• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH
Vera'nın Kabaklı Böreği

Vera’nın Kabaklı Böreği

Vera’yla pazara doğru yola çıktığımızda, ertesi gün için neler yapalım diye konuşurken kabaklı börek dediğinde ona çaktırmadan ağzımı buruşturduğumu itiraf etmem lazım. Vera ne yapsa lezzetli olur, buzdolabını açıp kenarda köşede kalmış malzemelerden bile yemekler çıkarmasını bilir, ama Vera ya da bir başkasının, kabağı yağda kızartmadığı sürece bana yedirmesi zordur.

Kabakla aram hiç iyi olmadı. Çocukken annem de inatla kabak au gratin (ograten) yapar, muhakkak da yıldızımın bir türlü barışamadığı diğer bir malzeme olan dereotunu bolca kullanırdı. Bana göre zaten tatsız tuzsuz olan kabak, içine girdiği her şeyin lezzetini daha da bir gölgeleyen beşamel sosu ve dereotuyla birleşince kabus olurdu. Bu kabusun sebebi de kesinlikle annem değildir, bütün suç kabak, beşamel ve dereotundadır, aman yanlış anlaşılma olmasın (Annem bilgisayar ve Internet olayını tamamen çözmüş durumda. Her gün de arayıp yeni yazı ne zaman diye soruyor, yani artık dikkatli konuşmam gerekiyor. Böyle parantezlere alışın lütfen).

Ne diyordum? Kabak ve dereotu. Bu ikiliye katlanabildiğim (haydi hakkını yemeyeyim, pek severim) tek yemek mücver. Tabii bir de üzerine sarımsaklı yoğurt gezdirilmiş kabak kızartması. Ama zaten taşı bile kızartsan yenir.

Kısacası, bu kabaklı börekten pek umudum yoktu. Üstüne bir de “Bayılacaksın, kabakların artan kabuklarından bir yemek daha çıkıyor,” deyince olduğum yerde kaldım. Vera da hızlı adımlarla pazara doğru ilerledi.

Vera Kabak

Neyse, pazarı toparlayıp geldik. Zaten fotoğrafları gördünüz.

Vera'nın Kabaklı Böreği

Eve gelir gelmez kabaklar dikkatlice soyuldu. Kabukları bir kenara ayrıldı.

Vera'nın Kabaklı Böreği 3

Vera geri kalanları rendeleyip bir süzgece aktardı ve iyice sıkarak kabakların suyunu süzdü (Vera – bak bu kabak suyunu ziyan etmişiz, şimdi aklıma geldi… Yakıştıramadım sana).

Vera'nın Kabaklı Böreği 6

Ardından pazardan aldığımız Germiyan köy ekmeğinden kocaman bir parça kesip ıslattı, onun da fazla suyunu süzüp kabaklara ekledi.

Vera'nın Kabaklı Böreği 2

İçine bir tane yumurta kırdı. Bir demet dereotunu da ince ince kıydı.

Vera'nın Kabaklı Böreği 5

O sırada böreği yapacağımız kabın içine malzemeleri koyduğunu görünce dank etti, “Eyvah, yufkaları unuttun,” dedim. Meğerse bu börekte yufka kullanılmıyormuş. Börek diyoruz, ama bu yemeğin asıl adı Almodrote – Sefarad mutfağından bir yemek.

Neyse, sonra üzerine kafasına göre beyaz peynir ekledi, hiç tuz koymadı ama bir miktar karabiber serpti ve çatalla peynir ve ekmeği iyice ezerek karıştırdı ve “Bitti!” dedi. Evet, börek bu kadar. Tek eksik, fırına vermeden önce üzerine serpiştireceğiniz peynir.

Ben fotoğrafları çekerken kafamı bir çevirdim, Vera başka bir böreğe başlamıştı bile.

Vera Borek

Altta da kabakların soyulan kabuklarıyla hazırlanan Kaşkarikas, yine Sefarad mutfağına özgü bir yemek. Kabukları dilimleyip bol sarımsak, tuz, karabiber ve çok azıcık suyla pişmeye bırakıyorsunuz.

Kaşkarikas

Yakın bir zaman öncesinde Amsterdam’a yolu düşmüş, birlikte yeriz diye de aldığı Gouda peynirini yanında getirmiş, kıydık ona, bir kısmını kabaklı böreğin üzerine rendeledik, 200 derecede 45 dakika kadar pişirdik, ve işte sonuç:

Vera'nın Kabaklı Böreği 4

Benim tahmin ettiğimden de lezzetli oldu. Sofrada karnım doymasına ve kabak ve dereotu sevmememe rağmen ikinci parçayı da yedim. Kabakların suyu iyice süzüldüğü için kabak tadı daha bir ortaya çıktı. Koyduğumuz beyaz peynir, kabağın mülayim tadını tuzuyla dengeledi ve içinde yağ olmamasına rağmen de inanılmaz bir şekilde mücver tadında oldu.

Alaçatı’dan döndükten sonraki ilk alışverişimde kabak alıp bu tarifi tekrarladım. Vera’nın verdiği akla uyarak dörde bölüp tek porsiyonluk fırın kaplarına pay ettim, birini pişirip diğerlerini sıkıca sararak buzluğa kaldırdım.

Yanına ufak bir salata koyun, öğle yemeği oluyor. Annemin yolladığı köfteler eklenince de akşam yemeği. En son kalan parçayı da dün pişirip yedim. Günlerdir cheesecake denemeleri yapan bir bünyeye ilaç gibi geldi.

Umarım siz de en az benim kadar seversiniz.

Veracım, tekrar ellerine sağlık.

VERA’NIN KABAKLI BÖREK (ALMODROTE) TARİFİ

4-6 kişilik

Malzemeler

  • 1 kilogram (3 adet büyük boy) kabak
  • 325 gram beyaz peynir
  • 150 gram ekmek
  • 1 ufak demet dereotu
  • 1 adet yumurta
  • Karabiber
  • 100 gram Gouda (veya dil) peyniri

Yapılışı

  1. Fırınınızı önceden 200 derecede ısıtmaya başlayın.
  2. Kabakları yıkayıp kabuklarını soyun. Rendeleyip bir süzgecin içine aktarın ve ellerinizle sıkarak suyunu mümkün olduğu kadar fazla süzün ve fırına dayanıklı 25*25 cm büyüklüğünde (veya benzer büyüklükte) bir kaba aktarın.
  3. Ekmeği ıslatıp ellerinizle sıkarak fazla suyunu süzün ve ufalayıp kabaklara ekleyin.
  4. Üzerine ufak bir demet dereotunu ince ince kıyın.
  5. Beyaz peyniri elinizle ufak parçalara bölüp karışıma ekleyin. Üzerine bir adet yumurta kırın, tercihinize göre karabiber serpin (Vera yarım çay kaşığı kadar ekledi) ve bir çatal yardımıyla beyaz peynir ve ekmeği iyice ezmeye özen göstererek bütün malzemeleri karıştırın.
  6. Üzerini çok fazla bastırmadan düzleyin, ince rendelenmiş Gouda (veya dil) peynirini serpin ve önceden ısıtılmış fırında 200 derecede pişirmeye başlayın. Yarım saatin sonunda kontrol edin, eğer tepesine serptiğiniz peynir çok çabuk renk alıp yanmaya yüz tuttuysa bu sürenin sonunda tepesine fırın kabını tamamen örtecek büyüklükte bir alüminyum folyo serip 15 dakika daha pişirmeye devam edin (toplam pişirme süresi 45 dakika). Fırından alın, 10 dakika beklettikten sonra, hala sıcakken servis yapın.
  7. Eğer porsiyonlara bölecekseniz, daha ufak kaplar için pişirme süresi 35-40 dakika arasındadır. Dondurmak isterseniz streç filmle hava almayacak şekilde iki kat sarıp buzlukta bir ay kadar bekletebilirsiniz. Pişirmeden önce çözülmesini beklemenize gerek yok, sadece pişirme süresine göz kararı ek yapmanız (5-10 dakika arası) gerekecektir.

03 Aralık 2010 · 87 Yorum Kategori: Dostlar, Sebze Yemekleri Etiket: alaçatı, almodrote, börek, kabak, mahir vera

Previous Post: « Alaçatı
Next Post: Mercimekli Havuç Salatası »

Okuyucu Etkileşimi

87 YORUM

  1. Yildiz

    03 Aralık 2010 ile 13:46

    Kabaga beyaz peynir cok yakisiyor gercekten. Biz de bunun unlu olanini yapip bir de icine taze nane yapragi katariz. Ama ekmek fikri cok hosuma gitti. Kepekli ya da tam bugday ekmegi miydi acaba kullandiginiz? Cok lezzetli olacagina eminim ayrica kilo yonetimi icin de ideal bir tarif. Tesekkurler..

    Yanıtla
    • Cenk

      03 Aralık 2010 ile 22:15

      Yıldız – Pazarda bulduğumuz bu ekmeğe Germiyan köy ekmeği deniyor. Yanılmıyorsam tam buğday unundan yapılıyor. Vera bu tarifi genelde beyaz ekmekle yaptığını söylemişti.

      durumutfak – Çiğ olarak salataya koymak da çok güzel bir fikir. Sanırım benim derdim de pişip yumuşaması. Bu salata fikrini mutlaka uygulayacağım.

      nilay – Güvenin için çok teşekkürler. Umarım beğenirsin.

      Kadriye Koç – Ön yargılı yaklaşsam ağzıma bile koymazdım, ama gördüğünüz gibi deniyorum, sevmeye çalışıyorum.

      İlknur Demircan – Yufkalı olan börek başka bir börek. Bir önceki yazıda bir okur merak edip tarifini istemişti. Vera’nın ağzından: O böreği 2 adet yufkadan yaptım. Yufkaları şerit halinde kestim, üzerine fırçayla zeytinyağı sürdüm, ortalarına azıcık eski kaşar rendesi koydum ve gül şeklinde yuvarladım. Sonra güllerin tepesine ayrı bir kapta ezdiğim 1 yumurta ve beyaz peynirden koydum. Kabın içine yarım bardak su döküp yufkaların suyu emmesini bekledim ve 200 derece pişirdim. Aynı böreğin eski kaşar yerine patlıcanla hazırlanmışı da harika oluyor.

      zarpandit – Yemek ayırt etmem. Önüme ne konsa da yerim. Ama sevmedin mi yapacak bir şey yok 🙂

      Çiğdem – Kavrulmuş ceviz içinde kaybolup gider gibime geldi.

      Işın – Tavsiye için çok teşekkürler.

      Köşk – Eksik olmayın.

      emelll – O kabaklar başka bir fotoğraf çekiminden. Vera’yla aldıklarımızın ucunda çiçekleri yoktu maalesef.

      Yanıtla
  2. durumutfak

    03 Aralık 2010 ile 13:48

    Kabağın kabuğunu tatlandırarak yemeyenlere de yedirtebiliriz demek ki? Ben de salatalık ve kabak kabuklarından verev verev bu tarz salata hazırlarım kendime. Vera’nın ellerine çok çok sağlık…

    Yanıtla
  3. güzin

    03 Aralık 2010 ile 14:31

    Veranın ellerine sağlık. Süper görünüyor.

    Yanıtla
  4. nilay

    03 Aralık 2010 ile 15:33

    Sevgili Cenk, ben de kabaktan zerre kadar hoşlanmayan biri olarak başka biri anlatsa abarttığını düşünür kulak arkası ederdim bu tarifi. Ama işte söz konusu sen ve ortada ‘Cenk’ten alıp denediğim hangi tarifi sevmedim ki’ gerçeği olunca denemeye karar verdim kabaklı börek tarifini. Ayrıca, Sevgili Vera, mutfağına bayıldım.

    Yanıtla
  5. nesrin

    03 Aralık 2010 ile 15:52

    Ben Veranin diger böregini yorumda belirttiginiz kadariyla denedim bayildim, bu da güzele benziyor. mutfagin tas duvarlari cok güzel.

    Yanıtla
  6. KADRİYE KOÇ

    03 Aralık 2010 ile 15:57

    Erkeklerde kabak dereotu nefreti genetik sanırım. bu sebzelere çok ön yargılı yaklaşmıyor musun? Sevmeye çalışsanız?

    Yanıtla
  7. KADRİYE KOÇ

    03 Aralık 2010 ile 15:58

    Bir de tarif çok güzel.. severim bu tarz şeyleri fakat eve dereotu ve kabak almayınca yapamıyoruz tabii.

    Yanıtla
  8. İlknur Demircan

    03 Aralık 2010 ile 17:04

    Hayranlık diz boyu!
    Resimlerinize ayrı, yazdıklarınıza ayrı…
    Kimbilir kitap çıktığında ne hissedeceğim:)

    Vera’nın yufkalı börek resmine dün baktığımızda “oleey, yakında bunun tarifi gelecekmiş” dedik 4,5 aylık hamile arkadaşımla. Bugün “Vera’nın Kabaklı Böreği” başlığını görünce duyduğumuz heyecan, başka bir tarifle karşılaşınca yıkıldı… Yufkalı olan nedir? Kendim için soruyorsam namerdim. Kızcağız hamile… Vallahi ona yapacağım…

    Sevgiyle…

    İlknur

    Yanıtla
  9. zarpandit

    03 Aralık 2010 ile 17:05

    bunu annem çok yapıyordu içine ekmek katmıyordu sanırım..haşlanmış patates rendeliyordu..
    galiba..tam hatırlamıyorum..
    Cenk ben senin dereotu ve kabak sevmeyeceğini aklımdan geçirmiyordum..Kafamda (ben et tüketmediğim için bu konuda nasılsındır bilemem ama) sebze meyveyi ayırt etmeden yiyen bir kişi vardı..Bu yazının en şaşırdığım tarafı bu oldu 🙂

    Yanıtla
  10. Pinar

    03 Aralık 2010 ile 17:19

    Vera’nin mutfagi ve kaplari cok guzel. Kabakli borek de cok guzel bir vejetaryen tarif. Tesekkurler.

    Yanıtla
  11. mutfakpenceresi

    03 Aralık 2010 ile 17:54

    Kabak yazısını görünce yorum yazmadan geçemedim.Kabak sever biri olarak harika bir tarif,ellerinize sağlık resimlerde süper.Yeni çıkaracağınız yemek kitabının için başarılar ve kolaylık diliyorum.

    Yanıtla
  12. Cigdem

    03 Aralık 2010 ile 17:55

    Ilk firsatta denemek istiyorum, kokusu burnuma geldi =)icine kavrulmus ceviz nasil yakisir acaba? …boregin hazirlandigi ic mekan sanki bir sato, ne kadar karakterli tas duvarlar oyle..

    Yanıtla
  13. Işın

    03 Aralık 2010 ile 18:12

    Bir cesit firinda mucver bu, biraz farkli malzemelerle de olsa pek cok benzer tarif biliyorum. Ancak Sefarad mutfagindaki adina hic rastlamamistim, ogrendigime cok sevindim. Cok sevdigim bir yaz yemegidir. Ekmek yerine rendelenmis patates koyarak yapiyorum genellikle. Bir de bolca nane. Haslanmis pirincle yapilmis bir versiyonunu da Tijen Inaltong’un sitesinde gormustum. Yanilmiyorsam yoresel bir yemekti, Karaburun taraflarindan.

    Su siralar ispanakli versiyonuna takilmis durumdayim. Yine patates, yumurta ve tercihan rende kasar ya da parmesanla yapilan cok hafif, leziz ve de saglikli bir yemek. Onu da tavsiye ederim.

    Yanıtla
  14. Köşk

    03 Aralık 2010 ile 18:27

    Yine gurur duyduk

    Yanıtla
  15. feray

    03 Aralık 2010 ile 19:50

    harika görünüyor yufkalı yapardım ama ekmeklisini de şimdi deneyeceğim.
    Sevgiler..

    Yanıtla
  16. Fatoş

    03 Aralık 2010 ile 20:19

    Tamda diyetteyken ne güzel bir tarif ,ellerinize sağlık ,hemen denemeliyim …

    Yanıtla
  17. emelll

    03 Aralık 2010 ile 20:48

    eminim kabak çiçekleri de dolma olmuştur 🙂

    Yanıtla
  18. ömür

    03 Aralık 2010 ile 22:16

    Sefarat mutfağının yalın tatlarından biri olan bu yemek,İzmir’de biraz un yada yufka ile yapılır.Ayrıca kabak kabuklarından yapılan kabak sıyırma denilen nefis bir yemek vardır.
    Neyse kabak tadı vermeden konuyu kapatıp,kitabını büyük bir sabırsızlıkla beklediğimizi söyleyip iyi çalışmalar dilerimle.
    sevgilerimle

    Yanıtla
  19. ömür

    03 Aralık 2010 ile 22:19

    Sefarat mutfağının yalın tatlarından biri olan bu yemek,İzmir’de biraz un yada yufka ile yapılır.Ayrıca kabak kabuklarından yapılan kabak sıyırma denilen nefis bir yemek vardır.
    Neyse kabak tadı vermeden konuyu kapatıp,kitabını büyük bir sabırsızlıkla beklediğimizi söyleyip iyi çalışmalar dilerimle.
    sevgilerimle

    Yanıtla
  20. Tulay

    04 Aralık 2010 ile 00:16

    Vera2nın ellerine, senin fotograf makinana sağlık Cenk. ben Bu kabaklı tarifin içine yukarıdakilere ek olarak yeşil soğan, az yoğurt, muscat da ekliyorum, kabağın suyunu yumurta, yoğurt ve kabak suyunu saldıktan sonra biraz süzüyorum, ve ekmek bulamayanlar için, içine başka yerde haşladığınız ev eriştesi ya da ufak şekilli haşlanmış makarna da katabilirsiniz, hiç biri olmadı bir tane hazır yufkayı parça pinçik edip de kullanabilirsiniz. Kabaktan nefret eden eşim her zaman 2.dilimi ister. ve lezzeti hiç bir zaman şaşırtmaz:)))) paylaşayım istedim:)))

    Yanıtla
  21. balpare

    04 Aralık 2010 ile 00:32

    cenk veranın ellerine sağlık.şu tatsız tuzsuz kabağa taze fesleğen acaip yakışıyor.çorbasını yapıyorum kimse kabak olduğunu bilemiyor.fesleğen kullanarak kabakla barışabilirsin belki..

    Yanıtla
  22. Okay

    04 Aralık 2010 ile 04:10

    Yarin off gunum her ne kadar bende kabak dendigin de dudaklarini buken biri olsamda yarin bu tarifi yapmak icin sabirsizlaniyorum ve eminim ortaya cok guzel bir sey cikacak..

    Sevgilerle….

    Yanıtla
  23. ycurl

    04 Aralık 2010 ile 05:42

    Senin tam aksine kabak ve dereotunun girdigi herseyin harika oldugunu dusunenlerdenim. Ekmek parcalari degil ama ekmek kirintisi ile yapiyordum ben bunu. Kabagin kabuklarini da ziyan etmedik deyince aklima komsumuzun kabagin kabuklarina yumurta kirmasi geldi.

    Yanıtla
  24. Sumeyye

    04 Aralık 2010 ile 07:26

    Vera’nin tarifi de kendi gibi zarif… Bence sen bu boregi yaparken ekmekleri kabagin suzulen suyuyla islat Cenk. O zaman Vera’yi bile kiskandiracak tutumlulukta bir yemek olur. Bayat ekmekleri degerlendirmek icin muthis bir tarif. Ellerine saglik Vera’nin…

    Yanıtla
  25. melis

    04 Aralık 2010 ile 08:54

    merhabalar
    bende sizin gibi oldum olası dereotunla hiç barışamadım hatta çok sevmeme rağmen mücverde bilr 🙂 ama bu tarifi çok merak ettim ve ilk fırsatta denemek istiyorum ellerinize sağlık 🙂

    Yanıtla
  26. munevver

    04 Aralık 2010 ile 09:39

    ellerine sağlık veranıntam rejim böreyi
    kabağın kabuklarından kabak diblesi çok ğüzel olur
    kafayı çalıştırırsak harika yemekler yapılır sabah sabah canım çekyi cenk sana teşekkür ederim güzel görüntü ve güzel yemekler sunuyorsun

    Yanıtla
  27. medina

    04 Aralık 2010 ile 09:45

    nefis bir tariffff…çok sevdimmm…yaz gelsin tazecik kabaklarla muhteşem olurrr…Vera’nın ellerine sağlık….teşekkür ederizzzzzzzzzzzz…..

    Yanıtla
  28. Evren

    04 Aralık 2010 ile 13:47

    az önce pazardan geldim, denemek için 2 kabak aldım, şimdiden teşekkür etmek istedim. bilirsin mutfakta harikalar yaratırım, hele de tarif senden gelirse. 😉 gülme!

    Yanıtla
  29. Handan

    04 Aralık 2010 ile 17:42

    Tarifi sabah okudum.İşlerimi bitirince 5 çayının yanına yetişecek şekilde malzemelerimi aldım ve uyguladım. Kabak suyunun ziyan olmama tüyosunu da aldığım için kabuk yemeğine sıktığım kabak suyunu da koydum. Sonuç mu? Muhteşem oldular. (Yalnız ben biraz zeytinyağında sarmısakları öldürüp, sonra kabukları ve baharatlarını attım) Ama börek de yemek de son derece başarılı, Vera’ya ve bizimle paylaştığınız için Size sonsuz teşekkürler.. Kitabınızı görmek için sabırsızlanıyorum.

    Yanıtla
  30. Özlem20

    04 Aralık 2010 ile 21:48

    Bu güzel cumartesi akşamına hafif bir yemek arıyordum.Sen ve Vera imdadıma yetiştiniz.Teşekkürler Cenk ellerine sağlık Vera.İnanın denedim ve şahane oldu.Doğrusu ben kabak ve dereotuna bayılırım.Benim vazgeçilmezlerimden olacağı kesin.Müthiş pratik ve müthiş lezzetli:))Deneyip sizinle paylaşmak istedim.Başarılarının devamı dileğiyle..

    Yanıtla
  31. etischocolates

    04 Aralık 2010 ile 23:43

    Almodrote yaparken (borek)tepsiyi bir parca yufka ile kaplayıp ustune kabaklı harcı yayıyorum.O zaman dibi de kıtır kıtır oluyor. Güzel tarifleriniz için tesekkürler.

    Yanıtla
  32. umran

    05 Aralık 2010 ile 04:41

    Sevgili Cenk ,nerdeyse her hafta bir tarifini yapiyorum herseferinde yok ya bunda cok yag var bu tarif bana gore deil diyorum yada yok bu tarifde cok yumurta var kokacak vallahi diyorum ama yine sen hakli cikiyorsun,kabakli denemeyi yapmayi yarina sakladim pazar gunu cocuklara ahahah(nefret ediyorlar anne yinemi kabaga baska kiyafet giydirip bize yedridin diye saldiriyorlar.)yine siradan gibi gorunen tarif pazar aksamustu yemeginin yildizi olacak.Bu arada bende kabagin dis kabugunu genelde julyen tirtikli bicakla soyuyorum uzun uzun seritler halinde salata yapiyorum herkes bayiliyor sarimsak tuz ve zeytinyag limon karisimini iyice cirpip kabakin ustunde gezdiriyorum ustunede frenk soganlarindan kesilmis minik parcalar harika oluyor.
    BU arada tabak arayisina bende katkida bulunabilirmiyim acaba herkesin bir tabagi olsun bu kitapta bence montrealden sana nasil bir tabak yollayabilirim lutfen soyle bana .

    Yanıtla
  33. gökçe

    05 Aralık 2010 ile 08:58

    cenk merhaba,
    Fotoğraflar yine harika. Annem bahsettiğin kabaklı böreği ekmek yerine haşlanmış patates rendeleyerek yapar, bize de kabak sufle diye yuttururdu:) Tadı da çok lezzetli olurdu.enterasan bir şekilde, herkesin sevmediği kabak ve dereotu fanı olduğumdan Vera’nın ekmekli tarifini de deneyeceğim. ellerine sağlık. sevgiler.

    Yanıtla
  34. sima

    05 Aralık 2010 ile 09:42

    merhaba cenk bey ben sizin sitenizin hayraniyim sizden hzin almak istiyourum ta tariflerinizi foto larla beraber kendi sayfamda farsca olarak kendi vatandaslarimla paylasam

    sabirsizlikla bekliyorum omarim beni sevindirirsiniz

    Yanıtla
    • Cenk

      05 Aralık 2010 ile 12:23

      sima – Beğenmenize çok sevindim ama fotoğraflarımın başka sitelerde yayınlanmasını tercih etmiyorum. Tarifin çevirisini elbette yapabilirsiniz, ama onun yanında kendi fotoğrafınızı kullanmanızı rica ediyorum.

      Yanıtla
  35. sima

    05 Aralık 2010 ile 14:37

    ok cenk bey sizden cook tesekur ediyorum

    tesekurler ki jevabladiniz

    Yanıtla
  36. Nurdan

    05 Aralık 2010 ile 15:45

    Merhaba Cenk Bey,
    dun aksam bu tarifi denedim. Ev yapimi bayatlamis kepekli ekmekleri kullandim ve bir okuyucunuzun onerdigi gibi ekmegi kabaklarin suyu ile islattim.Kullandigim peynir cok yagli bir peynir olmadigi icin iki kasik zeytinyagi ilave ettim. Bir de bir yumurta yerine iki yumurta kullandim.Gercekten cok lezzetli ve hafif bir yemek oldu. Herkes afiyetle yedi.Tarif icin cok tesekkurler. selamlar

    Yanıtla
  37. Pelin

    05 Aralık 2010 ile 18:25

    Almodrote aslinda kabakla yapilan bir yemek ama icine kozlenmis patlican da ekleyince daha da lezzetli oluyor 😉

    Yanıtla
  38. nurguhal

    05 Aralık 2010 ile 22:33

    Benimde en cok sevdigim ,kabakli borek.:))))
    Ekmekleri sutle islatirsaniz daha lezetli olur.
    Butun tariflerinizi buyuk bir zevkle okuyorum.Tsk.

    Yanıtla
  39. Carriemel

    06 Aralık 2010 ile 10:44

    harika !! ici mucveri hatirlatiyor biraz gercekten ama daha saglikli!! kizartma yok. en kisa zamanda deneyecegim bayildim. aynisini sonra cok sevdigim balkabagi ile yapacagim. sen kabagi sevmiyorsan belki balkabagi da sevmezsin ama bu malzemeler ile cok yakisir o da.. ufff agzim sulandi sabah sabah. az evvel espresso kahve yaninda arasi bogurtlen marmelatli saraceno unuyla yapilmis ev keki goturmeme ragmen. su an turkcesi aklima gelmiyor tam o unun ama anlamissindir sen cenkcigim…

    Yanıtla
  40. Pınar

    06 Aralık 2010 ile 10:59

    İki yemek de çok güzel görünüyor.. Her yazınız çok güzel ama Alaçatı’yla ilgili olanlar beni benden aldı.. 🙂

    Yanıtla
  41. Meric

    06 Aralık 2010 ile 16:00

    Merhaba Cenk,

    Vera’nin ellerine saglik. Dun oglen kabakli boregi yaptim. Rendelenmis kabaklarin suzulen suyunu ekmekleri islatmak icin kullandim. Bir de peynir yiyemeyen esim icin ayri bir kapta peynir yerine bezelye koyarak hazirladim. Ikisi de nefis oldu. Yeni bir yemek ogrenmis olduk. Hele kabak yerken mirin kirin eden cocuklar icin ideal. 4 yasindaki oglum da bayilarak yedi. Sevgiler, Meric.

    Yanıtla
  42. Deniz

    06 Aralık 2010 ile 18:33

    Merhaba,
    Ben yumurta yiyemiyorum maalesef, ama o kadar güzel gözüküyor hemen yapmak istedim.Bu tarifi yumurtasız yapsak olur mu acaba ya da yumurta yerine başka bir şey koyarak?
    Teşekkürler

    Yanıtla
  43. Carriemel

    06 Aralık 2010 ile 18:44

    BIRSEY SORACAGIM… milano’da herseyi olan manavimda teze dereotu bulamiyorum. milano merkeze inince oradaki manavlara da soracagim. ama herhalikarda ben kuru dereotu kullansam sence cok etkiler mi tadini? bence etkiler. hos sen dereotu sevmedigin icin belki bilemem diyeceksin ama vera belki yardimci olur.sinir oluyorum resmen yok dereotu.. kendim ekecegim valla..

    Yanıtla
  44. zeynep

    06 Aralık 2010 ile 21:21

    Merhaba Cenk,

    Kabakların ucunu görünce canım kabak çiçeği dolması istedi:)

    Yanıtla
  45. tugba

    06 Aralık 2010 ile 22:56

    Cenk selam,
    Tarif denendi, sonucu ile de hemen sana bir kac soru cikti.
    Sularini, siktim,siktim… Tam 200 derecede 45 dakika pisirdim.
    Fakat bana gore ici islak islakti. Boyle mi oluyor, yoksa suyunu cekene kadar biraz daha mi tutsam…
    Nede olsa herkesin firinindan firinina fark var:)

    Yanıtla
  46. özlem

    06 Aralık 2010 ile 23:27

    veranın mutfağını bile gördük..valla en çok seninle ilgili olarak mutfağını, dolaplarının içini,tabağını çanağını merak ediyorum..birkaç foto eklersen mutlu olurum..

    Yanıtla
  47. Cenk

    07 Aralık 2010 ile 13:37

    Tarifi deneyen herkesin ellerine sağlık, hepinize afiyet olsun. Sanırım Cafe Fernando tarihinde okuyanların en çabuk denediği tarif bu oldu. Sanırım Vera’dan tarif almaya devam etmem gerekiyor.

    Deniz – Tabii olur. Karışımı kaba aktardığınızda biraraya gelmekte zorlanmıyorsa sorun yok.

    Carriemel – Kuru dereotunu bilemedim. Tadı yakın olan bir şey de yok ki tavsiye edeyim…

    tugba – Çok ıslak olmaması gerekiyor. Evet, her fırın farklı onun için bir dahaki sefere belki 10-15 dakika ekleyebilirsiniz.

    özlem – Onları kitaba saklıyorum 🙂

    Yanıtla
  48. Ela

    08 Aralık 2010 ile 02:27

    Seni one cikaran roportajda bahsettigin su tart hamuru vs. gibi herhangi bir gida icin sabrin,hassasiyetin ..Bu baska bir sey sadece yemek bloglari ile alakali degil.Hak olmasin endisesi tasiyorsun ve hayranlik duyuyorum senin bu yonune!
    Sen yaz ciz yemek yap boz naparsan yap ama bu tavrini bu hassasiyetini hep koru, umarim …

    Yanıtla
  49. nilay

    08 Aralık 2010 ile 09:50

    borek kabak kekini anımsattı bana.ekmek yerine un konulan,istege baglı patates te olabilen.
    ama bunu da denemek sart oldu.kabagın her turlusune bayılan biri olarak deneyecegim.
    ama ama resimler ve Vera’nın mutfagı da ayrı guzel.

    Yanıtla
  50. Nurcan

    09 Aralık 2010 ile 06:42

    Böreği hemen denedim. Enfes oldu. Iki yaşındaki kızım ve kabak yemeği sevmeyen yabancı eşim bayılarak yedi. Buralarda yufka bulamadığımız zamanlar için de ideal. Teşekkürler.

    Yanıtla
  51. selma

    10 Aralık 2010 ile 07:07

    herkese merhaba benim de dolapta kabak vardı öööyle duruyolardı tarife bayıldım hemen yapıcam veranın ellerine saglık. cenk bey veranın yapdıgı gül böregini anlattınız yufkayı şeritlerini nekadar genişlikte kesti gülgibi etrafında çevirip ortası açıkmı kalıyo sorularım çok oldu ama onuda denemekistiyorum.

    Yanıtla
  52. selma

    10 Aralık 2010 ile 07:25

    aa bardon varmış böregin resmi cevabımı ordan alırım hoşçakalın

    Yanıtla
  53. emelll

    10 Aralık 2010 ile 14:14

    bu yazıdan aldığım ‘taşı kızartsan yenir’ ilhamıyla koca bi tabak karışık kızartma yaptım, karnabahar, patates, biber, patlıcan, kabak… üzerine de domatesli sarımsaklı sos, en üste maydonoz! bu yazının bu böreği yapmam için ilham vermesi gerekiyordu, sorun nerde acaba : D

    Yanıtla
  54. ayla

    13 Aralık 2010 ile 23:59

    akşam iş dönüşü sizi okumak ve bu görsel şölenle buluşmak harika, hemen deneyeceğim,sizi izlemek çok güzel:))

    Yanıtla
  55. ayla

    15 Aralık 2010 ile 13:19

    selam,dün akşam böreği denedim harika oldu, yalnız ufak bir değişiklik yaptım, bayat ekmekleri kurutup robottan çekerek hazırladığım galeta ununu ekledim süper oldu, naçizane bi öneri, yeni tariflerde buluşmak üzere..

    Yanıtla
  56. Gülşen

    16 Aralık 2010 ile 16:02

    Merhaba ,
    Tarifi denedim.Süper oldu.Sadece kabak buzdolabında beklediğinden,suyunu sıkmış olmama rağmen sulandı.
    Çok güzeldi.Vera nın böreğinin de tarifini bekliyorum 🙂

    Teşekkürler ,

    Yanıtla
  57. Gülşen

    16 Aralık 2010 ile 16:09

    Merhaba
    Tarifi denedim.Sulandı biraz gerçi.Kabaklar dolapta beklediğinden böyle oldu diye düşünüyorum.

    Teşekkürler

    Yanıtla
  58. Nazlı

    19 Aralık 2010 ile 17:56

    Cenk selam,

    Bu böreği bugün karadeniz vakfıkebir ekmeğiyle yaptım. Ekmek konusunda cimrilik yaparak kullanmak durumunda kaldım gerçi bu ara karbonhidrat patlaması yaşıyorum:) cokta güzel ve hafif oldu..süzme yoğurtla denenmesini tavsiye ederim.. Teşekkürler sana ve veraya

    Yanıtla
  59. Cansu

    19 Aralık 2010 ile 19:01

    Slm sitenin sag kosesindeki iphone icin cafe fernando uygulamasi var ben ona tiklayip telime indirdim yanliz yanliz menuler cok az mesela kek browninin icinde sadece 4 kek cesidi var et yemeklerinin icinde 2 cesit var daha cok olsa bence daha iyi olur

    Yanıtla
    • Cenk

      19 Aralık 2010 ile 21:59

      Cansu – Önerin için teşekkürler. Sanırım kategorilere basınca çıkan ekranda altta çıkan noktaları kaçırmışsın. Kaç tane nokta varsa o kadar sayfa var demek. Parmağınla ekranı sola itince sayfalar arasında ilerliyorsun. Mesela Kek ve Brownie kategorisinin içinde 10 tane tarif var.

      Yanıtla
  60. ceren

    20 Aralık 2010 ile 12:45

    bu mutfak kimin 🙂 aylardır beklediğim mutfak fotoğrafı bu mu ?

    Yanıtla
    • Cenk

      20 Aralık 2010 ile 14:41

      ceren – Vera’nın mutfağı.

      Yanıtla
  61. Bernacan

    20 Aralık 2010 ile 15:06

    Merhaba,
    Bu yazıda verdiğiniz linkte yılbaşı sofrası önerilerinizi okudum ve ballı havuçta takıldım. İnternette biraz araştırdım ama genelde ballı havuç püresi şeklinde tarifler var ve hiçbiri içime sinmedi. Eğer mümkün olursa, yılbaşından önce kısa bir yorumla bir yol-yöntem notu gönderebilirseniz çok mutlu olacağım..

    Yanıtla
    • Cenk

      20 Aralık 2010 ile 18:34

      Bernacan – Yılbaşı sofrasındaki ballı havucu ben yapmıyorum ama tahminim şu şekilde olur: Havuçları dilimleyip suda 5-10 dakika kadar haşlayın, süzün, sonra bir tavada 1 kaşık tereyağıyla çevirin, biraz tuz, biraz bal ve biraz da sebze suyu ekleyip sosu koyulaşana kadar kavurun.

      Yanıtla
  62. Ezri Andersson

    25 Aralık 2010 ile 16:12

    Tarif eminim guzeldir de Royal Copenhagen’i firina koymak da guzel!! Firindan sagsalim cikana kadar kalbim dururdu herhalde..

    Yanıtla
  63. Seda

    03 Ocak 2011 ile 08:51

    Tarifi denedim nefis oldu tam buğday ekmeğiyle yaptım. dereotu sevmeyen kardeşim bile bayıla bayıla yedi teşekkür ederim

    Yanıtla
  64. Sezen Uygur

    10 Ocak 2011 ile 00:13

    Kabaktan ve dereotundan nefret eden ben, tarifi bugün denedim ve harika oldu. Hem çok basit, hem çok yüksek kalorili olmayan, hem de leziz bir yemek, teşekkürler. Siteni uzun zamandır takip etmeme rağmen denediğim ilk tarif bu oldu, bundan sonra diğerlerini de denemeyi planlıyorum, denedikçe yorum bırakırım. Sevgiler.

    Yanıtla
  65. Linda Stark

    19 Şubat 2011 ile 23:34

    Bunu yapmayı planladım fakat kimsenin gidip kabak alacak hali yoktu. Evde kavanozda hazır ıspanak vardı, kabak yerine onu kullandım. Ekmek ev yapımı 7 tahıllıydı. Yapmaya girişmişken de bir de baktım beyaz peynir kalmamış, denemek için aldığım ricottayı kullandım. Üzerine de tabii ki Gouda yoktu, taze kaşar kullandım. Harika oldu! Bunu temel tarif olarak da kullanmak mümkün yani. Başka hangi sebzeler yakışır bilemiyorum ama ıspanakla da gayet güzel oluyor.

    Yanına da havuçlu mercimek salatasını yaptım. Enfes ve sağlıklı bir menü oldu. Teşekkürler.

    Yanıtla
    • Cenk

      20 Şubat 2011 ile 00:33

      Linda Stark – Bence gayet güzel uydurmuşsunuz. Afiyet olsun.

      Yanıtla
  66. arzu

    13 Mayıs 2011 ile 02:47

    Biraz daha erken davransaymışsınız kabağın çiçeklerini de değerlendirebilirmişsiniz:) Şu geç vakitte karşılaştığım bu tarif kabak tadına dair bir umut ışığı oldu. Ben de pişince suyunu salan, dereotlu kabaklarla hep kavga dövüş bir ilişki içinde olduğumdan “Kantin” in sitesinde bulduğum şu tarif: http://www.kantin.biz/tarifler.php?cat=16&id=119 kabakla ilk keyifli flörtümü yaşatmıştı; kabak çıtır çıtır, fesleğen buram buram. Yaşasın dereotsuz kabak!
    Şimdiyse, bana benzer birçok kişinin deneyip beğendiği bu tarif, kabakla 2. bir güzel buluşmaya imkan sağlayacak sanırım:)

    Yanıtla
  67. Pınar

    28 Haziran 2011 ile 19:04

    Mükemmel bir site ve harika pratik bir tarif bayıldım:))

    Yanıtla
  68. Hande Subaşı

    28 Haziran 2011 ile 19:52

    Yemek tarifleriniz gercekten enfes harika çok güzel anlatmışsınız.Aşçı falanmısınız nasıl bukadar güzel dökümanlıya biliyor ve sunuyorsunuz

    Yanıtla
    • Cenk

      29 Haziran 2011 ile 11:28

      Hande Subaşı – Teşekkür ederim. Hayır, aşçı değilim.

      Yanıtla
  69. Ayşe

    04 Ağustos 2011 ile 12:41

    Merhaba Cenk Vera’nın diğer tarifini aşağıdaki gibi yazmışsın fakat burada benim anlamadığım olay şu; böreğin resmine bakıyorum hiç kesik kenar göremiyorum sanki şeritleri daha enli kesip yanlamasına ikiye katlamış gibi yuvarlak hatlar görüyorum :S yanlış mıyım ?

    “Yufkalı olan börek başka bir börek. Bir önceki yazıda bir okur merak edip tarifini istemişti. Vera’nın ağzından: O böreği 2 adet yufkadan yaptım. Yufkaları şerit halinde kestim, üzerine fırçayla zeytinyağı sürdüm, ortalarına azıcık eski kaşar rendesi koydum ve gül şeklinde yuvarladım. Sonra güllerin tepesine ayrı bir kapta ezdiğim 1 yumurta ve beyaz peynirden koydum. Kabın içine yarım bardak su döküp yufkaların suyu emmesini bekledim ve 200 derece pişirdim. Aynı böreğin eski kaşar yerine patlıcanla hazırlanmışı da harika oluyor.”

    Yanıtla
    • Cenk

      04 Ağustos 2011 ile 21:10

      Ayşe – Yufkalı böreğin fotoğrafı yazıda yok. Yazıdaki fotoğraflar kabaklıya ait.

      Yanıtla
  70. Ayşe

    08 Ağustos 2011 ile 16:45

    Cevap için teşekkürler.Ama ben resmi bu sayfada görmedim zaten şu linkteki fotoğrafı diyorum http://cafefernando.com/images/alacati33.jpg
    bu linkteki http://cafefernando.com/turkce/alacati/ yazıdan aldım tarife göre aynı böreğe benziyor yanılıyor muyum ?

    Yanıtla
  71. j.d.

    08 Ağustos 2011 ile 17:34

    O kadar güzel oldu ki, harikasınız ikinizde çok teşekkürler 🙂

    Yanıtla
  72. Cenk

    08 Ağustos 2011 ile 20:11

    Ayşe – Şimdi hatırladım o fotoğrafı. Evet, o börek. Şerit gibi kestikten sonra içine malzemeyi koyup kıvırıp sonra yuvarlamış olabilir.

    j.d. – Afiyet olsun.

    Yanıtla
  73. Ayşe

    10 Ağustos 2011 ile 08:51

    Teşekkürler 🙂

    Yanıtla
  74. ahmetu

    26 Ekim 2011 ile 09:20

    bu tarifi dün akşam ikinci kez denedim. bu sefer gerçekten başarılı oldu. 🙂 teşekkürler

    Yanıtla
  75. serpil

    10 Ocak 2012 ile 22:24

    süper bir tarif ayrıca vera arkadaşının mutfagınıda çok beğendim ellerine sağlık vera…….

    Yanıtla
  76. Neslihan

    17 Ocak 2013 ile 21:26

    Yaptım. Süper oldu. Sadece kabakları soymak yerine tırtıklı soyucu ile üzerini aldım, 2 yumurta koydum, bir de üzerine hellim peyniri rendeledim. Çok lezzetli oldu. Yanına da cacık. Mis gibi yendi, tek öğünde bitti.

    Yanıtla
  77. Sibel Dileksiz

    23 Temmuz 2014 ile 22:27

    Denedim evde herkes bayıldı, teşekkürler iki öneri nane de koyacağim gelecek sefere, ve kabak sularını ziyan etmedim, ekmekleri ıslatmak için kullandım

    Yanıtla
  78. Peri

    15 Ekim 2014 ile 17:53

    Kabagi sevmedigim halde bu tarifi cok begendim. Cok leziz oldu.

    Yanıtla
  79. Almıla

    23 Aralık 2014 ile 13:03

    Önce alelacele dolma yaptığım kabakların içi evde yaptığım tam buğday ekmeği ve alıp da hiç bir şeye benzetemediğimiz beyaz peynirle yaptım. Bayıldık o kötü peynir meğer bu börek için yapılmış nasıl bir tat verdi anlatamam. Dün akşam eve gelirken kabakları aldım rendeledim gecenin bir yarısı fırın başında pişmesini bekliyordum. Ama yorgun argın yapmama kesinlikle değmiş bugün öğlen yemeğimdi keyifle ve lezzetle öğle aramı güzelleştirdi, ve bir kere daha verdiğin bir tarif evimizde yıldızlaştı teşekkür ederim Cenk

    Yanıtla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Ekşi Maya Tarifi

Mozaik Pasta Tarifi

Chez Panisse

Ve Bitti!

Julia Child: Komik, titrek sesli, dağ gibi bir kadın

Elmalı Kek Tarifi

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy