• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Cafe Fernando

  • HAKKIMDA
  • YEMEK KİTABIM
  • ÖLÇÜLER
  • ARŞİV
  • EKİPMAN
  • ENGLISH

Chez Dumonet, Paris

Sırtımda fotoğraf çantam ve elimde harap olmuş, üzeri çarpı işareti dolu bir haritayla kim bilir neyin peşinde hızlı hızlı yürüyordum. Sadece aradığım dükkanı bulduğumda kapalı olduğunu hatırlıyorum. Nefes nefese, hevesim kursağımda, soluklanmak üzere bir yere yığıldım. Dinlenirken de elimdeki Paris haritasını inceliyorum.

Paris‘e adım atar atmaz sokak isimlerinin okunaklı basıldığı bir harita bulup otele gidince kara kaplı defterime not ettiğim, görmem gereken yerlerin hepsini bulup tek tek işaretlemiştim. Sırf böyle durumlarda hazırlıklı olmak için. Az günümüz var. Gezip görecek yer çok fazla. Belli bir alanda toplanmış çarpı işaretlerini dolaşmak en hızlısı. Tek sorun, grupta benden başka arka arkaya 4 tane ekmekçi gezmek isteyen yok.

Fakat böyle durumlarda hayat kurtarıyor. Bir kapıyı kapalı bulunca harita açılıyor, yakınlarda başka çarpı işareti var mı kontrol ediliyor, varsa da bütün yorgunluğa rağmen geniş bir gülümsemeyle kalkıp sanki güne yeni başlar gibi hızlı adımlarla hedefe doğru ilerliyorum.

Devamını oku >>

14 Mayıs 2010 · 53 Yorum Kategori: Cafe ve Restoran, Gezi ve Seyahat, Paris Etiket: chez dumonet, Çikolata, grand marnier, havuç çorbası, ördek confit, Paris, paris restoran, patates, Salata, sirke, sufle, tuile

Domates, Biber, Patlıcan ve Mantarlı Makarna

İş günlerimi aratmayacak kadar yoğun bir hafta sonu geçirdim. İşi bıraktığımdan beri birkaç fotoğraf çekimi projesinde yer aldım ama bu seferki ilk defa hem stilistliğini hem de çekimlerini baştan sona benim gerçekleştirdiğim bir projeydi. İleride bir gün otobüs beklerken hazırladığım sandviçi görebilirsiniz. Cumartesi bütün gün alışveriş, eve gelince hazırlık ve çekimlerde yer alacak bir tatlıyı pişirmekle geçti. Sabaha karşı yatıp ilk ışıklarla uyandım. Pazar ve Pazartesi günleri de tüm gün fotoğraf çekimi ve ardından savaş alanını andıran salon ve mutfağı temizlemekle geçti. Salı günü fotoğrafları düzeltmek ve ajans onayıyla geçti, güneş battıktan sonra da ertesi sabaha kadar kılımı kıpırdatmadan yattım. Dünü hafta sonum ilan ettim. Bugün de Binnaz geldi, hiç dağınık çalışmadığım halde her yerden bir yemek kırıntısı çıkınca mutfak dolaplarındaki her şey indi, silindi ve tekrar yerleştirildi. Şimdi de sırtım, belim ve dizlerim ağrıyarak bunları yazıyorum.

Yeterince acındırabildim mi kendimi?

Durun, daha bitmedi. Aslında söylemeye dilim de varmıyor ama, hani işten ayrıldım, blog yazarı oldum, uçuşsun tarifler uçuşsun fotoğraflar diyordum ya…

Devamını oku >>

07 Mayıs 2010 · 77 Yorum Kategori: Makarna Etiket: biber, domates, Makarna, mantar, Parmesan, patlıcan, penne

  • « Önceki
  • Sayfa 1
  • Interim pages omitted …
  • Sayfa 42
  • Sayfa 43
  • Sayfa 44
  • Sayfa 45
  • Sayfa 46
  • Interim pages omitted …
  • Sayfa 113
  • Sonraki »

Birincil kenar çubuğu

17. BASKI (Mundi 4. BASKI)

Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun

Amazon // Can Yayınları // Kitapyurdu // diğer
The Artful Baker

Amazon US
Kindle // Apple Books // Google Play
Amazon UK // Amazon CA // Amazon AU

SOSYAL MEDYA

Instagram // YouTube // RSS
Facebook // Twitter // Pinterest

EKİPMAN

KÜTÜPHANEM

Footer

Best of Cafe Fernando

Maş Fasulye Piyazı

Kıtır Pastırmalı Patates Salatası

Brüksel Lahanası Tarifi

Sarışın Çikolata, Tahin ve Susamlı Trüf

Fırında Nar Ekşisi

Kayısılı Tart

COPYRIGHT © 2025 · Cenk Sönmezsoy