Tam yatmak üzereydim ki bir email geldi. İngiliz Times gazetesi dünyanın en iyi 50 yemek blogunu seçmiş. Cafe Fernando da listede!!!
Yazılara yine uzun bir ara verdim, farkındayım, ama kış günlerinde ilaç gibi gelecek bir tavuk çorbası yolda. Bir aksilik çıkmazsa yazı yarın yayında. Olmadı öbür güne. O zamana kadar siz de Times’ın hazırladığı listeyi dolaşın, yeni yemek blogları keşfedin.
Brüksel Lahanası Tarifi… Biliyorum, başlık çok sıkıcı. Ama okumaya devam, çünkü tarif çok sıkı. Yeni bir kitap aldım. Kış aylarına uygun. Adı “All About Braising”. Yazarı Molly Stevens. Yazın kendisini keşfettiğimde yemek bloglarında fırtınalar kopuyordu. Kitaptan uygulanan tarifler yere göğe sığdırılamıyordu. Ama tarif denemelerini yaz ayları olduğu için geciktirdim. Kitabı aldığım günden beri tek derdimse, hangi tarifi uygulasam değil, Türkçe’de karşılığı olmayan bu “braising” fiilini tek kelimede çevirmek.
“Braising” (breyzing diye okunuyor) evlere şenlik bir pişirme yöntemi. Kapaklı bir tava ya da tencerede kavrulan et veya sebze yemeğine çok az miktarda sıvı katılıp kapağı sıkıca kapatılıyor ve çok düşük ısıda pişmeye bırakılıyor. En ucuz et tipleri bile bu pişirme tekniğiyle muhteşem birer lezzet haline geliyor. Kavurma desen değil – TDK kavurmanın açıklamasında su katılmayacağını sıkı sıkı tembih etmiş.
Aslında başlık için yaptığım bu laf kalabalığı tarife haksızlık oluyor, dolayısıyla lafı daha fazla uzatmadan bu içi vitamin dolu minik yeşil fıçıcıkların nasıl olup da rüyalarıma girdiğinden bahsedelim.
