• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH
Paris Fotoğrafları

Paris Fotoğrafları

Paris kazan ben kepçe bir hafta geçirdim. Beş gün diye gittim, bir haftaya uzattım. Yine de yetmedi. İki değil oniki gün uzatsam da yetmeyecekti ya…

Paris’e gidip, uyanık geçirdiği zamanının büyük kısmını pastane dolaşıp karamel şekeri ve başka bir sürü tatlıyı mideye indirerek geçiren, ve buna rağmen kilo vererek ülkesine geri dönen ilk turist benim herhalde. Ama sebebi var. Çok yürüdüm. Çok çok çok yürüdüm. Sırtımda tam 4 kilo çeken fotoğraf makinem ve lenslerimin olduğu sırt çantamla beraber hem de. Sabah 9 akşam 6 yürüdüm. Şöyle bir kafeye oturup kaykılarak kahve içip geleni geçeni izlediğimi hatırlamıyorum. Yaptıysam da yorgunluktan ne yaptığımın farkında değildim herhalde. Paris’in metrosu şahane ama bir şehri yürüyerek gezmek, bloglarda ve dergilerde bahsedilmeyen ufak tefek dükkanları keşfetmenin tadı da ayrı.

Nerelere gittim, neler yedim, neler içtim, neler aldım haftaya birçok farklı yazıda anlatacağım. Ama onun öncesinde Paris fotoğrafları.

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

Paris Photos

04 Aralık 2009 · 70 Yorum Kategori: Gezi ve Seyahat, Paris Etiket: Paris

Previous Post: « Havuçlu Kek Tarifi
Next Post: A l’Etoile d’Or – Paris »

Okuyucu Etkileşimi

70 YORUM

  1. serpil kurt

    04 Aralık 2009 ile 20:11

    Merhaba Cenk bey uzun zamandır sitenizi takip ediyorum bu güzel fotoğrafları görünce (sizin güzel anlatım ve sunumunuzu da bildiğim için ) bir makaron tarifi istemeden duramadım. umarım yakında sitenizde görürüz, paylaştığınız herşey için çok teşekkürler.
    Sevgiler…

    Yanıtla
  2. egeli

    04 Aralık 2009 ile 20:12

    yok yok bir tek sen değilsin!!!! bende her gittiğimde ,o kadar yememe rağmen, kilo verip dönüyorum!!!zaten metronun o dimdik, çık çık bitmeyen merdivenleri yetiyor…
    Mübeccel.

    Yanıtla
  3. fatoş

    04 Aralık 2009 ile 20:45

    işte buna bayıldım romantik komedi filminin son sahnesi gibi olmuş, onlar ermiş muradına…

    Yanıtla
  4. fatoş

    04 Aralık 2009 ile 21:18

    35. fotoğraftan bahsediyorum buarada

    Yanıtla
  5. seher

    04 Aralık 2009 ile 21:24

    İlk yorum yazan ben olayım dedim ve size ilk yorumumu iletmekteyim.
    Sevgili Cenk,
    Tatil sürenizi uzatmanızdan Paris turunuzun güzel geçtiğini umuyorum. Öncelikle fotoğraflar çok güzel. İskeletciklerin fotoğraf çektirdiği fotoğraf sevimli. Köpekcikte de bir mağrurluk, bir hüzün sezinledim.Bir de şu dikkatimi çekti. Trafik lambasındaki yaya için yanan ışıktaki yaya sembolünü görünce fransızların lambadaki sembolü bile kendini beğenmiş bir ifade takınmış.
    Palas Otellerin görüntülerine de bayılırım. O balkondan dökülen renk renk çiçekler harika bir görüntü sergiliyor.
    Fransız tatlıları ve pastaları hakkında yorumun nedir?
    Bir de burdan sizden ve yorumlarınızı okuyan arkadaşlardan şunu rica edebilir miyim? Ben bu ay İngiltere de(özellikle Londra’yı düşünüyorum.) dil okuluna katılmak istiyorum. Eğer çevrenizden yada bizzat kendi deneyim ve önerileriniz varsa okullar ve acenteler hakkında sevinirim.
    Umarım bu isteğimi burada belirtmenin bir sakıncası yoktur.
    Teşekkürler…

    Yanıtla
  6. seher

    04 Aralık 2009 ile 21:26

    İlk yorum yazayım dedim ama ben yazıyı bitirene kadar benden evvel yorum yazanlar olmuş.

    Yanıtla
  7. zarpandit

    04 Aralık 2009 ile 21:32

    tek kelime ediyorum : sen delisin ama harikasın! 🙂

    Yanıtla
  8. niloş

    04 Aralık 2009 ile 22:48

    sevgili cenk,en üstteki fotoğrafa tek kelimeyle bayıldım.Tuval üzerine büyük boy bir baskısını alıp,evimize asmak istiyorum.İzin var mı?
    sevgiler.
    niloş

    Yanıtla
  9. zeynep

    04 Aralık 2009 ile 23:33

    resimleriniz harikalar!

    Yanıtla
  10. karin

    05 Aralık 2009 ile 01:14

    resimler harika, ozellikle 2 kare olanlari cok guzel, kontrast olarak.
    ilk parise gittigimde, herseyin resmini cekip kendimi sokaklara atmistim. gelecek sefere daha bilincli resimler cekmek istiyorum.

    resimleri paylastigin icin tesekkurler

    Yanıtla
  11. betül

    05 Aralık 2009 ile 01:30

    Gece fotoğrafarını ve kapıları… çok beğendim.
    Kıskanmadım desem yalandır, ama gözüm kalmadı, yanlış anlamayın 🙂
    Yaşadığınız güzellikleri paylaştığınız için teşekkür ediyorum… aldı götürdü bir zamanlar bir yerlere.
    Bir de sorum var; fotoğraf blogunuza fotoğrafçılıkla, fotoğraf çekimiyle ilgili bilgiler – notlar – trikler vs. de koymayı düşünür müsünüz? Koysanız ne iyi olur…

    Yanıtla
  12. Peren

    05 Aralık 2009 ile 03:44

    Aman Allahıııım !! bu 28. fotoğraf nedir????

    bayıldım bayıldım bayıldım

    ama onlar sardunya mıymış ? foto geranium olarak kaydedilmiş. google’a baktım sardunya çıktı ama fotodakiler pek benzemiyor. neyse ama görüntüler çok hoş. 🙂 emeğinize ellerinize sağlık

    Yanıtla
  13. Özlem

    05 Aralık 2009 ile 03:53

    Mmmhhh ne güzel, sanki resimlerden miss gibi croissant ve kahve kokusu geliyor…yakında, tariflerinde sanki bu seyahatin etkisini görecekmişiz gibi geldi 🙂
    sevgiler

    Yanıtla
  14. ebru

    05 Aralık 2009 ile 12:51

    merhaba,
    yemeklerinizi çok beğeniyorum.fotoğraflarınızında bu bloga bir şeyler kattığı tartışılmaz.sitenizden neyi denediysem pişman olmadım.sıradışı tarifler verdiğiniz kesin.farklısınız:) bunun için arasıra siteyi ziyaret ediyorum.yeni neler var diye.
    profesyonel bir makina almayı planlıyorum.neyi önerirsiniz? arkadasım sony a serisinden önerdi.
    sizde bilgi dönerseniz çok memnun olurum.
    teşekkürler.
    ebru

    Yanıtla
  15. Cenk

    05 Aralık 2009 ile 13:59

    Seher – Pastanelerle ilgili yorumlarım ve fotoğraflarım gelecek hafta burada.

    niloş – Elbette. Güle güle seyredin.

    Betül – Çok güzel olur ama maalesef vaktim yok.

    Peren – Hotel Plaza Athenee’nin fotoğrafı. Ve evet, çiçekler sardunya.

    ebru – DSLR makine alacaksan şunu söyleyebilirim: Alacağın lensler makineden daha önemli. Dolayısıyla lensleri iyi olan bir markayı seçmek akıllıca olacaktır. Sony alırsan birtek Sony lensleri kullanabileceksin. Benim tercihim Canon, ama Nikon da iyi bir marka. Bütçene uygun bir modelini seçebilirsin.

    Yanıtla
  16. eylül

    05 Aralık 2009 ile 15:49

    Selam:)
    Bayramda ben de Paristeydim ve gayet iyi anlıyorum yorgunluğunu:) ama kesinlikle değiyor. Hadi kalk gidiyoruz deseler o yorgunluğu tekrar çekmeye razıyım:)Pastaneleri çok dolaşma fırsatımız olmadı ama eve yakın bir pastane vardı; ekmekleri ve kruvasanları çok güzeldi. Senin dolaştıkların nasıldı kimbilir??? Bu arada alışveriş yaparken markette clementine görünce kulaklarını çınlattım hatta kek yapmak için alıp İst.a götürsem mi acaba diye düşündüm bile:) Bu arada önceki-sonraki dğeişikliğini yapmışsın süper olmuş:) çektiğimiz fotolar da temalar neredeyse aynı ama seninkiler elbette ki çok daha profesyonel, çok güzeller, eline-gözüne sağlık:)

    Yanıtla
  17. Banu B Bingor

    05 Aralık 2009 ile 16:14

    Benim de çocukluk hayalim, tüm dünyayı dolaşıp, pastanelerini, şekercilerini, çikolatacılarını gezmekti 😀

    Fotoğraflar muhteşem! Hızlıca taradım; şimdi sıra derinlere dalmakta… Hayaller kurmakta… 🙂

    Yanıtla
  18. Banu B Bingor

    05 Aralık 2009 ile 16:21

    Haha Ralph’in kuzenini şimdi farkettim! 😀

    Yanıtla
  19. sumeyye

    05 Aralık 2009 ile 18:30

    Cenk bu fotograflara bakarken kendimi Alice Wonderland’da hissettim inan. Ne kadar tarih kokan,harika fotograflar bunlar. Ellerine saglik. Sen once David Lebovitz’le olan gorusmeni anlat bize. Ben en cok o kismini merak ediyorum:)

    Yanıtla
  20. niloş

    05 Aralık 2009 ile 18:59

    Madem baskı için izin aldım, bir de fotoğrafın orjinal boyutunu rica etsem hepten ayıp etmiş olmam değil mi?Duvarda yerini alır almaz da sana bir fotoğrafı gönderrim,olur mu?
    sevgiler..

    Yanıtla
    • Cenk

      05 Aralık 2009 ile 19:45

      niloş – Elbette ayıp etmiş olmazsın ama fotoğrafı orijinal boyutunda temin etmem mümkün değil. Bahsettiğin fotoğraf Paris’e gitmişken fotoğraf bankalarına pazarlamak amacıyla çektiklerimden biri. İleride satın alınırsa alıcıya tüm haklarını devretmem söz konusu olabilir. Sana göndermiş olmam da sorun yaratabilir. Lütfen kusura bakma.

      Yanıtla
  21. Gül

    05 Aralık 2009 ile 19:03

    Harika !!!!resimlere bayıldım,Parisi geziyor gibi oldum.ama bazı resimlerin yerlerini çıkartamadım..keşke onları çekerken kaydedip altlarına yazabilseydiniz..Çok şey istedim değilmi.Haklısınız Parise hiç doyulmuyor..

    Yanıtla
  22. gulcin

    05 Aralık 2009 ile 20:50

    Selam cenk,
    Eline yüreğine sağlık. fotoğraflar yorgunluğu hak edecek kadar değerli . Bana hem Parisi ne kadar özlediğimi ve siyah beyaz fotoğraf çekmeği ne kadar özlediğimi hatırlattın . tabii anılarıda beraberinde her zaman mutlu olman dileğimle………sevgiler

    Yanıtla
  23. Ayşegül Çerçi

    05 Aralık 2009 ile 21:09

    Sevgili Cenk,

    Blogunu bir süredir çok beğenerek takip ediyorum, genç yaşında yaratıcılığın ve içtenliğinle gelen başarılarının devamını dilerim..:)Blogunu yurtdışındaki arkadaşlarımla da gururla paylaşıyorum..:)

    Yemek tariflerin harika, eğer bir tarif arıyorsam ilk baktığım sayfa seninki oluyor..yazılarda Kastamonu Pazarı, tariflerde fındıklı browni kızımla benim favorilerimiz..:)

    Paris resimlerine bayıldım, dönme dolap,eyfel kulesi fotografları ve özellikle kapılar!! Paris kafeleri ve yemek resimleriyle devam etmeni umuyorum..

    Eline sağlık..sevgilerimle,
    Ayşegül

    Yanıtla
  24. Kutay

    05 Aralık 2009 ile 22:40

    Harikalar. Seyretmesi ayrı, okuması ayrı keyif. İyi ki varsın.

    Yanıtla
  25. gurme

    05 Aralık 2009 ile 23:25

    En yukardaki Resim guzel bir texture ornegi olmus.

    Yanıtla
  26. Nur

    06 Aralık 2009 ile 01:43

    Paris resimlerini görünce Amsterdam- Paris günlerim aklıma geldi. Hiç geri dönmek istememiştim. Resimlere bakınca gördüğüm yerleri hatırlattın bana Cenk. Süper günler geçirdim umarım yeniden giderim. Çok güzel bir yolculuk yapmışsın. Harika olmuş senin adına çok sevindim.

    Yanıtla
  27. lunawar

    06 Aralık 2009 ile 10:52

    Fotoğraflara bayıldım..
    Neden bilmem ama 32 numaralı fotoğrafı ayrı bir sevdim..
    Ellerinize saplık..

    Yanıtla
  28. Yasemin

    06 Aralık 2009 ile 16:32

    Merhaba Cenk Bey. Bloğunuzu bayılarak takip ediyorum. Fıstıklı browni yi yapıp bayıla bayıla yiyorum; bi de havuçlu kek tarifini deneyeceğim bugün bilemediniz yarın. Blog zaten harikayken bi de bu fotoğraflarla daha da bi ‘yeme de yanında yat’ oldu. Benim 37. foto yla ilgili bi sorum var. bi arkadaşım Eyfel Kulesi’ni aynen bu açıdan çekmek istiyo, hatta İkea’da buna benzer gündüz çekilmiş bi foto var. ben de diyorum ki önce bi Galata Kulesi ile tecrübe edelim. Acaba bu açıdan çekmek için kendimizi nasıl bir açıya sokmalıyız? yere mi çömelicez? hani kulenin dibine gidince ne halde olacağımızı önceden bilelim diye soruyorum. Size nice böyle keyifli gezintiler. Darısı bizim başımıza…

    Yanıtla
    • Cenk

      06 Aralık 2009 ile 22:54

      Yasemin – Çok teşekkürler. Çömelmekle maalesef bitmiyor. Yüksek bir binayı kadraja sığdırabilmek için geniş açı bir objektif lazım. 14mm-24mm arasında bir lensle olay yerine gitmenizi tavsiye ederim.

      Yanıtla
  29. Gül

    06 Aralık 2009 ile 19:51

    Ortalığı kasvete boğan uzun sessizliğin peşinden bir bomba patlayacağını benim gibi pek çok kişi muhtemelen az çok anlamıştı. Bu kez bomba Paris’te patladı.
    Yüreğinize sağlık.
    Yorumlara baktım da sanatsal anlamda fotoğraflara beğeni sunulmasının yanında, şehrin kendisi de bayağı bir ilgi odağı. Oysa Paris’te yaşamasına rağmen sahip olduklarının farkında bile olmayan kim bilir kaç kişi vardır. Yanlış anlaşılmasın, benim favorim Amsterdam. 🙂
    Sahip olduklarımız için ne kadar çok şükretsek az.
    İyiliklerde görüşmek üzere!
    En iyi dileklerimle,

    Yanıtla
  30. Carriemel

    07 Aralık 2009 ile 12:59

    Fotoğrafları çok beğendim.Bu büyülü şehire ilk kez 91 yılında interrail gezimde uğramıştım ve bir daha nasip olmadı. Bende 1 haftaya uzatmıştım ve yetmemişti. O gezimizde en uzun kaldığımız şehir oldu. Ben yazın gördüm sen sonbaharın sonunu yakalamışşın nitekim sonbahar renklerinin görüldüğü resimler çok hoş. Hep gidesim var fotoğrafları görünce yine geldi. Bu kadar mı? Devamı olacak mı? Biraz daha sokak ve Seine resmi istedim valla.. Bende saatlerce yürüyebilirim bu şehirde…Hiç sıkılmadan. Daha nice seyehatlere diyorum..

    Yanıtla
    • Cenk

      07 Aralık 2009 ile 16:29

      Carriemel – Bu kadar değil tabii. Vakit bulur bulmaz yemekle alakalı olan fotoğraflarla beraber yazıları da yayınlayacağım.

      Pınar Srt – İsviçre’de yediğimiz harika yemek sonrası elbette uğramamak olmazdı, ama üzülerek söylüyorum Paris’te yediğim en kötü yemekti. Cenevre’deki ne kadar güzelse Paris’teki o kadar kötüydü.

      Özgür – Bozcaada’ya hiç gitmedim biliyor musun… Ben de dört gözle bekliyorum, bu yaz mutlaka. Kapıları da unutmayacağım.

      Yanıtla
  31. pinar srt

    07 Aralık 2009 ile 15:35

    merhaba Cenk,

    Paris’i en guzel zamanlarından birinde gezmissin ve fotograflar herzamanki gibi muhtesem.

    Umarim Paris’te Le Relais de l’entrecote de Paris’de yemek yemeden Istanbul’a donmemissindir 🙂

    İsvicre’den selamlar,

    pinar.

    Yanıtla
  32. Özgür

    07 Aralık 2009 ile 16:26

    Cenk cim;
    Yine harikalar yaratmissin.
    Paris i baska bir gozle gezdim. Bambaska ruyalara daldim fotograflara bakarken.
    Kapı fotograflari favorim!!! Baharda Bozcaada da kapılari cekmen lazim.
    Sevgiler
    Ozgur

    Yanıtla
  33. Nihan İşler Çingitaş

    07 Aralık 2009 ile 17:43

    Sevgili Cenk,

    Tariflerinle canımızı istettiğin yetmiyormuş gibi şimdi de canımızı Paris çektirdin.Alacağın olsun :)Benimki yılbaşında inşallah 🙂
    Bu arada Paris sonrası yeni tarifler bekler mi bizi?Birde kapı fotoğrafları için seni Cunda’ ya bekleriz, Hatta annemlerin evine, her zaman efenim…Sevgiler!

    Yanıtla
    • Cenk

      07 Aralık 2009 ile 21:39

      Nihan – Davetin için çok teşekkürler. Yolum düşerse öncesinde mutlaka haber veririm. Yeni tarifler yolda değil ama Paris henüz bitmedi. Anlatacak çok şey var. Çalışıyorum üzerinde.

      Yanıtla
  34. mavianne

    08 Aralık 2009 ile 12:22

    süperrrrr
    bayıldım fotolarına
    paris ışıklar kenti

    Yanıtla
  35. merve

    08 Aralık 2009 ile 12:31

    slm haftaya yazmadan şimdden birazını alsam maillde kabulumdur 16 snda Parise gidiorm arkadaslarmla beraber ve daha önce hiç gitmediğimz içinde biraz kendi kendimize plan yaptıık ama yemek olarak tavsiyelere ihtiyacm var ve tabikideee gizli saklı kenar köşede kalmıs yerlereeee:o) şimdiden teşekkürler xoxo:o)

    Yanıtla
    • Cenk

      08 Aralık 2009 ile 13:11

      Merve – Birazdan yolluyorum email.

      Yanıtla
  36. İmge

    09 Aralık 2009 ile 23:59

    Selam,

    Bu aralar benim blogum da Paris temalı..:) Galiba aynı dönemlerde oralardaymışız. Yeme-içme yazılarını merakla bekliyorum.. Şeker komasına girmeden dönebildiğim için şahsen kendimi oldukça şanslı hissediyorum!! 🙂

    Yanıtla
  37. Hilal Dokuyucu

    10 Aralık 2009 ile 12:29

    Voila!

    Yanıtla
  38. New York Muhtari

    10 Aralık 2009 ile 17:39

    Merhaba Cenk,

    Ben de yeni dondum Paris’ten, yuzlerce fotograf cekmeme ragmen, hala istedigim pozu yakalayamadim diye dusunuyordum ki, senin fotograflarini gormek cok tatli bir surpriz oldu..

    Benim nacizane Paris fotolarim :
    http://www.facebook.com/album.php?page=5&aid=162941&id=708915038

    Yanıtla
    • Cenk

      10 Aralık 2009 ile 17:44

      New York Muhtarı – Açık söylemek gerekirse ben de Paris’te Bodrum ve Selimiye‘deki kadar özel kareler yakalayamadığımı düşünüyorum. Paris’e gidenlerin ortak noktası mı acaba? Fotoğraf düşünerek gezmek lazım sanırım, ben karamel düşünerek gezip karşıma kaydetmek istediğim şeyler gelince çektim, sanırım o yüzden böyle oldu.

      Yanıtla
  39. New York Muhtari

    10 Aralık 2009 ile 21:56

    evet evet ben de aynen dusunuyorum.. Atin olumu arpadan olsun misali, gittigim yerlerde ne yenilir, ne icilir (bakiniz Cafe Fouqet :-)diye bakmaktan sanirim fotografa gecisi cok kolay atlatamiyorum.. Ladurée’de tatlilari gorunce dayanamayip resim cekerken neredeyse uzerime atliyorlardi :-))

    Bu arada Selimiye albumune bir kez daha baktim… hakikaten bu resimlerdeki dinginlik insani inanilmaz icine cekiyor…

    Yanıtla
  40. melis

    16 Aralık 2009 ile 00:49

    merhaba cenk benim fotoğraf makinen hakkında sorularım olucaktı=)Fotoğraf makinenin modelini öğrenebilir miyim acaba?Birde fotoğraflarda geniş açılı objektif mi yoksa normal açılı objektif mi kullanıyorsun teşekkürler..

    Yanıtla
    • Cenk

      16 Aralık 2009 ile 01:50

      Melis – Bu fotoğrafları Canon 5D Mark 2 ile çektim. Lens de 24-70mm f2.8. Ama sitenin genelinde kullanılan lens 50mm.

      Yanıtla
  41. kediebru

    16 Aralık 2009 ile 15:39

    Ben de Paris’i yuruyerek dolasip bir haftada 3 kilo vermistim. Tekrar gitmem diyordum ki, aklima dusurdun. Ama bu kez esimle giderim herhalde, su cikolotacilarin da altini ustune getiririz.

    Bu arada bir belgeselde izlemistim. Bir de unlu bir Japon cikolaticisi var Pariste? Oraya ugradin mi?

    Yanıtla
    • Cenk

      16 Aralık 2009 ile 22:51

      kediebru – Bu fotoğraftaki bazı çikolatalar oradan. Onu da yazacağım gelecek hafta.

      Yanıtla
  42. Alev

    19 Aralık 2009 ile 22:11

    Merhaba Cenk,

    Uzun süredir blogunuzu takip ediyordum ama Paris fotoğraflarınızı görene kadar yorum yazmayı hiç düşünmemiştim.Açıkçası bu kadar güzel fotoğraflara yorum yapıp sizi tebrik etmemek haksızlık olurdu bence..Ben özellikle sardunyalı fotoğrafınıza bayıldım..

    Julie&Julia, üstüne biraz Cafe Fernando gezintisi derken Paris fotoğrafları..sanırım biraz daha zorlarsam Paris’ te yaşamaya karar vereceğim:)

    Sevgiler

    Yanıtla
  43. Nebahat

    19 Aralık 2009 ile 22:34

    Merhabalar 🙂

    Julie & Julia adlı sinema filmini izlediniz mi bilemem ama izledikden sonra uzun zamandır ziyaret etmediğim bloğunuz hatırladım :)açıkçası yemekler benim için pek iç açıcı değildi çünkü avrupa kültürünün damak tadı bana pek uymuyor..:)

    Bloğunuz da yenilikler var ve bun yenikleri takip edebilmek için artık mail almaya karar verdim ve gerekenleri yaptım 🙂

    Benim bir fikrim mi var desem istek mi rica mı önerimi desem artık nasıl algılarsanız :))) Ben ,yemek yaparlarken o yetenekleri seyretmek gerçek den harika oluyor.Ayrıca püf noktaları yakalamak , şekillendirmelerin ayrıntılarını görmek çok önemli bence tabii 🙂 acaba diyorum yemek yaparken videoya çekmeyi hiç düşündünüz mü 🙂 bizler içinde çok harika olur..ayrıca ilerde belki bu çekimleri cd hain de çıkarırsınız 😉
    yada önemli ayrıntıları fotoğraflamak hazır sizde fotoğçılıkda uzman sayılrısınız..yada cenk bey siz bir yemek kitabı ve cd çıkarın :)))))))) ne kadar çok şey istedim ..

    yok yok siz bir program yapın :)) iş yerinden bile takip ederim :)))söz..
    Eğer bu isteklerimi zaten yapmış oluyorsunuz da ben sitenizi uzun zamandan beri takip edemediğim için haberdar olmamışsam kusuruma bakmayın.. :)))ama daha çok duyulmanız ve takip edilmenizi istiyorum..herkese sizden bahsediyorum 🙂

    çenem düştü..kusuruma bakmayın..

    kolay gelsin..

    Yanıtla
    • Cenk

      21 Aralık 2009 ile 01:19

      Nebahat – Çok teşekkür ederim. Aşamaları fotoğraflamak tek başınayken (ki çoğu zaman yemek yaparken tek başımayım) çok zor. Dolayısıyla her yazıda mümkün olmuyor. Video konusunda da biraz zaman ayırmam lazım, işlerim çok yoğun… Şimdilik ancak bu kadarına vakit bulabiliyorum, umarım ileride bahsettiğin şekillerde de paylaşırım.

      Yanıtla
  44. Nebahat

    21 Aralık 2009 ile 10:55

    Rica ederim efendim.. 🙂

    yemek yaparken bende mutfak da kimseyi istemem annem illa içine kendince birşey katmaya kalkar kıyamet kopar :))size yaptığımız yöresel yemklerin resimleri yolamak istiyorum imkan olursa..

    Yemek yaparken tek başınıza olduğunuzdan gerçekden işin zor.hatta mümkün değiş gözümde canlandı birden fotoğraf makinesinin hali :)))ama asistan siterseniz bir aday var haberiniz olsun :))

    Kamera olayını gerçekden süper olur.inşallah vaktiniz olduğunda yapabilirsiniz..Dört gözle bekliyorum.. :))

    Siz pastaları ve yemekleri şekillendirirken bende binaları ve her türlü yapıyı şekillendirme çalışıyorum ama biliyorum ki sizin ki daha keyif verici..yemek yapmaya bayılıyorum allah sadece yapıcıyım yiyici değilim 🙂 ama beğinilip yenmesi çok keyif verici..

    kolay gelsin..

    Yanıtla
    • Cenk

      21 Aralık 2009 ile 21:03

      Nebahat – Çok teşekkür ederim. Bir gün asistana ihtiyaç duyarsam aklımdasın. Fotoğrafları da hakkında sayfasındaki email adresime gönderebilirsin.

      Yanıtla
  45. Nebahat

    21 Aralık 2009 ile 23:17

    Çok mutlu ettiniz beni teşekkür ederim efendim :)) sizin asistan adayınız olmak bile bir şeref 😉

    Fotolar en kısa zamanda inşallah..

    Yanıtla
  46. pınar

    25 Aralık 2009 ile 15:52

    bazı fotoğraflar Henri Cartier Bresson tadında olmuş. Ama ben en cok sizin grafik fotolarinizi beğeniyorum. bu alanda tam bir ustasınız.

    Yanıtla
    • Cenk

      25 Aralık 2009 ile 16:37

      Pınar – Çok teşekkür ederim. Böyle bir ustaya benzetilmek gurur verici ama ben bu Paris fotoğraflarından pek de memnun değilim. Yeni makineye alışma sürecidir diye ümit ediyorum. Gelecek hafta bit pazarlarından kareler paylaşacağım, onlardan daha umutluyum.

      Yanıtla
  47. müge

    16 Mart 2010 ile 16:39

    ya inanılmaz güzel fotoğraflar.süper bi anlatım… ben sizi yeni keşfettim… tek kelimeyle harikasınız…

    Yanıtla
  48. deniz

    14 Haziran 2010 ile 16:53

    Peki 4 gün sonra 4 günlüğüne Paris’e gidecekler için bir to see list ve to eat list (bu daha önemli:) var mı?

    Yanıtla
    • Cenk

      16 Haziran 2010 ile 12:01

      deniz – Umarım geç kalmadım.

      Restoranlar: Chez Dumonet, Le Maison de la Truffe Champs Elysées (levrek ve trüflü taglietelle muhteşemdi), L’Avenue (Yediğim her şey istisnasız güzeldi, özellikle aperitif olarak domates suyu).

      Pastane/Şeker/Çikolata: A L’Etoile d’Or (tavsiyeler: Bernachon Cafe ve Kalouga, Atlantique, Jacques Genin caramels, hepsinin fotosu şurada), Sadaharu Aoki (vaktin olmazsa Lafayette Gourmet içinde de var bir köşesi), Pierre Herme, Fauchon, La Fayette Gourmet, Fouquet, Mariage Freres (hayatımda gördüğüm ve tattığım en güzel vanilya çubukları da buradaydı).

      Yanıtla
  49. Emine

    25 Ağustos 2010 ile 15:02

    Bu balkonlardan sarkan çiçekler çok güzel görünüyorlar cinsleri ne acaba?

    Yanıtla
    • Cenk

      26 Ağustos 2010 ile 01:01

      Emine – hangi fotoğraf acaba?

      Yanıtla
  50. Emine

    26 Ağustos 2010 ile 14:30

    Paris fotoğrafları 36. resimdeki çiçekler…

    Yanıtla
    • Cenk

      26 Ağustos 2010 ile 15:01

      Emine – Çiçekler sardunya.

      Yanıtla
  51. Başak

    03 Şubat 2011 ile 10:58

    Paris Paris Paris; ömrümün bir bölümünü (yaklaşık olarak 5-10 sene arası 🙂 ) geçirmeye karar verdiğim şehir. Sizin fotoğraflarınızı da hayranlıkla inceledim. Bir kez daha çok doğru bir karar aldığımı hatırlattılar bana. Umarım bu hayalimi gerçekleştirebilirim. O zaman belki bana misafir olursunuz. Ben de geleceğiniz zaman sizin tariflerinizden birini yapmak suretiyle kendimi rezil ederim. 😀

    Gerçekten ellerinize sağlık.

    Yanıtla
  52. Ülkü

    29 Şubat 2012 ile 15:28

    Merhaba,
    Blogunuzu, yazdığınız yazılarınızı fotoğraflarınızı büyük bir hayranlıkla takip ediyorum.
    Başarılarınızın devamını diliyorum…

    Yanıtla
  53. Makbule Dinçer

    13 Aralık 2012 ile 19:10

    Paris Fotogrflari adı altındaki çekmiş olduğunuz yerdeki parke tasları Paris Belediye Sarayı’nin ( hotel de ville ) önündeki parke tasları değil mı?

    Yanıtla
    • Cenk

      13 Aralık 2012 ile 23:48

      Makbule Dinçer – Maalesef hatırlamıyorum.

      Yanıtla
  54. Barış Sarı

    29 Aralık 2012 ile 22:02

    Cenk Bey selamlar…
    Ben bu kez tariflerle ilgilidegil fotolarlailgili birseyi merak ettim.
    (Hepsi sahaneler) Gece fotografları tamamen elde mi, yoksa makinenin yuksek iso performansı mı? (Ozellikle foto35)
    Tripod’da cantada mıydı tum sehri dolasırken? 🙂

    Yanıtla
    • Cenk

      30 Aralık 2012 ile 11:34

      Barış Sarı – Çok teşekkürler. Yanımda tripod taşımadım, hepsi elde, gece fotoğraflarının çoğu yüksek iso ile.

      Yanıtla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Asya Usulü Sebzeli Tavuk

Vietnam Kahveli Dondurma

Pastırmalı Yumurta

Ve Bitti!

Fındıklı ve Karamelli Kurabiye

Julia Child: Komik, titrek sesli, dağ gibi bir kadın

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy