• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH
Somon, Kızarmış Tereyağlı Brüksel Lahanası + Hardallı Avokado

Somon, Kızarmış Tereyağlı Brüksel Lahanası + Hardallı Avokado

Arayı açtıkça yazmak daha da zorlaşıyor. Geçen Temmuz ayından beri tek cümle yazmamışım. Neredeyse 1 sene olacak. Uzun süre yazmayınca, muhteşem bir tarifle geri dönmezsem herkesi hayal kırıklığına uğratacakmışım gibi hissediyorum. Aklıma gelen hiçbir fikir de kafamda yarattığım o büyük beklentiyi karşılamıyor.

Aralarında tek yaklaşan, geçtiğimiz hafta annemle beraber yaptığım lazanya oldu. Marcella Hazan’ın “Essentials of Classic Italian Cooking” kitabındaki birkaç tarifi bir araya getirerek klasiğe yakın bir lazanya yaptık. Pişirirken ağzımızın suyu aka aka seyrettik, yaptıklarımızı yere göğe sığdıramadık. Ama ne beklenti!

Sonra karşılıklı oturduk, birer çatal aldık ve soluksuz yarım saat boyunca eksikleri sıralayıp bir dahaki sefere neleri değiştireceğimizi konuştuk. Yani, lazanya tarifi başka bahara.

Sonra acaba şu yıllardır istenen Tiramisu tarifine mi el atsam dedim. Savoiardi tarifi zaten hazır. Kim bilir hangi kağıt yığınının içinde ama yarım saat uğraşsam bulurum… Ama şimdi marketlerde satılan Mascarpone’lerin hepsinden birer tane al, bir tane de evde kendin yap, hepsiyle Tiramisu yap, karşılaştıracağım diye otur hepsini ye… Evet, tam benlik bir proje ama San Francisco‘da dünyaları yemek için gün sayarken öncesinde kilolarca Mascarpone yemek iyi bir fikir olmayabilir.

Brüksel Lahanası 2

Derken, senelerdir yorumlarını eksik etmeyen bir okurumla bir önceki yazının yorum kısmındaki yazışmalarımız geldi aklıma. “Temmuz?” sorusuna verdiğim, “Unutmadım. Sadece ne yazacağımı düşünüyorum.” cevabımı ancak aklı beş karış havada birinin verebileceği bir cevap olarak nitelendirip – aklımın beş karış havada olabileceğine ihtimal vermemiş olmalı ki – bunun, yazın gerçekleşecek bir evliliğin işareti olabileceğine kanaat getirmiş.

Aslında doğru olan, aklımın beş karış havada olduğu. Ne yazacağım diye karar vermeye çalışırken yıllar geçiyor.

Halbuki beş karış aşağıya bakmam yeterli: Ne yiyorsam onu yazacağım.

Uzun süredir her Cumartesi Ayşe’yle birlikte Feriköy’deki organik pazara gidiyoruz. Ve her gidişimde Brüksel lahanası alıyorum. İlk seferinde kese kağıdını ağzına kadar doldurunca, Ayşe’nin suratındaki “Çikolata değil, karamel değil; Cenk kese kağıdını niye doldurdu?” dercesine attığı bakışını görüp, “Aaa bilmiyor musun? Brüksel lahanasını çikolata kadar seviyorum.” dediğimde duyduklarına inanamamıştı.

Ağzımdan ve midemden çikolata, dondurma, tereyağı, krema ve karamel gibi şeyler eksik olmadığından olsa gerek, çoğu insan herhalde evde sadece bunları yediğimi sanıyor. Ama gerçekten de, Brüksel lahanasını çikolata kadar çok seviyorum. Brokoliyi de!

Önceleri Brüksel lahanalarını ortadan ikiye kesip biraz zeytinyağı, tuz ve karabiberle ovduktan sonra bir tepsiye yayıp fırında üst katmanları kararıp kıtırlaşıncaya kadar pişirip öyle yerdim. Sonra günlerden bir gün kızarmış tereyağının içinde çevirmeyi akıl ettim ve hayat daha bir anlam kazandı.

Tereyağı

İşe tereyağını eriterek başlıyoruz. Bir süre sonra içindeki su buharlaşmaya başlıyor, tamamen buharlaştığında cızırtılar diniyor ve dibe çöken süt parçaları yavaş yavaş kızarmaya başlıyor.

Kızarmış Tereyağı

Bu renk değişimini kolaylıkla izleyebilmeniz için içi paslanmaz çelik veya emaye ile kaplı bir tava kullanmanızı tavsiye ederim. Eğer teflon kaplı bir tavada ısrarcı olacaksanız, gözünüzü üzerinden ayırmayın. Kızaran parçalar kararırsa geri dönüşü yok.

Brüksel Lahanası 3

Sonra, tavaya kesik yüzleri yağa bakacak şekilde Brüksel lahanalarını diziyorsunuz. O kızaran süt parçalarını kıvrımlarının içine sünger gibi çekiyor. 1-2 dakika sonra karıştırıp susamları ekliyorsunuz. Tereyağında kavurunca ağırlaşan lahanaları uyandırmak için de yarım limonun suyu. Ekşi bir tokat. Bu kadar basit.

Somon

Onlar pişerken bir gözüm de fırında. Çünkü içinde şahane bir parça somon pişiyor.

Somon 2

Yanında da 9 dakika içinde kıtır kıtır olacak, cips niyetine yiyeceğim derisi!

Babamın hardal sosunun içinde çevirdiğim yarım avokado da tabağa…

Ve beş karış aşağımda şu beliriyor:

Somon, Kızarmış Tereyağlı Brüksel Lahanası + Hardallı Avokado

Ardından yediğim tatlı da haftaya!

FIRINDA SOMON

1 kişilik

  • 200 g somon fileto
  • Deniz tuzu
  • Sızma zeytinyağı
  1. Fırınınızı ızgara ayarında çalıştırın. Eğer fırınınızın ızgara ayarının farklı kademeleri varsa, orta kademeye ayarlayın. Fırınınızın ızgara ayarı yoksa, fırınınızı en az 15 dakika önceden 225 derecede ısıtmaya başlayın.
  2. Somon filetonun derisini çıkarmak için (kendiniz uğraşmak istemezseniz, satın alırken balıkçınıza rica edebilirsiniz), bir fırın tepsisine yağlı kağıt serip somonu derisi size bakacak şekilde çevirerek üzerine koyun. Filetonun kalın ucunda deriyle etin birleştiği yerden bıçağın ucuyla boylu boyunca geçerek deriyi tutup havaya kaldırabileceğiniz kalınlıkta bir kısmı sıyırın. Bir elinizle deriyi tutarken diğer elinizle derinin ete yapışık olduğu noktayı, bıçağı deriye dayayarak nazikçe kazımaya başlayın. Sonuna kadar ilerleyip somonun derisini tamamen çıkarın ve balığın yanına gererek yerleştirin. Filetoyu da ters çevirip yanına koyun.
  3. Hem etini hem de derisini kağıt havlu yardımıyla iyice kurulayın. Üzerlerine tuz serpip çok az zeytinyağı gezdirin ve parmaklarınızla masaj yaparak yayıp fazlasını kağıt havuyla alın.
  4. Tepsiyi fırına verip somonun tepesi kızarıp derisi kıtırlaşıncaya kadar, 9-10 dakika kadar pişirin ve servis tabağına aktarın. 4-5 cm yüksekliğinde bir parça için 9-10 dakika yeterli olacaktır. Pişirdiğiniz parça daha kalınsa, pişirme süresine 1-2 dakika kadar ekleyebilirsiniz.

KIZARMIŞ TEREYAĞLI & SUSAMLI BRÜKSEL LAHANASI

1-2 kişilik

  • 350 g Brüksel lahanası
  • 25 g tereyağı
  • 1 tatlı kaşığı susam
  • Deniz tuzu
  • Küçükse yarım, büyükse çeyrek limonun suyu
  1. Brüksel lahanalarının sap kısımlarını, kestiğinizde yapraklarının birbirinden ayrılmaması için çok derinden olmamak kaydıyla, traşlayın. Eğer hasarlıysa, dıştaki birkaç kat yaprağı soyup atın ve uzunlamasına ikiye kesin.
  2. Tereyağını genişçe ve süt parçalarının renk değişimini rahatça gözlemleyebilmeniz için tercihen içi paslanmaz çelik veya emaye kaplı bir tavada, orta yüksek ateşte pişirmeye başlayın. Tereyağı eriyip içindeki su tamamen buharlaştıktan sonra (cızırtıların kesilmesi buna işarettir) altını biraz kısın ve dibe çöken süt parçaları kızarıp kahverengileşince lahanaları kesik yüzleri kızarmış tereyağına bakacak şekilde tavaya dizin. Altını biraz kısıp orta ateşte, lahanaların kesik yüzleri kahverengileşmeye başlayana kadar, 2-3 dakika boyunca kavrulmaya bırakın. Lahanaları karıştırıp susamı ve 1-2 çimdik tuz ilave edin. Lahanalar bir miktar yumuşayana kadar, 1-2 dakika kadar daha ara sıra karıştırarak kavurun.
  3. Üzerine limonun suyunu sıkıp kapağını kapatın, ocağı mümkün olacak en kısık ayarına getirin ve lahanaları diri tercih ediyorsanız 1-2 dakika, yumuşak tercih ediyorsanız da 3-4 dakika boyunca pişmeye bırakın. Hemen ardından ateşten alıp servis tabağına aktarın.

HARDALLI AVOKADO

1-2 kişilik

  • 1 adet avokado
  • 1/2 tatlı kaşığı Dijon hardal
  • 1 çimdik deniz tuzu
  • 1 tatlı kaşığı üzüm sirkesi veya limon suyu
  • 3 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı
  • 1 çimdik kırmızı toz biber
  • 3-4 dal taze kişniş
  1. Avokadoyu boylamasına ortadan ikiye kesin. Göbeğindeki çekirdeği çıkarın ve kabuğunu elinizle soyarak (direniyorsa ucu sivri bir bıçaktan yardım alabilirsiniz) atın.
  2. Geniş bir kasede hardalı, tuzu ve sirkeyi, hardal tamamen eriyene kadar bir çatalla çırpın. Zeytinyağını azar azar ekleyerek sos ayran kıvamını alana kadar çatalla çırpmaya devam edin (kasenin oynamaması için altına ıslak bir mutfak bezi koyabilirsiniz). Avokado yarılarını teker teker kasenin içinde yuvarlayarak sosa bulayın ve servis tabaklarına aktarın.
  3. Üzerlerine kırmızı toz biberi serpip taze kişniş dallarını yerleştirin.

15 Nisan 2015 · 85 Yorum Kategori: Balık, Sebze Yemekleri, Sos Etiket: avokado, brüksel lahanası, kızarmış tereyağı, somon

Previous Post: « Antep Fıstıklı, Bitter Çikolatalı ve Fleur de Sel’li Ekmeküstü
Next Post: Kakaolu Puding »

Okuyucu Etkileşimi

85 YORUM

  1. seda

    15 Nisan 2015 ile 17:11

    Aylardir yeni tarif varmi diye bakip duruyorum bloga. Daha dun firinda somon yaptim.keske bugun yapsaydim.genelde bende buharda haslanmis sebzelerle ikram ediyorum.uzerine sarimsakli zeytinyagi ve limon sosuyla.bidahakine boyle denicem.valla agzim sulandi.ellerinize saglik….

    Yanıtla
  2. Banu Bingör

    15 Nisan 2015 ile 17:21

    Hiç tarife bakmadan doğrudan yazıyorum! Kendim yeni yazı yazmış kadar rahatladım inan! :)))) FB’de gördüğüm fotoğraf da harikuladeydi. Birazdan yazıyı okumaya başlayabilirim!
    Şeytanın bacağı elimizde kalsın!

    Yanıtla
  3. Duygu Şentürk

    15 Nisan 2015 ile 17:24

    Yaşasın yeni yazı ve arkasından yayınlanacak tatlı haberi:)
    Siteye dönmenize o kadar çok sevindim ki ne olur yazmaya devam edin, daha çok yazın:) Yeni yazı çıkacak mı diye sürekli geri planda açıktı sayfanız, sonunda kavuştuk size, dünyalar bizim:)
    Sevgiler.

    Yanıtla
  4. Banu Bingör

    15 Nisan 2015 ile 17:27

    Tamamdır! Yapılacak! Lakin marketteki Brüksel lahanalarının suratına bakılacak gibi değildi tüm kış. Pazarda kaça satıyorlar bu arada kilosunu? Merak ettim.
    Bu arada savoiardi tarifim hazır dediğini atlamadım!!! Savoiardinin hazırını yediriyorum ben yavruma, yazık günah değil mi? Dayı sayılırsın, hiç mi acımadın bize?
    Ben de senin ekşi krema ile beyaz çikolatayı birleştirerek hazırladığım tiramisu tarifini vermeyeceğim o olacak işte! Oh!

    Yanıtla
  5. Özge

    15 Nisan 2015 ile 17:32

    Hayal kırıklığı demişsiniz ya, biz sizin sohbetinizi en az tarifleriniz kadar seviyoruz. Merhaba deseniz, sabah çıktığınız yürüyüşü, pazar gezinizi, annenizle lazanyayı nasıl pişirdiğinizi, yine babanızın mutfağa olan düşkünlüğünü anlatsanız bayıla bayıla okuyacağız. Kaleminiz bu kadar güzelken bizi hayal kırıklığına uğratmanız çok zor. Sesinizi yeniden duymak ne güzel oldu 🙂

    Yanıtla
  6. Banu Bingör

    15 Nisan 2015 ile 17:37

    Hardallı sosu okurken aklımdan “home made condiments” başlığı geçti…

    Yanıtla
  7. burçin

    15 Nisan 2015 ile 18:01

    takibi bırakmışken içimde bir his beni bu yazıya getirdi:)))şükür kavuşturana:))

    Yanıtla
  8. Selin

    15 Nisan 2015 ile 18:15

    Tarifin ne kadar kaliteli olduğunun bir önemi yok, sadece tariflerinizin hikayesini okumak bile çok büyük bir keyif. Bloga bir yazı eklerken ne kadar özendiğinizin farkındayım fakat senede iki kere bu kadar titizlikle hazırlanmış yazıları okumaktansa her ay ilginç hikayeleri olan sıradan tarifleri okumayı yeğlerim. İnanın her gün telefonu elime alınca sitenize girip yeni tarif var mı diye bakıyorum ve bazı günler hasretimden, dönüp eski yazılarınızı okuyorum, eski tariflerinizi yapıyorum. Lütfen arayı daha fazla açmayın yeni yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorum!

    Yanıtla
  9. evren

    15 Nisan 2015 ile 18:39

    Denemek lazım elbet tarif senden gelince ama ben hevesimi tatlıya saklamayı istedim. Bi de bir mutlu oldum ki sorma gitsin; sanırsın uzaktaki kardeşimden mektup gelmiş

    Yanıtla
  10. Özgür

    15 Nisan 2015 ile 18:42

    Vee beklenen yazı geldi bu gün

    Yanıtla
  11. Meltem

    15 Nisan 2015 ile 19:12

    Instagram’da ‘yeni yazı yolda’ dediğinizden beri sürekli buraya bakıyordum. Bugün hoş bir sürpriz oldu. 🙂 Normalde Brüksel lahanasını hiç sevmem ama bu yazıdan sonra deneyeceğim 🙂

    Yanıtla
  12. Seda alar

    15 Nisan 2015 ile 19:59

    Yaşasın!!! Hayattasın

    Yanıtla
  13. ayfer

    16 Nisan 2015 ile 08:58

    Brokoli ve avokadoyu üç öğün yesem bıkmam o derece seviyorum. Hardalli avokadoyu da hic denememistim ama eminim harikadir tadi. Ilk fırsatta deneyeceğim. Bi de şöyle güzel bi brokoli tarifi gelir mi acaba? Son olarak, keşke daha sık yazsanız, daha çok fotoğraf paylaşsanız. Ne yazarsanız yazın bayıla bayıla okuyacağız inanın 🙂 Kaç kişiyiz bilmiyorum ama bu kadar takipçi yanılıyor olamayız degil mi?

    Yanıtla
  14. Hülya YALMANYALGIN

    16 Nisan 2015 ile 09:27

    Şükür kavuşturana,özlettiniz kendinizi…

    Yanıtla
  15. Bülent Celasun

    16 Nisan 2015 ile 13:47

    Blogdan vazgeçtiniz veya sıkıldınız diye düşünmüş ve üzülmüştüm… Yeniden karşılaşmak güzel 🙂

    Yanıtla
  16. alev yayla

    16 Nisan 2015 ile 13:47

    Cenk bey Yeniden yazdığınıza çok sevindim

    Yanıtla
  17. EMEL PINAR

    16 Nisan 2015 ile 13:50

    Ben çok özlüyorum sizi, yazılarınızı ve fotoğraflarınızı. Bugün ilaç gibi geldi bu tarif ve görüntüler.
    iyi yolculuklar şimdiden.
    Sevgiler,

    Yanıtla
  18. Esin

    16 Nisan 2015 ile 13:50

    Kişniş sevdiğinize göre somunun üstüne sos önerisi: Fish sauce + sarmısak + zencefil + lime suyu + kişniş + sweet chili sauce (ya da acı sos + şeker). Biraz su ilavesiyle rondada çekip, fırından çıkan balığın üstüne…

    Yanıtla
  19. Aslıhan

    16 Nisan 2015 ile 13:54

    Bayıldım! ve Hoşgeldiniz.. Gözümüz yollarda kaldı. Bu kadar taze ve hafif bir tarifle geldiniz, yine bizi bizden aldınız 🙂

    Yanıtla
  20. gözde

    16 Nisan 2015 ile 13:55

    Bi tarif bu kadar mı güzel anlatılır,lahana sevmeyen biri olarak bunu deneyecegim ve her verdiğiniz tariflerdeki gibi yine muhteşem olacaktır.

    Yanıtla
  21. fatoş

    16 Nisan 2015 ile 14:00

    mailimde blogdan gelen mesajı görünce gözlerim parladı birden ne kadar özlemişim. Bürüksel lahanasını hemen denemek lazım.ellerine sağlık..

    Yanıtla
  22. ayse

    16 Nisan 2015 ile 14:01

    Çok şükür sizi cok özlemiştik keşke daha sık yazsaniz böyle çok hasret cekiyoruz

    Yanıtla
  23. Tülin Çekmeceligil

    16 Nisan 2015 ile 14:10

    Nihayet…

    Yanıtla
  24. pelin

    16 Nisan 2015 ile 14:18

    hem haftaya hem de tatlı…dönüş muhteşem oldu.

    Yanıtla
  25. Angel

    16 Nisan 2015 ile 14:24

    Tekrardan aramıza döndünüz çok sevindim.Devamlı siteye bakıp yine tarif eklememiş diye kendi kendime kızıyordum size☺️ Yeni tariflerde buluşmak üzere… Arayı fazla açmayın lütfennnnnn

    Yanıtla
  26. Zerrin Dönmez

    16 Nisan 2015 ile 14:25

    Yazılarınızı ve tariflerinizi çok özlemiştik. Hoş geldiniz! 🙂

    Yanıtla
  27. Kadriye

    16 Nisan 2015 ile 14:29

    diyetteyim, ama haftasonu ilk işim pişirmek ve yemek olacak. tereyağını eritme tarifi nasıl birşey di öyle, bandırıp yemek istedim.

    Ellerinize sağlık…

    Yanıtla
  28. Yücel Koray

    16 Nisan 2015 ile 14:54

    sonunda sizden ses çıktı. Hiç yazmayacaksınız sanıyordum. Teşekkürler:)Tereyağlı ve kremalı tarifini yapıyordum fakat somonla hiç denememiştim hemen yapacağım.

    Yanıtla
  29. Neslihan

    16 Nisan 2015 ile 15:13

    Hos geldiniz
    Merak etmistim sizi
    :))

    Yanıtla
  30. Sedef Ilgaz

    16 Nisan 2015 ile 15:47

    Allahimmmm, bu aksam yapacagim. Cok tesekkurler Cenkcigim.

    Yanıtla
  31. FEYZAN BİLGİR

    16 Nisan 2015 ile 16:37

    of of offf. nefis görünüyor. hafta sonu yapıcam.

    Yanıtla
  32. Aylin

    16 Nisan 2015 ile 17:03

    Uzun bir aradan sonra tekrar yazınızı okumak çok keyifliydi.En kısa sürede tarifi deneyeceğim.Brüksel lahanasını da böyle sevebilirim belki…Yeni yazılarınızı bekliyoruz.

    Yanıtla
  33. Selma

    16 Nisan 2015 ile 17:20

    Şükürler olsun iyisiniz,gerisi önemli degil;)kahve bahane misali,tarif önemli değil kasmayın bu kadar,siz ne yapsaniz muhteşem oluyor zaten.yine çok şık bir tarif olmuş ama özletmeyin bir daha kendinizi bu kadar

    Yanıtla
  34. zeynep

    16 Nisan 2015 ile 17:20

    Fotoğraflar ve sunum yine harika…Ben bu siteyi takip etmeyi çok seviyorum.Arayı açmayın lütfen..Bu arada bu yemek denenecek :)Yeni tarifler merakla beklenecek

    Yanıtla
  35. Ada

    16 Nisan 2015 ile 19:19

    Söz mü gelecek hafta yine bir tarif gelecek. Tarif olmasa da buraya bir yazı eklenecek? Söz değil mi?

    Yanıtla
  36. gani

    16 Nisan 2015 ile 22:56

    hasret sona erdi nihayet lutfen arayi bu kadar acmayin bizi merakta birakmayin bruksel lahanasinin yeni tarifi ile baslamaniz guzel tesaduf kizim en son 2009 tarihli tarifinizi yapmami istedi ailemiz icin onemlisiniz bilmenizi isterim tutkuyla yazilarinizin devamini bekliyor ve umuyoruz esenlik dileklerimle

    Yanıtla
  37. Büşra

    17 Nisan 2015 ile 07:59

    sabah sabah mailimde Cafe Fernando yazısını görünce servisi beklerken havalara uçtum diyebilirim (: instagramdan takip ediyorum ama senden tarif beklemek onun için hazırlık yapıp sonrasında senin gibi yapmaya çalışmak ve bu blogun havası çok başka, evet kitap muhteşem ama seni böyle seviyoruz.. ummadığımız anda hayatımıza dokunmanı işte bakın ben sizin için neler yaptım demeni sürpriz paylaşımlarını.. lütfen arayı çok uzatma, unutma yemekten sonraki tatlın haftaya (:

    Yanıtla
  38. ozlem kucuk

    17 Nisan 2015 ile 08:04

    Bruksel lahanasi sevilmez mi? Bu güzel tarif denenmez mi? Sonra afiyetle yenmez mi? Tüm aileme yedirecegim saglikli ve lezzetli bir yemek. Teşekkürler Cenk Bey.

    Yanıtla
  39. emelll

    17 Nisan 2015 ile 08:57

    : ) hmm, yine satır aralarını okuyacağız: evlilik yok ama deli aşk yalanlanmadı, mide açısından kapsamlı bi san fransisco gezisi var, bu yazıdan sonra bisküvi tarifinin gelmesi uzun sürmez : )) cenk, bi ara öğle yemeklerini paylaşma kararı almıştın sanırım, o günlerdeki motivasyonun geri gelsin : )

    Yanıtla
  40. Pınar

    17 Nisan 2015 ile 11:21

    Tatlı ne acaba? Nomnomnom! 🙂

    Yanıtla
  41. Özlem Beşe

    17 Nisan 2015 ile 11:29

    Oh çok şükür kavuşturana. Şimdi doğru mahalle pazarına alışverişe

    Yanıtla
  42. Guay

    17 Nisan 2015 ile 12:15

    Yasasın cok sevindim geri döndün…..

    Yanıtla
  43. Rose

    17 Nisan 2015 ile 16:11

    Doğru mu anladım, ufukta San Francisco mu var?

    Yanıtla
  44. Fatih

    17 Nisan 2015 ile 20:18

    Cenk Abi özledik. Hoşgeldin! Eline sağlık. pastaya yanağını dayayıp uyudun kaldın sandık:)

    Yanıtla
  45. Uğur Olgaç

    17 Nisan 2015 ile 20:57

    Bugün ekmek meraklısı bir arkadaşıma ekşi mayalı ekmek tarifiniz ve blogunuzu tavsiye ederken,uzun zamandır ortada yok ama,sen bir dene demiştim..Çok sevindim.Demek ki bir araya ihtiyacınız varmış..Merhaba…

    Yanıtla
  46. necli

    17 Nisan 2015 ile 23:28

    Bence seni sen yapan en önemli şey samimi ve içten yazışın… Ve tabi ki fevkalade fotoğrafların.

    Yanıtla
  47. sertan

    18 Nisan 2015 ile 12:23

    Cenk kardeşim slm uzun zamandır yoktun sanırım sıkı bi şekilde takip ediyorum seni herşeyden önce meslektaşız yaptıgın ürünlerin damak tadıma hitap ediyor olması ayrı bi güzellik benin için….
    Kitabını’da aldım bu arada on numara olmuş eline saglık kardeşim sana dogrudan nsl ulaşa bilirim kal saglıcakla..

    Yanıtla
  48. Veli

    18 Nisan 2015 ile 16:27

    Kitabınızı aldığımdan beri hergün bloğunuzda yolunuzu gözlüyordum 🙂 Sonunda muhteşem bir tarifle geldiniz.

    Yanıtla
  49. zuhal

    20 Nisan 2015 ile 10:21

    Her zaman beklemeye değiyor:)

    Yanıtla
  50. bilge pınar

    20 Nisan 2015 ile 13:17

    sanki yolda eski bir dosta rastlamış gibi sevindim, yeni yazınızı görünce, hoşgeldiniz nisan yağmurlarıyla beraber…

    Yanıtla
  51. Cenk

    20 Nisan 2015 ile 14:31

    Banu Bingör – Feriköy organik pazarda kilosu 10 lira. Merak etme, hazırı da o kadar kötü değil. Savoiardi tarifi aradığını nereden bileyim? Lütfen bizi o tariften mahrum bırakma!

    ayfer – Tatlıdan sonra brokolili bir tarif gelebilir 🙂

    Esin – Tarif için teşekkürler!

    Ada – Elimden geleni yapacağım. Tarif ve fotoğraflar hazır. Yazısını bitirebilirsem yayınlayacağım.

    Pınar – Sürpriz olsun.

    Rose – Evet!

    Yanıtla
  52. sibel

    20 Nisan 2015 ile 14:43

    Uzun bir aradan sonra ekranda değil lahana soğan bile görsem yine mutlu olurdum..hoş geldiniz…

    Yanıtla
  53. sibel

    20 Nisan 2015 ile 14:45

    Hoş geldiniz..mutfaktan yine yemek kokuları geliyor ne güzel

    Yanıtla
  54. Banu Bingör

    20 Nisan 2015 ile 16:17

    Cenk, Ege’nin maceralarını daha yakından takip etmeli ve ihtiyaçlarımıza anında cevap vermelisin 😀 Kedidili bisküviyle tanışınca ilk sorduğu “peki canlanacak mı sonra?” oldu :))) Evet, savoiardi tarifi istiyorum! Artık aramıyorum 😀
    Organik pazarın fiyatı çok iyiymiş! Migros’ta yarım kiloluk paketleri 7-8 lira oldu bir ara…
    Eh, karşıya taşınma zamanı geldi 🙂 Söyledik mi sana? Temmuz’da ev arama macerası başlıyor yine. Var mı apartmanda boş daire? :)))

    Yanıtla
    • Cenk

      21 Nisan 2015 ile 17:32

      Banu Bingör – Süper haber! Nasıl bir yer arıyorsunuz, detayları bir ara yaz, kulağım açık olsun 🙂

      Yanıtla
  55. sema

    20 Nisan 2015 ile 16:37

    Bir önceki kremalı brüksel lahanası tarifinizi sık aralıklarla yapıyorum. Bu muhtemel daha hafif olacaktır. Avakado sosunuzu bir de hardal miktarına eş değer oranda bal ve minik bir diş sarımsak ilavesi ile denemenizi öneririm.

    Yanıtla
  56. şencan çetinkaya

    20 Nisan 2015 ile 17:36

    Merhabalar,
    Gözümüz gönlümüz şenlendi, hoşgeldiniz.:))

    Yanıtla
  57. Cem ibrahim akkoyunlu

    21 Nisan 2015 ile 00:09

    Sevgili cenk, tarifi hafta sonu bire bir denedim..Eşimle birlikte mest olduk. Senin böyle detaylı, püf noktalı cömertçe anlatımın olmasa bu lezzeti zor yakalardık. Bunun için sana çok teşekkür ederim.. Eşsizsin.. sonra farkettim ki..bu menü tam bir vitamin ve mineral deposu. Bu kadar faydalı ürünlerin bir arada olduğu bu kadar lezzetli bir başka bir porsiyon hatırlamıyorum. Şimdi düşünüyorum bu menüyü çocuklarımıza, torunlarımıza nasıl yedirebiliriz.. Bunu yaymamız, paylaşmamız lazım..

    Yanıtla
  58. duygu

    21 Nisan 2015 ile 12:04

    yeniden okumak ne güzel !!!
    ellerinize sağlık
    lütfen arayı bu kadar açmayın bir daha, üzülüyorum 🙂

    Yanıtla
  59. Rose

    21 Nisan 2015 ile 17:00

    Eyvah yandık, bize yine aylarca yazı yok.
    Bunun jet lagi var, çekilen binlerce fotoğrafın ayıklanması var, akla gelen onlarca cümleden birinin seçilip yazıya başlanması var.
    Biz bu filmi daha önce de gördük, herkese sabırlar diliyorum.
    Şaka bir yana, size iyi tatiller, bunu fazlasıyla hak ettiniz.
    San Francisco maceralarını sabırsızlıkla bekleyeceğim, umarım bol ödüllü bir yazı da bu seyahatten çıkar.

    Yanıtla
  60. Hatice

    21 Nisan 2015 ile 21:06

    ne yani kremali br. lahanasinin pabucu dama mi?

    Yanıtla
    • Cenk

      22 Nisan 2015 ile 13:04

      Hatice – Aynen!

      Yanıtla
  61. Cenk Sarıkaya

    23 Nisan 2015 ile 01:47

    Uzun zamandır yeni yazı var mı diye bakıp duruyordum, işte bu tarif şu uzun aranın gayet hoş bir telafisi oldu! 🙂
    Yarın ilk adres balıkçı hali, akşama ziyafet var 😛

    Yanıtla
  62. Banu Bingör

    25 Nisan 2015 ile 11:27

    Cenk ~ İşte senin karşı dairen, üst katın, daha olmadı karşı bina falan… Öyle. Hahahahah. Yazdım 🙂

    Yanıtla
  63. Banu Bingör

    25 Nisan 2015 ile 11:28

    Bu arada! Cem bey! Lütfen SF’ye gitmeden şu yemeğin üstüne yediğiniz tatlının tarifini de ekleyiniz! Malum, balık üstüne tatlı yenmeli ki balık da “oh öldüm!” desin!

    Yanıtla
    • Cenk

      26 Nisan 2015 ile 00:17

      Banu Bingör – Bu hafta için söz vermiştim ama blogdaki bazı teknik aksaklıklar yüzünden yayınlayamadım. Gerçi yazı da bitmedi 🙂 Haftaya muhakkak!

      Yanıtla
  64. Eliza Bennet

    28 Nisan 2015 ile 16:00

    Ne güzel bir post bu! Çok özlemiştik. Kitap çok güzel ama blogun yeri başka imiş onu anladım.

    SF dönüşü yazınızı okumayı hevesle bekleyeceğim.

    Yanıtla
  65. Büşra

    29 Nisan 2015 ile 21:47

    büyük bi merakla beklemedeyim 🙂 hoş hala kitaptaki tatlıların yarısından çoğunu deniyemedim ama :/ 🙂

    Yanıtla
  66. sertan

    03 Mayıs 2015 ile 19:48

    tarif süper abi valla ellerine saglık öglen vakti hazırladım kısa sürede’de sonuca ulaştım parmaklarımı yemedim ancak bulaşık yıkamayada gerek kalmadı 10 numara beş***** olmuş abi malum kitap’ta yapacak tarifte kalmadı:)burada yolun açık olsun ii yolculuklar kısa sürede dönersin inşlh..bolbol tarif ile:)

    Yanıtla
  67. Betül

    11 Mayıs 2015 ile 17:19

    Cenk Bey, sonunda! 🙂 Artık bakmayı bırakmışım onu fark ettim. Lütfen bu kadar özletmeyin. Tarifi deneyeceğim en kısa sürede. 🙂

    Yanıtla
  68. Ümit Ç.

    14 Mayıs 2015 ile 18:29

    Cenk Merhaba

    Bu tarifte anlayamadığım bir şey var.

    Demişsin ki:
    dibe çöken süt parçaları yavaş yavaş kızarmaya başlıyor.
    Kızaran parçalar kararırsa geri dönüşü yok.

    Tarifteki 4. fotograftaki durum nedir?

    http://cafefernando.com/images/kizarmistereyagi.jpg

    Bu artık kararan parçaların yandığı geri dönüşü olmayan nokta mı? O kısmı biraz daha açıklayabilir misin?

    Yanıtla
    • Cenk

      18 Mayıs 2015 ile 21:51

      Ümit Ç. – Fotoğrafta tam da hangi aşamada ateşten almak gerektiğini gösteriyorum – kızarınca, yani kahverengileşince. Pişirmeye devam edince kapkara olacaktır.

      Yanıtla
  69. Pınar

    09 Temmuz 2015 ile 14:12

    Mrb. Tariflerinizi ve yazılarınızı çok beğeniyorum. Iyi ki blogunuz var☺ tereyagini kaynatip da ulaştığınız kıvamı kaymağı kaynatarak denediniz mi hiç? Biz sütü marketten değil de sütçümüzden aliyoruz, kapaksız halde dolapta bekleyen sütte süper bir kaymak oluşuyor. Onu tavaya alıp kısık ateşte karıştırarak kaynatinca krema gibi oluyo ve haftalarca bozulmuyor. Kdz Ereğli’nin köylerinde buna kakırdak deniyor. Vaktiniz olursa denemenizi çok isterim.

    Yanıtla
    • Cenk

      15 Temmuz 2015 ile 14:13

      Pınar – Hiç denemedim. Müthiş bir fikir. Teşekkürler! Deneyeceğim.

      Yanıtla
  70. soni

    17 Temmuz 2015 ile 17:14

    Ne hos bir devam yazisi olmus.
    rica ediyorum arayi acma, hem resimlerini hem sohbetini ozluyoruz ☺

    bu sicak gunde erimis tereyagi fotografinda sarinin baloncuklariyla nasil da buyuleyici bir gorsellik olusturdugunu hayretle seyredip durdum…

    sevgiler

    Yanıtla
  71. Enes cakmak

    16 Ağustos 2015 ile 11:23

    Çok meşhur olan balkan tatlısı trilece tarifini bir de sizin sitenizde görmek isterim şimdiden tesekkur ederim.

    Yanıtla
  72. Fatma Özcan

    04 Aralık 2015 ile 13:39

    MERHABA,

    CENK BEY YUKARIDAKİ YORUMLARDAN OKUDUĞUM PINAR HANIMIN BAHSETTİĞİ SÜT KAYMAĞI İLE İLGİLİ, SÜTÜ KAYNATIP DOLAPTA ÖYLE Mİ BEKLETİYORUZ, YOKSA ÇİĞ SÜTTTEN Mİ OLUŞUYOR (73.YORUM)

    SEVGİLERİMLE,
    FATMA ÖZCAN

    Yanıtla
    • Cenk

      04 Aralık 2015 ile 14:25

      Fatma Özcan – Anladığım kadarıyla çiğ sütü dolapta bekleterek.

      Yanıtla
  73. Tijen

    20 Aralık 2015 ile 21:37

    TEK KELİME İLE NEFİS….

    Yanıtla
  74. Filiz Altun

    06 Mart 2016 ile 15:07

    Kızimin zoruyla pazardan Brüksel lahanası aldım. Ne tadını severim, ne yapmayı bilirim, dolapta bozulup gidecek diyordum kiiii aklıma bu tarif geldi…. Az önce yaptım ve bundan sonra her hafta pazar listesine dahil olacağı oy birliği ile kesinleşti 🙂 ellerine sağlık Cenk 🙂

    Yanıtla
  75. emine

    25 Nisan 2016 ile 01:39

    çiğ süt kaymak yapmaz. sütü kaynattıktan sonra tencerenin kapağını kapamadan soğumaya bırakın, soğuyunca buzdolabına koyun. ertesi gün mis gibi kaymak yapmış olur;)) biz manda sütü alıp, yapıyoruz krndimiz.aynı şekilde yapılan kaymağa su katar, mixerlerseniz tereyağ elde edersiniz.

    Yanıtla
  76. munevver

    28 Ekim 2017 ile 22:40

    ellerne sağlık oğlum okurken inan canım çekti severek okuyorum işlerinde başarılar dilerim annene sevgi ve saygılarımı yolluyorum

    Yanıtla
  77. Gizemnas

    11 Mart 2021 ile 00:04

    Peki ya sen de tepside kalan balık yağına hunharca ekmek bandın mı ??
    Acikcasi tatli kurabiye tariflerini amerikan ölçüleriyle verdin ya orda senle biraz uzaklaştık ama yemek tariflerine baa-yıll-dımm.
    ‘Senin yüzünden’ mi desem, ‘senin sayende’ mi çok kestiremesem de bu aralar mutfakta çok vakit geçirmeye başladım. En kötü ihtimalle sırf okumak için bloguna tıklıyor olacağım ?
    Sevgiler ve teşekkürler.
    Gizem

    Yanıtla
  78. Dilek Kancan

    10 Nisan 2021 ile 12:02

    Cenk bey merhabalar ölçüler menüsünden bularak sizi takip etmeye başladım. Brokoli pişirme şekli çok enteresan geldi .Sanki yeni bir sebze keşfettim.Tarifi aynen yaptım ama damak lezzetime çiğ geldî.Tüm işlemlerden sonra buharda pişirip soğuduktan sonra zeytinyağı limon sosu kullandım.Pişirme şeklini başka hangi sebzelerde yapabiliriz.iyiki keşfetmişim sizi teşekkürler

    Yanıtla
    • Cenk

      11 Nisan 2021 ile 15:50

      Brokoli veya karnabaharla deneyebilirsiniz.

      Yanıtla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Ekşi Maya Tarifi

İki malzeme, beş dakika, bir harika çikolatalı mousse

A l’Etoile d’Or – Paris

Mrs. Hockmeyer’in Muzlu Kek Tarifi

Vanilya Özütü

Ve Bitti!

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy