Sezar sos için kullandığımız Worcestershire sos miktarı benim damak tadıma göre biraz az geldi. Bir dahakine biraz daha fazla kullanmayı düşünüyorum.

    Cevapla
    • Cenk

      23 Ocak 2013 at 13:10

      Elif Akman – Afiyet olsun. Beğenmenize sevindim.

      Cevapla
  93. esra

    15 Mart 2013 at 18:42

    sezar salatayı önce ablam denedi,sonra ben kefir yerine yoğurtla yaptım ve içine minik lezzetli domateslerden,bir tutam dere otu ve bir tutam ince doğranmış maydanoz ekledim..ekmeğimizde tam buğday unundan yapılmış bir ekmekti. yemeğe doyamadık 🙂

    Cevapla
  94. Şebnem

    02 Nisan 2013 at 01:44

    Sitenizde kabak salatası aranırken beni deli eden bu salataya rastladım.
    Sabah akşam yesem bıkmayacağım bir salata..
    Benden de bir tavsiye marulları yıkama aşaması için; sirkeli suya bir tatlı kaşığı tuz atın, yaprakların arasında bit-böcek ne varsa kayar gider.
    Elinize sağlık.

    Cevapla
  95. Aylin Gürcan Tel

    14 Kasım 2013 at 15:34

    Sevgili Cenk bey,
    Sıkı bir diyet yolcusu olarak;Yaklaşık bir hafta kadar önce tarifte yazan malzemeleri (ki birebir) alarak denedim. Pişen tavuğum yumuşaklığı,marulun kıtırlığı,ekmeğin kokusu, sosun kıvamı lezzeti süperdi… Hazırlamak birebir olması için biraz uzun sürdü ama sonuç beklemeye değer sevgili takipçiler

    Cevapla
  96. semra

    14 Kasım 2013 at 16:51

    yine emek hırsızlığı (link) ilginize

    Cevapla
    • Cenk

      16 Kasım 2013 at 14:19

      semra – Haber verdiğiniz için teşekkürler (gönderdiğiniz linki kaldırdım).

      Cevapla
  97. Kerim

    11 Temmuz 2014 at 02:43

    Çok hoş görünüyor, ilk işim hafta sonu denemek olacak.

    Cevapla
  98. Büşra

    09 Eylül 2014 at 19:29

    Kesinlikle tarif çok güzel lezzette güzeldir eminim evde denemeye çalışacağım gerçekten dışarıdaki sezar salatalar çok ağır sosları mide bulandırıyor. Ama ilk kez Sultanahmet Pierre Loti hotel var orada yemiştim oradaki sezar salatanın lezzetine bayılmıştım hiç bitsin istememiştim yerken o derece orayı tavsiye edebilirim istanbul’da olanlar için.

    Cevapla
  99. Hatice Cengiz

    11 Ekim 2021 at 19:11

    Aksam icin yapip yedim,kefir yerine iki kasik mayonez bir kasik yogurt koydum,uzun zamandir boylesini yememisdim diyebilirim,turkiyede yapamiyorlar olmuyor nedense,bu tarif inanin abd de yediklerimin aynisi…Teşekkürler Cenk,sen hep varol cafefernando?

    Cevapla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Primary Sidebar

16. BASKI (Mundi 3. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Trendyol // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US // D&R // idefix
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

KÜTÜPHANEM

Kütüphanem

EKİPMANIM

Ekipman

Footer

Best of Cafe Fernando

Mrs. Hockmeyer’in Muzlu Kek Tarifi

Vanilya Özütü

Kırmızı Erikli Tart

Çilekli, Beyaz Çikolatalı ve Yoğurtlu Tart

Vişneli ve Bademli Kek (Video)

Ekşi Mayalı Ekmek

COPYRIGHT © 2023 · Cenk Sönmezsoy