• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH
Vanilya Dondurmalı Palyaço Sundae

Vanilya Dondurmalı Palyaço Sundae ve Altın Kızlar

Cafe Fernando ismi nereden çıktı biliyor musunuz? Nereden bileceksiniz? Şöyle ağız tadıyla hiç anlatmadım ki… Sürpriz proje deyip duruyorum ya… Onunla da çok alakası var. Nereden nereye… İnanılmaz ama gerçek.

Üniversiteyi bitirmişim. Yıl 1998. Aylardan Ağustos. San Francisco yolcusuyum. Okumaya gidiyorum. Uçağa binmeden önceki haftalar kabus gibi geçmiş. Amerika’dan gelmek bilmeyen evraklar, kargo şirketiyle günaşırı kavgalar… Uçağa binmeden önceki gün kağıtlar geliyor, mucizevi bir şekilde konsolosluktan bir günde vize çıkıyor ve ben daha ne olduğunu bile anlayamadan boyum kadar iki bavulla kendimi uçakta buluyorum. 20 saat sonra da San Francisco‘nun en sisli gününde, şehrin en depresif bölgesinde, okula en yakın diye seçtiğim motelin kapısında beklerken… Kapıda beni “30 dakika sonra geliyorum” notu karşılıyor. Bavulların üstüne tüneyip motel görevlisinin gelmesini bekliyorum. Ardından tepemde dağ gibi, elinde ufak bir domuz büyüklüğündeki kedisiyle bir kadın beliriyor.

Ağzının ucunda bitmeye yakın bir sigara. Dumanından çatılan kaşları ortada derin bir iz bırakmış. Üstü başı leke içinde. Modası Türkiye’de bile geçeli yirmi sene olmuş bir gözlük gözünde… Eli ağzındaki sigaraya gidince tırnaklarına takılıyor gözlerim. Her şeye tezat acayip güzeller. Kadını incelemeyi bırakıp derdimi anlatıyorum. Elime bir anahtar tutuşturuyor ve motelin karşısındaki markete bakan odayı gösteriyor. Kendimi yatağın üstündeki polyester yorgana bırakıveriyorum ama dinlenmek mümkün değil. Karşıdaki marketin her girip çıkan insanla birlikte öten inanılmaz itici zili beni rahat bırakmıyor. Bir de zaman dar; okulda halledicek tonlarca iş var o gün. Bir duş alıp çantamı toparlıyorum ve görevli kadının kapısını çalıyorum. Yerinden kalkıp gelmesi 10 dakikasını alıyor. Mecbur bekleyeceğim çünkü okula nasıl gidilir en ufak bir fikrim bile yok. Tarif edeceğine çekmeceden elle çizilmiş uyduruk bir haritanın fotokopisini çıkarıyor, bir moteli bir de okulu yuvarlak içine alıp elime tutuşturuyor.

Okuldaki işlerimi hallettikten sonra hesap açtırmak için bir de bankaya uğruyorum. Büyük hata. Çünkü banka kadının çizdiği haritanın dışında kalıyor. Sağını solunu bile bilmeyen ben, elbette ki kayboluyorum. Sırtımda çantam, içinde aldığım kafam kadar okul kitapları düşüyorum yollara. Yürü yürü bitmiyor. Hiçbir bina tanıdık gelmiyor. Cesaretimi toplayıp sokaktan geçen birine otelin adını sormaya yelteniyorum, adam sağır ve dilsiz çıkıyor (şaka değil).

Sabrım tükenince ilk bulduğum restorana atıyorum kendimi. Büyük bir hata daha. Hayatımda yediğim en yağlı hamburger ve soğan halkalarından sonra vücudum daha da ağırlaşıyor. Yine vuruyorum kendimi yollara. Ona sor buna sor derken tam iki saat sonra uzaktan motelin neon tabelasını seçiyorum. Öyle seviniyorum ki içimden elimdekileri yere atıp kaldırımda uyuyan evsiz sarhoşa sarılıp kutlamak geliyor.

Nasıl da özlemişim o turkuaz rengi polyester yorganı… Yatağa devrilip televizyonu açıyorum. Ekranda dört tane kadın mutfak masasının etrafına toplanmış sohbet ediyorlar. En yaşlısı pek tatlı. Koca gözlerini aça aça anlattığı hikayeyi diğer üçü dikkatle dinliyor. En komiği sarışın olanı. Bir insan bu kadar saf bakabilir mi? Aralarından en genç olanı belli ki en oynakları. Yorgunluktan dediklerini seçemesem de belli işte – en işveli o. En uzunları da pek aksi. Kalın sesli. Bilmiş. Ben sizi bir yerden çıkartacağım derken… Evet, bunlar resmen Altın Kızlar. Çocukluğumun büyük bölümünü geçirdiğim yemek masamızın altında oturup nasıl da seyrederdim… İşte o inanılmaz yorgun geçen günün sonunda tanıdık dört surat görebilmek beni bir anda o kadar rahatlatıyor ki her şeyi unutup derin bir uykuya dalıyorum.

O günden sonra da Altın Kızlar hayatımın vazgeçilmez bir parçası oluyor. Aslında “vazgeçilmez bir parçası” demek hafif kalır. Basbayağı takıntı yapıyorum.

Bir de Altın Kızlar’ı ilk defa orijinal seslendirmesiyle izliyorum. TRT’de yapılan dublajda Blanche’in devlet televizyonunda yayınlamaya cesaret edilemeyecek kadar edepsiz seks maceraları belli ki makaslanmış. Bu haliyle dizinin tadı bambaşka. Amerika’da yaşadığım 5 sene boyunca, sektirmeden, Lifetime TV kanalında her gün yayınlanan altı bölümü de izliyorum. Kaçıracağım günlerde de kasetlere kaydediyorum.

Türkiye’ye taşınmaya karar verdiğim zamansa ayrılık vakti gelip çatıyor. Böylesine bir efsane televizyon dizisinin DVD’lerinin üretilmediğini duyunca ise hüsrana kapılıyorum. Bir bakıyorum Altın Kızlar hayranları bir websitesi kurmuşlar. Hepsi Altın Kızlar’ın DVD’sinin bir an önce çıkmasını talep eden bir dilekçenin altına imzasını atmış. Hemen aklıma gelen bütün isimlerle dilekçeyi imzalamaya başlıyorum. Ailem, lise arkadaşlarım, Türk ünlüleri… Daha kimler.. Taşınmama aylar kala şovu pazarlayan şirketten tık yok. Hemen kendime VHS kasetler alıp tek tek bölümleri kaydetmeye başlıyorum. Taşınırken hazırladığım bavulun içinde 180 bölümün hepsinin kayıtlı olduğu kasetler en yumuşak kazaklarıma sarılı şekilde yerlerini alıyor.

Çok uzun lafın kısası, ben tam 11 senedir hemen hemen her gün Altın Kızlar izliyorum. Kaba bir hesap yapacak olursak, şimdiye kadar her bölümünü en az 80 kere seyretmişimdir. 180 bölüm olduğunu düşünürsek demek ki 6000 saat boyunca Altın Kızlar seyretmişim. Başından hiç kalkmadan, uyumadan, yemeden ve içmeden 250 gün ediyor. Marifet olsun diye de anlatmıyorum bunu. Çok seviyorum. Tek sebebi bu. Yani karşıma Altın Kızlar DVD’lerimi koysanız, yanına da bir Carrefour dolusu Nutella… hiç düşünmeden DVD’lerimi seçerim. O kadar…

Cafe Fernando da ismini Altın Kızlar’ın bir bölümünden alıyor. Fernando, dizideki Rose karakterinin çocukluğundan beri sakladığı, en sevdiği tek gözlü oyuncak ayısı.

Bana deselerdi ki: “Cenk… Birgün gelecek, fanatiği olduğun bu şovu kendi diline çevireceksin. Onunla da kalmayacak, yeni yeni espiriler yazacaksın. Bu yazdıklarını da Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük sinema ve tiyatro sanatçıları oynayacak. Onunla da kalmayacak, ismini diziden alan blogunda bu haberi okuyucularınla paylaşacaksın.” inanır mıydım? İnanmazdım tabii.  Ama valla oldu.

İki gün sonra Altın Kızlar efsane kadrosuyla ATV ekranlarında!!! Türkan Şoray hayalperest Rose’u, Fatma Girik ortalığı karıştıran hazırcevap Sophia’yı, Hülya Koçyiğit doğrucu ve sağduyulu Dorothy’yi, Nevra Serezli de çapkın Blanche’i oynuyor.

Çevireceksin, yazacaksın derken… Tek başıma değilim elbette. Feride Çiçekoğlu‘nu bilenleriniz mutlaka vardır. Bilmeyen yemek meraklılarına da tek cümlede anlatayım: Feride ile birlikte senaryo yazmak, Dorie Greenspan’le birlikte tatlı kitabı yazmak gibi bir şey.

Böyle heyecanlıyım işte. Umarım bu heyecan ekrandan size de yansır. Pazar günü 20:00’de lütfen herkes ekran başına. Onu takip eden günlerde yorumlarınızı bekliyor olacağım.

Bu güzel haberi çok tatlı bir şeyle kutlayacağım diye söz vermiştim. İşte o sözü de tutuyorum:

Vanilya Dondurmalı Palyaço Sundae

Rose’un Dünyaca Meşhur Vanilya Dondurmalı Palyaço Sundae tarifi. “Dünyaca meşhur” ibaresi de şovu milyonlarca insanın seyrettiği düşünülürse hiç de yalan değil. Çikolata sosu dökülmüş, külahtan şapkası, şekerden burnu, çikolatadan ağzı ve gözleri ve vanilyalı dondurmadan kafası olan bir palyaço.

Rose’un bir bölümde Dorothy’nin misafirliğe gelen arkadaşını neşelendirmek için hazırladığı pratik bir tarif. Burası Cafe Fernando olduğuna göre dondurma da çikolata sosu da ev yapımı. İlki David Lebovitz, ikincisi de Pierre Herme tarifi. Tarifin orijinalinde palyaçonun gözleri kuru üzümden, ama bunları yiyen Cenk olduğu için onlar da çikolatadan hazırlandı.

Eğer üşenmem, ben de evde yaparım diyorsanız, işte tarifleri:

ROSE’UN DÜNYACA MEŞHUR VANİLYA DONDURMALI PALYAÇO SUNDAE TARİFİ

4 kişi için

Malzemeler

  • 1 litre vanilyalı dondurma (tarifi altta)
  • 3/4 su bardağı çikolata sosu (tarifi altta)
  • 4 adet külah
  • Süs için şekerden burun, çikolatadan göz ve ağızlar (tarifi altta)

Yapılışı

  1. Dondurma kuplarına çikolata sosu ve dondurma koyup bir kaşık yardımıyla karıştırın.
  2. Üzerlerine dondurma kaşığıyla şekil verdiğiniz birer top vanilyalı dondurma yerleştirin.
  3. Dondurma kabında erimiş olan dondurmaya külahların tersini hafifçe batırıp topların üstüne yerleştirin.
  4. Aynı şekilde erimiş dondurmayı yapıştırıcı gibi kullanarak burun, göz ve ağız kısımlarını da yapıştırın ve servis yapın.

VANİLYALI DONDURMA

Tarif David Lebovitz‘in Perfect Scoop adlı kitabından alınmıştır.

Yaklaşık 1 litre dondurma için

Malzemeler

  • 250 ml (1 su bardağı) tam yağlı süt
  • 150 gram (3/4 su bardağı) şeker
  • 500 ml (2 su bardağı) krema
  • 1 adet çubuk vanilya
  • 6 adet yumurta sarısı
  • 3/4 çay kaşığı vanilya özütü*

* Vanilya özütü marketlerde satılan toz vanilinle aynı şey değildir. Sentetik bir madde olduğu için vanilin veya vanilya aroması kullanmıyorum. Linke tıklayarak ev yapımı vanilya özütü tarifine ulaşabilirsiniz.

Yapılışı

  1. Süt, şeker ve kremanın 1 su bardaklık kısmını bir tencerede ısıtın.
  2. Vanilya çubuğunu ortadan ikiye kesip bıçak yardımıyla tohumlarını sıyırın ve çubukla beraber ısınmış sütlü karışımın içine atın. Ateşten alıp kapağını kapatın ve 30 dakika demlenmeye bırakın.
  3. Bir karıştırma kabına kremanın geri kalan kısmını koyun. Üzerine de ince delikli bir süzgeç yerleştirin.
  4. Ayrı bir kapta yumurta sarılarını iyice çırptıktan sonra ılınmış olan sütü azar azar ekleyerek durmaksızın çırpın. Ardından karışımı sütün olduğu tencereye geri aktarıp tekrar ocağa alın ve orta ateşte durmaksızın koyulaşana kadar tahta bir kaşıkla karıştırın.
  5. Koyulaşan karışımı süzgeçten geçirerek kremanın geri kalanına ilave edin, vanilya özütünü ekleyin ve buz ve soğuk su dolu bir kabın içinde iyice soğuyana kadar karıştırın.
  6. Isıya dayanıklı kapaklı bir kaba aktarıp ertesi güne kadar buzdolabında soğutun.
  7. Ertesi gün dondurma makinenizin talimatlarına uygun bir şekilde hazırlayıp tekrar hava geçirmeyen bir kapta buzlukta muhafaza edin.
  8. Servis yapmadan 15 dakika önce buzluktan çıkartıp gelatonun biraz açılmasını bekleyin.

ÇİKOLATA SOSU

Tarif Dorie Greenspan‘in Chocolate Desserts by Pierre Herme kitabından uyarlanmıştır.

Yaklaşık 3/4 su bardağı sos için

Malzemeler

  • 90 gram bitter çikolata (%70 kakao), rendelenmiş
  • 1/2 su bardağı su
  • 1/4 su bardağı krema
  • 2 çorba kaşığı şeker
  • 1 çorba kaşığı mısır şurubu (opsiyonel, yerinde şeker de kullanabilirsiniz)

Yapılışı

  1. Bütün malzemeleri bir tencereye alıp orta ateşte eriyip koyulaşana kadar karıştırın (10-15 dakika kadar).
  2. Çok fazla koyulaşmasını beklemeyin; akışkan bir sos olacaktır. Bir kaba aktarıp soğuyana kadar buzdolabında bekletin.

SÜSLER

Malzemeler

  • 40 gram bitter çikolata
  • 2 adet Haribo Çilex

Yapılışı

  1. Göz ve ağız kısımları için çikolatayı benmari usulü eritin.
  2. Ardından bir suluboya fırçası yardımıyla bir parşömen kağıdına göz ve ağız kısımlarını çizip buzdolabında sertleşene kadar bekletin.
  3. Burun kısımları için Haribo çilex şekerlemelerinin kenarlarını yuvarlak şekilde kesin.

10 Nisan 2009 · 183 Yorum Kategori: Dondurma ve Sorbet Etiket: altın kızlar, cafe fernando, dondurma tarifi, san francisco, sundae, vanilyalı dondurma tarifi

Previous Post: « Cafe Fernando 3 Yaşında
Next Post: Çikolatalı Kek »

Okuyucu Etkileşimi

183 YORUM

  1. Billur

    10 Nisan 2009 ile 01:05

    Açıkçası yemekle ilgili bir sürpriz bekliyordum, bu gerçekten sürpriz oldu. Başarılar diliyorum, siteyi ihmal etmek yok ama, acımızı reytinglerden çıkartırız :p

    Yanıtla
  2. ycurl

    10 Nisan 2009 ile 01:23

    Ne hos bir oykuymus bu. Ben de bu Fernando ismi nereden geliyor diye merak ederdim. Acaba lifetime’da hala yayinlaniyor mu bu dizi? Turk versiyonunda senin parmagin varsa eminim guzel is cikmistir.

    Yanıtla
  3. Yunkabu

    10 Nisan 2009 ile 03:17

    Altin Kizlar’in jenerik muzigi su an kulaklarimda…

    Yanıtla
  4. BİR DUT MASALI- nUnU

    10 Nisan 2009 ile 04:25

    sevgili Cenk;
    altın kızlar lafını duymak bile kocaaaammaan gülümsememe neden oluyor :)))
    ne serüvenler, neler nelerdir, onların dizi saatleri içinde geçen zamanlarımız :))
    çılgın kadınlar kısacası.,
    Şimdi bu haberinle tekrar şaşırarak gülümsedim.
    hayatın içinde başka renklerde olmalı derim hep.
    bu rengin sana çok şeyler katması dileklerimle,tebrik ediyorum. hayırlı olsun inşşş.
    saat 20:00 de ekrandayız..
    BAŞARILARIN DAİM OLSUN.. SEVGİLER nUnU

    Yanıtla
  5. Moonshine

    10 Nisan 2009 ile 04:41

    Ne guzel bir hikaye, aklima benim de Amerika’ya ilk geldigim gun geldi. Insani yabanci bir memlekette hayata baglayan bir seylerin olmasi, bir diziyi, kitabi ya da filmi tutkuyla sevmek ne guzel degil mi?
    Sevgiler
    Moonie

    Yanıtla
  6. Burçin

    10 Nisan 2009 ile 05:37

    Keyifle okuduğum yazının sonunda gerçekten çok şaşırdım ama burası Cafe Fernando, hiçbir şeye şaşırmamak lazım. Yine, yeniden tebrikler!

    Yanıtla
  7. inci

    10 Nisan 2009 ile 06:01

    San Francisco yolculuğunu okurken, bu noktaya geleceğini tahmin bile etmiyordum. Demek reklamlarını gördüğüm Altın Kızlar Turkish versiyonu senin marifetin:)) Ne diyeyim. Helal olsun, yolun açık olsun:))

    Yanıtla
  8. ladybug

    10 Nisan 2009 ile 06:06

    Aslında siteyle tanışalı çok olmadı; ama beni de bir şekilde bağımlısı yaptı bu site. ‘Kimmiş bakalım bu on parmağında on marifet adam’ deyip de google yapınca Altın Kızlar da geldi ilk sayfalarda; ama ‘Yok artık daha neler, isim benzerliği herhalde’ diye düşünmüştüm. Geçen akşam dizinin reklamını televizyondan duyunca kocaman bir ampul yandı kafamda. Nutella’dan 3 tarifinde de ‘çözdüm galiba süpriz olayını’ dememin sebebi de buydu.
    Neyse, projenin içinde sen olduğuna göre diziyi çok fazla sorgulamama gerek yok galiba, kesin izlerim. 😀 Bu arada tarif nefis görünüyor, ben böyle bişeye kıyıp da yiyemem herhalde. Eline sağlık Cenk.

    Yanıtla
  9. kediebru

    10 Nisan 2009 ile 06:22

    müthiş bi sürpriz. benim de çocukluğum altın kızlar’la geçti. senin hikayenin ingilizcesini okumuştum, dizinin makaslandığını öğrenince üzülmüştüm hatta. ama büyük bir ihtimalle seks esprilerini de anlamayabilirdim o yaşlarda 🙂 mutlaka izleyeceğim, görüşlerimi yazarım. umarım başarılı olursun.
    sevgiler

    Yanıtla
  10. elif

    10 Nisan 2009 ile 06:23

    Gerçekten büyük bir sürpriz bu. Tebrik ederim. Herşeyin harika olacağına eminim.Elinizi attığınız her işte başarı sizi takip ediyor.Ömrünüz boyunca da takip edicek.

    Sevgiler
    Elif

    Yanıtla
  11. ilkay

    10 Nisan 2009 ile 06:25

    tebrikler cenk..ama ben de yemeğe dair bir sürpriz bekliyordum…
    Ben de altın kızlara bayılrdım…umarım orjinali kadar beğeniriz..genellikle kitabını okuduuğm filmleri ve orjinalini seyrettiğim versiyon diziler-filmler, yenilenmiş şarkılar, bende hayal kırıklığı yaratır…umarım bu dizide yaşamam bu duyguyu…
    sevgiler,

    Yanıtla
  12. SEDA

    10 Nisan 2009 ile 06:35

    Yıllardır vazgeçilmez bir hobinin milyonlarıda içine alan bir serüvene dönüşmesi ne güzel. Heyecanınızı paylaşıyorum ve altın kızları dört gözle bekliyorum. Tebrikler,
    Seda

    Yanıtla
  13. İşitme Kaybı ~ Delfina

    10 Nisan 2009 ile 06:37

    Cenk,

    Altın Kızlar’ı hep merak etmişimdir biliyor musun,TRT’de yayınlandığı dönemlerde de altyazı vermediği için sadece görüntülere bakarak ve etrafıma şu ne dedi bu ne dedi diye sorarak izlemeye çalıştığımı hatırlıyorum.Yerli Altın Kızlar’ı da duymuştum,bunda senin emeğinin geçmesine çok sevindim ama yarın herkes izlerken ben yine de görüntülerle idrak etmeye çalışacağım.Bu dizi için altyazı başlatsak sence herşey için geç mi? İşitme kayıplılar da izleyebilsin diye.

    Emeğine sağlık,sevgiler.
    Delfina

    Yanıtla
  14. enne

    10 Nisan 2009 ile 06:42

    Tam bir sürpriz oldu benim için. Ben de çok severek izlerdim bu diziyi, ATV’deki reklamlarını gördükçe bir an önce başlasa diyordum. Bir taraftan da acaba orijinali gibi komik olur mu ki diye düşünüyordum. Sizin gibi bir Altın Kızlar fanatiğinin bu projeye dahil olduğunu öğrenince şimdi çok şahane bir dizi olacağına inandım. Böyle muhteşem oyuncularla zaten başka türlüsü düşünülemezdi değil mi?

    Yanıtla
  15. Sıcak Paylaşımlar-Aysel

    10 Nisan 2009 ile 06:42

    Harika, ne güzel bir haber… Mutlaka izleyeceğim… Palyaço külahlar da pek şirinmiş..

    Yanıtla
  16. KIYMET

    10 Nisan 2009 ile 06:45

    Bu nedir ya adını koymak ne zor..tam bir hayallerin gerçeğe dönüşüm hikayesi..tam bu da değil aslında..Amerika bölümünü okurken Amerika da bir süre kalmış insanların hemen iliklerine kadar hissedeceği ve buna benzer hikayelerin yaşandığı,gitmeyenler içinse izledikleri bir film tadında herşey..ve bir o kadar gerçek..
    projenin en az orjinali Altın Kızlar kadar çok ses getireceğine hiç kuşkum yok.Ne çok benzer duygu yaşadım satırlarını okurken..
    yıllar önce yaşamına giren Fernando şimdi seninle. büyük bir mucize gibi.
    kolaylıklar dilerim..izlemek zevk olacak emin ol.

    Yanıtla
  17. derya

    10 Nisan 2009 ile 07:15

    Gerçekten harika bir sürpriz oldu ama aynı zamanda
    yanıltmayan bir lezzet.Ellerinize sağlık süper başarılarınızın artarak devamı dileğiyle sevgiler.

    Yanıtla
  18. esra

    10 Nisan 2009 ile 07:18

    Sevgili cenk,
    açıkçası bende çok sıkı olarak uzun zamandan beri blogu takip eden fakat (artık utandığımdan mı, çekindğimden mi) henüz interaktif olarak katılım göstermeyen okuyucularındanım:D
    ama bu haber öylsine mutlu etti ki beni soluksuz okudum koca yazının tamamını ve hemen bir şeyler yazmam gerek, tebrik etmem gerek diye düşündüm. ben de altın kızlar fanatiği biri olarak atv’ deki yeni diziyi ve muhteşem castı görünce acaip mutlu olmuştum. şimdi mutluluğum kat be kat arttı. inanamadım hikayeyi sen mi yazıyosun? aslında daha çok detay öğrenmek isterdim bu süreç hakkında ama bu kadarına bile şükür:)
    heyecanını buradan hissedebiliyorum dersem abartmış olmam sanırım.
    tebrik ediyorum tekrar tekrar, ama yemekleri küstürmek yok söz ver?

    Yanıtla
  19. esra

    10 Nisan 2009 ile 07:22

    bu arada VANİLYA DONDURMALI PALYAÇO SUNDAE TARİFİ bu haberin gölgesinde kaldı resmen, diğer tariflrin gibi muhteşem görünüyorlar,resmen sanatsal çalışma, insan yemeğe kıyamaz valla, en kısa zamanda deneyeceğim.
    ellerine sağlık:D

    Yanıtla
  20. asliberry

    10 Nisan 2009 ile 07:27

    Cenk bu güzel habere çok çok sevindim. Başarılar dilerim. Biz Mehmet’le dizinin reklamını izlerken aaa Filiz Akın yooook yaptık. Ama Nevra Serezli’nin de hastasıyız. Umarım çok tutar, yüzlerce, binlerce bölüm yazarsınız. Bu arada ben de deli bir Dorothy hayranıyım. Anneyi ise kim sevmez ki?

    Yanıtla
  21. Yasemin Aslıhan Babalık

    10 Nisan 2009 ile 07:33

    harika haber bu,bu haberi duymuştum ama senin bu kadar içinde olduğunu hiç tahmin edemezdim.merakla bekliyorum

    Yanıtla
  22. asliberry

    10 Nisan 2009 ile 07:40

    Bu arada Uçurtmayı Vurmasınlar’da Barış’ın mikili donu ve “ben yapmadım miki yaptı” repliği belleklerimize kazınmıştır. Ölene dekte silinmeyecektir. Feride Hanıma çok selamlar.

    Yanıtla
  23. zerrin

    10 Nisan 2009 ile 07:43

    Televizyonda fragmanlarını izlerken Altın kızlar gözlerimin önünden geçmedi değil… Her hafta izler ve gülerdik esprilerine…

    Tebrik ederim. Herşey gönlünüzce olsun. Şimdiden notumu aldım.20.00 de tv.başında olacağım :))

    Ellerine sağlık.Dondurmalar harika :))) çok beğendim görüntülerini… Çocuklar bayılır bunlara,büyüklerde tabii…

    Yanıtla
  24. cemre

    10 Nisan 2009 ile 07:55

    altın kızlar haberi süpermiş merakla bekliyorum pazarı.yalnız cafe fernando ismini de çok sevdiğiniz küçük bi kafecik sanıyodum eskiden çok sık gittiğinz,yurt dışında adını hatırlayamadığım bi şehirde olduğu hatta cafe sahibi amcayla muhabbetiniz…röpotajında bunları okumamış mıydım ,rüya mı gördüm,şizofren miyim neyim:)şaşırdımmm

    Yanıtla
  25. özlem

    10 Nisan 2009 ile 08:07

    aaa fikir hiç hoşuma gitmemişti ne yalan söyleyeyim, hayatta izlemem diyordum.
    ama izlemek şart oldu şimdi.
    en acımasız eleştirilerimle burdayım izledikten sonra 😛

    Yanıtla
  26. ömür

    10 Nisan 2009 ile 08:17

    sevgili cenk,
    basında dizi ile ilgili yazıları okuduğumda çok sevinmiş,ama aynı zamanda ,offf yine bir uyarlama demiştim.sevinmem bütün sevdiklerimi bir arada göreceğim içindi.Ama şimdi öğrendimki bu dizinin hayata geçirilmesin de sen varsın.Sen varsan tabikide çok iyi olmuştur.Seni hınzır nasılda kandırdın bizi ,senin bi cafe müjdesi vereceğini bekleyip nasılda faka bastık.Helal olsun sana tebrikler….

    Yanıtla
  27. Zeliha

    10 Nisan 2009 ile 08:24

    çokkkkkkkkk şaşırdım süper,bende çok severim altın kızları ve çekilmesini dört gözle takip ediyordum ama bir anda hayranı olduğum yemek bloğu sahibi Cenk bu taşın altından çıktı bu işaretmi acaba,nasıl çıktı fikir ortaya anlatsana sakınca yoksa….

    Yanıtla
  28. SERAP

    10 Nisan 2009 ile 08:37

    DONDURMAYA BAYILDIM HABERE ŞAŞIRDIM BU KADAR ŞEYE NASIL VAKİT BULABİLİYORSUNUZ TEBRİK EDİYORUM PAZAR 20.00’DA MUTLAKA İZLEYECEźİM SEVGİLER…..

    Yanıtla
  29. emelll

    10 Nisan 2009 ile 09:29

    bu kadar detayı niye veriyor diyordum ben de.. rakamlar da gösteriyor ki, bu işi türkiye’de ancak sen yapardın hakkıyla. : ) tarifleri anlatırken yazdığın metinler de çok başarılı zaten. daha önce de söylemiştim, kişinin böyle bayıla bayıla yaptığı şeylerin iş değeri kazanması çokkk güzel. tebrik ederim, çok merak ediyorum..

    Yanıtla
  30. Dilek

    10 Nisan 2009 ile 09:30

    Merhabalar, dizinin tekrar başlayacağını duyduğumda çok sevinmiştim. Ama işin içinde siz de olunca kesin izlerim, çünkü sizin varlığınız o işin özenli ve titiz bir çalışma örneği olacağını da düşündürüyor. Bizleri sürekli şaşırtıyorsunuz. Sürprizlere devam olsun diyorum. Sizi kutluyorum. Sevgiler. Dilek

    Yanıtla
  31. SEVİM KERKÜKLÜ

    10 Nisan 2009 ile 10:39

    Gerçekten çok şaşırdım. Altın Kızları ekranda gördüğümde” mutlaka seyretmeliyim” dedim kendi kendime. Ama şimdi şart oldu. Keşke Filiz Akın”da oynasaydı. Dört yapraklı yonca tam olurdu.

    Bir bloğun hayatımı böylesine dolduracağını bilmiyordum. Ve çocukluğumun efsane dizisinin hayranı olduğum blog yazarı tarafından tekrar gündeme geleceğini hiç tahmin edemezdim. Ama etmek lazımmış değil mi?

    Tüm hayallerini gerçeğe dönüştürmen ümidiyle

    Saygılar

    Sevim Kerküklü

    Yanıtla
  32. ipek

    10 Nisan 2009 ile 10:45

    Kadro harikaymış, bu aralar çok televizyon izleyemediğim için duymamıştım bu haberi çook sevindiim, pazar ekran başındayım

    Yanıtla
  33. A.Alpay

    10 Nisan 2009 ile 11:25

    “Tam oniki gün kaldı”, “O gün gelince” gibi açıklamalara çok takılmıştım. Şimdi oldu. Bu proje çok ilgimi çekmemişti açıkçası ama şimdi çok merak içindeyim. Şimdiden TEBRİKLER….

    Yanıtla
  34. Ayşem

    10 Nisan 2009 ile 11:42

    Süper bir haber. Acaba arkasından Jerry Seinfield gelir mi? Özellikle “Çorbacı” bölümleri. Yemek ile alakalandırmak lazım. Tekrar ve tekrar tebrik ederim.

    Yanıtla
  35. yasemin

    10 Nisan 2009 ile 12:15

    merhaba Cenk, tebrik ederim! herşeyden önce azimle vazgeçmediğin bir hayran olman bile, istikrarlı bir izleyici olabilmen bile mükemmel! tüm bunların karşılığı olarak okadar değerli insanların kadrosunu oluşturduğu bir dizide çok mühim bir görev almansaaaa olağaanüsttü!!! tebrikler tebrikkllerrr tebrriikkllerrr!

    Yanıtla
  36. seçil

    10 Nisan 2009 ile 12:23

    Tebrikler Cenk :)) Altın Kızlar’ın hayranıyım! Ne güzel bir proje bu. Pazar gününü merakla bekliyorummmm ve bu sevimli palyaçoları da diziyi izlerken yemek için yapacağımmm sevgiler..

    Yanıtla
  37. Nilüfer

    10 Nisan 2009 ile 12:35

    Sizin için ne kadar MUTLULUK verici bir şey. Mutlaka izleyeceğim. Tebrik ederim

    Yanıtla
  38. deniz

    10 Nisan 2009 ile 12:35

    yazın çok keyifliydi. altın kızlara bayılırdım, türkçe versiyonunu da merakla bekliyorum. sevgıler.

    Yanıtla
  39. elif

    10 Nisan 2009 ile 12:39

    Uzun zamandır keyifle yazılarını takip ediyorum ama bugün ki yazını o kadar heyecanla yazmışsın ki senin bu keyfin heyecanın bana da geçti yüzümde resimde ki dondurmalar gibi bir gülümseme belirdi..(akşama oğluma hemen dondurmadan hazırlayacağım)

    Yanıtla
  40. Arzu

    10 Nisan 2009 ile 12:40

    Selam,

    Bu yazının başında, “yazar olmalı, ne de güzel ifade ediyor duygularını, düşüncelerini” diye geçti aklımdan. Daha önce yazılarındaki düzgün Türkçe de dikkatimi çekmişti.

    Olmuş bile !!!

    Tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum…

    Yanıtla
  41. Sevgi Ackersonn

    10 Nisan 2009 ile 12:43

    Bayagi guzel isler yapmissiniz sizi kutlarim, umarim basarilariniz devamli olur, bizlerde bundan sevinc duyar, keyif aliriz..
    Yeniden BASARILAR. 🙂

    Yanıtla
  42. Baharr

    10 Nisan 2009 ile 12:45

    “10 parmağında 10 magrifet”

    Tebriklerr 🙂

    Yanıtla
  43. ayşe erdursun

    10 Nisan 2009 ile 12:48

    gerçekten çok şaşırdım , harika bir haber..
    çok çok bol şans
    :))

    Yanıtla
  44. Bahar

    10 Nisan 2009 ile 12:52

    Sevdiğim dizi, sevdiğim blog, ikisinin birleşimi pazar saat 20.00’de, süper bir haber bu :)))
    Tebrik ederim Cenk, sanırım herkesi ekranlara kilitleyeceksiniz. :)))

    Yanıtla
  45. hilal

    10 Nisan 2009 ile 12:58

    saka dimi altin kizlar ve sen bu isin icindesiniz diycek kelim ebulamiyorum biri en sevdigim program digeri takip etmekten buyuk bir haz aldigim sen bu berbat gunlerde gelen en iyi haber harikasin cenk sen bir harikasin beni bir kez daha mutlu ettin

    Yanıtla
  46. www.nothinginspace.blogspot.com

    10 Nisan 2009 ile 13:11

    Açıkcası, yine bir uyarlama dizi batacak diye düşünmüştüm içimden, ama çeviri ve uyarlamalarda Türk espirilerine uygun kullanılanlar çok önemli.
    Mesela Tatlı Hayat çok iyi gitmişti yada şimdi yayınlanan 1 Kadın-1Erkek de süper gidiyor. Umarım onlar kadar başarılı olur sizinki de

    Yanıtla
  47. gülcan

    10 Nisan 2009 ile 13:50

    İnanmıyorum,inanamıyorum.Cenk sizdeki hünerlerin sonu gelmiyor.Ne güzel; altın kızların hayranlığı sizi nerelere getirmiş..Blanche yeniden can bulacak demek… Umarım aslına sadık kalınır.şimdiden kolay gelsin.Senaryoya fazlaca dalıpta buralarıda unutmayın lütfen.

    Yanıtla
  48. pınar

    10 Nisan 2009 ile 14:31

    Cenk inanmıyorum sana; başarıların daim olsun.
    Eminim altına imza attığın herşeyde olduğu gibi bu iştede çok başarılı olursun. Yıldızın giderek parlıyor bilmiyorum farkında mısın ? Yakında hisarda konserim var desen hiç şaşırmıycam artık:)süper !

    Yanıtla
  49. nefise

    10 Nisan 2009 ile 14:33

    merhaba;
    altın kızlar rahmetli anneannem, kardeşleri, ablaları,yengeleri ve gelinlerine verilen isimdi. toplu halde sık sık biraraya gelir tatil yaparlar ve altınkızlarız derlerdi.içlerinden sadece 2 tanesi sağ ve yaşım tutmadığından altınkızları bilmeyen ve hiç seyretmemiş olan, sitenizi gezmek için giren beni, okuyunca epey duygulandırdı.ellerinize sağlık ve merakla bekliyor olacağım diziyi teşekkürler…

    Yanıtla
  50. Filiz

    10 Nisan 2009 ile 14:43

    Rüya gibi birşey bu. Hayranı olduğun dizinin yıllar sonra senaryosunu yazıyorsun. Walla süperr:) Sizin adınıza çok sevindim. Başarılar diliyorum.

    Yanıtla
  51. zeya

    10 Nisan 2009 ile 14:52

    bir hayalin gerçek olması ne güzel.
    Bu dizi çok tutar herkesi ekran başına toplar bu kesin 🙂

    daha çok tatlı daha çok başarı diliyorum 🙂

    Yanıtla
  52. Banu

    10 Nisan 2009 ile 15:23

    Ne kadar güzel, hatta, sanıyorum senin açından, içinde bulunduğun durum için, güzel az bile kalıyor. Yani hayallerinin ötesinde olman şahane, gerçekten tebrik ediyorum ve sonsuz başarılar diliyorum. Altın Kızlar şüphesiz muhteşem kadrosu ve güzel iki kalem sayesinde pek keyifli olacak.
    Ama sakın senaryoya kendini kaptırıp, tariflerini aksatma:)
    sevgiler…

    Yanıtla
  53. Arzu

    10 Nisan 2009 ile 15:23

    Selamlar Cenk,
    Altın Kızların türkçe versiyonunu merakla bekliyordum ama bu işte seninde emeğin olduğunu öğrenmek gerçekten çok hoş… İzlerken tanıdık birinin perde arkasında olduğunu muhtemelen diziyi izleyen eşe dosta keyifle anlatacağım. Tebrik ederim…Süpersin…
    Ama lütfen burayı ihmal etme olur mu? Lüüüüütfeeeeeeeeen….
    Sevgiler

    Yanıtla
  54. ayşe

    10 Nisan 2009 ile 15:39

    altın kızlar dizisini bende izlerdim (tabi sizin kadar fanatik değilim) ama türk versiyonunu çok merak ediyorum.
    müptelası olduğunuz bir dizinin çevirisini yapmak hele de bu dizide türkiyenin en çok sevilen oyuncularının oynayacak olması çok heycan vericiolsa gerek.size başarılar diliyorum.

    Yanıtla
  55. fatoş

    10 Nisan 2009 ile 15:41

    yaşlanınca hep altın kızlar olucaz diye konuştuşumuz bir grubumuz var:) hayatımıza ne kadarda etki etmişler ve olabilecek en tatlı süprizlerden biriyle geri dönüyorlarki bu dahada güzel.. Cenk pazar günü için takipte olduğum bir dizi vardı zaten bu ikincisi olucak hiç şüphem yok çünkü yaptığın işlerde ne kadar titiz olduğunu görüyorum ki eminin buda çok iyi olmuştur. kadrodaki isimler ise şahane zevkle izleriz.. ve dondurma yaz için çok iyi olucak süsleri hazırlayacak kadar sabırlı olucağımı sanmıyorum ellerine sağlık:)

    Yanıtla
  56. voodoo girl

    10 Nisan 2009 ile 16:24

    tebrikler 🙂

    Yanıtla
  57. cocuklacocuk

    10 Nisan 2009 ile 17:42

    Müthiş bir haber bu tebrik ediyoruz merakla bekliyoruz diziyi

    Yanıtla
  58. Aysin

    10 Nisan 2009 ile 18:46

    Tebrikler. Senin heyecanini hissetmek ne hos:)

    Yanıtla
  59. zarpandit

    10 Nisan 2009 ile 18:54

    resmen şokkkk bomba haber diye buna derim ben cenk!! 🙂

    harikasın! sundaeler cok şirin 🙂

    Yanıtla
  60. IŞILCA TATLAR

    10 Nisan 2009 ile 19:03

    Cenk,

    Tebrik ederim, senin adına çok sevindim. İzlemeyi düşünmüyordum ama artık işin içinde senin olduğunu bilmek bile bize heyecan veriyor.
    Bölümlerin tercümeleri için sanırım tekste ihtiyacın yoktur. Senin ezberindedir hepsi nasılsa. Böyle bir sürprizi kimse beklemiyordu. Yine çok şaşırttın bizleri.

    Sevgilerimle,

    Yanıtla
  61. gülmira

    10 Nisan 2009 ile 19:15

    sevdiğim yabancı dizilerin türk versiyonlarını nedense hiç içime sindirememişimdir, umarım bu sefer durum farklı olur.

    Yanıtla
  62. semramutfakta

    10 Nisan 2009 ile 21:00

    Merhaba cenk gerçekten süper bir haber,çok şaşırdım.inşallah herşey gönlüne göre olur.Bizi çoook güldürecek senaryolar yazmanı dilerim:)Tebrikler.

    Yanıtla
  63. Özge

    10 Nisan 2009 ile 21:20

    harikasın Cenk! HARİKA! yine zevkten dört köşeyiz 🙂

    Yanıtla
  64. adinna

    10 Nisan 2009 ile 21:44

    Wowwww!!! Yaptigin seyi sevmek diye buna denir. Hak ediyorsun ama blogun da cok basarili. Eminim dizi de oyle olacak. Tebrikler

    Yanıtla
  65. EDA SUNER

    10 Nisan 2009 ile 22:00

    CENK’CİM GEÇMİŞİ DE ŞİİR GİBİ YAZMIŞSIN, OKURKEN HÜZÜNLENDİM. BLOGUN ADININ NEREDEN GELDİźİNİ BİLSEM DE YİNE DE ÇOK HOŞUMA GİTTİ OKUMAK 🙂

    BU KADROYLA BU GÜZEL DİZİYİ SAYENDE YENİDEN İZLEME ŞANSIMIZ OLACAK.

    TÜM DİLEKLERİN BU PROJE GİBİ GERÇEK OLACAźINA İNANIYORDUM TEMİZ KALPLİ DOSTUM BENİM.

    BAŞARILARIN DAİM OLSUN CANIM.
    SENİNLE GURUR DUYUYORUZ.

    EDA & ÖMER SUNER

    Yanıtla
  66. mutlu

    10 Nisan 2009 ile 22:15

    keyifle okudum. insan bir diziyi gunlerce durmadan seyredince zaten onlarin kelimeleriyle dusunmeye basliyor bir sure sonra. Turkiye de sit com zor, hayirli olsun, umarim rating ugruna harcanmaz. Fernandoda yazdigin tatli dille yazdiysan eminim cok basarili olacaktir. insanin sevdigi bir isle ugrasmasi ne guzel, sanslisin….

    Yanıtla
  67. açalya

    10 Nisan 2009 ile 22:23

    Tebrik ederim Cenk. Çok yönlülük bu olsa gerek.

    Yanıtla
  68. eda

    11 Nisan 2009 ile 02:54

    Sevgili Cenk, tebrikler.. bir solukta okudum bu hoş hikayeyi.. Altın kızlarda Filiz Akın da oynayacak diye duymuştum ama yok sanırım..Çocukluğumun dizisidir, hatta o 4 kadını annem ve teyzelerimle bağdaştırır, isim takardık :))Blanche teyzem, Dorothy annemdi mesela :))
    Bir carrefour dolusu nutellaya tercih ediyorsan, fanatikliğin tescillenmiştir gözümde, nutileri de ben alayım o zaman 🙂
    Tarif de foto da muhteşem..
    Sevgiler, tebrikler..

    Yanıtla
  69. Ömer Suner

    11 Nisan 2009 ile 05:06

    Benim canım kardeşim, geçen gün yemek yerken şöyle kabaca bir hesap yapalım dedik ya, kaç sene olmuş şaşırdım, dile kolay 20 küsür sene… Ne güzel de yazmışsın seninle beraber o senelere döndüm, sana yazdığım sayfalarca mektuplar, ergenlik sancıları, ilk arabam, kahkahalar, gözyaşları, hevesler, hayalkırıklıkları… Neyse bu kadar girizgah yeter sıkmayalım kimseyi, bunca senelik dostluğumuzda tadı damağımda kalan sadece yaptığın nefis yemekler değil, kalitendi canım dostum… Lütfen bu kalitenden hiç vazgeçme, bırak milyonlar değil gerçekten bu işe senin gibi gönül koyunlar takip etsin seni ve seninle “diğerleri” arasındaki farkı idrak edebilenler, bizim gibiler… Blogunu bugün bir kere daha imrenerek gezdim, bu kaçıncı hatırlamıyorum, yine damağımda o nefis lezzet… Sen asla kalitenden vazgeçme dostum, bunca vasat işin arasında sen hep parladın ve parlamaya devam edeceksin. Seni çok seviyorum ve seninle çok gurur duyuyorum. Hep istedğni çok iyi bildin ve peşinde gittin, yolun açık olsun……….

    Yanıtla
  70. Banu

    11 Nisan 2009 ile 06:32

    Harikasın Cenk 🙂
    tebrik ederim …Gerçekten muhteşem olduğuna eminim hayallerinin gerçekleşmesi ne kadar güzel bir duygu.
    Emin ol izlerken hep seni hatırlayıp esprilerde atılan kahkahalardan sonra tebessüm edicem 🙂
    Biliyor olucam Cenkin parmağı var bu işte o zaman en tatlısı olmuştur 🙂

    Yanıtla
  71. cafe gusto

    11 Nisan 2009 ile 08:56

    Süper süper sanırım senden iyi kimse çeviremez ve yazamazmış sen onları aileden biri kadar iyi tanımışsın artık..Dondurma içinde Altın kızlar içinde ellerine sağlık..Heyecanla bekliyoruz..sevgiler..

    Yanıtla
  72. rana

    11 Nisan 2009 ile 10:12

    yerli dizi üstelik uyarlama dizileri hiç izleyemiyorum altın kızlarıda hiç seyretmemiştim işin içinde sen varsan pazar günü 20 00 da ekran başındayım
    açıkçası tam bir süpriz oldu farklı bir şey bekliyordum ama yurt dışındaki senaristlerin kalitesini düşününce bu işi senin gibi nitelikli kişileri bulup senaryo yazarlığı için teklif götürmeleri bizimde yerli dizilerin kalitesini artırmasında bir adım olur diye düşünüyor bu işin üstesindende geleceğine inanıyorum hayallerinin bir bir gerçek olması dileğiyle sevgiler
    bu arada tarif çok güzel en kısa zamanda deneyeceğim….

    Yanıtla
  73. Sema Aksu Meydancı

    11 Nisan 2009 ile 13:17

    Sevgili Cenk,
    Bu, sevgiyle (hatta tutkuyla) şekillenmiş bir başarı hikayesi. Sanırım o yüzden sanki bunu yaşayan kendimmişim gibi gururlandım ve duygulandım. Oysa sizi tanıyor değilim, sitenizi ilk ziyaretim bu. Ve inanın şu tek yazıyla tanımaktan büyük mutluluk duydum. Yazı başında daha sürprizinizi açıklamadan önce, ne kadar duru ve etkili bir diliniz olduğunu düşünmüştüm. Nitekim en sevdiğim dizilerden birinin, en sevdiğim kadın karakterlerle yeniden ekranlara gelmesinde kalem emeğiniz varsa, bu dizi tahminimden daha çok bağlayacaktır beni ekrana.:)

    Umutlarınızın, başarılarınızın daimi olmasını dilerim…Sevgilerimle…

    Yanıtla
  74. Arda

    11 Nisan 2009 ile 20:44

    Tebrik ederim, insanın sevdiği işi yapması kadar güzel bir şey yok.

    Yanıtla
  75. nurten

    12 Nisan 2009 ile 11:08

    Altın Kızlar benimde çocukluk anılarım arasındadır :))) Türk versiyonunun jeneriklerini görmüştüm TV de, işin içinde olmanız çok güzel :)) Hayallerin gerçek olması sanırım bu olsa gerek…

    Yanıtla
  76. nihan

    12 Nisan 2009 ile 11:11

    Tebrikler Cenk!
    Altın Kızlar reklamlarını gördüğümde böyle güzel bir kadroyla yayına girecek olmasına çok sevinmiştim. Senin gibi diziyi çok iyi bilen ve seven biri tarafından çevrilmesi ve senaryolaştırılması daha da güzel bir haber. Başarılarının devamını diyorum.

    Yanıtla
  77. zehra

    12 Nisan 2009 ile 11:28

    Süper bir haber sevgili Cenk…bana eski günleri hatirlattin. ATV versiyonu kadro ile süper görünüyor. Sadeve yaprak dökümünü takip eden ben demek ki yeni bir diziye baslamam gerekiyor…meraklabekliyorum pazar aksamini ve seni gönülden tebrik ediyorum amaaaaaaa Cafe Fernando´yu ihmal etmek yok bak ona göre…

    zehra

    Yanıtla
  78. Vic

    12 Nisan 2009 ile 12:22

    Bizim televizyonlarda şimdiye dek yapılmış adaptasyonları izlemedim, başarılı sayılan Tatlı Hayat gibileri dahil.. Pek de yerli dizi izlemem ya, adapte edilen dizilerin orijinallerinin çoğunun takipçisiyim,.. Lakin Golden Girls hatırlamaya tevellütüm yetmiyor, hayal meyal. Hem bu sebeple hem de malum Cenk faktörü, izlediğim ilk yerli dizi olabilir!

    Yanıtla
  79. sibel

    12 Nisan 2009 ile 12:27

    yazını okurken dizi hakkındaki sayısal verilerde tam da uçmuş diyordum senin,için meğer altından neler çıktı, dizinin reklamları birkaç gündür dikkatimi çekiyordu(çok fazla dizi var neye başlasak sonu gelmiyor) hatta dün bir ara Türkan Şorayın bir röportajı vardı ama izleyemedim dizinin bugün oynayacağından haberim bile yoktu ama bir zamanlar izlediğim ve kaçırmadığım bir dizi idi yaşlı olan karekter çok hoştu,
    açıkçası bende çok heyacanlandım
    her zamanki gibi dizinin de mutfak bölümünde yer almışsın bir de tam kadro bir daha yeri dolmaz sanatçılar var daha ne olsun işte süper
    daha yazacak sana brova denecek kelimeler bazen yetmiyor ve çok basit kalıyor ama olsun seni çok çok tebrik ediyorum bloğundaki kaleminin zaten çok iyi ve daha nice güzel hayellerinin altına imzanı atarsın sevgiyle kal

    Yanıtla
  80. Vic

    12 Nisan 2009 ile 12:28

    Ohm, eklemeyi unuttum,.. Donut geçince açma, Cap’n Crunch denince Dr. Oetker diye yapılan çevirilerden sonra, Blanche’ın dublajı konusu, beni en çok meraklandıran konu oldu. Amazon.co.uk’de epey uygun DVD’leri,..

    Yanıtla
  81. papatya

    12 Nisan 2009 ile 18:05

    çocukluğumun dizisi:) annemle tv karşısına oturduk bir yandan izliyor,bir yandan eski bölümleri hatırlamaya çalışıyoruz. en gerçekçi görünün Sophia olmuş 🙂

    çok beğendik biz..

    başarılar Cenk:)

    Yanıtla
  82. BETÜL

    12 Nisan 2009 ile 19:01

    vallahi bravoo tebrik ederim..

    sevgiler

    Yanıtla
  83. Züzü

    13 Nisan 2009 ile 05:31

    Tebrikler ve kocaman bir nazar boncuğu sana ayrıca da maaşallahhhh:) Hakikaten harikasın, 10 parmakta 10 marifet diye buna denir…Başarılarının katlanarak devamını diliyorum Cenk..Altın kızlar en eğlenerek seyrettiğim dizilerin başında geliyordu, inanılmaz eğleniyordum ve tekrardan başlaması beni çok mutlu etti…

    Tebrikler ve sevgiler,

    Yanıtla
  84. Tombuk

    13 Nisan 2009 ile 07:08

    Merhaba Cenk,
    Çok güzel anlatmışsın hikayeni. Sana yoldaş olan Altın Kızlar’ı ben de çok severek izlerdim. Türk versiyonunu da heyecanla bekliyordum. Eminim çok güzel bir şey olacak. Bir şova bu kadar tutkuyla yaklaşan birinden kötü bir şey çıkamaz zaten.
    Şimdiden başarılar diliyorum.
    Sevgiler 🙂

    Yanıtla
  85. Eda

    13 Nisan 2009 ile 07:39

    Çok başarılıydı dizi, keyif alarak izledim..Sofia- Safiye uyumu çok hoştu :)) Farklı isimlerle de renklendirilecek sanırım ileriki bölümlerde.. Tanışmasak da gurur duydum Cenk.. Tekrar tebrikler ..

    Yanıtla
  86. Meltem

    13 Nisan 2009 ile 08:50

    Dün gece senin hikayeni okumadan seyretmiştim, bazı sahnelerde gülmekten kanepeden aşağı düşüyordum,nedeni anlaşıldı:))))) çeviri mükemmel,ellerine sağlık.

    Yanıtla
  87. ladybug

    13 Nisan 2009 ile 08:57

    Yıldız şehriyeli tavuk çorbası 😀
    İzlendi, beğenildi; ama favori programımla çkıştı gibi :(, keşke farklı bir saatte olsaymış.

    Yanıtla
  88. Hülya Kandemir

    13 Nisan 2009 ile 10:22

    Cenk ciğim harikasın. Yazıyı o kadar heyecanla okudum ki sonu da büyük süpriz oldu. Müthiş müthiş.. Başarıların hep böyle katlanarak devam eder inşallah.
    Sevgiler

    Yanıtla
  89. Filiz

    13 Nisan 2009 ile 11:53

    Fikir süper, ilk kim düşündüyse tebrikler, izleme fırsatım olmadı, Türkiye’deki bölümlerini izlerdim, küçüktüm o zamanlar… Şimdi daha da merak ettim. Tebrikler Cenk! Başarılarının devamını dilerim. Başarılarından kendime pay çıkarıp gururlandım:)) Okurken, dizide oynayacağın fikrine kapıldım önce, çok daha fazlasıymış! Tekrar tebrikler!

    Yanıtla
  90. Evren

    13 Nisan 2009 ile 11:56

    Sevgili Cenk,

    Harikasın desem az gelecek diye korkuyorum.

    Sevgiler,
    Evren

    Yanıtla
  91. Betül

    13 Nisan 2009 ile 12:38

    Selam Cenk,
    Ben de altın kızları çok severim dogrusu Fatma girik ve nevra serezli rollerine resmen cuk oturmus. Butun oyuncular donemlerinin en unluleri ve hepsini bir dizide toplamak buyuk başarı. Ancak hulya koçyiğit yerine melek baykal olsaydı sanırım daha iyi olurdu. turkan şoray için ise daha karar veremedim. Uyarlaman gercekten cok guzel,turkiye ye ve gunumuze uygun olmus. zevkle izledim ne diyeyim eline diline gonlune sağlık

    Yanıtla
  92. Dora

    13 Nisan 2009 ile 12:57

    heloooo Cenk,
    Seni ve diğer yazar arkadaşını girişimlerinizden dolayı takdir ediyorum..Bu pazar Altın kızları seyrettim sadece ve kendi kendime acaba bu senaryoyu kim yazdı? kim bu duayenleri ikna edebildi? diye düşündüm. Kişiler rollere inanılmaz oturmuş ve çok doğallar , vurgular..espiriler falan süper..güzel yazılmış…Oyuncular, Zaten onlar türk sinemasınınn duayenleri laf söylenmesi çok zor…ben çok beğendim..Fakat adını koyamadığım birşey var..yani tarif edemiyorum soğuk duran bişeyler var.. sanırım günden güne oturacaktır…ama çok başarılı bir proje olduğuna inanıyorum..Altın kızlar benimde çoçuluğumda seyrettiğim dizilerden biriydi..
    neyse, fazla söze gerek yok.. “TEK KELİME İLE HARİKA ve SÜPER) başarılar diliyorum…

    Sevgiler,

    Yanıtla
  93. dilek

    13 Nisan 2009 ile 13:13

    Hikayeye bayıldım ama ben zaten sizede bayılıyorum her ne kadar şimdiye kadar hiç sesim çıkmamış olsada sessiz ama sıkı atkipçiniz olan bir hayranınızım.Altın Kızlar’ı bende çok severim ve eminim işin içinde siz varsanız mükemmel olmuştur.ama dün akşam izleyemedim yoldan yeni gelmiştim ama küçük böceğim kızım birlikte çizgi film izlemekde diretince ben ona direnemedim 🙁 inşallah ilk bölümün tekrarı verilirde izleyebilirim. bişey sormak istiyorum peki pratik ve zamandan kazanmak açısından bu tarifi hazır vanilyalı dondurma ile yapsak olmaz mı?
    dilek

    Yanıtla
  94. Nilgün

    13 Nisan 2009 ile 13:58

    merhaba cenk,
    altın kızlar’ı ne zamandır bekliyordum. dün akşam jenerik akarken senaryoda cenk sönmezsoy adını görünce “ya ben bu ismi bir yerden tanıyorum ama nerden?” sorusu yer etti kafamda. bugün yazını okuyunca anladım nerden tanıdığımı:)
    çok eğlendik biz ilk bölümde. hepsinde kaliteni göreceğimizden kuşkumuz yok. başarılar dilerim.

    Yanıtla
  95. enne

    13 Nisan 2009 ile 15:04

    Dün akşam kızımla izledim. Kendisi 4.5 yaşındadır. Yorumu şu oldu: Anne bunlar gerçekten altın gibiler. Neyi düşündü de bunu söyledi bilmiyorum ama beğendi sanırım:) Ben mi? Ben de beğendim ama sanki daha oturmayan bir şeyler var gibi. Sitcom tarzı mini diziler bizim oyuncular tarafından biraz tiyatrovari oynanıyor gibi, uzman değilim ama böyle düşünüyorum. Mimikler ve vurgular biraz abartılı gibi geldi bana. Bu 4 muhteşem oyuncuyu eleştirirken bile titriyorum ama hissettiklerim bunlar. Espriler güzeldi. “Rabbime sordum” çok güzeldi:) İzlemeye devam edeceğim.

    Yanıtla
  96. burcu

    13 Nisan 2009 ile 20:55

    dün akşam ailecek seyrettik.. uzun zaman sonra bu kadar efsane ismi hemde birarada görmek harikaydı.. biz ailecek alicana çok güldük.. fatma girik de harikaydı.. tebrikler

    Yanıtla
  97. mısra

    13 Nisan 2009 ile 21:02

    haberlerde okumuştum altın kızlar dizisinin senaryo yazarlarından Cenk Sönmezsoy diye acaba bizim Cenk Sönmezsoy mu diye düşünmüştüm bunuda mutlaka başarır demiştim…sen bitanesin ne kadar teşekkür etsek azdır başarıların kat be kat artsın.altın kızların bendede çok ayrı bi yeri vardır çünkü bizim mahallede de dizideki karakterlere çok benzettiğimiz altın kızlarımız vardı!

    Yanıtla
  98. hanife

    13 Nisan 2009 ile 23:08

    İlgi duyduğunuz şeylere, bu ister yeni bir tat olsun isterse gülümseten bir dizi, peşini bırakmadan adeta bir bağlılık, bir aşkla hayat katabildiğiniz,başkalarının isteği doğrultusunda şekillenen bir başarıya değil sevdiğiniz işlerle başarılara imza atabildiğiniz için tebrikler.Umarım tutkuyla sevdiğiniz şeylerden doğduğu için ayrı bir tadı olan pek çok hikayeniz daha olsun…

    Yanıtla
  99. Kamile

    14 Nisan 2009 ile 06:55

    Cenk Merhaba,

    Dizi tek kelime ile harika, zamanla daha da oturacak taşlar yerine. Senaryo müthiş. Tek kelime ile ‘perfect’. İzlerken koptuk resmen, son zamanlarda bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Oyuncular da nasıl hakkını vermişler ama, roller de her birine cuk oturmuş. Ama Fatma Girik harika ötesiydi. Gerçekten tüm kalbimle tebrik ediyorum tüm ekibinizi. Sevgiler.

    Yanıtla
  100. emelll

    14 Nisan 2009 ile 07:33

    bi yandan gelen arkadaşlarla ilgilenip bir yandan da diziyi izlemeye çalışınca hiçbişey anlamadım, duyamadım, tekrarını bekliyorum.

    Yanıtla
  101. Arzu

    14 Nisan 2009 ile 08:26

    Cenk Selamlar,
    Haberi duyunca yorum yazmıştım ama diziyi seyredince tekrar yazmak istedim. Ellerine sağlık. Seninle birlikte emeği geçen herkesi kutluyorum.

    Yanıtla
  102. berna

    14 Nisan 2009 ile 09:54

    Cenk bey başarılarınızın daim olmasını dilerim.Türkan Şoray yakın bir akrabamın genel müdürü olduğu fiba gurubunun sponsorluğunda geçen hafta G.antepde idi.Altınkızlar harika bir dizi.Orijinalini geçecek bana göre, süper bir fikir.Harikasınız emeğinize yüreğinize sağlık.

    Yanıtla
  103. şirin

    14 Nisan 2009 ile 11:25

    Allahım ne marifetli bir çocuksun sen. Ellerine sağlık, kutluyorum seni..

    Yanıtla
  104. Hande

    14 Nisan 2009 ile 12:34

    Cenk, süper haber ya! Simdi hemen youtube’da aradim, kisim kisim konmus, hemen seyrediyorum. Tebrikler!

    Yanıtla
  105. serpil

    14 Nisan 2009 ile 13:24

    Valla Cenk marifetlerine yetişemiyoruz.Burada yazan herkes gibi bende altın kızlar hayranı biriyim.Bir ara digitürk tekrar veriyordu.Pazar günü senin yazını daha okumadan diziyi seyrettim ama jenerik kısmını kaçırmışım adını göremedim.Şimdi okuyunca çok şaşırdım.Bende bir çokları gibi neden Filiz akın yok dedim. Malum onlar türk sinemasının dört asıydılar.Tabi Nevra Serezli bir şey demek mümkün değil. Harika bir oyuncu.Seni yürekten tebrik ediyorum. İşin içinde sen varsın diye diziyi seyretmek şart oldu artık:))

    Yanıtla
  106. Banu (BaL)

    14 Nisan 2009 ile 20:52

    Cenk 🙂

    Bildiğin sebeplerden ötürü, bu yazıyı bugün okuyorum.

    Pazar günü Altın Kızlar’ın sadece bir kısmını izleyebildim.

    İçim bunaltılı olduğu için tadına varamadım. Hep eski Altın Kızlar gözümün önüne geldi. Eskiler gözümün önüne geldikçe, ağlamaya hazır olan ben, tekrar tekrar ağladım. Baktım izleyemeyeceğim, kapattım.

    Bu hafta izlerim artık 🙂

    Tebrikler.

    Hayaller (hatta belki hayallerde bile olmayanlar) bazen gerçek oluveriyor.

    Yakında Dorie ile de kesişecek yolların…

    En içten sevgilerimle…

    Yanıtla
  107. Esra

    14 Nisan 2009 ile 22:15

    Tart yapma hevesiyle nette arastirma yapinca blogunuzu biraz once farkettim acikcasi gec kesfetmis oldugum icinde uzgunum.. Neden cafe fernando yazinizi okuduktan sonra inanin cok sasirdim erkek olmaniz degil sasirtan bunca isi bir arada nasil yurutebildiginiz..
    Yazinizin sonunda Altin kizlari sizin yazdiginizi ogrenince size yazmak istedim cunku Altin kizlarin ilk bolumunu heyecanla beklemistim 4 buyukler gercekten altin kizlar oynuyor diye ancak beklentimi karsilamadi cok sonuktu.. Orjinal altin kizlar daha ilgi cekiciydi turk versiyona kiyasla.. bunu uzulerek soyluyorum.. belki beklentilerim fazla oldugu icin boyle hissettim.. Insaallah daha ilgi cekici bir hale gelir .. Ilk bolum ile ilgili yorumumu bilmenizi istedim..
    Basarilariniz devamini dilerim

    Yanıtla
  108. hilal

    15 Nisan 2009 ile 08:04

    inanmıyorum, okuyunca çok şaşırdım.. bende pazar günü tesadüfen televizyonu açtığımda gördüm diziyi, biraz baktıktan sonra hemen haber vermek için telefona yapışıp annemi aramadım, oda ağzı kulaklarında diziyi izliyormuş meğerse 🙂 nefis tatlarından sonra böyle bir hikayeyle tüm bayanların kalbini çaldın yine:) tebrik ederim cenk
    sevgiler

    Yanıtla
  109. Eliza Bennet

    15 Nisan 2009 ile 09:07

    Tebrikler!

    Hiç haberim olmadan Pazar günü takıldım Altın Kızlar Türkiye versiyonuna. Bence gayet başarılı, hele Fatma Girik süper. Aslında gönül Nevra Serezli yerine Filiz Akın’ı isterdi (oyunculuklarına dayanarak değil, Türk sineması başrol kadın oyuncularının hep beraber olması açısından)

    Ben Altın Kızlar’ın İngilizce’sini hiç dinlemedim. Blanche’ın risqué maceralarının sansürlenmiş olmasına şaşırmadım.

    Bu arada çok güzel yazıyorsun Cenk, Amerika anılarını da vakit bulup paylaşsan soluksuz okuyacağım.

    Yanıtla
  110. ayse

    15 Nisan 2009 ile 10:13

    cenk’cim,

    sürprizin bu cıkmasına cok sasırdım 🙂 altın kızlar’a bu kadar sevgiyle, tutkuyla baglı senden baskasını bulamazlardı herhalde bu is icin. allah emeklerini bos cıkarmasın. sen elini attıgın her iste mükemmeli basaran bi insansın. ilk bölümü tv’de seyretmedim ama beklentilerimin isin icinde sen oldugun icin bos cıkmayacagına, biraz acemilik bile olsa yavas yavas pisecegine inanıyorum. allah seni utandırmasın cenk.
    seni 3 senedir okuyorum. arkadasım, dostum, kardesim olsan senle, yaptıklarınla ancak bu kadar gururlanırdım. arkandayım. basarılarının devamını bekliyorum. günümü, hayatımı keyiflendirdigin icin sana hep tesekkür ettim ama artık bakıorum ki artık sadece benim degil bir sürü kişinin hatta milyonlarınkini(!) 🙂 sekillendirir hale gelmissin. helal olsun diyorum baska da bisiy demiyorum. eline koluna saglık. hem yemeklerin hem yazdıkların hem cektiklerin hem de bizimle bunları ve hayatı paylastıgın icin.

    Yanıtla
  111. zeynep

    15 Nisan 2009 ile 20:15

    merhaba cenk ben yazını bu gün okudum çok şaşıırdım.ama diziyi izlemiştim tam bir Türkan şoray hayranıyım.bence süper bir fikir.tebrikler

    Yanıtla
  112. zeynep

    15 Nisan 2009 ile 20:30

    bu arada dondurmayı görünce oğlum hadi şimdi yapalım diye tutturdu.erimiş çikolatadan surat yapmak iyi bir fikir.ben değişik boyutlarda papatyalar yapıp pasta süslemede kullanıyorum.farklı şeyler çıkıyor.

    Yanıtla
  113. Feyza Fidan

    15 Nisan 2009 ile 23:10

    Harika bir haber, senin on parmağında kaç marifet var sayılacak gibi değil 🙂
    Ağzım açık seni takip etmeye devam ediyorum,
    Sevgiler..

    Yanıtla
  114. PAPATYA SOFRASI

    16 Nisan 2009 ile 11:20

    Merhaba.

    Amerika da sürekli gittiğiniz bir cafenin isminin de Fernando olduğu ve bu yüzden siteye bu ismi verdiğinizi okumuştum buralarda bir yerlerde..

    Neyse..Altın Kızlar hastası olmanız şaşırtıcı gelse de hak vermemek mümkün değil..

    Dondurma yeme de yanında yat cinsinden..SEVGİLER..

    Yanıtla
    • Cenk

      16 Nisan 2009 ile 11:36

      Herkese tekrar tekrar teşekkürler. Altın Kızlar’ı beğenmenize çok sevindim. İlerleyen bölümlerde bir sürü sürprizler sizi bekliyor..

      Papatya Sofrası – Benimle yapılan çok eski bir ropörtajda bir yanlış anlama sebebiyle o şekilde basılmıştı. İşin aslı yukarıdaki gibidir.

      Yanıtla
  115. Tarçın

    16 Nisan 2009 ile 18:01

    Uzun zamandir sayfani gezmemistim oncelikle tebrik ediyorum cok cok. Dun gece uykum kactiginda zap yaparken atv De altinkizlarla karsilasinca cok sevindim.bende eskiden hic kacirmadam izle ve gulerdim.en cokta kocaman kagit kovalardaki dondurmalarina ve mutfaklarina bayilirdim .dun izlerken acaba mi? Dedigim bolumde sicak Bir tat yakaladim ve ne hos dusunulmus bir proje diye icimden gecirmistim. Bugunse gunun yorgunlugunu atip bloguma bir iki satir yazip blog gezintisine ciktigimda sanada epeydir ugramadigimi farkettim.nedir son zamanlarda olanlar derken birde baktim dun aksam icimde gulumse yaratan dizi senin kalemindenmis:)tebrikler,daha cok guldur bizi olurmu? Zira su gunlerde cok ihtiyacimiz var.sevgiler

    Yanıtla
  116. Neşe Ersoy

    16 Nisan 2009 ile 19:19

    Ne kadar güzel , uzun seneler büyük zevkle izlediğim Altın Kızlar senin elinden tekrar bizlerle hem de sinemamızın kraliçeleri tarafından hayata geçiyor.
    Başarılar dilerim , zevk aldığın bir işi yapıyor olman çok daha başarılı olacağın anlamanına gelir.
    Bu arada tatlıyı yemeğe kimse kıyamaz sanırım:-)
    Sağlıcakla kal.

    Yanıtla
  117. ZUHAL YALÇIN

    16 Nisan 2009 ile 23:59

    Merhaba Cenk hayat ne ilginç değilmi bir gün gelip de tüm birikimlerini keyifle aktarabileceğin bir projenin içinde olmak:)
    Bildiğin gibi camia küçük bu haberler kulislerde kulaktan kulağa dönmeye başladığında -zor dedim zor.Bizde adaptasyon işler hiç tutmadı yazık olacak.
    Ama öyle olmadı eminim benim gibi düşünen bir çok insanı yanılttınız:)Tebrikler tebrikler tebrikler:)
    Görüntüler çok iyi,kostümler 10 numara,Sanat ekibi belliki epey yorulmuş,oyuncu kadrosu zaten tartışılmaz ki içlerinde Fatma Giriği çok çok beğeni ile izledim.Alışılmışın çok dışında bir tür oynuyor ve number one:)ve tabii senarist grubu sanırım bu işin lokomotifi olacak (ama yazını okuduktan sonra kesinlikle lokomotif olacağınıza inandım)
    Çoookkk uzun lafın kısası :)keyifli,bol raytingli
    bahtı açık bir iş olsun.
    Tüm ekibe de sevgiler….
    SEVGİYLE KAL…

    Yanıtla
  118. Saadet

    17 Nisan 2009 ile 14:32

    Merhaba Cenk Bey,
    Blogunuzu düzenli olarak takip eden biriyim. Yaptığınız çalışmalar süper. ALtın Kzıları da hatırlamamak mümkün değil, senaryoyu sizin yazdığınızı duyunca sevindim ve hemen atv’nin yayın akışından saatini öğrenip tv karşına kuruldum. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki büyük bir hayal kırıklığı oldu. Replikler süper de nedense o dört muhteşem oyuncu bir türlü oturmamış o karakterlere. Ses tonları , vurgulamalar, mimikler kısacası birşeyler eksik. Hiç gülemediğim gibi sıkılıp zapladım. Belki ilk bölüm olduğu içindir ya da benim de diğer arkadaşlar gibi beklentim çok yüksekti.
    Yine de tabii ki emeğinize çok saygı duyuyorum. Başarılar diliyorum.

    Yanıtla
  119. Kiowa

    17 Nisan 2009 ile 18:34

    Cenk merhaba,
    Diziyle ilgili tek bir yorumum var: Arka fon müziklerinin tekrar elden geçmesi gerekli, ilkokul müsameresi tadına getiriyor diziyi. Onun dışında zamanla daha da çok sevilecektir. Başarılar.

    Yanıtla
  120. sema

    17 Nisan 2009 ile 23:17

    bazen sitenizde kayboldugumu farkediyorum..beni bulundugum yerden alip baska yerlere goturuyosunuz..niye bilmiyorum ama en yalin haliyle boyle hissediyorum..altin kizlar konusunda ise hayal kirikligi icindeyim..gercekten izlerken kendimi tiyatro salonunda zannettim..ve ne yazik ki gulemedim..biseyler eksik..bi sogukluk var..insaallah zamanla yanildigimi anlarim..ama yine de uretkenliginize hayranim..Allah onunuzdeki engelleri kaldirsin..hoscakalin..

    Yanıtla
  121. Aylin

    18 Nisan 2009 ile 17:18

    Merhaba Cenk Bey

    Sitenizi uzun zamandır takip ediyorum. İlk yorumumu yemeklerinizle ilgili değil de Altın Kizlar yüzünden birakmaktan utanıyorum biraz ama söylemeden geçemeyeceğim. İlk sorum Rose nerde? Turkan Soray drama mı oynuyor yoksa komedi mi?
    Nerede o Rose un çocuk halleri ve saflığı? Konuşmalar arasında niye duraksamalar var anlamadım. Akıcılıkta bir sorun var gibi geldi bana. Benim düşüncem casting de bir problem olduğu. Nevra Serezli ve Fatma Girik rollerine oturmuş ama Hülya Hanım ile Turkan Hanım zorlanıyorlar gibi. Komedi oynamak çok zor. İyi zamanlama ve iyi tonlama gerekiyor. Onların yaptığı espriler heba oluyor. Tabi Nevra Hanım komedide bir duayen. Oradaki her rolü hele Rose’u çok iyi oynayacağına adım gibi eminim.Fatma Hanım ise hoş bir sürpriz oldu. Her ne olursa olsun emeğinize sağlık. Umarım oyuncular zaman geçtikce daha iyi oturur. İlk bölümler her zaman zordur. Kolay Gelsin

    Yanıtla
  122. Cenk

    18 Nisan 2009 ile 19:47

    Zuhal – Ekip muhteşem. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Güzel dileklerin için teşekkürler.

    Saadet, Kiowa, Sema, Aylin – Vakit ayırıp yorumlarınızı paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Bence her şey bir yana, böyle efsane bir dörtlünün biraraya gelmiş olması bile hepimiz için büyük bir şans. Bölümler ilerledikçe karakterler de iyice oturacaktır. Yarın 2. bölüm var. Umarım seyredip keyif alırsınız.

    Yanıtla
  123. teyzenteyfik

    19 Nisan 2009 ile 11:26

    Harika bir haber, tebrik ederim.
    Umarım dilediğin gibi olur sonucu da.

    Yanıtla
  124. muge

    19 Nisan 2009 ile 14:20

    Selam cenk ; Sımdı ınternetı baktım seni yemek bloguna gırdım .Çok guzel şeyler yapmısın .Bayıldım resmen . kendıne çok ıyı bak gorusuruz sevgiler müge

    Yanıtla
  125. ehlikeyf

    19 Nisan 2009 ile 18:56

    şaşkınlığım had safhada tebrikediyorum.o yıllarda bende dizinin fanatiğiydim…sizin kadar olmasada:))
    palyaço dondurmalarda süper…çocuklar çok sevecek yarın onlara bi sürpriz yapmalı…ama ben bi hile yapıp hazır dondurma kullansammı:))

    Yanıtla
  126. zarpandit

    19 Nisan 2009 ile 20:02

    cenk bazen uzun süre sessiz kalıyorsun yahu:(
    hadi biz sadece sundae ile yetinmeyiz :))))
    yazmaya geçme vaktidir bence.. 🙂

    Yanıtla
  127. SaadetTopcu-Çilek Reçeli

    20 Nisan 2009 ile 09:11

    Merhaba Cenk,

    Hikayen çok ilginç bir finale gelmiş. İnsanın böyle sevdiği bir şeyin içinde yer alması gerçekten güzel bir süprizdir herhalde. Bazen yaşam hayallerimizden daha güzel hediyeler veriyor .
    Dizinin bu yeni versiyonunu henüz izlemedim ama merak ediyorum şimdi.
    Başarılar dilerim.

    Yanıtla
  128. loungetime

    20 Nisan 2009 ile 10:47

    Tebrikler,
    Altın kızları tekrar özellikle bu kadro ile görmek çok zevkliydi. En çok Fatma Girik hoşuma gitti. Hatta çok süperdi sofhia’ dı galiba onun rolünün orjinali, nerdeyse izlerken onu gördüm.
    Umarım uzun soluklu olur da biz de zevkle izleriz.

    Yanıtla
  129. kristalkelebek (aslı)

    20 Nisan 2009 ile 12:18

    Cenk ellerine sağlık, hem bu olağanüstü güzellikte proje için hem de palyaço sundae’ler için..
    Ben de eskiden trt’de ne çok izlerdim Altın Kızları..Şimdi artık Türkiye versiyonunu zevkle izleyeceğim.
    Sevgiler:).
    aslı

    Yanıtla
  130. Nalan

    20 Nisan 2009 ile 13:08

    İlk Bölümü kaçırdığım için ikinci bölümden sonra yazayım dedim, dekor/kostüm ve görüntü muhteşem.
    Özellikle Fatma Girik ve Nevra Serezli sanki cuk oturmuşlar gibi Türkan Şoray da iyi Hülya Koçyiğit daha da iyi olacak gibi. Demek ki televizyona aptal kutusu dememek lazımmış, zamanında izlediğin bir dizinin parçası olmak harika, tebrikler.

    Yanıtla
  131. leyya

    20 Nisan 2009 ile 21:17

    ))insan onca yıl mesaisinde bu kadar (bu kadar diyorum çünkü yukardaki hesaplamalar aklımdan uçup gitti))zamanı altın kızlara ayırırsa olacağı buymuş))ve yine insan bir şeyi hakkıyla istemeyegörsün evrenin tüm güçleri birleşip ona ilgisi doğrultusunda sürprizler hazırlarlarmış..hele bir de tutku halini almışsa işte böyle filmini bile yaptırırlarmış adama)) bu bilgiyi de dağarcığıma kattım )
    ve son olarak tabii ki başarılar diliyorum ..

    Yanıtla
  132. leyya

    20 Nisan 2009 ile 21:19

    ahh dondurmaa..hanidir canım isteyip durur..enfes görünüyor.

    Yanıtla
  133. Sema

    20 Nisan 2009 ile 23:52

    Slm

    Siteyi yaklasik yarim saat once Avustralyali bir arkadasima bahsettigim karniyarik tarifinin ingilizce versiyonunu google’dan arastiriken kesfettim. Hikayeniz ilginc ve fernando ismi hos olmus. Ayrica Altin Kizlar projesi icin tebrikler.
    Bilmedigim, daha dogrusu tatmadigim bir tarifi deneyecek vaktim olmadigindan yemek sitelerine takilma adetimde hic olmamistir ama sanirim sizin sitenize arada takilmak gibi bir yenilik yapacagim. Siteniz ve tarifiniz ve paylalstiklariniz icin tesekkurler, basrilarinizin devami dilegiyle………..

    Yanıtla
  134. sumeyye

    21 Nisan 2009 ile 00:41

    Merhaba Cenk,
    Ellerine saglik.Yine siradan bir tarifi cok hos bir hale donusturmussun. Cok sirin gorunuyorlar.Ama ben simdilik korova kurabiyelerinden yapmaya geldim:)

    Senden bir ricam olacak.Esimle evlilik yildonumumuzu kutlamak icin San Francisco’ya gitmeyi planliyoruz.New England’dan baska bir yer bilmedigimiz icin senin fikrini almak geldi aklima.Internette cok secenekler var ama Amerikali’larin hoslandigi seylerle Turkler’in ki ayni olmuyor biliyorsun. Ben de -eger vaktin varsa- gormeden gelmememiz gereken yerler hakkinda ve kalinacak uygun ve guzel oteller hakkinda kisacik bir bilgi almak istiyorum senden.Esim trafikten nefret ediyor. O yuzden merkeze yurume mesafesinde bir otel ya da pansiyon tavsiye edebilir misin? Simdiden cok tesekkur ederim.

    Yanıtla
    • Cenk

      22 Nisan 2009 ile 13:06

      Sümeyye – Öncelikle şunu belirtmeliyim ki benim de San Francisco‘daki restoran tercihlerim çok fazla Türk damak tadına yakın değil.. Ne derece yardımcı olabilir bilmiyorum ama benim önerilerim:.. Gitmeden önce Slanted Door (SF’te), Zuni Cafe ve Chez Panisse‘de (Berkeley’de – Bart’a atlayıp ufak bir yolculuk gerektiriyor) yer ayırtın. Oraya gittiğinizde yer bulmak çok zor olabilir. Hepsi muhteşem restoranlar. Şehrin pek de turistik olmayan bir bölgesinde (Richmond District) Ton Kiang var. Çin yemeği için en iyi adres orası. Chestnut, Union ve Fillmore caddelerini mutlaka gezin.. Haight’e de mutlaka uğramalısınız.. San Francisco’ya gitmişken Sausalito ve Tiburon’a uğramamazlık da etmeyin. 20 dakika uzaklıkta iki ufak kasaba. San Francisco’da akşam vakitlerinde North Beach çok keyifli olur. Yanyana bir sürü İtalyan lokantası vardır. Steps of Rome’u deneyebilirsiniz. Eminim unuttuğum çok şey var ama bunlar da bir başlangıç olabilir sizin için. Bu arada bir blogcu arkadaş yakınlarda SF’i ziyaret etti. Birçok tavsiye de onun sitesinde mevcut. Şu, şu ve şu yazılara göz gezdirebilirsiniz. Pansiyon/motel konusunda ise merkeze yakın olan yerler hakkında hiçbir bilgim yok. Pek de tekin olmayan yerler bana göre. Ayrıca akşam olunca çıkıp etrafında gidilebilecek yerler de pek yok. Benim tavsiyem Marina district’deki The Marina Motel. Downtown’a otobüsle 15-20 dakika ama bir alt sokağında düzinelerce restoran ve cafe mevcut. San Francisco marinasının da bitişiğinde. Onun yakınlarındaki bir diğer seçenek de Hotel Del Sol. Umarım yardımcı olabildim. Şimdiden iyi yolculuklar. Benim için de eğlenin.

      Yanıtla
  135. Gülgün

    21 Nisan 2009 ile 06:06

    Selam;

    5 parmaginda 5 marifet demek buymus….. tebrikler, tebrikler…

    Bizi ihmal etmek yok ama…

    Her sey gonlünce olsun…

    Gülgün

    Yanıtla
  136. Mujde

    21 Nisan 2009 ile 07:04

    Cenk Merhaba,

    Ellerine saglik, hem sundae, hem de Altin Kizlar icin… Altin kasik baglantisini simdi anladik sanirim. Boyle bir eserin arkasindan senin cikman cok buyuk surpriz oldu. Bu ozelligini, yeni ogrenmis olduk. Ben de bir dil uzmani olarak, ozellikle Sit-comlarin Turkcelestirilmesinde cok ozen gosterilmesi gerektigine inanirim. Diyaloglari gercekten de, cok samimi buldum. Alkilarin kocamani senin icin. Baska ne marifetlerin cikacak zamanla bakalim. Yolun acik olsun, Cenk.

    Cin’den Sevgiler,

    Yanıtla
  137. Zeliha

    21 Nisan 2009 ile 10:12

    hadi bloğu böyle kimsesiz bırakma en azından vakit yoksa dizinin arka plandaki çalışmalarını anlat,ne kadar vakit ayırıyorsun galiba haftalık yazılıyor hemen çekiliyor,tebrikler

    Yanıtla
  138. merve

    22 Nisan 2009 ile 09:27

    Çoookk uzun bir aranın ardından yine merhaba:D
    Bugün hava öylesine kasvetli ki şu güzelim İstanbul da; deniz kenarında bulunan ofisimin camından ne tarihi yarım adaya, ne de o muhteşem görkemiyle kabataş limanına yanaşan büyük beyaz yolcu gemisine bakmak gelmedi içimden bir türlü…Sonra uzun zamandan beridir bi site vardı tadı damagımda kalan ama ismini hatırlayamadığım…Ne gariptir ki?:Cenk ismi geldi aklıma… Sitenin adını çıkarmak için abartısız 10 dk. düşündüm:)sonrasıı malum sitenin adını yazarken buldum kendimi çocuklar gibi mutlu…hissettiğim mutluluk sayfayı açtığımda beni sevimli halleriyle karşılayan külah adamcıklar oldu…Uzun lafın kısası ALTIN KIZLAR’ın ilk bölümünden itibaren tekrarlarıyla birlikte bayılarak izliyorum, inanılmaz şaşırdım aslında sayfanda bugün bu yazıyı okuduğumda:)Amerikaya okul için gitmek için işlemlere başladığım şu günlerde zorluklara odaklanmışken arkasından sevdiğim bir konuya bağlanması keyiflendirdi beni…NİCE GÜZEL İŞLERDE İMZANIN YER ALMASI DİLEźİMLE…keyifli haftalar…

    Yanıtla
  139. denizkızı

    22 Nisan 2009 ile 19:48

    🙂 tesadüf olmalı, diziyi izliyordum acaba kim yazmış senaryoyu araştırıken, zaten sizin blogunuzdaydım yeni tarifler için:) hem yeni tarifleri cebime attım, hem de sorumun cevabını buldum.
    casting’i hakikaten kötü buldum ama siz iyi iş çıkarmışsınız.
    tebrikler, yolunuz açık olsun…

    Yanıtla
  140. Burcu Divriklioglu

    23 Nisan 2009 ile 21:01

    İnanılmaz güzel ve farklı tarifler.Çok şık…
    Tebrikler

    Yanıtla
  141. sumeyye

    25 Nisan 2009 ile 03:33

    Cok cok cok tesekkur ederim. Insallah umdugum gibi bir tatil geciririm ve senin icin de sevdigin yerlere ugrayabilrim. Grand Canyon-Las Vegas-San Diego – Los Angeles- San Francisco rotasini izlemeyi dusunuyoruz. Son durak en fazla kalma plani yaptigimiz yer.Cok heyecanliyim. Umarim hersey umdugumuz gibi gecer…

    Bu arada projen harika! Tebrik ediyorum. Bayilirim Altin Kizlar’a. Boyle buyuk bir projede yer almak eminim cok buyuk bir onurdur senin icin. Her gecen gun yeni ve degisik basarilarini duymak cok mutlu ediyor beni. Allah yolunu acik etsin, daha nice guzel projelere insallah. Tekrar tesekkurler.

    Yanıtla
  142. Dilek

    25 Nisan 2009 ile 10:00

    Sevgili Cenk;Bu güzel projede yer almana hiç şaşırmadım.İnsanın inanarak ve severek yaptığı işler,hiç ummadık bir şekilde karşısına çıkıveriyor.Başarılar diliyorum.Dizinin çekiminde de yer alırsınız belki:))))))Ne güzel olur……Sevgiler.

    Yanıtla
  143. songül ormanlar

    25 Nisan 2009 ile 13:29

    öncelikle ellerinize sağlık hoş görünüyo eminim çok da lezzetlidir.
    benim sorunum kitchen aid dondurma makinemi nasıl kullanıcağımı bilmiyorum.ingilizcem olmadığı için kılavuzunu anlamadım.sizden ricam nasıl kullanacağımı ve püf noktalarını kısaca anlatabilir misiniz?gerçekten size çok minnettar kalırım.makineyi kullanmak için sabırsızlanıyorum.
    Şimdiden teşekkürler.

    Yanıtla
  144. muhteşem

    26 Nisan 2009 ile 21:25

    altın kızlar benim de en çooooooooooooooook sevdiğim diziydi.türk versiyonu yapılacağını duyduğumda doğrusunu söylemek gerekirse orijinali gibi olmayacağı düşüncesindeydim.ama sizin parmağınız varsa izleyeceğim SÖZ:)BOL RATİNGLER…

    Yanıtla
  145. mehtap

    27 Nisan 2009 ile 00:09

    sevgili kardeşim;dondurma tarifiniz hakikaten çok şık.Yaz sezonu için denenecekler listesine çoktan girdi.Bu tarif için çok teşekkür ediyorum.Altın kızlar başladığından beri,şu konuda tereddüt içindeyim;(ben de orjinalini hiç kaçırmadan izlerdim)Altın kızlar,orjinalinde Amerikalı ve Amerikan kültürünü yaşıyorlar.Bizim altın kızlar;(gerçekten oyunculukları fevkalade)Türk ama Amerikan kültürünü yaşıyorlar.Bu biraz beni ve benim gibi düşünen arkadaşlarımı rahatsız etti.Senaryo biraz daha bizim kültürümüze doğru meyillendirilse,tadına doyum olmayacak gibi geliyor bana.Özellikle ilk bölümde alkolü özendirici sözler vardı.Gençlerimiz için biraz tehlikeli geldi bana.Biliyorsunuz;alkol ve uyuşturucu,günümüzde gençlerimizin o taptaze dimağlarını bulandırmakta,derse konsantrasyonu yok etmekte,dolayısıyla ülkemizin geleceğini etkilemektedir.Biraz daha bizden bir senaryoyla,başarılarınızın devamını temenni ederim.sevgi ve selamlarımla….

    Yanıtla
  146. Banu

    27 Nisan 2009 ile 15:51

    Cenk az önce yabancı bir gruptan aldığım bir maili okuyunca hemen sana yazmak istedim .
    Eminim sen benden daha önce öğrenmişsindir ama
    yinede yazmak istedim.
    Benimde çok sevdiğim Altın Kızların o en uzunları, aksi olanı, kalın sesli,bilmiş olanı Dorothy (Beatrice Arthur) 25 nisanda vefat etmiş 🙁

    Yanıtla
  147. meleginmarifetleri

    28 Nisan 2009 ile 08:14

    Ne diyeyim Cenk süpersin dizide dondurmada harika ellerine sağlık.
    Hoşçakal.
    Melek..

    Yanıtla
  148. berna

    29 Nisan 2009 ile 20:59

    yazın yemeklerin kadar güzel. okurken çok zevk aldım eminim herkesin yüzünde kocaman bir tebessüm oluşmuştur. harikasın.

    Yanıtla
  149. NURİYE

    01 Mayıs 2009 ile 11:00

    Merhaba Cenk,

    Gercekten güzel bir metin yazmıssın, bir solukta okudum, bu sırada yeni isiniz hayırlı olsun, diziyi bende izliyorum güzel olmus gercekten, özelliklede Türk sinemasının efsanelerini bir arada gormek gercekten güzel… Feride Çiçekoğlu’nu tanıyorum, onunla birlikte yazmanız da cok güzel. Tanıyorum derken, 95-96 senesinde Tarih Vakfında calısıyorduk, Besiktaşdaki subeside, o subenin koordinatörünün sekreteriydim, belki hatırlar beni, adım Nuriye Ergüder, eger hatırlayabilirse selamımı iletirsen cok sevinirim… Kendisi cok kibar bir hanımdır, cok severim ben kendisini… Ben evlendim ve henüz 25 günlük minik bir
    kızım var 🙂 belki hatırlar ve merak ederse diye yazdım… Tekrar yeni isiniz hayırlı olsun, kocaman sevgilerimle…

    Yanıtla
  150. Fisun

    04 Mayıs 2009 ile 18:52

    Altin Kizlar bizim gibi 30lu yaslarini suren insanlarin gulumseyerek izledigi ve hala hatirladigi dizilerden. Dizinin tanitimlarini ilk gordugumde hem en sevilen oyuncularin biraraya gelmesi, malzemenin cok cok iyi olmasi nedeniyle meraklanmistim. Simdi ya saatinde ya da tekrarlarinda izlemeye calisiyorum, oldukca keyifli… Sizin de emeginiz oldugunu ogrenince iyice meraklandim, eger burada yazdiginiz gibi yaziyorsaniz bu is tutar 🙂 Lutfen dizinin en yasli uyesinin “Ben Sicilya’dayken…” repligini buraya uyarlayin :)))) cok severdim, hala da esim askerlik anilarindan bahsedince “Ben Belcika’dayken…” diye dalga gecerim…
    Basarilar

    Yanıtla
  151. ZUHAL YALÇIN

    05 Mayıs 2009 ile 03:41

    :(çok üzgünüm yine bir projeyi yok ettiler:(Neden emeklerimiz bu kadar pamuk ipliğinde anlam veremiyorum yazık çok yazık:((

    Yanıtla
    • Cenk

      05 Mayıs 2009 ile 08:22

      Zuhal – Projeyi kimse yok etmedi. Sanırım geçtiğimiz Pazar yayınlanmadı diye böyle dedin. Biraz ara verdik. 17 Mayıs’ta 4. bölüm ekranda.

      Yanıtla
  152. Aybige Belirdi

    11 Mayıs 2009 ile 15:28

    Merhaba Cenk,sanırım senle en son mezuniyet balosunda görüşmüştük. Bugün işten eve dönerken, serviste bir hanım “Ofisçe Cafe Fernando’ya dadanmış vaziyetteyiz.” deyince eve geldiğim gibi hemen bilgisayarımı açtım ve işte buradayım. Hikayene bayıldım. Seni uzun zamandır görmediğim için, kırk yıl düşünsem, Altın Kızlar’ın türkçe versiyonunun senin sayende oluştuğu aklıma gelmezdi. Günlüğün, fotografların ve tariflerin; hepsi birbirinden harika. Emek ve sevgi dolu. Seni yürekten kutlarım arkadaşım.

    Yanıtla
    • Cenk

      12 Mayıs 2009 ile 07:44

      Aybige – Ne güzel bir tesadüf oldu bu 🙂 Siteyi beğenmene çok sevindim.

      Yanıtla
  153. Emel

    17 Mayıs 2009 ile 06:51

    Yazılarınızı keyifle okuyorum…ama altın kızlar haberi tam bir süpriz oldu… Bu işi fanatiği olmayan, hissedemeyen biri severek yapamaz diye düşünüyorum.Başarılarının devam etmesini canı yürekten destekliyorum…
    Emel

    Yanıtla
  154. julide feride

    18 Mayıs 2009 ile 20:10

    Merhaba Cenk Bey,
    Oncelikle sizi tebrik ediyorum buyuk basari ama asil soylemek istedigim baska.Yazinizi okurken kendimi birden Gerald Mesadie okuyor gibi hissetim ve on sayfadayi dusunmeden yazinin devamina yonlendirdim(bu cok nadir oluyor bana:).2-3 sayfa icinde bir konu ancak bu kadar akici,detayli ve zevkli anlatilir.Tekrar tebrikler.
    Ayrica, zaman buldukca yaptiginiz leziz yemekleri ve pastalari zevkle takip ediyorum.Keske mumkun olsa da yemek konusundaki yeteneginizi de yaraticiligizla birlestirip daha farkli sunabilseniz.Cunku bence Turkiyenin yemek,lezzet,sunum anlaminda sizin gibi insanlara coktandir ihtiyaci var.

    Tekrar basarilar,

    julide

    Yanıtla
  155. sude

    22 Mayıs 2009 ile 14:34

    ALTIN KIZLAR HAKKINDA DUYDUKLARIMIZ DOGRU MU? DILERIM DOGRU DEGILDIR. COK UZULURUM..

    Yanıtla
  156. Cenk

    25 Mayıs 2009 ile 09:23

    Emel, Jülide – Çok teşekkürler.

    Sude – Henüz bir şey söylemek için erken. Çarşamba günü bir 5. bölümü seyredelim bakalım…

    Yanıtla
  157. Pınar

    19 Haziran 2009 ile 09:19

    Selam Cenk
    Dondurma makinemi aldım ama o kadar yoğunum ki bir deneme bile yapamadım. Bu arada tarif araştırmalarım da sürüyor. Ama görüyorum ki birçok tarifte çılgınlar gibi yumurta var… Yumurtasız tarifler lezzetsiz mi olur, mesela bu tarifte yumurtanın yerini tutan bir şey yok mudur? Aklıma takılan sorulara ancak sen yanıt verirsin diye düşündüm. :))

    Yanıtla
    • Cenk

      20 Haziran 2009 ile 12:34

      Pınar – Dondurmayı yumurtasız da yapmak mümkün ama vanilyalı dondurmanın yumurtasız güzel olacağını düşünmüyorum. Mesela bu tarifte yumurta yok. Bunda da.

      Yanıtla
  158. Lea

    17 Nisan 2010 ile 19:46

    Merhaba,
    Cafe fernando isminin nereden geldigini cok merak ediyordum cunku sitenin ismini ilk gordugum zaman aklima bende cok iz birakan bir cafe fernando geldi. Antigua-Guatemala’da kaldıgimiz otelin yaninda sehrin en meshur cafesi cafe fernando vardi. Italyan sahibi fernando, sabah erken çiğ kahve çuvaliyla gelir, kahveyi kavurur ve pişirirdi. bütün sokagı kavrulmuş kahve kokusu sarardı ama bizim bildigimiz kahve kokusundan cok farklı bir koku. kaldıgımız süre içinde gitmek üç kere nasip olmuştu. çünkü fernando cafeyi ilginç saatlerde açıp kapatıyordu. mütevazi bir dekor, süper bir kahve, bol muhabbet.
    bendeki fotoları güzel degil diye sana bir link gönderiyorum. orada birkaç fotografı var yerin. yazılarından anladigim kadariyla senin de begenebilecegin tarzda bir yer. o yüzden bilmeni istedim (seninkinden guzel omasın) Antigua’da cok guzel bir cafe fernando var.

    http://www.tripadvisor.in/LocationPhotos-g295366-d1159243-Fernando_s_Kaffee-Antigua_Guatemala_Western_Highlands.html#21395456

    http://www.tripadvisor.in/ShowUserReviews-g295366-d1159243-r23263101-Fernando_s_Kaffee-Antigua_Guatemala_Western_Highlands.html

    Yanıtla
    • Cenk

      18 Nisan 2010 ile 23:38

      Lea – Linkler için çok teşekkürler. Dünyanın bir ucunda bir Cafe Fernando olması çok hoşuma gitti. Pek renkli bir yer.

      Yanıtla
  159. cemile

    27 Nisan 2010 ile 13:30

    Merhaba Cenk bey size dondurma makineleri hakkında bir sorum olacak.Mayıs ayında ESSE mağzalarına ESSENSO marka dondurma makinesi gelecekmiş araştırmalarım sonucu 25 watt olduğunu öğrendim.Dondurma makineleri hakkında pek bir bilgim yok siz ne düşünüyorsunuz? sizce almaya değermi?

    Yanıtla
    • Cenk

      27 Nisan 2010 ile 15:26

      cemile – Görmeden, denemeden, yaptığı dondurmayı yemeden bir karara varmak mümkün değil maalesef. Alıp da kullanırsan ardından fikirlerini bizimle paylaşırsan sevinirim.

      Yanıtla
  160. cemile

    27 Nisan 2010 ile 16:27

    Verdiğiniz cevap için teşekkürler Cenk bey.En kısa sürede alıp deneyip sizinle düşüncelerimi paylaşıcam,inşaallah memnun kalırım,yalnız 25 watt olması beni biraz düşündürdü ,bu önemli birşeymi bilmiyorum.Bu arada mousse tarifinize bayıldım benim en kısa zamanda bunu yapıp yemem lazım.

    Yanıtla
  161. parla

    01 Temmuz 2010 ile 12:06

    süper harika bir siteymiş bayıldım hepsini yapıcam

    Yanıtla
  162. sule

    03 Nisan 2011 ile 00:09

    🙂
    çok güldüm açıkçası demekki bir türk öğrenci için amerikada geçen günler hep benzer maceralar yaşatıyor. ben bağımlısı olmadım ama okuldan zar zor otele döndüğümde açtığım altın kızlar bana da ilaç gibi gelmişti.
    bu arada undae tarifleri süper, siz bir harikasınız cenk bey:)

    Yanıtla
  163. reyhan

    17 Şubat 2012 ile 21:57

    çocukluğumun vazgeçilmez dizisiydi Altın Kızlar -)
    Hikayen akşam vakti güldürdü beni Cenk.
    Tarifi uygulamak istiyorum fakat, vanilya özütünü nereden temin edebilirim? veya vanilya çubuğu alıp, içindeki siyah tanecikler işimi görür mü? izmit’te rastlamadım çünkü.
    başarılarının yüzünü güldürmesi dileğiyle…

    Yanıtla
    • Cenk

      20 Şubat 2012 ile 18:08

      reyhan – Vanilya özütü maalesef Türkiye’de bulunmuyor. İstanbul’da birkaç şarküteride rastladım ama her zaman olmuyor. Yerine vanilya çubuğunun tohumlarını kullanabilirsiniz.

      Yanıtla
  164. Nil

    09 Nisan 2012 ile 21:25

    Dondurma makinesi olmadan vanilyalı dondurmayı nasıl yapıyoruz? Makineli kısma kadar yaptım ama?

    Yanıtla
    • Cenk

      09 Nisan 2012 ile 22:40

      Nil – Şu yazıda tarifin en altında nasıl yapılacağı yazıyor.

      Yanıtla
  165. Nil

    09 Nisan 2012 ile 22:55

    Çok teşekkürler.

    Yanıtla
  166. Damla

    22 Haziran 2012 ile 21:05

    Merhaba cenk,

    Bu tarifi sütlü çikolatali dondurma haline getirmek icin ne kadar cikolata eklemem gerekir ve hangi asamada? Tesekkurler simdiden.

    Yanıtla
    • Cenk

      22 Haziran 2012 ile 23:22

      Damla – Denemeden kesin bir miktar vermem güç. 5. adımdan önce, (tahminen) 100-150 gram kadar (rendelenmiş halde) ekleyip tamamen eriyene kadar karıştırabilirsiniz. Sütlü çikolata şekerli olduğu için tarifteki şeker miktarını (tahminen 50 gram) azaltmanız gerekebilir.

      Yanıtla
  167. Damla

    09 Temmuz 2012 ile 20:50

    Merhaba,

    Sütlü dondurmayı denedim harika oldu. Bunun çileklisini yapmak mumkun mu? Mumkunse eger ne kadar cilek püresi koymam gerekir? Yine ayni aşamada mı? Cok tesekkurler Cenk.

    Yanıtla
    • Cenk

      10 Temmuz 2012 ile 13:20

      Damla – Çilekli dondurma yaparken çilekleri pişirmeyi tercih etmiyorum. O yüzden vanilyalı dondurma yapıyormuş gibi hazırlayıp buzlu suyun üzerinde oda sıcaklığına getirdikten sonra püre haline gelmiş çilekleri ekleyip bir tel çırpıcı yardımıyla karıştırarak yedirebilirsiniz. Yaklaşık 1 litre dondurma veren tarifte 650 gram çilek püresi kullanabilirsiniz.

      Yanıtla
  168. Sevgi samuray

    02 Ekim 2012 ile 19:54

    Yaptim , herkese tavsiye ederim.Vanilya cubugu konusundaki israrini simdi daha iyi anliyorum,nasil bastan cikarici bir koku ve tamamen ozune isliyor ,bayildim ,favori dondurma tarifim artik bu ,cok tesekkurler

    Yanıtla
  169. Bengisu

    20 Ocak 2014 ile 23:45

    az önce yaptım, sol elim mis gibi vanilya kokuyor. elimi yanağımın altına koyup yatacağım. 🙂

    peki acaba aktarlarda saf vanilya tozu diye satılan şeyin durumu nedir? kilosu 150 tl gibi bir şey olduğundan kendisine karşı ne hissedeceğimi bilemedim. güvenle yaklaşmakla aman evlerden ırak olsun arasında gidip gelmekteyim.

    Yanıtla
    • Cenk

      22 Ocak 2014 ile 09:50

      Bengisu – Afiyet olsun. Hiç karşılaşmadım ama sanırım pudra şekeriyle karışık halde satılan bir toz. İçine ne koyduklarına emin olmadığınız sürece tavsiye etmem.

      Yanıtla
  170. Ayşe

    19 Ağustos 2014 ile 22:52

    Merhaba Cenk Bey,
    Bu tarifinizi denedim, şu anda buzlukta. Sonuç ne olacak çok merak ediyorum. Yalnız pişirirken biraz fazla mı pişirdim acaba, çünkü biraz topaklanma oldu. Süzgeçten geçirirken o topakları ezerek dondurmaya yedirdim yine de. Salepli dondurma tarifleri de bekliyoruz sizden. Bir de ben Amerika’da yaşıyorum. Kitabınız burada internet üzerinde satın alınabiliyor mu?

    Yanıtla
    • Cenk

      21 Ağustos 2014 ile 17:27

      Ayşe – Keşke topakları bıraksaydınız… Bildiğim kadarıyla D&R Amerika’ya gönderim yapıyor. Kitapla ilgili sayfada satış linkini bulabilirsiniz.

      Yanıtla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Chez Panisse

Fındıklı ve Karamelli Kurabiye

Ve Bitti!

İki malzeme, beş dakika, bir harika çikolatalı mousse

Devil’s Food Cake – Şeytan Çikolata Giyer

Kıtır Pastırmalı Patates Salatası

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy