• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH
Pure by Cuppa

Pure by Cuppa @ Harvey Nichols

Birkaç ay önce açılan Türkiye’nin ilk açık hava alışveriş merkezi olan Kanyon, sıradışı mimarisinin yanı sıra birkaç heyecan verici yeniliği de beraberinde getirdi. Bunlar arasından Haagen Dazs ve Wagamama benim özel ilgi alanıma giriyor. Evimden ve işimden Kanyon’a gitmek inanılmaz bir trafiğe girmek demekse de, yolculuğun sonundaki Belçika Çikolatalı dondurma bütün bunları unutmam için yeterli.

Kanyon’la ilgili yakın zamanlardaki haberlerden biri Harvey Nichols mağazasının açılması ve bu mağazada satışa sunulan 25.000 dolarlık Balenciaga çanta oldu. Fakat benim için çok daha heyecan verici bir haber vardı…

Cuppa

Bir arkadaşımın ilk şubesini Cihangir’de açtığı Cuppa’ya Harvey Nichols’ın en alt katındaki cafeyi işletmek için teklif götürülmüş. Teklifi kabul eden arkadaşım mağazanın müşteri portföyünün çay ve kahve ağırlıklı tercihi olabileceğini düşündüğü için benden de tatlı ve tuzlular yapmamı ve cafede satmak istediğini söyledi. Artık pişirdiklerim Harvey Nichols’ın içindeki Pure by Cuppa cafesinde sahiplerini bekliyor olacak.

Tahmin edersiniz ki benim gibi daha yolun başında olan birisi için bu fırsat heyecan verici olduğu kadar bir o kadar da stres kaynağı oldu.

Cuppa

Başlangıç olarak menüde haşhaş tohumlu ve parmesanlı çubuklar, fındıklı biscottiler, yulaflı ve kuru üzümlü kurabiyeler, kurutulmuş domatesli ve lorlu sconelar ve son olarak da Çikolatalı Ganaj Tart olacak.

Cuppa

Cuppa

Açılış günü için hazırladığım her şeyin aynı gün içinde satılması beni çok sevindirdi. Açılışın getirdiği kalabalığın her gün olmayacağı aşikar ama yine de güzel bir başlangıç…

16 Ekim 2006 · 19 Yorum Kategori: Cafe ve Restoran Etiket: Cuppa, Harvey Nichols

Previous Post: « Smokinli Çilek
Next Post: Çikolatalı ve M&M’li Kurabiye »

Okuyucu Etkileşimi

19 YORUM

  1. Eda Suner

    15 Mayıs 2007 ile 13:06

    Hepsi o kadar şıklarki yemeye kıyamadım ben 🙂

    Yanıtla
  2. adem can

    07 Ağustos 2007 ile 10:23

    yeme de yanında yat kıvamındalar.

    Yanıtla
  3. Ceylan

    05 Eylül 2007 ile 18:05

    Cenk, Yaptıkların yine leziz görünüyor, fotoğraflara ise bakmaya doyamadım! Anlaşılan artık hobin işin olma yoluna girmiş! Ne güzel, çok şanslısın.Türkiye’ye geldiğimde tatmak için mutlaka uğrayacağım. Kolay gelsin ve hayırlı olsun.

    Yanıtla
  4. Cenk

    05 Eylül 2007 ile 19:05

    Merhaba Ceylan – Bir yanlış anlaşılma olmasın: Sadece ilk açıldığında 1-2 ay kadar yaptım ardından işimle beraber yürütemeyeceğimi anlayınca bırakmak zorunda kaldım.

    Yanıtla
  5. zuzu

    15 Ekim 2007 ile 12:40

    YA BEN NASIL KEŞFEDEMEDİM SİZİ!!
    ZATEN HERŞEY ASLINDA EDA SUNER ‘İN BAŞININ ALTINDAN ÇIKIO..oNUNLA TANIDIM BU TARZ BLOG LARI…
    yALNIZ ŞAHANEYMİŞ (DAYANAMAM KURABİYEYE *******)
    2 DAK.OLDU SİTEYE BAKALI AMA BAKIŞLARIM DONDU YAPTIKLARINIZDAN 😉
    harika bende fikirlerimle warım.
    müthişsiniz bayıldım bayıldımmmmm..

    Yanıtla
  6. Cenk

    15 Ekim 2007 ile 13:25

    Çok sağol Zuzu. Beğenmenize sevindim!

    Yanıtla
  7. burçak

    01 Nisan 2008 ile 09:19

    merhaba,sunumlar çok şık,eminim tatlalarıda mükemmeldir.
    böyle büyük ve gösterişli kurabiye kavanozlarını nerelerden temin edebilirim.

    Yanıtla
  8. Cenk

    01 Nisan 2008 ile 09:59

    Merhaba,
    Fotoğraftaki kavanozları nereden aldıklarını hatırlamıyorum ama bunların çok benzerlerini Paşabahçe mağazalarında bulabilirsiniz.

    Yanıtla
  9. Leyla

    05 Mayıs 2008 ile 16:27

    Yahu ben her gün gelip bakıyorum, aklım bi karış havada çıkıyorum bu siteden.. Bu yaptıklarınızı tadabileceğimiz bir yer var mı bizim? Zira ben İzmir’den bile gelip tatmak istiyorum..

    Yanıtla
  10. Cenk

    05 Mayıs 2008 ile 21:23

    Çok teşekkür ederim Leyla. Maalesef artık yaptıklarımı satmıyorum. Ama buraya kadar zahmet etmene gerek yok bence. Tarifleri denersen senin de aynı sonucu alacağına eminim.

    Yanıtla
  11. Leyla

    07 Mayıs 2008 ile 09:52

    🙂 Vaktim mi var deneyeyim diyeceğim ama ropörtajlarınızı okuduktan sonra yoğun bir iş hayatında çalışmanıza rağmen böyle güzel tatlılar, yemekler yapabildiğinizi öğrendiğim için “ben nasıl yapamayayım ki?” diyemiyor utanıyorum 🙂 Sanırım vakit ayırmak gerek herşeye rağmen 🙂 Teşekkürler.

    Yanıtla
  12. izedel

    09 Nisan 2009 ile 21:23

    Selamlar sitenizi cok yeni kesfettim.Okudukca cok gec kaldigimi anladim.Hersey okadar nefis görünüyor ki;gece yarisi kalkip tariflerinizden deniyorum.Ellerinize saglik diyorum
    Sevgiler

    Yanıtla
  13. dilobar

    13 Mayıs 2010 ile 11:01

    selamler, çok beğendim,ıyı şanslar

    Yanıtla
  14. pamuk

    08 Aralık 2011 ile 15:01

    Cenk komik bir soru soracağım. Wagamama bir noodle restoranı mı? Sitesinden tam anlamadım. ISTANBUL’da yasamadigim için de Kanyona hic gitmedim

    Yanıtla
    • Cenk

      08 Aralık 2011 ile 18:32

      Pamuk – Ağırlıklı olarak noodle ama pirinçle hazırlanan yemekler de mevcut.

      Yanıtla
  15. Gamze

    13 Şubat 2012 ile 16:26

    Merhaba Cenk,

    Blogunu severek takip ediyorum. Çocukluğumdan beri mutfağa karşı inanılmaz bir tutkum var. Şu anda freelancer olarak evden çalışıyorum. Ancak günümüz şartlarında iyi yaşayabilmenin ölçütünü kazandığımız para da belirliyor takdir edersin ki. Bu sebeple ben de senin bu yazında paylaştığın gibi, birtakım cafelerde satabilmek üzere evde yapacağım tatlı-tuzlu çöreklerle geçimime katkıda bulunmak istiyorum.

    Sana sormak istediğim şey ise şu: Çevremde cafe işleten bir arkadaşım ya da tanıdığım yok. Bu durumda, bu şekilde çalışabilmek için nasıl bağlantı kurabilirim? Mekanları tek tek gezip sormalı mı, telefonla mı aramalı, ya da mail mi atmalı? Bu konuda tam bir bilgi verebilirsen çok sevinirim.

    Şimdiden teşekkür ederim..

    Yanıtla
    • Cenk

      13 Şubat 2012 ile 17:03

      Gamze – Maalesef bu konuda bir bilgiye sahip değilim. Benden seneler önce bir arkadaşım yapmamı istemişti. Onun vasıtasıyla gelişmişti. Bence her üç yöntemi de denemek gerek. Tek tek gezip sormak zor olacağı için en azından arayıp ya da email atarak ihtiyaçları olup olmadığını sorabilirsiniz.

      Yanıtla
  16. Gul

    19 Ekim 2014 ile 00:06

    Cenk bey yukardaki kurabiye kavanozlarina bayildim ben adanadan takip ediyorum yayinlarinizi bu kavonozlari nerden temin edebilirim?

    Yanıtla
    • Cenk

      24 Ekim 2014 ile 15:16

      Gul – Kavanozlar bana ait değil. Yanılmıyorsam, arkadaşım Paşabahçe’den almıştı zamanında.

      Yanıtla

Önemli:Bloguma bıraktığınız yorum, tarafımdan onaylandıktan sonra yayımlanacaktır. Yorum bıraktığınız yazı ne kadar eski olursa olsun, yorumunuzu gözden kaçırmam mümkün değildir. Yorumunuz soru içeriyorsa; yanıt verebilmek için yazıyı incelemem gerekebileceği için yayımlanması biraz gecikebilir. Sorunuzu sormadan önce lütfen aynı veya benzer bir sorunun daha önce sorulup sormadığını önceki yorumları tarayarak emin olunuz.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Domates Çorbası

L’Orange

Brüksel Lahanası Tarifi

Ekşi Mayalı Simit

Çikolatalı Cheesecake

Hayatınızda Yiyeceğiniz En İyi Çikolatalı Dondurma

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy